Lineage2 Hikayesi

LeDiableRoug3

Yüzbaşı

361 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

http://legacy.lineage2.com/background ' da paylaşılan hikayeyi çevirmeye başladım editleyip
yavaşdan tamamlicam vakit buldukça

Lineage 2 Hikayesi

Başlangıç : Ateş Başında

Derin bir nefes aldı , dumanı soludu ve yavaşca dışarı üfledi. Yüzünün büyük kısmı kalın eski bir kapşon tarafından gizlenmiş , arkasında sadece zifiri bir karanlık vardı.Piposunun sönük parıltısında
Yüzünün detaylarını görmek mümkün değildi.

Tehlikeli ormanda tek başına gezinip kendini ozan olarak tanıtan bu kişiye sesinin kulak tırmalayıcı ve kalın olmasından dolayı kimse inanmamıştı.

Kendisiyle ateşimizi ve yemeğimizi paylaşmamış karşılığında bizimle bir hikaye paylaşmayı teklif etti.
Bizde bu gezgini soğuk ormanda yanlız bırakamayacağımızdan kabul ettik. Ateşin başına oturup olası tehlike durumu için silahlarımızı yanımızda tutup hikayeni anlatmasını beklemeye başladık. Gece ayazdı , alçak ve kalın sesi dağ boyuncu usulca süzülüyordu piposunu ayarlarken ağzını açtı ve konuşmaya başladı.

Kısım 1 : Yaratılış

Size anlatacağım hikaye bizim tanrılar olarak bahsettiklerimiz hakkında kulak verin dediklerime sanki bu gerçeğin kendisiymiş gibi

Çok eskiden , düşünce var olmadan önce herşeyin karışık olduğu bir küre vardı. Öyleki küre hem küçük hem büyük , hem karanlık hem aydınlık , hem herşey hemde hiçbirşeydi.

Bu şekilde geçen yüz milyon yıl sürecinde iki belirgin güç şekil almaya başladı. Büyüyüp kendi bilinçlerine sahip olan bu güçler beyaz ışık ve karanlık olarak ayrıldı.Beyaz ışık kadın olarak şekil aldı ve kendine Einhasad ismini verdi. Karanlık ise erkek olarak şekil aldı ve kendine Gran Kain ismini verdi. Bu iki varlık bugün bildiğimiz evrenin başlangıcını belirledi.

Bu iki varlık güçlerini birleştirerek küreye şekil vermeye başladı.Bunun sonucunda küre çeşitli parçalara ayrıldı.Bazı parçalara asılı kalıp göğü bazıları ise düşüp yeri oluşturdu. Arada kalan yerlerde ise su vardı.Suyun bazıları yere düşüp toprağı bazısı ise buharlaşıp atmosferi ve bulutları oluşturdu.

Kürenin ruhu Ether olarak adlandırılmıştı ve bu birleşme ile çeşitli hayvan , bitkilere ve çeşitli varlıklara hayat verdi. Bu türlerden en iyisi devlerdi. ( Giants ) . Devler ‘ Erdemliler ’
Olarak anılırlardı. Devler hayatın oluşumunun Einhasad ve Gran Kain tarafından sağlandıklarını bildikleri için onlara bağlı kalmaya söz verdiler. Einhasad ve Gran Kain devlerden memnun kaldılar ve onları bütün yaşayanların efendisi olarak seçtiler.Bunlar Ölüm ve Cennet olmadan önce olanlar.

Einhasad ve Gran Kain arasındaki birliktelik bir çok tanrı çocuğu meydana getirdi. Bunları en büyüğü kız evlat Shilen ’ di. Ona Suya hükmetme gücü verilmişti. Ondan sonra gelen erkek evlat Paagrio ateşe hükmediyor , ikinci kız evlat Maphr toprağa hükmediyor ve ikinci erkek evlat Sayha rüzgarın efendisi olmuştu. En küçük evlat Eva ya ise element kalmamış o şarkılarla ve şiirlerle ilgilenir olmuştu . Böylece dünyanın her köşesinde bilinecek Tanrıların Çağı başlamış oldu.

