Şimdi Ara

Akıl bir tehlike midir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
31
Cevap
0
Favori
870
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Doğaya bir göz atın. Orada türlü canlılar yaşar. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler...

    Hayvanları gözlersiniz. Hepsi otomatik davranış mekanizmasına sahiptir. Aslan acıkır, bir sürüye yaklaşır ve karnını doyurur. Fazlasında yoktur gözü. Bir kere de timsah ile besleneyim demez. Bir antilop köşe bucak gezer, beslenir. Gözü hiç yükseklerde değildir. Çim ve su bulsun yeter. Bir arı sadece çiçek ile tatmin olur. Çiçek ise seve seve kucak açar arıya. Balıklar su ile mutlu olur. Büyük balık küçük balığı yutar, küçük ise büyümek için can atar. Sistem budur. Bunun ötesine geçilmez, geçilemez.

    İnsanları gözlersiniz. Hiçbiri otomatik bir şekilde davranmaz. Hepsi farklıdır. On gün boyunca bir gazete okursunuz ve kendinizce şöyle bir rapor çıkarırsınız.

    Savaşlar, katliamlar, tecavüzler, cinsel istismarlar, hırsızlıklar, cinayetler...

    Peki insanı farklı kılan ne? Akıl mı? Bir hayvan hayatta kalma mücadelesi adına öldürür. Ama sadece öldürür. Ötesine geçmez. Ama bir insan sadece öldürmez. Zevk için öldürür, başka türleri öldürür, hak çiğner, ezer, söver, döver, hakaret eder, rencide eder, süründürür...Dahası sayılabilir. Yani insan sınırları aşar. Kalıpların ötesine geçer. İnsanı da bir hayvan gibi düşünürsek bu hayvanı bu kadar tehlikeli kılan şeyin ne olduğunu kim izah edebilir?

    Akıl mı?







  • Evet insanın bazı davranışları otomatik davranışın dışına çıkıyor. Fikir yolu ile biyolojik gereklerine karşı koyabiliyor. Henüz kültürel evrimin başındayız. Çoğu hayvansal içgüdülerimiz arasında kültür ve sağduyu ile "insanca" denebilecek davranışlar sergileyebiliyoruz. Evet yaşam olgusu otomatik ve bize göre hiç çekinmeden "bencil" olarak nitelendireceğimiz bir olgu. Yaşamlar doğup gelişirken, bu diğer canlıların canı pahasına olabiliyor. Bir etobur yavrularına besin sağlamak uğruna tabiri caiz ise gözünü bile kırpmadan diğer canlıyı öldürüyor. Bir parazit konak canlının hayatı pahasına varlığını sürdürüyor.

    İnsan ile hayvanı kıyaslar isek insanın yaptığı canilikler bana göre hayvansal içgüdünün uzantısıdır. Hayvansal içgüdü bencildir. Biz tecavüzcü hayvansal içgüdü sonucu tecavüz eder. Para kazanma uğruna diğer hayatları hiçe sayan insanın yaptığı da aslında hayvansal içgüdünün uzantısıdır.

    Hayvan her zaman bencildir. İnsan bazı zamanlar bu bencilliğin üzerine çıksa da çoğu zaman aynı çerçeveye iner. Bu anlamda insan hayvandan üstün olur fakat hiç bir zaman hayvandan aşağı olamaz. Ancak aynı seviyede olabilir. Çünkü hayvanın bencilliği sabit ve taban seviyededir.

    Şimdi hayvan benciliği deyince tüm hayvanların hakkını yememek gerekir. Filler bazen içgüdülerinin dışında diğer hayvanlara merhameyi andıran davranışlar gösterebiliyorlar. Yani bence insan ve hayvan bıçak ile kesilmiş gibi ayrı değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 19 Aralık 2006; 20:49:22 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    İnsan ile hayvanı kıyaslar isek insanın yaptığı canilikler bana göre hayvansal içgüdünün uzantısıdır.



    Bunu ben de düşündüm kimi zaman. Fakat bu sefer de aklıma başka sorular geliyor. Mesela "insanı insan yapan şey neydi?" sorusu çok çarpıcıdır. Mesela ben bir hayvan olsaydım büyük olasılıkla doğadaki pek çok şeyin farkına varamayacaktım. Tamamen içgüsüdüsel bir sistem ile hayatımı sürdürmek için koşturup duruyor olacaktım.

