Şimdi Ara

<<<DH HYUNDAİ ERA TAKIMI>>> (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
43.493
Cevap
95
Favori
1.680.650
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
11 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    Genel Bilgiler

    Hyundai Accent Era'nın en güçlü motoruna ve otomatik şanzımana sahip versiyonu 1.6 Style, performans konusunda atak ve ekonomi potansiyelinin varlığıyla başarılı bir tablo çiziyor.

    Başarılı stratejiler ile adını ön sıralara taşıyan Hyundai, Türk otomobil pazarı için oldukça önemli bir sınıf olan küçük sedanlarda çıtayı biraz daha yukarılara taşımaya niyetli görünüyor. 1994'ten beri yollarda olan ve 1999 yılında yerini ikinci nesline bırakan Accent günümüzde üçüncü nesli ile başarı arıyor. Üçüncü nesli ile birlikte adına çağ anlamını taşıyan "Era"yı da ekleyen Accent, tüm Avrupa pazarları için ülkemizde üretiliyor.
    Bununla birlikte bir diğer önemli yenilikse Hyundai yetkililerinin en önemli modellerinden biri olan Accent'i bu yenilenmenin ardından bir üst sınıfa taşıması oldu.
    Yani ikinci nesline kadar küçük sınıfta olan Accent, Era adını alması ve çağ atlamasıyla birlikte Hyundai yetkililerinin model konumlandırmasında kompakt sınıfa terfi etmiş görünüyor. Küçük sınıfta yer alan Admire versiyonunun ise üretimi bitti ancak stoklar dahilinde satışına devam ediliyor. Aslında böyle bir durumda bize göre bu modele Accent Era demek yerine yalnızca Era ismi verilerek ortaya yepyeni bir model çıkarılabilir ve bir önceki nesil Accent yoluna Admire olarak devam edebilirdi.
    Hyundai Accent Era'nın yerini aldığı Admire'a göre ölçülerinde büyüme yönünde değişiklikler var. Accent Admire'a göre 4280 mm'lik boyuyla 20 mm daha uzun, 1695 mm'lik genişliği ile 15 mm daha geniş ve 1470 mm'lik toplam yüksekliğiyle 75 mm daha yüksek olan Accent Era'da aks mesafesi 60 mm'lik artışla 2500 mm'ye ulaşmış. Peki, Era olup ölçüleri biraz daha büyüyen Accent gerçekten kompakt sınıftaki bir otomobille kıyaslanabilir mi? Bunun için Toyota Corolla Sedan'ın ölçülerine baktık. Corolla, Era'dan 130 mm daha uzun, 15 mm daha genişken iki otomobilin yükseklikleri ise birebir aynı (1470 mm).
    Yani Corolla Sedan, Era'ya göre daha büyük bir otomobil. Era'yı küçük sınıf sedan rakiplerinden olan Albea ile karşılaştırdığımızda ise ortaya çıkan sonuçlar şaşırtıcı.
    Era, Albea'dan 94 mm daha uzunken, Albea Era'dan 8 mm daha geniş. Aynı şekilde Albea, Era'dan 20 mm daha yüksek. Ölçülendirme karşılaştırmasının sonuçlarına baktığımızda bu iki sınıfın ölçülerinin birbirlerine oldukça yaklaşmaya başladığını görüyoruz. Tabii ki modeller yenilendikçe ne olacağı belli olmaz.

    İç mekanı ferah
    Era'nın iç mekanında kullanılan iki renkli kokpit plastiği görüntü açısından otomobilin içinde ferahlık ve aydınlık hissi yaratıyor. Ancak kullanılan bu plastiğin oldukça sert olması biraz olsun kalitesizmiş hissine de neden oluyor.
    Kokpitin üzerindeki yer alan kumandalar kolaylıkla kullanılabilirken bazı düğmelerin yerine ise alışmak gerekiyor. Genelde klima bölgesinin yakınlarında konumlandırılan arka cam rezistans düğmesi, Era'da müzik sisteminin hemen yanma yerleştirilmiş. Bununla birlikte MP3 çalarlı müzik sistemi de biraz ucuz görünüyor. Benim için görüntü değil, işlev önemli diyorsanız müzik sistemi için son derece başarılı bile diyebiliriz. Havalandırma sisteminin kumandaları geleneksel yapıda olduğundan kullanımla ilgili bir sorun yok. Kapı içlerindeki cam kumandalarından yenilenen müzik sistemine kadar birçok ünitede kullanımla ilgili sıkıntı gözlemedik. Ancak, kokpitin solunda direksiyonun arkasında kaldığından görmenin imkansız olduğu yol bilgisayarının mod değişim düğmesi için daha iyi bir yer bulunabilirdi. Bu düğmeyi kullanmak sürüş sırasında gerçekten hüner istiyor.
    Otomobilin gösterge tablosu iki büyük daire şeklinde tasarlanmış ve gerekli olan uyarılar bu iki dairenin içine yerleştirilmiş. Bu sayede gösterge tablosu her zaman rahatlıkla kontrol ediliyor ve çok kolay okunuyor. Ayrıca zor kontrol edilse bile yol bilgisayarını da kesinlikle övmek gerekiyor. Çünkü yaptığımız yakıt tüketim ölçümleri hiçbir sapma olmadan yol bilgisayarı ile aynı sonuçları verdi.
    Otomobilin koltuklarında minder sertlikleri ve yanal destek yükseklikleri yeterli seviyede. Rahat kullanılan koltuk kumandalarıyla ilgili yapılabilecek bir eleştiri yok.
    Ancak sürücü koltuğunun iki parçalı olarak yüksekliğinin ayarlanması biraz zor. Bununla birlikte arka koltukların oldukça rahat yatırılması da aracın artı hanesine yazılıyor. Era'nın gerek sürücü koltuğunda gerekse arka koltuklarda bu sınıf için yeterli alan sunulurken, ön tarafta yolcu bölümü biraz sorunlu. Kapı içi kumanda alanının biraz geniş olması ve kokpitin yolcu tarafına doğru çıkıntılı bir şekilde açılanması, yolcunun ayakları için sorun yaratıyor. Emniyet kemeri uyarısı da sadece sürücü için bulunuyor.
    Accent Era'nın zemindeki kol yardımıyla ya da anahtarla açılabilen 390 litrelik bagajı ise 500 litre ve bunun üzerinde kullanım kapasitesi sunan temel rakiplerinden küçük.