Kısım 2 : Irkların Yaratılışı

Einhasad yaratılışın tanrıçasıydı ve kendi ruhunu kullanarak birçok form oluşturdu.
Çocukları kendi güçlerini kullanarak bu formların ruhlarından çeşitli ırklara hayat verdi.

Shilen suyun ruhunu yaratılan ilk türe işledi ve böyle elf ırkı oluşmuş oldu.

Aynı şekilde Paagrio orkları , Maphr Cüceleri ve Sayha Arteias Irkını oluşturdu.

Gran Kain ise yıkım tanrısıydı , Einhasad 'ın yaptıklarını görünce ona karşı kıskançlık ve merak duydu. Einhasad 'a özenerek kendisi bir ırk yaratmak istedi. Shilen’e giderek bu ırka suyun ruhunu işlemesini istedi. Shilen bu istek karşısında şaşırıp şöyle söyledi . " Baba , neden böyle bir şey arzuluyorsun . Annem Einhasad yaratılış tanrısı , Lütfen senin amacına uygun olmayan şeylere kalkışma . Yıkım tanrısı tarafından yatatılan şey sadece felaket getirir. "

Fakat Grain Kain kulak asmadı ve uzun çabalar sonucunda Shilen’i ikna etti.

"Tamam" . dedi Shilen "yapacağım fakat çoktan suyun ruhunu anneme verdim elimde olanlar sadece geriye kalanlar." Shilen durgun ve bozuk suyun ruhunu verdi. Gran Kain memnuniyetle kabul etti.

Bunların yeterli olmayacağını bile Gran Kain büyük oğlu Paagrio ‘ ya gidip derdini anlattı. Paagrio babasını uyardı fakat ona geri çeviremeyeceğinden dolayı oda elinde kalan cansız ateşin ruhunu ona verdi.

Evlatlarının uyarılarına kulak asmayan Gran Kain aynı şekilde Maphr ‘ dan kurak ve bozulmuş toprağın ruhunu , Sayha’dan şiddetli ve vahşi rüzgarın ruhunu aldı.
Gran Kain memnun halde " Bakın dedi yaratacağım varlığa onlar toprak , ateş , su ve rüzgarın ruhundan meydana gelecek bütün canlılardan evet devlerde buna dahil akıllı ve güçlü olacak onlar dünyayı yönetecek. "

Gran Kain gururla haykırarak aldığı elementlerin ruhlarını kendi ruhunun yansımasına işledi. Fakat sonuç hüsrandı , yarattığı canlılar , zayıf , korkak ve aptaldı. Diğer tüm tanrılar
Gran Kain ‘in yarattığı canlılara küçümseyerek baktı. Yaptığı işin utancı altında ezilen Grain Kain yarattığı canlıları terk ederek uzun bir süre gizlendi.Bu canlılar İnsanlardı.

Elfler akıllı ve büyü yapma yeteneğine sahipti. Fakat devler kadar akıllı değildiler .Bu nedenle devler onları politika ve büyüyle alakalı konularda görevlendirdi.

Orklar devler kadar olmasa da güçlü kuvvetli varlıklardı .Bu nedenle devler onları savaş gücü olarak kullanmaya uygun gördü.

Cüceler yetenekliydi . Mühendislik , Matematik ve Sanatkarlık alanında üstün yeteneklere sahiptiler. Devler onları Bankacılık ve Üretim alanında görev almasını uygun gördü.

Kanatlı Arteias özgürlüğüne düşgün canlılardı.Devler buna engel olmak için onları büyük kafeslere kapattı fakat Arteiaslar zamanla ölmeye başlayınca Devlerin onları serbest bırakmaktan başka çaresi kalmadı. Arteiaslar Dünyanın Çeşitli yerlerinden onlara haberler getirme görevinde bulundular.

İnsanlar isa devlere köle olmaktan başka bir işe yaramadılar.Basit iş gücünü oluşturmaktan başka işe yaramıyorlardı. Hayvanlar ve bitkilerin durumu bile insanlardan daha iyiydi.

Kısım 3 : Tanrıların Savaşı

Gran Kain özgür , sınır tanımayan bir tanrıydı . Fakat , büyük kızı Shilen’i baştan çıkararak büyük bir hata yaptı. Einhasad ‘ın gözünden uzakta bir yasak bir ilişki yaşadılar , Shilen hamile kalana dek. Einhasad bunu öğrendiğinde öfkeden deliye dönüp kızının suya hükmetme gücünü söküp alıp onun kara kıtayı terk etmesini emretti. Gran Kain duruma arkasını döndü , böylece Shilen kendi kaderiyle baş başa kaldı.

Shilen hamileyken doğuya kaçtı ve Karanlık ormanın derinlerinde Einhasad ve Gran Kain'e lanetler okuyarak çok zor bir doğum gerçekleştirdi. Doğan bu yaratıklar Shilen'in çaresizliği ve öfkesi ile şeytani kötülüklere dönüştüler. Bunların en güçlüleri “Ejderhalardı.”

Shilen’in diğer 6 tanrıya kadar lanetini 6 farklı Ejderhayı meydana getirdi.

Shilen ve Ejdarhaların önderliğindeki ordusu diğer tanrıların yaşadıkları yerlere saldırınca iki taraf arasında savaş başladı.Savaş çok çetindi ve diğer tanrılar ejderhaların kuvveti karşısında dehşet içindeydiler. Yerdeki canlılar havada yaşananlar ve bitmek bilmeyen şimşek seslerinde korkudan titriyorlardı , devler bile . Savaş bir kaç yıl böyle devam etti .
Sonunda daha çok güce sahip olan Einhasad ve Gran Kain ‘nın tarafı daha ağır bastı.

Büyük yaralar alan ejderhalar kanatlarını açarak çeşitli yerlere ayrıldılar.Hayattta kalan yaratıklar onları takip etti. Tanrılar geri çekilen orduları yok etmek istedi fakat onların kayıpları da fazlaydı bu nedenle onların kaçışını izlemekten başka birşey yapamadılar.

Çoçuklarının yok oluşu ve yenilgisinin üzüntüsüne dayanamayan Shilen yeraltı dünyasını oluşturarak burada hüküm sürmeye başladı.
///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Çevirmen Notu : Bu ejderhaların sadece 3 tanesi lineage 2 ‘de henüz oyuna dahil oldu.

Toprak Ejderhası : Antharas

(Ejderha Vadisinin (Dragon Valley )derinlerinde yuvası

Ateş Ejderhası : Valakas

Goddard - Forge of Gods

Rüzgar Ejderhası : Lindvior

Gracia ‘da bulunuyor . Shilen'in çağrısı ile
Aden kıtasına geçiş yaptı.

Su ejderhası : Fafurion

Karanlık Ejderhası : Bael - Zael

Işık Ejderhası : Aulakiria

Su ejderhasının Crystal Caverns'de hapsedilmiş olduğu söyleniyor.

Karanlık ve Işık Ejderhaları hakkında kesin bilgi olmasada 6 ejderhanın en güçlüsünün

Bael-Zael olacağı söyleniyor.

Ve Gracia Kıtasında çıkacağı söyleniyor . Aden kıtasında değil.

////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Kısım 4 : Büyük Sel

Shilen ‘in gidişinden sonra , suya hükmetme gücü Eva’ya devredildi. Fakat zaten ürkek bir karakteri olan Eva kardeşinin dehşetli ayrılışına ve tanrılar arasındaki savaşa tanıklık edince daha çok korkuya kapıldı.Üstüne düşen büyük sorumluluktan kaçmak için gölün altına bir tünel kazıp orada saklandı.

Suya hükmedecek bir tanrıça olmayınca suyun ruhu ortalıkta amaçsızsa dolaşmaya başladı.Biryere çok fazla su dolup bataklıkları diğer tarafa hiç su gitmeyip çöllleri oluşturdu.Okyanuslar karalık kaplayıp çekilince ortada olmayan adacıklar meydana çıktı.
Yaşayacak kara parçası kalmayana dek yağmurlar yağdı. Karadaki ve denizdeki tüm canlılar bu durumdan muzdaripdi. Devler durumu düzeltmek için tanrılardan yardım istedi.

