Şimdi Ara

Akıl bir tehlike midir? (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
31
Cevap
0
Favori
869
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese


    zeka nerede biter irade nerede başlar.
    "ben" nedir?
    "ben" dediğimiz şey akıldan bağımsız mıdır?



    "ben" akıldan bağımsızdır.
    her akıllının davranış şekilleri bir değildir. eğer "ben" dediğimiz şey akıldan bağımsız olmasaydı yeryüzünde basmakalıp insanlar cirit atarlardı. akıl cep telefonunu gaspetmek için bir taksiciyi öldürmenin yanlış olduğunu herkese söyler ama bu cinayeti kimi işler kimi işlemez. bana kalırsa "ben" lerin farklı olması akılların farklı olmasından değil, başka şeylerden kaynaklanıyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    "ben" akıldan bağımsızdır.
    her akıllının davranış şekilleri bir değildir. eğer "ben" dediğimiz şey akıldan bağımsız olmasaydı yeryüzünde basmakalıp insanlar cirit atarlardı. akıl cep telefonunu gaspetmek için bir taksiciyi öldürmenin yanlış olduğunu herkese söyler ama bu cinayeti kimi işler kimi işlemez. bana kalırsa "ben" lerin farklı olması akılların farklı olmasından değil, başka şeylerden kaynaklanıyor.



    aslında "aklın yolu bir" değildir,
    çeşit çeşit akılllar var, "ben"lere göre.

    şu forumda sürüp giden değişik akıl yürütmeler de bunu göstermiyor mu?

    "cep telefonunu gaspetmek için bir taksiciyi öldürmenin yanlış olduğunu" herkese söylemez, bir kısmına söyler bir kısmının aklı bunu haklı gösterebilir.

    başka şeyler?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    ne oldu ya hani tartışma çıkacaktı polemiğe girecektik.
    olmadı ama böyle

    o zaman işin çetrefilli tarafına gelelim.
    bir önceki mesajımda zeka ile iradeyi kesin çizgilerle ayırdım ve zeka iradenin aracıdır dedim.

    iyi ama bunu nasıl bilebilirim ki?
    bilemem.
    tartışma çıkacak deyu kendime böyle bir pozisyon seçmiştim ama madem alçakgönüllü bir yanıt aldık uzatmayalım.

    zeka nerede biter irade nerede başlar.
    "ben" nedir?
    "ben" dediğimiz şey akıldan bağımsız mıdır?
    bunlar uzun uzun tartışılası konular.
    "zeka araçtır" demek bir hayli kolaycılık oluyor aslında.

    hani derlerya "her karmaşık problemin basit bir çözümü vardır ama o çözüm genelde yanlıştır"
    o hesap...

    belki de bu sefer doğrudur ama, bilemeyiz ha?


    Yok ben kavga ve polemik çıkarırdım çıkarırdım da cevabını hoş buldum gerçekten.

    Okuduğumda beni düşündürdü bir müddet. Özellikle cinayet sebebinin bıçak olmaması örneği güzel bir örnek.

    Zaten tüm bunlar oldukça detaylı bir şekilde tartışılabilir. Benlik nedir? Benlik, akıl, zeka, irade bunlar bütünleşik mi yoksa her biri farklı bir işe mi yarıyor?

    Hoş bilimsel anlamda bunların hepsi birer et ve sinir yığınından başka bir şey değil. Örnek veriyorum; şuç işleyen bir adamın beynini dağıtmışlar ve otopsiye giren doktorlar orada sadece kan ve et yığını görüyorlar. Derdi neymiş adamın? Bir kadına tecavüz etmek istemiş ve kadının kocası bunu anlayıp pompalı tüfekle beynini eline vermiş. Ne oldu? Sonuç ne? Ölüm. Ölen ne? Bir et. Şuç işleyen bir et. Etin tuğlaları da atomlar.

    Off ki offf. Hayat polemik çıkaramayacak kadar güzel be.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: trackfind500

    quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    ne oldu ya hani tartışma çıkacaktı polemiğe girecektik.
    olmadı ama böyle

    o zaman işin çetrefilli tarafına gelelim.
    bir önceki mesajımda zeka ile iradeyi kesin çizgilerle ayırdım ve zeka iradenin aracıdır dedim.

    iyi ama bunu nasıl bilebilirim ki?
    bilemem.
    tartışma çıkacak deyu kendime böyle bir pozisyon seçmiştim ama madem alçakgönüllü bir yanıt aldık uzatmayalım.

    zeka nerede biter irade nerede başlar.
    "ben" nedir?
    "ben" dediğimiz şey akıldan bağımsız mıdır?
    bunlar uzun uzun tartışılası konular.
    "zeka araçtır" demek bir hayli kolaycılık oluyor aslında.

    hani derlerya "her karmaşık problemin basit bir çözümü vardır ama o çözüm genelde yanlıştır"
    o hesap...

    belki de bu sefer doğrudur ama, bilemeyiz ha?


