Şimdi Ara

Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
261
Cevap
1
Favori
19.756
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • GÜNCEL:
    Arkadaşlar gözümüz aydın.
    Yeni bölümümüz kuruldu.

    Bu konuyu burada noktalandırıp yeni bölümümüzde devam edeceğiz.

    Hepinizi katılımlarınızla bekliyoruz.
    :))

    Avcılık Bölümü
    http://forum.donanimhaber.com/forumid_674/tt.htm




    Arkadaşlar,

    Bizler sizlere avcılık nedir, avcının ruh alemi nasıldır, doğaya bakışımız nedir; avcıların avcılıktan beklentileri, tabiata verdikleri değer nelerdir bunları göstereceğiz, öğreteceğiz.

    Herkesin zihninde iyi ya da kötü avcılık hususunda birtakım şeyler bulunuyor ancak bunların büyük bir bölümü maalesef yadsınamayacak miktarda yanlış ve asılsızdır. İşte bizler size gerçekleri göstereceğiz ve sizlere avcılık sporunun bilemediğiniz sizlere yanlış aksettirilen yönlerinin gerçeği hakkında bilgi vereceğiz.

    Bunu seve seve ve sabırla, sizler için forumumuz için yapacağız.



      Konumuzun amacı,

      Avcılık sporu ile ilgilenenleri görebilmek, tanıyabilmektir.

      Kimler avcılık sporunun hangi dalı/dalları ile ilgileniyor?
      Sizler eklemelerde bulundukça ben listemizi güncelleyeceğim.


      Sizler de fotoğraf gibi çeşitli materyallerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Yoğunlaştığınız alan hakkında bizlere bilgi verebilirsiniz.

      Öncelikli ricam konuya katkıda bulunmanızdır.




    Avcılık bünyesinde huzur ve dinginlik barındırır.
    Geçen Pazar günümün akislerini sizinle paylaşmak istiyorum.
    Bu Pazar'ımı ise yarın akşam paylaşabilirim sizinle.


     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#

     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#

     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#

     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#

     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#

    Avcılarımızın Alanları:

    Ömer - Balık ve Yaban Avcısı.
    White Devil - Balık Avcısı.
    LsR - Balık Avcısı.
    fallofday - Balık Avcısı.
    yhwe - Balık ve Yaban Avcısı.
    Miex - Balık Avcısı.
    kNiFé $ - Yaban Avcısı.
    KDV Beyannamesi - Balık Avcısı.
    ß@tWo - Balık ve Yaban Avcısı.
    KuzuXx - Balık ve Yaban Avcısı.
    tyndare0s - Balık ve Yaban Avcısı.
    MrGoLd - Balık Avcısı.
    BoluBeyi_07 - Balık Avcısı.
    oguzhan1989 - Balık Avcısı.
    abacuklu67 - Balık ve Yaban Avcısı.
    yzy. - Balık Avcısı.
    TRaMbLeN - Yaban Avcısı.
    Barış07 - Yaban Avcısı.
    ayaz19 - Balık Avcısı.
    Madrox.theSage - Balık Avcısı.
    uliking - Balık Avcısı.
    Méchatronic - Balık Avcısı.
    hunter06 - Balık Avcısı.
    erkahn - Balık Avcısı.
    _GrayWolf_ - Balık Avcısı.
    AK_47 - Balık Avcısı.
    Baba Naber - Balık Avcısı.
    Nikolai Mw2 - Balık Avcısı.
    wedo - Balık ve Yaban Avcısı.
    caner91 - Yaban Avcısı ve Lisanslı Atıcı.
    mehmetgirgin - Balık Avcısı.
    WWF - Balık Avcısı.
    Ata - Balık Avcısı.
    0d3a - Balık Avcısı.
    danydarco1983 - Balık Avcısı.
    Ras0 - Balık Avcısı.
    Muptela - Balık Avcısı.
    Timecatz - Balık Avcısı.
    selvijr - Balık Avcısı.
    smack_54 - Balık Avcısı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ömer -- 31 Ekim 2012; 18:29:58 >







  • ════════════════════════════════════════════════════
    AVCILIĞIN KISA TARİHİ
    ════════════════════════════════════════════════════

      İnsanların avcılığa, insanlık tarihinin bilinen en eski zamanlardan beri canlarını korumak, yiyecek ve giyeceklerini sağlamak gibi hayati ihtiyaçlarının temini için başladığını biliyoruz. Önceleri daha çok bitkisel besinleri toplamakla yaşamını sürdüren ilk insan, alet yapmaya ve kullanmaya başladıktan sonra hayvansal besinlerden de geniş ölçüde faydalanmaya başladığını antropologlar söylüyor. Bu aletleri yapan ve onları avcılıkta kullanmaya başlayan insanın beslenmesi artık farklılaşmaya başlamıştır. İlerleyen çağlar boyunca insan, besin değeri yüksek hayvanları ele geçirmek için bazı av yöntemleri de kullanmaya başladığını mağaralara yaptıkları resimlerden anlıyoruz. Ancak, ava doğrudan saldırı yöntemi tehlikeli olmasından ötürü her avda avcılardan birkaçının ölmesi ya da yaralanması mümkündü. Bu nedenlerle gelişen teknik ve aklın da yardımıyla, tuzaklardan yararlanma, hayvan sürülerini uçurumlara sürme, pusu kurma gibi yöntemlerle insan doğa karşısında biraz daha güç kazanmış, biraz daha ona hâkim olmuştur.