    Ancak ben bir "insanım" Bazı şeylerin farkındayım. Örneğin cinayet kelimesi benim hoşuma gitmez. Neden? Çünkü böylesi bir davranış insani değildir. Katliamlar, hırsızlıklar, tecavüzler hoşuma gitmez. Peki ama neden hoşuma gitmez? Ben bir insan olarak neden şiddeti hoş görmem, neden bilim ve kültür ile ilgilenmeyi tercih ederim? Dünya üzerindeki tüm kötü nitelikli davranışların gerçekten kötü olduğuna insanlar nasıl karar verebildi?Yani insanın geçmişine uzandığımızda insandaki hangi gelişim süreci onu ilime, bilime, kültüre yöneltti? İnsandaki merhamet kavramını oluşturan şey neydi? İnsanların başından nasıl bir olay geçti ki onlar hayvani dürtülerinden kopup medeni yönde, insani yönde duygular geliştirdiler?

    Hayvanlar hayatta kalmak amacı ile öldürüyorlar. Tamamen benciller. Ama onlar bu bencilliklerini sorgulayacak etik ve ahlaki değerlerden yoksunlar. Dolayısyla bir insanın içerisinde hayvani dürtüler olsa bile insan aklı ile, ahlaki, etik ve kültürel birikimi ile tüm bu hayvani dürtüleri engelleyebilirdi. Üstelik insan davranışlarında görülen hayvani kökenli davranışlar da çok farklı. Mesela bir insan psikopatik bir yaklaşım sergileyebiliyor. Bir anda bir insanı gözünü kırpmadan öldürebiliyor üstelik bundan zevk de alabiliyor. Peki biz bunu nasıl açıklayacağız? Doğada hangi hayvanda psikopatik belirtiler vardır? Keyf için öldüren tek bir hayvan var mıdır şu doğada? Dalga geçen, alaya alan, rencide eden, aşağılayan tek bir hayvan türü var mıdır şu doğada? İnsanların hayvani davranışları hangi hayvandan miras kaldı ki? Var mıydı yeryüzünde böyle bir hayvan?

    Diyorum ya. İnsan çok farklı. Hiçbir hayvana benzemiyor. Bazı yönleri ile benziyor elbet. Kötü davranışları bile oldukça karmaşık insanların. Geçirdiği hastalıklar bile daha bir karmaşık. İnsan kendi kendini sorgulayan bir canlıdır. Buna karşın akla hayale gelmedik işlere imza atıyor. Şaşırmamak elde değil.




  • Şimdi bana göre keyif için öldürmek ya da beslenmek amacı ile öldürmek farketmiyor. Öldürmek, öldürmektir. Bir bakış açısına göre bir etoburun beslenmek gibi bir bahanesi varsa onun bahanesidir. Çoluk çocuğuna bakmak için gasp yapıp adam öldüren birisinin de bahanesi benzerdir. Bence çoğu cinayetler yaşam mücadelesinin uzantısı olan bencilce duygu için işleniyor. Zevk için canlı öldüren ruh hastaları az bir istisnadır. Avcılara gelince, avcılar hayvanı tam anlamıyla zevk için öldürmüyorlar. Onlara göre hayvanlar, insanlar avlayıp yesinler diye yaratılmıştır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 19 Aralık 2006; 21:29:54 >
  • insanın kalıpların ötesine geçebilmesi ve planlı olarak diğer canlılara eziyet edebilmesi de kendisine özgü bir davranış. bir kızdan hoşlanan ve onu illegal yollardan elde etmeyi kafasına koyan bir kişi, kendi karakterinde diğerlerini de yanına alarak kızı kaçırır ve ırzına geçer, daha sonra da ihbar etmemesi için onu öldürürler. bunun hayvani içgüdülerle bir alakası var mı? hangi içgüdü akıl sahibi bir insana böyle bir eylemi yaptırabilir? bu bir içgüdüsel hareket değil, bu planlı bir zulüm ve suç. içine doğanı her ne olursa olsun fiiliyata dökmek sanırım bozuk bir karakter meselesi olsa gerek. bu suçu işlerken akılları onlara bu yaptıklarının kötü bir iş, bir suç olduğunu devamlı olarak fısıldar ama onlar buna kulak asmazlar. aklın sunduğunu ruh kabul etmez ve işi fiiliyata dökerler. hiç kimse böyle bir icraatin normal bir davranış olduğunu iddia dahi edemez ama uygular. eğer suç olduğunu kabul ederek uyguluyorlarsa bu uygulatıcının ne olduğunu araştırmakta fayda var.