    Güçlü ve istekli motor
    Testimize konuk olan Era'da, 1599 cc hacimli, 4 silindirli benzinli motor görev yapıyor. Sürekli değişken supap zamanlama sistemine (CWT) sahip olan motorda silindir basma dört supap kullanılmış. 6000 d/d'de 112 HP güç üreten motor, 4500 d/d'de ise kullanıcısına 146 Nm tork sunuyor. Bu motor sergilediği performansla bizleri gerçekten oldukça şaşırttı.
    Accent Era ailesinin en güçlü üyesi olan 1.6 litrelik benzinli motor seçeneğinin 4 ileri otomatik şanzımanla birleşimi de oldukça etkileyici sonuçlar doğurmuş. İstendiğinde ekonomik, istendiğindeyse performanslı kullanıma açık olan 1.6 litrelik motor, bu sınifa göre oldukça iyi. Bu motorla Era, ekonomik kullanım istendiğinde, tabii ki overdrive sisteminin de yardımıyla, 3000 d/d civarında 140 km/s hızda ilerleyebiliyor. Otomatik şanzıman vites geçişlerini de sarsıntısız bir şekilde gerçekleştiriyor. Ara hızlanmalar konusunda da iyi sonuçlara imza atan Era, gaz pedalına yüklenildiği anda (sollamalar sırasında) adeta saha kalkıyor. Böyle durumlarda vites geçişleri 5500 ile 6000 d/d aralığında gerçekleşen Era, kullanıcısına istediği performansı veriyor.
    Güçlü bir motora ve otomatik şanzımana sahip olmasına rağmen Era 1.6 litre motorlu ve otomatik şanzımanlı bir otomobil için ekonomik de olabiliyor. Bu sürücünün kullanım tarzıyla doğrudan ilgili.
    Eğer sürekli olarak gaz pedalına yüklenirseniz tüketim abartılı boyutlara ulaşabilir. Ancak bizim 100 km'lik karma parkurda yaptığımız ölçümde Era, 45 It'lik deposu ile 535 km gidebileceğini ispatladı.

    Başarılı yol tutuş
    Accent Era, Accent Admire'a göre her yönüyle geliştirilmiş bir ürün. Gerek gövde geometrisi, gerek süspansiyon elemanları daha iyi yol tutuş ve sürüş konforunu artırmak için kullanılmış. Süspansiyon sisteminde önde bağımsız MacPherson tipi sistem, helezon yaylar, denge çubuğu kullanılırken, arka bölümde de bağımsız süspansiyon, helezon yaylar ve denge çubuğu tercih edilmiş. Gazlı tip amortisörlerle birleşen süspansiyon sistemi özellikle ülkemiz gibi bozuk ve bol çukurlu asfaltlar için tasarlanmış. Süspansiyon sisteminin darbe emişleri ve derin çukurlardan geçerken bile yeterince iyi olması konforu artırıyor. Yürüyen aksamın performansına ek olarak, Bridgestone'un 185/65 R14 ebatlı lastiklerinin yüksek yanakları da kabin konforunun makul seviyede kalmasını sağlıyor.
    Era'nın yürüyen aksamı otomobile gereğinden fazla yüklenilmediği sürece oldukça başarılı. Otomobil yan rüzgarlardan etkilenme konusunda da rakiplerinden daha iyi bir konumda.
    Otomobilin hiza duyarlı ve elektrik destekli (MDPS) direksiyonunun hassasiyeti ise çok belirgin değil. Zaman zaman fazla sertleştiği hissedilen direksiyon sistemi özellikle park manevralannda oldukça ağırlaşıyor. Simidin yükseklik ayarlı olması, farklı ölçülere sahip kullanıcıların ideal sürüş pozisyonunu ayarlarken sorun yaşamasını bir nebze olsun engelliyor ancak derinlik ayannın olmaması bir ekyasak kelimeyasak kelimeyasak kelimelik. Accent Era'nın gürültü yalıtımını değerlendirmek için desibelmetreyle yaptığımız ölçümlerde saptadığımız değerler, Era'nın sınıf ortalamaları düzeyinde ve bu konuda da yeterli olduğunu gösterdi.
    Motor sesini üst devirlerde kabine yansıtan otomobilin kapı fitillerindense yol ve rüzgar sesi sızabiliyor. Arka camın olduğu bölümden gelen abartılı rüzgar sesinin nedeniniyse tam olarak anlayamadık. Ancak montaj sırasında, karosere tam oturtulamayıp yukarda kalan bagaj kapağı buna neden olmuş olabilir.
    Era'nın frenleri de ani frenlerde pozitif görüntü çizdi ve otomobil kabul edilebilir sınırlar dahilinde durmayı başardı.

    Alıntıları Göster
    Genel Bilgiler

    Ülkemizde üretilmeye başlandığı 1997 yılından bu yana 135 binden fazla satan Accent, ilk kez 1994 yılında Excel'in (bazı pazarlarda Pony) yerine çıkmıştı. Üçüncü nesli Güney Kore'de 200 milyon, Türkiye'de de 55 milyon dolarlık yatırımla geliştirilen otomobil, bütün Avrupa pazarları için sadece ülkemizde üretilecek. İsminin sonuna Era (çağ) ekini alırken motor gamı da tamamen yenilenen Accent'ta 1.4 litre 97 HP ve 1.6 litre 112 HP'lik benzinli, 1.5 litre 110 HP'lik turbo dizel motor seçenekleri sunuluyor. Otomatik şanzımanın sadece benzinli versiyonlarda sunulduğu Accent Era'da üretim başlangıcında yüzde 60 seviyesinde öngörülen yerlilik oranı zaman içinde daha da artacak.

