Şimdi Ara

Dizel Getz Bakım Bilgileri (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
73
Cevap
4
Favori
23.291
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bugün hyundai ata da check-up yaptırdım ve 90 bin bakımı için fiyat aldım. Sanırım yetkili serviste bakım yaptırıcam.

    Hyundai Getz 1.5 CRDi VGT 90 bin bakım listesi ;

    Yağ boşaltım tıpası
    Yağ tapa contası
    Bak. 25281 (koduyla başlayan bişey ne olduğunu bi ara sorucam)
    Hava filtresi
    V - kayışı
    Gergi Kasnağı
    Fren balata temizleyicisi
    Yağ Filtresi
    Yakıt Filtresi
    Polen Filtresi
    Cam Suyu (kışlık)
    Organik Antifriz
    Shell 10w-30 motor yağı
    +
    İşçilik


    Hyundai Blue Card Sahiplerine
    Yedep parça ve işçilik kampanyalarından indirimle beraber toplam tutar =

    719,98 Türk Lirası



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DeArAnGeL -- 25 Mart 2014; 17:30:02 >
  • Bu videoyu aklımda bulunsun diye ekliyorum. Kampa falan gidersem ve yakacak ekipmanlar ıslanmışsa kullanılabilr ;

    http://www.youtube.com/watch?v=zVt89BtiC0s#t=93
  • Hyundai Getz 1.5 CRDi VGT Dizel 75 Bin bakımında kullandıklarım ;

     Dizel Getz Bakım Bilgileri



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DeArAnGeL -- 10 Ekim 2014; 11:17:04 >
  • Hyundai Getz 1.5 CRDi VGT Dizel 90 Bin bakımında kullanacaklarım ; (şimdilik sadece yağ aldım diğerlerini de bakımdan sonra ekleyeceğim )

     Dizel Getz Bakım Bilgileri



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DeArAnGeL -- 10 Ekim 2014; 11:17:42 >
  • Hyundai Getz 1.5 CRDi VGT Dizel 90 Bin bakımında kullanacaklarım ; (şimdilik sadece yağ aldım diğerlerini de bakımdan sonra ekleyeceğim )

     Dizel Getz Bakım Bilgileri



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DeArAnGeL -- 10 Ekim 2014; 11:18:15 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DeArAnGeL

    Motoru durdurmadan önce bir süre beklemek turbo ömrü açısından iyi olur deniyor ve bende buna dikkat ediyorum. Şöyle bir durum var ;
    Arabayı apartmanın arkasındaki açık garaja park etmem epey bir zaman alıyor ve park ederken hiç gaza basmıyorum, buna da gerek kalmıyor zaten. bir ileri bir geri sadece ayağımı debriyajdan kaldırarak 1-2 dk boyunca daracık park yerinde diğer arabaların arasında manevra yaparak bir boşluğa giriyorum.

    Hiç gaza basmadığım için turbo dinlenmiş olur mu? Bu park etme işkencesinden sonra yine de 30 sn. - 1 dk arası beklemem gerekir mi?

    Bana kalırsa yaptığın işlem doğru değil.Zaten bir önceki kendi mesajında yaptıgın alıntıda da belirtilmiş .Onunla ters düşüyorsun:


    ''İkinci önemli nokta ise kalkış ; kalkışlarda aracınızı kesinlikle rölanti (1000) devrine düşürmeyin. Bu durumda mazot pompası zarar görebilir.''

    Ben de çok önceleri bir kaç kez o şekilde kullandığım oldu sonra da benzer yazıları ve yorumları görünce vazgeçtim.Gaz vermeden (daha dogrusu motor devrini yükseltmeden) sürüş yapmaz oldum.Yoksa denemelerle görmüş oldum ki düz yol degil baya yokuş bile çıkıyor bizim araç gaz vermeden.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: opxito

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeArAnGeL

    Motoru durdurmadan önce bir süre beklemek turbo ömrü açısından iyi olur deniyor ve bende buna dikkat ediyorum. Şöyle bir durum var ;
    Arabayı apartmanın arkasındaki açık garaja park etmem epey bir zaman alıyor ve park ederken hiç gaza basmıyorum, buna da gerek kalmıyor zaten. bir ileri bir geri sadece ayağımı debriyajdan kaldırarak 1-2 dk boyunca daracık park yerinde diğer arabaların arasında manevra yaparak bir boşluğa giriyorum.

    Hiç gaza basmadığım için turbo dinlenmiş olur mu? Bu park etme işkencesinden sonra yine de 30 sn. - 1 dk arası beklemem gerekir mi?

    Bana kalırsa yaptığın işlem doğru değil.Zaten bir önceki kendi mesajında yaptıgın alıntıda da belirtilmiş .Onunla ters düşüyorsun:


    ''İkinci önemli nokta ise kalkış ; kalkışlarda aracınızı kesinlikle rölanti (1000) devrine düşürmeyin. Bu durumda mazot pompası zarar görebilir.''

    Ben de çok önceleri bir kaç kez o şekilde kullandığım oldu sonra da benzer yazıları ve yorumları görünce vazgeçtim.Gaz vermeden (daha dogrusu motor devrini yükseltmeden) sürüş yapmaz oldum.Yoksa denemelerle görmüş oldum ki düz yol degil baya yokuş bile çıkıyor bizim araç gaz vermeden.