      O dönemde derilere sarılıp ava gitmenin fiziki faydasının yanında avcıya uğur getirdiğine de inanılırdı. Hayvan derisiyle vücudun örtünmesi o dönemde sadece giyinme ihtiyacı olarak algılanmamıştır. İnsanlar eski çağlardan beri üretim biçimlerinde estetik duygularını sergilemeye başlamışlar, dolayısıyla bu duygu, üretim faaliyetlerini ifade eden ilk tören ve bayramların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunlardan ilki "Avcılık Töreni"dir.

      Tarihteki Türk devletleri tam yerleşik düzene geçinceye kadar Ordu-Ulus tipi bir yapıya sahipti. Bu düzende ulus, silahlı olup bir savaş ihtimali belirince çok kısa sürede ordu haline geçebilmekteydi. Bu yaşam şekli geçmişten kazanılmıştı, çünkü bu organizasyon aslında avlanmanın temel şartıydı. Esasen yerleşik düzene geçip tarım ve sanayi gelişinceye kadar av başlıca geçim kaynaklarından birini teşkil etmekteydi. Avın etinden, derisinden ve kürkünden faydalanılıyordu. Büyük sürek avları ile askeri strateji arasında yakın benzerlik olduğundan sürek avları aynı zamanda askeri eğitim aracı olarak da kullanılmıştır.

      Osmanlıları’nın avcılığa son derece önem vermelerinin bir diğer nedeni de, ataları Oğuzlardan beri süre gelen töre anlayışıydı. Orta Asya'daki bazı Türkler'de bu töre aile düzenini etkileyecek kadar önemlidir. Buna örnek de; erkek çocuklara Alakuş, Alpkuş, Aksungur, Afşin, Çağrı, Çavlı, Karaca, Karakuş, Lâçin, Toğan, Tuğrul... gibi avcı kuş isimlerinin verilmesidir.

      Avcılığı yasa ile devlet düzenine ilk sokan Moğol Han'ı Cengiz Han'dır. Cengiz Han'a göre av "Savaşın Okulu”dur. Cengiz Han avın yapılışını ve kurallarını yasa ile belirlemişti. Ölümünden sonra da dört parçaya ayrılan imparatorluğun hepsinde aynı yasa uygulandı. Sultan Melikşah (Aralık 1072 - Kasım 1092) avcılık konusunda dünyada ilk bilimsel kitabı yazdıran kişidir. Sultan Melikşah diğer av üstatlarını da dinlendikten sonra, adamlarından Felhak bin Mehmed'e bir kitap yazılmasını emretti. "Saydnâme-i Melikşahi" adı verilen kitap daha sonra yazılan pek çok kitaba kaynak olmuştur. Farsça yazılmış olan bu eser daha sonraları Fransızcaya çevrilerek yayınlanmıştır.

      Fatih Sultan Mehmed'den önceki Osmanlı padişahları avcılığı sevmeleri, avcılık hakkında yazılmış kitapları okumaları hatta yazılmasını teşvik etmelerine rağmen avı Oğuz usulünce yapıyorlardı. Cengiz Yasası gibi bir yasaları yoktu. Bu dönem padişahlarından I. Murad, Yıldırım Bayezıd ve II. Murad av yapmaya hem çok meraklı ve hem de bu padişahların avla ilgili hizmetkârı çoktu.

      Tarihimiz bir süre içinde padişahların av köpeklerine ve kuşlarına Sekbanlar'ın ve Yeniçerilerin baktığını, padişah savaşa veya ava giderse bunların da beraber gittiğini yazmaktadır. Avcılıkla ilgili Osmanlı merkez teşkilatında av köpeklerine (zağar, tazı, kopay vs.) ve yırtıcı avcı kuşlara (doğan, şahin, çakır, atmaca vs.) çok önem verildiği dikkati çekmektedir. Değinilmesi gereken ikinci önemli husus Osmanlılarda değerli kürk ve değerli kuş tüylerine verilen önemdir.

      Osmanlılarda saray erkânı, devlet büyükleri, Kapıkulu ocakları ve zenginler arasında giymek için kürk ile başa giyilen serpuş (kavuk, külah, börk vs.)lara takılan kuş tüylerine verilen değer ve önem avcılığı teşvik eden faktörlerin başında gelir.
      Osmanlı padişahlarının aşırı av sevgisi ve av kuruluşlarının bu ihtişamlı varlıkları 18'inci yüzyılın başına kadar tam 400 sene devam etti. 18'inci yüzyılın başından itibaren avcılığa ilgi azaldı, kuruluşlar zamanla kaldırıldı veya sembolik olarak isimleri 19'uncu yüzyılın ortalarına kadar devam etti. Bu tarihi değişikliğin başlıca nedeni, Sultan IV. Mehmed'in ve oğlu II. Mustafa'nın aşırı av düşkünlükleri sebep gösterilerek tahtlarından indirilmiş olmalarıdır. (Kültür Bakanlığı / Atıf Kahraman "Osmanlı Devletinde Spor").

      Orta Çağ'da av hayvanlarının bir meta olarak tanınması kentleşme ile başlar. Zamanla bilhassa kentler civarında av hayvanlarının azalması sonucunda kentlerin hükümdarları, bu kadar değerli bir kaynağın tabaları tarafından "israfına" daha fazla izin vermeyerek bu hayvanları sahiplendiler. Avrupa'nın çeşitli krallıklarında ve beyliklerinde av hayvanları kralların, prenslerin, kontların malı olarak korunmaya başladı. Altıncı yüzyılın ortalarına doğru avcılık hakkındaki hükümler gittikçe gelişiyordu. Yararlı av hayvanlarının üremesi için yılın belirli zamanlarında örneğin karlı havalarda av yasak ediliyordu. Keza avlanmaya hakkı olmayanların silahla ve başıboş köpeklerin serbestçe, kırlarda dolaşması, av hayvanlarının yavrularının tutulması, yumurtalarının alınması yasaktı. Sürek avlarında sürekçilerin temini, av malzemesinin ve vurulan hayvanların taşınması, köpeklerin bakımı vesaire gibi birçok hizmetlerin görülmesi yükümlülüğü halka aitti.

