Şimdi Ara

Büyük oyunu görün kardeşim (4. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
108
Cevap
0
Favori
2.859
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: avcılarınavcısı

    sırf lafı çaktım diye böyle seviyeyi düşürecek misin? kabul et işte tartışmasını bilmiyorsun sert kayaya çarptın şimdide benden ilgi bekliyorsun yanıt bekliyorsun bir kezbanın sevgilisinden ilgi beklemesi gibi. vakit kaybısın başka bir şey değil. sosyokültürel gücün sıfıra yakın. buradan ansızın gitsen kimsenin umrunda olmaz o kadar rezil bir halin var.

    ayrıca yukarıda cevap beklediğim kullanıcıyı iyi bilirim, aramıza 3. kişi sıfatıyla girme bas git yoluna ok? saçma sapan işlerle kendini daha da batırma git kitap oku

    Alıntıları Göster
    Git başka konuya orada ne halt yiceksen ye,konumu işgal edip bildirim spamlama.

    Telefon numarası verdim sıkıntın varsa ara diye korkudan arayamadında, klavye erkeği.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Perceptron kullanıcısına yanıt
    Sana blok atıyorum hem de permanent blok. Bir de benimle dalga geçmeye çalışıyor türkcel telefonunu vererek beni banlatacak güya küfür ettirecek kendine :D başka dokunamıyor zavallım ... zaten erkek olmadığını biliyordum sıkıntı etme bu kadar :D

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: avcılarınavcısı

    boş yapma. bu coğrafyada bu ülkede bir çok maladaptasyon var. kültür kanser mi kanser, tarihsel olarak biz 1000 yıldır çobanlık yapmışmıyız evet, ortadoğu ise bu kültürü tanımlayan kötü konotasyonu -negatif- olan bir kelime. o kelime olmazsa "psilik coğrfaya" denir farklı eziş büzüş bir şeyler bulunur illaki ama herkesin bildiği bir terimi neden yadsıyacakmışım? senin zekan 90'dan fazla değil mi? ee? burada sana susmak düşer, mademki kendini yüksekten satıyorsun bir sus sesini kes çeneni kapa da bir şey sansınlar. tamam?

    kes! tartışma seviyesinden bahsetmiş bir de, sen kimsin dünkü nitrasyona uğramış madde gelmiş benimle oynamaya çalışıyor :D sen kiminle dans ediyorsun adamım? hala daha beni yargılıyor la sen kimsin kim? hee? kimsin oğlum sen? sesini kes forumda takılıyorsan takıl bir daha da bilmediğin konular üzerinde konuşmaya çalışma. hadi.

    Alıntıları Göster
    Kaç tane kültür kaç tane coğrafya gördün de kültürüne kanser diyorsun ? Hangi donanıma sahipsin, hangi kültürler ile birebir karşılaştırıp bu fikre vardın öğrenebilir miyim ?
    Asırlar boyunca göç edip de onlarca topluluğa ayırıp mutfak kültürünü aynen koruyan kaç tane millet var ? 21 yy'da hala müziklerinde Orta Asya'dan kalma asırlık makamlar kullanılıyor, hala ülkenin dört bi yanında binlerce km öteden gelen adetleri kanun muamelesi görüyor.
    Elin adamı gelip bana kültürümün bilmediğim noktalarını hayranlıkla anlatırken senin şu yazdığına gülmeyip de ne yapayım ?
    Burada senin yaptığın gibi hakaretler etmiyorum çünkü beni bilginle sinirlendirebilecek, alt edebilecek kapasiteye sahip değilsin. Eğer bu nedenden ötürü sinirlenirsem (ki buna sebep olamayacağın için sanırım sevinmelisin) o zaman ben de senin gibi hakarete başvururum.

    Orta doğu kelimesi İngilizlerin bu coğrafyaya taktiği politik bir sıfat ve ben de bu sıfatı kullanmıyorum. Merkez burası isteyen istediği sıfatı kullanabilir, Anadolu kelimesi bile daha samimi en azından bölgede yaşamış bir uygarlıktan geliyor.

