Şimdi Ara

...[ MOTOR YAĞI ile ilgili tüm paylaşımlar ]... (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
18.526
Cevap
202
Favori
1.864.088
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
18 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki

...[ MOTOR YAĞI ile ilgili tüm paylaşımlar ]...


(En Son Oy Tarihi: 24.3.2024)
Giriş
Mesaj
  • motor imalatçısı firmanın dediği yağı ve onun değiştirilme periyoduna uymak gerkir.
  • @türbülans cevaplar için çok teşekkür ederim.
  • Merhaba arkadaşlar. Benim kendi tecrübelerime dayanarak önerim km'ye bakılmaksızın senede bir yağın değişmesi, üreticinin önerdiği yağın konulması (ülkemiz şartlarında genelde 10W/40 olmaktadır.) ve aynı markanın kullanılmaya devam edilmesidir. Ayrıca; Motor Silk, Motor Up v.b ürünleri farklı araçlarda daha önce kullandım. Örn. ilk aracım (Reno-19 1.6 araç hor kullanılmıştı.) Motor Up kullandım motor sesini bariz kesti, titreşimi azalttı, ivmelenme biraz arttı. Sonraki aracım Boroadwayde yine Motor Up kullandım hiç bir şekilde bariz bir değişiklik olmadı. Son aracım Hyundaı Accent 1.5 'te Motor Silk kullandım. Mevcut 1 senelik Motor yağının üzerine ilave ederek 1 seneye yakın daha kullandım. Yani aracın mevcut yağını iki seneye yakın kullandım. Bu şekilde faydasını görmedim zararını gördüm. Motor daha sesli ve titreşimli çalışmaya başladı. Motor yağını değiştirdim. Önerilen yağı kullandım. Ses ve titreşim biraz azaldı ancak aracın eski tadı yok. Aracımın üst devirlerdeki çekişi müthişti. 3. viteste rahat 130 görüyordum (5200 devir civarında) Şimdi 5500 devirde 120 anca görüyorum. Araba cansızlaştı. Sonuç olarak; sadece tavsiye edilen yağı kullanın, senede bir değiştirin, aracınız çok km yapmamışsa herhangi bir katkı kullanmanıza gerek yok, fayda da yok derim yaşadığım tecrübelerle...




  • Bazi noktalara aciklik getirmek istiyorum. Tam sentetik yagin yari sentetikten tek farki daha uzun kilometreler boyunca kullanilmasi degildir. Tam sentetik yaglar, mineral bilesikler icermedigi icin motor uzerindeki asindirici etkisi daha azdir ve motorunuzun daha iyi yaglanabilmesini saglar. Yari sentetik yaglardaki mineral bilesikler motorunuzun yagina karisan metalik ve istenmeyen partikullerle bag yaparak ve daha dusuk sicakliklarda kavrularak motorunuzun kurum yapmasina ve eger yag ozelligini kaybettiginde degistirmekte gecikirseniz segmanlarda asinmaya, dolayisiyla motorunuzda zarara neden olurlar.

    Yari sentetik yaglar icin onerilebilecek degisim periyodu 7500 km / 6-12 ay, tam sentetikler icin 12500 km / 12 ay civarindadir. Aldiginiz yagin kalitesi ozellikle yari sentetiklerde degiskenlik gosterebilir. Ancak tam sentetikler, uretim teknolojisindeki farkliliklardan dolayi, hemen hemen ayni kalitededirler diyebiliriz.

    Aracimda ben de bir donem bu yaglarin ozelliklerini arastirmadan once, yari sentetik castrol kullandim ve ucuz bir yag idi. Yagi degistirmeyi bir defa unuttum ve aradan gecen 3 aylik surede kattettigim 3 bin km aracimin motorunda onemli asinmaya sebep oldu.

    Yaginizi ayda bir en azindan seviye cubugundan kontrol ediniz ve renginde siyahlasma varsa, bas parmaginizla isaret parmaginiz arasinda yag bir bal damlasi degil de su damlasi gibi davraniyorsa, yani viskozitesini kaybetmisse, mutlaka gecikmeden degistirin.

    Tam sentetik yaga yilda vereceginiz 40 YTL fiyat farki fazlasi, size 4 yil sonunda yari sentetik yag ile basina orebileceginiz coraptan daha ucuza mal olacaktir....




  • o zaman neden o yağ kutusunda dururken bozulmuyor. kullanılmayan yağ neden bozulsun ki.
    quote:

    Orjinalden alıntı: türbülans

    günümüzde her ne kadar yağların dayanıklılık kilometresi 15.000 e kadar çıktıysa da,yağın kilometre bağlantısı olmaksızın 6 ayda bir değiştirilmesi önerilmektedir..siz 6 ayda 15.000 km yapıyorsanız mesele yok..ama arabaya yağı koyup 6 ay boyunca hiç çalıştırmasanız bile 6 ay sonunda yağ özelliğini kaybetmeye başlar...
  • türbülans çok hassas bir noktayı yakalamış..tebrikler..
    yağ durduğu yerde çabuk bozulan bir malzeme değildir ama (raf ömrü olmasına rağmen )
    ama motorda aynı şeyi söylemek pekte mümkün değil.
    bunun en büyük sebebi motorun tam bir hijyenik kapalı kutu olmayışıdır.
    --bir önceki yağ
    --yanık yağ tortularının oluturduğu düşük vis. değerindeki atıklar
    --pistondan glen ince partekül kurumlar.
    --ve aracın bir dönem çalıştırılması ile başlamış olan yağın yaşlanma belirtileri
    bunlar aracın motorundaki yağın raf ömründen çok daha sürede eskimesini sağlar.

