Şimdi Ara

Black Rhodium Jive hoparlör kablosu ve ilk izlenimler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
44
Cevap
1
Favori
5.036
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Selamlar,

    Son zamanlarda takmış olduğum hifi kablolarındaki kapasitans ve indüktans değerlerinin bende bırakmış olduğu etki ve artık stereo'da Heco Victalarla kullandığım ve senelere meydan okuyan 4mm2 lik standart bakır (güya bakır :) Hama hoparlör kablolarını değiştirmem gerektiğini ve daha anlamlı bir şeyler almam gerektiğini düşünürken bu akşam üstü kendimi sigma'da buldum...İnterconnect kablomdan çok memnunum sınıfının en iyilerinden hatta yine f/p liderlerinden biri bile diyebilirim (Oxypure PGA 4201) Hoparlör kablosu olarak da hedefim ingilterede üretilen ve 2009 yılında giriş seviyesi klasmanında hi-fi world tarafından en iyi kablo olarak seçilen Black Rhodium Jive idi...Beni biraz tanıyanlar bilirler hep f/p ürünlerini tercih ederim çünkü bu ürünleri araştırıp yakalamak ve kullanıp izlenim sahibi olmak hep hoşuma gider...Ama hiçbir zaman bir şeyi ucuz yada pahalı diye tercih etmem...Bu kablo da aynen bu şekilde bir f/p ürünü bana göre..

     Black Rhodium Jive hoparlör kablosu ve ilk izlenimler

    Neyse,kabloları Asım abi kesti paketledi sağ olsun ve bende alıp eve geldim..Uçlarını güzel bir işçilikle ayırdım ekstra bir çaba sarf etmedim çünkü kullanılan malzeme çok yumuşak ve kolayca maket bıçağı veya yan keski ile ayrılabiliyorlar..Sonladırma elemanı olarak yine sigmadan aldığım gold plated bananaları taktım...

    Ardından sisteme bağlantıları yaptım ve dinlemeye başladım...Şimdi burası çok önemli buraya dikkat; işin içindeki psikolojik faktör kısmını iyi bildiğim için yani seste en ufak bir değişim olmasa bile insanlar yeni bir elemanı sisteme dahil ettikten sonra sanki değişim varmış gibi hissettiklerinden kendimi objektif olacağıma dair dinletiden önce şartladım :)

    Henüz pişmemiş yeni Jive'lar ile çok aşina olduğum parçaları teker teker dinlerken farkına vardığım unsurlar kesinlikle şöyleydi madde madde abartmadan aktarıyorum;

    1) Kesinlikle fark var..Meğer ben Hama kablolar ile Heco'ları hiç sahnesiz dinliyormuşum..Hoparlörlerin artık geniş bir sahnesi var ve bunu Jive gibi bir kablo ile başarabilmek gayet güzel..

    2) Sese muazzam bir boyut geldi..Seste 3d denilen olayı Hecolarla ilk kez hissettim (inanılmaz demiyorum ama giriş seviyesinin bir basamak üstü model bir kablo için muazzam olduğu kesin)

    3) Benim Hecoların alt frekansları yani bass sesleri çok kuvvetli ama biraz sert idiler...Şu anda güçlerini hiç kaybetmeden yumuşak ve daha rahat dinlenir bir hal aldılar...Kesinlikle böyle daha iyi..

    4) Hoparlördeki Hama kaynaklı frekans karmaşası ve üst frekans kaybı (kablolar kalın olduğu için) artık yok hoparlörler artık daha geniş bir bantda daha homojen bir yapıda frekans üretiyorlar..

    İlk izlenimler henüz pişmemiş Jive'lar için bu şekilde...Maliyeti gayet ekonomik fakat başarımı da fiyatıyla tam ters orantılı olan bu kabloları bu sınıfta rahatlıkla tavsiye edebilirim..

    saygılar,
    atalayalper



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi atalayalper -- 17 Ocak 2012; 23:36:11 >







  • Bende bu markanin tango serisini almayi dusunuyorum. Sizin kabloya gore nasillar acaba metresi 12.5 sterlin
  • Foto..



