Şimdi Ara

Kafsinkaf'ların Mekanı (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
2.817
Cevap
2
Favori
92.622
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Whoracle1905

    quote:

    Orjinalden alıntı: Zaris

    kskya başarılar lig a da

    ayrıca bende destekliyorum her topice salça olup karşı rakipleri forumlarda görmeyi çekemeyen insanlar girmesin yazmasınlar

    saygılar


    Teşekkürler.

    Alıntıları Göster
    güzel bi imza çeksek güzel olur aslında.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Karşıyakalı™

    güzel bi imza çeksek güzel olur aslında.

    Alıntıları Göster
    Eskişehir den en azından 1 puan alırsak çok iyi olucak son hafta da içerde oynuyoruz güzel olur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Whoracle1905

    Eskişehir den en azından 1 puan alırsak çok iyi olucak son hafta da içerde oynuyoruz güzel olur.

    Alıntıları Göster
    KAF-KAF KOPTU GİDİYOR


    TFF 1.Ligi'nde son 5 haftada 13 puan alan yeşil-kırmızılılar Diyarbakırspor'la birlikte şampiyon adaylarını geride bıraktı


    Sezona istediği gibi başlayamayan Karşıyaka son 5 haftadaki müthiş grafiği ile taraftarına Süper Lig şarkıları söyletmeye başladı. Antalyaspor yenilgisiyle koltuğu sallanan Teknik Direktör Engin İpekoğlu, bu mağlubiyetten sonra başlayan 5 maçlık seriden 4 galibiyet 1 beraberlik çıkartarak topladığı 13 puanla takımını ilk 6 rotasına soktu. Son 5 hafta gözönüne alındığında yeşil-kırmızılılar Diyarbakırspor ile birlikte zirveyi paylaştı.
    Karşıyaka ilk yarının son iki maçından da 6 puan bekliyor. KSK bu hafta deplasmanda Eskişehirspor'a konuk olurken ilk yarıyı İzmir'deki Kartal maçıyla tamamlayacak. Teknik patron İpekoğlu, bu iki maçtan alacakları sonucun ilk 2 yolunda büyük önem taşıdığını söyledi. İpekoğlu, "İkinci yarının ilk 3 maçını evimizde oynayacağımız düşünülürse hedefimiz ilk 2 bile olur. Eskişehirspor ve Kartalspor maçları büyük önem taşıyor" dedi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    KAF-KAF KOPTU GİDİYOR


    TFF 1.Ligi'nde son 5 haftada 13 puan alan yeşil-kırmızılılar Diyarbakırspor'la birlikte şampiyon adaylarını geride bıraktı


    Sezona istediği gibi başlayamayan Karşıyaka son 5 haftadaki müthiş grafiği ile taraftarına Süper Lig şarkıları söyletmeye başladı. Antalyaspor yenilgisiyle koltuğu sallanan Teknik Direktör Engin İpekoğlu, bu mağlubiyetten sonra başlayan 5 maçlık seriden 4 galibiyet 1 beraberlik çıkartarak topladığı 13 puanla takımını ilk 6 rotasına soktu. Son 5 hafta gözönüne alındığında yeşil-kırmızılılar Diyarbakırspor ile birlikte zirveyi paylaştı.
    Karşıyaka ilk yarının son iki maçından da 6 puan bekliyor. KSK bu hafta deplasmanda Eskişehirspor'a konuk olurken ilk yarıyı İzmir'deki Kartal maçıyla tamamlayacak. Teknik patron İpekoğlu, bu iki maçtan alacakları sonucun ilk 2 yolunda büyük önem taşıdığını söyledi. İpekoğlu, "İkinci yarının ilk 3 maçını evimizde oynayacağımız düşünülürse hedefimiz ilk 2 bile olur. Eskişehirspor ve Kartalspor maçları büyük önem taşıyor" dedi.

    Alıntıları Göster
    @TANER bu hafta Pınar Karşıyaka - casa ted maçına gelecekmisin





  • quote:

    Orijinalden alıntı: |_ÖmeR_|

    @TANER bu hafta Pınar Karşıyaka - casa ted maçına gelecekmisin



    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: ömer ortaköy

    @TANER bu hafta Pınar Karşıyaka - casa ted maçına gelecekmisin




    inşallah seyehate çıkmazsam geleceğim. evim zaten salona 10 dk. yürüyüş mesafesinde.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    quote:

    Orjinalden alıntı: ömer ortaköy

    @TANER bu hafta Pınar Karşıyaka - casa ted maçına gelecekmisin




    inşallah seyehate çıkmazsam geleceğim. evim zaten salona 10 dk. yürüyüş mesafesinde.

    Alıntıları Göster
    ne güsel yaw benim 30 dakka karşıyaka anadolu lisesinin karşısında oturuyom




  • quote:

    Orijinalden alıntı: |_ÖmeR_|

    ne güsel yaw benim 30 dakka karşıyaka anadolu lisesinin karşısında oturuyom

    Alıntıları Göster
    KSK'nin Fener Atağı

    Sportif Danışman Rıdvan Dilmen'in Fenerbahçe'de forma şansı bulamayan forvet oyuncusu İlhan Parlak ve orta saha oyuncusu Kemal için Başkan Aziz Yıldırım'dan söz aldığı öğrenildi.

    Rıfat Kınay, "Artık taraftar silahını daha iyi kullanma şansına sahibiz".

    Karşıyaka, Süper Lig hasretine son vermek istiyor...



    Süper Lig havasına giren yeşil-kırmızılılar ara dönemde Fenerbahçe'den İlhan Parlak ve Kemal'i transfer edecek Son 5 maçtan 13 puan çıkaran ve lider Sakaryaspor ile arasındaki puan farkını 5'e indiren Karşıyaka'da yönetim transfer için şimdiden harekete geçti. Sportif Danışman Rıdvan Dilmen'in Fenerbahçe'de forma şansı bulamayan forvet oyuncusu İlhan Parlak ve orta saha oyuncusu Kemal için Başkan Aziz Yıldırım'dan söz aldığı öğrenildi. Teknik Direktör Engin İpekoğlu'nun da onayladığı transfere iki futbolcunun da sıcak baktığı belirtildi.

    Bu arada Başkan Akif Ersezgin de Yeni Asır TV'deki "Futbol Aynası" programında Eskişehirspor maçı öncesinde 8 maç başı alacaklarından 4'ünün ödeneceğini açıkladı. Ersezgin, futbolcuların paralarını ödedikten sonra en az iki takviye yapacaklarını açıkladı.