    örneğin..
    uzun süre bekleyen şantiyeye gitmemiş araçlar motoru ve yağı kullanılmamış olmamasına rağmen
    şantiyeye gitmeden önce değiştirildiği olur.
    yani yağ hiç bir kimyasalla reaksiyona girmeyen kendi halinde bir sıvı değildir.
    yanlış hatırlamıyorsam...yağın bir fermantasyon süreci var..
    yani bir sirke/şarap gibi... bunu hızlandıran etkenlerde atıklardır.



    quote:

    Orjinalden alıntı: @levent@

    o zaman neden o yağ kutusunda dururken bozulmuyor. kullanılmayan yağ neden bozulsun ki.
    quote:

    Orjinalden alıntı: türbülans

    günümüzde her ne kadar yağların dayanıklılık kilometresi 15.000 e kadar çıktıysa da,yağın kilometre bağlantısı olmaksızın 6 ayda bir değiştirilmesi önerilmektedir..siz 6 ayda 15.000 km yapıyorsanız mesele yok..ama arabaya yağı koyup 6 ay boyunca hiç çalıştırmasanız bile 6 ay sonunda yağ özelliğini kaybetmeye başlar...






  • quote:

    Orjinalden alıntı: Muhendis06

    Bazi noktalara aciklik getirmek istiyorum. Tam sentetik yagin yari sentetikten tek farki daha uzun kilometreler boyunca kullanilmasi degildir. Tam sentetik yaglar, mineral bilesikler icermedigi icin motor uzerindeki asindirici etkisi daha azdir ve motorunuzun daha iyi yaglanabilmesini saglar. Yari sentetik yaglardaki mineral bilesikler motorunuzun yagina karisan metalik ve istenmeyen partikullerle bag yaparak ve daha dusuk sicakliklarda kavrularak motorunuzun kurum yapmasina ve eger yag ozelligini kaybettiginde degistirmekte gecikirseniz segmanlarda asinmaya, dolayisiyla motorunuzda zarara neden olurlar.

    Yari sentetik yaglar icin onerilebilecek degisim periyodu 7500 km / 6-12 ay, tam sentetikler icin 12500 km / 12 ay civarindadir. Aldiginiz yagin kalitesi ozellikle yari sentetiklerde degiskenlik gosterebilir. Ancak tam sentetikler, uretim teknolojisindeki farkliliklardan dolayi, hemen hemen ayni kalitededirler diyebiliriz.

    Aracimda ben de bir donem bu yaglarin ozelliklerini arastirmadan once, yari sentetik castrol kullandim ve ucuz bir yag idi. Yagi degistirmeyi bir defa unuttum ve aradan gecen 3 aylik surede kattettigim 3 bin km aracimin motorunda onemli asinmaya sebep oldu.

    Yaginizi ayda bir en azindan seviye cubugundan kontrol ediniz ve renginde siyahlasma varsa, bas parmaginizla isaret parmaginiz arasinda yag bir bal damlasi degil de su damlasi gibi davraniyorsa, yani viskozitesini kaybetmisse, mutlaka gecikmeden degistirin.

    Tam sentetik yaga yilda vereceginiz 40 YTL fiyat farki fazlasi, size 4 yil sonunda yari sentetik yag ile basina orebileceginiz coraptan daha ucuza mal olacaktir....


    yarı sentetik yağları iyce batırıp çıkarmışsında benim toyotanın kıtapçığında tavsiye edilen yağ için yarı sentetik yazıyor.. yani toyota neden motor omrunu uzatan ve daha risksiz olan tam sentetik yağı değilde yarı sentetik yağları tavsiye etmiş..
    bunun mantıklı nedeni ne olabilir sizce???




  • ben mondeo kullanıyorum 15000 km de bir degiştiriyorum bunun haricinde yaglar hakkında pek bilgim yok :(
  • servisi aradım CADDY 1.9TDI için aracım 5000e yaklaştı yakın zamanda bi daha uzun yol yapcak dedim değişmek istiyorum dedim; o araçlar 15000 de değiştiriyo 1litre kadar eksiltmiş olabilir isterseniz tamamlayalım dedi 25 ytl ye , şimdi 4lt lik yağ 10/40 Magnatec 38ytl, acaba eksilen yağı garantiye sayıp işçilik için mi 25 ytl dedi yoksa 1 lt yağ için mi 25 lt istiyo (e niye sormadın kardeşim servise dediğinizi duyar gibiyim)
  • @porter

    yari sentetik yaglari bir yere batirip cikartmadim. Dikkatli okursaniz, tam sentetik yaglarla ne gibi karakteristik farkliliklar tasidigini, kullanim sonuclarinda ne gibi durumlarla karsilasilabilecegini aktarmaya calistim.

    Yari sentetik yaglar, tam sentetik yaglara alternatif olma niteligini hala korumaktadir. Zaten yaglama yaglari motorlar icin MADENİ ve SENTETİK olarak iki sinifta anilir. Yari sentetik diye adlandirilan yagin bir kismi sentetik bilesimlerden, geri kalani ise mineral bilesimlerden ibarettir.

    Sizin toyota aracinizda yari sentetik yag tavsiye ediliyor olmasi, toyota firmasinin motor omrunu sabote etmek veya kisaltmak gibi bir dusuncesi oldugunu isaret etmez. Siz eger KİTAPCİKTA BELİRTİLEN PERİYOTLARLA yari sentetik yagi DEGİSTİRİRSENİZ, sorun yasamazsiniz. Diger yandan, eski nesil motorlarin onemli bir kisminda TAM SENTETIK YAG TAVSIYE EDILMEZ. Nedeni ise, motordaki yag kecelerinin sizdirmazlik niteliginin tam sentetik yaglarin molekuler yapisina karsi olan uygunsuzlugudur. O nedenle, uretici tarafindan tavsiye edilmedigi muddetce, motorunuza onerilenin disinda yag koymayiniz.

