Şimdi Ara

Kıbrıs barış harekatı ve erbakan

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
514
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • https://ramazanaydin.com.tr/kibris-baris-harekati-ve-erbakan/
    15 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs’ta sürpriz bir gelişme olmaya başlar. Yunanistan’daki Amerikancı faşist albaylar cuntasından cesaret alan Aleksandros bir darbe yapmış ve Enosise doğru ilk adımı atmıştır hedefi işe Kıbrısı Yunanistan’a bağlamaktı. Bir çok soydaşımız Rumlar tarafından öldürülüyordu. Dönemin genel kurmay başkanı Semih Sancar sürekli hükümet ile görüşmeler yapıyor ve askeri istihbarattan gelen bilgilere göre Kıbrıs’ta yaşanan Rum vahşetine dur demek için bir an önce müdahale yapılması gerekiyordu.

    Cumhurbaşkanı fahri Korutürk başkanlığında toplanan Milli güvenlik kurumundan Milli selamet partisinden başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan ve iç işleri bakanı Oğuzhan Asiltürkte katılır. Değerlendirme yapılırken Oğuzhan Asiltürk “Adaya derhal çıkartma yapılarak yeşil hat tutulmalı” der. Korutürk ve Ecevit şaşkındır. Erbakan’da çıkartma konusunda ısrar eder. Ecevit ise diğer garantör devlet olan İngiltere ile birlikte hareket edilmesinden yanadır. Bu görüşüne ısrar eden Ecevit bu ziyaretten zarar gelmez üstelik batılı devletlere çıkartma yapmayacağımız konusunda kanaat getirdik sözleri güvenlik kurulundaki heyete makul gelir. Ve Londra’ya gitmesine karar verilir.O sıkıntılı günlerde Amerika ve İngiltere başta olmak üzere bir çok ülke Türkiye’nin böyle bir hareket yapmasına karşıdır. Ancak barış harekatına Ecevitte karsıdır Ecevit yanlış bir şey yapmasın diye Oğuzhan Asiltürk te Ecevitin yanında gönderilir. Dönemin genel kurmay başkanı Semih Sancar da bu uğurlama törenine katılır.
    Kıbrıs barış harekatı ve erbakan

    Törenden hemen sonra Erbakana özel bir görüşme yapalım der.Esen boğa hava limanında genel kurmay başkanı Semih Sancar paşa ve uğurlamaya gelen komutanlar ile büroda görüşmeye başlanır. Semih Sancar paşa Erbakana “Sayın Erbakan sizler şuandan itibaren itibaren başbakan vekilisiniz. Kıbrıs’ta katliamlar yaşanıyor. Sayın Ecevit’in Londra’dan dönmesi uzun zaman alacaktır. Başbakan vekili sıfatı ile bize harekat emrini verirseniz biz çıkarma için hazırlık yapabiliriz hareket emrini verebilir misiniz.” diye sorar Erbakan’da zaten böyle bir şey bekliyordu “Evet hareket emrini verebilirim. Nasılsa İngilizler hareket talebimizi reddedecekler, biz beyhude beyhude vakit kaybetmeyelim, Cuma sabahı mübarek sabahtır…” der tekrar söz alan sancar paşa “Allah sizden razı olsun. 13 senedir haysiyeti,makaryos tarafından rencide edilen bir ordunun komutanıyım… Bu günleri’de Allah bize gösterdi…”der ve devem eder “Ama sayın hocam simdi ben çıkartma gemilerimize hareket emri versem onlar ancak cumartesi sabahına adaya çıkabilirler. Çünkü eski tank motorları monta ettik. Saate beş altı milden fazla sürat yapamazlar.’der Erbakan cumartesi sabahına’da razı olur Semih Sancar paşanın bir korkusu vardır Erbakana ‘Efendim daha öncede bu tür hareket emirleri verildi ancak hareket yapılmadan geri alındı. Bu kez geri alınmamalı.Geri alınmamak ve kesinlikle çıkartma yapılmak üzere verilmeli. Bir kez daha geri alınırsa askerlerin morali bozulur, Kıbrıs tümü ile elimizden gider.” derhttps://ramazanaydin.com.tr/kibris-baris-harekati-ve-erbakan/
    Daha önce 1963 ve 1967 de bir kaç kez Kıbrısa hareket emri verilmiş ve dış baskılarla bu emir geri alınmıştır. Sancar paşa bunları biliyordu Kıbrıs harekatı kara,hava ve deniz olmak üzere bir çok hareket unsuru içinde barındırıyordu. Erbakan Semih Sancara harekat teknik açıdan rahat yapıla bilirmi diye sorar toplantıda yer alan komutanlardan kor amiral kemal kaya can söz alarak sayın Erbakayn hiç merak etmeyin ben kara denizliyim denizi ve denizcilik tarihi çok iyi bilirim sadece Türk deniz kuvvetlerinin Kıbrısı alma ihtimali var. biz takalarla kayıklarla bile adaya çıkabiliriz. Ama yeterki eskiden olduğu gibi yarı yoldan geri çağırılmayalım der Erbakan bunun üzerine rahatlar ve hemen gereken talimatları verir ve Türk silahlı kuvvetleri hemen hazırlık yapmaya başlar. Ecevit londra’da İngilzilerle birlikte Kıbrıs’a Çıkartma yapalım diye görüşmeler yaparken Türk silahlı kuvvetleri çoktan Harekat hazırlıklarına başlamıştır. Sayın Bülent Ecevit büyük umutlarla gittiği İngiltere’den 19 Temmuz 1974 Cuma günü eli boş dönüyordu İngilziler Türkiye ile birlikte çıkartma yapmayacaklarını söylemiş Ecevit büyük umutla gittiği londra’dan hayal kırıklığı içinde Türkiye’ye dönmüştür Eceviti Türkiye dönerken hava limanında karşılayan Erbakan harekat emrini verdiğini söyleyince Ecevit şok olmuştu şaşırmış ve paniğa kapılmıştı dünya ne der bu çıkartmaya dünyaya nasıl anlatırız diye titreyerek endişeşini dile getirir Ecevite cevaben Erbakan sayın başbakan her şey kontrolümüz altında hiç endişe etmeyin der aynı gün toplanan bakanlar kurulunda konuşan Ecevit çıkartma yapmaktan başka çare kalmadı İngilzilerin cevabı mevkidir ve çıkartma kararı bakanların tamamı tarafından imzalanır.