    akıl doğruyu sunuyor ama gene de insan tersini yapıyor. o halde insan sadece akıl ve beyin değil demek ki. insan başka bir şey. ne peki insan? ruh mu? insan, kalıba bürünen bir ruh ise ve karakter dediğimiz şey de eğer ruhun ta kendisi ise, o halde insanı sadece akıl ve içgüdülerle tarif edemeyeceğiz demektir. akıl ve içgüdünün sadece tetikleyici ve sunucu olduğunu düşünürsek yanılmış olmayız zira bunların sesine kulak verip kendisini frenlemek yada icraata girişmek insanın elinde olan bir şey.

    eğer insan sadece akıl olsaydı, akla mantığa sığmayan bir tane fiiliyat işlenmezdi yeryüzünde. demek ki insan başka bir şey. aklın ve içgüdünün ötesinde bir şey.




  • quote:

    trackfind500
    Doğaya bir göz atın. Orada türlü canlılar yaşar. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler...

    Hayvanları gözlersiniz. Hepsi otomatik davranış mekanizmasına sahiptir. Aslan acıkır, bir sürüye yaklaşır ve karnını doyurur. Fazlasında yoktur gözü. Bir kere de timsah ile besleneyim demez. Bir antilop köşe bucak gezer, beslenir. Gözü hiç yükseklerde değildir. Çim ve su bulsun yeter. Bir arı sadece çiçek ile tatmin olur. Çiçek ise seve seve kucak açar arıya. Balıklar su ile mutlu olur. Büyük balık küçük balığı yutar, küçük ise büyümek için can atar. Sistem budur. Bunun ötesine geçilmez, geçilemez.

    İnsanları gözlersiniz. Hiçbiri otomatik bir şekilde davranmaz. Hepsi farklıdır. On gün boyunca bir gazete okursunuz ve kendinizce şöyle bir rapor çıkarırsınız.

    Savaşlar, katliamlar, tecavüzler, cinsel istismarlar, hırsızlıklar, cinayetler...

    Peki insanı farklı kılan ne? Akıl mı? Bir hayvan hayatta kalma mücadelesi adına öldürür. Ama sadece öldürür. Ötesine geçmez. Ama bir insan sadece öldürmez. Zevk için öldürür, başka türleri öldürür, hak çiğner, ezer, söver, döver, hakaret eder, rencide eder, süründürür...Dahası sayılabilir. Yani insan sınırları aşar. Kalıpların ötesine geçer. İnsanı da bir hayvan gibi düşünürsek bu hayvanı bu kadar tehlikeli kılan şeyin ne olduğunu kim izah edebilir?

    Akıl mı?


    Çok güzel tespitler yapılmış, güzel bir konu olmuş. Gerçektende insanlardan bazıları, bazen öyle şeyler yapıyorlar ki onlara hayvan demek, onlar için bir iltifat, hayvanlara ise bir hakaret gibi.

    İnsan; aklını rafa kaldırıp, duygularına ( kin, nefret,acımasızlık, intikam vb.) ve biyolojik ihtiyaçlarına köle-esir olduğunda , duygularını veya biyolojik ihtiyaçlarını aklına tercih ettiğinde, adeta hayvanlaşıyor, hatta daha da aşağı bir seviyeye iniyor.

    Ancak bu davranışlar bütün insanlığa, dolayısıyla insan aklına mal edilmemeli.Hangi milletten, dinden, dünya görüşünden olursa olsun, insanca yaşayanların sayısı da azımsanmayacak kadar fazla.Bu insanlara da hakkını vermek ve umutsuzluğa kapılmamak gerek bence.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Şimdi bana göre keyif için öldürmek ya da beslenmek amacı ile öldürmek farketmiyor. Öldürmek, öldürmektir. Bir bakış açısına göre bir etoburun beslenmek gibi bir bahanesi varsa onun bahanesidir. Çoluk çocuğuna bakmak için gasp yapıp adam öldüren birisinin de bahanesi benzerdir. Bence çoğu cinayetler yaşam mücadelesinin uzantısı olan bencilce duygu için işleniyor. Zevk için canlı öldüren ruh hastaları az bir istisnadır. Avcılara gelince, avcılar hayvanı tam anlamıyla zevk için öldürmüyorlar. Onlara göre hayvanlar, insanlar avlayıp yesinler diye yaratılmıştır.