    Son satırda gene bilgisizliğin (hakaret anlamında söylemiyorum, kişisel tespitim) sinirlerine vurmuş, bilginle beni utandıracağına hakaretle beni başkası yerine utandırdın. O kadar yoğunluğun içinde 2 dakika şu alıntılara cevap yazmak için vakit ayırmaya çalışıyorum cevap vermek için okumak zorunda kaldığım şu satırlara bak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-EB772A469

    Bu mesaj silindi.
    Orta doğu terimi politik bir sıfat, akıllara bir coğrafyadan daha çok bir durumu getiriyor. Ben bu tartışmayı çok yaşadım ısrarla kullanmak istemiyorum. İstanbul Boğazına "bosphorus", Çanakkale Boğazına da "dardanels" demiyorum. Nasıl ki Yunanlılar Ege'nin güneyine Girit denizi diyerek siyasi bir kazanç elde etme, teamül oluşturarak kazanç sağlamaya çalışıyorsa bu terimler de bence benzer amaçlara hizmet ediyor.
    Kullanım amacı tamamen politik çıkarlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Eski Açık Sarı Desene

    Orta doğu terimi politik bir sıfat, akıllara bir coğrafyadan daha çok bir durumu getiriyor. Ben bu tartışmayı çok yaşadım ısrarla kullanmak istemiyorum. İstanbul Boğazına "bosphorus", Çanakkale Boğazına da "dardanels" demiyorum. Nasıl ki Yunanlılar Ege'nin güneyine Girit denizi diyerek siyasi bir kazanç elde etme, teamül oluşturarak kazanç sağlamaya çalışıyorsa bu terimler de bence benzer amaçlara hizmet ediyor.
    Kullanım amacı tamamen politik çıkarlar.

    Alıntıları Göster
    Kendine citizen yakıştırması yapanlar middle east kavramını da afiyetle yutacaktır
  • içindeki bir bakteri, başka yerde evrimi yeniden başlatacak. ( aynısı bize de olmuş olabilir )

    evrimcilerin son zamanda ,evrimi bitirdikleri söz bu işte :)
    aynısı bize de olmamış olamaz mı o zaman ?

    olasılık varsa kesinlik yok demektir ,aynı mantıkla bir sürü tez veya antitez üretilebilir
    üstelik sayısız tesadüf olayı ,piyangodan büyük ikramiye kazanmaktan zor demektir

    ilim bilim deyip bir sürü tesadüfü normal karşılamak da ,ilme uymayan bir yaklaşımdır
    üfürükçülükten ne farkı kalır o zaman ?

    en çok duyduğumuz sözlerden bazıları da şöyle (güya çok ilmi denilir) ;
    -neymiş efendim uzaylılar varmış ve sürekli dünyayı ziyaret edermiş (ne hikmetse genelde uzaylılar hep abd.yi ziyaret ediyor,bizi beğenmiyorlar galiba)

    -uzay çok büyükmüş ve kesin başka gezegenlerde yaşayan birileri vardır
    adamlar kesin diyor ama ellerinde bir tane dahi delil yok ,buna rağmen kesin oluyor ,nasılsa ?

    yani bunun ilmi yanı nedir ?
    ben söyledim oldu bitti mi ?

    internette ne olduğu belli olmayan bir şeyler gösteriyorlar ama yıllardır herkesi ikna edecek tek bir delil yok ortada
  • quote:

    Orijinalden alıntı: C.CEMİL

    içindeki bir bakteri, başka yerde evrimi yeniden başlatacak. ( aynısı bize de olmuş olabilir )

    evrimcilerin son zamanda ,evrimi bitirdikleri söz bu işte :)
    aynısı bize de olmamış olamaz mı o zaman ?

    olasılık varsa kesinlik yok demektir ,aynı mantıkla bir sürü tez veya antitez üretilebilir
    üstelik sayısız tesadüf olayı ,piyangodan büyük ikramiye kazanmaktan zor demektir

    ilim bilim deyip bir sürü tesadüfü normal karşılamak da ,ilme uymayan bir yaklaşımdır
    üfürükçülükten ne farkı kalır o zaman ?

    en çok duyduğumuz sözlerden bazıları da şöyle (güya çok ilmi denilir) ;
    -neymiş efendim uzaylılar varmış ve sürekli dünyayı ziyaret edermiş (ne hikmetse genelde uzaylılar hep abd.yi ziyaret ediyor,bizi beğenmiyorlar galiba)