     Black Rhodium Jive hoparlör kablosu ve ilk izlenimler
  • Elinize saglık ve hayırlı olsun. Bende fiyat/performans acısından ACOUSTIC RESEARCH MS-320 bananalı kabloyu aldım.
    Bu kablo olayı cok enteresan birsey.
    Olayın psikolojik yanının cok fazla oldugunu dusunenlerdenim.
    Biz dıs kabloya bu derece onem verirken speaker icindeki kablolama, filtredeki pcb nin ince bakır yolları, filtre elemanlarının ince bacakları, hoparlor ic soketlerinin basit gecmeli ve gevsek yapısı, hoparlor bobin ince kablosunun sokete uzanan esnek ek kablosu derken ciddi bir yol var. Dıs kablo bu derece etkense icerdeki bu durumlar ciddi sorun demektir.
    Nedense her cihaz alan yada upgrade eden hep olumlu seyler soyler yazar. Cok nadirdir yok eskisi daha iyiydi bu aldıgım vasatmıs vs gibi yorum yapan.
    Yenisinde durum kotu bile olsa insan uzun sure alıstıgı ve sıkıldıgı sound dısında farklı seyler duyunca hemen olur notu veriyor.
    Malesef bu tip seyler cihazlarlada test edilemiyor.
    Mesela ozel bir frekans uygulansa ve bu frekansı analiz eden bir cihaz olsa. Her degisimde sonuclar gorulse eksik ve artıların, nelerin degistigi net ortaya cıksa kesin sonuclar alınırdı. Dinleti yaparken degerlendirmeyi etkileyen o kadar cok faktor varki say say bitmez. Mesela odanın sıcaklık durumu, gunduz gece durumu, sehir sebekesindeki voltajın durumu, o anki ruh durumumuz hep etken.

    Bu kablo yada cihaz testlerinde kör testi yapılarakta gercekler ortaya cıkabilir. 10 dolarlık kabloyu cıkarıp yerine 100 dolarlık kablo takınca otomatikman insan iyi bir beklenti icine giriyor. Birseyler ters gidince bile cıkıs yolu olarak pismedi vs gibi cıkıslar arıyor. Bu kabloları hic gormeden baska birinin switch lemesi ile dinlese nasıl bir yorum cıkar acaba ? Cok gri bolge bu nokta.
    .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ikarahal -- 18 Ocak 2012; 13:34:33 >




  • Bu konuda bir kör test yapılmış.

    Bir tarafta Monster 1000 hoparlör kablosu, karşısında elbise askısı teli. 5 deneyimli dinleyici farkı farkedemiyor.

    http://gizmodo.com/363154/audiophile-deathmatch-monster-cables-vs-a-coat-hanger
  • Cok ince cizgiler bunlar. Malesef ticari oyunda fazla. Mesela bi wire baglantıda enteresan konu. Tek noktadan 2 ayrı kabloyla hoparlore baglantı ne kadar farkedebilir ve ne kadar algılanabilir. Bazıları anlamsız derken bazıları zararı bile var diyor bazılarıda farkediyor diyor. Birde hiend seviyesinde urunlere baktıgınızda bazılarında bi wire yok.
    Gece ile gunduz gibi olmasada rahatlıkla algılanabilmeli bu farklar. Ciddi paralar isteniyor ve bunu ispat edebilmeliler.
    Cok kaptırmamak lazım. Hoparlorun yerini yada odadaki esyalarının yerini biraz degismekle bile ciddi farklar cıkıyor ve cok net algılanıyor. Fakat standart kablo yerine kat kat fazla degerde olan kabloyu takınca fiyatı ile ortusmeyen sonuclar cıkıyor.
  • @ikarahal;

    Hayırlı olsun kabloların.. Galiba AR master series? Doğru mu? İyi kablolardır bildiğim kadarıyla...Aynen yorumuna katılıyorum işin psikolojik boyutu çok büyük,ben kendimi bu değişimi yapmadan önce çok şartlandırdım kötü olsaydı da "değişim yaptım ve sonucu hüsran oldu" şeklinde kısa bir mesaj yazacaktım foruma...Ama yaptığım değişimden sonra fark hissedilmeyecek gibi değildi özellikle epey gelişen ve genişleyen sahne ve alt frekansların dizginlenmiş olmasını fark etmemek imkansız...Ve bu noktada da biraz kulaklarıma güvenip sistemimi tanıyorum bunların vermiş olduğu farkındalık ile yazmıştım yazıyı..

    Lakin başka bir açıklama daha yapayım blind test yapılan yerlerdeki cihazlar farklı farklı ve testi yapan kişilere ait olmuyorlar ve bu testleri yapan audiophile'ler o cihazların öncesini bilmiyorlar...Yani o cihazlarla belli bir dönem yaşasalar hangi parçada hangi kabloyla hangi frekansı ürettiğini artık ezberlemiş olsalar bu gibi değişimleri bence fark edebilirler..Hiç alışkın olmadıkları fakat piyasadan bildikleri bir modelin önüne gözleri kapalı bir şekilde oturarak yapılacak blind testleri ben pek sağlıklı bulmuyorum..Cihaz hassaslığında kulak ister bu iş o zaman ve o da kimsede zaten yok...Blind testi yapan insanlar o hoparlörler ve o kablolarla belli bir süre geçirmiş olsalar eminim değişim sonrasındaki farkları hissedebilirler...Saygılar..




  • Bu foruma her girisim kulliyen zarar:( Atalay bey vallahi aklima simdi kablo isi soktunuz ki oldukca memnunum ve kablolarimdan. Tabi ben de stereo ve avr kullandigimdan banana plugli olacak. Kablo ve plug fiyatlarini yazarsaniz sevinirim. Belki hafta sonu asim beyi ziyaret ederim.
  • @ Mecanica;
    Pm'den yazıyorum fiyatları..İyi akşamlar..
  • Kablolar tabiki tasıyıcı sistemler belli standartta olmalı ama abartılmamalı. Kabinin ic yapısını inceleyin. Sırayla takip edin o kadar farklı cins ve capta iletkenden geciyorki.
    Lehim kısmıda ayrı konu. Son gecis noktası hoparlor bobinine ulasmadan hemen onceki sigorta teli inceliginde bir tel. En ince, en zayıf nokta. Siz isterseniz 10mm capında kabloyla baglayın ancak bu dar bogaz kadar netice verecektir.

    Baska bir durumda power kabloları. Sehir sebekesinin nasıl ulastıgına kısaca goz atalım. Yuksek akım trafolara gelir ve 220 ye duser ordanda bir cok binaya dagılır. Buraya gelirken bile bir cok ekten gecer. Binanın girisinde sigorta ve sayac kutusunda yine eklentiler atlamalar mevcut. Ordanda dairenin ic ana sigorta kutusuna gelir yine eklenti ile buatlara gider. Buatlardanda prizlere ulasır. Bir cok ek, bir cok kesit kablo, bir cok farklı materyalden uretilmis kablo cinsinden gecer. Toprak hattıda ayrı konu. Voltajın gunduz ayrı, gece ayrı degerlerde cıkmasıda cabası. Biz bunları hic gormeden sadece prizden amfiye giden cok kısa kabloyu degiserek performansın duzeldigini soyleriz. Bu nasıl olur. Burda tek alternatif var kondansator etkisi ama zaten amfilerin trafo girisinde suzgecler mevcut, cıkısındada ciddi kapasitede suzme kondansatorleri var. Bu aktif elemanlar varken pasif kablo ne kadar etki gosterebilir yada farkedilebilirki. Amfilerin icine baktıgınızda guc kısımlarında bildiginiz bakır kablolar goruruz sadece. Yada ciddi fiyatlı amfilerde standart tipte sabitlenmis power kablosu goruruz. Oyleki fislerin faz notr yonunu bile belirtmezler. Rastgele takarız prize. Uretici hiend bir cihazda bir cok ayrıntıyı dusunurken sadece kablodanmı kacıyor acaba. Yoksa bizmi kendimizi kandırıyoruz.