    Diyelim ki uretici tam sentetik yag icin sakinca gormuyor. Motor icin sakincasi bulunmadigi halde, tam sentetik kullanmadiginiz icin, motordaki kurum birikimlerinin onune gecemezsiniz. Eger imkaniniz varsa, 15000 km yari sentetik yag kullandiktan sonra motor ust kapagini sokturerek kurum birikimini gozleyip, sonra kurumlari temizleyip, ardindan da bir 15000 km tam sentetik kullanip aradaki farki gozlerinizle gorebilirsiniz.

    İlerleyen gunlerde zamanim oldugunda, tam sentetik yag ile yari sentetik yag kullanmis motorlarin resimlerini eklemeyi umuyorum.

    quote:

    Orjinalden alıntı: porter


    quote:

    Orjinalden alıntı: Muhendis06

    Bazi noktalara aciklik getirmek istiyorum. Tam sentetik yagin yari sentetikten tek farki daha uzun kilometreler boyunca kullanilmasi degildir. Tam sentetik yaglar, mineral bilesikler icermedigi icin motor uzerindeki asindirici etkisi daha azdir ve motorunuzun daha iyi yaglanabilmesini saglar. Yari sentetik yaglardaki mineral bilesikler motorunuzun yagina karisan metalik ve istenmeyen partikullerle bag yaparak ve daha dusuk sicakliklarda kavrularak motorunuzun kurum yapmasina ve eger yag ozelligini kaybettiginde degistirmekte gecikirseniz segmanlarda asinmaya, dolayisiyla motorunuzda zarara neden olurlar.

    Yari sentetik yaglar icin onerilebilecek degisim periyodu 7500 km / 6-12 ay, tam sentetikler icin 12500 km / 12 ay civarindadir. Aldiginiz yagin kalitesi ozellikle yari sentetiklerde degiskenlik gosterebilir. Ancak tam sentetikler, uretim teknolojisindeki farkliliklardan dolayi, hemen hemen ayni kalitededirler diyebiliriz.

    Aracimda ben de bir donem bu yaglarin ozelliklerini arastirmadan once, yari sentetik castrol kullandim ve ucuz bir yag idi. Yagi degistirmeyi bir defa unuttum ve aradan gecen 3 aylik surede kattettigim 3 bin km aracimin motorunda onemli asinmaya sebep oldu.

    Yaginizi ayda bir en azindan seviye cubugundan kontrol ediniz ve renginde siyahlasma varsa, bas parmaginizla isaret parmaginiz arasinda yag bir bal damlasi degil de su damlasi gibi davraniyorsa, yani viskozitesini kaybetmisse, mutlaka gecikmeden degistirin.

    Tam sentetik yaga yilda vereceginiz 40 YTL fiyat farki fazlasi, size 4 yil sonunda yari sentetik yag ile basina orebileceginiz coraptan daha ucuza mal olacaktir....


    yarı sentetik yağları iyce batırıp çıkarmışsında benim toyotanın kıtapçığında tavsiye edilen yağ için yarı sentetik yazıyor.. yani toyota neden motor omrunu uzatan ve daha risksiz olan tam sentetik yağı değilde yarı sentetik yağları tavsiye etmiş..
    bunun mantıklı nedeni ne olabilir sizce???





  • 2002 wwti corollam var geçen hafta elfin 10-40 yağını aldım yağ filtrsi ile birlikte değiştyirdim tam sentetikmiş bu yağ markasaı nasıldır güvenle kullanabilirmiyim yoksa birdahaki sefere mobile mi geçsem
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sayınabim

    Bugün aracıma "mobil super fe 5-30" yarı sentetik motor yağı koydurdum. Yağı değiştiren yer 10-15 bin km arası değiştir dedi (filtrede değişti) İnternet üzerinden satış yapan bir sitede aynı motor yağının değişim süresi 5-6 bin km olarak yazıyo şimdi ben bu yağı ne zaman değiştirmeliyim?

    walla arkadaşlar ortalama 10.000 km'de bir deişmesi gerekiyo öle deilmi yoksa yanlışmı biliyorum
  • ARAÇTAN ARACA DEĞİŞİR BU

    MESELA 2004 VECTRA BİZ İLK YAĞI 15000 KM DE YAPTIK SONRA 30000 KM DE BİR DEĞİŞİYOR
  • otomobil üreticileri belirttikleri standartlardaki yağların değişim sürelerini veya km sini servis kitapçığında belirtiyor. en güvenilir bilgiye ancak burdan ulaşılabilinir. motor yağı üreticileri yağın değişim aralıklarını vermez çünkü otomobil üreticileri kendi standartlarını koymuşlardır yani değişim aralıklarının belirleyicisidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi weber -- 15 Mayıs 2006; 12:12:14 >
  • Bugün imzadaki aracımın yağını değiştirdim. Kitapçığında 5.4 lt alır, Castrol öneriyoruz, 20 binde yada yılda bir değişin diye öneriyor. Benim aracıma ise 4 ltlik bir Castrol Magnetec konuldu ve usta 10000 kmlik yağ koyduk dedi. Yağ çubuğu kontrol edildi normal gösteriyor. 10000 kmlik yağ demesinin sebebi litre olarak az konulmuş olması mı? Ben 10000 km sonra değişirim burada bir sorun yok, ama eksik konulmuş olmasının motora bir zararı olur mu? Ve sizce eski yağ tam olarak çekilmediği için mi yağ çubuğu tam gösteriyordur?
  • araçların yağ kapasitesi filtreli ve filtresiz olmak üzere değişmekle birlikte eğer yağla beraber filtre de değişmişse karter hacminden maximum 500 gr fazla yağ alır...fakat siz 5.4 lt yağ alabilen motora 4 lt yağ koyduysanız ve seviye çubuğu normal gösteriyorsa muhtemelen aracın yağını tamamen boşaltmadan doldurmuşlardır..yoksa seviye çubuğu düşük gösterirdi...çubuktaki max ile min değerleri arasındaki miktar araca göre değişmekle birlikte genelde 1 lt kadardır..

