Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Sinema - Dizi - Televizyon - Müzik - Kitap
  • Sinema
  • Yabancı Filmler
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Annihilation (2018) | Alex Garland (3. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
64
Cevap
0
Favori
2.788
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Film acaip saykodelik bir şeydi.

    Benim finale dair yorumum;


    Sürekli hücrenin çoğalmasıyla alakalı bir söylem ve görsel gönderiler vardı, kadının okuduğu kitap immortality, hücrenin ölümsüzlük teorisi vs derken..

    ikisi de ölümsüz oldular. Biri upgraded versiyon oldu diğeri ise sıfırdan klonlandı, zaten sonra gözlerinden belliydi.


    Çok manyak filmdi ya, arrival gibi olmadı sonunda, daha çok elle tutulur hardcore bir bilim kurgu rezitaliydi..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Final Getsuga Tenshou

    Filmin afişinde tüm karakterlerin kadın olduğunu gördüm. Baktım ellerinde silah teçhizat falan var. Yok dedim 2. Ghostbusters vakası yapmazlar herhalde mantıklı bir açıklaması vardır diye başladım izlemeye. Bu mevzuyu görmezden geldim ama film genel olarak mantık hataları ve saçmalıklarla doluydu. Burada bahsettiğim hatalar film evreninin içinde oluşmuş bir mantık çerçevesinde oluşan şeyler değil. Genel olarak karakterlerin verdiği, tartıştığı kararlar bunlar.

    Öte yandan tüm karakterleri kadın yaptıkları için dünyada ki kadınlara +100 güç puanı eklenmiştir umarım. Devam etsinler bu şekilde film dizi yapmaya en büyük ayrımcılığı kendileri yapıyor haberleri yok.

    5/10

    Tabi canım kadın başlarına ormanda ne işleri var




  • Konsept olarak ilginç bir filmdi, arada hafif Stalker tadı yakalanmak da istemiş (ama olmamış tabii ). Hikaye nedense biraz kopuk kalmış, bazı sahnelerde açık açık olay yaşansın diye yapılan zorlamalar çok göze batıyordu:


    Geceyi tepede, güvenli bir kulede geçirmek varken nöbetçiliği aşağıda her yönden saldırıya açık küçük bir kulübede yapmak gibi


    Seyrederken genelinde merak uyandırmasıyla sonuna kadar bi şekilde izletiyor kendini ama ikinci kez izlemek ister miyim, kesinlikle hayır.
  • Netflix filmleri neden böyle saçma sapan bitiyor anlamış değilim.
  • Ulan DH Allah belanı versin izlerken o kadar uzun uzun yazdım mantık hatalarını yollamadı mesajı taslak olarak kaydetmemiş de



    Güzel bi fikrin çok kötü işlenmesi olmuş film. Her şeyi herkesin anlayacağı şekilde açıklamak zorunda değiller ama Fantastik ve Bilimkurgular kendi içlerinde tutarlı ve mantıklı olmak zorundadır.



    Özellikle 71. dk ve sonrasında çok saçmalıklar var + neden psikolojik ve duygusal olarak bu kadar kötü insanlar seçiliyor o da saçma.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yine birkaç hafta önce izleyip de yorumlamaya üşendiğim ya da vakit-enerji bulamadığım bir yapım. Her şey güzel ve gizemli başlıyor. Aynı şekilde devam ediyor. Filmin sonlarına doğru işler değişiyor.


    Genetiği değiştiren bir şeyin olması sağlam bir gizem unsuru burada iyi yürünür. İnsan şeklindeki ağaçların gizemleri mesela. Sonrada onların aslında gerçekten insanlar olup sonrada bitkileşerek bu hale geldiğini görüyoruz. Bu birinci şok.

    İkincisi ise ayıdan bozma kafası farklı bir canlıya ait bir yaratığın sesleri taklit etme-kaydetme durumu. Hiçbir korku veya gerilim filminde ben bu kadar gerildiğimi hatırlamıyorum. O sahne gerçekten mükemmel bir şekilde hazırlanmış. Yaratığın "Help Meee!" şeklindeki ses taklitlerinin olduğu sahne gerçekten çok başarılı ve insanı gericiydi.

    Üçüncü şok ise Kane'in aslında kendisini bir fosfor bombasıyla öldürmüş olması ve aslında Kane dediğimiz yaşayan şeyin gerçek Kane olmaması.

    Dördüncü şok bu genetiği değiştiren şeyin aynı zamanda bir dna kopyası çıkarıp bir canlının ikizini oluşturabileceği. Bir bakıyoruz 2 adet Lena var. Bu arada o biçimsiz şey neydi la öyle. CGI olduğunu da fazla belli ediyor gerçek bir varlığın taklidi olmayınca. Bu arada oradaki gıcık edici ama bir o kadar da gerici müziği sevdim. O sahne hem gıcık etmeyi hem de germeyi aynı anda gerçekleştiriyor. Bende böyle oldu. İnsanın psikolojisini de bozar.