    -uzay çok büyükmüş ve kesin başka gezegenlerde yaşayan birileri vardır
    adamlar kesin diyor ama ellerinde bir tane dahi delil yok ,buna rağmen kesin oluyor ,nasılsa ?

    yani bunun ilmi yanı nedir ?
    ben söyledim oldu bitti mi ?

    internette ne olduğu belli olmayan bir şeyler gösteriyorlar ama yıllardır herkesi ikna edecek tek bir delil yok ortada
    İşte bahsettiğin duruma Ateizm Materyalizmi diyorum.Ateist insanların büyük bir kısmı bilimsel bulguların sadece kendi işine gelicek kısmına odaklanır.Nihilist felsefeyi benimserler.Evrenin kesinlikle anlamsız ve rastlantısal bir takım fiziksel ve kimyasal reaksiyonların tesadüfi bir şekilde ortaya çıktığına inanırlar.Hatta canlıların birkaç önemsiz kimyasal etkileşim ile çıktığını ortaya atarlar.Eğer bu adamları sıkıştırırsan sana şunu derler evet canlılık kimyasal reaksiyon sonucu oluşmadı uzaylılar yarattı .Bunlara göre Uzaylılar insan yaratır.Kimyasal reaksiyonlar ve evrim insan yaratır.Fakat ilk hücre ve proteinin nasıl ortaya çıktığını bilmiyoruz derler.Baştan aşağı saçmalık gül geç derim


    Büyük oyunu görün kardeşim


    Büyük oyunu görün kardeşim








    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nazgul Founder -- 22 Ekim 2018; 12:18:50 >
  • benim asıl kabullenemediğim kısmı ,bu işe bilimi katmaları
    hem bilim diyorlar hemde tesadüflere dayandırıyorlar

    bilim tesadüflere dayalı bir konu ise ,o zaman okumak araştırmak bile anlamsızlaşıyor
    nasılsa her şey tesadüfen oluyor sonuçta

    tesadüflerde bile bir derece kabullenme olabilir ama sonsuz tesadüf zincirini kabul etmek mümkün mü ?

    dediğiniz gibi en başa dönmek gerektiğinde ne cevap verilecek ,ilk olan nasıl oluştu ,var oldu ?
    hokus pokus ile desen ,onu da yapacak birisi gerekiyor :)
  • Enteresan bir varsayım ama doğru olabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-EB772A469

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster
    Yunanistan bilindiği gibi karasularını 6 milden 12 mile çıkararak tüm Ege'yi kapatmaya, Türkiye'nin Ege'deki hakkını bitirmeye çalışıyor. Dış politikada ana hedefleri de bu, biz ise Ege'nin uluslararası bir deniz olduğunu ve tüm ülke gemilerine açık olduğunu savunuyoruz. Ege denizinde 3. bir ülke olmadığı için karasularının belirlenmesi uluslararası antlaşmalarla Türkiye ve Yunanistan'a bırakılmış durumda. Yunanlıların Güney Ege'ye Girit denizi demesini ana sebebi kendilerini bir takımada devleti olarak gösterip bütün ada ve adacıkları arasında karasuyu birliği sağlamaları ve karasularını 12 mile çıkartmayı hedeflemeleri. Yani tüm Ege'yi bir Yunanistan iç denizi yapmak istemeleri, lakin BM uluslararası deniz hukuku sözleşmesine göre bir devletin takım ada devleti sayılabilmesi için ana kara ile bağlantılı olmaması gerekir ama Yunanistan Avrupa anakarasına bağlı ve hukuken bir takımada devleti değil.
    Bu yüzden Girit denizi diyerek bir teamül oluşturmaya, kendisini takımada devleti olarak saymaya ve bunu da alttan alttan dünyaya ve bize dayatmaya çalışmaktadırlar.

