Şimdi Ara

kuantum bilgisayarları (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
32
Cevap
0
Favori
6.080
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Kabul ediyorum ..
    Ancak "Bilimin başarısızlıklarından felsefe, felsefenin başarısızlıklarından bilim doğmuştur" diye bir söz var..

    Kuantum fiziği; dialektik felsefesi ile açıklanamayan olaylar sebebiyle ortaya çıkmıştır. Örneğin dalga parçaçık ikilemi, dolanıklık prensibi dolayısı ile Kuantum fiziğinin çağrıştırdığı düşünceler sebebiyle,
    bu yeni felsefeler üretilmiştir. Yani bu yeni bir olgu olup belki izafiyetle başlamış olabilir.

    Burada ise bilgisayar teknolojisi üzerindeki gelişmeleri kastediyordum.. Biligisayarların insan beyni gibi
    düşünebildiğini kabul edebilirmiyiz. ? Bu bir açıdan avantaj olarak değerlendirilebilirse de (hız ve gereksiz detaylar olmadan işlem yapma) başka açılardan örneğin problem çözme, düşünme, fikir yürütme, öğrenme,
    anlamlandırma açısından çok yetersiz kalmaktadırlar. İşte bu gibi sebeplerle fuzzy logic düşüncesi ortaya
    çıkmıştır. Ancak bu bana göre hala yetersizdir.. İleride farklı bir düşünce tarzı geliştirilmek durumunda kalınacaktır.
    Yani burada sözkonusu olan; yeni bir felsefi sistem oluşturmaktan çok bunların açıklarını bularak bilimsel gerçeklere ulaşabilmektir. Bana göre bilimsel ve teknolojik gelişim böyle olabilir.
    Saygılarımla...............




  • @cagliyan son dediğin nokta tartışmaya açıktır. (dalga parçacık ikilemi.) hata iki noktadadır bence:
    1- bu sorunun özü makrofizik-mikrofizik, makrokozmos-mikrokozmos yasalarının farklı olma ihtimali göze alınmadan düşünülürse, metafizik in postmodernizmin (yani işlevsiz fiziğin) kucağına oturulmuş olur.

    2- felsefedeki, bilimdeki en son noktadan ileri çıkmaya çalışırsın. a-b ,0-1 , siyah beyaz aşılalı yüzyıllar oldu, hala herkes tutup bu noktadan başlıyor. en ileri noktadan başlamak gerekir.
  • Çok ilginç dasdasq;

    Makrofizik-mikrofizik, makrokozmos-mikrokozmos yasalarının farklı olma ihtimali derken
    neyi kastediyorsun biraz açabilir misin ??
    Bu birden fazla fizik dünya anlamına gelebilir mi ?
    Yani yerçekimi kanunun 2 veya 3 farklı versiyonu olabilir mi ?
    Ayrıca bildiğim kadarı ile böyle bir farklılık gözönünde bulunduruluyor zaten.. Hatta öyle ki
    Doğada bulunduğu ileri sürülen 4 temel parçacık ve 4 Temel kuvveti Einstein 'dan beri
    birleştirilerek Herşeyin teorisini bulmaya çalışıyorlar.

    2. maddede söylediklerine katılıyorum.. Ancak insan beyninin algılama sınırları sebebiyle
    en temel düzeydeki fenomenleri algılayıp daha sonra tümevarımla daha büyük sistemleri
    algılayabilmesinden başka nasıl bir yöntem izlenebilir ?? Sonuçta Makrokosmos 'u oluşturan
    birimlerin (Microcosmos) tabi olduğu fizik dünya ile Bunların toplu olarak bir bütünü oluşturdukları
    (Macrocosmos) zaman farklı fizik dünyalara mı aittir ? Eğer böyle ise o zaman bu farklılığı nasıl
    algılayabilirz.
    Burada dikkate almamız gereken kaideler nelerdir..?? Bu farklılıkların sınırlarında iki farklı fizik dünyayı
    algılamamızı sağlayacak belirtiler nelerdir. ?

    Saygılarımla...........

    quote:

    Orjinalden alıntı: dasdasq

    @cagliyan son dediğin nokta tartışmaya açıktır. (dalga parçacık ikilemi.) hata iki noktadadır bence:
    1- bu sorunun özü makrofizik-mikrofizik, makrokozmos-mikrokozmos yasalarının farklı olma ihtimali göze alınmadan düşünülürse, metafizik in postmodernizmin (yani işlevsiz fiziğin) kucağına oturulmuş olur.

    2- felsefedeki, bilimdeki en son noktadan ileri çıkmaya çalışırsın. a-b ,0-1 , siyah beyaz aşılalı yüzyıllar oldu, hala herkes tutup bu noktadan başlıyor. en ileri noktadan başlamak gerekir.




  • bilim kültür bölümünde bu konuda konuşuldu epey. schrödinger, kuantum, heisenberg diye aratırsan bi göz atarsan iyi olur.
    birden fazla fizik dünya olup olmadığını bilemem ama farklı yasaları olabilir. örneğin, ayda yerçekiminin daha az olması gibi(aslında bu konuda her söylenen biraz akıl yürütmedir, kesin bişey yok çünkü o yüzden genelde çok somut şeyler söylenmez çünkü hata payı yüksektir. şu verdiğim örnekte aslında tam karşılamayabilir ama o kadar da abuk sabuk farklar yani fizik yasalarının tam tersi, çok farklı versiyonu değildir yalnız şu an saptanamamaktadır. zamanla anlaşılacaktır.
    nasıl ki ayda yerçekimi farklı diye ya da kutuplarda farklı diye yasalar göreceli demiyorsak burada da bunu demek için elde yeterli kanıt yoktur bence.
    herşeyin teorisi kısmı için, zaten sorunun en büyüğü burada. evrenin tek bir bilimi vardır, onu biz böleriz. fizik, biyolojinin; biyoloji atıyorum coğrafyanın içindedir. kısıtlı beynimizle kavrayabilmek için bölüyoruz.
    makro fizikle mikrofiziği böldüğümüz gibi.gelecekte atom altı fiziği ve normal fizik iki farklı bilim dalı olarak incelendiğinde bunu daha iyi anlayacağız. kuantum fiziği de gerçi böyle bişey ama yeni dallar ortaya çıkacak. ama evrenin tek bir işleyişi ve bunun temel yasaları olduğunu hiç unutmamalı.




  • kuantumdan önce atom bazlı bilgisayar yapsalar daha iyi olur.Bu bilgisayarlarda atoma ışın veriliyor ve atomun bir kolu yön değiştiriyor.Bu şekil değiştirmesi 20 femtosaniyede oluyor.Bunu geliştirirsek klasik 1-0 metodu ile terahertzler hızında bilgisayarlar rahatlıkla yapılabilirnir.Zaten kuantum bilgisayarı 100 yıl sonra falan ancak yapılabilirinr
  • sayın iği
    şu işi biraz daha aç bakalım
    nasıl oluyor

    baya ilgimi çekti

    veya bir kaynak varsa iyi olur
  • teknoloji televizyonunda gördüm.Oraya atom yazmışım o molekül olacak.6-7 atomdan oluşan oluşan moleküle lazer veriyosun molekülün bir kolu düzenli şekilde yön değiştiriyor.1 ve 0 ıda bu şekilde oluşturuyosun.İşin ilginci bu olay 20 femtosaniye sürüyor.Yani belgeseldeki bilim adamı böyle diyordu.
  • Arkadaşlar yukarıdaki mesajlarda kısmen bahsedilmiş sanırım. Oktay Sinanoğlu'nun bir kitabında bahsedilen bir durum var Biyolojik bilgisayar kendisi şöyle aktarıyor "...Bir şey daha: "O moleküler 'mantık öğeleri'ni bir araya koyabilirsen bir şekilde 'biyolojik bilgisayar' yaparsın" dedim defterimde. Her çip bir molekül! Bu konularda çok ilginç gelişmeler var elimizde ama, buzdolabında duruyor..." Ayrıca Her bir molekül, cipin bir parçası gibi hareket ediyor. En küçük cipin yanında bile bu milyonlarca daha küçük bir şey ve de su ortamında... Ayrıca kendi kendini tamir ediyor, çok farklı bir şey. Mesela gözle görülemeyecek kadar küçük bir mikrop kendi kendine bir sürü işler yapıyor. Biyolojik bilgisayar bir hücre büyüklüğünde olacak.

    Ne işlerde kullanılacağı sorusuna ise İlk aklıma böyle şeyler geldiğinde popüler laflar ortalarda yoktu; sonradan birileri biyokimyasal aletler, bilgisayarlar diye yarı popüler masallar yazmaya başladı. Böyle şeyler yazanların da aslında nasıl yapılacağı hakkında fikri yok, bizimki hâlâ taze çıkacak ortaya. Yarı bilim-kurgu şeyler yazılmaya başlandı. Mesela hücre büyüklüğünde bir şey yapacaksın, bunu kana vereceksin, o gidecek vücudun bir yerinde bir şeyi tamir edecek.

    Tam ayrıntısı ile işleyemeyeceğim ama her çipin bir molekül olması ilginç gibi duruyor.




  • Kuantum bilgisayarları ile ilgili ayrıntılı bilgi.Bu kanalı çok seviyorum sizede tavsiye ederim yabancı ama altyazı seçeneği var.

    Kuantum Bilgisayarları
  • amerika da kullanılmaya başlanıyor.
  • Daha iyileri bile yapılır ancak uzun zamanlar istiyor.
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.