    Uzun zamandır bu mesaja bakıp bakıp duruyorum. Bir yerlerde hata var doğrusunu anlatayım istiyorum ama yine başaramıyorum. Hocam tam olarak ne demek istediğini biraz ayrıntılı olarak yazarmısın sana zahmet..




  • Motor Yağları hakkında bilmemiz gerekenleri anlatan güzel bir yazı. Yağ seçerken kulaktan dolma bilgiler yerine kendimiz öğrenmeli ve kendi kararımızı vermeliyiz.



    Motor Yağının Görevi Nedir?
    Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur.

    Mineral Yağlar
    Mineral yağlar yıllardır kullanılmakta olan klasik yağlardır. Yeraltındaki bildiğimiz petrolün distile edilmesinden sonra deterjan, viskozite geliştirici ve aşınma önleyici birtakım katkılar eklenmek suretiyle üretilirler. Fiyatları genelde ucuzdur ve ortalama bir performans sunarlar.

    Sentetik Yağlar
    Sentetik yağlar laboratuvarlarda çeşitli kimyasal işlemler sonucunda kimyagerler tarafından üretilen yağlardır. Fiyatları mineral yağlara oranla daha pahalıdır ancak hem daha iyi performans, hem daha uzun süreli kullanım sunarlar. Termal dayanıklılıkları fazladır. Yağlama görevlerini daha uzun süreler yerine getirirler ve çok daha fazla sıcağa dayanabilirler.

    Yarı Sentetik Yağlar
    Yarı sentetik yağlar bu ikisinin karışımıdır ve hem fiyatları, hem de sundukları performans bu iki yağın arasındadır. Genellikle %70-80 mineral yağa %20-30 sentetik yağ karıştırılmak suretiyle elde edilirler.

    Viskozite ve Viskozite Endeksi Nedir?
    Viskozite basit şekliyle bir yağın kalınlığının ölçüsüdür. Belirli bir sıcaklıkta yağın ne kadar akıcı olduğunu göstermek için de Viskozite Endeksi kullanılır. Genellikle bir yağ kalınsa viskozitesi yüksek, ince ise viskozitesi düşüktür. Viskozite endeksi bize bir yağın ısıya maruz kaldığında ne kadar inceleceğini gösterir. Rakam ne kadar yüksekse, ısıya maruz kaldığında yağ o kadar az incelir. Rakam düşükse yağın viskozitesi düşük, yüksekse viskozitesi yüksektir. Vizkozite endeksi aynı zamanda bir yağın belirli koşullar altında nasıl davranacağını da gösterir. Çok yüksek viskoziteli bir yağ (Ör: 50) özellikle düşük sıcaklıklarda motorun belirli kısımlarına ulaşamayabilir, hatta yüksek devirlerde silindir ile motor arasındaki film kopabilir. Çok düşük viskoziteli bir yağ ise (Ör:0) özellikle aşırı yüksek sıcaklıklarda çok fazla incelerek koruma özelliğini yitirebilir.

    Tek Viskozite ve Multi-Viskozite Yağlar
    Hizmet ettikleri sıcaklık aralığı bakımından yağlar ikiye ayrılır: Tek viskozite ve çok viskoziteli (multi-viskoziteli) yağlar. Tek viskoziteli yağlar hava sıcaklıklarının daimi olarak sabit olduğu durumlara uygundur, dolayısı ile bu tür yağlar hem yaz, hem kış kullanımına uygun değildir

    (Ör: 20W-50 değil de sadece 50W) . Zaten bugün bir benzin istasyonuna gidip herhangi bir marka motor yağı almaya kalktığınızda hepsi multi-viskozite olacağından, isterseniz hemen bu tip yağlara geçelim.

    Günümüzde araçların tamamına yakınında kullanılan multi-viskozite yağlar ise yapı olarak değişken hava koşullarında hizmet etme özelliğine sahip olduklarından hem yaz sıcağında, hem de kışın soğuğunda kullanılabilirler. Kalın bir yağ soğuk hava koşullarında jelleşecek ve görevini tam olarak yerine getiremeyecektir. İnce bir yağ ise soğukta rahat akacak, ancak yüksek sıcaklıklarda motor ile silindir arasındaki film tabakası incelecek, ya da kopacaktır. Sonuçlarını düşünün.. Tek viskoziteli yağların bu dezavantajları üzerine ince bazlı bir tek viskozite yağa çeşitli polimerler eklenmek suretiyle multi-viskozite yağlar üretilmiştir. Eklenen bu polimerler sayesinde multi-viskozite yağlar kışın soğuğunda yada ilk çalıştırma esnasında görev yapabilecek kadar ince, yaz sıcağında güvenebileceğiniz kadar da kalındırlar. İkisi aynı anda saçma, belki de inanılmaz geliyor değil mi? Nasıl olduğunu makalenin ilerleyen paraglaflarında okuyabilirsiniz.. Çok basit.