    Karoser, iç mekan
    Accent Era yerini aldığı Accent Admire'a göre 4280 mm'lik boyuyla 20 mm daha uzun, 1470 mm'lik eniyle 35 mm daha geniş ve 1470 mm'lik yüksekliğiyle 75 mm uzun boylu. Clio Symbol (4171/1639/1437 mm) ve Fiat Albea'dan uzun (4186/1703/1490 mm) olan otomobilin 2500 mm'lik aks mesafesi de hem 2440 mm'lik selefinden, hem de Clio Symbol (2470 mm) ve Fiat Albea'dan (2439 mm) daha geniş. Selefine göre söz konusu 60 mm'lik artış arka kısımdaki diz mesafesinde çok kolay fark edilmiyor. Accent Era'nın ızgarasının üzerindeki Hyundai logosunun kaputa taşmış bölümüyse Toyota Avensis'i çağrıştırıyor. Ön tampondaki yatay sis farları eski Peugeot 406, Toyota Avensis ve Corolla'dan esintilerle şekillendirilmiş gibi. Arka tasarımı burun yapısı kadar dikkat çekici olmayan Accent Era'nın bagaj kapağında spoyleri andıran bir yükselti var. Kabine girildiğinde çift renkli kokpit (test aracımızda metalik görünümlü kaplamalar da var) ve otomatik klima kumandalarıyla yükseltilmiş olan kalite algısı dikkat çekiyor. Gerçekten de tasarım, malzeme kalitesi ve işçilik selefine göre çok daha üst düzeyde. Ama böyle bir atılım yaparken sinyal/silecek kollarının yenilenmemesi şaşırtıyor. Bütün donanım seviyelerinde dört camın da elektrik kumandalı olması Accent Era'nın selefinden alışık olduğumuz bir durum. Ve yine selefinde olduğu gibi ayna ve merkezi kilit düğmeleriyle birlikte bu kumandaların yerleşimi rakip otomobillerden çok daha ergonomik. Otomobilin yol bilgisayarı ekranındaki bilgiler, kokpitin solunda direksiyonun perdelediği bir düğmeyle değiştiriliyor. Bu modlar gösterge tablosundaki LCD ekranda görüntüleniyor. Müzik sisteminin yenilenmiş olmasıysa kullanıcı için önemli değişikliklerden biri olacak. Accent Era'nın koltuklarında minder sertliği selefine göre daha dengeli hale getirilmiş. Yanal destekleri de yeterince yüksek olan koltukların ayar mekanizmaları da sorunsuz kullanılabiliyor. Accent Era'nın bagajı, selefine göre 15 litrelik artışla 375 litreye yükseltilmiş. Bu hacim 500 litre üzerinde bagaj kapasitesi sunan rakip otomobiller arasında pek de parlak bir değer değil. Era'nın bu konuda kullanıcılardan eleştiri toplaması muhtemel. Bagaj ve depo kapağının kabinden açılabilmesiyse bir avantaj.

    Motor, perfomans
    Hyundai'ın Accent Admire'dan Accent Era'ya geçerken, tamamen yenilediği motor ailesinin tek dizel üyesi olan 1.5 l6V CRDi VGT, gücüyle firmanın bu hacimdeki top modeli. Grup içindeki Kia'nın Cerato modelinde kullandığı 102 HP'lik motorun, değişken geometrili turbo kullanılarak daha da geliştirilmiş versiyonu olan 110 HP'lik motor, rakipleri arasında da en güçlüsü. Hatırlamak gerekirse, değişken geometrili turbo (Variable Geometry Turbocharger), yüksek devirlerde daha fazla egzoz gazına izin vererek daha fazla güç ve yakıt ekonomisi sağlarken alçak devirlerde de daha az egzoz gazıyla daha yüksek tork üretiyor. Triger kayışı yerine zincirle tahriğe sahip olan motorda parça ömrünün sonsuz olması, düşük kullanım ve düşük bakım maliyeti getiriyor. Üstten çift eksantrikli ve 16 supaplı motorun maksimum torkunu 1900-2750 d/d arasında sürekli üretebilmesi kalkışlarda hiç sıkıntısız devirlenme ve hareket halindeyken de akıcılığın sürekli korunabilmesine imkan tanıyor. 235 Nm'lik maksimum tork bu kadar erken gelince otomobil belki de küçük bir sedan için gereğinden fazla agresif karakterle hızlanıyor. Eğim tırmanışlarında hiçbir sıkıntı yaşamayan otomobil, sık sık vites düşürmeye gerek kalmadan esnek kullanım imkanı sağlıyor, çünkü motor sürücüsüne bu esnekliği sağlayabiliyor, 4500 d/d'ye kadar da rahatlıkla yükselebiliyor. Soğukken de, sıcakken de pek sessizlik iddiası bulunmayan motorun titreşimsiz çalışması dikkat çekiyor. Accent Admire'daki ucuz görünümlü vinil vites körüğünün Accent Era'da da kullanıldığını not etmek gerekiyor. Vites kolunun geri vites seçim bileziğini çalıştıran mekanizma da şaşırtıcı bir şekilde el altında. Körüğe dokununca ele gelen irice parça daha iyi gizlenmeliydi. Otomobilde vites geçişleri selefîndeki kadar yumuşak. Fabrika verilerinde çok iddialı tüketim rakamları sunulmakla birlikte gerçek şartlardaki kullanımda bu kadar dinamik bir otomobilde söz edildiği kadar ekonomi yapılamadığını gözlemledik. Ancak 100 km'de saptadığımız 5.7 litrelik ortalama tüketim değeri de oldukça başarılı. Accent Era bu tüketim ortalamasıyla kullanıldığı taktirde 789 km'lik menzil vaat ediyor.

