Şimdi Ara

Trafik sigortalarının yükselmesinin asıl nedenini açıklıyorum.

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
32
Cevap
0
Favori
1.191
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: EfsaneFocus

    Herkes bi şey söylüyor, bu olayın bir çok sebebi var ancak en önemli sebebi trafik kazalarında ölüm yada sakat kalanların geriye dönük para almaları. (10-20 yıl vs tam bilmiyorum.)
    Bu meblalar sakatlık durumuna ve kazadan önce aldıgın maaşa göre 100-200-300 bin TL lere kadar gidiyor.
    Ödenen bu yüksek meblalar yüzünden , sigorta şirketlerinin belleri bükültü sanırım.

    Detayları buradan görebilirsiniz.

    http://www.engelliler.biz/forum/trafik-kazasi-sonrasi-haklar/78376-trafik-sigortasindan-tazminat-almak-45.html#post1502274

    http://www.engelliler.biz/forum/trafik-kazasi-sonrasi-haklar/139286-tazminat-hesabinda-esas-alinmasi-gereken-esaslar.html



    Herkesin bildiği gibi trafik sigortası yaptırırken poliçemizde karşılanacak maksimum tutar yazar, maddi ve can kayıplı kazalarda bu tutarlar değişir, atıyorum maddi hasarlı kazalarda 250.000 TL'den fazlasını sigorta ödemez, maksimum 250.000 tl ödeyeceğini size söyler siz de sözleşmenin altını imzalarsınız, yani gidip torosla S klasse arabayı pert ederseniz bi ömür adama çalışmak zorunda kalırsınız.

    Gel gelelim olayın devamına, 2011 senesinde Anayasa mahkemesi denen illet bir emsal karar çıkartıyor; bir davacı sigorta şirketine dava açıyor; poliçede belirlenen tutardan daha fazla hasar olduğu için. Anayasa mahkemesi de bir aptallık yapıp (atıyorum) adamın sigorta şirketinin maksimum ödeyeceği tutar olan 250 bin liradan daha fazla bir tutarı ödemeye sigorta şirketini mahkum ediyor.

    Bunu gören avukatlar da durur mu? Emsal kararı arkasına alarak ne kadar torosla S klasse arabaya çarpan adam varsa hepsini tek tek bulup sigorta şirketlerinin iliğini kemiğini sömürüyor. Bu duruma karşı koymak isteyen fırsatçı sigorta şirketleri de fiyatları şişirebildikleri kadar şişiriyorlar namussuzlar.

    Yine bir sigorta şirketine sahip tanıdığımın söylediğine göre; yukarıdan bunlara 'Araç sigortası yapmamaya çalışın, yüksek fiyat verin ama yine de sigorta yapmayın' diyorlarmış. Kısaca bir kaç kişinin keyfi yüzünden ülkecek böyle bir sıkıntının altına girdik.

    Benim bildiğim, bana söylenen bu arkadaşlar, yanlışım varsa düzeltin, akıllardaki soru işaretlerinin kalkması için açtım konuyu, siyasi yönlere çekmeyelim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BlancpaiN -- 5 Mayıs 2016; 9:04:38 >



  • Sana bir kız bulalım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bravaman

    Sana bir kız bulalım.

    Turbo varken forumda bana sıra gelmez. Haddini bil
  • sigortaya %400 zam geldigine gore demekki ulkede s class cokmus

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Fake torrent linki gibi bir konu olmuş afedersiniz...

    Konu detaylıca yazıldı çizildi tartışıldı önceden. Güzelce özetlenmiş sandım başlığa bakarak. Ancak duyumlardan oluşan altı hayli boş, yanlışsam düzeltin konusu çıktı.

    Bence ya başlığı ya da içeriği değiştirin..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 41gokhan41

    sigortaya %400 zam geldigine gore demekki ulkede s class cokmus


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dün bizim sokakta 3 tane s class ve toros çarpışmış yan ve aşağı sokaklarda da 2 şer tane s class ve toros çarpışmış hepsinde de torosların tampon kırık, s classlar pertoğlu pert

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: otosarrafı

    Fake torrent linki gibi bir konu olmuş afedersiniz...

    Konu detaylıca yazıldı çizildi tartışıldı önceden. Güzelce özetlenmiş sandım başlığa bakarak. Ancak duyumlardan oluşan altı hayli boş, yanlışsam düzeltin konusu çıktı.

    Bence ya başlığı ya da içeriği değiştirin..