    20 Temmuz 1974 de Türk silahlı kuvvetleri Kıbrıs barış harekatına Atilla harekatı kod adı ile 06:15 de yaptığı hava indirme ve Girne sahilinden yapmış olduğu çıkartma ile başlar. Operasyonun devam ettiği süreçte Amerika ve İngiltere başta olmak üzere Türkiyeyi çok zor durumda bırakan askeri ambargo kararları alırken, Başta İran olmak üzere Pakistan ,Afganistan ve Arabistan Türkiye’ye yardım sözleri gelmeye başlar. O günlerde zor şartlar altında olan Libya devlet başkanı olan Muhammed Kaddafi ise Türkiye’ye jet yakıtlarının tükenmesinden dolayı jet yakıtı ve cephane yardımı yollar. Günün ilerleyen saatlerinde birleşmiş milletler güvenlik konseyi toplanmış 353 sayılı karar ile müdahaleye derhal son verilmeli diye Türkiyeyi uyarırken Ecevit gece yarısı bakanları acil toplantıya çağırır. Ecevit Semih Sancar ile görüştüğünü ve adeta Erbakana yalvararak derhal ateşkes kararı alalım der Erbakan celallenerek ateş keş ne demek. Biz bundan çok daha büyük bir milletin mensuplarıyız. Hem siz nasıl olur da benimle istişare etmeden Sancar Paşa’ya ateşi keseceğimizi söylersin. Bu hükümet ortak hükümettir Ana yasada 2 adet başbakanlık makamı olmadığı için siz başbakansınız ama benden ve bizim arkadaşlarımızdan izin almadan ateş keseceğiz diyemezsiniz. der Ecevit işe BM Güvenlik konseyi harekat ile ilgili ateşkes kararı aldı üye sıfatı ile buna uymamız gerekir demesine sağman. Erbakan neden uymak zorunda olalım şu beğenmediğimiz İsrail BM nin yüze yakın kararına çekti de ne oldu. Biz o kadar yokmuyuz kesinlikle böyle şey olmaz harekat devam edecektir der Erbakan aslında Ecviti oyalamakta aslında Kıbrıs’ın tamamını almak istemektedir fakat Ecevitin bunu bilmesine rağman dış dünyadan çekinceleri vardır. Genel kurmay ile temasa geçilir bu arada chpli bakanlarda destek verir. Genel kurmay başkanı Semih Sancar G5 Hattına yaklaştıklarını BM güvenlik konseyinin kararına akşam saat 17.00 da açıklayabileceğini belirtir. Bu konuşmaya rağmen Ecevit meclis’de sabah saat 10:00 da ateşkes kararı aldıkalarını açıklasa da genel kurmay harekatı 17:00 a kadar sürdürmüştür.
    Çünkü hükümette arkasında güvene bileceği bir devlet adamı ve Milli Görüş partisi vardır. Harekatın kararlaştırmasın da başlatılmasında ve başarılmasında baş rolü bütün kamuoyunun Ecevite mal etmesine rağmen Necmettin Erbakan oynamıştı Kıbrıs çıkarması hareket planında G5 çizgisine 5 günde ulaşılması hedeflenmişken bu plan kahraman askerlerimiz tarafından 3 günde gerçekleşmiştir…

    alıntıdırhttps://ramazanaydin.com.tr/kibris-baris-harekati-ve-erbakan/







  • Demek ki eyy cehape! Senin doneminde insanlar tup kuyruguna girer yag bulamazdi demeyecegiz.



    Bundan sonra eyy erbakan zihniyeti! Eyy saadet zihniyeti! Senin sayende millet ac kaldi, tup gaz bulamaz yag seker alamazdi diyecegiz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cool Story Bro

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir kelimesi doğruysa şayet bu hikayeyi buraya yazana kanırta kanırta tecavüz etsinler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bana hep garip gelmiştir: "Kıbrıs barış savaşı"
  • Maşallah Türkçe lens galiba. Neyse, yazının Türkçe özrünü geçelim. Burada anlatılan ama "Ecevit'in titrediğini" falan anlatmayan haliyle Erbakan'ın kendi ağzından ifadeleri mevcut. Yani Kıbrıs Harekatı içerisinde Erbakan'ın parmağı mevcuttur, fakat burada olduğu gibi korkak, titreyen vs. bir Ecevit falan yok ortada, biraz az saçmalayalım.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.