    Kullanım, konfor
    Süspansiyon sistemi Accent Admire'a göre baştan sona yenilenen Accent Era'da önde bağımsız McPherson tipi kovanlar, helezon yaylar ve denge çubuğu kullanılırken arkada denge çubuk akslı bağımsız süspansiyon ve helezon yaylar bulunuyor. Rakiplerine göre zaten iyi yol tutuş özellikleri gösteren selefine göre tutunma karakteri daha da geliştirilen Accent Era'daki en önemli yeniliklerden biri hıza duyarlı ve elektrik destekli direksiyon sistemi. Yönlendirme hassasiyeti çok keskin olmasa da hız arttıkça sistemin az da olsa ağırlaştığı gözleniyor. Güç ve torkun yüksekliği önde biraz kontrolsüzlük hissi veriyor. Sonuçta otomobilin ağırlığı düşük ve maksimum tork ön akslara bindiğinde arkadan başıboş kalmış gibi geliyor. Kısa sert virajlarda kontrolsüz gaz arttırımına gidildiğinde yüksek torkun etkisiyle önden kayma eğilimine giren otomobil gaz kesildiğinde toparlanıyor. Kontrollü sürüşlerdeyse virajlar geçilirken arka kısmın tutunma performansı tedirginlik yaratmıyor. Zaten kaputunun altında taşıdığı motora bakmaksızın bu tip araçlarla hız yapmamakta yarar var. Süspansiyonun sağladığı sürüş konforu yumuşaklık üzerine kurulu. Sert kullanımlarda rahatsız edici olmayan salınımları gözlenen gövde yolcularını rahat içinde taşıyor. Motorun sıkıntısız devirlenmesi ve esnek sürüş özellikleri sayesinde yolcuların ne hızlanmalarda, ne de vites değişimlerinde rahatı bozulmuyor. Otomobilde yalıtım bu sınıfta yeterli sayılan düzeyde. Ama bu mükemmel olduğu anlamına gelmiyor. Motor sesini özellikle üst devrilerde kabine yansıtan otomobilin kapı fitillerinden de yol ve rüzgar sesi duyduk. Daha fazla yalıtım, daha çok maliyet demek, çaresi yok. Fren testlerinde ABS+EBD'li fren sistemine sahip otomobilimizle başarılı sonuçlar elde ettik. Fren pedalının dozlama hissi çok iddialı değil ama 100 km/s hızdan elde ettiğimiz 39 metrelik derece güvenlik sınırları içinde iyi bir değer. Bridgestone marka lastiklerle donatılmış aracımızda ardı ardına yaptığımız frenlerden sonra sistem ısındığında duruş mesafesinin 1 metre uzadığını gözlemledik
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    Genel Bilgiler

    Ülkemizde üretilmeye başlandığı 1997 yılından bu yana 135 binden fazla satan Accent, ilk kez 1994 yılında Excel'in (bazı pazarlarda Pony) yerine çıkmıştı. Üçüncü nesli Güney Kore'de 200 milyon, Türkiye'de de 55 milyon dolarlık yatırımla geliştirilen otomobil, bütün Avrupa pazarları için sadece ülkemizde üretilecek. İsminin sonuna Era (çağ) ekini alırken motor gamı da tamamen yenilenen Accent'ta 1.4 litre 97 HP ve 1.6 litre 112 HP'lik benzinli, 1.5 litre 110 HP'lik turbo dizel motor seçenekleri sunuluyor. Otomatik şanzımanın sadece benzinli versiyonlarda sunulduğu Accent Era'da üretim başlangıcında yüzde 60 seviyesinde öngörülen yerlilik oranı zaman içinde daha da artacak.

    Karoser, iç mekan
    Accent Era yerini aldığı Accent Admire'a göre 4280 mm'lik boyuyla 20 mm daha uzun, 1470 mm'lik eniyle 35 mm daha geniş ve 1470 mm'lik yüksekliğiyle 75 mm uzun boylu. Clio Symbol (4171/1639/1437 mm) ve Fiat Albea'dan uzun (4186/1703/1490 mm) olan otomobilin 2500 mm'lik aks mesafesi de hem 2440 mm'lik selefinden, hem de Clio Symbol (2470 mm) ve Fiat Albea'dan (2439 mm) daha geniş. Selefine göre söz konusu 60 mm'lik artış arka kısımdaki diz mesafesinde çok kolay fark edilmiyor. Accent Era'nın ızgarasının üzerindeki Hyundai logosunun kaputa taşmış bölümüyse Toyota Avensis'i çağrıştırıyor. Ön tampondaki yatay sis farları eski Peugeot 406, Toyota Avensis ve Corolla'dan esintilerle şekillendirilmiş gibi. Arka tasarımı burun yapısı kadar dikkat çekici olmayan Accent Era'nın bagaj kapağında spoyleri andıran bir yükselti var. Kabine girildiğinde çift renkli kokpit (test aracımızda metalik görünümlü kaplamalar da var) ve otomatik klima kumandalarıyla yükseltilmiş olan kalite algısı dikkat çekiyor. Gerçekten de tasarım, malzeme kalitesi ve işçilik selefine göre çok daha üst düzeyde. Ama böyle bir atılım yaparken sinyal/silecek kollarının yenilenmemesi şaşırtıyor. Bütün donanım seviyelerinde dört camın da elektrik kumandalı olması Accent Era'nın selefinden alışık olduğumuz bir durum. Ve yine selefinde olduğu gibi ayna ve merkezi kilit düğmeleriyle birlikte bu kumandaların yerleşimi rakip otomobillerden çok daha ergonomik. Otomobilin yol bilgisayarı ekranındaki bilgiler, kokpitin solunda direksiyonun perdelediği bir düğmeyle değiştiriliyor. Bu modlar gösterge tablosundaki LCD ekranda görüntüleniyor. Müzik sisteminin yenilenmiş olmasıysa kullanıcı için önemli değişikliklerden biri olacak. Accent Era'nın koltuklarında minder sertliği selefine göre daha dengeli hale getirilmiş. Yanal destekleri de yeterince yüksek olan koltukların ayar mekanizmaları da sorunsuz kullanılabiliyor. Accent Era'nın bagajı, selefine göre 15 litrelik artışla 375 litreye yükseltilmiş. Bu hacim 500 litre üzerinde bagaj kapasitesi sunan rakip otomobiller arasında pek de parlak bir değer değil. Era'nın bu konuda kullanıcılardan eleştiri toplaması muhtemel. Bagaj ve depo kapağının kabinden açılabilmesiyse bir avantaj.