      Avcılığın, Avrupa'da en parlak devrini teşkil eden bu mutlakıyet devrinde, saraylarda ve şatolarda düzenlenen görkemli av partileri hükümdarların ve beylerin gücünü göstermesi için bir bahaneydi. Av hakkı yine mülkiyet hakkına bağlı kalmakla beraber avlar için asgari bir sınır tayini senenin belirli zamanlarında yasak ve av tezkeresi usulü ortaya çıkarıldı. Bu esaslar dairesinde avcılık hakkındaki hükümler gitgide gelişerek, av hayvanlarının neslinin tükenmesi önlenmiş olduğu gibi avcılar da ülke için yararlı bir sistem içine alınarak avcılık sanatının gelişmesi temin edilmiştir.

      Avcılık sporunun hemen hemen evrensel boyutta ayrıcalık sağlayan niteliğinin altını çizdikten sonra, onun hafife alınmayacak bir konu olduğu da açıklık kazanmaktadır. Değil hafife almak, tam aksine, avcılık insanoğlunun yapısında garip bir şekilde sürekli ve derin bir özlem olarak varlığını sürdürmektedir. Tarihteki devrim dönemlerine bakacak olursak, alt sınıfların üst sınıflara beslediği koyu nefretin nedenlerinden birinin de alt sınıflar için avcılığa getirilmiş kısıtlamalar olduğunu görürüz. Bu husus herkesin avlanmaya duyduğu büyük isteğin göstergesidir. Fransız Devrimi'ni körükleyen nedenler arasında köylülerin avlanma iznine sahip olmamaktan duyduğu huzursuzluk da vardı. Öyleyse avlanmanın bir ayrıcalık olmasına halkın duyduğu sürekli tepki bir rastlantı ya da yalnızca yıkıp yok etmeye yönelik bir şiddet eylemi değildi. Bu haklı tepkide halkın da üst sınıflardan farklı olmadığı, bu istekli uğraşın, yani avlanmanın insan yapısında normal olarak var olduğu gerçeği vurgulanıyordu. (José Ortega Casset'in "Avcılık Üzerine Düşünceler" Çev: Derin Türkömer).

      Ülkemizde ise avcılık hakkında ilk mevzuat 1881 senesinde ortaya çıkmıştır. Bu zamana kadar av hayvanları yağmur, kar ve güneş gibi tabiatın tükenmez bir armağanı olarak düşünülürdü, böyle olmakla beraber birçok gelenekler sayesinde av hayvanlarının o günlerde korunması sağlanmıştır. Aslında eski zamanlarda nüfusun azlığı, av araç ve gereçlerinin yaygın olmaması av hayvanlarının avlanması bugünkü kadar kolaylıkla yapılamıyordu. O zamanlarda avcılık şahin, doğan gibi yırtıcı kuşlarla yapılmakta idi. 27.12.1297 tarihli Zabıta-i Saydiye Nizamnamesi, avcılık konusunda bazı kısıtlamalar getirmiş olsa da kapsamlı olmadığı için bu nizamname yararlı olmamıştır. Birçok noksanlarına rağmen çok önemli hükümleri içermekteydi. Fakat ülke coğrafyasının büyük olması, yeterli denetlemelerin yapılamaması dolayısıyla bu nizamname bir yarar sağlamamıştır.

      1937 senesinde çıkarılan 3167 sayılı Kara Avcılığı Kanunu eski yasaya göre daha kapsamlı hükümleri içermektedir. Üzülerek söylemek gerekirse bu yasada bugünün şartlarına uygun değildir. İnsanoğlu boş zamanını dilediği uğraşlarla doldurma özgürlüğüne sahip olduğunda at yarıştırmış, fiziki gücü kanıtlayıcı müsabakalara girmiş, dans edilen davetlerde bir araya gelmiş ve konuşup sohbet etmiştir. Ancak bunların hepsinden daha öncelikle ve hep daha önemseyerek avlanmıştır. Yaşanan gerçek budur.





    Ömer bu konu hakkında ne düşünüyor:

    Avcılık lisanslı bir spor dalıdır. Kulüp ya da ferdî olarak lisans çıkartabilirsiniz. Çeşitli ve bölgesel turnuvalara ve kupalara katılabilirsiniz.

    Bir federasyonu bulunmaktadır.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • ════════════════════════════════════════════════════
    AVCILIKLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER
    ════════════════════════════════════════════════════


      •Yürürlükteki Kanun, Yönetmelik veya Sirkülerlere uyun. Uymayanları ikaz edin. Avı, ancak avcının koruyacağını aklınızdan hiç çıkarmayın.
      •İçinde bulunduğunuz av sezonu ile ilgili Merkez Av Komisyonu (MAK) kararlarını aracınızda bulundurmaya gayret edin.
      •Av tezkerenizi daima yanınızda bulundurun.
      •Av sırasında olabilecek kaza ve yaralanmalara karşı cevap verebilecek nitelikte bir ilkyardım çantasını daima aracınızda bulundurun. İlkyardım bilgilerini muhakkak surette öğrenin.
      •Orman muhafaza memurlarının ve güvenlik güçlerinin yapacağı kontrollerde onlara daima yardımcı olun.
      •Kontrolle görevli memurların hüviyetlerini görmek sizin doğal hakkınızdır. Bu hakkınızı kullanmaktan çekinmeyin.
      •Hakkınızda bir tutanak tanzim edilirse:
      1- Yazılı tutanağı imzalamadan önce mutlaka okuyun.
      2- Tutanağa itirazınız var ise, aynı tutanakta bunun yazılı olarak belirtilmesini isteyin.
      3- Sizin görüşlerinize ve itirazlarınıza yer vermeyen tutanakları imzalamayın. (Bu sizin güvenlik güçlerine karşı gelmeniz anlamına gelmemelidir.)
      4- Aynı gün içinde size en yakın mahalli idareye giderek bu durumu izah edin ve ilgili idareye aynı konuda bir dilekçe verin. (Bu dilekçenin kayıt tarihi ve sıra numarasını alın.)
      5- Bu durumu avcının elkitabının yardımcı bilgiler kısmındaki telefonları belirtilen üst makamlara telefon ve/veya faks mesajı ile iletin.
      6- Muhakkak surette bir avukat ile ilişkiye girin. Avukatınıza danışmadan herhangi bir davranışta bulunmayın.
      •Evinizdeki av malzemelerini muhakkak surette kilit altında bulundurun.
      •Avda kullanılacak tüm malzemelerin kaliteli olmasına özen gösterin. Bu sizin emniyet ve rahatınız için gereklidir.
      •Patlama sesinde bir anormallik hissederseniz namlu içi başta olmak üzere tüfeğinizi kontrol edin.
      •Tüfeğinizi nakil anında daima kılıfında taşıyın. Dolu tüfek ile araca binmeyin.
      •Av sırasında tanımadığınız kişilerden kesinlikle fişek alıp kullanmayın.
      •Tüfeğinizi kayışsız kullanmayı alışkanlık haline getirmeye çalışın.
      •Avlanma sırasında tüfeğinizi doldururken gereken emniyet tedbirlerini alın.
      •Silahınızı hiçbir kimsenin bulunmadığı bir istikamete çevirin. Doldurduktan sonra silahınızı (kapatırken kaza ile patlayabileceğini varsayarak yerden yansımasını önleyecek şekilde bir açı ile tutun) boşluğa doğru tutup yavaşça kapatın.
      •Avın türüne göre uygun saçma numaralarını tercih edin. Tüfeğinizin şok durumununda önemli sonuçlar doğuracağını unutmayın. Hangi hayvana kaç numara saçma kullanılacağını sizden daha deneyimli avcılardan öğrenmeye çalışın. Tecrübenin önemini hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.
      •Tüfeğinizi sürekli olarak hangi elinizde taşıma alışkanlığı edindi iseniz, av bıçağınızı kemerinizde diğer tarafa takmaya özen gösterin.
      •Avda, yanınızda düdük taşımayı alışkanlık haline getirin.
      •Avda, yanınızda uygun kalınlıkta (3-4 mm) 1-2 m. bir ip parçası taşıyın.
      •Yivsiz silah barutu ile asla yivli silah mermisi doldurmaya çalışmayın.
      •Farklı cins ve farklı marka barutları birbiri ile karıştırmayınız.
      •Kullandığınız silahın fişek yatağının kaç kg. basınca dayanıklı olduğunu doğru olarak öğrenin. Bu sınırı zorlayacak dolu fişekleri kullanmaktan sakının.
      •Gideceğiniz ava göre uygun saçma ve uygun barutlu fişek seçmeye özen gösterin.
      •Gideceğiniz ava göre uygun tüfek şokunu tercih edin.
      •Değişebilen şoklu tüfekleri kullanırken uygun zaman aralıkları içinde namlu ağzındaki şoku aparatla yeniden sıkın.
      •Eğer fişeğinizi kendiniz dolduruyorsanız boş kovanlarınızın hepsini doldurmadan önce muhakkak deneme atışı yapın.
      •Yapmış olduğunuz deneme atışında (40 metre mesafede) saçma dağılımını görün. Grupmanlara dikkat edin. Saçmalar arasından avın geçmemesi gerektiğini unutmayın.
      •Yapmış olduğunuz doluları muhafaza altına alırken üzerine kaç gr. barut kaç gr. Saçma koyduğunuzu ve saçma numarasının ne olduğunu özellikle not alın. Mümkünse imal ettiğiniz tarihi yazın.
      •Dolu yaparken sigara içmemeye özen gösterin.
      •Dolu yaparken çok dikkatli olmaya özen gösterin. Yanlışlıkla iki ölçek koyacağınız barut sizin yaralanmanıza sebebiyet verebileceği gibi silahınızı da yıpratabilir.
      •Tapa üzerine aşırı basınç yapmayın.
      •Yapmış olduğunuz doluları özellikle rutubetsiz yerde muhafaza edin.
      •Değişik zamanlar içinde alınan barutlarla yapmış olduğunuz dolulardan farklı sonuçlar alınacağını aklınızdan çıkarmayın.
      •Kapsüllerin birbirine değmemesine özen gösterin.
      •Silahınızı, avcı arkadaşlarınızdan gerekli emniyet mesafesi kadar uzaklaştıktan sonra (300 m.) doldurun.
      •Arkadaşlarınızın yanına dönerken herhangi bir uyarıya gerek kalmadan silahınızı boşaltın, onların yanına silahınız açık (kırık) olarak yanaşın. Silahınız otomatik ise boşaltmayı onların göreceği güvenli bir mesafede yapın. (kurma kolu açık kalacak konumda kalmalıdır). Bilinçli avcı, kendisine silahının boş olup olmadığını sordurmayan avcıdır.
      •Karlı havalarda namlu içine kar girmemesine özen gösterin.
      •Uykusuz ve alkollü yola çıkmayın.
      •Ava gitmek için buluşma yerini ve saatini yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermeyecek şekilde net olarak tespit edin, arkadaşlarınızı bekletmemeye özen gösterin.
      •Gideceğiniz av yerini yakınlarınıza mutlaka söyleyin.
      •Geri dönüş için yakınlarınıza kesin varış saati vermeyin.
      •Aracınızın sürekli olarak bakımlı olmasına gayret gösterin.
      •Araziye girerken benzin deponuzun dolu bulunması sizlerin rahatı ve güvenliği içindir.
      •Mümkünse aracınızı yokuş aşağı park edin.
      •Bütan gazı tüpünü (Tüpgaz) hiçbir zaman araç içine almayın. Bagajda taşıyın.
      •Yedek benzin bidonunu hiçbir zaman araç içinde taşımayın. Gerekli ise çelik bidonu tercih edin ve bagajda taşımayı adet edinin.
      •Sabah avına çıkarken aracınızın ışıklarının kapalı olmasına dikkat edin.
      •Akşama doğru çıkacağınız avlarda aracınızda küçük bir ışık yanmasına özen gösterin. Yanınızda el feneri bulundurma alışkanlığı edinin.
      •Aracınızda mutlaka yedek anahtar bulundurun. Yedek anahtarı bir diğer arkadaşınıza verin.
      •Park edilmiş araç içinde motor çalışırken kesinlikle uyumayın.
      •Kapalı yerlerde mangal yakmayın.
      •Bir günlük avlarda dahi yanınızda yedek çorap ve çamaşır götürmeyi alışkanlık haline getirin.
      •Yatarak su içerken boğazınıza kaçabilecek maddelere karşı dikkatli olun.
      •Çok soğuk havalarda araç içinde ve gümelerde (bekleme yerlerinde) uyumayın.
      •Kış aylarında ava başlamadan en az yarım saat evvel araç içinde iseniz kaloriferinizi muhakkak surette kapatın. Hava şartlarının ani değişmesine karşı hazırlıklı olun. Bu geçişin yumuşak olmasına gayret gösterin.
      •Yaz avlarında aşırı terlemeden dolayı vücutta tuz kaybının olacağını hatırlayın.
      •Aşırı terleme sırasında çok soğuk su içmeyin.
      •Av sporunun bir ekip çalışması olduğunu hiçbir zaman göz ardı etmeyin.
      •Av sırasında arkadaşlarınızla ses ve göz irtibatını kaybetmemeye çalışın.
      •Sürekli olarak aynı arkadaş grupları ile avlanmayı adet edinin.
      •Arkadaşlarınızın sergiledikleri davranış biçimlerini sürekli olarak izleyin ve öğrenin. Bu davranışların değiştiği hallerde olağanüstü bir durum olabilir. (Hastalıklar, tavırlar, alışkanlıklar, vs.)
      •Arkadaşlarınızla uzak mesafelerden işaret ile anlaşabilmek için yöntemler geliştirin.
      •Muhakkak surette bir acil durum işareti belirleyin. Bu sizin acil toplanma sinyaliniz olsun. Bu işareti görünce en kısa sürede aracınıza dönün.
      •Zor durumda olan diğer avcılara yardımcı olmak sizler için bir öncelik teşkil etmelidir.
      •Yeni aldığınız bir ayakkabıyı ava gitmeden önce uzun bir yürüyüşle muhakkak deneyin.
      •Avda sentetik çorap giymeyin, sentetik giysiler tercih etmeyin.
      •Ava giderken parfüm vb. koku sürmeyin. Yaz avlarında sinekler sizi rahatsız eder.
      •Büyük avlarda kokuyu alan av kaçar.
      •Ekili arazileri çiğnememeye özen gösterin.
      •Dolu silahla hendek ve benzeri yerlerden atlamayın. Silahınızı boşaltın.
      •Silahınızı yeniden doldururken namlu içini mutlaka kontrol edin.
      •Silahınızı namlusu arkadaşlarınıza çevrili olarak taşımayın.
      •Yürürken silahınızın namlusunun daima havaya dönük olmasına özen gösterin.
      •Silahınızı denemek amacı ile canlıları hedef almayın
      •Kalkışı sırasında tanımadığınız av hayvanına ateş etmeyin.
      •Yapmış olduğunuz av türlerine göre silahınızın tesir mesafesini doğru bilin, yaralamalara sebebiyet verecek uzaklıklara atış yapmamaya özen gösterin.
      •Ele geçirdiğiniz avı, mevsim şartlarına göre uygun şekilde saklayın (sıcak havalarda av hayvanlarının iç organlarını çıkarın, mümkünse tuzlayın.)
      •Arkasını görmediğiniz yöne ateş etmeyin.
      •Arkadaşınıza doğru kalkan bir ava asla ateş etmeyin.
      •Merminin sekebileceği yüzeylere (su, buz, taş v.s gibi) ateş etmeyin.
      •Silahınızı dolu pozisyonda hiçbir yere dayamayın, yere bırakmayın (Emniyette olsa
      bile).
      •Özellikle kış avlarında yanınızda kibrit veya çakmak bulundurun. Özel bir tutuşturucu işinizi daha da kolaylaştırabilir.
      •Kış aylarında av çantanızda az da olsa yiyecek taşımayı alışkanlık haline getirin. Şekerin kana çabuk karıştığını ve size güç vereceğini hatırlayın.
      •Avlanırken avcı hattını ihlal etmemeye özen gösterin.
      •Avda matra taşımayı alışkanlık haline getirin.
      •Köpeğinizin aşılarını muntazaman yaptırın.
      •Köpeğinizi ava gideceğiniz akşam iyi doyurun.
      •Av dönüşü ilk işiniz köpeğinizin ihtiyaçlarının giderilmesi olmalıdır.
      •Av dönüşü köpeğinizin ayak ve kulaklarını parazitlere ve yabani otlara karşı kontrol edin. Vakit geçirmeden gereken müdahaleyi yapın. Mümkünse veteriner hekime başvurun.
      •Yemek sırasında silahınızı boşaltarak kılıfına koyun.
      •Arkadaşlarınızın sizi temizlik konusunda ikaz etmelerine fırsat bırakmayın.
      •Yemeğe aynı anda oturmaya özen gösterin.
      •Silahınızı kılıftan çıkardıktan sonra namlu içini muhakkak kontrol edin.
      •Alkol aldıktan sonra araç ve silah kullanmayın.
      •Arazide atış amacı ile şişe ve benzeri cam eşya kırmayın.
      •Arazide atık malzeme (Çöp, naylon torba, pet şişe vb.) bırakmayın.
      •Avlanma sırasında, sigara içmeyin.
      •Sigaranızı söndürdüğünüze emin olmadan araziye atmayın. Mümkünse toprağa gömün.
      •Örf ve adetlerimiz gereği mutlak surette köylü ve yabancılarla selamlaşın, yapacağınız sohbet sırasında öncelikle onların sorunlarını öğrenmeye çalışın, (Yoğun sorunlar altında yaşayan kişiler sizin istekleriniz doğrultusunda uygun cevaplar vermeyebilir.)
      •Arazide sönmemiş ateş bırakmayın.
      •Koyunların sulanması için hazırlanan düzeneklerde deterjanla temizlik yapmayın. Sabun ve deterjan artıklarının kalmasına müsaade etmeyin.
      •Koyun sürüleri su içerken atış yapmayın.
      •Köylüye ait hiçbir yapıyı bozmayın. Çitlerden ağaç çekip yakacak olarak kullanmayın.
      •Avcılıkla ilgili bilgilerinizi genç arkadaşlarınıza içtenlikle aktarın. Gelenek ve görenekler ancak bu şekilde yaşatılabilir. Bu sizin her zaman saygı ile hatırlanmanızı sağlayacaktır.
      •Bedelini hiçbir zaman ödeyemeyeceğiniz bir kazaya sebebiyet vermemek için, sizden daha deneyimli avcıların ikazlarını asla göz ardı etmeyin. En ucuza sahip olabileceğiniz en kıymetli şey bir başkasının tecrübesidir. Bunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. Örf'ü
      adetleri ve ilkeleri olan bir topluluğun saygı göreceği gerçeğini bilin, savunun ve yaşatın.
      •Aracınızı ekili araziye ve kuru otlu yerlere park etmeyin.