    Lena ve gerçek Kane olmadığımız Kane buluşuyor. Birbirlerine sarılıyorlar. Ama Lena'da da bir gariplik var gözlerinden anlıyoruz ve görüyoruz ki o da artık bizim bildiğimiz Lena değil.


    O zaman filmi izleyenlere soruyorum.
    Orada pimi çekilmiş bombayı eline alan gerçek Lena mıydı? Değildi diye hatırlıyorum. Madem öyle sonradan gördüğümüz Lena neden değişiyor. O genetiği değiştiren şey bunun DNA'ları ve dolayısıyla da beynini ve kişiliğini mi değiştiriyor? Kane'e olan da bu muydu? Kane'in videoya çektiği o son sahnede "gerçek ben" muhabbetleri aslında bu muydu?
    Belki doğru anlamışımdır ama doğruysa onay istiyorum.

    İki yerde geçen sevişme sahnelerini atlarsak aile içinde izlenebilecek bir garip yapım olmuş.




  • Bence bu tarzi sevenler (uzay-bilinmezlik arrival-interstellar tarzi) icin guzel bir filmdi kesinlikle basyapit filan degil ama iyi filmdi ne olup ne olmadigimizi sorgulayan tarzda farkli bir hikayeydi ben begendim izlemeyi dusunen bu olaylara kafa yoran biri de begenir bence.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

  • Ben de öyle hatırlıyorum. Hatta öyle de. Hatta varlık o fosfor bombasını alınca yanıyor ve insan formundan çıkmaya başlıyordu. Lakin Lena klon Kane'e sarılınca göz rengi filan değişiyor hatta yüz ifadesi filan değişiyor. Ki tam burada da gerçek Kane'in kamera çekimi sırasında "kimlik-kişilik-benlik"le ilgili şeyleri tekrar ediyordu. O zaman ben şunu anlıyorum. Varlık fosfor bombasıyla imha olsa da Lena varlıkla ve o gizemli ışınların olduğu yerle temasa girdiğinden genetik yapısı değişti ve varlık yine bu şekilde Lena'da vücut buldu. Ya da Lena sadece ve sadece genetik değişime uğradı ve başka bir varlık oldu.
  • Filmi dün izledim . Böyle iğrenç bir film olamaz deyip sonunu zar zor getirdim.
  • Güzel filmdi, bilim kurguya aç olan beğenir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz


    Ben de öyle hatırlıyorum. Hatta öyle de. Hatta varlık o fosfor bombasını alınca yanıyor ve insan formundan çıkmaya başlıyordu. Lakin Lena klon Kane'e sarılınca göz rengi filan değişiyor hatta yüz ifadesi filan değişiyor. Ki tam burada da gerçek Kane'in kamera çekimi sırasında "kimlik-kişilik-benlik"le ilgili şeyleri tekrar ediyordu. O zaman ben şunu anlıyorum. Varlık fosfor bombasıyla imha olsa da Lena varlıkla ve o gizemli ışınların olduğu yerle temasa girdiğinden genetik yapısı değişti ve varlık yine bu şekilde Lena'da vücut buldu. Ya da Lena sadece ve sadece genetik değişime uğradı ve başka bir varlık oldu.
    Evet bu daha mantikli. Cunki Lena Kane'ni filmin baslarinda sorgularken Kane bilmiyorum, sanirim galiba tarzinda cevapler veriyordu keza Lena da garantindeyken ayni tarz cevapliyordu sorulari. Her halukarda filmin genel amaci anlamsiz kalmis.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Gerçeği açıklıyorum beyler.

    Filmin konusu hücrenin ölümsüzlüğü. Hatırlarsanız bir yerde tanrının (Haşa)yanlış yaptığını söylemişti boşboğaz hanım teyzemiz.(süreklide zinadalar ha) Hücrelerin yaşlanması hastalıkmışta bık bık bık. (Bunlara kalsa yoksullar sonsuza kadar köle olsun ha) Kısaca film buna gönderme yapıyor. Herşey prizma kırılması gibi olması gerekenden farklı. (Yönetmen hadi bişey çekelim ama kimse ne çektiğimizi anlamasın demişte olabilir. Netflixte çıkabilir. Güvenemiyorumda.) Haa son sahneden anlaşılıyorki bizimkiler çoktan öldü. Yerlerine yeni 'hücre' geçti. Yani yeni klonlar. Belkide farklı varlıklar.

    Sosyal mesajım.

    Abd kadınları ile evlenilmez. Baksana kocası bi kaç ay gelmedi diye başkasını eve almış. Yeminle cinayetlik. Uzaylıyı felan boşver. Bi kadın yollayın herkes birbirini keser. Toplumsal yok oluş yaşarız.


    Gerilim müziği harika. İnsana o bilinmezlik duygusunu veriyor.

    Ayı sahnesi gerçekten korkutucu.

    Filme puanım. 10/7.2



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BlackGhost12 -- 16 Nisan 2018; 5:23:59 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Saçma yerleri vardı. Pek iyi bir film sayılmaz ama sıkıldığımı da söyleyemem izlerken.
    Özellikle bu sefer de kadınları deneyelim demeleri zorlama olmuş. Halbuki verseler bölgeyi ak partili belediyeye uzaylı falan dinlemez her yere dökerdi betonu Ayrıca kocası yokken zenciye vurdurmasının falan filmle ne alakası var yav.


