Şimdi Ara

.Elyapımı Crossover

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
100
Cevap
1
Favori
37.459
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Eğer kolonlarınızı kendiniz imal etmek istiyorsanız, seçtiğiniz sürücülerin teknik özelliklerinin bulunabilir olmasına çok dikkat edin. Çünkü tasarlayacağınız crossover için sürücülerin teknik özellikleri çok önemlidir.
    Zira standart bir crossover olması mümkün değildir. Her crossover sürücülerin özelliklerine göre tasarlanır.

    Aşağıdaki resimde görünen crossover kendi tasarımımdır. Pahalı kolanlarda bile böyle bir crossover a şimdiye kadar rastlamadım. Fakat 200 Watt gücünde bir kolon yapmak istiyorsanız en az böyle bir crossover yapmanız gerek. Gerçekten ses kalitesini ne kadar iyileştirdiğine inanamazsınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ogen -- 19 Şubat 2007; 7:48:19 >



  •  .Elyapımı Crossover



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ogen -- 19 Şubat 2007; 7:53:15 >
  • bobinlerde makara olarak plastik yerine kömür kullansaydın sarım sayısını düşürebilirdin belki , daha esteik olurdu... :)
  • Guzel calısma tebrikler.
    Bobinlerin dizilisi bile konu hakkında bilginizin gostergesi.

    Yalnız coook derin bir konu. Hangi tip ve kacıncı dereceden crossover yapılmalı, yada neticeleri nasıl seklinde laboratuvar calısması olmadan yani grafiksel sonuclara dokmeden cok saglıklı olurmu acaba.
    Crossover kabin ve hoparlore gore cok az elemanlada yapılabilir. Hoparlore uygun frekansı gondermek onemli ama bunun yanında faz davranısı ile ohm davranısını kontrol etmek, gerekli koruma devreleri eklemekte onemli.
    Yani crossover ın sekli ve kullanılan mazlemelere bakıp karar vermekte yanlıs olabiliyor.
    Pahalı sistemlerde yapılan modifiyelerde daha iyi ic kablo ve kondansator takılınca sistemde cok kotu sonuclarda alınabiliyor. Butunuyle bakınca basit bile olsa birbirine uyumlu oldugu icin sonuc en ideal seviyeye cıkıyor. En ufak bir degisiklikte her sey al asagı olabiliyor. Cunku o basit gibi gorunen yapının altında cok buyuk arge yatmakta.
    Bilirsiniz aslında crossover iyi bir sey degildir yanlıs hesapla yada sonucları olculup degerlendirilmeyince cok daha vahim seyler oluyor. Mesela 2 nci derece 12 dB lik ler ucuz ve basit oldugu icin cok kullanılır ama dezavantajlarıda vardır.
    Kabin ve preamlifikator yapmak gercekten cok zor ve karısık bir is. Hazır almak aslında cok daha ucuz ve iyi yontem. Onlar gibi hesap kitap, test, analizlere gore yapılan defalarca duzeltme seklindeki muhendislik calısmalarına sahip degiliz. Biz bulabildigimiz 1,2 cesit hazır malzeme alır kullanır deneriz onlar yuzlerce cesit malzeme ile istedikleri degisiklikleri yapıp laboratuvar ortamlarında en iyisini yapana kadar calısmaları tekrarlar dururlar.
    Saygılar.

     .Elyapımı Crossover

     .Elyapımı Crossover



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ikarahal -- 19 Şubat 2007; 11:53:07 >




  • Ferrit nüveli bobinler yüksek akımlı harmonik sistemlerde Endüksiyon akımını gecikmeli olara ters vererek kısadevreye neden olur. Buda sesdeki harmoniklere göre zaman zaman bobin etkisiz kalır.
    Kısacası pasif filtre devrelerinde sadece hava çekirdekli bobin kullanılmalıdır.
    Bazı firmalar telden tasarruf etmek için kaliteden ödün verebilmektedir.

    Filtre 4 yollu 18ve24dB/octave
    Filtreyi tamamladıktan sonra kendi kurduğum laboratuvar ortamımda testleri tamamladım. Response grafiğini elde ettiğimde sadece 25Hz-20kHz de artı eksi 3dB lik bir sapma kaydettim. Kulladığım mikrofon kalibreliydi.
    Impedance grafiğinde ise en yüksek değer 12ohm 25Hz de geneli 4ohm Yüksek frekanslarda ise artış 16kHz de başlıyor.
    Herşey hesaplandı test edildi.