    Multi-Viskozite Yağların Avantajı Nedir?
    Tek viskoziteli bir yağın akıcılığı her sıcaklıkta aynıdır. Çok viskoziteli yağlar ise tek viskoziteli yağlardan farklı olarak kendilerini değişen sıcaklıklara adapte ederler. Çok viskoziteli bir yağ tek viskoziteli bir yağa oranla soğuk havalarda daha akıcı, yüksek sıcaklıklarda ise kesinlikle daha kalın ve güvenlidir.Bu, aynı zamanda şu anlama da geliyor: Otomobilinizi belirli bir süre için kullanmadığınızda motor yağı kartere doğru süzülecek ve tekrar çalıştırdığınızda çok kısa bir süre için dahi olsa, motorunuzun tüm parçalarına ulaşması için belirli bir süre geçecektir. Çok viskoziteli yağlar soğuk havalarda tek viskoziteli yağlara oranla daha akıcı olduklarından motorun içerisindeki parçalara daha çabuk ulaşırlar, böylelikle ilk çalıştırma anındaki motor aşınmaları daha azdır.Çok viskoziteli yağlar tek viskoziteli yağlara oranla %1,5 ila %3 arasında yakıt tasarrufu sağlarlar. Çok viskoziteli yağlar hem düşük, hem yüksek sıcaklıklarda daha fazla koruma sağlarlar.Multi-Viskozite Yağların Çalışma PrensibiYağ kullanımında sorun şudur: 10W kadar ince bir yağ kullanırsak yağ oldukça ince olduğundan ne ilk çalıştırma anında, ne de soğuk havalarda akıcılık açısından bir problem yaşamayız. Peki hava oldukça sıcaksa, ya da motor ısısı son derece arttığı zaman ne olacak? Gidip hemen yağı mı değiştireceğiz? İşte bu problemi çözmek için üretim aşamasında diğer birçok katkıyla birlikte multi-viskozite yağlara “viskozite geliştirici” katkı maddeleri eklenir. Yağ yine aynı yağdır, 10W bazlıbir yağ.. Ancak, eklenen polimerler sayesinde ısındığında örneğin 40 viskoziteli bir yağ gibi davranır, böylelikle sıcak hava koşullarında da görevini yerine getirir. Nasıl mı?

    Eklenen polimerleri kimyasal olarak yağ soğukken içinde bağımsız olarak yüzen toplar olarak düşünün. Yağ ısındıkça bu polimerler çözülmeye ve uzun zincirlere dönüşmeye başlarlar, ve böylelikle yağın incelmesini önlerler. Ondan sonra dalga geç “alt tarafı polimer”... Nereye dalga geçiyosun? Öhö.. Eee. Evet, ne diyordum, birleşirler ve böylelikle ne olur efenim? Bir yağın içinde iki yağ... Yağınız 10W-40 ise soğukta 10W gibi ince, sıcakta ise 40 viskozite yağ kadar kalın gibi davranır. Burada önemli olan viskozite aralığını seçerken kışın tahmini en soğuk, yazın ise tahmini en sıcak derecesine dikkat etmektir. 10 bazlı bir yağı 10W-30 yapmak için daha az, 10W-40 yapmak için daha fazla polimer eklemek gerekir. E, asıl yağlamayı yapan polimer değil de yağ olduğuna göre, neden gereksiz yere içerisinde daha fazla polimer olan bir yağ kullanalım? 10W-30 idare ediyorsa neden 0W-40 gibi.. Yani şu saçma: “Abi, var ya en iyisi Mobil 0W-40’mış”.. Böyle birşey yok arkadaşlar. Bu bana iyi gelir de, sen Antalya’nın sıcağındasındır, kışları Antalya -40 derece mi 0 bazlı yağ kullanılsın? Viskozite aralığı tavsiye üzerine değil, kesinlikle ve kesinlikle içerisinde bulunulan iklime göre seçilmelidir. Tavsiyeyi aynı ildeki arkadışınız yapıyorsa ayrı.. Her bir viskozite aralığı için tek tek olmasa da, isterseniz genel bir görüş oluşturması açısından aşağıda en bilinen viskozite sınıflandırmalarını verelim. Bunlardan en ayrıntılı ve en bilineni SAE’ ninkidir, yani şu hep konuşulan 10W-30, 20W-50 gibi.. Ancak SAE derecelendirmesinde hangi viskoziteyi seçeceğinizden emin olamıyorsanız, kutunun üzerine bakıp daha basit olan API, ya da ondan da basit olan ACEA sınıflandırmasına göre de seçim yapabilirsiniz. (Bakın diyorum ama, du bakıyım var mı? Eveeet.. Yağımızı elimize alalım.. Ne diyor? Shell Helix Ultra SAE 5W-40, API SJ/CF, ACEA A3/B3.

    Viskozite Derecesini Seçmek
    En bilinen viskozite sınıflandırmaları şunlardır:

    {SAE} (Society of Automotive Engineers)
    SAE sınıflandırması diğerlerinden farklı olarak yağı düşük ve yüksek ısılardaki viskozitesine göre sınıflandırır, dolayısıyla bir miktar daha ayrıntılı olduğu söylenilebilir. SAE sınıflandırmasında derece “W” harfi ile ayrılan iki rakamdan oluşur. W, winter yani kış anlamındadır ve yağın düşük sıcaklıktaki viskozitesini gösterir. Örneğin 10W-40’taki “10W” gibi. Bu, aynı zamanda yağın baz viskozitesidir, yani polimer eklenmeden önceki asıl viskozitesi. Bu rakam ne kadar düşük olursa yağ o kadar ince olacağından, bu bize aynı zamanda yağın düşük ısılarda ne kadar akıcı olacağını ve motorun ne kadar kolaylıkla çalışacağını da gösterir.İkinci rakam yağın yüksek ısı viskozitesini verir. 10W-40’taki “40” gibi. Bu rakam ne kadar yüksekse, yağ sıcakken o kadar viskoziteli, yani kalın demektir.