Einhasad ve Grain Kain her yeri arayıp sonunda Eva’yı sakladığı yerde bulup şöyle dedi ;

“ Eva , sorumluklarını yerine getirmeyince nelerin meydana geldiğini gördün.Dünyanın ahengini bozuyorsun. Eğer bana karşı gelmeye devam edersen bunu müsamaha göstermeyeceğim.” Einhasad’ın gözleri öfkeden parlayan ateşe dönüşmüştü.Çünkü aşırı sellerden dolayı bazı canlılar Shilen’in yer altı dünyasına göç etmişti . Buda Einhasad’ı öfkelerdirmiş ve kıskançlık duymasına neden olmuştu.

Sonunda Eva , korkudan titrek şekilde, annesine teslim oldu ve suyun ruhunu kontrol etti.
Fakat harabeye dönen kıtayı eski haline döndürmek mümkün değildi.

Kısım 5 : Devlerin Meydan Okuması

Devler kalplerinde tanrılara karşı kuşku duymaya başlamışlardı. Gran Kain aşağı insan ırkını yaratarak aptallığını kanıtlamıştı. Bunun yanısıra Gran Kain ‘in iffetsizliği yüzünden yer altı dünyası yaratılmış ve bir çok şeytan varoldu.Eva’nın zayıflığı ve yetersizliği yüzünden kıta harabeye dönmüştü.Kuşku tohumları devlerin aklında yeşermeye başlamıştı. “Tanrılar gerçektende kendilerine tapılmayı hakediyorlarmıydı? “

Devler kendi yaptıkları savaş arabalarına binip tanrıların mekanına özgürce girip çıkabiliyorlardı.Büyüyle adaları kaldırıp tanrılar gibi havada yaşayabiliyorlardı.Kendi ömürlerini neredeyse sonsuza dek gibi gelecek şekilde uzatabiliyorlardı.Devler kendi güçlerini tanrılara eşit gördüler.Bilgeliklerine rağmen kibirle dolmuşlardı.

Devler kendileri tanrı olmaya karar verdiler.
Devler yeni yaşam formları yaratmak için yaşayan canlıların genetiğiyle oynayıp deneyler yaptılar.Yeni yaşam yaratma gücünü sihirden çok ‘olası bilim ‘ olarak görüyorlardı.

Kibirlerinden aklı yerinde olmayan devler , Shilen’in 6 ejderha ve birçok şeytan gibi büyük bir orduyla yapamadığını yapmak için bir ordu kurup tanrılara savaş açmaya karar verdiler.

Tanrılar bu durumun farkına varınca öfkelendiler, Einhasad , yaşam yaratma gücünün tek sahibi , öfkeden konuşamıyordu.Tüm Devleri dünyadan silmeye yemin etti. Gran Kain onu yatıştırmaya çalıştı.’Yaratmak senin işin olduğu gibi yok etmek benim işim.Birbirimizin işine özendiğimizde neler olduğunu gördün.’ Ben Devleri bu işleri için cezalandıracağım fakat tüm dünyayı yok etmekte kararlıysa seninle tüm gücümle savaşırım.’

Einhasad , Grain Kain’in müdahalesinden hoşlanmadı fakat ikiside aynı güç ve statüde olduğu için onu yenmesi mümkün değildi.Einhasad sonuda uzlaşmaya karar verdi.
Devleri cezalandırmak için Grain Kain’in ‘ Dehşetin Çekici ‘adlı çekicini ödünç aldı.
Gran Kain büyük yıkıcı gücü dolayısıyla bu çekici hiç kullanmamıştı. Fakat Einhasad öfkeyle çekici havaya kaldırıp Devlerin şehrinin ortasına indirdi.

Kısım 6: Çağların Sonu

Gökyüzüzden kırmızı yağmur yağmaya başladığında Devler yaptıklarını hatanın farkına ancak vardılar.Einhasad ‘ın öfkesi ve Dehşet Çekicinin birlikteliği karşısında tüm güçlerine rağmen çekici sadece biraz yavaşlatabildiler.

Bu darbe dünyanın en harika şehrini yok etmeye yeterliydi ; Sayısız dev ve diğer ırklardan canlılar anında yok oldular.Bu darbeden kaçan bazı devler Einhasad’ ın öfkesinden kurtulmak için doğuya kaçıştılar.

Einhasad devlerin peşinde gidip , tek tek avlayıp yıldırımlarla yok etmeye başladı.Devlerden sağ kalanlar Gran Kain ‘e yalvararak onları yok olmaktan kurtarmasını istedi.

Gran Kain bu zavallı canlılara acımaya başladı ve Einhasad’ın yolunu kapatmak için suları havaya kaldırdı.

Einhasad’ öfkeyle bağırarak “ Bu da nedir ? Kim işime karışmaya cüret eder? Eva,sevgili kızım çabuk önümdeki suları indir yada ablanın peşinde gitmeye hazır ol.’

Eva korkuyla hemen suları indirdi.Yolu açılan Einhasad devleri bir bir avlamaya devat etti.Korkuyla ağlayan devler tekrar Gran Kain ‘den kendilerine acımasını istediler.

Gran Kain toprağı yukarı kaldırıp Einhasad’ın tekrar yolunu kapattı.

Şaşıran Einhasad tekrar öfkeyle bağırdı. “ Bu da nedir ? Kim işime karışmaya cüret eder? Maphr ,sevgili kızım çabuk önümdeki toprağı indir yada ablanın peşinde gitmeye hazır ol.’

Maphr toprağı indirmeye çalışırken Gran Kain onu durdurdu ve şöyle söyledi.

‘Einhasad görmüyormusuz bir zamanlar dünyaya hükmeden devler daracık toprak parçasında senin korkundan titreyerek af dileniyorlar.Burası ebediyen onların hapisanesi olacak , öfkeni durdur intikamın tamamlandı.’

Einhasad’ın öfkesi dinmemişti fakat Gran Kain ‘lede savaşmak istemiyordu.Onun dediği gibi olmasına karar verdi.Onların hepsini öldürmek yerine bazılarını bu çorak topraklarda bırakıp ebediyen günahlarının cezasını çekmelerine karar verdi.Peşlerini bırakıp Tanrıların yaşadığı yerine geri döndü.

Einhasad dünya canlılarıyla ilgili hayal kırıklığına uğramıştı.Bundan sonra Einhasad nadire dünyevi işlere karıştı.Gran Kain’de onla aynı fikirde olup kendini dünyada göstermemeye karar verdi.Tanrıların Çağı böylece sona yaklaşıyordu.

///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Çevirmen Notu :Bazen sıkıcı olduğundan araya birkaç pmfun'dan alınmış karikatür atayım dedim :).

///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Kısım 7 : Kamp Ateşine Dönüş

Yabancı hikayesine ara verdi.
Dünyamızın hikayesini dair konuşurken adeta büyülenmiş halde yerimizde çakılı kalmıştık. Yumuşak sesi sanki büyükmüş gibi kafamızın içine işliyordu.Anlattığı hikaye bizim dünyamız hakkında bildiklerimizden çok farklı olmasına rağmen kimse karışmadı.Biz deneyimli savaşçılar bu gizemli kişinin söylediklerine kendimizi kaptırmış ama aynı zamanda neredeyse korku denebilecek tedirginlikle bu yabancıya bakıyorduk.Yakınlarda bir baykuş uçunca,hepimiz kanat sesiyle irkildik.
Yabancı kıkırdadı ve yanan piposunu dudaklarına götürüp hikayesine devam etti.
Sözlerim sizinkilerinden farklı diye hemen yabana atmayın.Çünkü sizin keşişlerinizin(priest) sözlerinin bu gezgin şairin sözlerinden daha doğru olduğunun kanıtı yok.Tanrıları tarihi tanrıların isteğiyle şekillenir insanların değil. Sıradan bir keşiş ne bilebilir? Tekrar dinleyin ben anlatırken , bu tanrıların kayboluşundan sonrakı dünyanın hikayesi yani sizin hikayeniz…

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LeDiableRoug3 -- 10 Haziran 2019; 22:53:54 >

Stormfang

Yarbay

2117 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Last Khan

Yüzbaşı

872 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ferhatcandas

Onbaşı

29 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

StrawHatLuffy

Yüzbaşı

900 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

LeDiableRoug3

Yüzbaşı

361 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Amonsen

Yüzbaşı

611 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

LeDiableRoug3

Yüzbaşı

361 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Amonsen

kullanıcısına yanıt

LeDiableRoug3

kullanıcısına yanıt

mrt522

Binbaşı

1133 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Benzer içerikler