    Folkart'tan 300 bin YTL

    Karşıyaka, Folkart Yapı ile sponsorluk anlaşması imzaladı. Folkart Yapı Genel Müdür Yardımcısı Metin Sancak 2 yıldır İzmir'de yatırım yaptıklarını kaydederek, "İzmir'de yatırım yapıyorsanız, İzmir'in sosyal, kültürel yapısına destek sağlamak zorundasınız. Folkart olarak İzmir'in kesinlikle Süper Lig'de temsil edilmesi gerektiğine inanıyoruz" dedi. Anlaşma doğrultusunda Folkart, 2007-2008 sezonu için Karşıyaka'ya bir yıl için 300 bin YTL ödeyecek.

    Kaynak: Yeni Asır

    ***

    KSK mucizesi

    Yeşil-kırmızılı takım son beş maçtaki çıkışla parmak ısırttı.

    Ligin 10. haftasında Antalyaspor yenilgisiyle 13. sıraya inen İzmir temsilcisi daha sonra 13 puan topladı, lider Sakarya ile arasındaki farkı 5’e düşürdü.

    TFF 1.Lig’de beş haftadır fırtına gibi esen Karşıyaka, puan cetvelinde uzun atladı, Süper Lig yarışındaki rakipleriyle arasındaki farkı kapattı. İzmir’de sezonun 10. maçında Antalyaspor’a yenilerek 13.sıraya kadar inen yeşil-kırmızılı ekip, ardından beş maçta 13 puan toplayarak istikrarı buldu. Kaf Kaf, Lider Sakaryaspor’la arasındaki farkı 5’e, Antalyaspor ve Eskişehir’le de 8’den 3’e indirdi. Kocaeli’yle 5’ten 3’e, Kartal’la 8’den bire düştü.

    Tribüne de yansıdı

    İlk 10 haftada rakip fileleri sadece 11 kez sarsabilen Karşıyaka, son beş maçta dokuz gol kaydetti, toplam 20 gole ulaştı. İlk yarının son iki haftasında deplasmanda Eskişehir ve İzmir’de Kartalspor randevularına çıkacak olan KSK, seriyi sürdürüp ikinci devreye avantajlı başlamak istiyor.

    Takımın yakaladığı müthiş çıkışın tribünlere de olumlu yansıdığını belirten Futbol Şubesi Basın Sözcüsü Rıfat Kınay, ''Artık taraftar silahını daha iyi kullanma şansına sahibiz. Karşıyaka, Süper Lig hasretine son vermek istiyor'' diye konuştu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Karşıyakalı™

    KSK'nin Fener Atağı

    Sportif Danışman Rıdvan Dilmen'in Fenerbahçe'de forma şansı bulamayan forvet oyuncusu İlhan Parlak ve orta saha oyuncusu Kemal için Başkan Aziz Yıldırım'dan söz aldığı öğrenildi.

    Rıfat Kınay, "Artık taraftar silahını daha iyi kullanma şansına sahibiz".

    Karşıyaka, Süper Lig hasretine son vermek istiyor...



    Süper Lig havasına giren yeşil-kırmızılılar ara dönemde Fenerbahçe'den İlhan Parlak ve Kemal'i transfer edecek Son 5 maçtan 13 puan çıkaran ve lider Sakaryaspor ile arasındaki puan farkını 5'e indiren Karşıyaka'da yönetim transfer için şimdiden harekete geçti. Sportif Danışman Rıdvan Dilmen'in Fenerbahçe'de forma şansı bulamayan forvet oyuncusu İlhan Parlak ve orta saha oyuncusu Kemal için Başkan Aziz Yıldırım'dan söz aldığı öğrenildi. Teknik Direktör Engin İpekoğlu'nun da onayladığı transfere iki futbolcunun da sıcak baktığı belirtildi.

    Bu arada Başkan Akif Ersezgin de Yeni Asır TV'deki "Futbol Aynası" programında Eskişehirspor maçı öncesinde 8 maç başı alacaklarından 4'ünün ödeneceğini açıkladı. Ersezgin, futbolcuların paralarını ödedikten sonra en az iki takviye yapacaklarını açıkladı.

    Folkart'tan 300 bin YTL

    Karşıyaka, Folkart Yapı ile sponsorluk anlaşması imzaladı. Folkart Yapı Genel Müdür Yardımcısı Metin Sancak 2 yıldır İzmir'de yatırım yaptıklarını kaydederek, "İzmir'de yatırım yapıyorsanız, İzmir'in sosyal, kültürel yapısına destek sağlamak zorundasınız. Folkart olarak İzmir'in kesinlikle Süper Lig'de temsil edilmesi gerektiğine inanıyoruz" dedi. Anlaşma doğrultusunda Folkart, 2007-2008 sezonu için Karşıyaka'ya bir yıl için 300 bin YTL ödeyecek.

    Kaynak: Yeni Asır

    ***

    KSK mucizesi

    Yeşil-kırmızılı takım son beş maçtaki çıkışla parmak ısırttı.

    Ligin 10. haftasında Antalyaspor yenilgisiyle 13. sıraya inen İzmir temsilcisi daha sonra 13 puan topladı, lider Sakarya ile arasındaki farkı 5’e düşürdü.

    TFF 1.Lig’de beş haftadır fırtına gibi esen Karşıyaka, puan cetvelinde uzun atladı, Süper Lig yarışındaki rakipleriyle arasındaki farkı kapattı. İzmir’de sezonun 10. maçında Antalyaspor’a yenilerek 13.sıraya kadar inen yeşil-kırmızılı ekip, ardından beş maçta 13 puan toplayarak istikrarı buldu. Kaf Kaf, Lider Sakaryaspor’la arasındaki farkı 5’e, Antalyaspor ve Eskişehir’le de 8’den 3’e indirdi. Kocaeli’yle 5’ten 3’e, Kartal’la 8’den bire düştü.

    Tribüne de yansıdı

    İlk 10 haftada rakip fileleri sadece 11 kez sarsabilen Karşıyaka, son beş maçta dokuz gol kaydetti, toplam 20 gole ulaştı. İlk yarının son iki haftasında deplasmanda Eskişehir ve İzmir’de Kartalspor randevularına çıkacak olan KSK, seriyi sürdürüp ikinci devreye avantajlı başlamak istiyor.

    Takımın yakaladığı müthiş çıkışın tribünlere de olumlu yansıdığını belirten Futbol Şubesi Basın Sözcüsü Rıfat Kınay, ''Artık taraftar silahını daha iyi kullanma şansına sahibiz. Karşıyaka, Süper Lig hasretine son vermek istiyor'' diye konuştu.


    Alıntıları Göster
    Geçen sezon Turkcell Süper Lig'de Raşit Çetiner'den boşalan Bursaspor teknik direktörlüğü koltuğunu yardımcısıyken devralan İpekoğlu, yeni sezonda Kaf-Kaf'ın başına geçti.
    İzmirli olan ama İzmir'de hiç top koşturmayan Engin İpekoğlu, şimdi memleketine teknik adam olarak hizmet veriyor:

    -Engin hocam nerelisiniz?
    İzmirliyim
    -İzmir’de top oynadınız mı?
    İzmir’de malesef futbol oynayamadık. Malesef diyorum onu da İzmirli olduğum için diyorum. Kısmet teknik direktörlükdeymiş. Onun için inşallah herşey iyi olur.

    -Geçen sezon Bursaspor’da görev yapıyordunuz. Bu sene gelen teklifler arasından Karşıyaka’yı kabul ettiniz. Bunda İzmirli olmanızın bir etkisi var mıydı? Neden Karşıyaka?
    Bir akşam eşimle birlikte yemekteydik, gece saat 23.30’du ve Rıdvan (Dilmen) aradı. Ya Süper Lig’de çalışmayı düşünüyordum ya da Eylül ayına kadar çalışmayacaktım. 3-4 senedir tatil yapmıyordum, yoğun bir koşuşturmacanın içerisindeydik. Burasaspor’dan ayrıldıktan sonra belli bir süre tatil yapmayı planlamıştım. Ta ki Rıdvan arayana kadar. Bir konuşmamız oldu, bana “2. Lig’de hedefe oynayacak bir takımda çalışır mısın?” dedi. Ben de hangi takım olduğunu sorunca, kendisinin Karşıyaka’ya Sportif Danışman olduğunu, eğer kabul edersem benimle birlikte çalışmayı düşündüğünü söyledi. O dönemlerde yaptığım araştırmalar sonucunda Karşıyaka futbol takımının çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduğunu gördüm. Hem maddi açıdan hem eldeki mevcut futbolcu kadrosuyla ilgili çok ciddi sıkıntılar vardı. Bunları dile getirdikten sonra hem futbol kadrosu olarak hem de maddi olarak herhangi bir sıkıntı yaşamayacağımızı kendisi bana taahhüt edince İzmir’de buluştuk. Geçen seneden kalan futbolcu arkadaşlarımız kimle diye kadroyu elimize aldığım zaman bir baktım ki kimse yok.

    -Hedefe oynayacak bir takım deniyordu.
    Ama ortada kadro yok. Yani mevcut kalması gereken futbolcular da alacaklarından dolayı federasyonluk olmuş. Onun için ortada futbolcu kadrosu yoktu. Zaten geçen sene oynayanların içinden 9 tanesi de kiralıkmış. Yani geçen sene neredeyse tamamı kiralık oynayan futbolculardan oluşturulmuş bir Karşıyaka takımı vardı. Bununla ilgili görüşmelerimiz oldu. Play off doğrultusunda çok ciddi transferler yapmamız gerekiyordu. Bu arada transfer çalışmalarına başladık ancak malesef o dönemde hiçbir futbocu arkadaşımız Karşıyaka’ya gelmeyi düşünmüyordu. Çünkü sonuçta futbolcular hepsi birbiriyle arkadaş, yaşanan mali sıkıntılardan her futbocunun haberi oluyordu, bu yüzden de ilk 1-2 futbolcuyu alana kadar hayli sıkıntı çektik. Tabii ki burada Rıdvan’ın ve benim olmamız futbolculara bir güven aşıladı. 1-2 futbolcu aldıktan sonra insanlar Karşıyaka’da bir şeyler olacak diye düşünmeye başladılar ve arkasından transfer atağımız devam etti. Baktığımız zaman geçen sezondan ilk 11 içerisinde oynayan bir tek Sezer var. Onun dışındaki arkadaşlarımız yeni arkadaşlar ve yeni oluşturduğumuz bir takımız. Kamplarda zorluklar çekiyorduk. 4-5 gün aralıklarla aramıza futbolcular katılıyordu. Bu sıkıntı yaratıyordu. Çünkü Türk futbolcusu genelde tatil döneminde yan gelip yattığı için aramıza 4-5 günde bir yeni katılan arkadaşlarımıza ayrı bir program uygulamak zorunda kalıyorduk. Bizim için en önemli kamp Esentepe’de gerçekleşti. 4 gün içerisinde her şey şekillendi ve Kartepe’deki bir turnuvaya katıldık. O turnuva bizim takımımızın ne olduğunu ne olabiliceğini ortaya koyabilecekti. İlk maçımızı İstanbulspor ile oynadık 3-1 kazandık, 2. maçta Diyarbakırspor’u 3-1 yendik ve finale çıktık. Finalde Altay’a karşı iyi oynamamıza rağmen 1-0 mağlup olduk.

    -Hazırlık döneminde endişeleriniz vardı. Bu endişeleriniz ne kadar ortadan kalktı?
    Endişelerimiz ciddi anlamda vardı. Yeni oluşturulan bir takımın, ki hani toplama takım denirya, toplama takımlarda bir takım sıkıntılar oluyor. Ne kadar ciddi rakamlar harcasanız da bir türlü o uyumu sağlayamıyorsunuz. Takıma kattığımız bir kaç tecrübeli ve onun yanında da genç arkadaşlar oldu. Bizim takımımızın yaş ortalamasına baktığınız zaman birkaç arkadaşımızı ayrı tutarsak 22-23 civarında oluyor. Arada çok tecrübesi olan arkadaşlarımızın da çok önemli katkıları oldu. Endişelerimiz vardı ama ilk İstanbulspor maçından sonra bizden bir şeyler olacak izlenimi doğdu bizde.