    API (American Petroleum Institute)
    Sınıflandırma iki harf ile yapılır. İlk harf yağın benzinli (S) veya dizel (C) motorlardan hangisine uygun olduğunu, ikinci harf ise yağın aynı gruptaki performans değerini gösterir. Performans sınıflaması her iki grupta da A en düşük olmak üzere benzinli motorlar için A-J arası, dizel motorlar için ise C-F arası yapılır.
    Benzinli motorlarda: (min.performans) SA..SB..SC..SD..SE..SF..SG..SH..SJ (max.performans)
    Dizel motorlarda: (min. performans) CA..CB..CC..CD..CE..CF (max.performans)

    Eğer yağ kutunuzun üzerinde “API SJ/CF” şeklinde bir ibare görürseniz bu, yağın hem benzinli, hem de dizel tüm motorlarda kullanılabileceği (Ferrari dahil) anlamına gelir.

    ACEA (Association of European Car Manufacturers)
    Sınıflandırma bir harfi takip eden bir rakam ile yapılır (A3 gibi). ACEA standardı iki kategoriye ayrılır. Birinci kategori yağın hangi motorda kullanılabileceğini açıklar:Benzinli motorlar için A Dizel otomobil motorları için B Dizel kamyon motorları için C Yağın performans seviyesini ise takip eden rakam belirler:Yakıt ekonomisi için 1 Genel amaç için (ortalama seviye) 2 Yüksek performans için 3 Örnegin A3 benzinli motorlar için yüksek performanslı bir yağı, A1 benzinli motorlar için ekonomi amaçlı bir yağı tanımlar.Viskozite konusunda yapacağınız seçim sıcaklık, otomobilin üzerindeki kilometre, piston aralıkları ve kullanım şartları gibi birçok değişkene bağlı olmakla birlikte, genel kural olarak viskozite aralığını çok açmadan mümkün olan en ince yağı kullanmak en iyisidir. Çok kalın yağların da sürtünmeyi arttırdığı bir gerçektir. En ince derken, akla 0W-40 gelebilir, ancak bulunduğunuz iklimde hava kış mevsiminde -18 derecenin altına düşmüyor, yaz mevsiminde de aşırı sıcaklar yoksa neden 0W-40 yerine 10W-30 olmasın? Burada seçim tamamıyla size kalmıştır. Bir yağ kutusunun içinde katkı maddesi ne kadar az ise o kadar iyidir, 0W-40 alırsınız, içerisinde fazla fazla katkı maddesi vardır, ya da 10W-30 alırsınız, içindeki gerçek yağ oranı o kadar fazladır. Sadece bazı 0 yerine 10 olduğu için diğerinden biraz daha kalındır. Aslında bu seçimi yaparken kilometreyi de hesaba katmakta fayda var. 0 km. bir arabada ince yağ, 100.000 km.’deki, yada daha eski teknolojili bir arabada daha kalın yağ kullanımı mantıklı olabilir. Yeni bir arabada piston aralıkları daha incedir, dolayısıyla ince yağ kullanımı hem sürtünmeyi azaltması sebebiyle, hem de aralıkların zaten dar olmasından ötürü mantıklıdır. Ancak 100.000 km.yapmış bir motorda aralıklar fazlasıyla açık olacağından nispeten daha kalın bir yağ kullanmak mantıklı bile olabilir. Böylelikle yağ sızıntılarını bile önleyebilirsiniz. 20W-50 mesela..



    Değişik Tip Yağların Karıştırılması

    Sentetik yağların yarı sentetik olanlarla hatta mineral yağlarla uyumlu olduğunu söyleyenler olabilir, ancak yağ kaçırma problemleri yaşamamak ve motorunuzun nihai performansı açısından başlangıçta bu tipten birini seçmenizi ve kesinlikle değiştirmemenizi tavsiye ederim. Mineral yağların içerikleri sentetik olanlardan farklıdır, ve mineral yağ emmiş contaların sonradan özellikle daha ince olan sentetik yağa geçildiğinde yağ kaçırabilmeleri olasıdır. 250.000 km sorun çıkarmadan çalışmış motorların, bu kilometrede mineralden sentetik yağa geçildiğinde kaçırmaya başladığına da rastlanılmıştır. Bunda sebep büyük olasılıkla sentetik yağa geçiş öncesi motoru belirli bir süre rolantide çalıştırmak sureti ile temizleme amaçlı kullanılan ince yağın motor içinde zamanla birikip artık sızdırmazlık görevi gören kalıntıları silip süpürmesi ve bunları da temizlemesidir. Buradan şu sonucu çıkartabiliriz: Arabanız yeniyse ve mineral bazlı yağ kullanıyorsanız temizleme amaçlı yağı uyguladıktan sonra sentetik yağa iç rahatlığıyla geçebilirsiniz. Hatta 5W-40 gibi bir viskozite aralığı seçip mecbur kalmadıkça bunu bile değiştirmemek en iyisi. Çünkü bunun değişmesi kesinlikle yağın kalınlığının da değişmesi anlamına gelir. Ancak ve ancak arabanız çok fazla km. yaptıysa bir miktar daha kalın yağa geçin. Yukarıdaki örnekte kalın bir mineral yağdan çok ince bir sentetik yağa geçiş sonrası da kaçırma oluşmuş olabilir. Çünkü 250.000 km. yapmış bir motorda aşınma çok fazla olacağından belki de suç ince yağ seçiminde.