    Bir bakıma doğru: Öldürmek öldürmektir. Ancak bunun açıklaması bu kadar basit olmasa gerek. Avcıları örnek vermişsin. Avcı var avcı var. Kutuplarda pis pis kahkahalar eşliğinde fokların başını ezerek öldüren insancıllar vardır. Kahkaha olaya çok farklı bir renk katıyor. Sadece psikopatik davranışlar değil ki üzerinde endişe edilecek şey? Örneğin bir hayvan yavrusunu canı pahasına korur. İçgüsüel bir tepkidir bu. Bazen istedemeden de olsa yavrularına zarar veren canlılar vardır. Ancak bu bir istisnadır. Ya insana ne demeli? Para kazanmak uğruna kendi çocuğunu satanlara, kötü yola sürükleyenlere ne demeli? Kadınları cinsel alet olarak kullanıp porno siteler kuran ve onların üzerinden para kazanan canlılara ne demeli? Bir kağıt parçasınca binbir renge giren canlılara ne demeli? Var mı doğada böyle bir hayvan? Var mı şu koskoca doğada böylesi bir bencillik türü?

    Bilemiyorum. Tüm bunlara neyin yol açtığı konusunda en ufak bir fikrim yok. Akıl mı yol açıyor buna? Yoksa fikir mi? Keşke senin kadar iyimser olsam @kao. Keşke insanların davranışları altında yatanlar sadece hayvani kökenli olsa. O zaman daha bir kontrollü olabilirdik sanıyorum.

    Not: Bu arada insanları karalamak gibi bir derdim yok. Beni tanıyanlar bunu bilirler. Sorguladığım nokta farklıdır. Pek çok yeni arkadaş var burada bunu yazma ihtiyacı hissettim.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: trackfind500



    Hayvanlar hayatta kalmak amacı ile öldürüyorlar. Tamamen benciller. Ama onlar bu bencilliklerini sorgulayacak etik ve ahlaki değerlerden yoksunlar. Dolayısyla bir insanın içerisinde hayvani dürtüler olsa bile insan aklı ile, ahlaki, etik ve kültürel birikimi ile tüm bu hayvani dürtüleri engelleyebilirdi. Üstelik insan davranışlarında görülen hayvani kökenli davranışlar da çok farklı. Mesela bir insan psikopatik bir yaklaşım sergileyebiliyor. Bir anda bir insanı gözünü kırpmadan öldürebiliyor üstelik bundan zevk de alabiliyor. Peki biz bunu nasıl açıklayacağız? Doğada hangi hayvanda psikopatik belirtiler vardır? Keyf için öldüren tek bir hayvan var mıdır şu doğada? Dalga geçen, alaya alan, rencide eden, aşağılayan tek bir hayvan türü var mıdır şu doğada? İnsanların hayvani davranışları hangi hayvandan miras kaldı ki? Var mıydı yeryüzünde böyle bir hayvan?



    evet böyle bir hayvan yok. böyle bir gen yoktu yeryüzünde. peki insana nereden geçti bu davranışlar? insan bunları kendisi mi icat etti? yani insan olarak tam manasıyla teşekkül ettikten sonra mı bu davranışları şiar edindi? böyle bir şey mümkün değil. olmayan davranışlar bir anda edinilmez. yoksa evrimleşirken mi edindi bunları? eğer öyle ise diğer canlılarda olmayan bu davranış şekilleri neden insanda var sadece? bu davranış bozuklukları da mı uzaydan geldi yoksa?