    Hocam siz daha açıklayıcı, tabiri caizse aptala anlatır gibi anlatan bir dil ile olayı daha kısa özetleyebilirseniz ilk mesajı sizin mesajınızla yer değiştiririm, ya da siz bir konu açın uplayalım.
  • durmadan pert ediyorlar efenim durduramıyoruz torosları...
  • HAhaha! Çoğunlukla yanlış bilgi.

    Özellikle anayasa mahkemesi kısmı... Anayasa mahkemesinin verdiği yanlış emsal karar olabilir. Doğrudur. Yanlışlar yapılır. Zamanla düzeltilir. Ancak "anayasa mahkemesi denen illet" demokrasinin temelinden birini oluşturur, zira iyi bir demokrasi için işleyen bir hukuk ön şarttır. Sonra Hitler gibi öküzün biri gelir, memleketin tepesine çöker, halkın desteğini de arkasına alır, memleketi felakete sürükler, tüm pislik toz toprak dindikten sonra bu öküzün arkasından giden halk "lan ben bunu nasıl yedim, bu mallığı nasıl yaptım" diye olayların arkasındaki gerzek rolünü üstlenir. Ancak çok geçtir. Olan olmuştur.

    Güçler ayrılığı ilkesi yukarıdaki gibi örneklerin gerçekleşmesini önlemek içindir ve anayasa mahkemesi 3+1 güçten biri olan Yargı'nın en temel noktasıdır. Hatalar olabilir, yanlış yönetiliyor olabilir, siyaset karışıyor olabilir. Bunların hepsi yeri geldiğinde irdelenir, eleştirilir, sorgulanır; ancak komple, külliyen, kurum olarak sorgulamak aptalca olur. Polis gibi... Polisimizin kalitesi düşük, yozlaşmış ve bürokrasinin siyasetten bağımsız hareket etme kabiliyeti olmadığı için, her başa gelenin yamağı olan bir teşkilatlanma. Ancak bu külliyen polis teşkilatına "illet" demeyi gerektirmez. Ciddi değişiklikler gerektiği dile getirilebilir. Ki, devlet için anayasa mahkemesi ile polisin işlevi karşılaştırılamaz bile. Biri devlet hizmetlerini sunan kurumlardan biridir, diğeri demokratik hukuk sisteminin en önemli teşkilatlarından biridir.

    ---------------------------------------

    Neyse,

    Konuya gelecek olur isek, söz konusu davaların sayısı onbinlerle ölçülmüyor. Bir kaç bin ile ölçülüyor. Bunun getirdiği mali yük milyar dolarlık bir sektörde düşündüğünüz kadar fazla değil.

    Sorun bundan çok önce başladı. Yıllardır sigorta firmaları zorunlu trafik sigortasından zarar ettiklerinden zaten yakınıyorlardı. Her geçen yıl zararları arttı. Önceki yıl büyük beş-yedi firma ayrı ayrı eğer zorunlu trafik sigortasındaki tavan fiyat uygulaması kaldırılmaz ise sadece kasko ile devam edeceklerini açıkladı. Dolayısı ile tavan fiyat uygulamasını kaldırmak zorunlu oldu.

    Diğer ülkelerde sigortanın kaç para olduğunu ve sistemin nasıl işlediğini araştırın. Bizim sistemde yanlış ve eksik çok konu var, ancak gidişatı gayet doğrudur. Bu sigorta fiyatları da Türkiye'ye denk ülkelerle karşılaştırıldığında çok uçuk değildir. Bazı ekstrem örnekler yok değil. Kaza yapmamış adam sırf araba ve araç sahibinin yaşının genç olması sebebi ile 2000TL çıkarmak gibi... Bunlar çok yanlış. Çok daha teferruatlı, arabaların risk sınıflarının olduğu, aracın kayıtlı şoförlerinin geçmişi ve aracın risk sınıfının bir ortalaması alınarak bir risk puanı oluşturulduğu ve bütün sigorta firmalarının bu risk puanına göre fiyatlama yaptığı bir sistem çok daha iyi işler.

    Ancak bu sigorta fiyatları ekstrem değil, onu söyleyeyim.

    Sigorta fiyatlarının düşmesini istiyorsanız, etrafınızda sigorta dolandırıcılığı yapanları ihbar edin, izin vermeyin. Yetkili servis fahiş fiyat çekiyorsa, tamiratı orada yaptırmayın.