    Sonucta insan kulagının kapasitesi belli. Cihazlar cok daha hassas calısıyor. Mesela bir tweeter 70 khz yayın yapabiliyor. Bas driver unitesi duyulanın cok altında frekansta ses verebiliyor. Amfilerde insan kulagının duydugunun altında ve ustunde bir frekans bandına sahip. Takarız test edecegimiz kabloyu frekansları tek tek uygularız en basitinden osiloskopla genligi inceleriz. Nelerin degistigini kulagımızdan cok daha hassas sekilde gorerek inceleriz. Yada veririz beyaz yada kahverengi gurultuyu sinyali sonuc durumuna bakarız. Sonucta ureticilerde ozel akustik odalarda bir dunya test yaparak kabinin teknik verilerini cıkarıp tasarlıyor duzeltiyor. Yani bunlar olculemez hesaplanamaz seyler degil. Kablo ureticileride bu farkları bilimsel acıdan gosteremezmi ?

    Aynı sınıf iki farklı marka model hoparloru aynı akustik ortamda aynı tip kabloyla aynı kaynaklara baglayıp sadece switch le A-B yaparak farkı cok net algılıyoruz.
    Kulagı olmayan bile cok rahat anlıyor. Ama kablo degisiminde farkı algılamak cok guc. Kör testlerinde yasanan fiyaskolar bile yazılıp ciziliyor.
    Ucuk fiyatlara kablolar almaktansa cihazları degismek daha mantıklı gibi, cok daha etkili duyulabilir farklar yaratıyor.

    Ben sadece olaya farklı acıdan bakıp degerlendirmeler yapabilirmiyiz diye yazıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ikarahal -- 18 Ocak 2012; 23:22:33 >




  • Körleme denemelerde yaşanan komik olaylar var evet...

    Ama bence bunlar, kablonun "çok da fazla önemli olmaması"nın kanıtlanmasından çok, HiFi ve evsineması gibi, kesinlikle tartışılmayacak bir "kişisel keyif" konusu olan alanlarda, teknik ayrıntılarda boğulup gitmenin kişileri ne kadar yanlış değerlendirme ve edinimlere götürebileceğinin kanıtlanmasına katkı yapıyor...

    Teknik ayrıntıları doğal ki, araştırınız, inceleyiniz, karşılaştırınız, ama...

    "Ürünü" Kesinlikle dinleyiniz ve deneyiniz.

    Denemelerinizi mümkün ise birden fazla oturum ve günlerde yineleyiniz. Kendi tanıdığınız ve dinlemekten hoşlandığınız, sıklıkla dinlediğiniz kayıtlar ile.

    "Kendimi kandırıyorum" düşüncesinin çöküntüsüne de kapılmayınız, buna gerek yok ki. Yatırım yapacağınız konu, bizzat sizin keyfinizdir, başkalarının değil ki... Tabii ki "kendi keyfinizi yanıltmadığınızı" da sınayınız, bunun için de sınamalarınızı bir kaç güne yayınız, olanak varsa...

    Kablolar, eğer olanak varsa, kesinlikle denenmeli "kör veya görür" durumda olarak, tekrar tekrar denenmeli.

    Bakınız, kablolar diyorum, yalnızca ara kablolar ve hoparlör kabloları değil, evet, güç kabloları da...