    öldürmekten zevk alan bir hayvan var mı yok mu kestirmek zor. ama gözlemlediğimiz kadarıyla yok böyle bir hayvan. hatta orcalar arada bir kuyruklarıyla birbirlerine fırlatarak oyun oynadıları fokları yemeyerek karaya atarlar. belki de oyun esnasında ona duydukları bir sempati orcaları böyle bir davranışa itiyor. bazı yırtıcılar yakaladıkları avlarıyla oyun oynarlar ama bu öldürmekten zevk almak ya da eğlenmekten ziyade eğitim amaçlı bir oyundur.

    mıntıkasına girdiği için öldüren hayvanlar var, yavrusunu korumak kastıyla öldürenler var, her üzerine geleni sokmakla mükellef olduğunu sandığı için sokup öldüren böcekler var, ama insan gibi ırzına geçip suçu ortaya çıkmasın diye öldüren, alay ederek öldüren, öldürürken zevk alan bir mahluk yok.

    insana mahsus olan bu suçlar silsilesi neden insana mahsus? kocasının hayat sigortasını almak için adamcağızı yavaş yavaş fare zehiri ile öldüren, hatta hastanede yatarken dahi o perişan haldeki adama hala azar azar fare zehirini getirdiği çayla vermeye devam eden kadın, neye hizmet ederek bu fiiliyatı işliyor? içgüdülerine yenik düşerek mi? hangi içgüdü böyle bir planı yürürlüğe koydurabilir? o halde hepimiz "içgüdülerimize yenik düştük işte elden ne gelir" diyerek işin içinden sıyrılabilmeli değilmiydik?




  • akılı "bilinç " anlamında kullandığınızı varsayarak,

    hayır değildir. tehlikeli olan histir daha çok. hayvanlar hislreiyle hareket ederler sanki. hissi ,tüm ihtiyaç ve güdüler anlamında söylüyorum.

    örneğin geçen gün bi boa yılanı sahibini boğarak öldürmüştü. normalde insan da yiyebilen bi canlı olduğundan aç olduğu için öldürmediğini biliyoruz. e peki niye öldürdü.

    fillerin de eski dönemlere oranla daha fazla insan öldürerek saldırganlaştıkları iddia edilmekte.

    bunlar küçük örnekler, ama aslen bilinç sahibi insan hayvana uzaktır. kaotika nın dediği gibi bugün biz hayvan türüne daha yakınız , insana olduğundan. bu benim görüşüm. zamanla değişecek sanırım. örneğin yan baktığı için insan öldürmek aslında hayvani duruma daha yakındır. ya da hepsi benim olacak diye (hatta kırıntısı bana düşebilir diye) kitlelerin sürüler halinde petrol peşinde koşmaları vs. hayvani dir bence.

    akıl ı rasyonalizm olarak kullanırsanız, bunun tehlikeli olduğunu söyleyebilirim. ben de bu konuyla ilgili başlık açmayı düşünmüştüm.

    örneğin bir sigara şirketi insanların ölmesinin kaynak ku llanımını azalttığını ve dünyaya faydalı olduğunu bu nedenle sigaranın zararlı olmadığını söylemişti. bu en büyük firmaydı sanırım isim vermeyeyim.

    yani bu rasyonel bi düşünce fakat zalimce. insani özü yok. bu anlamda hayvani durumdan daha geri bi düşünce.




  • quote:

    phizikci
    Çok güzel tespitler yapılmış, güzel bir konu olmuş. Gerçektende insanlardan bazıları, bazen öyle şeyler yapıyorlar ki onlara hayvan demek, onlar için bir iltifat, hayvanlara ise bir hakaret gibi.

    İnsan; aklını rafa kaldırıp, duygularına ( kin, nefret,acımasızlık, intikam vb.) ve biyolojik ihtiyaçlarına köle-esir olduğunda , duygularını veya biyolojik ihtiyaçlarını aklına tercih ettiğinde, adeta hayvanlaşıyor, hatta daha da aşağı bir seviyeye iniyor.

    Ancak bu davranışlar bütün insanlığa, dolayısıyla insan aklına mal edilmemeli.Hangi milletten, dinden, dünya görüşünden olursa olsun, insanca yaşayanların sayısı da azımsanmayacak kadar fazla.Bu insanlara da hakkını vermek ve umutsuzluğa kapılmamak gerek bence.



    Bu başılık altında yazılanları, okuma ihtimali olan herkes için yazılmıştır. Hiç kimse için eleştiri değildir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: dasdasq



    hayır değildir. tehlikeli olan histir daha çok. hayvanlar hislreiyle hareket ederler sanki. hissi ,tüm ihtiyaç ve güdüler anlamında söylüyorum.