    6/10



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hobar -- 13 Temmuz 2018; 3:24:39 >
  • Arkadaşlar yorumları okudum fakat kimse tam olarak anlamamış herkes uzaylı olayına takılmış.


    Uzaylı olayı bir metafor. O yüzden başı sonu açık yönetmen ilgiyi buraya çekmek istememiş. Burda iki olay var biri fizyolojik bu çok baskın değil kanser anlatılıyor. Bir insanın iç akeminde kanserle mücadelesi. Diğeri bunalıma giren kadının burdan çıkışı.

    Bu ikincisi daha baskın çıkmış. Kadın kocasını aldattığı için bunalımda. Dikkat ederseniz son girdikleri ev kadının kendi evi. Ve kadın her hücrelerine yani içine bakışında kendisini bunalıma sokan hatayı görüyor. En sonunda kendisiyle yüzleşip bu durumdan kurtuluyor. İşin kanser boyutu için kanseri bilmek gerek. Kanser hücresi sizin vücüdunuzun bir parçasıdır aslında sadece kodu bozulmuş bir dnaya sahiptir. Normal şartlarda dna kodu bozuk olan hücreler kendilerini yok ederler fakat etmezlerse tümör olurlar eğer bu yayılırsa kanser olur kısaca. Kanseri yenmenin tek yolu bu hasarlı hücrelerin içindeki kontrol mekanizmasını uyandırıp kendi kendini yok etmesini sağlamaktır. Sondaki olay böyle bir metafor. Ve bu iki olayı aynı meteforun içine sıkıştırarak aslında ikisininde benzer şeyler olduğunu anlatmak istemiş. Son sahne ise böyle bir yolculuktan kim çıkarsa çıksın (kendi iç aleminde yapılan yolculuk) giren kişi ile aynı olmayacağıdır. Yani ister kocası gibi kendini ister kadın gibi kopyayı yok et aslında sen iki türlüde kendini yok ettin ve artık sen eski sen değilsin değiştin yeni bir şey oldun. Zaten biyoloğun dediği gibi o yok etmeye çalışmıyordu yeni bir şey yaratmak istiyordu başardı da.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: semavi7

    Arkadaşlar yorumları okudum fakat kimse tam olarak anlamamış herkes uzaylı olayına takılmış.


    Uzaylı olayı bir metafor. O yüzden başı sonu açık yönetmen ilgiyi buraya çekmek istememiş. Burda iki olay var biri fizyolojik bu çok baskın değil kanser anlatılıyor. Bir insanın iç akeminde kanserle mücadelesi. Diğeri bunalıma giren kadının burdan çıkışı.

    Bu ikincisi daha baskın çıkmış. Kadın kocasını aldattığı için bunalımda. Dikkat ederseniz son girdikleri ev kadının kendi evi. Ve kadın her hücrelerine yani içine bakışında kendisini bunalıma sokan hatayı görüyor. En sonunda kendisiyle yüzleşip bu durumdan kurtuluyor. İşin kanser boyutu için kanseri bilmek gerek. Kanser hücresi sizin vücüdunuzun bir parçasıdır aslında sadece kodu bozulmuş bir dnaya sahiptir. Normal şartlarda dna kodu bozuk olan hücreler kendilerini yok ederler fakat etmezlerse tümör olurlar eğer bu yayılırsa kanser olur kısaca. Kanseri yenmenin tek yolu bu hasarlı hücrelerin içindeki kontrol mekanizmasını uyandırıp kendi kendini yok etmesini sağlamaktır. Sondaki olay böyle bir metafor. Ve bu iki olayı aynı meteforun içine sıkıştırarak aslında ikisininde benzer şeyler olduğunu anlatmak istemiş. Son sahne ise böyle bir yolculuktan kim çıkarsa çıksın (kendi iç aleminde yapılan yolculuk) giren kişi ile aynı olmayacağıdır. Yani ister kocası gibi kendini ister kadın gibi kopyayı yok et aslında sen iki türlüde kendini yok ettin ve artık sen eski sen değilsin değiştin yeni bir şey oldun. Zaten biyoloğun dediği gibi o yok etmeye çalışmıyordu yeni bir şey yaratmak istiyordu başardı da.
    Çok Enteresan

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • hiçbirşey anlamayan da vardır hayatın sırrını çözen de yani öyle bi film
  • Saçma sapan mantıksız çekim hatalarıyla dolu bir film. Sevmedim
  • Son ana kadar bir deney radyasyon sızıntısı falan bekledim son sahneler cidden faciaydı. konuşan ayıdan sonra filme dikkatimi veremedim zaten
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hoksi

    Son ana kadar bir deney radyasyon sızıntısı falan bekledim son sahneler cidden faciaydı. konuşan ayıdan sonra filme dikkatimi veremedim zaten
    Ayı konuşmuyor bence siz anlamamışsınız.
  • Peki sayın rejisör siz daha iyi anlamışsinizdir tabi

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
    • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız