Şimdi Ara

Avrupa Birliği rüzgar enerjisi kapasitesini 15.7 GW artırdı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
17
Cevap
0
Favori
189
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  

     
    Son dönemde Almanya, Fransa ve İngiltere'nin öncülüğünde rüzgar enerjisine yönelik yatırımlarını artıran Avrupa Birliği, 2017 yılını önemli bir rekorla kapattı. 2016 yılının sonunda rüzgar enerjisi kapasitesi 154 Gigawatt olan Avrupa Birliği, 2017 yılında bu miktarı 15.7 Gigawatt'lık yeni rüzgar santralleriyle artırdı ve yaklaşık yüzde 12'lik artışla rüzgar enerjisi kapasitesini 169.3 Gigawatt'a yükseltmeyi başardı. Eski adı Avrupa Birliği Rüzgar Enerjisi Birliği olan, günümüzde ise WindEurope ismiyle Avrupa'daki rüzgar enerjisine yönelik çalışmaları izleyen kurumun son raporunda paylaştığı bu verilere göre Avrupa'daki yenilenebilir enerji kapasitesinin yüzde 84.5'ini rüzgar enerjisi oluşturuyor.


     

    En büyük katkı Almanya'dan 

    WindEurope AB üyesi 7 ülkenin bu rekor artışta çok önemli rol oynadığını belirtiyor. Rapora göre 2017 yılında; Almanya 6.6 GW, İngiltere 4.3 GW, Fransa 1.7 GW, Finlandiya 577 MW(megawatt), Belçika 476 MW, İrlanda 426 MW ve Hırvatistan 147 MW gücünde yeni rüzgar santralleri oluşturarak AB'nin toplam rüzgar enerjisi kapasitesinin 170 GW'a dayanmasına katkı sağladı. Ayrıca WindEurope'un açıklamasına göre 2017 yılında enerji kapasitesini artırmaya yönelik çalışmaların yüzde 55'i rüzgar enerjisine yönelik oldu. Rüzgar enerjisinin AB genelinde, toplam enerji üretimindeki payı ise yüzde 18'e yükseldi.


     

    Rapor ve rüzgar enerjisinin Avrupa'daki geleceği hakkında açıklamalar yapan WindEurope CEO'su Giles Dickson, rüzgar enerjisinin ucuz ve istikrarlı bir hale geldiğini ve artık hükümetlerin rüzgar enerjisine geçişten endişe duymadığını belirtti. Öte yandan 2017 yılı rüzgar enerjisine yönelik hedeflerin gerçekleştirilebilir olduğunu da gösteriyor. Avrupa Birliği 2017 yılında 9 GW'ı karada, 2.5 GW'ı ise denizde olmak üzere toplamda 11.5 GW'lık yeni rüzgar santrallerinin kurulmasını hedefliyordu. AB'nin 2017 içinde toplam maliyeti 22.3 milyar euro olan rüzgar enerjisine yönelik yatırımları ise bu hedefi yüzde 36 oranında aşmış durumda.


     

    Tüm bu olumlu tabloya karşın Giles Dickson, 2020 sonrasına dair belirsizliğe dikkat çekiyor. Avrupa Parlamentosu'nun 2030 yılına kadar, Avrupa Birliği'nin enerji üretiminin yüzde 30'unun rüzgar enerjisinden sağlanmasını istediğini belirten Giles Dickson, hükümetlerin ve şirketlerin de ekonomik nedenlerle rüzgar enerjisinin geleceğini görmek istediklerini dile getirdi. Bununla birlikte rüzgar enerjisine yönelik yatırımların, beklediklerinden daha karmaşık olduğunu açıklayan Dickson, şu an için 2020 sonrası yenilenebilir enerji beklentilerini açıklayamadıklarını bildirdi.