    Motor, perfomans
    Hyundai'ın Accent Admire'dan Accent Era'ya geçerken, tamamen yenilediği motor ailesinin tek dizel üyesi olan 1.5 l6V CRDi VGT, gücüyle firmanın bu hacimdeki top modeli. Grup içindeki Kia'nın Cerato modelinde kullandığı 102 HP'lik motorun, değişken geometrili turbo kullanılarak daha da geliştirilmiş versiyonu olan 110 HP'lik motor, rakipleri arasında da en güçlüsü. Hatırlamak gerekirse, değişken geometrili turbo (Variable Geometry Turbocharger), yüksek devirlerde daha fazla egzoz gazına izin vererek daha fazla güç ve yakıt ekonomisi sağlarken alçak devirlerde de daha az egzoz gazıyla daha yüksek tork üretiyor. Triger kayışı yerine zincirle tahriğe sahip olan motorda parça ömrünün sonsuz olması, düşük kullanım ve düşük bakım maliyeti getiriyor. Üstten çift eksantrikli ve 16 supaplı motorun maksimum torkunu 1900-2750 d/d arasında sürekli üretebilmesi kalkışlarda hiç sıkıntısız devirlenme ve hareket halindeyken de akıcılığın sürekli korunabilmesine imkan tanıyor. 235 Nm'lik maksimum tork bu kadar erken gelince otomobil belki de küçük bir sedan için gereğinden fazla agresif karakterle hızlanıyor. Eğim tırmanışlarında hiçbir sıkıntı yaşamayan otomobil, sık sık vites düşürmeye gerek kalmadan esnek kullanım imkanı sağlıyor, çünkü motor sürücüsüne bu esnekliği sağlayabiliyor, 4500 d/d'ye kadar da rahatlıkla yükselebiliyor. Soğukken de, sıcakken de pek sessizlik iddiası bulunmayan motorun titreşimsiz çalışması dikkat çekiyor. Accent Admire'daki ucuz görünümlü vinil vites körüğünün Accent Era'da da kullanıldığını not etmek gerekiyor. Vites kolunun geri vites seçim bileziğini çalıştıran mekanizma da şaşırtıcı bir şekilde el altında. Körüğe dokununca ele gelen irice parça daha iyi gizlenmeliydi. Otomobilde vites geçişleri selefîndeki kadar yumuşak. Fabrika verilerinde çok iddialı tüketim rakamları sunulmakla birlikte gerçek şartlardaki kullanımda bu kadar dinamik bir otomobilde söz edildiği kadar ekonomi yapılamadığını gözlemledik. Ancak 100 km'de saptadığımız 5.7 litrelik ortalama tüketim değeri de oldukça başarılı. Accent Era bu tüketim ortalamasıyla kullanıldığı taktirde 789 km'lik menzil vaat ediyor.

    Kullanım, konfor
    Süspansiyon sistemi Accent Admire'a göre baştan sona yenilenen Accent Era'da önde bağımsız McPherson tipi kovanlar, helezon yaylar ve denge çubuğu kullanılırken arkada denge çubuk akslı bağımsız süspansiyon ve helezon yaylar bulunuyor. Rakiplerine göre zaten iyi yol tutuş özellikleri gösteren selefine göre tutunma karakteri daha da geliştirilen Accent Era'daki en önemli yeniliklerden biri hıza duyarlı ve elektrik destekli direksiyon sistemi. Yönlendirme hassasiyeti çok keskin olmasa da hız arttıkça sistemin az da olsa ağırlaştığı gözleniyor. Güç ve torkun yüksekliği önde biraz kontrolsüzlük hissi veriyor. Sonuçta otomobilin ağırlığı düşük ve maksimum tork ön akslara bindiğinde arkadan başıboş kalmış gibi geliyor. Kısa sert virajlarda kontrolsüz gaz arttırımına gidildiğinde yüksek torkun etkisiyle önden kayma eğilimine giren otomobil gaz kesildiğinde toparlanıyor. Kontrollü sürüşlerdeyse virajlar geçilirken arka kısmın tutunma performansı tedirginlik yaratmıyor. Zaten kaputunun altında taşıdığı motora bakmaksızın bu tip araçlarla hız yapmamakta yarar var. Süspansiyonun sağladığı sürüş konforu yumuşaklık üzerine kurulu. Sert kullanımlarda rahatsız edici olmayan salınımları gözlenen gövde yolcularını rahat içinde taşıyor. Motorun sıkıntısız devirlenmesi ve esnek sürüş özellikleri sayesinde yolcuların ne hızlanmalarda, ne de vites değişimlerinde rahatı bozulmuyor. Otomobilde yalıtım bu sınıfta yeterli sayılan düzeyde. Ama bu mükemmel olduğu anlamına gelmiyor. Motor sesini özellikle üst devrilerde kabine yansıtan otomobilin kapı fitillerinden de yol ve rüzgar sesi duyduk. Daha fazla yalıtım, daha çok maliyet demek, çaresi yok. Fren testlerinde ABS+EBD'li fren sistemine sahip otomobilimizle başarılı sonuçlar elde ettik. Fren pedalının dozlama hissi çok iddialı değil ama 100 km/s hızdan elde ettiğimiz 39 metrelik derece güvenlik sınırları içinde iyi bir değer. Bridgestone marka lastiklerle donatılmış aracımızda ardı ardına yaptığımız frenlerden sonra sistem ısındığında duruş mesafesinin 1 metre uzadığını gözlemledik

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar nerdesiniz cuma gecesi nerelere kayboldunuz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    Arkadaşlar nerdesiniz cuma gecesi nerelere kayboldunuz.

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar bekledim gelmediniz tek başımada canım sıkıldı.Başlangıçta bu tür olumsuzluklar olacaktır birbirimizle kaynaşana kadar.Ancak sizden ricam burayı biraz canlı tutmamız ve aracı düşünen arkadaşlara ve birbirimize daha yararlı olmaya çalışmamız,diğer tarafta görüyorum buraya da uğramanızı bekliyorum.Neyse şaka bir yana ben kaçıyorum,gelen arkadaşlara iyi geceler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi -ottoman- -- 6 Haziran 2008; 21:54:32 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    Arkadaşlar bekledim gelmediniz tek başımada canım sıkıldı.Başlangıçta bu tür olumsuzluklar olacaktır birbirimizle kaynaşana kadar.Ancak sizden ricam burayı biraz canlı tutmamız ve aracı düşünen arkadaşlara ve birbirimize daha yararlı olmaya çalışmamız,diğer tarafta görüyorum buraya da uğramanızı bekliyorum.Neyse şaka bir yana ben kaçıyorum,gelen arkadaşlara iyi geceler.