    Bu kolunu dinledikten sonra piyasadaki kolanlar hoşuma gitmemeye başladı.
    Nefesli sazlar da o fülütün sesi yokmu, ne kadarda güzel çıkıyor anlatamam. Adam fülüt çalarken nefes alışını bile duyabiliyorsunuz. Sesler o kadar berrak ve net. Orta sesler tam istediğim gibi oldu. 2 adet Midrange farklı frakanslarla sürülünce çok iyi performans verdi.
    Bana kalırsa test ortamlarıda pek doğru değil çünkü test sırasında kullanılar frekans generatörleri müzikteki en basit harmonikleri bile yaratamıyor ve ölçümler harmonikler üzerinde yapılmıyor.
    Oysa kolonun harmonikler karşısındaki davranışı bence çok önemli.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ogen -- 19 Şubat 2007; 12:43:48 >




  • ikarahal, kardeş verdiğin resimdeki filtre çok kalitesiz bose firmasının geçmişine hiçte yakışmıyor.
    Geçmişte yapılan filtrelerine bir bakacak olursak şimdikilerden çok daha kaliteli olduğunu görürüz.
    Bence o dediğin AR-GE yi artık en fazla nereden kırpabilirim araştırmaları için yapıyorlar.
    Bobinler ferrit nüveli yapılmış düşük akımlı radyo frakansımı bu, olmaz.
    Taş dirençler %10 toleranslı K serisi yani kalitesiz.
    Kondansatörler bile elektrolitik sanırım bu asla kabul edilemez bu kadarda olmaz yani.
    Alın size Yeni BOSE firması işte.
    Artık Hangisinin içini açarsanız açın böyle şeylerle karşılaşıyorsunuz.
    Nerde o eski kalite...
  • aşm benim pioneer hoparlorun icini acip size filtresinn fotosunu cekip koyim de içiniz yansın :) ...
    Utanıyorum resmen.

    Bu arada sizinde farkında oldugunuz gibi crossOver tasarımı oldukça karmaşık ve zor bi iştir. Kabinde kullnılan MDF yada ağaçtan, kablolamaya, iç yalıtım malzemesinin yogunlugu ve özelliklerinden, port derinligine kadar bir çok değişkenden buna etki ediyo ve bu gercekten bi bilim haline gelio. Bu yüzden cogu zaman hazır kabin almak daha mantıklı hale gelio. Özellikle ülkemiz gibi kaliteli sürücüleri bulmanın zor oldugu bir yerde.
  • Gözümüzde o kadar da büyütmeye gerek yok. Burada zor olan şey istenilen sürücülerin bulunamamasıdır.
    Ne zaman bir kolon yapmaya kalkışsak birbiriyle uyumsuz (görünüş bakımından) sürücüler kullanmak zorunda kalıyoruz.
    Ayrıca kaliteli sürücüler bulmak çok zor. Ve kaliteli diye aldığnız ürünler bazen sahtede çıkabiliyor.
    Oysa diğer ülkelerde iş böyle değil.
    Mesela Amerikada birçok firma var istediğiniz sürücüyü internetten tüm teknik özelliklerini görüp sipariş ediyorsunuz.
    Türkiyede malesef böyle tek bir yer bile yok.

    Benim mantığımda hazır orjinal kolon almak istiyor ama gel gör ki bir tarafımda kendin yap diyor. Kendi emeğinle yaptığın, ona kendinden bişiler kattığın kolonlarda müzik dinlemenin zevkide bir başka oluyor.

    Daha önceleride projeksiyon cihazı yapmıştım. Onda film seyretmek bir başka zevdi. Fakat şimdi hazır bir projeksiyonum var inanın 2 aydır yüzüne bile bakmadım. Hiç zevkim kalmadı. Müzikten aldığım bu zevki kaybetmek istemiyorum sırf bu yüzden tüm zorluklara rağmen kolonlarımı kendim imal ediyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ogen -- 19 Şubat 2007; 14:46:34 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ogen

    ikarahal, kardeş verdiğin resimdeki filtre çok kalitesiz bose firmasının geçmişine hiçte yakışmıyor.
    Geçmişte yapılan filtrelerine bir bakacak olursak şimdikilerden çok daha kaliteli olduğunu görürüz.
    Bence o dediğin AR-GE yi artık en fazla nereden kırpabilirim araştırmaları için yapıyorlar.
    Bobinler ferrit nüveli yapılmış düşük akımlı radyo frakansımı bu, olmaz.
    Taş dirençler %10 toleranslı K serisi yani kalitesiz.
    Kondansatörler bile elektrolitik sanırım bu asla kabul edilemez bu kadarda olmaz yani.
    Alın size Yeni BOSE firması işte.
    Artık Hangisinin içini açarsanız açın böyle şeylerle karşılaşıyorsunuz.
    Nerde o eski kalite...