    10000 km olayına gelince yağın ömrü o kadardır..yani 10000 km sonra değiştirmek gerekir...
  • Eklemeliydim: yağ filtresi değişmedi, gerek görülmedi.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: hesheit

    Bugün imzadaki aracımın yağını değiştirdim. Kitapçığında 5.4 lt alır, Castrol öneriyoruz, 20 binde yada yılda bir değişin diye öneriyor. Benim aracıma ise 4 ltlik bir Castrol Magnetec konuldu ve usta 10000 kmlik yağ koyduk dedi. Yağ çubuğu kontrol edildi normal gösteriyor. 10000 kmlik yağ demesinin sebebi litre olarak az konulmuş olması mı? Ben 10000 km sonra değişirim burada bir sorun yok, ama eksik konulmuş olmasının motora bir zararı olur mu? Ve sizce eski yağ tam olarak çekilmediği için mi yağ çubuğu tam gösteriyordur?



    2001 s40, ayni araç bizde de var ve shell helix plus yag kullaniyoruz. Onceki deneyimlerimden castrol magnatec yagdan anlamli bir memnuniyetim olmadi. Aksi gibi, tipo slx marka araçta kullandigim yari sentetik yag, degistirmekte gecikince motora hasar verdi, asinmaya sebep oldu. Volvo Ankara'daki servislerde araçlara filtreyi de degistirip 6lt yag koyuyor. Bunu da keçeler ve contalar yag kaçirsin, musteri tekrar servisin yolunu tutsun, yag basinci artsin ariza versin vs vs diye yaparlar. Sizin durumunuzda belki yagi disarida degistirdiniz ancak yag tam cekilmemis ve ustune 4 lt ekleyip sepetlemisler sizi.

    Yeni koydugunuz yag eski yag ile %20 karismis vaziyette gibi. Yag cubugunda seviyeyi normal goruyorsaniz, ki dikkat edin çubuk biraz ilginçtir, baklava desenli tarali kismin ortasina bakmalisiniz, bu durumda tekrar gidip yagi iyice bosalttirip yeniden sifir yag koyun araca. Cunku eski yagin miktari %20 kadar olunca beklediginizden cok daha erken surede yag ozelligini kaybedecektir.

    Ya da 5000 km kadar kullanin, her 1000 km kontrol edin unutmadan yagin rengini ve viskozitesini, durumun iç açici olmadigini gorurseniz gidin tekrar filtre ile birlikte degistirin bu sefer.




  • @sayınabim

    müsadenle bu topiğide üst konu yapıyorum...
    harika bir paylaşım olmuş
    isteyen bulduğu alıntıları ilave edebilir.

    teşekkürler...
  • Motor yağları



    Motor Yağının Görevi Nedir?
    Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur.

    Mineral Yağlar

    Mineral yağlar yıllardır kullanılmakta olan klasik yağlardır. Yeraltındaki bildiğimiz petrolün distile edilmesinden sonra deterjan, viskozite geliştirici ve aşınma önleyici birtakım katkılar eklenmek suretiyle üretilirler. Fiyatları genelde ucuzdur ve ortalama bir performans sunarlar.

    Sentetik Yağlar

    Sentetik yağlar laboratuvarlarda çeşitli kimyasal işlemler sonucunda kimyagerler tarafından üretilen yağlardır. Fiyatları mineral yağlara oranla daha pahalıdır ancak hem daha iyi performans, hem daha uzun süreli kullanım sunarlar. Termal dayanıklılıkları fazladır. Yağlama görevlerini daha uzun süreler yerine getirirler ve çok daha fazla sıcağa dayanabilirler.

    Yarı Sentetik Yağlar

    Yarı sentetik yağlar bu ikisinin karışımıdır ve hem fiyatları, hem de sundukları performans bu iki yağın arasındadır. Genellikle %70-80 mineral yağa %20-30 sentetik yağ karıştırılmak suretiyle elde edilirler.

    Viskozite ve Viskozite Endeksi Nedir?
    Viskozite basit şekliyle bir yağın kalınlığının ölçüsüdür. Belirli bir sıcaklıkta yağın ne kadar akıcı olduğunu göstermek için de Viskozite Endeksi kullanılır. Genellikle bir yağ kalınsa viskozitesi yüksek, ince ise viskozitesi düşüktür. Viskozite endeksi bize bir yağın ısıya maruz kaldığında ne kadar inceleceğini gösterir. Rakam ne kadar yüksekse, ısıya maruz kaldığında yağ o kadar az incelir. Rakam düşükse yağın viskozitesi düşük, yüksekse viskozitesi yüksektir. Vizkozite endeksi aynı zamanda bir yağın belirli koşullar altında nasıl davranacağını da gösterir. Çok yüksek viskoziteli bir yağ (Ör: 50) özellikle düşük sıcaklıklarda motorun belirli kısımlarına ulaşamayabilir, hatta yüksek devirlerde silindir ile motor arasındaki film kopabilir. Çok düşük viskoziteli bir yağ ise (Ör:0) özellikle aşırı yüksek sıcaklıklarda çok fazla incelerek koruma özelliğini yitirebilir.

    Tek Viskozite ve Multi-Viskozite Yağlar
    Hizmet ettikleri sıcaklık aralığı bakımından yağlar ikiye ayrılır: Tek viskozite ve çok viskoziteli (multi-viskoziteli) yağlar. Tek viskoziteli yağlar hava sıcaklıklarının daimi olarak sabit olduğu durumlara uygundur, dolayısı ile bu tür yağlar hem yaz, hem kış kullanımına uygun değildir

    (Ör: 20W-50 değil de sadece 50W) . Zaten bugün bir benzin istasyonuna gidip herhangi bir marka motor yağı almaya kalktığınızda hepsi multi-viskozite olacağından, isterseniz hemen bu tip yağlara geçelim.