    Sigorta firmaları da maliyet kısabilir. Yetkili servislerin ve kaportacıların tepesine çökseler maliyetleri kısarlar. Bunun için gene yasa koyucuların (hükümetin) sağlam bir yasalar grubu çıkarması gerekir. Yetkili servislerin yaptığı haşırdatmalar öyle bir raddede ki, çok rahatlıkla "distribütör yetkisini kötüye kullanarak haksız kazanç elde etme"ye sokulabilir. Ancak bu distribütörlerin de çoğu aynı havuzun adamları olduğu için, böyle bir şey olmaz.

    Özetle, vahşi kapitalizmi siz istediniz gençler. Bunu isterken davarın tepesinde davarı kırbaçlayanın siz olacağını düşündünüz; ama hayat bu ya, davar siz oldunuz. Dua edin de çatlayana kadar sürdürmesinler size tarlayı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    HAhaha! Çoğunlukla yanlış bilgi.

    Özellikle anayasa mahkemesi kısmı... Anayasa mahkemesinin verdiği yanlış emsal karar olabilir. Doğrudur. Yanlışlar yapılır. Zamanla düzeltilir. Ancak "anayasa mahkemesi denen illet" demokrasinin temelinden birini oluşturur, zira iyi bir demokrasi için işleyen bir hukuk ön şarttır. Sonra Hitler gibi öküzün biri gelir, memleketin tepesine çöker, halkın desteğini de arkasına alır, memleketi felakete sürükler, tüm pislik toz toprak dindikten sonra bu öküzün arkasından giden halk "lan ben bunu nasıl yedim, bu mallığı nasıl yaptım" diye olayların arkasındaki gerzek rolünü üstlenir. Ancak çok geçtir. Olan olmuştur.

    Güçler ayrılığı ilkesi yukarıdaki gibi örneklerin gerçekleşmesini önlemek içindir ve anayasa mahkemesi 3+1 güçten biri olan Yargı'nın en temel noktasıdır. Hatalar olabilir, yanlış yönetiliyor olabilir, siyaset karışıyor olabilir. Bunların hepsi yeri geldiğinde irdelenir, eleştirilir, sorgulanır; ancak komple, külliyen, kurum olarak sorgulamak aptalca olur. Polis gibi... Polisimizin kalitesi düşük, yozlaşmış ve bürokrasinin siyasetten bağımsız hareket etme kabiliyeti olmadığı için, her başa gelenin yamağı olan bir teşkilatlanma. Ancak bu külliyen polis teşkilatına "illet" demeyi gerektirmez. Ciddi değişiklikler gerektiği dile getirilebilir. Ki, devlet için anayasa mahkemesi ile polisin işlevi karşılaştırılamaz bile. Biri devlet hizmetlerini sunan kurumlardan biridir, diğeri demokratik hukuk sisteminin en önemli teşkilatlarından biridir.

    ---------------------------------------

    Neyse,

    Konuya gelecek olur isek, söz konusu davaların sayısı onbinlerle ölçülmüyor. Bir kaç bin ile ölçülüyor. Bunun getirdiği mali yük milyar dolarlık bir sektörde düşündüğünüz kadar fazla değil.

    Sorun bundan çok önce başladı. Yıllardır sigorta firmaları zorunlu trafik sigortasından zarar ettiklerinden zaten yakınıyorlardı. Her geçen yıl zararları arttı. Önceki yıl büyük beş-yedi firma ayrı ayrı eğer zorunlu trafik sigortasındaki tavan fiyat uygulaması kaldırılmaz ise sadece kasko ile devam edeceklerini açıkladı. Dolayısı ile tavan fiyat uygulamasını kaldırmak zorunlu oldu.

    Diğer ülkelerde sigortanın kaç para olduğunu ve sistemin nasıl işlediğini araştırın. Bizim sistemde yanlış ve eksik çok konu var, ancak gidişatı gayet doğrudur. Bu sigorta fiyatları da Türkiye'ye denk ülkelerle karşılaştırıldığında çok uçuk değildir. Bazı ekstrem örnekler yok değil. Kaza yapmamış adam sırf araba ve araç sahibinin yaşının genç olması sebebi ile 2000TL çıkarmak gibi... Bunlar çok yanlış. Çok daha teferruatlı, arabaların risk sınıflarının olduğu, aracın kayıtlı şoförlerinin geçmişi ve aracın risk sınıfının bir ortalaması alınarak bir risk puanı oluşturulduğu ve bütün sigorta firmalarının bu risk puanına göre fiyatlama yaptığı bir sistem çok daha iyi işler.

    Ancak bu sigorta fiyatları ekstrem değil, onu söyleyeyim.