    Alıntıları Göster
    ii geceler.. geldim ama kimse yoktu.. ben de kaçıorum..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    Arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz.Listeye ekledim,MaviBodrum araç model yılı neydi,bildirirsen sevinirim.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: ottoman24

    Arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz.Listeye ekledim,MaviBodrum araç model yılı neydi,bildirirsen sevinirim.



    Benim araç 2008 Model
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MaviBodrum

    quote:

    Orjinalden alıntı: ottoman24

    Arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz.Listeye ekledim,MaviBodrum araç model yılı neydi,bildirirsen sevinirim.



    Benim araç 2008 Model

    Alıntıları Göster
    Günaydın arkadaşlar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    Günaydın arkadaşlar

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar bizim farlar mercekli değil değil mi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    Arkadaşlar bizim farlar mercekli değil değil mi?

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: ottoman24

    Arkadaşlar bizim farlar mercekli değil değil mi?


    Malesef mercekli değil....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: raven1974

    quote:

    Orjinalden alıntı: ottoman24

    Arkadaşlar bizim farlar mercekli değil değil mi?


    Malesef mercekli değil....

    Alıntıları Göster
    Bir servis macerası daha...

    Bu sabah erkenden servise gidecektim önce yağına bakayım dedim motoru çalıştırmadan. O da ne yağ seviyesi minimum seviyeninde altında...Zaten eksildiğini biliyordum daha da eksilmiş. Servis zaten tamamlarız değişime gerek yok demişti.Çünkü aracım 11.000 de...Servise gittim bir eleman elinde yağ ile geldi...Dumur1, adam yağı üst kapaktan düzgün dökemediği için neredeyse 50-100 gr. yağ dışarı aktı!!! Abi ne olacak şimdi dedim... Dumur2 bişi olmaz o kadar yağdan dedi...Birde hava filtresine bak dedim.Daha bakmadan, abi 15000 de değişecek zaten bişi olmaz dedi...Sen yinede bak diye ısrar edince bir zahmet hava filtresini açtı ama çıkarmadı yerinden.Şöyle üstün körü baktı...Temiz abi birşey yok deyip kapadı...
    Kafam iyicene attı.Yerim ben böyle garantiyi deyip ayrıldım hemen servisten, neyseki az ilerisinde yakın arkadaşım var.Eski aracımı oraya götürürdüm işinin ehlidir. Ona söyledim abi bu servis dışarı yağ döktü diye...Arkadaş hemen motorun üzerindeki plastik parçayı çıkardı bir ne görelim alt kısım olduğu gibi yağ!!! Güzelcene temizledik...Sonra ben rahat etmedim 10-30 Mobil Delwac yağ ile komple motor yağını değiştirdim...Hava filtresini çıkardık rezalet... O filtreden hava geçmesi mümkün değil...Hava filtresinide değiştirdik... Size yemin ederim motorun sesi bile değişti...motorda bir rahatlama olduğu hemen belli...
    Bu kadar uzun uzun yazdım...Arkadaşlar özellikle dizel crdi araçlarda, markası ne olursa olsun hiç önemli değil...Bol ve temiz hava, turbo ömrü için inanılmaz önemlidir...Siz siz olun, servis bişi olmaz desede yağınızı sürekli kontol edin ve özellikle dizel araç sahibi iseniz 15.000 olmasını beklemeden değiştirin. Hava filtresinin sürekli temiz olması özellikle dizel araçlar için çok ama çok önemli...15.000 olmasını kesinlikle beklemeyin.Allah korusun 15.000 e gelene kadar bir arıza söz konusu olduğunda servis bunun için kesinlikle kullanıcı hatası olduğunu söyleyip üzerinize atacaktır...Sizde paşa paşa masrafları ödeyeceksiniz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi raven1974 -- 7 Haziran 2008; 11:50:56 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: raven1974

    Bir servis macerası daha...

    Bu sabah erkenden servise gidecektim önce yağına bakayım dedim motoru çalıştırmadan. O da ne yağ seviyesi minimum seviyeninde altında...Zaten eksildiğini biliyordum daha da eksilmiş. Servis zaten tamamlarız değişime gerek yok demişti.Çünkü aracım 11.000 de...Servise gittim bir eleman elinde yağ ile geldi...Dumur1, adam yağı üst kapaktan düzgün dökemediği için neredeyse 50-100 gr. yağ dışarı aktı!!! Abi ne olacak şimdi dedim... Dumur2 bişi olmaz o kadar yağdan dedi...Birde hava filtresine bak dedim.Daha bakmadan, abi 15000 de değişecek zaten bişi olmaz dedi...Sen yinede bak diye ısrar edince bir zahmet hava filtresini açtı ama çıkarmadı yerinden.Şöyle üstün körü baktı...Temiz abi birşey yok deyip kapadı...
    Kafam iyicene attı.Yerim ben böyle garantiyi deyip ayrıldım hemen servisten, neyseki az ilerisinde yakın arkadaşım var.Eski aracımı oraya götürürdüm işinin ehlidir. Ona söyledim abi bu servis dışarı yağ döktü diye...Arkadaş hemen motorun üzerindeki plastik parçayı çıkardı bir ne görelim alt kısım olduğu gibi yağ!!! Güzelcene temizledik...Sonra ben rahat etmedim 10-30 Mobil Delwac yağ ile komple motor yağını değiştirdim...Hava filtresini çıkardık rezalet... O filtreden hava geçmesi mümkün değil...Hava filtresinide değiştirdik... Size yemin ederim motorun sesi bile değişti...motorda bir rahatlama olduğu hemen belli...
    Bu kadar uzun uzun yazdım...Arkadaşlar özellikle dizel crdi araçlarda, markası ne olursa olsun hiç önemli değil...Bol ve temiz hava, turbo ömrü için inanılmaz önemlidir...Siz siz olun, servis bişi olmaz desede yağınızı sürekli kontol edin ve özellikle dizel araç sahibi iseniz 15.000 olmasını beklemeden değiştirin. Hava filtresinin sürekli temiz olması özellikle dizel araçlar için çok ama çok önemli...15.000 olmasını kesinlikle beklemeyin.Allah korusun 15.000 e gelene kadar bir arıza söz konusu olduğunda servis bunun için kesinlikle kullanıcı hatası olduğunu söyleyip üzerinize atacaktır...Sizde paşa paşa masrafları ödeyeceksiniz...