    Ömer bu konu hakkında ne düşünüyor:
    Avcılık sadece tüfek ya da av aracı kullanmak değildir. Olayın özünde, avcılık şuurunun algılanmış olması yatmaktadır.
    Önemli olan torbacılık değildir. Önemli olan doğa ile barışık kalmaktır.


    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • ════════════════════════════════════════════════════
    AVLANMA RUHSATI ALABİLMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
    ════════════════════════════════════════════════════


     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#



      A) Bağlı olduğunuz kaymakamlığa hitaben dilekçe

      Bu dilekçenin ekinde:
      1) Herhangi bir avcılık derneğinin üyesi olduğunuzu belirten bir belge
      2) Savcılık makamından alınan sabıka kaydı (İyi hal kağıdı)
      3) Muhtardan nüfus cüzdanı örneği (fotoğraflı)
      4) Muhtardan İkametgâh ilmuhabiri (fotoğraflı)
      5) İl Sağlık Müdürlüğü’nden, sağlık raporu (fotoğraflı)
      6) 4 adet vesikalık fotoğraf
      7) Vergi dairesine avlanma harcının yatırıldığına dair belge

      Not: Kaymakamlığa vermiş olduğunuz dilekçenin ekinde yukarıdaki belgeleri tam ve eksiksiz temin ettiğiniz zaman kaymakamlık sizi mahalli Emniyet Müdürlüğü’ne havale edecektir. Bu aşamada Emniyet’in gerekli gördüğü diğer işlemler (mahalli karakoldan soruşturma raporu - parmak izi - terörle mücadele) yerine getirilecek ve bu suretle emniyetin belirleyeceği bir süre sonunda av ruhsatınızı müracaat ettiğiniz emniyet makamından alabileceksiniz.

      Dikkat: İlgili yasa çıktığı takdirde yıl içinde avlanma izni alabilmeniz için ayrıca Orman Bakanlığı’nca tespit edilen bir avlanma bedelini ilgili bakanlığa ödemeniz gerekmektedir.






    Ömer bu konu hakkında ne düşünüyor:

    Avcılık bünyesinde yasa dışılık ve uygunsuzluk barındırmaz.
    Avcı, öncelikle kendisini güvende ve hazır hissetmelidir.
    Esas av ön hazırlık dönemde başlar. Gerçek bir avcı eksikleriyle yola çıkmaz. Bu nedenle ruhsatsız bir kişiye avcı sıfatı da yakıştırılamaz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ömer -- 9 Ocak 2010; 15:18:20 >




  • Avcılık bünyesinde huzur ve dinginlik barındırır.
    Geçen Pazar günümün akislerini sizinle paylaşmak istiyorum.
    Bu Pazar'ımı ise yarın akşam paylaşabilirim sizinle.


