Şimdi Ara

Gelecek, Evren(ler) ve Anti-Madde konusundaki araştırmalarımı paylaşmak istiyorum (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
485
Cevap
156
Favori
103.123
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: EknCn

    Zaman makinesi yaratmak imkansızmış zaten bir yerde duymuştum. xbizx arkadaşımızın dediği gibi eğer geçmişe gidersek geleceğide etkileriz.


    50 yıl önce ses hızını aşmakta imkansızdı...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa


    quote:

    Orijinalden alıntı: EknCn

    Zaman makinesi yaratmak imkansızmış zaten bir yerde duymuştum. xbizx arkadaşımızın dediği gibi eğer geçmişe gidersek geleceğide etkileriz.


    50 yıl önce ses hızını aşmakta imkansızdı...

    Ses hizi ile zaman makinasi arasindaki farklardan en onemlisi ses hizi ile gittigimiz zaman hem geleceyi hemde gecmisi etkilemiyoruz bu yuzden belki cok gecmeden isinlanma teknolojisinede ulasmis olacaz. Ancak durum boyutlar ve zamanlar arasinda dolasma olunca dunyadaki mutlak dengenin bozulacagi kesinlesir bu yuzdende benim dusuncem evreni yaratan guc buna izin vermiyecektir. Zaten 100 yil ileri gidip gelmenin bile su anki zaman kavramina etkilerini dusunebiliriz bu yuzdende bence zamanlar arasi dolasma hayali insanlik yok olana kadar devam edecek.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • okuyacağım.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa


    quote:

    Orijinalden alıntı: EknCn

    Zaman makinesi yaratmak imkansızmış zaten bir yerde duymuştum. xbizx arkadaşımızın dediği gibi eğer geçmişe gidersek geleceğide etkileriz.


    50 yıl önce ses hızını aşmakta imkansızdı...


    Ona bakarsak bir süre önce gözlüksüz 3D imkansızdı.
    Zaman makinesi olamaz. Ama ışınlanma olabilir, ışınlanma geçmişide, geleceğide etkilemiyor.




  • Zamanda yolcukuk ile geçmişe de gidilebileceğini düşünüyorum. Fakat gördüklerimiz sanal olacak, yani paralel evren gibi, orda yaptığımız değişiklikler günümüzü etkileyemeyecek kendi içinde değişikliklere sebep olacak, gittiğimiz geçmiş tarih gene yaşandığı gibi anı anına aynı olacak fakat ayrı bir evrende tekrardan yaratılmış olacak bana kalırsa.. Bunun dışında aklım almıyor
  • bu konu çok karmaşık gerçekten, biz insanlar daha kendi ölümümüze çare bulamıyoruz , kaldıki, kainat ve zaman bizi çok aşıyor. Bunları anlayabilmek için daha çok zaman var,
    , bizim yaşadıgımız alemler dışında bir çok fiziksel ve ruhani alemler var.mesela öldükten sonra biz boyut degiştiriyoruz, bu alemde zaman kavramı yok
  • quote:

    Orijinalden alıntı: EknCn

    Ona bakarsak bir süre önce gözlüksüz 3D imkansızdı.
    Zaman makinesi olamaz. Ama ışınlanma olabilir, ışınlanma geçmişide, geleceğide etkilemiyor.


    Işınlama şu anda mevcut ancak atomlarına ayrıldığından tekrardan aynı haliyle birleşmemekte. Bu konuyu burada daha sonra detaylı şekilde de yazacağım

    Daha aklımda bir sürü paylaşmak istediğim şeyler var hepside mantıklı şeyler. Tatilden dönüp kendime vakit ayırdığım zaman yazıyı biraz daha toparlayıp güncelleyeceğim.




  • çok güzel konu olmuş hepsini okudum eline sağlık
  • Bir yerde karadeliklerin bezelye tanesi büyüklüğünde olduğunu okumuştum ya da bir hocamız söylemişti tam hatırlamıyorum. İşin aslı nedir bilen birisi aydınlatırsa sevinirim.
  • Başka benzer bir konuda yazdım ama takan olmadı, üstünde azıcık oynayıp kopyalıyorum
    quote:

    Bence "eğer zaman makinesi icat edilseydi gelecekteki insanlar geçmişe dönüp bizimle temasa geçerlerdi" demek zaman yolculuğuna dair teorileri çürütmek için yeterli, hatta mantıklı bir argüman değil. Zaman kavramına göre gelecek zaten geçmişte yaşanan olayların bir sonucudur. Zamanı çözümleyebilip onda yolculuk edebilecek düzeye gelmiş insanların geçmişe müdahale edip onu değiştirmek gibi bir eylemde bulunacaklarını sanmıyorum, çünkü bu zamanda yapılmış küçük bir değişiklik zaman makinesini icat eden bilim adamlarının hiç doğmamasına ve o anki zaman yolcularının zaman içinde sıkışmasına(doğru kelimeyi bulamadım açıkçası, zamanda hiç yolculuk etmediğimden başlarına ne geleceğini bilmiyorum) da sebep olabilir(paradox/kelebek etkisi vs.). Oluşabilecek diğer paradoxları saymıyorum bile.
    Benim düşünceme göre gelecekte zaman makinesi icat edildiyse bile, insanlar onu sadece geçmişteki bilinmeyen olayları öğrenmek amacıyla kullanıyordur ve gelecekteki teknolojilere göz atıp çözülmesi zor denkleri çözmek için fikir ediniyordur. Geçmişe müdahale etmenin büyük sonuçları olacağından öyle bir işe kalkışacaklarını sanmıyorum. (Kötü amaçlar konusuna girersek bilimkurgu senaryosu yazabiliriz.)


    Bu konuda bana göre zamanı düz bir çizgi olarak yorumlamak doğru değil, daha ne olduğunu bile bilmiyoruz, bir kavram mı ya da zamanı kontrol eden bir madde var mı?(karadelik teorileri) gibi soruların cevabını bilmiyoruz. Bu yüzden geçmişe yolculuğu kafadan silip atmamak gerekiyor.

    Not: Sadece zaman yolculuğuna dair kısmı okudum, konunun geri kalanına şimdi bakıyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi windsurf -- 3 Eylül 2011; 1:31:26 >




  • herzaman ilgimi çekmiştir zamanda yolculuk umarım konu gereken ilgiyi görür ve genişler
  • Arkadaşlar zaman kavramı bence sadece bir algıdır. Evrende zaman diye birşey yoktur. Sadece olgu vardır. Zaman kavramını biz kendimiz geliştirdik ki günlük yaşantımızda bir düzen sağlayalım. İşe gidelim para kazanalım, para harcayalım, yemek yapalım, yemek yiyelim, dinlenelim, üreyelim ve ölelim. Bunları sırasıyla ve düzenli bir şekilde yapabilmemiz için zaman kavramını insanlar üretti ve günümüze kadar geldi. Doğanın neresine bakarsanız bakın hiçbir yerinde zamanla ilgili birşey göremezsiniz. Hiçbirşey zamana göre hareket etmez. Sadece olur ve biter. Bu olup bitmeler zincirler halinde birbirlerini etkiler ve herşey saat gibi bir düzen halinde zamana bağımlı olmadan tıkır tıkır olur ve gider. Hal böyleyken ve evrende aslında zaman kavramı yokken yani bizim uydurduğumuz birşeyde geriye veya ileriye nasıl gidebiliriz ki? Tabiki gidemeyiz.

    Bana göre zamanda geriye veya ileriye gitme diye birşey yoktur. Geçmişe veya geleceğe bakma diye birşey belki olabilir. Yani olmuş veya olacak birşeyi tv ekranından seyreder gibi izleme imkanı olabilir diye düşünüyorum. Ama tabiki evrenin kuralları gereği hiçbir şekilde müdahale edilemeyecek. Örnek verecek olursak bunların en iyi örneği nostradamus diyebilirim (tabi benim zamanda geriye ve ileriye gidilemeyeceğini düşündüğüm gibi Nostradamus ve onun gibilerin şarlatan olduğunu iddia edenler de olabilir. Saygı duyarım. benim görüşlerime saygı duyulduğu ölçüde). Nostradamus yüz yıllarca önceden bugünlere kadar varan vizyonlar görmüştür ve şahit oldukları karşısında ilk zamanlar aklını kaçıracak dereceye bile geldiği söyleniyor. Onunla ilgili çevrilmiş bir filmi izlediğimde her ne kadar gördüklerim ilgi çekici gelse bile ve bir tarafım onun gibi olmak istese de yine de diğer tarafım çektiği acılar karşısında onun yerinde olmayı istemedi(uzun zaman önce izledim adı aklımda değil bilen varsa pm ile bildirirse tekrar izlemek isterim). Bu örnek geleceğe bakmayla ilgili bir örnekti. İkinci bir örnek ise medyumların (aralarında şarlatanlar ve yalancılar da vardır. Ama gerçeklerine de şahit oldum.) 3. göz dedikleri bir algı kanalı sayesinde biri veya birşey hakkında vizyonlar görmelerdir. Genelde geçmişe yönelik vizyonlar görürler ve geleceğe yönelik etkileri hakkında tahminlerde bulunurlar. Ayrıca biz hayatı bir stream (akış halinde) yaşarız. Ve bu akış sırasında bazı küçük olayların bu akışa etkilerini farkedemeyebiliriz ve bu ufak olaylar ileride birikerek büyük bir soruna dönüşebilirler. İşte gerçek medyumların 3.göz kanalı sayesinde (tahminimce) bir olaya konsantre olduklarında o olayla alakalı geçmiş vizyonlar gözlerinin önüne gelmekte ve birbiri ile ilişkili vizyonları ardı ardına izleyip bu olayın sebebini bize söyleyip bize yardımcı olabilirler. Sonuçta bir problemin sebebini öğrenmek çözüme giden yolun yarısını katetmektir.

