Şimdi Ara

DUNE SERİSİNİ SEVENLER TOPLULUĞU (Sorularınızı cevaplıyorum)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
9 Misafir - 9 Masaüstü
5 sn
358
Cevap
25
Favori
24.588
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Dune serisi

    not: YAZDIKLARIMIN HİÇBİRİNDE SPOİLER YOKTUR.

    not2:anlamını bilmediğiniz yerleri sorabilirsiniz


    Dune, Frank Herbert'in 6 yıllık bir araştırmasından sonra 1965 yılında ilk romanını çıkardığı ve 1985 yılında 6. kitabıyla sonlandırdığı bir seridir. Daha sonra oğulları tarafından 8 kitap daha çıktı.

    Dune hangi sıralamada okunmalı

    1- Dune (bazı yayınevleri 'Dune Çöl gezegeni' diye yayınlamışlar. iki isim de aynı kitaptır.)

    2-Dune Mesihi

    3-Dune'un Çocukları

    4-Dune'un Tanrı İmparatoru

    5-Dune'un Kafirleri

    6-Dune rahibeler meclisi (Bu son seridir. Yazar 7. kitabını hazırladığı zaman vefat etmiştir.)


    Klasik Dune serisini yukarıda yazdım. aşağıda yazacaklarım ise yazarın oğulları tarafından, babasının notlarını toplayarak ve kendilerinden bir şeyler ekleyerek hazırlanmış kitaplardır. .

    1-Butleryan Cihadı (Yazar burada arapçadaki cihat kelimesini kullanmış. zaten romanda çok sayıda arapça köken içeren kelimeler var.)

    2-Makinelerin seferi

    3-Corrin savaşı

    Oğulları tarafından 3 büyük hanedanın ayrı ayrı kitapları basılmış:

    1- Atreides Hanedanı

    2- Harkonnen hanedanı

    3- Corrino hanedanı


    Oğullarının yazdığı kitaplar Frank Herbert'in kitapları karşısında sönük kalıyor. o yüzden bu kitapları okumasanız da olur. bu seri hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için okunulabilir. size ilk önce anlattığım gerçek seriyi oluşturan 6 romana odaklanın.

    Şimdi gelelim Dune'un konusuna

    insanlar makinelere karşı büyük kayıplar verdikleri o kutsal savaştan (Butleryan Cihadı) yaklaşık 10 bin yıl geçmiştir. Bu savaşta İnsanları köle haline getiren, eskiden insanların çok çok değer verdikleri makineler tamimiyle yok edilmiştir. ve böylece İmparatorlukta kutsal bir yasa çıkmıştır: İNSAN AKLINI TAKLİT EDEN MAKİNE YAPMAYACAKSIN! Hikayemiz böyle bir savaştan 10 bin yıl sonrasına rastlar. (İmparatorluk tarihinde tarih 10.191. yılı gösterir. günümüzden ise yaklaşık 30 bin yıl uzaklıkta)

    Komplike makinelerin kullanılması yasaklanan bu devirde İmparatorluğa bağlı büyük hanedanlar kendilerine tahsis edilmiş gezegenleri yönetirler. Bunlardan en büyük üç hanedan var: Atreides hanedanı, Harkonnen hanedanı ve Corrino hanedanı.

    Dune adı verilen ve çok değerli olan bir gezegen ise bu hanedanların arasında düğümlenir. Dune, yani resmi ismi olan Arrakis, 2 uydusu bulunan ve üzerinde sadece çölleri bulunan bir gezegendir. Su hiçbir zaman bulunmaz ya da çok çok az bulunur. Aynı zamanda Solucan adı verilen 200 metre ile 400 metre arasında uzunluğa sahip hayvanlar bulunur. Bu gezegende hiçbir insan rahatça dolaşamaz. Peki bu gezegeni önemli kılan nedir?

    Tabii ki de Baharat adı verilen ve ömür uzatmaya yarayan, aynı zamanda BENE GESERİTLERİN (Makinelerin savaşından sonra bazı kurumlar ortaya çıktı. Bene Geserit ise üstün ırkı bulmak amacıyla sadece kızların yetiştirildiği bir okuldur. Bu kızlar ise ileride damızlık olarak kullanıp bütün imparatorluğa dağılır. tek amaçları, nesiller boyunca çiftleşip erkek bir RAHİBE yaratmalarıdır. Bu sınıfa üyeler sadece rahibelerin doğurdukları kızlardır. Aynı zamanda tüm rahibeler aynı belleği taşırlar. Çok karmakarışık bir kurum olduğu için daha sonra değineceğim.) geleceği görme konusunda büyük ölçüde işe yarayan bir maddedir. aynı zamanda uzay araçlarının pilotları bu madde sayesinde uzayı büküp çok uzak yolları kısaltırlar. Yani anlayacağınız yazar bu maddeyi günümüzdeki petrole benzetmiş. Aynı zamanda bu madde sadece Dune adı verilen gezegende çıkar. (Dune ise Orta Doğu'ya benzetilmiş. Oldukça yerinde benzetmeler!)