     

    Türkiye'de yüzde 13'lük artış 

    WindEurope her ne kadar Avrupa Birliği özelinde rüzgar enerjisi araştırmalarını yürütüyor olsa da paylaşılan son raporda Rusya, Ukrayna, Türkiye ve Sırbistan gibi AB üyesi olmayan ya da adaylık sürecinde olan ve Avrupa'da rüzgar enerjisi üretimine katkı sağlayan ülkelere ait kısa verilere de yer verildi. WindEurope'un verilerine göre 2016 yılının sonunda Türkiye'deki rüzgar enerjisi kapasitesi 6 GW iken 2017 yılı içinde bu miktar yüzde 13 oranında artarak 6.8 GW'a ulaştı. 








  • Rüzgar ve Güneş enerji sistemleri her açıdan daha karlı ve iyi. Nükleer yada normal santraller yerine bu tarz çevreci cihazlar kullanılırsa dünya daha temiz bir yer olacaktır.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: spirituals

    Rüzgar ve Güneş enerji sistemleri her açıdan daha karlı ve iyi. Nükleer yada normal santraller yerine bu tarz çevreci cihazlar kullanılırsa dünya daha temiz bir yer olacaktır.

    Evet haklısınız. Ancak dünyadaki nükleer enerji santral sayısı ve yeni yapılanları da bilmek gerekli. Hatta Sınırlarımıza yakın eski teknoliji olanları , avrupa da fransa' daki ve deprem ülkesi japonya' dakileri de bilmek gerekli. Bunu yapanlar da haliyle aptal değiller

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: spirituals

    Rüzgar ve Güneş enerji sistemleri her açıdan daha karlı ve iyi. Nükleer yada normal santraller yerine bu tarz çevreci cihazlar kullanılırsa dünya daha temiz bir yer olacaktır.

    Hiç biri verimli yöntemler değiller aslında, rüzgar enerjisi de görüntü kirliliği, yer israfı, kuşları vs yabani hayata zararlı, tabiki nükleer enerjiyle karşılaştırıldığında tüm bunlar nükleerin verdiği zararın yanında sıfır, ancak nükleer enerjiyi böyle kötü görmemizin sebebi insanlık olarak elimize yüzümüze bulaştırmamızdan kaynaklanıyor, biz daha ileri bir medeniyet seviyesinde olup, ipler tamamen elimize alacak kabiliyette olsak, yani bu süreci parmağımızda oynatsak yine en makul çözüm nükleer enerji, şimdi diyeceksiniz kirletiyor zararlı vs işte o bizim bu sürece tamamen hakim olamamızdan kaynaklanıyor, yoksa güneş enerjisinde yine dibimizde yaşanan bir reaksiyonun enerjisinden yararlanıyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi horizons2 -- 16 Şubat 2018; 14:43:20 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: horizons2


    quote:

    Orijinalden alıntı: spirituals

    Rüzgar ve Güneş enerji sistemleri her açıdan daha karlı ve iyi. Nükleer yada normal santraller yerine bu tarz çevreci cihazlar kullanılırsa dünya daha temiz bir yer olacaktır.

    Hiç biri verimli yöntemler değiller aslında, rüzgar enerjisi de görüntü kirliliği, yer israfı, kuşları vs yabani hayata zararlı, tabiki nükleer enerjiyle karşılaştırıldığında tüm bunlar nükleerin verdiği zararın yanında sıfır, ancak nükleer enerjiyi böyle kötü görmemizin sebebi insanlık olarak elimize yüzümüze bulaştırmamızdan kaynaklanıyor, biz daha ileri bir medeniyet seviyesinde olup, ipler tamamen elimize alacak kabiliyette olsak, yani bu süreci parmağımızda oynatsak yine en makul çözüm nükleer enerji, şimdi diyeceksiniz kirletiyor zararlı vs işte o bizim bu sürece tamamen hakim olamamızdan kaynaklanıyor, yoksa güneş enerjisinde yine dibimizde yaşanan bir reaksiyonun enerjisinden yararlanıyoruz.