    Ege denizi ismi Yunanistan'a bir kazanç sağlamaz ama Girit denizi ismi sağlar, Yunanlılar Ege denizi diyerek daha farklı bir kazanç elde edemez ama Girit denizi diyerek kazanç sağlamak için pekala yol yapabilirler. İkisi arasında büyük fark var, Ege kelimesinin kökeninin Yunanca'dan gelmesi (ki aslen Girit adasında yaşamış bir uygarlıktan geliyor ve tam kökeni hakkında farklı iddialar var) politik anlamda bir kazanç sağlamadığı için adamlar Girit Denizi muhabbetini çıkarttı.

    Ege'deki adaları kaybetmemizin ve Kurtuluş Savaşı sırasında geri alamamamızın nedeni zamanında bir donanmamızın olmayışındandır, Sultan Abdülaziz'in sinirlenip donanmayı 33 sene Haliç'te zincire vurmasından dolayı adaları elimizden kaybettik ve ilerleyen zamanlarda da geri alamadık. Kurtuluş savaşı anakaramızdan öteye bir donanmamız olmadığı için ileri gidemedi. Elimizde zamanına göre çok iyi gemiler ve eğitimli personel olmasına karşın donanmamıza kilit vurup çürütmek, nitelikli personel yetişmesine mani olmak 150 küsur ada ve adacığa, kaç yüzyıllık bir denizcilik tecrübesinin yok olmasına mal oldu.

    Ege'de halihazırda Yunanistan'ın bir meşrutiyet üstünlüğü yok, olmadığı için de böyle numaralarla üstünlük sağlama peşindeler. Türkiye Cumhuriyeti devleti şuan Lozan antlaşmasına, BM deniz hukuku sözleşmesine ve Fır hattı sözleşmesine uymakta, Yunanistan devleti de bu sözleşmeleri bükmeye çalışmaktadır. Ege denizinde karasularını önce 6 mile çıkartıp sonra 12 mile çıkartmaya çalışan kesim Yunanistan. Türkiye Ege'nin uluslararası bir su yolu olduğunu savunmakta Yunanistan ise bir Yunan gölü haline getirmeye çalışmaktadır. Uluslararası platformda haklı ve kanunen eli güçlü olan taraf Türkiye'dir.

    Ege'de Yunan ve Türk donanmaları arasında ciddi şekilde çok fark var şuan, Türk donanması birkaç gömlek önünde Yunanlıların. Tcg Anadolu ve İ sınıfı fırkateynler ile Ege'de askeri anlamda dağlar kadar fark olacak Yunanistan ile. Zamanında Ege'de adaları kaptırma sebebimiz dediğim gibi bir donanmamızın olmayışından dolayıdır şuan aidiyeti belli olmayan adaları sahiplenmeye çalışmaları da ayrı bir yazının konusudur. Bunlar haricinde yazdığın diğer satırlarda hemfikirim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: C.CEMİL

    benim asıl kabullenemediğim kısmı ,bu işe bilimi katmaları
    hem bilim diyorlar hemde tesadüflere dayandırıyorlar

    bilim tesadüflere dayalı bir konu ise ,o zaman okumak araştırmak bile anlamsızlaşıyor
    nasılsa her şey tesadüfen oluyor sonuçta

    tesadüflerde bile bir derece kabullenme olabilir ama sonsuz tesadüf zincirini kabul etmek mümkün mü ?

    dediğiniz gibi en başa dönmek gerektiğinde ne cevap verilecek ,ilk olan nasıl oluştu ,var oldu ?
    hokus pokus ile desen ,onu da yapacak birisi gerekiyor :)
    Tesadüf hayatın gerçeği. 1 dakika sonra ne olacağımız belli değil. İşte bu bilinemezlik ve bunları kontrol edememek tesadüftür. Hayat bunun üzerine kurulu. İnsanın kontrolü çok az.
  • ulpi kullanıcısına yanıt
    bilimde tesadüf olmaz ,o zaman büyücülere ,falcılara inanalım daha iyi
    üstelik sizin bahsettiğiniz durum bilinmezliktir ,tesadüflük ile alakası yok
    aksine insanın kontrolü çok fazladır ama her şeyi kontrol edebilmesi mümkün değildir
  • ulpi kullanıcısına yanıt
    ha ha ha
    özrü kabahatinden büyük dedikleri şey bu olsaa gerek
    birileri evrimde tesadüfe yer yok der
    bir diğeri çıkar tesadüfü bilinmezlikle karıştırıp hayatın gerçeği der
    insan aciz bir varlık denilince ne acziyetiymiş derler