    DUNE SERİSİNİ SEVENLER TOPLULUĞU (Sorularınızı cevaplıyorum)


    Bu gezegende yaşayan ve İslamdan etkilenen bir halk var: FREMENLER. Fremenlerin anavatanları Dune adı verilen gezegendir ve yaklaşık 10-15 bin yıldır burada yaşarlar. Buraya göç etmelerin sebebi ise eski imparatorluktaki Titan'ların saldırılarından dolayıdır. Fremenler bu sussuz gezegende yaşadıklarından su onlar için kutsal ve çok pahalıdır. içtiğimiz bir bardak suyla fremen bir bireyin 1 yıllık su servetini karşılar. Başlıca geçim ve besin ihtiyaçları Baharat’tır. Çölde ise su kaybetmeyi önlenmesi için özel bir damıtıcı giysi giyinilir. bu giysi özel dokungaçlarıyla tüm vücut terini bir depoya toplar. Bir fremen sussuzluk çekerse bu depodan boru vasıtasıyla kendi suyunu tekrar içebilir. (bu yaşam tarzı fremenleri azla yetinmeye, sabıra, zor koşullara dayanma ve pratikliğe itmiştir) su harcanabilecek faaliyetler tabu olarak görülür. (Su ile ilgili sıkı disiplinleri ve inançları daha çok var. bunların hepsini yazacak değilim.) bu halk solucanlara binebilir ve yerin altından çıkan solucanları rahatsız etmemek için kısa yürüyüşlerle yürürler. genellikle solucandan korunmak için kayalıklarda yaşarlar. sabahleyin çok sıcak olduğu için akşamları daha çok severler. Kısacası bu insanlar, gezegen sayesinde oldukça güçlenmiştir.

    İmparatorluk, bu gezegendeki baharatları adil bir paylaşım için CHOAM adı verilen şirketle dağıtım yapar. Bu şirketin büyük bir Hissesi de Vladimir Harkonnen'in liderliğinde olan Harkonnen hanedanına aittir. Daha sonra İmparator 4. Şaddam, Dune gezegenini Atreides hanedanına tahsis eder. Hanedan, bu gezegene ayak bastıkları gibi kendilerini zor bir entrika içinde bulur. Aynı zamanda Fremenler de bu zorlu yaşam tarzından kurtulmayı planlayıp gezegenini sulak ve yeşillikli bir yere çevirmeyi amaçlamaktadır. bunun için kendilerini cennete götürecek olan Mesihlerini bekliyor.

    Dune kelimesinin anlamı: Dune gezegenine dair (SPOİLER YOK)

    SPOİLERSİZ.

    Romandaki birçok kelimeler olduğu gibi, bu kelimede arapça kökenlidir. Diğer kelimelerde olduğu gibi bu kelimeyi de yazar okuyucu etkilemek kaygısıyla alalede seçmemiştir. Kelimenin anlamı çok maziye dayanır.



    İlk önce resmi ismi olan Arakis’ten başlamak istiyorum. bu isim tamamen arapça kökenlidir. Arapça anlamı Ar-Rakhiş (Değersiz olan) anlamındadır. Bu gezegen eski imparatorluk zamanında çok değersiz kabul ediliyordu çünkü Üzerinde kum ve kayalık dışında değerli bir şey yoktu.



    Bu gezegene gelen ilk yerleşimciler, aynı zamanda fremenlerin atası olan Zensunni’lerdir. Adından da anlaşılacağı üzerine bu zensunniler, İslamdan etkilenen büyük halklardır. çoğu bu gezegende bedevi olarak yaşar ve aşiret kültürünü günümüz arap dünyasında aynen sürdürür.



    Aynı zamanda Arakis, Kadim dünyada Petrol olaylarında birçok çatışma yaşandığı Irak ülkesi anlamında da kullanılabilir. Irak’ın anlamı ‘uzak’ olduğunu (Arakis gezegeni de keşfinin ilk zamanlarında uzak diye nitelendiriliyordu) göz önünde bulundurursak ve Iraktaki petrol ile Arakis’teki Baharat maddeleri çok benzerlik taşımasını göz önünde bulundurursak, yazarın seçtiği kelimeleri nasıl özenle hazırladığını düşünürüz.