    Cok yanlıs bir teshis, bende oyle sanıyordum bu isleri ama degilmis.
    O filtre yeni bir urune ait degil zaten. Kondansatorlerde kutupsuz BP yazısını gormedin sanırım.

    Ordaki %10 luk direnci daha dusuk toleranslı bir direncle degistiginde sonuc tahmin ettigin gibi olmuyor.
    Hiend sistemler konusunda tecrubeli ve modifiye isleri ile ugrasan bir tanıdıgım var. Bu tarz uyduruk gibi duran malzemeleri degisince butunlugu bozuyorsun ve sistemin cevabı komple bozuluyor.
    Bende cok kabin calısması yaptım inan hazır kabinle aynı fiyatlara cıkanlar oldu tek basına iyi gibi geliyordu ama aynı seviyede yanına hazır kabin koyunca hersey cıkıyordu ortaya. Malzeme olarak en iyilerini alırdım kabloysa en iyisi, kondansatorse en iyisi, sunta ise en iyisi vs vs ama olmuyor cunku muhendislik calısmadan cok uzak kalıyor. Bir ses cıkıyor ama hazır kabinler her zaman fark atıyor. Sizede boyle bir tesis ve imkan verilse iyi bir ses muhendisligi egitimi alsanız belki sizde yaparsınız. Bir kabini yuzlerce kere simule edersiniz yada defalarca degisik urunler kullanır en iyi sonucu alana kadar calısırsınız. Ama bunlara cok uzagız bu kendi arabamı yaparım yada kalp ameliyatını bende yaparım ne varki demeye geliyor. Hazır al birlestir tamam oldumu oldu. İnan hazır kabinler aslında daha ucuza geliyor.

    O crossover bose am5 e ait. 2 adet 13 cm driverla muthis bir alt frekans cevabı var ve bilenler bilir.
    Bu hoparloru istedigin kadar yapmaya calıs am5 gibi sonuc alman imkansız gibi. Cunku 3 odalı bandpass 36 dB lik karısık yapılı bir bas kabini var. Uzerindeki 13 cm hoparlorlerde ozel, dusuk kasnak hareketli uretim. Kuplerini hic konusmuyorum bile onlar uzun bir calısmanın urunu. Simdi sen bu kabinin aynısını yapim desen bayagı bir servet dokmen gerekecek once muhendislik okuycan sonra tesis kurucan, kablosu ayrı, hoparloru ayrı, crossover ı ayrı, kabini yalıtımı ayrı olan konulara iyice hakim olucan ve ekip topluycan sonra tecrube kazanıcan vs vs. Ama bunları yapmak yerine 1 milyar verip sahip olucan. Bu yuzden cok cok ucuz hazır almak.

    Bak sana su an elimde olan tamamen eski nesil Alman yapımı hemde zor olan kapalı kabin calısması. A dan Z ye kalite bir urun. Kabin yerinden kalkmıyor. Ne gerekiyorsa her sey yapılmıs malzemeden kacılmamıs vidalar bile icerden saplama civata. Hoparlorler freze ile ozel macunla oturtulmus. Bas hoparlor kagıt ve lastik kenarlı, tiz unite dome. Basın arkası elyaf dolmasın diye bezle ortulmus, kapalı kabin cok saglam olmalıdırki rezonans yapmasın buda oyle vs vs.
    Icindeki crossover demir nuveli ve kullanılan kondansator kutuplu , 2 nci dereceden. Ama muazzam detay calıyor bize gore kutuplu kondansator filtrede olmaz ve demir nuve cok kayıptır ama amcamlar kullanmıs bunlar ince hesap kitap isleri. Cok malzeme yada toleransı dusuk malzeme sonucların kotu oldugu anlamına asla gelmez. Tum bunlar bir toplamın neticesidir ve bir halka degistimi hersey degisir.