    -Siz yıllarca derbiler oynadınız. Teknik adam olarak ilk oynadığınız derbiyse ligde Altay maçı oldu. Ki İzmir’de takımlar arasında ciddi bir rekabet vardır. Karşıyaka’nın Altay’ı 12-13 senedir yenemediğini de düşünürsek, aldığınız Altay galibiyeti çok önemliydi.
    Açıkçası çok derbi oynadım ama bu çok farklı bir şeydi. Futbolcu arkadaşlarımıza benim de bir çok derbi maçta oynadığımı söyledim. Aslında bu derbi maçlarında futbolcuları gerek bireysel gerek takım anlamında motive etmenize gerek yok. Futbolcu kendi kendini motive ediyor. Ancak bir baskı vardı. Bu baskı da yaklaşık 14 senedir Altay’ı lig maçlarında yenememiş olmamızdı. Bu ister istemez futbolcu üzerinde bir baskı oluşturuyor. Ancak biz daha iyi takım olduğumuzu biliyorduk. Bir hafta önce Orduspor karşısında izlediğimiz Altay’ı büyük ihtimalle yenebileceğimizi düşünüyordum. Altay’ın defansif olarak zaaflarından faydalanabileceğimizi düşünmüştüm. Çünkü o zaafları değerlendirebilecek çok önemli silahlarımız vardı. Ofansif anlamda çok etkili adamlara sahiptik. Bunları futbolcularımıza maç konuşmasıında söyledik. Ve tabii ki çıkıp sahaya keyif almalarını söyledik. Biz sahaya savaşmak için çıkmıyoruz, kazanmak için çıkıyoruz. Kazanmak için de futbolda yapılması gereken şeyler vardır. Bunlar doğrultusunda sahada mücadele ettikleri zaman hem oynamış oldukları futboldan keyif alacaklarını hem kazanacaklarını söyledik. İlk yarıda müthiş bir futbol vardı. Açıkcası teknik heyet olarak ilk yarıda oynanacak futbolun bu kadar iyi olacağını beklemiyorduk. İlk yarı 3-0 bitti ama bunun yanında bir penaltı kaçtı ve en az 3-4 tane daha net gol pozisyonu vardı. Maç başladığında 37 derece sıcak artı nem,bittiğindede 30 derece sıcaklık artı nem vardı. İkinci yarıda oyuncularımız biraz daha rolantiye aldı, herhalde beyinlerinde 3-0 yeterli diye düşündüler. Aslında zor bir fikstür çektik biz. İlk maç Giresunspor deplasmanı, arkasından Altay ile oynuyorsunuz. Çarşamba tekrar Altay ile bu sefer kupa maçı, Pazar günü Sakaryaspor maçı.

    -Bir de galibiyet sonrası var tabii.
    Maç bitti saat 9’du. Aradan 21 saat geçti antrenmana çıktık. Futbolcularımıza da sevinme süremizin bu kadar olduğunu söyledim. Bunun da 8 saati uyku, yani 13 saattir. Önce rakibine saygı duyacaksın. Önce rakibe saygı ondan sonra da kendine ve takım arkadaşlarına saygı duyacaksın. Bu çok önemli.

    -Ama taraftar için sevinme süreleri daha uzun oluyor, onlar daha uzun, daha keyif alarak, daha dolu dolu yaşamayı yeğliyorşlar doğal olarak.
    Aslında buraya gelmemdeki en büyük etkenlerden biri, taraftar profiliydi. Türkiye’de hep konuşulan Karşıyaka’nın çok coşkulyu bir taraftar kitlesine sahip olduğudur. Ancak burada bir hayal kırıklığı yaşadım. İlk maçımızda Giresun deplasmanında berabere kaldık ve buradaki ilk maçımızda malesef tribünde çok fazla taraftar yoktu.

    -Genç bir kadronuz var ama Karşıyaka’nın 100 yıla dayanmış mazisiyle camia artık başarı istiyor. Bu seneki hedef nedir?

    Şimdi buraya geldiğimde bana 2 yıllık mukavele sunuldu ve bu 2 yılın sonunda Süper Lig’e çıkma hedefi konuldu. Yani bu sene için hedef şuydu; play off’a katılalım, e tabii ki play off’a katıldık buradan çıkabilecek şansı yakaladık, tabii ki elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Ancak en kötü ihtimalle dedik ki, eğer lige çıkamadığımız taktirde önümüzdeki sene için gereken takviyeler yapılır ve çıkarız düşüncesiyle yola çıktık. Onun için bu sene hedefimiz play off’tur. Play off’ta da eğer o şansı yakalarsak tabii ki gönlüm bu sene Süper Lig’e çıkmaktan yana.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    Geçen sezon Turkcell Süper Lig'de Raşit Çetiner'den boşalan Bursaspor teknik direktörlüğü koltuğunu yardımcısıyken devralan İpekoğlu, yeni sezonda Kaf-Kaf'ın başına geçti.
    İzmirli olan ama İzmir'de hiç top koşturmayan Engin İpekoğlu, şimdi memleketine teknik adam olarak hizmet veriyor:

    -Engin hocam nerelisiniz?
    İzmirliyim
    -İzmir’de top oynadınız mı?
    İzmir’de malesef futbol oynayamadık. Malesef diyorum onu da İzmirli olduğum için diyorum. Kısmet teknik direktörlükdeymiş. Onun için inşallah herşey iyi olur.

    -Geçen sezon Bursaspor’da görev yapıyordunuz. Bu sene gelen teklifler arasından Karşıyaka’yı kabul ettiniz. Bunda İzmirli olmanızın bir etkisi var mıydı? Neden Karşıyaka?
    Bir akşam eşimle birlikte yemekteydik, gece saat 23.30’du ve Rıdvan (Dilmen) aradı. Ya Süper Lig’de çalışmayı düşünüyordum ya da Eylül ayına kadar çalışmayacaktım. 3-4 senedir tatil yapmıyordum, yoğun bir koşuşturmacanın içerisindeydik. Burasaspor’dan ayrıldıktan sonra belli bir süre tatil yapmayı planlamıştım. Ta ki Rıdvan arayana kadar. Bir konuşmamız oldu, bana “2. Lig’de hedefe oynayacak bir takımda çalışır mısın?” dedi. Ben de hangi takım olduğunu sorunca, kendisinin Karşıyaka’ya Sportif Danışman olduğunu, eğer kabul edersem benimle birlikte çalışmayı düşündüğünü söyledi. O dönemlerde yaptığım araştırmalar sonucunda Karşıyaka futbol takımının çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduğunu gördüm. Hem maddi açıdan hem eldeki mevcut futbolcu kadrosuyla ilgili çok ciddi sıkıntılar vardı. Bunları dile getirdikten sonra hem futbol kadrosu olarak hem de maddi olarak herhangi bir sıkıntı yaşamayacağımızı kendisi bana taahhüt edince İzmir’de buluştuk. Geçen seneden kalan futbolcu arkadaşlarımız kimle diye kadroyu elimize aldığım zaman bir baktım ki kimse yok.

    -Hedefe oynayacak bir takım deniyordu.
    Ama ortada kadro yok. Yani mevcut kalması gereken futbolcular da alacaklarından dolayı federasyonluk olmuş. Onun için ortada futbolcu kadrosu yoktu. Zaten geçen sene oynayanların içinden 9 tanesi de kiralıkmış. Yani geçen sene neredeyse tamamı kiralık oynayan futbolculardan oluşturulmuş bir Karşıyaka takımı vardı. Bununla ilgili görüşmelerimiz oldu. Play off doğrultusunda çok ciddi transferler yapmamız gerekiyordu. Bu arada transfer çalışmalarına başladık ancak malesef o dönemde hiçbir futbocu arkadaşımız Karşıyaka’ya gelmeyi düşünmüyordu. Çünkü sonuçta futbolcular hepsi birbiriyle arkadaş, yaşanan mali sıkıntılardan her futbocunun haberi oluyordu, bu yüzden de ilk 1-2 futbolcuyu alana kadar hayli sıkıntı çektik. Tabii ki burada Rıdvan’ın ve benim olmamız futbolculara bir güven aşıladı. 1-2 futbolcu aldıktan sonra insanlar Karşıyaka’da bir şeyler olacak diye düşünmeye başladılar ve arkasından transfer atağımız devam etti. Baktığımız zaman geçen sezondan ilk 11 içerisinde oynayan bir tek Sezer var. Onun dışındaki arkadaşlarımız yeni arkadaşlar ve yeni oluşturduğumuz bir takımız. Kamplarda zorluklar çekiyorduk. 4-5 gün aralıklarla aramıza futbolcular katılıyordu. Bu sıkıntı yaratıyordu. Çünkü Türk futbolcusu genelde tatil döneminde yan gelip yattığı için aramıza 4-5 günde bir yeni katılan arkadaşlarımıza ayrı bir program uygulamak zorunda kalıyorduk. Bizim için en önemli kamp Esentepe’de gerçekleşti. 4 gün içerisinde her şey şekillendi ve Kartepe’deki bir turnuvaya katıldık. O turnuva bizim takımımızın ne olduğunu ne olabiliceğini ortaya koyabilecekti. İlk maçımızı İstanbulspor ile oynadık 3-1 kazandık, 2. maçta Diyarbakırspor’u 3-1 yendik ve finale çıktık. Finalde Altay’a karşı iyi oynamamıza rağmen 1-0 mağlup olduk.

    -Hazırlık döneminde endişeleriniz vardı. Bu endişeleriniz ne kadar ortadan kalktı?
    Endişelerimiz ciddi anlamda vardı. Yeni oluşturulan bir takımın, ki hani toplama takım denirya, toplama takımlarda bir takım sıkıntılar oluyor. Ne kadar ciddi rakamlar harcasanız da bir türlü o uyumu sağlayamıyorsunuz. Takıma kattığımız bir kaç tecrübeli ve onun yanında da genç arkadaşlar oldu. Bizim takımımızın yaş ortalamasına baktığınız zaman birkaç arkadaşımızı ayrı tutarsak 22-23 civarında oluyor. Arada çok tecrübesi olan arkadaşlarımızın da çok önemli katkıları oldu. Endişelerimiz vardı ama ilk İstanbulspor maçından sonra bizden bir şeyler olacak izlenimi doğdu bizde.

    -Siz yıllarca derbiler oynadınız. Teknik adam olarak ilk oynadığınız derbiyse ligde Altay maçı oldu. Ki İzmir’de takımlar arasında ciddi bir rekabet vardır. Karşıyaka’nın Altay’ı 12-13 senedir yenemediğini de düşünürsek, aldığınız Altay galibiyeti çok önemliydi.
    Açıkçası çok derbi oynadım ama bu çok farklı bir şeydi. Futbolcu arkadaşlarımıza benim de bir çok derbi maçta oynadığımı söyledim. Aslında bu derbi maçlarında futbolcuları gerek bireysel gerek takım anlamında motive etmenize gerek yok. Futbolcu kendi kendini motive ediyor. Ancak bir baskı vardı. Bu baskı da yaklaşık 14 senedir Altay’ı lig maçlarında yenememiş olmamızdı. Bu ister istemez futbolcu üzerinde bir baskı oluşturuyor. Ancak biz daha iyi takım olduğumuzu biliyorduk. Bir hafta önce Orduspor karşısında izlediğimiz Altay’ı büyük ihtimalle yenebileceğimizi düşünüyordum. Altay’ın defansif olarak zaaflarından faydalanabileceğimizi düşünmüştüm. Çünkü o zaafları değerlendirebilecek çok önemli silahlarımız vardı. Ofansif anlamda çok etkili adamlara sahiptik. Bunları futbolcularımıza maç konuşmasıında söyledik. Ve tabii ki çıkıp sahaya keyif almalarını söyledik. Biz sahaya savaşmak için çıkmıyoruz, kazanmak için çıkıyoruz. Kazanmak için de futbolda yapılması gereken şeyler vardır. Bunlar doğrultusunda sahada mücadele ettikleri zaman hem oynamış oldukları futboldan keyif alacaklarını hem kazanacaklarını söyledik. İlk yarıda müthiş bir futbol vardı. Açıkcası teknik heyet olarak ilk yarıda oynanacak futbolun bu kadar iyi olacağını beklemiyorduk. İlk yarı 3-0 bitti ama bunun yanında bir penaltı kaçtı ve en az 3-4 tane daha net gol pozisyonu vardı. Maç başladığında 37 derece sıcak artı nem,bittiğindede 30 derece sıcaklık artı nem vardı. İkinci yarıda oyuncularımız biraz daha rolantiye aldı, herhalde beyinlerinde 3-0 yeterli diye düşündüler. Aslında zor bir fikstür çektik biz. İlk maç Giresunspor deplasmanı, arkasından Altay ile oynuyorsunuz. Çarşamba tekrar Altay ile bu sefer kupa maçı, Pazar günü Sakaryaspor maçı.

    -Bir de galibiyet sonrası var tabii.
    Maç bitti saat 9’du. Aradan 21 saat geçti antrenmana çıktık. Futbolcularımıza da sevinme süremizin bu kadar olduğunu söyledim. Bunun da 8 saati uyku, yani 13 saattir. Önce rakibine saygı duyacaksın. Önce rakibe saygı ondan sonra da kendine ve takım arkadaşlarına saygı duyacaksın. Bu çok önemli.

    -Ama taraftar için sevinme süreleri daha uzun oluyor, onlar daha uzun, daha keyif alarak, daha dolu dolu yaşamayı yeğliyorşlar doğal olarak.
    Aslında buraya gelmemdeki en büyük etkenlerden biri, taraftar profiliydi. Türkiye’de hep konuşulan Karşıyaka’nın çok coşkulyu bir taraftar kitlesine sahip olduğudur. Ancak burada bir hayal kırıklığı yaşadım. İlk maçımızda Giresun deplasmanında berabere kaldık ve buradaki ilk maçımızda malesef tribünde çok fazla taraftar yoktu.

    -Genç bir kadronuz var ama Karşıyaka’nın 100 yıla dayanmış mazisiyle camia artık başarı istiyor. Bu seneki hedef nedir?

    Şimdi buraya geldiğimde bana 2 yıllık mukavele sunuldu ve bu 2 yılın sonunda Süper Lig’e çıkma hedefi konuldu. Yani bu sene için hedef şuydu; play off’a katılalım, e tabii ki play off’a katıldık buradan çıkabilecek şansı yakaladık, tabii ki elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Ancak en kötü ihtimalle dedik ki, eğer lige çıkamadığımız taktirde önümüzdeki sene için gereken takviyeler yapılır ve çıkarız düşüncesiyle yola çıktık. Onun için bu sene hedefimiz play off’tur. Play off’ta da eğer o şansı yakalarsak tabii ki gönlüm bu sene Süper Lig’e çıkmaktan yana.

    Alıntıları Göster
    Karşıyaka Spor Kulübü tarihi


    1908 yılında Meşrutiyet ve İttihat-ı Terakki Partisi'nin hürriyeti ilan ettiği yıl, gençlerin dilinden düşmeyen “yaşasın hürriyet” sloganı ve heyecan dolu günlerde, gençler “hürriyet” nidaları atıyordu.
    Ancak futbol, Türk olmayanların tekelindeydi. İzmir’de Rumlar, Ermeniler ve İngilizler birçok spor kulübü kurmuştu. Panionios, Apollon bunların başlıcalarıydı. Azınlıklar, kendi aralarında maçlar yapmakta, egemenliklerini futbol sahalarına yansıtmışlardı. O tarihlerde yürekleri futbol aşkıyla tutuşan Karşıyakalı altı genç aralarında ortak para toplayarak bir top alıp, Osman Paşa Camii'nin yanındaki arsada futbol oynamaya başladılar.

    Bu arsa şimdiki çocuk yuvasının bulunduğu köşkle, bir tarafı Alaybey’de, diğer tarafı Karşıyaka’da olan geniş bir bahçe, Sahibi ise Omiros adında Rus asıllı ve eşi İngiliz olan Karşıyakalı bir ailedir.

    Sözü geçen gençler, Kadızade Zühtü Işıl, Kadızade Raşit, Süreyya İplikçi, Refik Civelek, Osman Nuri ve Örnekköylü Hüseyin, yağmurun çiselemesi üzerine bir zeytin ağacının altına sığınarak, topluluk kurmaya karar verirler. Bir başkaldırı hareketi olarak 1 Kasım 1328, (yani 1912’de) Karşıyaka Muaresei Bedeniye Kulübü'nü yani bugünkü adıyla Karşıyaka Spor Kulübü'nün kuruluşunu gerçekleştirirler. "Kaf Sin Kaf" K.S.K. harflerinin eski dilde okunuşudur. 1914'te Altay'ın kuruluşuna kadar Karşıyaka, İzmir'deki tek Türk spor kulübüdür.

    Karşıyaka Kulübü'nün bir numaralı üyesi ve kurucusu Kadızade Zühtü Işıl, 1.Dünya Savaşı ve Milli Mücadele'de 8 yıl Türk ulusunun bağımsızlığı için cepheden cepheye koşar, hatta Filistin cephesinde “Kanal Harekatı” sırasında İngilizler'e esir düşer.

    Kulübün renkleri yeşil ve kırmızıdır. Kuruluş yıllarının koşullarında yeşil ve kırmızının, ulusalcı ve dinsel birleştirici anlamları bulunmaktadır. Yeşil Müslümanlığı, kırmızı da Türklüğü temsil eder.

    Kaptan Raşit Kadızade, Suat Karşıyaka, Refik Civelek, Kaleci Salih, Çakır Kemal, Örnekköylü Hüseyin, İtalyan Hanri Barter, Kemal Paşalı Sarı Ali, Muharrem Hüsamettin ve Zühtü Işıl, yeşil-kırmızılıların tarihindeki ilk on biridir. Kuruluş aşamasında altı genç ile birlikte Hüsnü Tonak, Tahir Bor, Fevzi Fikri Altay ve Sezai Çullu da yer almıştır. Kurulan takım, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'na kadar yabancılarla kıra kırana maçlar oynamıştır.

    Santrafor olarak oynayan eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in de bulunduğu takım, Kurtuluş Savaşı'na katılmıştır. Anadolu'da Mustafa Kemal'in ordularına katılan takım, çeşitli cephelerde savaştı. İzmir'e ilk giren kuvvetler içinde yer alan Karşıyakalılar, vatanlarını düşman işgalinden kurtardılar.

    Savaş bitiminde takım yeniden toparlandı. 1924 yılında Fenerbahçe, Karşıyaka'nın davetlisi olarak İzmir'e geldiğinde büyük bir olay oldu. O yıllarda yalnızca Altay'ın bulunduğu İzmir'de Göztepe, İzmirspor ve Altınordu gibi kulüpler henüz kurulmamıştı. Karşıyaka 1926 yılında İzmir şampiyonu oldu.

    Kadızade Zühtü Işıl, Karşıyaka Spor Kulübü'nün ilk kurucularındandır. Futbol oynamıştır. Yaşar Aksoy'un "Kaf Sin Kaf Tarihi"nde Işıl'ın gümrük komisyonculuğu yaptığı belirtiliyor.

    Zühtü Işıl, 9 Eylül 1922'de İzmir'e giren Türk ordularının en önünde kılıç salladı. 22 Nisan 1985'te 89 yaşında vefat etti. Mezarı Hacılarkırı'nda bulunuyor.

    Karşıyaka'nın ilk kimlik kartının bir yüzünde futbol topu, tenis raketi ve golf sopaları yer alıyordu.

    "Muhtemelen 1910'ların ilk yarısına kadroda yeralan Raşit, çok sevilen ve sayılan bir futbolcu idi. 1. Dünya Savaşı'nın ikinci yılında Kafkasya'da şehit oldu. Karşıyakalılar bir vefa örneği olarak, uzun yıllar altyapı oyuncuları arasından 'raşit' takımları oluşturdular ve yerel liglere bu isimle katıldılar. (Daha sonraki yıllarda bu vefa örneği Asım adlı futbolcu için de gösterilmiştir)"




  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    Karşıyaka Spor Kulübü tarihi


    1908 yılında Meşrutiyet ve İttihat-ı Terakki Partisi'nin hürriyeti ilan ettiği yıl, gençlerin dilinden düşmeyen “yaşasın hürriyet” sloganı ve heyecan dolu günlerde, gençler “hürriyet” nidaları atıyordu.
    Ancak futbol, Türk olmayanların tekelindeydi. İzmir’de Rumlar, Ermeniler ve İngilizler birçok spor kulübü kurmuştu. Panionios, Apollon bunların başlıcalarıydı. Azınlıklar, kendi aralarında maçlar yapmakta, egemenliklerini futbol sahalarına yansıtmışlardı. O tarihlerde yürekleri futbol aşkıyla tutuşan Karşıyakalı altı genç aralarında ortak para toplayarak bir top alıp, Osman Paşa Camii'nin yanındaki arsada futbol oynamaya başladılar.