    Dune ismi de Arakis’in bir başka ismi. Bu isim de bize hiç yabancı değil. Evet, bu da bir arapça kökenli ve Dünya’dan türetilmiş bir kelime. Yani yazar, Dünya’nın sonu böyle olacak diye imalarda bulunmuş olabilir.



    Arakis gezegenini önemli kılan ne? Fremenler bu koşullara nasıl geldi? Neden Arakis’e sahip olan tüm evrene sahip olma şansı elde eder? Baharat’ın ne gibi bir özelliği var da binlerce yıla saçılan bu evrende hala bu madde için canını verenler var? Arakis gezegeni ilk başta nasıldı, bu hale nasıl gelebildi? Gezegenin bekçisi gibi olan Solucan adı verilen hayvan nasıl bu gezegende yetişti? Bu gezegeni temel alan siyaset ne gibi tehlikelidir? Günümüz Dünyasıyla bir benzerliği var mı? Bu gezegen sayesinde Günümüz Arap dünyasında yaşanan entrika ve kan olaylarıyla nasıl bir anlam çıkarırız? Bunları cevaplamayacağım. hepsinin cevabını ilerleyen kitaplarda bulacaksınız.

    Büyük kurumlar

    Bu büyük kurumlar, Butleryan Cihadı'ndan sonra ortaya çıkmıştır. Bu kurumların en büyük amaçları insanların zihinlerini geliştirmek ve insanlığı makinesiz yaşama hazırlamaktır. Bunlardan en büyüğü Loncadır. Lonca saf matematikle uğraşır ve uzay yolculuğunu sisteme oturtur. bu kurumdan önce insanlar sistemsiz olarak uzay yolculukları yapardı.

    ikincisi ise mentatlıktır. Bu kurum ise savaştan sonra bilgisayar açıklığını kapatabilmek için insanları bir düşünen bilgisayar yapabilmek için eğitirler. kısacası günümüzdeki bilgisayarların insan versiyonudur. Büyük soyluların yanında mentat bulunur.

    üçüncüsü ve en önemlilerden
    Bene Gesseritler kimlerdir? SPOİLERSİZ



    Serinin en anlaşılmazlarıdır Bene Gesserit rahibeleri veya cadıları. Ben bile 1.5 yıldır bu seriye başladığım halde hala bazı sorularıma yanıt bulamadım ve hala düşünüyorum. O kadar karmakarışık ama bir o kadar da zihin geliştirici düşünsel öğretileri ve amaçları var ki okuduğunuz zaman bambaşka bir evrende bulacaksınız kendinizi. Bene Gesserit hakkında anlatacağım şeylerin çoğu spoilere gireceği için sizin bilmenizi gerektirecek kadar anlatacağım.



    Bene Gesserit topluluğun kökeni:



    Belki günümüz dünyasının feministleridir. belki de Fransız İhtilalinin tohumlarıdır. bunu bilemeyiz ama kitap sayesinde emin olduğumuz bir şey var, Bene Gesserit kesinlikle özel ve pahalı bir şeyle ilgisi var!



    Bene Gesserit topluluğu nedir?


    Bene Gesseritler bir kadın öğreti topluluğudur. buradaki üyeler dışarıdan üye almazlar. sadece bir Bene Gesserit evladı üye olabilir. üye dediğime bakmayın. anne karnından ömür boyuna kadar Bene Gesserit öğretilerine karşı gelmek yasaktır.


    Bene Gesseritlerin sadece kız doğurma imkanları vardır. Bu toplulukta erkek doğurmaları YASAK. Anne karnında sadece kızın yetişmesi emiri var. bu kız ise ileride rahibe olarak yetiştirilecek ve Bene Gesseritlerin istediği genleri bulana kadar daha anne karnındayken çiftleştireceği kişiyi bulacaklar ve ileride o adayla çiftleştirilmesi için imparatorluğa yayılacak. böylece yeni bir rahibe doğacak ve o rahibe de uygun bir geni buluncaya kadar damızlık gibi uygun eş adayına verilecektir


    nereye kadar?


    tabii ki Erkek bir Rahibe yaratılana kadar. Bu erkek rahibe yani Kwisatz haderach (aşmış olan, her yerde olabilen kişi) doğaüstü güçlere sahip ve bene gesseritlerin binlerce yıldır hayalini kurduğu ve bekledi bir insan. Bundan sonrasını size bırakıyorum. kesinlikle normal bir roman gibi okuyup geçmeyin.



    Bene Gesserit rahibelerin özelliği:


    Bu rahibeler binlerce yıldır genlerin üstünde özenle çalıştığı için, insanüstü güçlere sahiptir. Bunların ilki Ses özelliğidir. Özel ses teknikleri ile birçok insanı veya topluluğu etkisi altına alıp kendi işlerine alet edebilirler. böylece çiftleşiceği erkeği kolaylıkla elde ederler. (İlk satırda cadı demiştim. gerçekte cadı değiller tabii ama ortalığa yaydığı korku nedeniyle Bazı topluluklar bu rahibelere cadı diyerek korkuyla ve nefretle karışık saygı duyarlar.)