     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#

     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#

     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#

     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#

     Avcılıkla - Balıkçılıkla ilgilenenler 40 KİŞİ OLDUK! #AVCILAR - BALIKÇILAR#




  • Serpme ağ ve normal oltayla balık tutarım eskiden bıldırcın avınada giderdim ama şimdi kıyamıyorum avlamaya
  • quote:

    Orijinalden alıntı: White Devil

    Serpme ağ ve normal oltayla balık tutarım eskiden bıldırcın avınada giderdim ama şimdi kıyamıyorum avlamaya


    Serpme ağ dediğiniz gibi çok farklı bir tecrübe.
    Hiç denemedim. Ancak serpme atılan ortamlarda bulundum. Özellikle Turna avına çıkarken yem olarak canlı balık kullanıyoruz ve canlı balık için serpme atıyoruz.

    Bana zor geliyor. Herkesin becerebileceği bir iş değil gibi...
    Ancak denemek, tecrübe etmek istiyorum. Bu nedenle en kısa zamanda kasık çizmesi almam gerekiyor.
  • Balık avlamaya giderdik eskiden her hafta fakat bu aralar yok.. Balıkcılık ruhsatımız da bulunmaktadır ayrıca..


    Bikaç kere serpme ile avladık 1 turna yakalayabildik onun dısında normal oltalarla yakaladık.. Balıkcılık iyidir temiz ferah insanın ruhu dinleniyor..



    quote:

    Ömer - Balık ve Yaban Avcısı.


    Ömer hocam şu yukardaki yazıyı görünce aklıma geldi bişey soracam da.. Hiç yaban tv'ye video gönderdiniz mi acaba ? Çok paylaşılıyor orda böyle av videoları arada izlerim hep..
  • çalışmaktan vakit bulunca İzmir/YeniFoça ya balık avlamaya giderim genellikle boş geliyorum ama olsun bu aralar şansızlığımı kırmaya başladım özellikle saat akşam 7den sonra kayalıklara kalamar'a gidiyorum 2-3 tane tuttum bi tanesi baya büyüktü.onun dışında kefal,karagöz eğer çok şanslıysam çipura tutuyorum ki bugüne kadar hiç tutamadım çuprayı genellikle tuttuğum onun küçük kardeşi lidaki tuttuğum olur ve inanılmaz zevkli bişey tuttuklarımı genellikle dayıma veririm manisaya getirmem oraya gittikmi rakıda ondan olur sohbet ve muhabbetle harika gider geçen arkadaşlarla eskifoçaya gittik sandal ile açıldık gece 12 den saat sabah 5 e kadar ama gel gelelim hiç tutamadık böyle balıkçılık ile ilgili bilgileri olan paylaşırsa çok güzel olur.mesela olta tipleri yem tipleri ;
    mesela ben kalamarı fosforlu zoka ile tutuyorum




  • Babam ve ekibi yaz aylarında ekibi ile düzenli olarak Kızıl ırmağa giderler...Yayın balığı çıkıyormuş galiba süürekli olta ile avlanırlar zaten serpme ağ yasak ve doğaya zarar veren birşey...
  • Ben balık tutuyorum ve yazları da kuş ve domuz avına cıkıyoruz
  • Gazi olan annemin dedesi büyük bir avcıdır. Babamın annesinin babası hayvancılık ve avcılıkla geçindirirmiş evi. Annemin babası hasta avcıdır. Balık olsun, ördek olsun, tavşan olsun, domuz olsun hepsine gider. Babamın babası gençken meraklıymış. Babamda meraklısıdır. Bana aşılamaya çalışıyor. Yabancı değilim bu konuya.
  • Güzel bilgiler vermişsiniz. Yanlız avcılığın da bir usulü bir ahlakı vardır. Bunu da belirtmekte fayda var.

    Kendinizin, ailenizin yiyebileceği kadar avlanıyorsanız eyvallah.

    Fakat canlı hedef misali vurup vurup mundar ediyorsanız yada

    eti yenmeyen hayvanları zevk için, skor için vuruyorsanız bu yanlıştır. yazıktır günahtır..

    Unutmayın ki o hayvanı da bir yaratan var. Vurduğunuz her hayvanda Allah'ın emeği var..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: White Devil

    Serpme ağ ve normal oltayla balık tutarım eskiden bıldırcın avınada giderdim ama şimdi kıyamıyorum avlamaya


    Bu arada Serpme Avcılığı ile ilgili kısmen bilgi vereyim ve arkadaşlarımızın yararlanabileceği mükemmel bir kaynak paylaşayım;

    Serpme ağları kullanma kolaylığı ve kullanma yerlerinin farklılığı nedeniyle genellikle küçük balıkçılar tarafından kullanılmakla birlikte sportif balıkçılıkta da kullanılan el aletleridir. Maliyetlerinin fazla olmaması, taşıma kolaylığı, kullanılması için herhangi bir araç gerektirmemesi avantajlarıdır. Serpme ağları balık yakalamada atılarak, yarı atılarak veya bırakılarak kullanılmaktadır.

    Kaynak:
    http://cygm.meb.gov.tr/modulerprogramlar/kursprogramlari/denizcilik/moduller/serpme_avciligi.pdf




  • quote:

    Orijinalden alıntı: LsR
    ...
    Ömer hocam şu yukardaki yazıyı görünce aklıma geldi bişey soracam da.. Hiç yaban tv'ye video gönderdiniz mi acaba ? Çok paylaşılıyor orda böyle av videoları arada izlerim hep..