    Bu arsa şimdiki çocuk yuvasının bulunduğu köşkle, bir tarafı Alaybey’de, diğer tarafı Karşıyaka’da olan geniş bir bahçe, Sahibi ise Omiros adında Rus asıllı ve eşi İngiliz olan Karşıyakalı bir ailedir.

    Sözü geçen gençler, Kadızade Zühtü Işıl, Kadızade Raşit, Süreyya İplikçi, Refik Civelek, Osman Nuri ve Örnekköylü Hüseyin, yağmurun çiselemesi üzerine bir zeytin ağacının altına sığınarak, topluluk kurmaya karar verirler. Bir başkaldırı hareketi olarak 1 Kasım 1328, (yani 1912’de) Karşıyaka Muaresei Bedeniye Kulübü'nü yani bugünkü adıyla Karşıyaka Spor Kulübü'nün kuruluşunu gerçekleştirirler. "Kaf Sin Kaf" K.S.K. harflerinin eski dilde okunuşudur. 1914'te Altay'ın kuruluşuna kadar Karşıyaka, İzmir'deki tek Türk spor kulübüdür.

    Karşıyaka Kulübü'nün bir numaralı üyesi ve kurucusu Kadızade Zühtü Işıl, 1.Dünya Savaşı ve Milli Mücadele'de 8 yıl Türk ulusunun bağımsızlığı için cepheden cepheye koşar, hatta Filistin cephesinde “Kanal Harekatı” sırasında İngilizler'e esir düşer.

    Kulübün renkleri yeşil ve kırmızıdır. Kuruluş yıllarının koşullarında yeşil ve kırmızının, ulusalcı ve dinsel birleştirici anlamları bulunmaktadır. Yeşil Müslümanlığı, kırmızı da Türklüğü temsil eder.

    Kaptan Raşit Kadızade, Suat Karşıyaka, Refik Civelek, Kaleci Salih, Çakır Kemal, Örnekköylü Hüseyin, İtalyan Hanri Barter, Kemal Paşalı Sarı Ali, Muharrem Hüsamettin ve Zühtü Işıl, yeşil-kırmızılıların tarihindeki ilk on biridir. Kuruluş aşamasında altı genç ile birlikte Hüsnü Tonak, Tahir Bor, Fevzi Fikri Altay ve Sezai Çullu da yer almıştır. Kurulan takım, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'na kadar yabancılarla kıra kırana maçlar oynamıştır.

    Santrafor olarak oynayan eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in de bulunduğu takım, Kurtuluş Savaşı'na katılmıştır. Anadolu'da Mustafa Kemal'in ordularına katılan takım, çeşitli cephelerde savaştı. İzmir'e ilk giren kuvvetler içinde yer alan Karşıyakalılar, vatanlarını düşman işgalinden kurtardılar.

    Savaş bitiminde takım yeniden toparlandı. 1924 yılında Fenerbahçe, Karşıyaka'nın davetlisi olarak İzmir'e geldiğinde büyük bir olay oldu. O yıllarda yalnızca Altay'ın bulunduğu İzmir'de Göztepe, İzmirspor ve Altınordu gibi kulüpler henüz kurulmamıştı. Karşıyaka 1926 yılında İzmir şampiyonu oldu.

    Kadızade Zühtü Işıl, Karşıyaka Spor Kulübü'nün ilk kurucularındandır. Futbol oynamıştır. Yaşar Aksoy'un "Kaf Sin Kaf Tarihi"nde Işıl'ın gümrük komisyonculuğu yaptığı belirtiliyor.

    Zühtü Işıl, 9 Eylül 1922'de İzmir'e giren Türk ordularının en önünde kılıç salladı. 22 Nisan 1985'te 89 yaşında vefat etti. Mezarı Hacılarkırı'nda bulunuyor.

    Karşıyaka'nın ilk kimlik kartının bir yüzünde futbol topu, tenis raketi ve golf sopaları yer alıyordu.

    "Muhtemelen 1910'ların ilk yarısına kadroda yeralan Raşit, çok sevilen ve sayılan bir futbolcu idi. 1. Dünya Savaşı'nın ikinci yılında Kafkasya'da şehit oldu. Karşıyakalılar bir vefa örneği olarak, uzun yıllar altyapı oyuncuları arasından 'raşit' takımları oluşturdular ve yerel liglere bu isimle katıldılar. (Daha sonraki yıllarda bu vefa örneği Asım adlı futbolcu için de gösterilmiştir)"

    Alıntıları Göster
    FAX, E-MAIL YAĞMURU BAŞLASIN !!!






  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    FAX, E-MAIL YAĞMURU BAŞLASIN !!!




    Alıntıları Göster




  • quote:

    Orijinalden alıntı: |_ÖmeR_|



    Alıntıları Göster
    Eskişehir harekatı


    KSK yönetimi, zorlu maç öncesi 230 bin YTL ödeme yapıp oyunculara moral verdi

    Taraftarlar kritik maç için 10 otobüsü şimdiden doldurdu, camia nefesini tuttu

    TFF 1. Ligi'ndeki müthiş çıkışıyla tüm camiayı Süper Lig havasına sokan Karşıyaka'da gözler şimdi de Eskişehirspor maçına çevrildi. Ligde 5 haftadır yenilgi yüzü görmeyen yeşil-kırmızılı futbolculara yönetim dün 230 bin YTL'lik 4 maç başı alacağını ödemesi doping etkisi yarattı. Taraftarlar kritik maç için otobüs organizasyonu yaparken, şu ana kadar 10 otobüsün dolduğu, bu rakamın maç gününe kadar 15'e çıkması bekleniyor. KSK Taraftarlar Derneği, geçen yıl Altay'a yapıldığı gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi'den Eskişehir'e otobüs kaldırmasını talep etti.
    Teknik Direktör Engin İpekoğlu, 5 maçlık çıkışlarını Eskişehir'de de sürdürmek istediklerini belirterek, "Bu 90 dakikanın çok zor geçeceği kesin. Rakibimiz 3 haftadır kazanamıyor. Bunun stresini yaşıyorlar. İlk 20 dakika üzerimize çok gelecekler. Bu periyotta iyi direnir hatta biz bir gol bulursak herşey çok farklı olur. Ben oyuncularıma güveniyorum. İstediğimiz sonuçla İzmir'e döneceğiz" diye konuştu. Öte yandan kaptan Atilla'nın