    Hayvanlara kirlilikten dolayı verdiğimiz zararın 1000'de 1'i bile değildir rüzgar ve güneş enerjisinin olumsuzlukları. Kuş ve yabani hayat mı kaldı ülkede her yer beton zaten, türleri tehlikede olan kuşların yakınına kurulsa neyse derim de rüzgarı bol olan her yere kuruluyorlar ya da güneşi bol alanlara. Ayrıca ne kadar erken %100 yenilenebilir enerjiye geçersek o kadar iyi; Doğalgaza bile gerek kalmayacaktır bir yerden sonra gaz ithalatını da azaltır. Nükleer enerjiye geçmeyi ben hiç istemiyorum sebebi ; genetik olarak umursamaz olmamız, nükleer enerjinin kontrolünü gerçekleştirecek kişiler bir yerden sonra boş verecekler. Arıza olacak sonra hallederiz ,yarın yaparız ,parça değişecek daha idare eder gibi gözüküyor diyecekler. Ya da Yöneticisi öyle diyecek eleman da şikayet etmeyecek işimi kaybederim korkusuyla sonra hep beraber Çernobil'le yüzleşeceğimize yüzde 90 ihtimal veriyorum. Bu yüzden direk yenilenebilir kaynaklara yönelmemiz gerek ayrıca doğal enerji kaynağı cennetinde yüzüyoruz Jeotermal enerji kaynaklarımız da haddinden fazla var öyle her ülkede bulunan bir şey de değil.




  • Bukalemun kullanıcısına yanıt
    Dediğinizi anlamadım. Affınıza sığınıyorum.

    Daha açıklayıcı olmanızı rica edebilir miyim?
  • horizons2 kullanıcısına yanıt
    Rüzgar türbünleri bir nebze zarar verecektir uçan hayvanlara velhasıl kötü görünme gibi bir savunma bana makul gelmedi. Bunun haricinde güneş enerji sistemleri bence çöl benzeri yerlere kurulabilir. Hemde binlerce hektar alana. Ki yaşayan da olmadığı için gayet de normal duracaktır. Zaten bunu yapan kişiler yanı başımıza yapmıyor ki ben üniversite zamanında CSUN diye bir firmada staj yaptım. İnternetten bakarsanız güneş enerji sistemleri ile ilgili olduğunu göreceksiniz.

    Özellikle güneş enerjisi panelleri harika başarım gösteriyor. Yerleşimden uzak yerlere yeterli sayıda kurulan bir tarla kesinlikle ne çevreyi rahatsız edecek ne de doğal hayatı tehlikeye atacaktır.

    Nükleer santraller oluşum sebebiyle zaten zararlı sayılır. Arıza sonucunda bir şehir büyüklüğü alanın telef olması dışında kullanıldığı süre boyunca kirlilik yayan bir teknoloji. İleride çok daha farklı yöntemler kullanılır ve daha iyi hale gelir amenna. Ama şu seviye de çok da yararlı bulmuyorum ben. Avrupa Amerika Asya ülkeleri bu sistemlere geçmeye başladılar yavaş yavaş. Çünkü doğal bir kaynak ve sınırsız enerji demek. İnanın bakım maaliyetleri de aman aman değil.

    Nükleer santralleri savunmak bana akilane gelmedi pek. Tabi ki sizin düşünceniz .




  • quote:

    Orijinalden alıntı: spirituals

    Rüzgar türbünleri bir nebze zarar verecektir uçan hayvanlara velhasıl kötü görünme gibi bir savunma bana makul gelmedi. Bunun haricinde güneş enerji sistemleri bence çöl benzeri yerlere kurulabilir. Hemde binlerce hektar alana. Ki yaşayan da olmadığı için gayet de normal duracaktır. Zaten bunu yapan kişiler yanı başımıza yapmıyor ki ben üniversite zamanında CSUN diye bir firmada staj yaptım. İnternetten bakarsanız güneş enerji sistemleri ile ilgili olduğunu göreceksiniz.

    Özellikle güneş enerjisi panelleri harika başarım gösteriyor. Yerleşimden uzak yerlere yeterli sayıda kurulan bir tarla kesinlikle ne çevreyi rahatsız edecek ne de doğal hayatı tehlikeye atacaktır.