    Sigorta fiyatlarının düşmesini istiyorsanız, etrafınızda sigorta dolandırıcılığı yapanları ihbar edin, izin vermeyin. Yetkili servis fahiş fiyat çekiyorsa, tamiratı orada yaptırmayın.

    Sigorta firmaları da maliyet kısabilir. Yetkili servislerin ve kaportacıların tepesine çökseler maliyetleri kısarlar. Bunun için gene yasa koyucuların (hükümetin) sağlam bir yasalar grubu çıkarması gerekir. Yetkili servislerin yaptığı haşırdatmalar öyle bir raddede ki, çok rahatlıkla "distribütör yetkisini kötüye kullanarak haksız kazanç elde etme"ye sokulabilir. Ancak bu distribütörlerin de çoğu aynı havuzun adamları olduğu için, böyle bir şey olmaz.

    Özetle, vahşi kapitalizmi siz istediniz gençler. Bunu isterken davarın tepesinde davarı kırbaçlayanın siz olacağını düşündünüz; ama hayat bu ya, davar siz oldunuz. Dua edin de çatlayana kadar sürdürmesinler size tarlayı.

    Hocam daha açıklayıcı bir mesaj yazarsanız bahsettiğim olayla da ilişkili olarak ilk mesajı sizin mesajınızla değiştireyim :) maksat forum ahalisi bilgilensin, en azından kime söveceğimizi bilelim.
  • geçen yıl
    200 tl sgortam
    bu sene 707 tl yaptırdı
    zıkkım olsun emii

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu konu defalarca yazıldı çizildi arama motorunu kullanmaktansa içi boş konular açmanın bir manası yok. Buraya işin içeriğini yazın konuyu değiştireyim gibi saçma bir teklifte olamaz. İlla bir konu açmak zorundamı hissediyorsunuz kendinizi. eski konuların birine bu yanlış fikrinizi ilave edebilirsiniz. Şunuda ilave etmek isterim konuyla ilgili forumda kafa karışıklığı olduğunu nerden çıkartınız ?.. siz bilmiyorsanız forumunda kafası karışmış mı oluyor ?..
  • BlancpaiN kullanıcısına yanıt
    Benim öyle bir çabam veya iddiam yok hocam, zaten böyle bir yeteneğim de yok. Basit olan bir şeyi bile karmaşıklaştırarak anlatırım.

    İtirazım sadece konu başlığının yarattığı beklenti içerikte olmamasına, vaad ettiğinizi yapmalısınız bence, yapamayacaksanız da vaad etmeyin..

    Aklıma gelmişken buraya da koyayım, demek istediğim tam olarak şu:




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi otosarrafı -- 5 Mayıs 2016; 8:19:17 >
  • Ne s class mış, hayır torosla s clası perte çıkarabiliyorsa, s clas diyipte almamak lazım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Toroslar beyazsa sıkıntı değer kaybı davaları yüzünden arttığına inanırım ama bu biraz csb olmuş
  • Herkes bi şey söylüyor, bu olayın bir çok sebebi var ancak en önemli sebebi trafik kazalarında ölüm yada sakat kalanların geriye dönük yüksek tazminatlar almaları. (10-20 yıl vs tam bilmiyorum.)

    Bu meblalar sakatlık durumuna ve kazadan önce aldıgın maaşa göre 100-200-300 bin TL lere kadar gidiyor.

    Ödenen bu yüksek tazminatlar yüzünden , sigorta şirketlerinin belleri bükültü sanırım.

    Bunu da yine bizlerden çıkarıyorlar.



    Detayları buradan görebilirsiniz.

    http://www.engelliler.biz/forum/trafik-kazasi-sonrasi-haklar/78376-trafik-sigortasindan-tazminat-almak-45.html#post1502274

    http://www.engelliler.biz/forum/trafik-kazasi-sonrasi-haklar/139286-tazminat-hesabinda-esas-alinmasi-gereken-esaslar.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EfsaneFocus -- 5 Mayıs 2016; 10:33:59 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BlancpaiN

    Hocam daha açıklayıcı bir mesaj yazarsanız bahsettiğim olayla da ilişkili olarak ilk mesajı sizin mesajınızla değiştireyim :) maksat forum ahalisi bilgilensin, en azından kime söveceğimizi bilelim.