    Alıntıları Göster
    Aynen katılıyorum,servislerdeki elemanların çoğu bilgisiz ve tecrübesiz zaten işi bilenle ya özel servis açıyor ya da özel servislere gidiyorlar.Ben şahsen yağı 10000 km.'de değiştirdim(Servis elemanlarının tüm itirazlarına rağmen).İlk yağ değişimi olacağından ve aracın dizel olması dolayısıyla bakımları her 10000 km.'de bir yaptırmayı planlıyorum.Hava filitresi olayına gelince turbolu araçların hava çekim gücü diğer araçlara göre çok fazla o yüzden çabuk tıkanıyor ve çekim basıncıylada pislikleri içeri alıyor.Her 5000 km.'de bir de hava ve polen filitresini değiştiriyorum,her 1000 km.'de birde hava filitresi söküp kaba pislikleri ve böcekleri filiteden uzaklaştırıyorum.Klima polen filitresi çok küçük bu yüzden çabuk tıkanıyor sık değiştirmek araç içi havanın ve klimanın rahat ve randımanlı çalışmasında çok etkili oluyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    Aynen katılıyorum,servislerdeki elemanların çoğu bilgisiz ve tecrübesiz zaten işi bilenle ya özel servis açıyor ya da özel servislere gidiyorlar.Ben şahsen yağı 10000 km.'de değiştirdim(Servis elemanlarının tüm itirazlarına rağmen).İlk yağ değişimi olacağından ve aracın dizel olması dolayısıyla bakımları her 10000 km.'de bir yaptırmayı planlıyorum.Hava filitresi olayına gelince turbolu araçların hava çekim gücü diğer araçlara göre çok fazla o yüzden çabuk tıkanıyor ve çekim basıncıylada pislikleri içeri alıyor.Her 5000 km.'de bir de hava ve polen filitresini değiştiriyorum,her 1000 km.'de birde hava filitresi söküp kaba pislikleri ve böcekleri filiteden uzaklaştırıyorum.Klima polen filitresi çok küçük bu yüzden çabuk tıkanıyor sık değiştirmek araç içi havanın ve klimanın rahat ve randımanlı çalışmasında çok etkili oluyor.

    Alıntıları Göster
    raven1974 arkadaşım sen genede garantiyi yakmamak için 15000 km.bakımına tekrar km. dolunca veya yıl tamamlanınca serviste gir.Yoksa garantini yakarlar zaten bahaneye bakıyorlar.Daha sonra servise bastır ve aracı erken bakıma sok ben öyle yaptım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    raven1974 arkadaşım sen genede garantiyi yakmamak için 15000 km.bakımına tekrar km. dolunca veya yıl tamamlanınca serviste gir.Yoksa garantini yakarlar zaten bahaneye bakıyorlar.Daha sonra servise bastır ve aracı erken bakıma sok ben öyle yaptım.

    Alıntıları Göster
    Milli takımımıza başarılar dileriz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    Milli takımımıza başarılar dileriz.

    Alıntıları Göster
    otto,
    karşında 30 sayfalık bir era topiği var,
    işin zor kolay gelsin,
    başarılar..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yuci

    otto,
    karşında 30 sayfalık bir era topiği var,
    işin zor kolay gelsin,
    başarılar..

    Alıntıları Göster
    ottoman24 takımı ilerletmişsin
    bizde beklerizi kangocular olarak

    sizin bu arabalar kaç ytl gidiyo sizin arabaların 2.elini olduğu bi site atsana bana
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kirei

    ottoman24 takımı ilerletmişsin
    bizde beklerizi kangocular olarak

    sizin bu arabalar kaç ytl gidiyo sizin arabaların 2.elini olduğu bi site atsana bana

    Alıntıları Göster
    hyundai era 1,5 crdi otomatik vitesleri çıkarıcakları bilgisi olan varmı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: adil07

    hyundai era 1,5 crdi otomatik vitesleri çıkarıcakları bilgisi olan varmı

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: adil07

    hyundai era 1,5 crdi otomatik vitesleri çıkarıcakları bilgisi olan varmı


    Aman abi dizelde otomatik vites çıkarmasın Hyundai. Eline yüzüne bulaştırır emin ol...Dizel motorlarda nedense otomatik vites uyumlu olmuyor. Ford dizelin otomatiğini bir alan pişman birde almayan...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -ottoman-

    Aynen katılıyorum,servislerdeki elemanların çoğu bilgisiz ve tecrübesiz zaten işi bilenle ya özel servis açıyor ya da özel servislere gidiyorlar.Ben şahsen yağı 10000 km.'de değiştirdim(Servis elemanlarının tüm itirazlarına rağmen).İlk yağ değişimi olacağından ve aracın dizel olması dolayısıyla bakımları her 10000 km.'de bir yaptırmayı planlıyorum.Hava filitresi olayına gelince turbolu araçların hava çekim gücü diğer araçlara göre çok fazla o yüzden çabuk tıkanıyor ve çekim basıncıylada pislikleri içeri alıyor.Her 5000 km.'de bir de hava ve polen filitresini değiştiriyorum,her 1000 km.'de birde hava filitresi söküp kaba pislikleri ve böcekleri filiteden uzaklaştırıyorum.Klima polen filitresi çok küçük bu yüzden çabuk tıkanıyor sık değiştirmek araç içi havanın ve klimanın rahat ve randımanlı çalışmasında çok etkili oluyor.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: ottoman24

    Aynen katılıyorum,servislerdeki elemanların çoğu bilgisiz ve tecrübesiz zaten işi bilenle ya özel servis açıyor ya da özel servislere gidiyorlar.Ben şahsen yağı 10000 km.'de değiştirdim(Servis elemanlarının tüm itirazlarına rağmen).İlk yağ değişimi olacağından ve aracın dizel olması dolayısıyla bakımları her 10000 km.'de bir yaptırmayı planlıyorum.Hava filitresi olayına gelince turbolu araçların hava çekim gücü diğer araçlara göre çok fazla o yüzden çabuk tıkanıyor ve çekim basıncıylada pislikleri içeri alıyor.Her 5000 km.'de bir de hava ve polen filitresini değiştiriyorum,her 1000 km.'de birde hava filitresi söküp kaba pislikleri ve böcekleri filiteden uzaklaştırıyorum.Klima polen filitresi çok küçük bu yüzden çabuk tıkanıyor sık değiştirmek araç içi havanın ve klimanın rahat ve randımanlı çalışmasında çok etkili oluyor.