    örneğin geçen gün bi boa yılanı sahibini boğarak öldürmüştü. normalde insan da yiyebilen bi canlı olduğundan aç olduğu için öldürmediğini biliyoruz. e peki niye öldürdü.

    fillerin de eski dönemlere oranla daha fazla insan öldürerek saldırganlaştıkları iddia edilmekte.




    yılanlar uzun süre sıcağa maruz kaldıklarında huzursuz olur ve öldürürler. filler insanları öldürüyorlar ama, insanların yaşadıkları yerleri basıp öldüren filler incelendiğinde şu görülecektir;
    özellikle hindistanda, fillerin yaşam alanlarına girerek onları taciz eden insan, sistematik bir şekilde, belli bir yaşa gelen filleri öldürmek gibi bir uygulamaya girişti. gözleri önünde ebeveynleri öldürülen fillerin büyüdüklerinde diğer fillerle birlikte köyleri basıp insanları öldürdükleri görülüyor.




  • sirk ve hayvanat bahçesindekiler de önceki dönemlere göre saldırganlaşmış. national geographic de anlatıyordu sanırım. bakıcı öldürme oranları artmıştı. yılanı bilmiyorum. ama köpeklerinde durduk yerde sahibine saldırdıkları (kıskançlık vb. nedenlerle) olaylar da duyuluyor basında. hayvanın da bi psikolojisi var yani.
  • "insanı hayvandan ayıran edebidir "

    diye bir sözü var atalarımızın

    birde

    "ölen hayvandır aşıklar ölmez "gibisinden başka bir sözü
    hayvanlarda baglılık yada sadakat vs gibi özellikler var ama insanı asıl degerli kılan şeylerden biriside aşk ve sevgi olabilirmi acaba?

    tabi tartışmaya acık bir konu ama şuna inanıyorum sevmesini bilen insanla bilmeyen insan bile bence kesinlikle bir degildir
  • değildir,

    akılsızlık bir tehlikedir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    evet böyle bir hayvan yok. böyle bir gen yoktu yeryüzünde. peki insana nereden geçti bu davranışlar? insan bunları kendisi mi icat etti? yani insan olarak tam manasıyla teşekkül ettikten sonra mı bu davranışları şiar edindi? böyle bir şey mümkün değil. olmayan davranışlar bir anda edinilmez. yoksa evrimleşirken mi edindi bunları? eğer öyle ise diğer canlılarda olmayan bu davranış şekilleri neden insanda var sadece? bu davranış bozuklukları da mı uzaydan geldi yoksa?

    öldürmekten zevk alan bir hayvan var mı yok mu kestirmek zor. ama gözlemlediğimiz kadarıyla yok böyle bir hayvan. hatta orcalar arada bir kuyruklarıyla birbirlerine fırlatarak oyun oynadıları fokları yemeyerek karaya atarlar. belki de oyun esnasında ona duydukları bir sempati orcaları böyle bir davranışa itiyor. bazı yırtıcılar yakaladıkları avlarıyla oyun oynarlar ama bu öldürmekten zevk almak ya da eğlenmekten ziyade eğitim amaçlı bir oyundur.

    mıntıkasına girdiği için öldüren hayvanlar var, yavrusunu korumak kastıyla öldürenler var, her üzerine geleni sokmakla mükellef olduğunu sandığı için sokup öldüren böcekler var, ama insan gibi ırzına geçip suçu ortaya çıkmasın diye öldüren, alay ederek öldüren, öldürürken zevk alan bir mahluk yok.

    insana mahsus olan bu suçlar silsilesi neden insana mahsus? kocasının hayat sigortasını almak için adamcağızı yavaş yavaş fare zehiri ile öldüren, hatta hastanede yatarken dahi o perişan haldeki adama hala azar azar fare zehirini getirdiği çayla vermeye devam eden kadın, neye hizmet ederek bu fiiliyatı işliyor? içgüdülerine yenik düşerek mi? hangi içgüdü böyle bir planı yürürlüğe koydurabilir? o halde hepimiz "içgüdülerimize yenik düştük işte elden ne gelir" diyerek işin içinden sıyrılabilmeli değilmiydik?