    Hifi ve hiend dunyasında en zor is hoparlor ve perampli yapmaktır. O kadar basite almayın.
    Hoparlorler oyle arge lerle yapılırki kendi yaptıklarımızda, 100/1 ini bile uygulama sansımız yoktur.


     .Elyapımı Crossover


     .Elyapımı Crossover


     .Elyapımı Crossover


     .Elyapımı Crossover



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ikarahal -- 19 Şubat 2007; 16:00:02 >




  •  .Elyapımı Crossover

    B&W firması demekki işin farkında değil, daha ucuza yapmak varken ne diye özel yapım kondansatörler ve hava çekirdekli bobinler sarsınlar.


    Ben firmaların çoğunun ses mühendisliği çalışması yaptığına bile pek ihtimal vermiyorum. Ve yapanlarında her model için yaptığını sanmıyorum. Arge maliyetleri hiçde küçümsenecek kadar düşük bir meblağ tutmaz. Kendi tasarladığmız makinelerin üretimini yaptığımız için sürekli arge faaliyeti içinde olmak durumunda kalıyoruz. Gerçekten çok maliyetli işler bunlar.

    Wharfedale firmasından Reponse grafiği istemiştik yanlış hatırlamıyorsam 9.6 serisi içindi. Bize ne deseler beğenirsiniz.
    Alın size quad marka kolonun grafiğini yolluyoruz bizim kardeş firmamızdır değerleri buna çok benzer. Alın size Mühendislik işte.
    Bana kalırsa adam gibi ses mühendisliği yapan fazla bir firma kalmadı.




  • Yani ev ortamında toplama malzemelerle muhendislik egitimim, tesisim ve kadrom olmadan bu 30- 40 yıllık ciddi referanslar verebilen firmalar gibi urunler yaparım diyorsun.
    Dedigim gibi bu toplam bir sonuctur dirence bakarak degerlendirmek cok cok yanlıstır.

    Basta tebrik ve takdir ettim zaten bu tur DIY calısmaları, deneyim kazanmalar cok guzel ama kendi imkanlarımız olanaklarımız belli. Bu tur iddealar cok yanlıs. Orda ses muhendisliginden fizik muhendisligine kadar genis bir bilimsel calısma soz konusu iken bu sekilde basite indirgemek dogru degil. Zaten isin icerigine dalınca ne kadar derya deniz bir konu oldugu gorursun.

    Zamanında cok amplide yaptım her defasında daha iyi yapıcam diye tekrarlayıp durdum taki hazır hifi amplilere bulasana kadar. Olaya iyice hakim olduktan sonra gordumki asla hazır ampli gibi detaylı ve hesaplı cihaz yapamam hepsi bos.

    Yaptıgın calısma icin yine tebrik ederim, ogrenmek mantıgını anlamak konuya hakim olmak acısından super.
    Eline saglık.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ikarahal -- 19 Şubat 2007; 16:16:05 >




  • Beni yanlış anladın benim anlatmak istediğim çoğu firmanın artık doğru dürüst bir çalışma yapmadan piyasaya mal sürdüğünü anlatmaya çalışıyorum.
    Eskiden hemen hemen her kolonun arkasında önünde response grafiği bulunurdu artık bunları göremiyoruz.
    Anlatmak istediğim kalitenin eskisi kadar iyi olmadığıdır.
    Cihazlar konusunda sana katılmamak mümkün değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ogen -- 19 Şubat 2007; 16:59:13 >
  • Zaman itibarı ile tuketim cılgınlıgı donemindeyiz, ticari unsur cok agır basıyor tabi. Eskiden yaygın kalite anlayısı simdi daha cok ucuza uretip daha cok satmak sekline dondu.

    Acıkca soyliyeyim yukardaki Grundig Alman kabin benim su anki boseden cok daha iyi iscilige sahip.
    Ama bose teknolojisi, yapısı geregi isi goturuyor farkını ortaya koyuyor. Her iki kabindede 20 cm bas surucu var ama bosede ki kısık seste bile yumusak derin bas kalitesi ile odaya hakimligi one cıkıyor. Grundig te detay sese cok hakim, monitor speaker gibi. Malzeme kalitesi olarak bakınca grundig daha iyi ama dinlemeye gelince bose silip supuruyor neden daha iyi bir muhendislik calısması iceriyor. Malzeme kalitesi degilde uyum ve farklı tasarımla basarıya ulasıyor. Siz bu urunde daha iyi malzeme koyim seklinde en ufak bir oynama yaptıgınızda bu basarı yok oluyor iste sırrı bu, butunuyle ideal yakalanıyor.