    Yok abi olurmu? Ne kadar dandikte olsa garanti garantidir... 15.000 bakımada sokacağım... Bu akşam iki araba, 50 km uzaklıkta bir yere düğüne gittik... Benim 1.5 dizel era ve dizel sümbül... Sümbülü kullanan arkadaş biraz heyecanlı bir tipti sanırsam.. Ben sakin sakin gidiyom adam illada önde gidecek... En son bir kapattım, aynadan baktım arkada belli belirsiz farları görünüyordu ... Salona vardığımızda dediki, abi iyi kaçıyor haa...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: raven1974

    quote:

    Orjinalden alıntı: ottoman24

    Aynen katılıyorum,servislerdeki elemanların çoğu bilgisiz ve tecrübesiz zaten işi bilenle ya özel servis açıyor ya da özel servislere gidiyorlar.Ben şahsen yağı 10000 km.'de değiştirdim(Servis elemanlarının tüm itirazlarına rağmen).İlk yağ değişimi olacağından ve aracın dizel olması dolayısıyla bakımları her 10000 km.'de bir yaptırmayı planlıyorum.Hava filitresi olayına gelince turbolu araçların hava çekim gücü diğer araçlara göre çok fazla o yüzden çabuk tıkanıyor ve çekim basıncıylada pislikleri içeri alıyor.Her 5000 km.'de bir de hava ve polen filitresini değiştiriyorum,her 1000 km.'de birde hava filitresi söküp kaba pislikleri ve böcekleri filiteden uzaklaştırıyorum.Klima polen filitresi çok küçük bu yüzden çabuk tıkanıyor sık değiştirmek araç içi havanın ve klimanın rahat ve randımanlı çalışmasında çok etkili oluyor.


    Yok abi olurmu? Ne kadar dandikte olsa garanti garantidir... 15.000 bakımada sokacağım... Bu akşam iki araba, 50 km uzaklıkta bir yere düğüne gittik... Benim 1.5 dizel era ve dizel sümbül... Sümbülü kullanan arkadaş biraz heyecanlı bir tipti sanırsam.. Ben sakin sakin gidiyom adam illada önde gidecek... En son bir kapattım, aynadan baktım arkada belli belirsiz farları görünüyordu ... Salona vardığımızda dediki, abi iyi kaçıyor haa...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: raven1974


    quote:

    Orjinalden alıntı: ottoman24

    Aynen katılıyorum,servislerdeki elemanların çoğu bilgisiz ve tecrübesiz zaten işi bilenle ya özel servis açıyor ya da özel servislere gidiyorlar.Ben şahsen yağı 10000 km.'de değiştirdim(Servis elemanlarının tüm itirazlarına rağmen).İlk yağ değişimi olacağından ve aracın dizel olması dolayısıyla bakımları her 10000 km.'de bir yaptırmayı planlıyorum.Hava filitresi olayına gelince turbolu araçların hava çekim gücü diğer araçlara göre çok fazla o yüzden çabuk tıkanıyor ve çekim basıncıylada pislikleri içeri alıyor.Her 5000 km.'de bir de hava ve polen filitresini değiştiriyorum,her 1000 km.'de birde hava filitresi söküp kaba pislikleri ve böcekleri filiteden uzaklaştırıyorum.Klima polen filitresi çok küçük bu yüzden çabuk tıkanıyor sık değiştirmek araç içi havanın ve klimanın rahat ve randımanlı çalışmasında çok etkili oluyor.


    Yok abi olurmu? Ne kadar dandikte olsa garanti garantidir... 15.000 bakımada sokacağım... Bu akşam iki araba, 50 km uzaklıkta bir yere düğüne gittik... Benim 1.5 dizel era ve dizel sümbül... Sümbülü kullanan arkadaş biraz heyecanlı bir tipti sanırsam.. Ben sakin sakin gidiyom adam illada önde gidecek... En son bir kapattım, aynadan baktım arkada belli belirsiz farları görünüyordu ... Salona vardığımızda dediki, abi iyi kaçıyor haa...




    Tartışmasız iyi kaçıyor gaz pedalına dokunman yetiyor,bizim hanım ani hızlanmalardan dolayı panik atak oldu,her arabaya bindiğimizde aynı şamata yavaş git
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kirei

    ottoman24 takımı ilerletmişsin
    bizde beklerizi kangocular olarak

    sizin bu arabalar kaç ytl gidiyo sizin arabaların 2.elini olduğu bi site atsana bana

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: kirei

    ottoman24 takımı ilerletmişsin
    bizde beklerizi kangocular olarak

    sizin bu arabalar kaç ytl gidiyo sizin arabaların 2.elini olduğu bi site atsana bana


    Üstad sizin kadar hızlı olamasakta ilerlemeye çalışıyoruz işte

    Üstad hyundai'nin sitesi açılmadı sana daha sonra listeyi gönderirim.2.ele gelince araba .com.'da ganimet gibi seç beyen al huzura er
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yuci

    otto,
    karşında 30 sayfalık bir era topiği var,
    işin zor kolay gelsin,
    başarılar..

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: yuci

    otto,
    karşında 30 sayfalık bir era topiği var,
    işin zor kolay gelsin,
    başarılar..

    Saolasın yuci,doğru 30 sayfalık era konusu var ancak buradaki sıkıntıların büyük çoğunlu ortadan kaldırıldı.Başlangıçta da belirttiğim gibi o konular aracı almayı düşünenleri ikileme sokuyordu ve konu artık durma noktasına gelmişti.Benim buradaki amacım hem paylaşımda bulunmak hem de kaynaşmayı sağlamak.Evet işimiz oldukça zor,zor olmasının sebebi de arkadaşların büyük bir kısmının diğer tarafta olması,bakalım bi davet edeceğim tekrar geri dönerler mi bilmiyorum.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.