    Nükleer santraller oluşum sebebiyle zaten zararlı sayılır. Arıza sonucunda bir şehir büyüklüğü alanın telef olması dışında kullanıldığı süre boyunca kirlilik yayan bir teknoloji. İleride çok daha farklı yöntemler kullanılır ve daha iyi hale gelir amenna. Ama şu seviye de çok da yararlı bulmuyorum ben. Avrupa Amerika Asya ülkeleri bu sistemlere geçmeye başladılar yavaş yavaş. Çünkü doğal bir kaynak ve sınırsız enerji demek. İnanın bakım maaliyetleri de aman aman değil.

    Nükleer santralleri savunmak bana akilane gelmedi pek. Tabi ki sizin düşünceniz .

    Hocam hepsi olmalı. Tek yere bağlı olunamaz. İlkimler kafayı yemiş. Bütün yatırımı rüzgara yaparsın bir şeyler ters gider ortada kalırsın. O yüzden RES, HES, GES ve nükleer bir arada olmalı.

    Avrupa nükleer santralden geçilmiyor. Zira en ucuz ve temiz enerji nükleer. Bir sınırımız Ermenistan'da ve diğer sınırımız Bulgaristan'da antika sayılacak kadar eski nükleer santraller var. Karadeniz'in karşı kıyısında da aynı şekilde. Etrafımız nükleer santrallerle dolu. Fransa, Belçika nükleer santral bolluğu yaşıyor.

    Japonya daha 10 yıl bile olmadı facia yaşadı ama yine nükleer santral yapıyor. Nükleer çok ucuz ve gerekli enerji. Sadece enerji de değil, teknoloji.

    Bizim asıl karşı olmamız gereken nokta nükleer santralleri dışarıya yaptırıp, yakıtını dışarıdan alıp, teknolojisine sahip olamama senaryosudur. Teknolojisine sahip olmamız lazım. Biz doğalgazı bile tek ülkeden almıyor, çeşitlendiriyoruz. Zira biriyle bir şey olsa ortada kalırız.

    Keşke bütün dünya elindekileri bıraksa. Ama başkasının elinde varsa bu güç biz de olmaması bizim zayıflığımızdır.




  • gcb1903 kullanıcısına yanıt
    Açıklamanız için teşekkür ederim.


    Dediklerinize katılıyorum. Ama gerekli yatırımlar ile bence güneş ve rüzgar enerji sistemleri diğer enerjilere gerek bırakmayacak seviyelere çıkarılabilir.

    Akabinde Nükleer santrallerin garantisi yok. İnsanlar hata yapabiliyor. Ufacık hataların sonuçlarını biliyorsunuz. Ufacık bir düğmeye basmayı unutma sonucunda reaktörler fazlaca yüklenerek patlama gerçekleştirebiliyor. Bana hep güvensiz bir teknoloji olarak gözüküyor.
  • spirituals kullanıcısına yanıt
    O risk her zaman var. Ama şöyle düşünün. 60 yıllık teknoloji ve binlerce reaktör çalıştı dünyada. Bilinen kaç tane böyle felaket var. 1-2 anca. Ben sizin demek istediğinizi çok iyi anladım. Dünya için daha iyi olduğunu belirtiyorsunuz, ben de canı gönülden katılıyorum. Ama ABD, Çin, Rusya, Hindistan, Belçika, Fransa, İngiltere, Kanada vs vs bir sürü ülkede binlerce mevcut ve yüzlerce yapılmakta olan var.

    Sizin söylediğiniz fazla iyi kalıyor. Silahlar da kötüdür. Ordumuz, silahımız olmasa ne olurdu diye düşünürsek, nükleer de enerji ve teknoloji tarafında odur. Keşke 50 yıl önce birileri yapsaymış, şimdiye biz de bu teknolojiye sahip olsaymışız. Çok geriden geliyoruz. Almanya tuzu kuru. 50 sene ucuz enerji kullanıp zenginleşmiş şimdi o zenginliği ile pahalı enerji alabiliyor. Biz de 50 sene enerjiye çok az para verip kullanalım sonra bırakırız. Ki Almanya artık nükleer teknolojisini iyicene ilerletmiş durumda, füzyon, yapay güneş peşinde adamlar.