    En önemli özelliği, Baharat sayesinde geleceği görebilme yetisine sahip olunması. tabii bunun da bazı sınırlılıkları ve çok zorlukları var. okuyunca anlayacaksınız.

    ikincisi tüm rahibeler aynı hafızaya sahiptir. yani gelen yüzlerce nesil rahibeler ile tüm hafızayı; rahibelerin öğretileri, hayatları vb.. taşır. Okuyunca anlayacaksınız.



    üçüncüsü ise her türlü kötü koşulların altında özel düşünce teknikleriyle o koşulları lehine çevirebilir.

    ... daha birçok olağanüstü yetenekleri ve amaçları var. bunları size bırakıyorum.

    Fotoğraflar (Kafanızda görüntü oluşabilmesi için Dune filminden görüntüler)

    Bir Bene Gesserit üyesi olan ve Padişah’ın kızı olan Prenses İrulan (1984 yapımı filmine ait).
    DUNE SERİSİNİ SEVENLER TOPLULUĞU (Sorularınızı cevaplıyorum)

    Serinin Önemli karakterlerinden Bene Gesserit Jessica Hanım (1984 yapımı filminden)
    DUNE SERİSİNİ SEVENLER TOPLULUĞU (Sorularınızı cevaplıyorum)

    Bir rahibe ana
    DUNE SERİSİNİ SEVENLER TOPLULUĞU (Sorularınızı cevaplıyorum)
    ...

    Acaba Paul, Bene Gesseritlerin istediği bir gen mi? yüzlerce nesildir bu geni mi bekliyorlardı? Erkek Rahibe, yani, kwisatz haderach (aşmış olan, her yerde olabilen kişi) Paul mü? Eğer o ise Paul’ü ne gibi zorluklar ve görevler bekliyor? yoksa tüm bunlar bir hayal kırıklığı mı? fremenlerle bir ilgisi var mı? Bunları size bırakıyorum.

    bunlar aklımda kalan. Gerisini size bırakıyorum. Unutmayın, bu Topluluğu, özellikle Arakis ilişkisini iyi anlayın.

    DUNE SERİSİNİ SEVENLER TOPLULUĞU (Sorularınızı cevaplıyorum)


    Bene Geseritler ucu açık bir kurumdur. o yüzden anlamanızı size bırakıyorum. Anlatacaklarım bu kadar. Konu ve imla hatalarını bildirebilirsiniz. Kitabın her bölümünde çok güzel aforizmalar bulunur. bunların bazılarını paylaşmak istiyorum. Ekşide küçük bir kısım verilmiş. Tekrare ekşiden kopyala yapıştır yapacağım. sayfa uzamaması için spoiler ibresi kullanacağım. isterseniz okuyun.
    başlangıç dengelerin doğru olduğuna dair en hassas ihtimamın gösterileceği zamandır.

    • soyluluk kurnazlık gerektirir.

    • popüler bir adam güçlerin kıskançlığını uyandırır.

    • besin-güvence-özgürlük yalnızca içgüdü ile elde edilmez.

    • hayvani bilinç ne verilen anin ötesine geçebilir ne de kurbanlarının soyunun tükenebileceğinin fikrine erişebilir.

    • hayvan yok eder, üretmez.

    • hayvani zevkler duyu seviyelerine yakın kalır ve algısal olandan kaçınır.

    • insan, üzerinde evreni görebileceği temel bir koordinat sistemine gereksinim duyar; isteyerek odaklanmış bilinç senin koordinat sistemini oluşturur.

    • tüm maddeler-hücreler-varlıklar geçicidir. içlerinde sürekli akış için çaba harcar.

    • hayvanlar bir kapandan kurtulmak için bacaklarını ısırarak kopartabilir. bir insan ise kapanda kalır; acıya dayanır ve avcıyı öldürüp kendi türüne yönelen tehdidi ortadan kaldırma umuduyla ölü taklidi yapar.

    • nefret; asla unutmamamız gereken gerçeklerden dolayı. sevgi ise yalnızca temel gerçek.

    • imkansızlar; yalanı bilmeden doğruyu görmeye kalkışmak ve karanlığı görmeden de ışığı.

    • gençlik ve güzellik gittiği vakit fark edilecek ki ikisi arasında bir zamanlar denge ile dolu olan o yer maharet ve becerilerin tükenmez bir kaynağı haline gelir.

    • oğlunu çok fazla korursan, herhangi bir yazgıyı gerçekleştirecek kadar güçlenemez.