    Düşünsene bir mahkemede, 10 kadına tacavüz edip öldüren bir adamın şöyle sözler safrettiğini:

    "İçgüdülerimize yenik düştük işte ne yaparsın be hakim bey. Affedin beni."

    Hayvanlara yönelik vermiş olduğun bazı örnekler çarpıcı. Nedensiz yere de öldürebiliyor hayvanlar. Kedilerin fareyi öldürdükten sonra ilk aşamada yememesi ve onunla oyun oynaması ise belirttiğin üzere oyunun kuralının bir parçası. Fillerin çifleşme döneminde esaret altında bırakılmaları onları potansiyel katil yapabiliyor. Karadullar var sonra. Dişi karadul kendisi ile çiftleşen her erkek örümceği öldürüyor. Erkek bunu bile bile, yani öleceğini bile bile, gidip dişi ile çiftleşiyor. Hayvanlarda da psikopatik davaranışlar olabilir. Onlarda da acımasızlık olabilir. Onların davranış örgüleri içerisinde de anomalik yapılanmalar olabilir.

    Ama insan çok çok farklı bir canlı türü. Çünkü insan kendi davranışlarını sorgulayabilecek bir yetidedir. Hayvanlarda buna rastlayamayız. Bir kedi fareyi yedikten sonra depresyona girmez. Ormanda insan parçalayan bir ayı yas tutmaz. Dere kenarında masumane bir şekilde su içen bir antilobu mideye indiren timsah gerçek göz yaşları dökmez. Bu onlar için bir sistemdir. Bir kodlama ile yaşıyorlar. Ama insan "bak bu hareketi yapma çok ayıp" diyebiliyor. Ama insan suç kavramını ortaya atıp hapishaneler yapabiliyor. Özetle; insan pek çok şeyin farkında oluyor. Yaptığı kötülüklerin bile. Bir insanın içgüdülerine yenik düşmesi mazeret olur muydu? Yoksa bizler de aslında pek çok şeyin farkında gözüken ama hiçbir şeyin farkında olmayan bir canlı türü müyüz? Kendimizi sorguladığımızı sanıyoruz sadece. Yoksa bu dünya neden barış göremiyor hiç? Neden savaşlar devam ediyor? Neden kıyımlar yaşanıyor? Neden haklar çiğneniyor? Kıskançlıklar, çekememezlikler, kamplaşmalar, bölünmeler, bizden olmayanlar ölsün diyenler...Medeniyetin dişlerini kim döktü ki?

    quote:

    Orjinalden alıntı: dasdasq

    akıl ı rasyonalizm olarak kullanırsanız, bunun tehlikeli olduğunu söyleyebilirim. ben de bu konuyla ilgili başlık açmayı düşünmüştüm.

    örneğin bir sigara şirketi insanların ölmesinin kaynak ku llanımını azalttığını ve dünyaya faydalı olduğunu bu nedenle sigaranın zararlı olmadığını söylemişti. bu en büyük firmaydı sanırım isim vermeyeyim.

    yani bu rasyonel bi düşünce fakat zalimce. insani özü yok. bu anlamda hayvani durumdan daha geri bi düşünce.


    Aslında bu yorum tam da sorduğum soru ile doğrudan ilişkili. Gerçi ben üslup itibari ile konuları dağınık bir şekilde yazarım. Daldan dala atlarım kısacası. Pek tahammül edilebilir bir şey değil biliyorum.

    İfade ettiğin rasyonel düşünce ise çok farklı. İçerisinde duygu yoktur. Sigara insanları öldürüyor ise ve günbe gün çoğalan insanlar dünya için bir tehdit oluşturuyor ise o zaman pek çok insan sigara içsin ve ölsün ki doğa kendine gelebilsin biraz.

    İşte çok rasyonel bir düşünce bu. Ancak böylesi bir düşünce sisteminin herkeslerce benimsenmesi bu dünyayı ne hale getirebilir bunu kimler düşünecek? Felsefeciler mi? İnsan bu kadar radikal düşünse mutlaka her insanın ortadan kaldırmak isteyeceği bir kişi olur bu dünyada. Mesela kapkaççılar, hırsızlar, arsızlar, istismarcılar, tecavüzcüler, dolandırıcılar ortadan kalkmalı. Onlar yok edildiğinde toplumda refah düzeyi de buna paralel olarak artabilir. Oldukça rasyonel. Oldukça akılcı gerçekten. Peki duyguları olmayan insanların sırf rasyonel bir anlayışla hareket etmeleri ne kadar doğru olur? Peki hukuk neden doğmuştur? Rasyonel düşüncenin karşısında mı yer alır hukuk ve adalet sistemi? İşte insan, rasyonalizm kimliği altında bile bir cana rahatlıkla kıyabilir. Diyorum ya insan çok farklı.