    Yağ Katkıları Yararlı mı?
    Günümüzde hepsi de birbirinden mükemmel olduğunu iddia eden bir çok yağ katkısı satışa sunulmuştur. Özellikle televizyonda gece yarısı reklam kuşaklarını istila eden bu ürünler gerçekten işe yarıyor mu?Şimdi şunu düşünelim: Shell, Mobil gibi araştırma ve geliştirmeye yılda milyonlarca dolar bütçe ayıran ve hatta dünyanın en iyi kimyagerlerini istihdam eden dev şirketler bu sihirli formülleri bulamıyorlar da yağ katkısı üreten firmalar mı sadece bu sihirli formüllere sahip?Aynı şey otomobil üreticisi firmalar için de geçerli. Eğer bu mucize katkılar gerçekten motor gücünü arttırıyor, ya da en azından yakıt tüketimini azaltıyorsa neden otomobil üreticisi firmalar her otomobil başına bir kutu da bu katkılardan eklemiyorlar?Üçüncü olarak, bu mucize yağ katkılarından hiç biri tanınmış yağ üreticilerinin markasını taşımamaktadır. Sonuç olarak, yağ üreticisi firmalar en iyi karışımı elde edebilmek için zaten her yıl milyonlarca dolar harcamaktadır. Dolayısıyla yaptıkları bu harcamanın sonucunu diğer ufak firmalardan daha iyi aldıklarına emin olabilirsiniz. Ayrıca zaten kaliteli bir yağ, üretim aşamasında 10’a yakın katkı ile zenginleştirilmektedir. Bunların neler olduğunu ve görevlerini makaleyi daha fazla uzatmamak için yazmıyorum. Ancak deterjanlar, pas önleyiciler, aşınma azaltıcılar, antifriz vs. örnek verilebilir. Yani, kullanmakta olduğumuz yağın içerisinde bir bakıma yağ katkıları zaten fazlasıyla vardır. Öyle ise ne olduğunu bilmediğimiz katkılara neden para ödeyelim? Üstelik motora bırakın yararlı olmayı, zarar verme ihtimalleri varken.. Bu zarar iki türlü olabilir: Birincisi zaten yağın içerisinde olan bir maddeyi içeren katkı ekliyor ve bu maddenin oranını aşırı derecede arttırıyorsunuzdur, ikincisi de yağın içinde hiç olmayan bir maddeyi ekliyorsunuzdur, bunun da sonuçları iyi olmayabilir. İsterseniz piyasadaki yağ katkılarının içinde genel olarak en çok bulabileceğiniz iki maddeyi inceleyelim:

    TeflonKimi yağ katkıları başlangıçta işe yarıyor gibi görünse de, Teflon gibi partiküller içeren katkılar zamanla yağ filtresini tıkayabilirler. Yağ filtresinin tıkandığını gösteren bir uyarı ışığı da olmadığına göre... PTFE’yi keşfederek Teflon’un patentini elinde bulunduran DuPont şirketi bile “Teflon içten yanmalı motorlarda yağ katkısı olarak kullanılmaya uygun değildir” açıklamasını yapmıştır. Tabi bu açıklamayı yağ firmalarından aldığı yüklü rüşvet karşılığında yapmadıysa... Biz, gerçeği açıkladığını varsayalım.

    Çinko
    Diğer bir çeşit yağ katkısı ise çinko içerenlerdir. Çinko genelde tüm motor yağlarında motordaki aşınmaya karşı koruyucu madde olarak bulunmakta ve motorda metal-metale temas eden yüzeylerde koruma görevi görmektedir. Normalde sık karşılaşılmayacak bir durum olan metal-metale sürtünme anında koruyucu görev görmesi için bilinen tüm markaların yağları zaten çinko içermektedir. O halde neden daha fazlasını ekleyelim? Motor yağına eklenen daha fazla çinko daha iyi koruma sağlamayacak, sadece metal-metale temas aşırı derecede fazlaysa korumanın süresini uzatacaktır. Yağınıza daha fazla çinko içerikli yağ katkısı eklemek silindir valflerinde kalıntı oluşturmaktan ve bujilerinizde ateşleme sorununa sebep vermekten başka bir işe yaramayacaktır, inanın.<

    Motor Yağı ile Yakıt Sarfiyatı Arasındaki İlişki Nedir??
    Bir yağın viskozitesi yağın kendi içsel sürtünmesiyle bağlantılıdır. Bir yağın viskozitesi ne kadar yüksekse, yani kalınlığı ne kadar fazlaysa, sürtünme o kadar fazla olacaktır. 20W-50 yağ yerine 0W-30 viskoziteli bir yağ kullandığınızda sürtünme daha az olacaktır. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yağ seçiminde asıl etken sizin sürtünmeyi nasıl istediğiniz değil, bulunduğunuz iklim şartları olmalıdır. Gereksiz yere çok ince yağ kullanmayın. Aklınıza benim aklıma gelen şey geldi mi acaba merak ettim? Eğer bir yağ ne kadar ince ise sürtünme o kadar az ise?... ve eğer drag yarışına katılacaksanız? Yağınız kalın ise ayvayı yediniz.