    kuralsızlık veya inkar felsefesi gibi bir kozu olana dünya her halükarda güzel

    ama

    bir de gerçekler olmasaydu valla tadından yenmezdi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: C.CEMİL

    bilimde tesadüf olmaz ,o zaman büyücülere ,falcılara inanalım daha iyi
    üstelik sizin bahsettiğiniz durum bilinmezliktir ,tesadüflük ile alakası yok
    aksine insanın kontrolü çok fazladır ama her şeyi kontrol edebilmesi mümkün değildir
    Tesadüf başka uydurma başka. Tesadüf var diye superman gerçek olmaz. Bilimin yöntemi var ama çoğunlukla tesadüfi sıçramalarla ilerler bilim. Şunu keşfedip ilaç yapıyım demezler. Sadece keşif için yola çıkarlar ama hiç beklenmedik ilaçlara yol açabilir keşifler. Tesadüf bu işte. Denk geliyor. Mesela gidip bir spor salonuna yazılıyoruz. Hoca iyi de olabilir kötü de. Şans işte. Yani tesadüf. Bilmemek ve kontrol edememek tesadüfü getiriyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ulpi -- 15 Kasım 2018; 1:24:38 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mhmt042

    ha ha ha
    özrü kabahatinden büyük dedikleri şey bu olsaa gerek
    birileri evrimde tesadüfe yer yok der
    bir diğeri çıkar tesadüfü bilinmezlikle karıştırıp hayatın gerçeği der
    insan aciz bir varlık denilince ne acziyetiymiş derler

    kuralsızlık veya inkar felsefesi gibi bir kozu olana dünya her halükarda güzel

    ama

    bir de gerçekler olmasaydu valla tadından yenmezdi
    Birisi çocuğunu okula yazdırmadan önce öğretmeni araştırabilir. Bu bilerek yapılmış olur. Ama araştırmadan yazdırırsa işi şansa kalır. Yani tesadüf bu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ulpi kullanıcısına yanıt
    örnekteki araştırmayan o öğretmeni oraya koyana güvendiyse ne olacak

    başka bir örnek

    birisi aklı yetmeye başladığı andan itibaren yaşadığı çevreden başka bir yere gitmek için çabalasa. başarsa ve 30 sene sonra kendini yapmamak için hayatının 20 yılını verdiği işte bulsa bu nedir? tesadüf mü

    hayatta tesadüfe yer yok. her şey olması gerektiği gibi oluyor. sadece insan bunu bazen anlıyor, bazen anlamıyor. anlayan razı oluyor hayatına devam ediyor. anlamayan razı olmuyor değiştirmek için gelecek hayatını da heba ediyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mhmt042

    örnekteki araştırmayan o öğretmeni oraya koyana güvendiyse ne olacak

    başka bir örnek

    birisi aklı yetmeye başladığı andan itibaren yaşadığı çevreden başka bir yere gitmek için çabalasa. başarsa ve 30 sene sonra kendini yapmamak için hayatının 20 yılını verdiği işte bulsa bu nedir? tesadüf mü

    hayatta tesadüfe yer yok. her şey olması gerektiği gibi oluyor. sadece insan bunu bazen anlıyor, bazen anlamıyor. anlayan razı oluyor hayatına devam ediyor. anlamayan razı olmuyor değiştirmek için gelecek hayatını da heba ediyor.
    Elbette o örnekler tesadüf. Çünkü garantisi yok. Ne olacağını bilip kontrol edemiyoruz. Şunu şunu yaparsan kesinlikle şu sonuca ulaşırsın diyebilir misin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ulpi kullanıcısına yanıt
    senin bilmiyor olman bilinmeyeni yok yapmadığı gibi tesadüf demekle de tesadüf yapmaz.
    sadece kontrolün tamamen insanda olmadığını gösterir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mhmt042

    senin bilmiyor olman bilinmeyeni yok yapmadığı gibi tesadüf demekle de tesadüf yapmaz.
    sadece kontrolün tamamen insanda olmadığını gösterir.
    Tesadüf ve şans ne tanımlar mısın

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.