    Yok ben kavga ve polemik çıkarırdım çıkarırdım da cevabını hoş buldum gerçekten.

    Okuduğumda beni düşündürdü bir müddet. Özellikle cinayet sebebinin bıçak olmaması örneği güzel bir örnek.

    Zaten tüm bunlar oldukça detaylı bir şekilde tartışılabilir. Benlik nedir? Benlik, akıl, zeka, irade bunlar bütünleşik mi yoksa her biri farklı bir işe mi yarıyor?

    Hoş bilimsel anlamda bunların hepsi birer et ve sinir yığınından başka bir şey değil. Örnek veriyorum; şuç işleyen bir adamın beynini dağıtmışlar ve otopsiye giren doktorlar orada sadece kan ve et yığını görüyorlar. Derdi neymiş adamın? Bir kadına tecavüz etmek istemiş ve kadının kocası bunu anlayıp pompalı tüfekle beynini eline vermiş. Ne oldu? Sonuç ne? Ölüm. Ölen ne? Bir et. Şuç işleyen bir et. Etin tuğlaları da atomlar.

    Off ki offf. Hayat polemik çıkaramayacak kadar güzel be.



    hoca sen de tam mr. pozitifsin yani gecenin bu vakti.


    bilinç geliştikçe irade de belirginleşir. bilinç , zeka,akıl,benlik,karakter tümünün toplamıdır bana göre.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    quote:

    Orjinalden alıntı: trackfind500
    quote:

    Orjinalden alıntı: vese
    değildir,
    akılsızlık bir tehlikedir.

    Peki akli dengesi yerinde olmayan birisi (non compos mentis) senin tarlanı baştan aşağıya ateşe verse niye hukuken suçsuz sayılır? Şimdi sen diyeceksin ki "ben o akılsızlığı kastetmedim. Cahilliği kastettim". Peki dünya üzerinde pek çok çılgınlığı sergileyenler de akıllılar ve eğitimliler değil mi? Bu konuda ne düşünüyorsun?


    zeka güçtür, araçtır.
    ("akıl" kavramını ise daha aşkın bir şekilde tanımlayabiliriz, ben öyle tercih ediyorum en azından)

    iyiye ya da kötüye yol açan ise bu gücü kullanan iradedir.
    "kötü"ye büyük güçler verirsen, kötülük doğar.
    ama bu kötülüğün sebebi akıl değil, kötünün kötülüğüdür.

    misal: cinayetin sebebi bıçak değildir.


    Katılıyorum. Zeka bir güçtür. Bu güç iyi veya kötü yolda kullanılabilir. Yukarıda hep kötü kullanım örnekleri verilmiş. İnsanlarda yaşlılarına bakma, tedavi etme gibi hayvanlarda pek görülmeyen iyi yönde kullanım örnekleri de mevcut.

    Ama illaki bir polemik isteniyorsa şöyle bir polemiğe girebiliriz. Bir kadının ırzına geçip sonra da öldürme eylemi hayvanlardan da aşağı bir davranış değil üstün bir davranıştır. Çünkü hayvanların yapabileceğinden daha kompleks bir plan-program dahilinde yapılmıştır.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Target Human

    Bir kadının ırzına geçip sonra da öldürme eylemi hayvanlardan da aşağı bir davranış değil üstün bir davranıştır. Çünkü hayvanların yapabileceğinden daha kompleks bir plan-program dahilinde yapılmıştır.


    zaten bu yüzden akıl bir tehlikemidir diye tartışıyoruz. hayvanlarda olmayan bir yeteneği kullanarak hayvanların yapmadıklarını yapıyoruz.
    peki hayvanlarda bizdeki akıl olsa bizim yaptıklarımızı yapmazlarmıydı?
    bana kalırsa yaparlardı.
    geçenlerde izlediğim bir belgeselde sürüden dışlanan bir maymunun devamlı sürüyü izlediğini, fırsatını bulduğunda sürübaşının yavrularından birini kapıp, sürüdeki erkeklere karşı rehin olarak kullanarak onlara saldırmasını izledim. yavrunun annesi bir fırsatını bulup yavruyu kaptı ama yavru ölmüştü. aklı ile bunu yapan maymun eğer biraz daha akıllı olsa neler yapmazdı. akıl, gerçekten bir tehlike gibi duruyor ama ben gene iddia ediyorumki akıl sadece bir sunucudur, icra edici değildir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4


