Hubble, bilinen evrenin en uzak yıldızını görüntüledi 'Tam 9 milyar ışık yılı' (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: gcb1903

Dünya ile Mars arası mesela 55 milyon km. 4 aya falan gidiliyor günümüzde. Kıyas için belirttim bunu sadece.

Şimdi kabaca hesaplarsak.
Işık saatte takribi 1 milyar km hıza sahip.

Saatte 1 milyar km hıza ulaşacak bir araç yapabilirse insanoğlu ışık hızına erişecek.
İşte o araç ile 9 milyar yılda gidilebiliyor.

9 milyar yıl da hesap makinemin kafası doğru çalıştıysa 3.285.000.000.000 gün ediyor aşağı yukarı.

9 milyar yıl uzakta bile yıldızlar, galaksiler var. Muhtemelen çok daha uzaklarda var. Gezegenimiz bu evrende pasifikte bir kum tanesi bile değil. Bir atom bile değil. O kadar yokuz, o kadar küçüğüz.

Çok pis küçük gördüm insanlığı şuan. Kendimizi de nimetten sayıyoruz.

quote:

Orijinalden alıntı: cemsinan

quote: Orijinalden alıntı: Wi Fi Bir mümin bu haberi okudu ve imanı arttı! Bir bilim adamı bu haberi okudu inanıyorsa imanı arttı inanmıyorsa hayreti arttı! Siz bu haberi okudunuz nefretiniz, küfrünüz, alayınız arttı ise, yukarıdakiler insan ise siz nesiniz?

Böyle muhteşem bir haberde nefret, küfür ve alaydan bahseden tek kişi olmayı başardınız.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Wi Fi

Bir mümin bu haberi okudu ve imanı arttı!
Bir bilim adamı bu haberi okudu inanıyorsa imanı arttı inanmıyorsa hayreti arttı!
Siz bu haberi okudunuz nefretiniz, küfrünüz, alayınız arttı ise, yukarıdakiler insan ise siz nesiniz?

quote:

Orijinalden alıntı: eulogy

Kimsenin nefreti, küfrü ve alayı artmıyor.

Evrenin büyüklüğü ile ilgili bir haber gören her insan dünyada birbirine yaptığı anlamsız eziyetlerin, iktidarın, ideolojilerin ne kadar anlamsız ve komik olduğunu anlıyor.

En önemli örnek Carl Sagan. Ben yukarıda karikatür paylaştım ya, bak Carl Sagan benim söylediğimin 100 katını söylüyor. Hem de durduk yere söylüyor.

Ve bilhassa belirtiyor, diyor ki;

"Astronomi, insanın karakterini şekillendiriyor, mütevazileştiriyor, benmerkezci olmasını engelliyor."

Yani senin küçümsemeye çalıştığın bizim değil, evrenin büyüklüğü dünyanın ve insanların küçüklüğü hakkında carl sagan da benzer şeyleri düşünmüş.

Demek istediğim evrenin büyüklüğünü gören bir insanın dünyanın ve dünyadaki saçmalıkların küçüklüğüne şaşırması kadar komik bir şey olamaz.

Siz neysiniz? Bunu sordun.

Biz başkasının nasıl yaşayacağına karar vermeye çalışanları sevmeyen insanlarız. Bu insanlara yobaz diyoruz. Kimse kimsenin nasıl giyindiğine, nasıl yaşadığına karışmasın, herkes bildiği, inandığı anladığı şekilde yaşasın isteyen insanlarız.

Siz dindar bir insansanız o karikatürden sizin üstünüze alınacağınız bir şey yok. Mutluluk ve huzur içinde dininizi yaşamaya devam ediniz. Çünkü dindar insan ile yobaz insan, başkasına karışmayı hak gören insanlar aynı kişiler değiller.

Yoksa siz başkasının hayatına haddi olmadığı halde karışan insanların dindarlar olduğunu mu düşünüyorsunuz? Eğer böyleyse büyük ayıp.

O karikatürdeki yazı yerine gündelik problemlerimize ait ne yazarsanız yazın komik kaçıyor. Siz de yazın. İsterseniz Büyük İskender olun, isterseniz Cengiz Han komik kaçıyor.

Evrenin büyüklüğü yanında başkasının nasıl giyineceğine karar vermeye çalışan bir yobaz'ın fikri cidden komik ve küçük kalıyor.

Eğer siz durduk yere müslümanlara laf atıldığını düşünüyorsanız, kusura bakmayın ama demek ki o sizin kafanızdaki müslüman tanımından kaynaklanıyor. Bana sorarsanız müslümanlar başkalarının yaşantısına giyimine dinine inancına düşüncesine saygılı demokratik insanlar. Size göre müslümanlar başkasının hayatına karışan yobaz insanlar ise bilemem, o sizin sorununuz.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: cemsinan

Ohoo daha terbiye öğreneceksin de vesaire.