    Ayrıca bu firmalar 30-40 yıl belki daha fazla zamandır sadece bu isi yapıyorlar yani buyuk bir bilgi ve tecrube birikimleri var. Surekli amerikayı kesif etmeleri tabi beklenmez. Varolan bilginin uzerine kucukte olsa bir sey eklendiginde daha farklı sonuclar alıyorlar. Ama ne yaptıklarını cok iyi biliyorlar cunku konuya cok hakimler. Haliyle yaptıkları urunler basitte olsa iyi sonuclar veriyor.
    Eminim sende speaker yaptıkca deneyim kazandıkca daha iyi urunler cıkaracaksın, mesela ilk yaptıgın speakerla 10 uncu yaptıgın speaker cok farklı olacak. En son yaptıgın tecruben dogrultusunda yaptıklarının en iyisi olacak.

    Saygılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ikarahal -- 19 Şubat 2007; 17:57:19 >




  • İlk kolonumu 1985 de yapmıştım o zamanki olanaklar benim için çok kısıtlıydı. Şimdiye kadar yaptığım kolonların sayısını hatırlamıyorum bile. 22 senelik tecrübede az sayılmaz herhalde.
    Herneyse burda test ettiğim kolonun Response Amplitude grafiğini veriyim.
     .Elyapımı Crossover

    ikarahal kardeş eğer yaptığın kolonların ve filtrelerin resimleri varsa görmeyi çok isteriz.
    Yakında buraya bende yaptığım kolonların ve filtrelerin resimlerini ekleyeceğim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ogen -- 20 Şubat 2007; 8:04:41 >
  • Bir iki ufak değişiklik yaparak orta seslerin kazancını 3dB azalttım.
     .Elyapımı Crossover
  • Sayın ogen

    Uzunca bir donemdir bu konularda calısmıssınız. Bende lise yıllarında 80 sonlarında basladım bu islere. Elektronige cok meraklıydım mahallemizde elektronik cihazlar onarım bakım seklinde yer acıldı ve bende oraya bulastım. Okuldan kalan zamanlarımda hep ordaydım sagolsun cok yardımı oldu. Ampliler, ekolayzerler, kolonlar hep bilgi topluyor yazıcıoglundan kitler alıyor, yada devre semaları bulup kendim hazırlıyordum. Yazıcıoglu o zamanlar cok baskaydı. Kendimi sadece bu ses frekansı konusuna vermistim anlıycanız. Butun harclıklarım bu islere giderdi. Hatta yıllar once bir turlu calıstıramadıgım 2n3055 li bir ampli yapmıstım, yılbasıydı herkes eglenirken benim tek amacım o devreyi calıstırmaktı ve ogun sabaha kadar onla ugrasmıstım olmustuda.
    Bilirsin aklına takıldımı onu cozmeden hayat haramdır sana. Celal DUTAR ın kitabını almıstım cok faydasını gordum o donem ve hala saklarım. Onun dısında cep kitapları serilerinide alıyordum filtre kitapları, kabin, ampli kitapları vs.
    Yıllar bu sekilde gecti ve kendi paramı kazanmaya baslayınca hifi dunyasına bulastım. İlk aldıgım ampli akai am35 modeldi heyecanla eve getirir getirmez icini actım. Olaya cok hakim oldugum icin neyin ne oldugunu cok net yorumladım ve o ana kadar iyiye ulasma cabalarımın ne kadar bos oldugunu gordum. Oyleki son yaptıgım ampli power katı seklinde STK050 idi ve cok ozenerek yapmıstım. O zamanlar kutu en buyuk problemdi ve cok ugrasmıstım kutu icin. Sonra ustune pre yapmaya calsıtım ama bir turlu adam gibi pre yapamamıstım. Tek potla stereo kontrol edilen pre entegreler de bir turlu calısmamıstı sonra bir arkadasa sattım muhtemelen calısıyordur hala. Ampli yapmaktan artık vazgecmistim ama speaker calısmalarım devam ediyordu. Yazıcıya gelen hoparlorleri nerdeyse ezberlemistim duzgun bir hoparlor gordummu hadi basla projeye, bu arada hifi sistemleri takasla dahada gelistiriyordum
    Tabi o yıllarda dijital makina yok daha dogrusu foto cekip belgelemekte aklımda yoktu.