    İmza ekle | Birisi cevaplarsa bana email at
    Eskişehir'e otobüs kaldırma girişimine ikinci kaptan İnanç'tan da destek geldi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    Eskişehir harekatı


    KSK yönetimi, zorlu maç öncesi 230 bin YTL ödeme yapıp oyunculara moral verdi

    Taraftarlar kritik maç için 10 otobüsü şimdiden doldurdu, camia nefesini tuttu

    TFF 1. Ligi'ndeki müthiş çıkışıyla tüm camiayı Süper Lig havasına sokan Karşıyaka'da gözler şimdi de Eskişehirspor maçına çevrildi. Ligde 5 haftadır yenilgi yüzü görmeyen yeşil-kırmızılı futbolculara yönetim dün 230 bin YTL'lik 4 maç başı alacağını ödemesi doping etkisi yarattı. Taraftarlar kritik maç için otobüs organizasyonu yaparken, şu ana kadar 10 otobüsün dolduğu, bu rakamın maç gününe kadar 15'e çıkması bekleniyor. KSK Taraftarlar Derneği, geçen yıl Altay'a yapıldığı gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi'den Eskişehir'e otobüs kaldırmasını talep etti.
    Teknik Direktör Engin İpekoğlu, 5 maçlık çıkışlarını Eskişehir'de de sürdürmek istediklerini belirterek, "Bu 90 dakikanın çok zor geçeceği kesin. Rakibimiz 3 haftadır kazanamıyor. Bunun stresini yaşıyorlar. İlk 20 dakika üzerimize çok gelecekler. Bu periyotta iyi direnir hatta biz bir gol bulursak herşey çok farklı olur. Ben oyuncularıma güveniyorum. İstediğimiz sonuçla İzmir'e döneceğiz" diye konuştu. Öte yandan kaptan Atilla'nın


    İmza ekle | Birisi cevaplarsa bana email at
    Eskişehir'e otobüs kaldırma girişimine ikinci kaptan İnanç'tan da destek geldi.


    Alıntıları Göster
    inºallah yenerde geliriz




  • quote:

    Orijinalden alıntı: |_ÖmeR_|

    inºallah yenerde geliriz

    Alıntıları Göster
    PINAR KARŞIYAKA -Mutlu Akü Selçuk Üni. Canlı. Beko Basketbol Ligi.

    Tarih-Saat: 09.12.2007 14:00
  • quote:

    Orijinalden alıntı: |_ÖmeR_|

    PINAR KARŞIYAKA -Mutlu Akü Selçuk Üni. Canlı. Beko Basketbol Ligi.

    Tarih-Saat: 09.12.2007 14:00

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: ömer ortaköy





    PINAR KARŞIYAKA -Mutlu Akü Selçuk Üni. Canlı. Beko Basketbol Ligi.

    Tarih-Saat: 09.12.2007 14:00




    maçı ntv veriyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    quote:

    Orjinalden alıntı: ömer ortaköy





    PINAR KARŞIYAKA -Mutlu Akü Selçuk Üni. Canlı. Beko Basketbol Ligi.

    Tarih-Saat: 09.12.2007 14:00




    maçı ntv veriyor.

    Alıntıları Göster
    ewt yazmayı unutmuşum




  • ///***///GÖZTEPELİLER DÜNYASI///***///
    [Sayfa: 2 3 4 ... 31 32 33 ]

    sizinki baya yavaş ilerliyo hiç Karşıyakalı yok mu yav forumda hep fener-gs sıktı azcık da sizin konuları görelim renk gelsn
  • quote:

    Orijinalden alıntı: everwake

    ///***///GÖZTEPELİLER DÜNYASI///***///
    [Sayfa: 2 3 4 ... 31 32 33 ]

    sizinki baya yavaş ilerliyo hiç Karşıyakalı yok mu yav forumda hep fener-gs sıktı azcık da sizin konuları görelim renk gelsn
    quote:

    Orjinalden alıntı: everwake

    ///***///GÖZTEPELİLER DÜNYASI///***///
    [Sayfa: 2 3 4 ... 31 32 33 ]

    sizinki baya yavaş ilerliyo hiç Karşıyakalı yok mu yav forumda hep fener-gs sıktı azcık da sizin konuları görelim renk gelsn

    maalesef bizim topik defalarca silindi, tüm emekler de silinmiş oldu. inşallah bu kalıcı olur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    quote:

    Orjinalden alıntı: everwake

    ///***///GÖZTEPELİLER DÜNYASI///***///
    [Sayfa: 2 3 4 ... 31 32 33 ]

    sizinki baya yavaş ilerliyo hiç Karşıyakalı yok mu yav forumda hep fener-gs sıktı azcık da sizin konuları görelim renk gelsn

    maalesef bizim topik defalarca silindi, tüm emekler de silinmiş oldu. inşallah bu kalıcı olur.

    Alıntıları Göster
    iyi de Karşıyakalı daha az sanırım Göztepelilerden yanılıyor muyum

    benim demek istediğim o. biliyorum göztepenin konusunun çok daha önce açıldığını ve Karşıyakanın silindiğini (gerçi nedn siliniyo anlamadım ama)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: everwake

    iyi de Karşıyakalı daha az sanırım Göztepelilerden yanılıyor muyum

    benim demek istediğim o. biliyorum göztepenin konusunun çok daha önce açıldığını ve Karşıyakanın silindiğini (gerçi nedn siliniyo anlamadım ama)

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: everwake

    iyi de Karşıyakalı daha az sanırım Göztepelilerden yanılıyor muyum

    benim demek istediğim o. biliyorum göztepenin konusunun çok daha önce açıldığını ve Karşıyakanın silindiğini (gerçi nedn siliniyo anlamadım ama)

    silinme sebebini hiç açmayalım yine tartışma çıkar ve bazıları amacıan ulaşır ve tekrar silinir.

    Göztepe taraftarı daha fazladır doğru bu. Gerçi Karşıyaka nüfus olarak daha fazladır ama Karşıyaka'da yaşayanlar pek fazla futbolla ilgilenmez, keşke ilgilenseler. çünkü Karşıyaka halkı çok zengindir. ama çok da elegant ve keyiflerine düşkündürler. biraz destek çıksalar, biraz maça gelseler şimdiye kadar çoktan süper ligin demirbaş takımı olmuştuk.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.