    • boyun eğen hükmeder.

    • dünya dört şeyle ayakta durur; bilgenin ilmi, soylunun adaleti, cesurun yiğitliği, haklinin duaları. ama tüm bunlar hiçbir şey değildir, yönetme sanatını bilen bir yönetici olmadıkça.

    • bir yönetici zorlamayı değil ikna etmeyi öğrenmeli. en iyi adamları etrafında toplamak içinde ortaya en iyi kahve ocağını koymalı. ve bulunduğu yerin dilini kavrayabilmeli.

    • yaşamın sırrı çözülecek bir problem değil tecrübe edilecek bir gerçekliktir.

    • bir süreç durdurularak anlaşılmaz. anlama sürecin akışıyla birlikte hareket etmeli ona karışmalı onunla birlikte akmalıdır.

    • hangi duyularımızın eksikliği dört bir yanımızdaki diğer dünyayı görmemize ve işitmemize engel oluyor?.

    • oğul babanın uzantısından başka nedir ki?

    • tuzağın nerede olduğunu bilmek, ondan kurtulmanın ilk adimidir.

    • adamların sadakati; üstün olduklarına dair inançlar, gizli antlaşmaların gizemi ve acıyı paylaşma duygusu körüklenerek sağlanabilir.

    • akil vücuda emreder ve vücut itaat eder, akil kendisine emreder ve dirençle karşılaşır.

    • kökünden sökülmüş bitkiyi öldürmek kolaydır, özellikle düşman ellerde.

    • hızlı öğrenmenin ilk koşulu ‘’nasıl öğrenmeli?’’ yi öğrenmek.

    • öğrenebileceğine dair kendine güven. her tecrübe kendi dersini taşır.

    • dağın tepesinden dağı göremezsin.

    • komutanlar daima kendinden emin görünmelidir; tehlikeli bir mevkide oturup asla bunu belli etmezken, bütün bu güvenin yükü omuzlarına biner.

    • savaş teorisi hesaplanmış riskten ibarettir.

    • göz ve pençeyle yönetmeli... tıpkı başka kuşların arasında atmaca gibi.

    • babanın insan , etiyle kanıyla insan olduğunu keşfettiğin andan daha korkunç bir aydınlanma ani muhtemelen yoktur.

    • hiç bir şey bir lidere şov havasından daha fazla bağlılık kazandırmaz.

    • zaptetmek için insan öz saygısına mal olabilecek kararlarla karşı karşıya kalabilir.

    • güç ve korku, devlet yönetiminin araçları.

    • asla olasılıklardan bahsedemezsin yalnizca olanaklardan söz edersin.

    • hediye, bahşedenin lütfüdür.

    • büyüklük geçici bir tecrübedir , asla kalıcı değildir.

    • bolluk insani tehlikeli bir tedbirsizliğe iter.

    • her genç organizma için en büyük potansiyel rekabet kendi türünden gelir.

    • büyüme; en az miktarda bulunan ihtiyaç maddesiyle sinirlidir. ve doğal olarak en az elverişli koşul büyüme oranını kontrol eder.

    • boğulmakta olup ta kendisini kurtarmak için sizin omuzlarınıza çıkan adam anlayışla karşılanabilir. böyle bir durumla oturma odanızda karşılaşmadığınız sürece.

    • atalarımızın uyguladığı şiddetin karşılığını öderiz.

    • kişisel problemlerle karşılaştığımızda, en derin kişisel şeyler mantığımızın incelemesi için dışarı çıkarmakta en çok zorlandığımız şeylerdir. gerçekten kafamızı meşgul eden o en derindeki asil şey dışında her şeyi suçlayarak onun çevresinde debelenmeye eğilimliyizdir.

    • güç iki tarafı da keskin kılıçtır.

    • insanların ruhsal kaslarını geliştirmek için zor günlere ve baskıya ihtiyaç vardır.

    • merhamet insafsız olmalıdır.

    • insani insanlardan ayrılmak üzer, bir yer yalnizca bir yerdir.

    • karşılaşacağın her şeyin değerini bilmeye hazır ol.

    • karanlık kör bir hatıradır, burunlar görür, kulaklar görür.

    • doğruluğa gösterilen saygı dürüstlüğün temeli sayılır.

    • tek çıkışı olan mağaraya kaçan herkes ölmeyi hak eder.

    • zamanın görüntüsü geniştir ama içinden geççiğimizde, zaman dar bir kapıdır.

    • bir planın başarısı içeriğine olduğu kadar uygulanışına da bağlıdır.

    • eğer sadece gözlerine bel bağlarsan diğer duyuların zayıflar.