    Koyu Renk (Kirli) Yağlar Motordaki Olası Problemlerin Habercisi mi?
    Kirli, yahut koyu renkli yağ kesinlikle motordaki olası problemlerin habercisi değildir. Aksine iyi bir işarettir. Kirli yağ, yağın görevini yerine getirdiğinin kanıtıdır: Motor veya her ne ise, artıkları toplayıp motorun belirli kesimlerinde takrar toplanmamak üzere onları kendi içinde biriktiriyor demektir. Zaten yağınızı ve yağ ile birlikte filtrenizi de değiştiriyorsanız sorun yok demektir.



    Motor Yağı Seviyesi Kontrolü

    Doğru bir okuma için öncelikle otomobilinizi düz bir zeminde parkedip en az 5dk. olmak üzere yağın süzülmesini bekleyin. Yağ çubuğunu çıkarıp bir bez ya da kağıt mendil ile silin. Yağ çubuğunu yerine yerleştirip birkaç saniye bekleyin. Yağ seviyesini okumak üzere tekrar çıkardığınızda büyük bir ihtimalle MIN ve MAX seviyeleri arasında, genellikle de MIN seviyesine yakın olacaktır. Her seferinde çok fazla olmamak sureti ile ve yine her defa kontrol etmek sureti ile MAX seviyesine yaklaşıncaya kadar yağ ekleyin. Kesinlikle MAX seviyesini geçmeyin. 1600 cc. hacimli bir motorda genellikle 1 lt.’lik yağın yarısı yeterli olacaktır. Belki biraz fazlası.. Ancak kutunun dibinde çok az dahi kalmış olsa, “bunu taşıyacağıma ekleyeyim, MAX seviyesini biraz geçiversin, ne olacak?” mantığıyla kalan yağı da eklemeyin. Motorun performansına göre birkaç hafta, en geç bir ay sonra zaten elinizde kalan yağ miktarı kadar eksilme olacaktır. Daha sonra ekleyin, en iyisi... Çubuğu yerine yerleştirdikten sonra motor yağ kapağını kapatmayı unutmayın. Periyodik yağ seviye kontrolleri her 2000 km.’de bir yapılabilir. Ancak en iyisi herkesin kendi istatistiğini tutması. Yağ eksiltme; motor performansı, motorun üzerindeki km. ve bakımıyla alakalı olduğu kadar aynı model ve yaşa sahip otomobillerde sürücülerin kullanım tarzından kaynaklanan farklılıklar olması da doğaldır. Bu sebeple isterseniz ilk birkaç sefer ortalama bir km. belirleyin, ve kontrollerinizi kendinize özel aralıklarla yapın.

    Sonuç
    Her yağ, mümkün olan en yüksek performansı vermek üzere formüle edilir. Bu sebeple, yağınız zaten kaliteli ise hiç katkı eklememek, yok kaliteli değil ise de katkıya para vermek yerine yağı daha kaliteli seçmek en iyisi. Sadece gidip otomobilinize göre raftaki en kaliteli yağı alın, ve mümkün olduğunca markadan markaya, mineralden sentetiğe, değişik viskozitelere geçmeyin. Katkıya para vermek yerine motorunuzu ilk çalıştırdığınızda kalkış öncesi 15 sn. rölantide çalışmasına izin verin. Böylelikle tek bir kutu katkı almadan motor ömrünüze belki de fazladan bir 100.000 km. ekleyebilirsiniz. Performans ihtiyacınız ne ise, ona uygun bir yağ seçin. Evet, sentik yağlar mineral yağlara oranla hatırı sayılır derecede pahalıdırlar, ancak daha uzun ömürlüdürler ve sağladıkları koruma da mineral yağlara oranla çok daha fazladır. Mümkün olan en dar viskozite aralığını seçin. Daha geniş viskozite aralığı daha fazla polimer demektir ve daha fazla polimer de motorunuz için iyi değildir. Ör: 10W-30 ve 10W-40. 10W-40, 10W-30’a göre daha fazla viskozite aralığına sahiptir. Her iki yağın da soğuk havadaki akışkanlıkları aynıdır, ancak 10W-40 viskoziteli yağa sıcak koşullarda daha performanslı olabilmesi için daha fazla polimer eklenmiştir. Bulunduğunuz iklimde yazlar aşırı sıcak değilse ve motorunuz aşırı performanslı değilse neden kullanılsın? Piyasada bulabileceğiniz en ince bazlı yağı değil, bulunduğunuz iklimin kurtardığı en ince bazlı yağı seçin. Yani, ince derken, yok yere 0W bazlı yağ seçmeyin, 15W baz kurtarıyorsa 15W baz, emin olamayıp fazla güvenemiyorsanız, 10W baz... Ör: 10W-40 ile 20W-50 aynı aralığa sahiptir, ancak 20W-50 de baz 10W-40’tan daha yüksek olduğundan (10 yerine 20) daha az polimer eklemekle de görevini yerine getirir. Her yağ değişiminde yağ filtrenizi de mutlaka değiştirin. Yağ filtresi motorun içinde dolaşan yağ içerisindeki kir ve metal parçacıklarını tutma görevini yerine getirir. Eğer yağ filtresi tıkanırsa, motordaki bir bypass valfi yağın tekrar akmasını sağlar. Tabii ki kirli yağın. Otomobilin gösterge panelinde de tıkanmış yağ filtreleri için bir uyarı ışığı olmadığına göre, en iyisi çok da pahalı olmayan bu parçayı her yağ değişiminde değiştirmektir. Kilometre az yapılmış olsa dahi en azından her sene yağ değiştirmek gerekir.