    Günümüzde araçların tamamına yakınında kullanılan multi-viskozite yağlar ise yapı olarak değişken hava koşullarında hizmet etme özelliğine sahip olduklarından hem yaz sıcağında, hem de kışın soğuğunda kullanılabilirler. Kalın bir yağ soğuk hava koşullarında jelleşecek ve görevini tam olarak yerine getiremeyecektir. İnce bir yağ ise soğukta rahat akacak, ancak yüksek sıcaklıklarda motor ile silindir arasındaki film tabakası incelecek, ya da kopacaktır. Sonuçlarını düşünün.. Tek viskoziteli yağların bu dezavantajları üzerine ince bazlı bir tek viskozite yağa çeşitli polimerler eklenmek suretiyle multi-viskozite yağlar üretilmiştir. Eklenen bu polimerler sayesinde multi-viskozite yağlar kışın soğuğunda yada ilk çalıştırma esnasında görev yapabilecek kadar ince, yaz sıcağında güvenebileceğiniz kadar da kalındırlar. İkisi aynı anda saçma, belki de inanılmaz geliyor değil mi? Nasıl olduğunu makalenin ilerleyen paraglaflarında okuyabilirsiniz.. Çok basit.

    Multi-Viskozite Yağların Avantajı Nedir?
    Tek viskoziteli bir yağın akıcılığı her sıcaklıkta aynıdır. Çok viskoziteli yağlar ise tek viskoziteli yağlardan farklı olarak kendilerini değişen sıcaklıklara adapte ederler. Çok viskoziteli bir yağ tek viskoziteli bir yağa oranla soğuk havalarda daha akıcı, yüksek sıcaklıklarda ise kesinlikle daha kalın ve güvenlidir.Bu, aynı zamanda şu anlama da geliyor: Otomobilinizi belirli bir süre için kullanmadığınızda motor yağı kartere doğru süzülecek ve tekrar çalıştırdığınızda çok kısa bir süre için dahi olsa, motorunuzun tüm parçalarına ulaşması için belirli bir süre geçecektir. Çok viskoziteli yağlar soğuk havalarda tek viskoziteli yağlara oranla daha akıcı olduklarından motorun içerisindeki parçalara daha çabuk ulaşırlar, böylelikle ilk çalıştırma anındaki motor aşınmaları daha azdır.Çok viskoziteli yağlar tek viskoziteli yağlara oranla %1,5 ila %3 arasında yakıt tasarrufu sağlarlar. Çok viskoziteli yağlar hem düşük, hem yüksek sıcaklıklarda daha fazla koruma sağlarlar.Multi-Viskozite Yağların Çalışma PrensibiYağ kullanımında sorun şudur: 10W kadar ince bir yağ kullanırsak yağ oldukça ince olduğundan ne ilk çalıştırma anında, ne de soğuk havalarda akıcılık açısından bir problem yaşamayız. Peki hava oldukça sıcaksa, ya da motor ısısı son derece arttığı zaman ne olacak? Gidip hemen yağı mı değiştireceğiz? İşte bu problemi çözmek için üretim aşamasında diğer birçok katkıyla birlikte multi-viskozite yağlara “viskozite geliştirici” katkı maddeleri eklenir. Yağ yine aynı yağdır, 10W bazlıbir yağ.. Ancak, eklenen polimerler sayesinde ısındığında örneğin 40 viskoziteli bir yağ gibi davranır, böylelikle sıcak hava koşullarında da görevini yerine getirir. Nasıl mı?

    Eklenen polimerleri kimyasal olarak yağ soğukken içinde bağımsız olarak yüzen toplar olarak düşünün. Yağ ısındıkça bu polimerler çözülmeye ve uzun zincirlere dönüşmeye başlarlar, ve böylelikle yağın incelmesini önlerler. Ondan sonra dalga geç “alt tarafı polimer”... Nereye dalga geçiyosun? Öhö.. Eee. Evet, ne diyordum, birleşirler ve böylelikle ne olur efenim? Bir yağın içinde iki yağ... Yağınız 10W-40 ise soğukta 10W gibi ince, sıcakta ise 40 viskozite yağ kadar kalın gibi davranır. Burada önemli olan viskozite aralığını seçerken kışın tahmini en soğuk, yazın ise tahmini en sıcak derecesine dikkat etmektir. 10 bazlı bir yağı 10W-30 yapmak için daha az, 10W-40 yapmak için daha fazla polimer eklemek gerekir. E, asıl yağlamayı yapan polimer değil de yağ olduğuna göre, neden gereksiz yere içerisinde daha fazla polimer olan bir yağ kullanalım? 10W-30 idare ediyorsa neden 0W-40 gibi.. Yani şu saçma: “Abi, var ya en iyisi Mobil 0W-40’mış”.. Böyle birşey yok arkadaşlar. Bu bana iyi gelir de, sen Antalya’nın sıcağındasındır, kışları Antalya -40 derece mi 0 bazlı yağ kullanılsın? Viskozite aralığı tavsiye üzerine değil, kesinlikle ve kesinlikle içerisinde bulunulan iklime göre seçilmelidir. Tavsiyeyi aynı ildeki arkadışınız yapıyorsa ayrı.. Her bir viskozite aralığı için tek tek olmasa da, isterseniz genel bir görüş oluşturması açısından aşağıda en bilinen viskozite sınıflandırmalarını verelim. Bunlardan en ayrıntılı ve en bilineni SAE’ ninkidir, yani şu hep konuşulan 10W-30, 20W-50 gibi.. Ancak SAE derecelendirmesinde hangi viskoziteyi seçeceğinizden emin olamıyorsanız, kutunun üzerine bakıp daha basit olan API, ya da ondan da basit olan ACEA sınıflandırmasına göre de seçim yapabilirsiniz. (Bakın diyorum ama, du bakıyım var mı? Eveeet.. Yağımızı elimize alalım.. Ne diyor? Shell Helix Ultra SAE 5W-40, API SJ/CF, ACEA A3/B3.