    (Malazgirt savaşı ya da Hamurabi döneminden kalma ve bir çokları için "dinozor" kıvamındaki bir elektronik mühendisi olarak, yapılacak akılcı dinleme denemeleri sonucu "duyulacak her şeyi", "müfredatın" ve mevcut beyaz sayfaların, kitapların üzerinde durduğu, temel verimlilik kaygıları ile başlatılıp geliştirilerek biriktirilmiş mühendislik bilgilerinin, çoğunlukla "keyif" kaygılarının haklı olarak gözardı edildiği alanlarda geliştirilmiş teknik birikimlerin, altını doldurmakta bayağı zorlandığı, özetle, pek akıl karı yollarla açıklayamadığı açıktır, diyorum, naçizane... Zira bu konuda pek de araştırma yapılmadığı ve bilimsel kurumların mesailerini harcayacak, çok daha "hayati" konuların sırada beklemesi nedeni ile, uzaktan bile bakmadıkları da açıktır. Ben de bu "daralmadan" ve de "peklikten" nasibini almış garip ve yaşlı bir mühendisim. Ama, müzik kurulumumda, kaynak veya yükseltecin, ya da her ikisinin birden güç kablolarını farklı üretim/tasarım sınıflarındaki güç kabloları ile, üstelik herhangi bir süzgeç (filtre) vb içermeyen yapılar içerisinde denediğimde "duyduklarım" sonucunda, acar bir mühendis edası ile canhıraş sebep açıklama çabalarıma son verdim, kısaca "taktım, dinliyorum" o kadar... Beni ziyaret edenler , ve bilenler bilir, ben sesinin daha ""keyifli" geldiğini duyunca, bir katıhal yükseltecin (solidstate amplifier) veya bir cd okuyucunun üstüne yerleştirdiğim granitten kesilmiş ağırlık yapan parçaları oracıkta bırakan, şirketimdeki deneme dinletilerini ve evimdeki keyif dinletilerimi öyle sürdüren biriyimdir, cihazların altına koyduğum, zihni sinir ayak donanımları ve bunun gibi unsurlar da cabası... Denedim ve sonuçlarını duyduktan sonra denediğim konumda bıraktım, öylece duruyorlar...)

    İçten sevgilerimle




  • Ben de kullanıcılar olarak bizlerin özellikle hoplarlör kablolarında mevcut sistemimiz göz önüne alınarak optimum kalitede olan ürünleri almamız gerektiğini düşünüyorum. Belki hiend olmayan benim sistemim gibi sistemlerde metresi yüzlerce pounda satılan kabloları kullanmak garip olabilir ama atalay beyin seçtiği kablolar bence çok mantıklı ürünler.
    Ayrıca cihazların içindeki kablolar ve kalınlıkları ile speaker kablolarını pek karıştırmamak gerekir. Sonuçta cihazların içinde ve özellikle giriş seviyesinin üstündeki cihazlarda zaten çok kısa veri yolları kullanılıyor. Ancak spekar kablosu dediğiniz cihazdaki gibi 3-5 cm değil 3-5 metre olarak kullanılıyor. Burada kablo uzunluğu arttıkça artan dirençe karşılık olduğunca kaliteli ve kalın kablo kullanırız ki kesiti artırıp direnci düşürelim ve düşük frekanslı olan sesleri yani bas sesleri daha verimli alabilelim. Zaten bu kablolarla ilgili testlerde kullanıcılar genellikle bas sesler oluşan iyileşmelerden söz ederler.
    Asım bey bir yanlışımız var ise düzeltirseniz sevinirim.
    Onun için speaker kablosu bence optimum kalite ve kalınlıkta seçilmeli ve cihazlardaki kablolar zaten ince diyerek asla ihmal edilmemelidir.




  • Yanlışınız var diyemiyeceğim, ancak bir konuya dikkat edilmesini naçizane tavsiye edeceğim.

    Keyif konusunun önde olacağı, olması gerektiği, yani enerji hatlarında göz önüne alınacak kabaca enerji aktarım verimliliği diyebileceğimiz verimlilik kaygılarının pek anlamının olmadığı HiFi alanında, verimliliğin, enerji aktarımı verimliliği değil, en deli tanımlama ile keyif verimliliği olduğunu unutmamalıyız... Bu pek sıklıkla karıştırılıyor ve sıklıkla yapılan yatırımlar, kitabi olarak enerji aktarım verimliliği sağlarken keyif ölçütünü yerlerde süründürüyor...