Senin aşırı mağduriyetin ve alınganlığını ben anlamsız bulmuştum. Bu son mesajınla anlam kazandı ama.

quote:

Orijinalden alıntı: Wi Fi

Yobazlık yaparak mı yobazları eleştiriyorsun? Ülkedeki en büyük sorun hırsızın hırsız var diye bağırması, arısızın arsız var diye yaygara koparması, ülkedeki bütün yobazlar 100 yıldır yobaz var diye bağırıyor ancak tek bildikleri başkasının kafasına şapka geçirmek, istemeyenide asmak.

İşte 100 yıl sonrada senin gibi ne dediğini bilmeyen, kendini tanımayan, batı özentisi tipler, kendi toplumuna zorla batının şapkasını takandan, kendi toplumunu güya bilimle aşağılayan zorba takımına.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: eulogy

Tamamen çaresizlikten ne yazacağınızı şaşırdınız. Son çare olarak beni tanımlamayı, bana olmadığım ithamlarda bulunmayı tercih ettiniz. Tamamen çaresizlikten.

Bugüne kadar herhangi bir konuda birine baskı yaptığımı gördün mü? Şunu giy, şunu ye, şundan iç dediğimi gördün mü?

Tabi ki hayır. Beni tanımıyorsun bile.

Ve yalan uydurmak zorundasın. Yalanında şundan ibaret.

Eulogy gibiler insanlara zorla mini etek, şapka giydirtiyor.

Kimsenin zorla şapka taktığı, mini etek giydiği yok.

Benim kimseye bunun konusunu açtığım dahi yok.

Bu senin, benim hakkımda çaresizlikten uydurduğun yalanın. Ben birilerine karışmadıkça, birilerinin hayatına burnumu sokmadıkça sen benim hakkımda yalan söylemek zorunda kalıyorsun. Benim bildiğim islamiyette yalan söylemek günahtır.

Bir insan benim düşünceme göre nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşamalı. Hayat kadını olmak istiyorsa hayat kadını olmalı, tibete gidip keşiş olmak istiyorsa keşiş olmalı, ineğe tapmak istiyorsa ineğe tapmalı, mini etek giymek istiyorsa mini etek giymeli.

Her doğruyu kendin biliyormuş gibi davranmaktansa insanların inançlarına, yaşam tarzlarına saygı duyma fikri inanın çok huzur verici bir düşünce. Size de tavsiye ederim. Mutsuzluğunuzu alır.

Bırakın insanlar istedikleri gibi yaşasın. Hem siz mutlu olun, hem onlar mutlu olsunlar.

İsteyen istediği gibi giyinsin, siz de mutlu olmayı deneyin, bir kerecik deneyin.

Bırakın isteyen kara çarşaf, isteyen mini etek giysin. Sizin kimin ne giydiğinden mutsuz olmanıza gerek yok. Sizin yoldan geçen mini etekli kızdan mutsuz olmanıza gerek yok.

Ben keltoşum, yazın şapka takıyorum. Size de tavsiye ederim :) Aman ha baskı yapıyorum sanmayın :) Sonra sağda solda eulogy bana zorla şapka taktırdı demeyin. Gerçi belli olmaz beni tanımadığınız halde hakkımda yukarıdakileri uydurduğunuza göre bunu da diyebilirsiniz.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: mutercim

Görelilik kuramını kısmen bilince böyle oluyor işte. Merak etmeyin. Işık hızına çıkabilirsek (çıkılabilmesi mümkün olsaydı) aradaki mesafe de, o mesafeyi aşmak için gereken zaman da sıfıra düşer. Yani ışık hızıyla oraya bizim açımızdan (bizim referans sistemimize göre) anında varırdık.

Fotonlar zamanı ve mesefeleri deneyimlemez.

quote:

Orijinalden alıntı: combaba

zaman ve ışık hızıyla ilgili bütün hesaplamaların sadece zan olduğunu, kütle durumuna göre zamanın farklı niteliklerde olduğunu, bilmeniz gerekir. Kuantum evreni ile ışık hızı ilgisiz alanlardır. Bu kadar büyük mesafeler aşılabilir mi bilmiyorum. Ama bu yöntem ışık hızı ve üstü hızlarla olacak iş değil. Çok daha farklı bir yöntem varsa onunla ancak olabilir. Bir ihtimal kuantum alanına girip, kütlenin bütün referanslarından soyutlandıktan sonra, istediğin noktada yeniden oluşmak, belki bir yol olabilir. Ama oluştuğun noktanın kütle değerleri ile seninki uyum sağlamaz sa daha oluşmadan yok olursun. Bunu anlamı şudur aslında beyler! Evren , kainat vb. ne varsa aslında hepsi bir bütünün içindedir. VE size çokça tefekkür etmenizi önereceğim bir sözüm olacak. Bütün bunlar sadece Allah'ın 1 liğinin eseridir. Onun birliğini anlamaya bile gücümüz yetmiyor. Algılarımızdaki bütün ölçüler anlamsız hale geliyor. Ama bilin ki, bu anlamsız ölçüler, gerçeğin karşısında çok daha anlamsız olacaktır. Elimizde kala kala sadece 1 kalacaktır. 1' in sırrına erdiğinizde sonraki sıfırların bir anlamı kalmayacaktır.