    Viskozite Derecesini Seçmek
    En bilinen viskozite sınıflandırmaları şunlardır:


    {SAE} (Society of Automotive Engineers)
    SAE sınıflandırması diğerlerinden farklı olarak yağı düşük ve yüksek ısılardaki viskozitesine göre sınıflandırır, dolayısıyla bir miktar daha ayrıntılı olduğu söylenilebilir. SAE sınıflandırmasında derece “W” harfi ile ayrılan iki rakamdan oluşur. W, winter yani kış anlamındadır ve yağın düşük sıcaklıktaki viskozitesini gösterir. Örneğin 10W-40’taki “10W” gibi. Bu, aynı zamanda yağın baz viskozitesidir, yani polimer eklenmeden önceki asıl viskozitesi. Bu rakam ne kadar düşük olursa yağ o kadar ince olacağından, bu bize aynı zamanda yağın düşük ısılarda ne kadar akıcı olacağını ve motorun ne kadar kolaylıkla çalışacağını da gösterir.İkinci rakam yağın yüksek ısı viskozitesini verir. 10W-40’taki “40” gibi. Bu rakam ne kadar yüksekse, yağ sıcakken o kadar viskoziteli, yani kalın demektir.

    API (American Petroleum Institute)
    Sınıflandırma iki harf ile yapılır. İlk harf yağın benzinli (S) veya dizel (C) motorlardan hangisine uygun olduğunu, ikinci harf ise yağın aynı gruptaki performans değerini gösterir. Performans sınıflaması her iki grupta da A en düşük olmak üzere benzinli motorlar için A-J arası, dizel motorlar için ise C-F arası yapılır.
    Benzinli motorlarda: (min.performans) SA..SB..SC..SD..SE..SF..SG..SH..SJ (max.performans)
    Dizel motorlarda: (min. performans) CA..CB..CC..CD..CE..CF (max.performans)

    Eğer yağ kutunuzun üzerinde “API SJ/CF” şeklinde bir ibare görürseniz bu, yağın hem benzinli, hem de dizel tüm motorlarda kullanılabileceği (Ferrari dahil) anlamına gelir.

    ACEA (Association of European Car Manufacturers)

    Sınıflandırma bir harfi takip eden bir rakam ile yapılır (A3 gibi). ACEA standardı iki kategoriye ayrılır. Birinci kategori yağın hangi motorda kullanılabileceğini açıklar:Benzinli motorlar için A Dizel otomobil motorları için B Dizel kamyon motorları için C Yağın performans seviyesini ise takip eden rakam belirler:Yakıt ekonomisi için 1 Genel amaç için (ortalama seviye) 2 Yüksek performans için 3 Örnegin A3 benzinli motorlar için yüksek performanslı bir yağı, A1 benzinli motorlar için ekonomi amaçlı bir yağı tanımlar.Viskozite konusunda yapacağınız seçim sıcaklık, otomobilin üzerindeki kilometre, piston aralıkları ve kullanım şartları gibi birçok değişkene bağlı olmakla birlikte, genel kural olarak viskozite aralığını çok açmadan mümkün olan en ince yağı kullanmak en iyisidir. Çok kalın yağların da sürtünmeyi arttırdığı bir gerçektir. En ince derken, akla 0W-40 gelebilir, ancak bulunduğunuz iklimde hava kış mevsiminde -18 derecenin altına düşmüyor, yaz mevsiminde de aşırı sıcaklar yoksa neden 0W-40 yerine 10W-30 olmasın? Burada seçim tamamıyla size kalmıştır. Bir yağ kutusunun içinde katkı maddesi ne kadar az ise o kadar iyidir, 0W-40 alırsınız, içerisinde fazla fazla katkı maddesi vardır, ya da 10W-30 alırsınız, içindeki gerçek yağ oranı o kadar fazladır. Sadece bazı 0 yerine 10 olduğu için diğerinden biraz daha kalındır. Aslında bu seçimi yaparken kilometreyi de hesaba katmakta fayda var. 0 km. bir arabada ince yağ, 100.000 km.’deki, yada daha eski teknolojili bir arabada daha kalın yağ kullanımı mantıklı olabilir. Yeni bir arabada piston aralıkları daha incedir, dolayısıyla ince yağ kullanımı hem sürtünmeyi azaltması sebebiyle, hem de aralıkların zaten dar olmasından ötürü mantıklıdır. Ancak 100.000 km.yapmış bir motorda aralıklar fazlasıyla açık olacağından nispeten daha kalın bir yağ kullanmak mantıklı bile olabilir. Böylelikle yağ sızıntılarını bile önleyebilirsiniz. 20W-50 mesela..



    Değişik Tip Yağların Karıştırılması

    Sentetik yağların yarı sentetik olanlarla hatta mineral yağlarla uyumlu olduğunu söyleyenler olabilir, ancak yağ kaçırma problemleri yaşamamak ve motorunuzun nihai performansı açısından başlangıçta bu tipten birini seçmenizi ve kesinlikle değiştirmemenizi tavsiye ederim. Mineral yağların içerikleri sentetik olanlardan farklıdır, ve mineral yağ emmiş contaların sonradan özellikle daha ince olan sentetik yağa geçildiğinde yağ kaçırabilmeleri olasıdır. 250.000 km sorun çıkarmadan çalışmış motorların, bu kilometrede mineralden sentetik yağa geçildiğinde kaçırmaya başladığına da rastlanılmıştır. Bunda sebep büyük olasılıkla sentetik yağa geçiş öncesi motoru belirli bir süre rolantide çalıştırmak sureti ile temizleme amaçlı kullanılan ince yağın motor içinde zamanla birikip artık sızdırmazlık görevi gören kalıntıları silip süpürmesi ve bunları da temizlemesidir. Buradan şu sonucu çıkartabiliriz: Arabanız yeniyse ve mineral bazlı yağ kullanıyorsanız temizleme amaçlı yağı uyguladıktan sonra sentetik yağa iç rahatlığıyla geçebilirsiniz. Hatta 5W-40 gibi bir viskozite aralığı seçip mecbur kalmadıkça bunu bile değiştirmemek en iyisi. Çünkü bunun değişmesi kesinlikle yağın kalınlığının da değişmesi anlamına gelir. Ancak ve ancak arabanız çok fazla km. yaptıysa bir miktar daha kalın yağa geçin. Yukarıdaki örnekte kalın bir mineral yağdan çok ince bir sentetik yağa geçiş sonrası da kaçırma oluşmuş olabilir. Çünkü 250.000 km. yapmış bir motorda aşınma çok fazla olacağından belki de suç ince yağ seçiminde.