    EEEE ne yapalım baari insan farklıysa diye sormayın sakın. Oturur kalırım sonra. Maksat tartışmak olsun. Maksat düşünmek olsun. Bilim olsunnn. Kültür olsuuun. Felsefe olsuuun.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    değildir,

    akılsızlık bir tehlikedir.


    Peki akli dengesi yerinde olmayan birisi (non compos mentis) senin tarlanı baştan aşağıya ateşe verse niye hukuken suçsuz sayılır? Şimdi sen diyeceksin ki "ben o akılsızlığı kastetmedim. Cahilliği kastettim". Peki dünya üzerinde pek çok çılgınlığı sergileyenler de akıllılar ve eğitimliler değil mi? Bu konuda ne düşünüyorsun?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: trackfind500
    quote:

    Orjinalden alıntı: vese
    değildir,
    akılsızlık bir tehlikedir.

    Peki akli dengesi yerinde olmayan birisi (non compos mentis) senin tarlanı baştan aşağıya ateşe verse niye hukuken suçsuz sayılır? Şimdi sen diyeceksin ki "ben o akılsızlığı kastetmedim. Cahilliği kastettim". Peki dünya üzerinde pek çok çılgınlığı sergileyenler de akıllılar ve eğitimliler değil mi? Bu konuda ne düşünüyorsun?


    zeka güçtür, araçtır.
    ("akıl" kavramını ise daha aşkın bir şekilde tanımlayabiliriz, ben öyle tercih ediyorum en azından)

    iyiye ya da kötüye yol açan ise bu gücü kullanan iradedir.
    "kötü"ye büyük güçler verirsen, kötülük doğar.
    ama bu kötülüğün sebebi akıl değil, kötünün kötülüğüdür.

    misal: cinayetin sebebi bıçak değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 20 Aralık 2006; 0:36:01 >




  • dediğin gibi rasyonal düşünmeyi kastediyorsan ,hitlerin davranışı da çok akılcıdır. fakat çırılçıplak bi sürü adamı fırın kapısında gördüğün zaman bunun çılgınca bir vahşilik bi anlamda delilik olduğunu anlarsın.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese


    zeka güçtür, araçtır.
    ("akıl" kavramını ise daha aşkın bir şekilde tanımlayabiliriz, ben öyle tercih ediyorum en azından)

    iyiye ya da kötüye yol açan ise bu gücü kullanan iradedir.
    "kötü"ye büyük güçler verirsen, kötülük doğar.
    ama bu kötülüğün sebebi akıl değil, kötünün kötülüğüdür.

    misal: cinayetin sebebi bıçak değildir.


    Anladım. Güzel ifade etmişsin. İrade kavramı da başlı başlına tartışılması gereken bir konu zaten.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: trackfind500

    Anladım. Güzel ifade etmişsin. İrade kavramı da başlı başlına tartışılması gereken bir konu zaten.


    ne oldu ya hani tartışma çıkacaktı polemiğe girecektik.
    olmadı ama böyle

    o zaman işin çetrefilli tarafına gelelim.
    bir önceki mesajımda zeka ile iradeyi kesin çizgilerle ayırdım ve zeka iradenin aracıdır dedim.

    iyi ama bunu nasıl bilebilirim ki?
    bilemem.
    tartışma çıkacak deyu kendime böyle bir pozisyon seçmiştim ama madem alçakgönüllü bir yanıt aldık uzatmayalım.

    zeka nerede biter irade nerede başlar.
    "ben" nedir?
    "ben" dediğimiz şey akıldan bağımsız mıdır?
    bunlar uzun uzun tartışılası konular.
    "zeka araçtır" demek bir hayli kolaycılık oluyor aslında.

    hani derlerya "her karmaşık problemin basit bir çözümü vardır ama o çözüm genelde yanlıştır"
    o hesap...

    belki de bu sefer doğrudur ama, bilemeyiz ha?




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.