Şimdi Ara

Atatürk'ün neden İslam hukukunu ilga ettiğinin cevabı burada

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
0
Favori
527
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Atatürk hukuksal inkılapları başlattığında aslında yakın bir zamanda bilimdeki ve teknolojideki gelişmelerin çok daha hızlanacağını ve bu gelişmelere paralel olarak da insanlığı oluşturan bireylerin basit düşünüp basit yaşamayı bırakacağı için düşünüşlerinde ve yaşayışlarında daha da büyük inkişafların olacağının farkındaydı; işte, Atatürk, insanlığın medeniyetteki, düşünüş ve yaşayıştaki bu inkişafının farkında olan bir önder olarak yeni Türk Devleti’nin hukuk kurallarını çağdaş toplumlardaki kurallar ile reforme etmek suretiyle; yükselen medeniyet karşısında arzuları ve istekleri her zamankinden çok daha fazla artacak olan Türk halkını, eski kanunların onlara yaşatacağı psikolojik yıkımlardan ve moral çöküntülerinden kurtarmak istemişti.

    Atatürk, katıldığı son kurultay olan 9 Mayıs 1935 tarihli CHP’nin 4. Büyük kurultayında yeni Türk Devletini’nin nasıl doğduğunu şu sözleri ile ilan etmiştir:

    Uçurum kenarında yıkık bir ülke... türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... yıllarca süren savaş.., ondan sonra, içerde ve dışarda saygı ile tanılan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız, devrimler... işte, Türk genel devriminin bir kısa diyemi...

    Atatürk'ün neden İslam hukukunu ilga ettiğinin cevabı yukarıda birinci paragrafta



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 11 Kasım 2018; 21:58:45 >







  • Cevap basit akılcı ve bilimci olduğu için.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HIGHER

    Cevap basit akılcı ve bilimci olduğu için.
    Benim açıklamamda olduğu gibi toplumsal düzene bakan yönü de var.
  • Yenikurumlara yeni üst yapılar bina etmek için

    Çok uhrevi anlamlar yüklemeye gerek yok
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    Yenikurumlara yeni üst yapılar bina etmek için

    Çok uhrevi anlamlar yüklemeye gerek yok
    Eğer, toplum, mevzu bahis ise tam da uhrevi anlamlar yüklenebilir.
  • Atatürk, elbette, gerçekleştirdiği inkılaplarda manevi mirası olarak nitelediği akıl ve bilimi rehber edinmişti, fakat onun hukuk alanında gerçekleştirdiği inkılapların topluma, toplumsal düzene de bakan yönleri de vardır, böyle bir devrimcinin gerçekleştirdiği inkılapların toplumsal yönünü bilmemesi mümkün olabilir mi? Elbette olamaz.
  • Genellikle köklü devrimler halkın yaptığı ve kendi için yaptığı devrimler olmuştur. Ama Atatürk devrimlerini halk yapmamıştır. Atatürk, halka karşı halk için devrim yapmıştır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-FC547EB8D

    Genellikle köklü devrimler halkın yaptığı ve kendi için yaptığı devrimler olmuştur. Ama Atatürk devrimlerini halk yapmamıştır. Atatürk, halka karşı halk için devrim yapmıştır.
    Eğer o zaman Atatürk ve Chp halkın kayda değer bir kısmının desteğini almasaydı devrimleri yapamazdı, dolayısıyla devrimler halktan da destek almıştır, şimdi ise Atatürk devrimlerinin milyonlarca bağlısı var, eğer Türkiye'de İslamcı kesime destek veren halk çok fazla olsaydı çoktan karşı devrim gelmişti, ama halkın desteğini alamıyorlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 11 Kasım 2018; 23:25:2 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AlbatrosD.IIIFazılBey

    Eğer o zaman Atatürk ve Chp halkın kayda değer bir kısmının desteğini almasaydı devrimleri yapamazdı, dolayısıyla devrimler halktan da destek almıştır, şimdi ise Atatürk devrimlerinin milyonlarca bağlısı var, eğer Türkiye'de İslamcı kesime destek veren halk çok fazla olsaydı çoktan karşı devrim gelmişti, ama halkın desteğini alamıyorlar.