    zaten bu yüzden akıl bir tehlikemidir diye tartışıyoruz. hayvanlarda olmayan bir yeteneği kullanarak hayvanların yapmadıklarını yapıyoruz.
    peki hayvanlarda bizdeki akıl olsa bizim yaptıklarımızı yapmazlarmıydı?
    bana kalırsa yaparlardı.
    geçenlerde izlediğim bir belgeselde sürüden dışlanan bir maymunun devamlı sürüyü izlediğini, fırsatını bulduğunda sürübaşının yavrularından birini kapıp, sürüdeki erkeklere karşı rehin olarak kullanarak onlara saldırmasını izledim. yavrunun annesi bir fırsatını bulup yavruyu kaptı ama yavru ölmüştü. aklı ile bunu yapan maymun eğer biraz daha akıllı olsa neler yapmazdı. akıl, gerçekten bir tehlike gibi duruyor ama ben gene iddia ediyorumki akıl sadece bir sunucudur, icra edici değildir.



    Bu yazdıklarına bakılırsa akıl daha da bencil olmayı gerektiriyor. Bilinç ne kadar keskin ve berrak olursa bencillik bir o kadar güçlü oluyor sanki. Ama bu bencilliğe yol açan şey gerçekten de akıl mı? Ya bu başka bir şey ise? Bilim dünyasının henüz tanımlayamadığı bir şey ise bu?

    Bencillik tehlikeyi doğuruyor. "Bir eşya ya benim olur ya da hiç kimsenin" anlayışı insan içine yerleştiğinde akıl o eşyayı elde etmek için türlü taktikler belirliyor. Ve o eşya elde edildiğinde duyulan haz yine akıl tarafından mı yorumlanıyor? Hazzı alan ve tatmin olan şey yine akıl mı? Karısını yok yere dövüp hastanellik eden bir adamın aklı tarafından yönlendirildiğini söyleyebilir miyiz? Peki ya bu adam sonradan pişmanlık duyarsa ne olacak? Pişmalık duygusu da aklın bir parçası mı?

    Aslında bu konuda çok şey yazılıp çizilir ama makineyi fazla zorlamamak lazım. Yanabilir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: trackfind500




    Bencillik tehlikeyi doğuruyor. "Bir eşya ya benim olur ya da hiç kimsenin" anlayışı insan içine yerleştiğinde akıl o eşyayı elde etmek için türlü taktikler belirliyor. Ve o eşya elde edildiğinde duyulan haz yine akıl tarafından mı yorumlanıyor? Hazzı alan ve tatmin olan şey yine akıl mı? Karısını yok yere dövüp hastanellik eden bir adamın aklı tarafından yönlendirildiğini söyleyebilir miyiz? Peki ya bu adam sonradan pişmanlık duyarsa ne olacak? Pişmalık duygusu da aklın bir parçası mı?




    güzel noktalara değinmişsin. bana kalırsa, bir takım duygular daima aklı bastırıyorlar. örneğin öfke, hırs gibi. bunlar aklı yok etme derecesinde izale edebiliyorlar. cebindeki son metelikleri eve harcaması gerektiğini ona söyleyen aklını dinlemeyerek kahvehanede vakit öldüren ve parayı oraya veren insan, sanırım bunun doğru olmadığını ona fısıldayan aklını bilerek ve isteyerek susturuyor. aklının ona sunduklarını dinlemiyor, aklını bilinçli bir şekilde susturuyor. kahvehanede vakit geçirmek istiyor. tersini söyleyen aklını, insanın başka bir güdücüsü olan nefsi susturabiliyor, ona baskın olabiliyor.

    bana sorarsan, insanda en zavallı, güçsüz özellik akıl derim. bir öfke, bir aşk, bir hırs, aklı yok edebiliyor. bunlar daima akla baskın çıkıyorlar. o halde, asıl güdücü olanın ruh olup, aklın ise ruha bir yol gösterici olduğunu söyleyebilirmiyiz? peki o zaman diğerleri ne oluyor? yani şu öfke, hırs, duygular? bunların menşei ne? birde insanın nefsi emmaresi var ki evlere şenlik. herşeyin kendisinin olmasını isteyen, hiç bir şekilde doymayan, eline geçenlerle yetinmeyen bir nefs ki, aklı dahi hizmetine alarak senin de dediğin gibi istediklerini elde edebilmek için o akıl vasıtasıyla türlü türlü taktikler belirleyebiliyor.