    Yağ Katkıları Yararlı mı?
    Günümüzde hepsi de birbirinden mükemmel olduğunu iddia eden bir çok yağ katkısı satışa sunulmuştur. Özellikle televizyonda gece yarısı reklam kuşaklarını istila eden bu ürünler gerçekten işe yarıyor mu?Şimdi şunu düşünelim: Shell, Mobil gibi araştırma ve geliştirmeye yılda milyonlarca dolar bütçe ayıran ve hatta dünyanın en iyi kimyagerlerini istihdam eden dev şirketler bu sihirli formülleri bulamıyorlar da yağ katkısı üreten firmalar mı sadece bu sihirli formüllere sahip?Aynı şey otomobil üreticisi firmalar için de geçerli. Eğer bu mucize katkılar gerçekten motor gücünü arttırıyor, ya da en azından yakıt tüketimini azaltıyorsa neden otomobil üreticisi firmalar her otomobil başına bir kutu da bu katkılardan eklemiyorlar?Üçüncü olarak, bu mucize yağ katkılarından hiç biri tanınmış yağ üreticilerinin markasını taşımamaktadır. Sonuç olarak, yağ üreticisi firmalar en iyi karışımı elde edebilmek için zaten her yıl milyonlarca dolar harcamaktadır. Dolayısıyla yaptıkları bu harcamanın sonucunu diğer ufak firmalardan daha iyi aldıklarına emin olabilirsiniz. Ayrıca zaten kaliteli bir yağ, üretim aşamasında 10’a yakın katkı ile zenginleştirilmektedir. Bunların neler olduğunu ve görevlerini makaleyi daha fazla uzatmamak için yazmıyorum. Ancak deterjanlar, pas önleyiciler, aşınma azaltıcılar, antifriz vs. örnek verilebilir. Yani, kullanmakta olduğumuz yağın içerisinde bir bakıma yağ katkıları zaten fazlasıyla vardır. Öyle ise ne olduğunu bilmediğimiz katkılara neden para ödeyelim? Üstelik motora bırakın yararlı olmayı, zarar verme ihtimalleri varken.. Bu zarar iki türlü olabilir: Birincisi zaten yağın içerisinde olan bir maddeyi içeren katkı ekliyor ve bu maddenin oranını aşırı derecede arttırıyorsunuzdur, ikincisi de yağın içinde hiç olmayan bir maddeyi ekliyorsunuzdur, bunun da sonuçları iyi olmayabilir. İsterseniz piyasadaki yağ katkılarının içinde genel olarak en çok bulabileceğiniz iki maddeyi inceleyelim:

    TeflonKimi yağ katkıları başlangıçta işe yarıyor gibi görünse de, Teflon gibi partiküller içeren katkılar zamanla yağ filtresini tıkayabilirler. Yağ filtresinin tıkandığını gösteren bir uyarı ışığı da olmadığına göre... PTFE’yi keşfederek Teflon’un patentini elinde bulunduran DuPont şirketi bile “Teflon içten yanmalı motorlarda yağ katkısı olarak kullanılmaya uygun değildir” açıklamasını yapmıştır. Tabi bu açıklamayı yağ firmalarından aldığı yüklü rüşvet karşılığında yapmadıysa... Biz, gerçeği açıkladığını varsayalım.

    Çinko
    Diğer bir çeşit yağ katkısı ise çinko içerenlerdir. Çinko genelde tüm motor yağlarında motordaki aşınmaya karşı koruyucu madde olarak bulunmakta ve motorda metal-metale temas eden yüzeylerde koruma görevi görmektedir. Normalde sık karşılaşılmayacak bir durum olan metal-metale sürtünme anında koruyucu görev görmesi için bilinen tüm markaların yağları zaten çinko içermektedir. O halde neden daha fazlasını ekleyelim? Motor yağına eklenen daha fazla çinko daha iyi koruma sağlamayacak, sadece metal-metale temas aşırı derecede fazlaysa korumanın süresini uzatacaktır. Yağınıza daha fazla çinko içerikli yağ katkısı eklemek silindir valflerinde kalıntı oluşturmaktan ve bujilerinizde ateşleme sorununa sebep vermekten başka bir işe yaramayacaktır, inanın.<

    Motor Yağı ile Yakıt Sarfiyatı Arasındaki İlişki Nedir??
    Bir yağın viskozitesi yağın kendi içsel sürtünmesiyle bağlantılıdır. Bir yağın viskozitesi ne kadar yüksekse, yani kalınlığı ne kadar fazlaysa, sürtünme o kadar fazla olacaktır. 20W-50 yağ yerine 0W-30 viskoziteli bir yağ kullandığınızda sürtünme daha az olacaktır. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yağ seçiminde asıl etken sizin sürtünmeyi nasıl istediğiniz değil, bulunduğunuz iklim şartları olmalıdır. Gereksiz yere çok ince yağ kullanmayın. Aklınıza benim aklıma gelen şey geldi mi acaba merak ettim? Eğer bir yağ ne kadar ince ise sürtünme o kadar az ise?... ve eğer drag yarışına katılacaksanız? Yağınız kalın ise ayvayı yediniz.