    • korku akil katilidir. korku toptan yok oluşu getiren küçük ölümdür. korkumla yüzleşeceğim. üzerimden ve içimden geçmesine izin vereceğim. ve geçip gittiği zaman geçtiği yolu görmek için içimdeki göze döneceğim. korkunun gittiği yerde hiç bir şey olmayacak. yalnizca ben kalacağım.

    • devlet yönetiminin araçlarını daima keskin ve hazır tutmak gereklidir. güç ve korku... keskin ve hazır.

    • bir şeyin yokluğu varlığı kadar öldürücü olabilir.

    • yumuşadık ve üstünlüğümüzü kaybettik.

    • bir hinci vaktinden önce almak için her şey tehlikeye atılmaz.

    • bir düşünce dile getirilse de getirilmese de gerçek bir şeydir ve bir gücü vardır.

    • zihnin baskı anında hangi yöne gideceğini eğitim belirler.

    • bir sistemde ne kadar çok yaşam varsa, yaşamak için o kadar fazla yer vardır.

    • doğa felaketleri telafi etmeye, onları gidermeye yada azaltmaya kendi yöntemiyle onları sistemin içine dahil etmeye eğilimlidir.

    • birinin hata yapmasını engellemek, cennetten çıkmış hediye gibidir.

    • körpe kamış kolay kırılır. başlangıçlar çok tehlikelidir.

    • sağ kalabilmek yabancı bir suda yüzebilmektir.

    • ilerleme kavramı geleceğin dehşetlerine karşı bizim için bir koruma mekanizması görevi görür.

    • hayran olduğun bir düşmanın seni korkutması daha kolaydır.

    • bir adamı insan üstü yapan şey dehşet vericidir.

    • suç, başarısızlık hissi şeklinde başlar.

    • ihtiyat liderlik edecek bir adama yakışır bir özelliktir.

    • insan dengiyle yada dengine yakın olanla pazarlık eder.

    • korkulacak adam duyguları olmayandır.

    • baskı dinlerin gelişmesine neden olur.

    • mükemmel olanı ararken tehlikeyle karşılaşma olasılığı vardır.

    • bilinmeyenler endişeyi beraberinde getirir.

    • aristokrat evliliklerin sevgiden farklı sebepleri de vardır.

    • bir şeyi onu yok edebilenler onu kontrol eder.

    • altındaki tüm adamlar mevkine göz koyarlar.

    • bilgelik sevgiyi azaltır.

    • güvenli yola bakan göz sonsuza kadar kapanır.

    • adetler değişir.

    • zor görevler zor yöntemler gerektirir.

    • keder zaferin belirtisidir.

    • ümitsiz insandan tehlikelisi yoktur.

    • ihtiyatlı olmak adına yapılan hata eleştirilemez.



    Dune'un pek bilinmemesinin sebebi

    Bu kitap olay ağırlığından ziyade daha çok felsefik, politik, tiranlık ve dini göndermeleri olan bir kitaptır. Belli başlı sorulardan bir tanesi 'Nasıl iyi bir yönetici olunmalıdır.' Kitap çok derindir. Salt olaylardan oluşmasını isteyen okuyucuları çok fazla yorar. bundan dolayı bizim ülkemizde çok az bilinir. Bazı Avrupa ülkelerinde ise hukuk ve felsefi okullarda bu kitap ders amacıyla okutulur. Anlayacağınız önemli bir kitaptır. Yüzüklerin Efendisi gibi salt olaylardan oluşan ve olayların sonuçlarıyla sınırlı bir kitap değildir.

    İlk sayfalarda zorlanan arkadaşlar için ilk sayfa Spoilerleri


    Kitabın açılışında Atreides aile üyeleri, Arakis’e gitmeden hemen önce Bene Gesserit üyesi Jesica, oğlunu (Paul) bir sınava tabi tutulmasına boyun eğiyor. Bu sınav, her Bene Gesserit evladına uygulanır. Bu sınavın içeriği, Rahibe ana (Bene Gesserit’in üst yöneticisi) sivri olan ve ucuna gomcabbar denilen zehir sürülü iğneyi şah damarın altına delmeyecek şekilde batırır. Amacı ise Bene Gesserit evladına acıya dayanıklılığını test edilmesi için uygulanır. eğer Bene Gesserit evladı en ufak bir acı ibaresi gösterse, boynundaki gomcabbar titreşimle damarına saplanır ve 1 saniye olmadan ölür. Ama acı ibaresi göstermezse ölmez ve sınavdan geçer. Paul ise böyle bir sınavdan geçer. Gomcabbar arapça kökenlidir. Gom, zehirin adı ve Cabbar ise zorluklar karşısında yılmayan demek. İngilizce anlamı ise Gom Jabbar’dır.