    Keşke kimsede olmasa ama herkes bu güce sahipken bizim olmaması çok büyük dezavantaj.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: spirituals

    Rüzgar türbünleri bir nebze zarar verecektir uçan hayvanlara velhasıl kötü görünme gibi bir savunma bana makul gelmedi. Bunun haricinde güneş enerji sistemleri bence çöl benzeri yerlere kurulabilir. Hemde binlerce hektar alana. Ki yaşayan da olmadığı için gayet de normal duracaktır. Zaten bunu yapan kişiler yanı başımıza yapmıyor ki ben üniversite zamanında CSUN diye bir firmada staj yaptım. İnternetten bakarsanız güneş enerji sistemleri ile ilgili olduğunu göreceksiniz.

    Özellikle güneş enerjisi panelleri harika başarım gösteriyor. Yerleşimden uzak yerlere yeterli sayıda kurulan bir tarla kesinlikle ne çevreyi rahatsız edecek ne de doğal hayatı tehlikeye atacaktır.

    Nükleer santraller oluşum sebebiyle zaten zararlı sayılır. Arıza sonucunda bir şehir büyüklüğü alanın telef olması dışında kullanıldığı süre boyunca kirlilik yayan bir teknoloji. İleride çok daha farklı yöntemler kullanılır ve daha iyi hale gelir amenna. Ama şu seviye de çok da yararlı bulmuyorum ben. Avrupa Amerika Asya ülkeleri bu sistemlere geçmeye başladılar yavaş yavaş. Çünkü doğal bir kaynak ve sınırsız enerji demek. İnanın bakım maaliyetleri de aman aman değil.

    Nükleer santralleri savunmak bana akilane gelmedi pek. Tabi ki sizin düşünceniz .

    Size güneş paneli ile tepemizdeki koskoca nükleer reaktörden yayılan enerjinin milyarda birini topluyoruz diyorum siz bana fizyon ve füzyon pek mantıklı değil diyorsunuz, bu da tabi ki sizin düşünceniz. Güneş enerjisi diyorsunuz verimleri artırılabilir ancak bir yere kadar, kayıp her zaman olacaktır gelen enerjinin %100 toplayamazsınız, rüzgar türbinlerinin verimini tasarımlarını geliştirerek bir miktar daha artırabilirsiniz belki ama mekanik açıdan zaten mükemmeliyete yaklaşmış durumdalar anca boyutlarını büyüterek ürettiği enerji miktarı artılır fakat ne yapacağız ağaç diker gibi bütün dünyanın üstünü bunlarla mı kaplayacağız? Bunların sayısı 100'lerce kat artınca sizce bir gün sorun olmaya başlamayacak mı? Belki bu şekilde bugün enerjimizi karşılayabiliriz, daha fazla dikeriz daha fazla alana panel kurarız ama atıyorum 2100 yılını düşünün üretilen enerjiyi karşılayacak mı bunlar, gelecekte yetersiz gelecekler, nükleer enerji ise en verimli yöntem, evet şimdi demode kalacakmış gibi gözüküyor ancak bu işe çok önce başlayarak boyumuzdan büyük işler yaparak kendimizi riske attık, bence bu konuda hala daha katetmemiz gereken bir yol var, ama bu konuda olgunlaştığımızda enerji ihtiyacmızı başka bir kaynağa gerek kalmadan temiz bir şekilde karşılayabileceğiz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi horizons2 -- 16 Şubat 2018; 18:31:25 >




  • gcb1903 kullanıcısına yanıt
    Bizim inananların elinde teknolojinin heba olacağını biliyorum. Başka biri eğer bu işi yönetirse belki diyebiliriz. Gene de iyi bir teknoloji olduğunu düşünmüyorum. Güneş enerji sistemleri yapan Csun diye bir firmada staj yaptım. İki yaz hemde. İnanın çok fazla şey gördüm ve öğrendim güneş enerji sistemleri ile ilgili. Akabinde nükleer santrallerin zararlı olduğu gerçeği. Hem çevreye hem canlılara.