    Dediğiniz gibi balık avcılığı gerçekten bambaşka. Bir kere balık vuran oltayı çekmenin keyfini tadan kişi bu lezzeti terk edemiyor.

    Yaban TV'ye hiç video göndermedim. Ancak oradan da tanıdığımız, av esnasından denk gelen sadece rast gele diyerek yolumuza devam ettiğimiz simalar var.

    Ben de izliyorum ama son aylarda çok fazla reklâm almaya başladılar. Kendi ürünlerini de üretince tanıtımları sıklaştı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fallofday

    çalışmaktan vakit bulunca İzmir/YeniFoça ya balık avlamaya giderim genellikle boş geliyorum ama olsun bu aralar şansızlığımı kırmaya başladım özellikle saat akşam 7den sonra kayalıklara kalamar'a gidiyorum 2-3 tane tuttum bi tanesi baya büyüktü.onun dışında kefal,karagöz eğer çok şanslıysam çipura tutuyorum ki bugüne kadar hiç tutamadım çuprayı genellikle tuttuğum onun küçük kardeşi lidaki tuttuğum olur ve inanılmaz zevkli bişey tuttuklarımı genellikle dayıma veririm manisaya getirmem oraya gittikmi rakıda ondan olur sohbet ve muhabbetle harika gider geçen arkadaşlarla eskifoçaya gittik sandal ile açıldık gece 12 den saat sabah 5 e kadar ama gel gelelim hiç tutamadık böyle balıkçılık ile ilgili bilgileri olan paylaşırsa çok güzel olur.mesela olta tipleri yem tipleri ;
    mesela ben kalamarı fosforlu zoka ile tutuyorum


    Bizim de çadır kurduğumuz olur. İpsala'da geceleriz.
    Dediğiniz gibi fosforlu şamandıra ile bekleriz. Fosforlu ya da çıngıraklı/zilli dediğimiz şamandıralar gece avı için inanılmaz kolaylık sağlıyor.

    Rast gele. :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haşin_ErKeK

    Babam ve ekibi yaz aylarında ekibi ile düzenli olarak Kızıl ırmağa giderler...Yayın balığı çıkıyormuş galiba süürekli olta ile avlanırlar zaten serpme ağ yasak ve doğaya zarar veren birşey...


    Serpme ağ aslında yasak değil.
    Bölgesel emirler önem arz ediyor.

    Şöyle bir durum var, ben sizinle paylaşayım;

    Denizlerde amatör balıkçılık

    MADDE 11- (1) Denizlerde amatör balıkçılık, zaman yasağına tabi değildir. Denizlerde özel avlanma izni gerekmeyen yerler haricinde gün içinde av saati sınırlaması yoktur.

    (2) Denizlerde amatör avcılık her türlü olta takımı, serpme ve yemlik uzatma ağı ve sualtı tüfeği ile yapılabilir. Yemlik uzatma ağının uzunluğu 5 metre, yüksekliği 1.5 metre, göz açıklığı 28 mm.’den büyük olamaz.

    İçsularda amatör avcılık

    (4) Yemlik uzatma ağı dışında her türlü ağın (germe, uzatma, sürütme, serpme, pinter, çevirme, tırıvırı gibi) amatör avcılıkta kullanılması yasaktır. Yemlik uzatma ağının uzunluğu 5 metre, yüksekliği 1.5 metre, göz açıklığı 28 mm.’den büyük olamaz.

    İlgili sirküye buradan ulaşabilirsiniz;
    http://www.tarim.gov.tr/Files/Mevzuat/sirkuler/Denizlerdeveicsulardaamatoravciligiduzenleyensirkuler.doc




  • quote:

    Orijinalden alıntı: out

    Güzel bilgiler vermişsiniz. Yanlız avcılığın da bir usulü bir ahlakı vardır. Bunu da belirtmekte fayda var.

    Kendinizin, ailenizin yiyebileceği kadar avlanıyorsanız eyvallah.

    Fakat canlı hedef misali vurup vurup mundar ediyorsanız yada

    eti yenmeyen hayvanları zevk için, skor için vuruyorsanız bu yanlıştır. yazıktır günahtır..

    Unutmayın ki o hayvanı da bir yaratan var. Vurduğunuz her hayvanda Allah'ın emeği var..


    Avcılığın bir usulü vardır. Yukarıdaki bilgilere eklediğim kişisel görüşlerimde de torbacılığa/bohçacılığa karşı olan tepkimi belirtmiştim. Torbacılık bir avcılık zaafı değildir. Çünkü torbacılık zihniyetine sahip bir kişi avcı değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ömer -- 9 Ocak 2010; 18:22:28 >




  • Ömer Hocam, balıkçıyım ben, İstanbul'a gelirsen haber ver gerçekten bizim bir tekne var 7.5 metre ,balıkçı teknesi tam onla çıkarız istavrit kaynıyor. :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer


    quote:

    Orijinalden alıntı: LsR
    ...
    Ömer hocam şu yukardaki yazıyı görünce aklıma geldi bişey soracam da.. Hiç yaban tv'ye video gönderdiniz mi acaba ? Çok paylaşılıyor orda böyle av videoları arada izlerim hep..


    Dediğiniz gibi balık avcılığı gerçekten bambaşka. Bir kere balık vuran oltayı çekmenin keyfini tadan kişi bu lezzeti terk edemiyor.



    +1

    oynaya oynaya rakibi yora yora çekiyorum ben genelde sonra kuzu gibi geliyo zaten




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.