    Kafanızda görüntü oluşabilmesi için 1984 yapımı filmden bir kare:
    DUNE SERİSİNİ SEVENLER TOPLULUĞU (Sorularınızı cevaplıyorum)




    Nihayet seriyi bitirdim. Yorumlarım:

    Dune: Serinin en muhteşem kitabı. her sayfasıyla ve aforizmalarıyla bir şaheser.

    Dune Mesihi: heyecanlığı ve akıcılığı 1. kitaba göre çok çok düşük. ancak yine de kendini bir şekilde okutuyor. yeni duyduğumuz ve anlamını bilmediğimiz terimler bizi zorlasa da okunabilir.

    Dune’un Çocukları: Yazar Dune evrenini genişleterek yeni ve olağanüstü kişileri tanıtıyor. 1. kitabıyla aynı zevki alarak okuyacaksınız.

    Dune’un Tanrı İmparatoru: Büyük olayların nelere sonuç açtığını görüp vay be diyeceksiniz. Adeta Efsanelere tanık olacaksınız. Dine dayalı bir iktidarı hiçbir kitap bu kadar etkileyici anlatamaz.

    Dune’un Kafirleri: Olağanüstü bir kitap daha. ilk kitaplara bakarak ‘vay be neler olmuş böyle’ diye çıkarımlar yapacaksınız.

    Dune’un Rahibeler Meclisi: Diğer kitaplar gibi bu kitap da bizi şaşırtmaya devam ediyor ve temposundan bir şey kaybetmiyor. ancak yazar vefat ettiği için kitabın sonu yarım kalmış. Oğulların yazdığı kitap olan dune 7’yi okumadım, okuyanlar da pişmanmış...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Paul Muaddib -- 12 Mayıs 2019; 8:54:10 >







  • Dini,felsefik ve politik içerikleriyle bence harika bir bilim kurgu. İlk kitabı okudum ve 4.kitaba kadar satın aldım. 5 ve 6 için ithaki baskısı bekliyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fasakasa

    Dini,felsefik ve politik içerikleriyle bence harika bir bilim kurgu. İlk kitabı okudum ve 4.kitaba kadar satın aldım. 5 ve 6 için ithaki baskısı bekliyorum.
    4-5-6 için sarmal yayınları almıştım ve çok pişman oldum. zaten anlam yoğunluğu olan bir kitabı kötü çevirmeyle daha da zorlaştırdılar. bazı kelimelerin eksik olması, tamlamaların yapılmaması ve devrik cümlelerin yerinde kullanılmamasından dolayı çok zorladı beni. bu serinin 1. kitabı ilk olarak 1997’de sarmal yayınevi çıkardığı için saygı duyarım. İthakiyi okumadım ancak Kabalcı çok daha iyi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Paul Muaddib -- 16 Nisan 2018; 22:27:45 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İthaki yayınevini önerir misiniz bu seri için ? Yakın zamanda alıp okumayı düşünüyorum .
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 21Temmuz

    İthaki yayınevini önerir misiniz bu seri için ? Yakın zamanda alıp okumayı düşünüyorum .
    bildiğim kadarıyla hem kabalcının çevirmeni hem ithakinin çevirmeni aynı kişi. İthaki ile kabalcının arasında pek bir değişiklik olmaz. İthaki’ye göz attım, daha iyiydi. Sarmal yayınlardan uzak durun yeter

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yeni baskı alırım her zaman.Ama ithaki yayınlarının çevirisini pek beğenmiyor DH üyeleri. Seriyi ithaki den alırım o zaman
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 21Temmuz

    Yeni baskı alırım her zaman.Ama ithaki yayınlarının çevirisini pek beğenmiyor DH üyeleri. Seriyi ithaki den alırım o zaman
    kabalcıdan çıkan kitapların arkasında yerli halkın kullandığı kelimelerin ne anlama geldiğini her kelimelerin karşısına yazan bir bölüm var. eğer yeni çıkan ithaki baskısında böyle bir şey yoksa ithakidrn almanı tavsiye etmem.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bende ithaki yayınlarından çıkan baskısından sipariş vermiştim ama şanssızlık oldu, kapakta birtakım hatalarla geldi.

    DUNE SERİSİNİ SEVENLER TOPLULUĞU (Sorularınızı cevaplıyorum)

    Kitap hayli kalın 700 küsür sayfa arka sayfasında bi harita buluyor. Bu gece başlarım diye heyecanlıydım ama geri gidecek. Geçen hafta verdiğim bi sipariş olasına rağmen Kitapyurdu değişim konusnda bir sıkıntı çıkarmadı. Yarın geri göndericem inşallah kısa zamanda hasarsızı elime ulaşır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Leingrad -- 18 Nisan 2018; 18:54:53 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 21Temmuz

    Yeni baskı alırım her zaman.Ama ithaki yayınlarının çevirisini pek beğenmiyor DH üyeleri. Seriyi ithaki den alırım o zaman
    Ben problemsiz okudum, gözüme batan hata olmadı. Ayrıca yazı puntosu itibariyle de kabalcı baskısından daha iyi ithaki.