    Silahlar keşke olmasaydı ama oldu.Çunkü alternatif bir Savunma sistemi yok. Savunma yada başka bir şekilde. Nükleer harici potansiyel enerji kaynakları varken buna gerek görmüyorum ben.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: spirituals

    Bizim inananların elinde teknolojinin heba olacağını biliyorum. Başka biri eğer bu işi yönetirse belki diyebiliriz. Gene de iyi bir teknoloji olduğunu düşünmüyorum. Güneş enerji sistemleri yapan Csun diye bir firmada staj yaptım. İki yaz hemde. İnanın çok fazla şey gördüm ve öğrendim güneş enerji sistemleri ile ilgili. Akabinde nükleer santrallerin zararlı olduğu gerçeği. Hem çevreye hem canlılara.



    Silahlar keşke olmasaydı ama oldu.Çunkü alternatif bir Savunma sistemi yok. Savunma yada başka bir şekilde. Nükleer harici potansiyel enerji kaynakları varken buna gerek görmüyorum ben.

    Nükleer türkiye gibi enerji kaybağı fakiri ülkeye gerekli

    http://www.enerjiatlasi.com/ruzgar/
    http://www.enerjiatlasi.com/gunes/
    http://www.enerjiatlasi.com/nukleer/

    türkiyedeki en büyük güneş enerjisi kapasitesi 50 mw
    türkiyedeki en büyük rüzgar enerjisi kapasitesi 240 mw
    nükleer kapasitesi ise 4500 mw arada 90 kat fark var

    bunlarda yapılacak olan nükleer santraller

    1) Akkuyu Nükleer Santrali Mersin Akkuyu NGS Elektrik Üretim 4800 MW
    2) Sinop Nükleer Santrali Sinop Türkiye - Japonya Ortaklığı 4480 MW
    3) İğneada Nükleer Santrali Kırklareli Türkiye - Çin Ortaklığı 4400 MW

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Gene kandırılacaklar. Ama bu sefer hepimizi deli gibi yakarak. Tek bildiğim bu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • horizons2 kullanıcısına yanıt
    Hücre diye bir şey var. Ben işin içinde yer aldığım için net olarak biliyorum.



    Hücre güneş enerjisini alarak enerjiye dönüştüren mavi ve çok ince, çip e benzeyen bir yapı. İlk güneş enerjisi panelleri 3500 e 4000 cm en boy oranı ile çıkıyordu. Hücrenin boyutları çok büyüktü. Alabildiği enerji ise tersi şekilde ufaktı.



    Şimdi ise bu hücreler 35 cm 40 cm en boy oranına sahip oldu. 10 da 1 i diyebiliriz. Bununla.birlikte geliştirilen yapısıyla büyük olandan daha fazla enerji üretiyor. Daha doğrusu alıp aktarıyor.

    Nükleer enerjiye yapılan yatırım yerine bu tarz bir teknolojiye yatırım yapılıyor olsaydı inanın sonuçlar çok daha farklı olacaktı.



    Nükleer santrallerin kazandırdığı enerji gerçekten çok fazla. Akabinde gerekli yatırımlar ve gerekli ilerlemeler ile doğal enerji dediğimiz şeyler belki aynı olmasa da daha fazla alana kurulabileceği için daha çok enerji elde edilebilir olacaktır.



    İşlemci mimarileri gibi bu aslında. İlk işlemciler 120nm idi. (farazi) şu an 10nm oldu ve onlardan çok daha fazla işlem yapabiliyorlar. Yeter ki gerekli ar-ge çalışması yapılabilsin. Reaktör hiç bir zaman iyi bir kaynak olmadı. İnternette çevreye insana canlıya verdiği zararları bulabileceğiniz bir çok yer var. Tek tek açıklamaya lüzum görmüyorum.



    Yersiz bir münakaşa ise hiç istemiyorum şu an. Özellikle çevremizde çok daha büyük ve kötü sorunlar var iken.



    Fikrinize saygı duyar iyi forumlar dilerim. Esenlikle kalınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi spirituals -- 16 Şubat 2018; 22:41:21 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • enerji enerji enerji yerimizde sayıyoruz adamlar devrim yaptı

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.