    Bu 3. göz kanalını şöyle iki şeye de benzetip bağlayabilirim. Böylece gözümüzde canlandırması daha kolay olur. Bana göre 3.gözün çalışma mantığı YouTube'a benzetilebilir. Medyum konsantre olur ve bir olayı veya olmuş bir olayın sonucunu düşünür ve sebebini arar (YouTube arama motoruna istenen konudaki video yazılır ve arama başlatılır) En ilgili sonuçlar medyumun gözü önüne gelir ve onları izlemeye başlar ve Youtubedaki ilişkili videolar gibi ilişkili vizyonlar da kenarda medyumun izlemesini beklemektedir. İki şeye benzetip birbirine bağlayabilirim demiştim. İkincisi ise bilim insanlarının teorisine göre yaşanmış olan olayların görüntüleri ve sesleri (hiçbirşeyin yok olmadığı varsayımından yola çıkarak) Dünyamızın atmosferinde ve yörüngede havada dolaşmaktadır. Yani milyarlarca yıllık olguların yaşanmışlıkların söylenmişliklerin videoları sesleri aslında etrafımızda yüzmektedirler. Bunlara erşimek ve yeniden izlemek ve dinlemek (müdahale edilemez) teoride mümkündür. Yeterki bunlara erişebilecek teknolojiye sahip olup da atmosferde bakacağımız yeri bilelim. Hal böyle olunca bir tarafta bİlİm İnsanlarinin teorİsİ ve bİr tarafta (bİlİm İnsanlari her ne kadar onlara karşı olsa da) medyumların bu teoriyi destekler nitelikteki 3.göz vasıtasıyla yoğunlaştıkları bir olay hakkındaki vizyonları görmeleri ilginç ve bilim insanlarının teorisini destekler nitelikte değil mi sizce de? Bu yönde düşünecek olursak medyumların yaptığı sadece (bilim insanlarının dediği gibi) atmosferde nereye ve nasıl bakacaklarını bi şekilde öğrenip bunu uygulamaları değil midir?

    Bu konu bana her zaman ilginç gelmiştir. Ve bunlar, yıllardır çeşitli kaynaklardan edindiğim bilgileri beynimde harmanlamamın sonuçlarının kısaca dile getirilişidir.




  • bu hesaptaki 19 kilometreyi yorumlamak isteyen varsa rica edebilir miyim ?


    quote:

    Sadece 15 saniye içinde durdurulamaz bir güç, yıldızı milyonlarca kilometreden 19 kilometre çapına indirir.
  • Benim anladığım yıldız ölürken içine çöker ve sıkışır sıkışır. Sonunda da gerçek boyutuna oranlarsak ufacık kalıverir.
  • Bence zaman olayına HİÇ kafa yormayın. Tam bir paradoks...
    Ama en az çelişkili olanını istiyorum diyorsanız, bilimsel olmasa da olayın mantıksal boyutunu, akıcı ve zevkli bir şekilde açıklayan bir roman önereceğim:

    Isaac Asimov - Sonsuzluğun Sonu (End of Eternity)


    Işık hızına yaklaşarak zaman algısını değiştirmek olayı bunlardan farklı tabi ki. 200000 km. hızla şöyle hafif bir uzay yolculuğu yapıp 10 yılda geri dönerseniz, dünyayı 40 yıl sonraki halinde bulabilirsiniz. (Sayıları salladım.) Ama bu zaman yolculuğu yaptığınız anlamına gelmiyor. Zaman sizin için bir süre yavaş akmış anlamına geliyor.

    Ve bildiğinzi gibi, bugün bilinen hız sınırı ışık hızı.
  • aslında hız sınırı diye birşey olmadığı da kanıtlanacak yakında. Çünkü ışığı ışınlamayı başardılar. sıra insanlarda...
  • Bir kaç belgesel paylaşırım, takip
  • bu tip konular hep ilgimi çekmiştir ama kafa yormayı sevmem bu tip şeylere sadece okurum
  • takip

    ayrıca bu sitede de güzel bilgilerde mevcuthttp://www.zamandayolculuk.com/cetinbal/
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tornado42

    bu tip konular hep ilgimi çekmiştir ama kafa yormayı sevmem bu tip şeylere sadece okurum


    aynen ben de çok seviyorum ama kafa yoramıyorum çok ilginç konular ya



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kyilmaz -- 13 Eylül 2011; 2:00:02 >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.