    http://www.sanalusta.co...ex.asp?IID=1&news_id=37




  • http://www.youtube.com/watch?v=v5LfPucCIwo



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DeArAnGeL -- 13 Mayıs 2014; 11:17:43 >
  • 90 bin bakımında kullandıklarım + balata spreyi + ön balata takımı

     Dizel Getz Bakım Bilgileri



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DeArAnGeL -- 25 Mayıs 2014; 13:13:40 >
  • İşte burda. Şimdi önce bu videoyu izleyin. Buradakinden farklı bir durum varsa sorun da vardır.








  • arkadaşlar İstanbul Anadolu Yakası Ataşehir de e-5 e çok yakın Palladium Avm nin yanında servis dışı bakım yaptırmak isteyen arkadaşlar varsa sizlere Hyundai Yetkili Servisten ayrılma Gökan Ustayı Tavsiye ederim. aşağıda bilgileri mevcut. ayrıca arıza tespit konusunda kendisine full güvenebilirsiniz. hyundai forumlarda bile çözüm bulunamadı dediğimiz bir çok kronik sorunu çözer. kendisine güvenin. sizi her konuda bilgilendirir, asla müşteriyi kazıklama çabasında olmaz. değişecek ekipman vs varsa değiştirir. değişmeyecek olan varsa da paranız gitmesin diye sizi bilgilendirir.

    adres: Volkan Oto -
    Barbaros Mh. Evren Cd. No:10 Ataşehir istanbul 0532 472 2215 Gökhan Demirdelen

    (Palladium Alışveriş Merkezinin Yenisahra Tarafındaki Paralel Caddesinde)
  • Hyundai Getz Anten Sökme

    Uzun zamandır canımızı sıkan kırık antenimizi, en azından sökme işini kolaylıkla halledebilmeniz için üşenmedim. Söktüm taktım. Buyrun,


    Önce camın ön tarafındaki tam tırnaklara gelecek şekilde ucu keskin olmayan ince bir bıçak ya da bendeki gibi ucu ince ve küt bir çakı ile camı çıkartıyoruz.
     Dizel Getz Bakım Bilgileri



    Karşımıza 2 adet büyükçe vida çıkıyor. Onları yıldız tornavida ile çıkarıyoruz. Ben bu iş için bagajda krikonun içinde bulunan orjinal hyundai tornavidasını kullandım tam uydu.
     Dizel Getz Bakım Bilgileri


    Vidaları çıkardım
     Dizel Getz Bakım Bilgileri


    Ampullerin yanık kalması işimi kolaylaştırdı.
     Dizel Getz Bakım Bilgileri


    İşte sökmemiz gereken anten dibi vidası. Mutlaka yanıınzda bir kişi daha omalı yoksa benim gibi bir saat uğraşırsınız. Sökmek sorun değil tekrar takması mesele, parmak girmiyor pense girmiyor, birde somunu ittikçe yukardan anten yerinden çıkıyor falan zorladı valla.
     Dizel Getz Bakım Bilgileri


    İşte karşımızda anten dibi
     Dizel Getz Bakım Bilgileri



    Üstten görünüm
     Dizel Getz Bakım Bilgileri



    Sonuç olarak şuna karar verdim. Kaportacıya gidip açılan deliği kapattırıp, arkadaki şark anteni aktif hale getirip daha güzel bir görüntü oluşturmak. Nasıl olur ?
     Dizel Getz Bakım Bilgileri




  • Kısa bir süre sonra 100 bin bakımına gireceğim. Ayrıntılı olarak burada yapılan işlemleri fotoğraflarıyla paylaşacağım. Şuan 97.900 km.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: felekman

    arkadaşlar İstanbul Anadolu Yakası Ataşehir de e-5 e çok yakın Palladium Avm nin yanında servis dışı bakım yaptırmak isteyen arkadaşlar varsa sizlere Hyundai Yetkili Servisten ayrılma Gökan Ustayı Tavsiye ederim. aşağıda bilgileri mevcut. ayrıca arıza tespit konusunda kendisine full güvenebilirsiniz. hyundai forumlarda bile çözüm bulunamadı dediğimiz bir çok kronik sorunu çözer. kendisine güvenin. sizi her konuda bilgilendirir, asla müşteriyi kazıklama çabasında olmaz. değişecek ekipman vs varsa değiştirir. değişmeyecek olan varsa da paranız gitmesin diye sizi bilgilendirir.

    adres: Volkan Oto -
    Barbaros Mh. Evren Cd. No:10 Ataşehir istanbul 0532 472 2215 Gökhan Demirdelen