    Jamo classic 10 nu bilirsiniz cıktıgı yıllarda cok begenmistim. Sonra yazıcıoglunda EKOL elektronige kaliteli alman malı takım geldi, tamam dedim jamo classic 10 esdegerinde yapıcam. Tum malzemeleri en iyi sekilde alıp nerdeyse hazır kabin kadar para harcadım. Hoparlorlerin parametrelerini bir turlu bulamadım tabi kabin ve crossover da ezbere oldu. Sonuc iyi gibiydi o sekilde birkac yıl kullandım sonra yanına bose 701 leri alıp koyunca hicte oyle olmadıgını gordum. Sonra speaker calısmalarınada son verdim. Ne yaparsak yapalım asla hazırlar gibi olmuyor cunku onların imkanları bize gore nerdeyse sınırsız.

    Sonrada sırf meraktan dolayı bose am5 yapmaya karar verdim. Elime infinity korukleri eskimis hoparlor gecti koruk alıp onardım gayet iyi durumdalardı. Sonra olculendirip gerekli malzemeleri alıp 1 hafta aksamları calısarak kabini yaptım. 3 odalı 36 dB gelismis bir bandpass ornegi patentli oldugu icin sadece bose yapıyordu. Su an kullandıgım 701 de aynı yapıda yanyana koydum ve frekansları uyguladım alakası yoktu SPL cok dustu ve faz davranısıda cok farklıydı tecrube oldu. Simdi balkonda duruyor oylece.

    Simdi hifi ve hiend sistemler dunyasına dalmıs durumdayım. DIY projeleri raflarda anı olarak fakat cok iyi ogrenme, tecrube seklinde kaldı.

    Saygılar.

    Bu bahsettigim iki speakerin fotoları asagıda.


     .Elyapımı Crossover


     .Elyapımı Crossover



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ikarahal -- 20 Şubat 2007; 10:43:50 >




  • Yazdığın yazıyı okuken bütüm anılarım canlandı. Hemen hemen aynı şeyleri yapmışız.
    Yaşadığın olayların hepsi benimde başıma geldi. Cihazlar konusunda aynı şeyleri düşünüyoruz.
    Son yaptığın kabinmoralini çok bozmuş olmalı aynı şeyi bende yaşadım. Bende bir subwoofer yapmıştım.
    Sonuç resmen hüsran olmuştu. Sonra bilgisayar programları çıktı onları kullanarak tasarımlar yapmaya başladım.
    Yaptığım kolonlardan çok iyi performanslar almaya başladım.
    Eskinden hesapsızca yaptığım kolonlarıda yediden elden geçirerek yeni hesaplamalarla revize ettim.
    Sesleri çok değişti. Büyük bir kısmını arkadaşlara sattım. Şimdi elimde sadece 4 çift hoparlör kaldı.
    Kolonlardan bir çiftin mid ve tiz sürücüleri yanınca revize etmek zorunda kaldım. İyide oldu.
    Bana kalırsa kolon yapımını bırakmamalıydın bişiler başarmanın zevkini hiçbir Hi-end cihaz veremez.
    Saygılar...




  • sizin para kazanmanız gerek bu kadar emeğe karşılık.
  • Sadece merak ve hobi iste. Para kazanmak aklımın ucundan gecmedi dogrusu.
    İsin hazzı heyecanı yeter. Kendi yaptıgın, emek verdigin cihazı dinlemek kullanmak cok farklı hic bir seyle olculemez herhalde. Gecenlerde cok temiz Dual marka pikap gecti elime sorunları vardı birkac gun ugrastım yaptım. Su anda buyuk bir zevkle plak dinliyorum. Hem emegim var hem nostalji kaynagı oldu. DIY calısmalarını bıraksamda yerini baska seyler alıyor zamanla. Simdide fotografcılıga sarmıs durumdayım.
  • Aslında ben düşünmedim değil. Fakat nereden başlayacağımı bilmediğim için ileriye götüremedim. El yapımı keliteli ürünler üretebilecek her türlü laboratuvar ortamına sahip kendi deneylerini yapabilen bir firma kurmayı düşünüyordum. Tabi bunlar hayalden öteye gitmedi.
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.