    Temel kaygınız, 50/60Hz salınıma sahip şebeke hatları üzerindeki veya besleme devrelerindeki DC güç hatlarındaki elektrik gücü aktarımı ise, bakır kablo kesitine bakınız, kalınlığa önem veriniz, ama konu duyulmaya dönük titreşim aralığındaki elektrik ses işaretlerinin, ortamımızda ses titreşimleri oluşturmak üzere tasarlanmış cihazlara, kayıt ortamlarındaki kurguları herhangi bir "doğallık" kaybı yaşatmadan aktarabilmek ise, kaba kablo kesiti yaklaşımı önem sırasında bayağı gerilere düşmektedir ve düşmelidir. Burada önem kazanan ölçütler ise, kablo damar kesitlerinden çok, damar özü malzemesi, kaplama malzemeleri, yalıtkan malzemeleri, ekranlar ve bunların kullanım amaçlarına göre artı ve eksileri veya gereklilikleri/gereksizlikleri ile tüm bunlarla oluşturulan kablo mimarisidir.

    Her halikarda, olanak bulursanız, daha önce de belirttiğim gibi, kabloları edinmeden önce deneyiniz. Ve evet, hiç bir ön yargıya kapılmadan, gerekirse adeta bir "zil teli" gibi 0,75 mm damar kesitine sahip, ama gerçek bir hoparlör kablosu mimarisi ile tasarlanıp üretilmiş bir kabloyu da, 4 mm damar kesitli bakır bir kablo ile hakça karşılaştırarak deneyiniz.



    Sonuçlar sizi şaşırtabilir de, şaşırtmayabilir de, hangisi daha "keyifli" çalıyorsa, sizin için doğru odur, sevgili dostlarım...



    İçten sevgilerimle.




  • OOO Asım beyi bu forumda görmek ne büyük keyif.
    Gözlem, değerlendirme ve yorumlarınızı ev sineması bölümünde de görmek isteriz.

    Kablo konusunda kaynağa yakın alandaki kablolarda yapılacak değişikliklerin öyle dış ortamdan gelen kablolar gibi olmadığını cereyan kablolarında yapılacak değişikliklerin fark yaratacağını düşünüyorum.
  • bir hort yapayım. bu jive kabloları satın alırken ucunda bananamı geliyor yoksa cıplak kablomu geliyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yavuzazgin

    bir hort yapayım. bu jive kabloları satın alırken ucunda bananamı geliyor yoksa cıplak kablomu geliyor

    Selamünaleyküm

    İsterseniz banana da takıp gönderebilirler ama fiyat fark edecektir. Ben çıplak halde almıştım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ***radyo*** * kullanıcısına yanıt
    sitedeki resimlerde banana takılı görünüyor o yüzden sordum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yavuzazgin

    sitedeki resimlerde banana takılı görünüyor o yüzden sordum

    Yok ustad bende aldim banana yok

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • black rhodium jıve ları sipariş verdim hoparlor uçlarınada ttaf spade siparişi verdim.black rhodıumun spadeleri hosuma gitmedi. bakalım gelsin görelim nasıllarmış. testi de bir hoparlörü eski kablo le kullanıcam digerini yeni kablo ve spade ile ne degişecek merak ediyorum
    spadeler bundan:
     Black Rhodium Jive hoparlör kablosu ve ilk izlenimler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yavuzazgin -- 30 Ocak 2015; 18:02:23 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yavuzazgin

    black rhodium jıve ları sipariş verdim hoparlor uçlarınada ttaf spade siparişi verdim.black rhodıumun spadeleri hosuma gitmedi. bakalım gelsin görelim nasıllarmış. testi de bir hoparlörü eski kablo le kullanıcam digerini yeni kablo ve spade ile ne degişecek merak ediyorum
    spadeler bundan:
     Black Rhodium Jive hoparlör kablosu ve ilk izlenimler



    Ttaf spade ler gerçekten çok kaliteli.
    Ben gümüş lehim teli de alıp speaker kablolarını spade lara lehim yapmıştım daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.
     Black Rhodium Jive hoparlör kablosu ve ilk izlenimler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi YAZICIOĞLU -- 31 Ocak 2015; 2:19:09 >




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.