    Koyu Renk (Kirli) Yağlar Motordaki Olası Problemlerin Habercisi mi?
    Kirli, yahut koyu renkli yağ kesinlikle motordaki olası problemlerin habercisi değildir. Aksine iyi bir işarettir. Kirli yağ, yağın görevini yerine getirdiğinin kanıtıdır: Motor veya her ne ise, artıkları toplayıp motorun belirli kesimlerinde takrar toplanmamak üzere onları kendi içinde biriktiriyor demektir. Zaten yağınızı ve yağ ile birlikte filtrenizi de değiştiriyorsanız sorun yok demektir.



    Motor Yağı Seviyesi Kontrolü

    Doğru bir okuma için öncelikle otomobilinizi düz bir zeminde parkedip en az 5dk. olmak üzere yağın süzülmesini bekleyin. Yağ çubuğunu çıkarıp bir bez ya da kağıt mendil ile silin. Yağ çubuğunu yerine yerleştirip birkaç saniye bekleyin. Yağ seviyesini okumak üzere tekrar çıkardığınızda büyük bir ihtimalle MIN ve MAX seviyeleri arasında, genellikle de MIN seviyesine yakın olacaktır. Her seferinde çok fazla olmamak sureti ile ve yine her defa kontrol etmek sureti ile MAX seviyesine yaklaşıncaya kadar yağ ekleyin. Kesinlikle MAX seviyesini geçmeyin. 1600 cc. hacimli bir motorda genellikle 1 lt.’lik yağın yarısı yeterli olacaktır. Belki biraz fazlası.. Ancak kutunun dibinde çok az dahi kalmış olsa, “bunu taşıyacağıma ekleyeyim, MAX seviyesini biraz geçiversin, ne olacak?” mantığıyla kalan yağı da eklemeyin. Motorun performansına göre birkaç hafta, en geç bir ay sonra zaten elinizde kalan yağ miktarı kadar eksilme olacaktır. Daha sonra ekleyin, en iyisi... Çubuğu yerine yerleştirdikten sonra motor yağ kapağını kapatmayı unutmayın. Periyodik yağ seviye kontrolleri her 2000 km.’de bir yapılabilir. Ancak en iyisi herkesin kendi istatistiğini tutması. Yağ eksiltme; motor performansı, motorun üzerindeki km. ve bakımıyla alakalı olduğu kadar aynı model ve yaşa sahip otomobillerde sürücülerin kullanım tarzından kaynaklanan farklılıklar olması da doğaldır. Bu sebeple isterseniz ilk birkaç sefer ortalama bir km. belirleyin, ve kontrollerinizi kendinize özel aralıklarla yapın.

    Sonuç
    Her yağ, mümkün olan en yüksek performansı vermek üzere formüle edilir. Bu sebeple, yağınız zaten kaliteli ise hiç katkı eklememek, yok kaliteli değil ise de katkıya para vermek yerine yağı daha kaliteli seçmek en iyisi. Sadece gidip otomobilinize göre raftaki en kaliteli yağı alın, ve mümkün olduğunca markadan markaya, mineralden sentetiğe, değişik viskozitelere geçmeyin. Katkıya para vermek yerine motorunuzu ilk çalıştırdığınızda kalkış öncesi 15 sn. rölantide çalışmasına izin verin. Böylelikle tek bir kutu katkı almadan motor ömrünüze belki de fazladan bir 100.000 km. ekleyebilirsiniz. Performans ihtiyacınız ne ise, ona uygun bir yağ seçin. Evet, sentik yağlar mineral yağlara oranla hatırı sayılır derecede pahalıdırlar, ancak daha uzun ömürlüdürler ve sağladıkları koruma da mineral yağlara oranla çok daha fazladır. Mümkün olan en dar viskozite aralığını seçin. Daha geniş viskozite aralığı daha fazla polimer demektir ve daha fazla polimer de motorunuz için iyi değildir. Ör: 10W-30 ve 10W-40. 10W-40, 10W-30’a göre daha fazla viskozite aralığına sahiptir. Her iki yağın da soğuk havadaki akışkanlıkları aynıdır, ancak 10W-40 viskoziteli yağa sıcak koşullarda daha performanslı olabilmesi için daha fazla polimer eklenmiştir. Bulunduğunuz iklimde yazlar aşırı sıcak değilse ve motorunuz aşırı performanslı değilse neden kullanılsın? Piyasada bulabileceğiniz en ince bazlı yağı değil, bulunduğunuz iklimin kurtardığı en ince bazlı yağı seçin. Yani, ince derken, yok yere 0W bazlı yağ seçmeyin, 15W baz kurtarıyorsa 15W baz, emin olamayıp fazla güvenemiyorsanız, 10W baz... Ör: 10W-40 ile 20W-50 aynı aralığa sahiptir, ancak 20W-50 de baz 10W-40’tan daha yüksek olduğundan (10 yerine 20) daha az polimer eklemekle de görevini yerine getirir. Her yağ değişiminde yağ filtrenizi de mutlaka değiştirin. Yağ filtresi motorun içinde dolaşan yağ içerisindeki kir ve metal parçacıklarını tutma görevini yerine getirir. Eğer yağ filtresi tıkanırsa, motordaki bir bypass valfi yağın tekrar akmasını sağlar. Tabii ki kirli yağın. Otomobilin gösterge panelinde de tıkanmış yağ filtreleri için bir uyarı ışığı olmadığına göre, en iyisi çok da pahalı olmayan bu parçayı her yağ değişiminde değiştirmektir. Kilometre az yapılmış olsa dahi en azından her sene yağ değiştirmek gerekir.

    http://www.sanalusta.com/index.asp?IID=1&news_id=37




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.