    Alıntıları Göster
    Kanımca, Atatürk devrimlerini destekleyenlerin sayısının bayağı bir artmasının son yirmi, otuz yıla dayandığını düşünüyorum. Atatürk zamanında devrimlere karşı çok büyük bir tepki vardı ama hep susturulup asıldılar.Yani o zamanlar halkın çok da büyük destek verdiğini düşünmüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-FC547EB8D

    Kanımca, Atatürk devrimlerini destekleyenlerin sayısının bayağı bir artmasının son yirmi, otuz yıla dayandığını düşünüyorum. Atatürk zamanında devrimlere karşı çok büyük bir tepki vardı ama hep susturulup asıldılar.Yani o zamanlar halkın çok da büyük destek verdiğini düşünmüyorum.

    Alıntıları Göster
    İşte şu an sayıları artan devrim destekçileri, o zamanlar devrimlere karşı gelmeyen halk idi.
  • Şimdi ismi aklımda değil ,geçenlerde deli bir İslamcı diyordu ki:

    "Osmanlı'nın son zamanlarında toplum çok bozulmuştu(insanlar medeniyet görmüştü demek istiyor), Allah da, suç İslam'ın üzerine kalmasın diye Atatürk'e Şeri kanunları ilga ettirmiş."

    Hani yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış diye bir söz var ya işte tam buna oturuyor.
  • Türkiye'de devrimleri, aslında devrime direnmesi gereken kişilerin yapmasının birçok nedeni var. Fakat bunlardan en belirgin ve önemli olanı; sanayi devrimini kaçırmış, okuma-yazma bilmeyen ve din adamlarının "din" olarak öne sürdüğü safsatalarla yaşamını şekillendiren bir topluma "Demokrasi" kavramının zarar verme ihtimalinin yüksekliğidir.
    Zaten Atatürk'ün çok partili sisteme geçiş denemeleri de hep dini kullananlar nedeniyle sekteye uğramış, eğitim reformu gerçekleşmeden ortaya çıkacak olan demokratik bir sistemin önce demokrasiyi yok edeceği görülmüştü.
    Bunu bir örnekle anlatmak gerekirse; Bugün 10 yaşındaki bir çocuğa aralıksız olarak "Sen çok güzel araba kullanırsın. Ben sana güveniyorum. Araba kullanmak çok kolay" şeklinde yorumlarda bulunursanız ve bir arabanın direksiyonuna oturtursanız, o çocuk buna itiraz etmez ve çok kısa sürede kaza yapar. İşte Türk toplumuna araba kullanma yaşı ve yetkinliği verilmeden önce demokrasi verilmesine engel olunmasının nedeni budur.
    Atatürk'ün ömrünün yetmemesi ve tabii ki devrimlerin hiçbirinin halkın mücadelesi sonucu gerçekleşmemiş olması, emek harcanmayan her kavram gibi devrimleri de değersizleştirmiştir.
    Atatürk'ün aslında bir diktatör olmadığının kanıtlarının en başında, hukuku kendi başına yazmak yerine, kendi döneminin refah seviyesi en yüksek olan ülkelerinden alması gösterilebilir. Atatürk'ün ön gördüğü ve tüm dünyada halihazırda kabul edilen bir konu; eğitim, sağlık ve adalet sisteminin düzenli işlemesi demek bir devlet sisteminin sağlıklı işlemesi demektir. Atatürk bunun için özellikle eğitim ve hukuk alanında kendi çağında ve Türklerden beklenmeyecek reformları ardı ardına sıralamıştır.