    peki akıl ruha bir yol gösterici ise, ki yanlış olduğu en kıt akıl tarafından dahi idrak edilmesine rağmen eğer insan o aklın kendisine sunduklarının tersini yapıyorsa böyle bir sonuç çıkıyor, o halde ruh ne? insanın tüm duygularının toplamı olan bir bütün mü? yani ruh, insanın ta kendisi mi? eğer öyle ise diğer saydığımız öfke, hırs, nefs ve diğer duyguların menşei ne? insanda sadece beyinde oluşan elektro kimyasal tepkimeler mi bunlar, yoksa ruh haricinde insana verilen bir takım özellikler mi? eğer olayı sadece beyinle alakalandırmayacaksak, mecburen gene metafizik kavramlara kayacağız. insanın bir evvelinin olduğunu, annesinden doğarken yaratılmadığını, ruhun aslında insanın ta kendisi olup diğerlerinin ise ruha yol gösterici, ama ruhun bunların üzerinde güdücü, yaptırıcı olduğunu söylersek yanılmış olurmuyuz?

    eğer yanılmış olursak o zaman insan ne? neyin nesi bu insanoğlu denen canlı? akıl gibi bir yeteneğin söylediklerinin tam tersini yapan hangi canlı var? bir önceki mesajda bahsettiğim maymun, aklıyla o planları yapıyordu ama eminim ki aklı ona bunları sunarken aslında bunun kötü bir şey olduğunu söylemiyordu zira bir maymunun aklı o kadar çalışır. ama bir cep telefonu için liseli genci trenden atan bir serserinin aklının ona bu yaptığının doğru olduğunu söylediğini kim idda edebilir? bir cep tel için bir gencin trenden atılmasının bir hak olduğunu, doğru olduğunu hangi akıl fısıldar? demek ki insan aklın ötesinde bir şey. o şey, aklın sunduklarını dinleyip dinlememesi yüzünden sorumlu tutulacak ve ceza yada mükafat görecektir. zira bir insan, aklı ile insan olur yada aklını kendi isteğiyle bastırıp tersini yaptığı için insanlıktan çıkar.

    bir eşyayı elde ettiğinde duyulan haz akıl tarafından mı yorumlanıyor sorusu enteresan. bana kalırsa aklın bu olayla alakası olmaz. zira akıl, sahibi olan insan ferrariye de binse tipoya da binse ne haz alır ne de meyus olur. burada eşyayı elde edebilmek için akla taktikler geliştirten ve eşyayı elde ettikten sonra da mutmain olan sanırım insanın nefsidir. eğer öyleyse, aklı bu işte çalıştıran ve ruha da tahakküm ederek aklın geliştirdiği taktiği ruha yaptıran, yani olayı icraate döktüren nefs, ruhun da ötesinde bir güç mü oluyor? hani hepsinin üzerinde tahakküm edici olanın ruh olduğunu söylemiştik?

    bana sorarsan, nefs dizginleri ele aldığında ne akıl dinliyor ne de başka bir şey. ruhu öylesine sarıyor ki, ruh aslında patron olmasına rağmen nefsin elinde oyuncak haline gelebiliyor.

    tabi bunlar kişisel görüşlerimiz. ne bilimle ne gözlemle alakası olmayan şeyler ama olayların seyrine baktığımızda bu gibi çağrışımlar yapıyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi C4 -- 26 Aralık 2006; 2:46:23 >
  • Aklın kendisi "tehlikeli" değildir.
    Dinsel mitolojide Hz.Adem'e "Akıl mı istersin din mi?"diye sorulduğu,
    Adem Peygamberin "aklı" tercih ettiği,
    Bunun Nedeni sorulduğunda ise "aklı olmayanın dini de yoktur" dediği söylenir!
    Ne güzel söylemiş babamız...

    Akıl bizatihi tehlikeli içermez.
    Negatif uygulamalarıyla en azgın ejderhaların etkilerinden daha yıkıcı olduğu gerçek de;
    Bu onun pratiğe dökülmesi ile alakalı bir sorun.
  • akıl insan için büyük nimet. öncesinde aklı neyin kontrolüne verdiğin önemli! ruhamı teslim? nefsi emmareye mi?
    ben hep merakta etmişimdir, "ben Allah'ın (cc) benim üzerimde egemenliğini istemiyorum!" diyenler, kendilerinde içten gelen "kötü" (dince) şeyleri yapmakta kendilerine birşeylerin emredildiği ve kötü isteğe köle olduğunu göremiyor mu?
    oysa kendilerinin özgür olduğunu düşünen kişilerin, yemek isteme düşüncesine dahi karşı durmaları gerekmez mi?
    diğer açıdan yemeği zorunlu görenler, bunu yapmazsam ölürümü akledenler diğerini yapmamalarında bir tehlike olmayacağını nasıl çıkarabiliyor?
    evet akıl insanda nefsi emmare mertebesinde tehlike!
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.