    @Leingrad Böyle durumlarda değişim isteyebilirsiniz aldığınız siteden.
  • eline sağlık çok güzel yazı hazırlamışsın, inceleme çok iyi olmuşta en sonda yüzüklerin efendisi hakkında yaptığın yorum yerinde olmamış..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: amatormerakli

    eline sağlık çok güzel yazı hazırlamışsın, inceleme çok iyi olmuşta en sonda yüzüklerin efendisi hakkında yaptığın yorum yerinde olmamış..
    yüzüklerin efendisini kötülemiyorum. demek istediğim yüzüklerin efendisi daha çok olay ağırlıklı olduğu için Dune ile ayrılıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sarmalın başından bi 50 sayfa okudum ve az kalsın bir daha okumamak üzere bırakıyordum kitabı. Bu kadar sefil bi çeviri olamaz ne dediği anlaşılmıyor. Yazım hataları da cabası. Kullanılmaktadır yerine 'kullunamktadır' yazabilir mi bi insan? İthaki'den alıp tekrar başlamayı düşünüyorum.

    Bu arada kitaba başlamadan açıklamanızı okusam spoiler falan olmaz değil mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lars Mikael Akerfeldt

    Sarmalın başından bi 50 sayfa okudum ve az kalsın bir daha okumamak üzere bırakıyordum kitabı. Bu kadar sefil bi çeviri olamaz ne dediği anlaşılmıyor. Yazım hataları da cabası. Kullanılmaktadır yerine 'kullunamktadır' yazabilir mi bi insan? İthaki'den alıp tekrar başlamayı düşünüyorum.

    Bu arada kitaba başlamadan açıklamanızı okusam spoiler falan olmaz değil mi?
    adamlar dalga geçer gibi çevirmişler. dune’un kafirlerini daha az hatayla çevirmiş gibiler ama yine de insan zorlanıyor. kabalcı veya ithakiden alın yeter.

    Spoiler anlamında korkulabilecek bir şey yok. Kitaba başlarken ilk sayfalarda zorlanabilirsiniz çünkü anlamını bilmediğiniz kelimeler karşınıza çıkacak. yayınevi arka sayfada ne olduklarını anlatıyor. ben ise belli başlı kurumların ne olduğunu anlattım. Örneğin ilk sayfalarda mentat kelimesi geçiyor ancak yazar bu kelimenin anlamını ve mentatlığın doğuşunu sayfalarca yazmıyor. ben ise bene geserit ve mentatlığı derine inmeden anlattım okumak sizr kalmış. spoilere girmedim, zaten sayfa ilerledikçe bu kavramlar yeterince oturacaktır. ben sadece anlamanızda yardımcı oldum. Zaten bu koskoca eser sadece benim anlattıklarımla sınırlı değil.

    sayfa ilerledikçe illa ki anlamadığınız küçük yerler oluşacak. anlamadığınız yerler varsa bana sorabilirsiniz elimden geldiğince yardım ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Paul Muaddib -- 20 Nisan 2018; 16:33:49 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Anladım hocam teşekkürler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kötüleme yok hocam eyvallah, yalnız yüzüklerin efendisi olay ağırlıklı değil onu ayıran özellikte bu aslında, bide yüzüklerin efendisini sadece onunla sınırlamamak lazım, silmarillion ve hobbit i işin içine katmadan yüzüklerin efendisi eksik kalıyo.

    ayrıca tebrik, bu serinin okunmasını artırmak lazım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: amatormerakli

    kötüleme yok hocam eyvallah, yalnız yüzüklerin efendisi olay ağırlıklı değil onu ayıran özellikte bu aslında, bide yüzüklerin efendisini sadece onunla sınırlamamak lazım, silmarillion ve hobbit i işin içine katmadan yüzüklerin efendisi eksik kalıyo.

    ayrıca tebrik, bu serinin okunmasını artırmak lazım.
    dune felsefik yönünden daha ağır geldi. yine de bana göre Yüzüklerin efendisinde yazar olayı öne çıkartarak hikayesini güzelleştirmiştir. dune ise politik ve dini göndermeler yaparak güzelleştirmiştir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • okuyanlar varsa yorumlarını esirgemesin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • up

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Belki de tarzım olmadığı için okuyamadım. bir kaç kere başladım ama kafamda bir şey somutlaşmayınca okuyamayacağımı anladım ve bıraktım
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.