  • Bir ince çizgiyi kalınlaştırayım. İslam hukuku kaldırıldı belki ama İslam işleri için ''Diyanet İşleri'' kuruldu. Bunun eğitimi için özel olarak imam hatip liseleri ve ilahiyat fakülteleri açıldı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-FC547EB8D

    Kanımca, Atatürk devrimlerini destekleyenlerin sayısının bayağı bir artmasının son yirmi, otuz yıla dayandığını düşünüyorum. Atatürk zamanında devrimlere karşı çok büyük bir tepki vardı ama hep susturulup asıldılar.Yani o zamanlar halkın çok da büyük destek verdiğini düşünmüyorum.

    Alıntıları Göster
    offff palavralariniz da kesilmiyor


    Atatürk'ün neden İslam hukukunu ilga ettiğinin cevabı burada


    Ataturk`un cenazesinde alman nazi ordusu eslik ederken. ayrica fransiz, ingiliz ve italyan askeri kademeleri de katildi. dusun ki bunlar 1938 de birbirlerine dusman ordular idi. Ataturk bunlari bile birlestirdi.

    siz dincilerin yalanlari bitmedi :)

    Adam dunyayi ayagina getirmis cenazesine bile...

    koskoca arap peygamberin naasini sadece 6 kisi kaldirdi. biri ayse digeri ise bizim arapci dincilerin nefret ettigi Ali idi. ben din konusuna katilmak istemiyorum lakin bu ornegi vermemin nedeni, siz dincilerin iddasi ile "Tanri kainatini arap peygamberi ici yaratti" palavraniz ile aslinda gercek hayatta peygambere, yine araplar tarafinan yapilanlari bir birini tutmamasi.

    gel gelelim taht icin kavga ederken, o kadar ayeti de keciye yedir ... anca 125 sene sonra herkesin kabul edecegi bir kuran yazdir bunu da kiraat ustalarina zorbalikla yap.

    hacim palavralariniz cidden cok bos. gercek saydiklariniz ise tam aksine palavralardan ibaret.

    Ekleme: arkadaki imama dikkat et! hani baska bir palavraniz varya , Atanin cenaze namazi kilinmadi diye. bak iste o imam bunun tersini soyluyor. ha o kadar ecnebi varken ve kalabalikta nasil cenaze namazi kildirican? millet birbirini ezerdi... dusunmek bile korkutucu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bluedevil866 -- 25 Kasım 2018; 8:22:32 >




  • Bir bireyi iş sahibi yapmanın hatta bireyi evlendirme görevinin bir devletin görevi olup olmadığı konusu tartışılabilir. Gerçek olan şu ki bireyi iş sahibi yapıp evlendirme vazifesini üzerine almıyorsan o bireyi yaptığı zinadan dolayı cezalandırmak vicdanlarda onun hukukuna tecavüz ettiğin anlamına gelir. Mesela medeni hukuk bireyi iş sahibi yapmayı ve evlendirmeyi kendi vazifesi görmez ve iş sahibi olmadan onu evlendirmeden başı boş gezmesine izin verir ama böyle yaptığı için de zina yaptığında onu da cezalandırmaz. Ama İslam devleti bu vazifeleri üzerine almadığı halde bireyi zina yaptığı zaman döver ve recm eder. Evlendirmediğin ve iş sahibi yapmadığın bireye yaptığı zinadan dolayı böyle ağır cezalar vermenin de ne kadar vicdansal ve insani olduğunu da size bırakıyorum. Eee müslümanlar hemen derler ki ama recm bize göre bir ödül, bizim günahlarımızdan temizlenmemiz için bir vesile. Ama recmin sizin için ödül olması, recm ettiğiniz ve dayak attığınız insanları insan vicdanlarında haksız yere cezalandırdığınız gerçeğini de değiştirmez.
    O halde ey müslümanlar, bir daha, İslam hukukunun "ilahi temelli" olduğu için sosyal adaleti ve düzeni tam anlamıyla yegane sağlayan düzen olduğu savıyla karşımıza çıkmaktan vazgeçin.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.