    Zorunlu trafik sigortası çıktığında, zorunlu olduğu için, insanlar yaptırmamazlık etmesinler diye bir tavan fiyat konmuş. Yıllar içinde bu tavan fiyat maliyet artışlarının çok altında artışlar sergiledi. Sebebi basit,

    Ben bundan 10 yıl önce sanayide bugünün parasi 150TL'ye çamurluk düzelttirip boyatıyordum. Aradan geçti 10 yıl. Aynı işi 250TL'ye yaptırıyorum. Dikkat! Bugünün parası ile konuşuyorum. Yani aradaki fark enflasyon değil. Peki ne? İşçilik maliyetlerindeki ve talep sebebi ile olan artış. Bundan 10 yıl önce kaportacı dediğin adam garibandı. Bugün küçük esnaf. Ne oldu? Talep arttı.

    Bir yandan arabalar git gide daha çok kullan-at olarak üretiliyor. Kaza yaptın, aynayı ahizeden kırdın. Ahizeyi alamıyorsun. Aynayı komple satıyorlar. Yan sanayisi yok. Distribütör kaça satıyor? 1300TL. O ayna parça parça satılıyor olsa 150TL'lik işin vardı halbuki. Veya yan sanayisi olsa ve 400TL olsa, orjinalini 1300TL'ye hayatta satamazlardı. 800TL olurdu o ayna.

    Allahın hikko boyasız kaputu 1300TL...
    Tampon 1200-1300TL...
    Xenon far 3500TL boru gibi...

    Parçası ucuz geçinen markalar da çok farklı değil. Xenon farı 1500TL'den ucuza bulamazsınız.

    Eskiden radyatörler plastik bağlamalı olmazdı. Bugün hepsi öyle. Sert bir darbe yedi mi plastiklerinden kırılıyor, radyatör çöp. Intercooler da öyle, klima radyatörü de öyle... Parçası ucuz bir araba, mesela bir Focus'un radyatör fiyatına bakın bir.

    Bir yandan da otomobil çok yaygınlaşınca, sigorta dolandırıcılıkları da iyice arttı. Buna ek olarak kaza sonrası polis çağırma kaldırıldı, tutanağa geçildi. Bu uygulama çok medeni ve daha hızlı olmakla birlikte, dolandırıcıların çok işine geldi. Sahte kaza senaryoları yaratmaktan zor ne var?

    ------------------------------------------------------------

    Tüm bunlar yıllar içinde sigorta şirketlerinin karlarını eritti. Sigorta şirketleri yıllardır bunun serzenişindeydi. Zarar ettiğini bilerek neden devam ediyor? Çünkü kaskodan kazanıyor. Kasko ve sigortayı aynı firmadan yaptıran binlerce müşteri var. Rakiplerinden geri kalmamak için trafik sigortasından çekilemiyor. Ancak son dönemde iş öyle bir raddeye vardı ki, 5-6 büyük firma birleşip resti çekti.

    Peki siz kime söveceksiniz? Güzel soru.

    - Fahiş fiyata parça satan üretici markaya söveceksiniz.
    - Üreticiden alıp, size fahiş fiyata satan distribütöre söveceksiniz.
    - Sigorta dolandırıcılarına söveceksiniz.
    - Türkiye'deki bütün kötü şoförlere söveceksiniz. Kurallara uymayanlara, bu sebeple küçük büyük kazaya sebebiyet veren herkse söveceksiniz.

    Türkiye'de kaza riski gelişmiş ülkelere göre çok daha yüksek. Bu risk prim maliyetlerinizi arttırıyor. Peki bu yüksek riske rağmen, Türkiye'de sigorta primleri nasıl oluyor da Avrupa'dan düşük çıkıyor? Ucuz işçilik. Ancak işçilik maliyetlerimiz Avrupa ile aynı olsa, bir Avrupalıya göre kafadan 1.5 kat daha fazla prim ödememiz gerekir.

    ----------------------------------------------

    Primi azaltmak için ne yapılabilir? Hükümet distribütörün haksız kazanç elde etmesini üçkağıt sayabilir. Böylece sigorta firmaları distribütörlerin ümüğüne çökebilir.
    "Kameralı araca düşük prim" uygulaması çıkarılabilir. Kamera, sigorta dolandırıcılığının önüne geçeceği için, sorunu çözer.
    Sigorta firmalarının paralel ithalat yetkisi olması distribütörlerin bütün gücünü kırar. Bu da bir seçenek. Ancak sayıca az olan araçların sorununu çözmez tabi bu.

    Bunun dışında Türk milletini doğru düzgün araba kullanmayı öğrenmesi de primleri düşürecektir tabi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 5 Mayıs 2016; 10:44:48 >
  • Asıl nedeni neymiş?
  • trafik sigorta ücretlerinin düşmesi lazım fiyatlar geçen seneye göre çok artmış.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.