    (Palladium Alışveriş Merkezinin Yenisahra Tarafındaki Paralel Caddesinde)

    bu iyiymiş

    parçalar orj mi yoksa yan sanayimi kullanıyor

    gidip servisten alıp götürüp taktırmak bana pek mantıklı gelmiyor açıkçası




  • quote:

    Orijinalden alıntı: JackDaniels

    quote:

    Orijinalden alıntı: felekman

    arkadaşlar İstanbul Anadolu Yakası Ataşehir de e-5 e çok yakın Palladium Avm nin yanında servis dışı bakım yaptırmak isteyen arkadaşlar varsa sizlere Hyundai Yetkili Servisten ayrılma Gökan Ustayı Tavsiye ederim. aşağıda bilgileri mevcut. ayrıca arıza tespit konusunda kendisine full güvenebilirsiniz. hyundai forumlarda bile çözüm bulunamadı dediğimiz bir çok kronik sorunu çözer. kendisine güvenin. sizi her konuda bilgilendirir, asla müşteriyi kazıklama çabasında olmaz. değişecek ekipman vs varsa değiştirir. değişmeyecek olan varsa da paranız gitmesin diye sizi bilgilendirir.

    adres: Volkan Oto -
    Barbaros Mh. Evren Cd. No:10 Ataşehir istanbul 0532 472 2215 Gökhan Demirdelen

    (Palladium Alışveriş Merkezinin Yenisahra Tarafındaki Paralel Caddesinde)

    bu iyiymiş

    parçalar orj mi yoksa yan sanayimi kullanıyor

    gidip servisten alıp götürüp taktırmak bana pek mantıklı gelmiyor açıkçası


    parça alımını çoğu zaman size bırakır (orjinal yada yan sanayii) satılan yerleri size söyler gidip bakın hangisi işinize gelirse onu alıp getirin takar. yani size parça kazıklama niyetinde olmaz. bazı basit küçük sık değişen parçalar kendisinde mevcut. eğer orjinal isterseniz onu da kendisi takar yada temin eder.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: felekman

    arkadaşlar İstanbul Anadolu Yakası Ataşehir de e-5 e çok yakın Palladium Avm nin yanında servis dışı bakım yaptırmak isteyen arkadaşlar varsa sizlere Hyundai Yetkili Servisten ayrılma Gökan Ustayı Tavsiye ederim. aşağıda bilgileri mevcut. ayrıca arıza tespit konusunda kendisine full güvenebilirsiniz. hyundai forumlarda bile çözüm bulunamadı dediğimiz bir çok kronik sorunu çözer. kendisine güvenin. sizi her konuda bilgilendirir, asla müşteriyi kazıklama çabasında olmaz. değişecek ekipman vs varsa değiştirir. değişmeyecek olan varsa da paranız gitmesin diye sizi bilgilendirir.

    adres: Volkan Oto -
    Barbaros Mh. Evren Cd. No:10 Ataşehir istanbul 0532 472 2215 Gökhan Demirdelen

    (Palladium Alışveriş Merkezinin Yenisahra Tarafındaki Paralel Caddesinde)


    sanırım hyundai özel bakımcısı ve tamircisi volkan oto gökan demirdelen'e bu sıralar yolu düşen çok fazla arkadaş var. az önce orada idim. bi arkadaşımın renault aracına klima gazı bastırdım. Taa Beylikdüzü'nden kronik bir sorunu olan dizel 15 crdi accent geldi. serviste çözememişler, bostancı ve maslak oto san da çözememişler. hatta adamın söylediğine göre de 500 tl çöpe gitmiş. sorun hep devam etmiş. burda mesajlarımı görüp volkan oto gökan demirdelen'e götürmüş... sonra da durumu anlatmış. gökan 1 tane sensör değiştirmiş ve adamın sorunu çözülmüş tamamen. adam da çok memnunum forumdaki tavsiyen için de teşekkür ederim tavsiyen için uzun zamandır uğraştım ama bulamadılar burada çareyi buldum dedi. şimdi de 120 bin bakımını yaptırmaya geldim dedi. bu arada ne kadara malettiniz müşürü dedim toplam işçilik dahil 30 tl imiş. eğer o abimiz burayı okursa ve cevap yazarsa sevinirim... kendisinin ismini de unuttum. girmek isteyen arkadaşlara adresini veriyorum.

    adres: Volkan Oto Tamir Bakım Onarım Servis
    Barbaros Mh. Evren Cd. No:10 Ataşehir istanbul, 0532 472 2215 Gökhan Demirdelen

    (Palladium Alışveriş Merkezinin Yenisahra Tarafındaki Paralel Caddesinde) gitmişken de karşısındaki köfteci amcadan köfte yemeyi ihmal etmeyin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi felekman -- 27 Haziran 2015; 19:20:57 >




  • arkadaşlar bakım periyotları nedir hangi km de ne yapılır yardımcı olur musunuz
  • ozgurkiray O kullanıcısına yanıt
    Arkadaşlar Getz bakımları ne zaman yaptırılmalı.
  • Bu linkten detaylı olarak öğrenebilirsiniz.



    < Bu mesaj 18.9.15 tarihinde kaybolan verilerden kurtarılmıştır >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.