Şimdi Ara

Adliyenin tehditkar dili.....

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
0
Favori
486
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • """tebligatı aldıktan sonra 7 gün içinde gelmezseniz polisle aldırıcam"""
    diyor bir katip. Mağdur olan bi kişiyi rencide ederek tahrik ediyor. Zaten bilirsiniz bir olayı polise aktardığınızda polise aman abi yaman abi modunda konuşmazsanız sizi o da ezmeye çalışıyor.

    Birileri bi yerleri eline geçirip aşırı menfi kendisini sivriltiyor. yaptıklarımızı Allah 'ın huzurunda icra ettiğimizi ve mükemmel bir insan olmamız gerektiğiniz umursamıyor bile. Bırakın mükemmel insanı asgari insanlık bile yok oluyor.

    Ama özellikle adliye gibi Devlet 'in insan kaderine hüküm verdiği ve birçok devlet kuvvetinin saklı tutulduğu bir mekanın; hem adaleti umursamaması hem de gücünün rastgele sömürülebilmesi memlekete ve insanlığa çok zarar veriyor.

    Zaten evvelden beridir; ancak kişnin vekaleti ile değer arz edebilecek olan avukatlar hep ayrıcalıklıdır adliyede sorgusuz sualsiz her alana dahil olurlar. Burası bizi ilgilendirmez. ANcak; yeri geliyor kendi mahkemenize bile kavga dövüş girmeye çalışıyorsunuz, mahkeme anında ya da odasında iken bir hakim ile iletişim kurabilmek için kendinizi aşmanız gerekiyor. Öyle ki; artık bir haddeden sonra hakkınızı alamıyor haksız oluyorsunuz.

    AVukatların şu hali sömürme ve vatandaşın hukuktan habersizliğini kullanarak bir dava konusunda çokça koz elde etme kuvveti oluşuyor. Sadece avukat değil; her tür alakalı kişi.


    Bir idari davada taraf sayısının bir fazlası adedinde evrak sunma mecburiyeti vardı mahkemeye. Davayı açan taraf samimi bir vatandaş olarak her evrağı aynen kopyalayıp, karşı tarafa da gitmesini sağlıyordu. ANcak karşı tarafın avukatı sadece kendi hazırladıkları özet yazısını kopyalayıp yolluyor ve asıl olan evrakları asla fazla basmıyor öğrenilmelerini engelliyordu. Vatandaş ve devlet arasındaki bu uzaklık devamlı sömürülmekte. Hakimlere şahsen ve muhabbet ile ulaşabilen rahatlıkla konuşabilen kişileri ve hatta hiyerarşik bğ kurabilenleri bir düşünürseniz.... Kaç adım öndedirler bir hukuk mevzusunda??????

    fetöden tutuklanan hapse atılan bir savcı; telefon konuşmasını çarpıtıp yalancı şahit bulmuş ve bir kişinin aleyhinde dava açtırmıştı. Mağdur kişiyi kesin olarak savunan ve iftiracıyı iptal eden bir savunmayı ilgili şahsa verdiğimizde avukatına götürmüş ama avukat savcının aleyhinde hiçbirşey yapmak istememiş....

    Telefonla tüm güvenlik bilgilerini verip kendi dosyanızda gizli olmayan bir bilgiyi sorduğunuzda; "telefonla bilgi vermiyoruz" şeklinde şakkadanak telefonu kapatabiliyorlar. Ancak sesinizi yükseltirseniz normalleşiyorlar. Yani hakaret ederseniz zaten hemen şikayet edecekler, kontrollü biçimde azarlayabilmeniz gerekiyor. Zeki cümleler ve ya diplomatik bir dil. Tabi hepsi birkaç saniyede olabilmesi lazım. Tam tersi gayet aklı selim ve görevini yapan hatta vatandaşa yardımcı olan şahsiyetler de çalışıyor aynı yerde. Ama bir standart yok ortada. Devamlı suçlularla muhatap olduklarından ve adliyeden rüşvet karşılığı bilgi sızdıranlar yüzünden sinirleri bozuluyor olabilir. Ama biz n'aapalım??

    İnsanların hiyerarşik bir sıralaması ve kalitenin her daim öne çıkarılması şart. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin değiştirilip, kuvveler birliğinin tek esas olması da şart!







  • Welcome Republic of banana

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • bişeyler anlatırım şimdi başıma iş gelir o yuzden Allah bu ülkede kimseyi adliyeye düşürmesin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • adres ya da kişi tanımlamadan anlatabilirsiniz hocam. Ne geldiyse anlatamadığımızdan geldi başımıza...
  • Bir ilçe adliyesine girildi ve ilgili mahkemeden dosya incelenmek üzere istendi.
    "öyle birşey isteyemezsiniz fotokopi talep edebilirsiniz" cevabı alındı. Oda kalabalıktı. Kesinlikle kanuni bir hak olduğu vurgulanırken misafir biçiminde oturan bir bayan birkaç kere söze girince mahkemenin hakimi olduğu anlaşıldı ve hakim hanıma dosyaya bakılamayacağının söylendiği tekrarlanınca;
    "öyle birşey demedi, dilekçe ile başvurman lazım, bunu söyledi" Vaziyeti kurtaramadı ama üstelenmedi durum. Dosya incelendikten sonra ayrılıp tekrar gelinerek mahkemeye bir yazılı savunma sunuldu ve mahkeme memuru hanfendi
    "tutanak tutacağız dosyaya baktığınız için" dedi. Neden diye sorulduğunda yazı işleri müdürü çekingen biçimde
    "baktığınız için" felan dedi. SOnra bir dakika denip mahkemeden ayrılındı ve bir daha da dönülmedi.

    Şehir merkezlerinde bu tip bişiyin olmasının ihtimali yok. AMa hem ilçelere gidilince hem de cehalet hükünmdarlığı ele alınca, bir devletin varlığına ve standartına bile karşı çıkıyor görevliler.... Git gide Türk insanı isyana sürükleniyor!!!




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.