< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Bildirim
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Öncelikle panik atak bir hastalık değil, beyindeki amigdala bölgesinin verdiği sahte panik sinyalidir. O an beyniniz, vücudunuza anormal bir şeyler olduğunu "sanar" ve adrenalin salgılamaya başlayarak, savunmaya geçer. Panik atak hali de bu durumdan ve bu durumun kontrol edilememesinden kaynaklanmaktadır. Kontrol edilememesinin tek sebebi de tecrübesizlikten kaynaklanır. Hayatın belirli evrelerinde her insan panik atak adayıdır fakat bu hiç ortaya çıkmayacağı gibi, bir olay (aşırı üzüntü, aşırı mutluluk vb.) sonucunda da ortaya çıkabilir.
Panik atağın en büyük ilacı "inat"tır. İnatlaşır ve üzerine giderseniz yenersiniz. İlerleyen panik ataklarda da ilaç desteğiyle birlikte, panik atağın sizin kontrolünüzde olan bir durum olduğunu anlamanız sağlanmaya çalışılır. Gerçekten de öyledir. Paniği çağıran da uzaklaştıran da sizsiniz. Zamanla tecrübe kazandıkça ve paniği nasıl çağırıp, nasıl uzaklaştırabildiğinizi öğrendikçe, panik atağı yenmiş olursunuz. İlaç desteğinin sebebi de daha sakin düşünerek hareket etmenizi sağlamasıdır. Savaş olan yerde çözüm olmaz. Önce savaşı dindirmeniz gerekir. İlaç da bu görevi üstlenir. Başarı oranı en yüksek olan ilaç, geri bildirimlere göre "Paxera"dır. Yani etken maddesi "paroksetin" olan ilaç ya da ilaçlar, olumlu sonuçlar vermektedir. Eğer panik durumu hafifse, ilaca gerek kalmadan, "bilişsel öğrenme" metoduyla; yani algılama, düşünme ve hatırlama süreçleriyle çok rahat atlatılabilir fakat şunu da unutmamak gerekir ki. Panik atak hiçbir bünyede, hiçbir zaman tamamen yok olmaz. Daha önce panik atak yaşamamış insanda da olabilir, yaşamış insanda da olabilir. Yani bunun, sizi trollemeye çalışan bir troll olduğunu düşünürseniz, daha rahat edersiniz. Trollü beslemeyin :) Kaldı ki bu tarz şeyler hayatın tadı ve tuzudur. Adrenalin, panik ve heyecan aslında iyi şeylerdir. Yeter ki bunlara hükmedin. Ayrıca "inatlaşma" kısmına tekrardan dikkat çekmek istiyorum. Boğulacağınızı ya da dilinizin içeri kaçacağını mı düşünüyorsunuz? Kendinizi boğmaya çalışın ve dilinizi yutmaya çalışın. BU İMKANSIZ. Deneyin ve görün. Daralma geldi ve ateş mi bastı? Adrenalinizi daha da artıracak hareketler yapın. Toplu taşımada kalabalık ortamlarda fenalık mı geliyor? Kalabalık ortamın en ortasına gidin. Soğuk terler mi atıyorsunuz? En fazla ne olabilir ki? Bir kenara oturur soluklanırsınız. Panik atağı tetikleyen bir başka şey de; "acaba insanlar şu anki halimi görüyor mu?", "acaba komik duruma düşer miyim?", "acaba bana bir şey olursa müdahale ederler mi?" gibi saçma düşüncelerdir. İnsanları umursamaz, kendi rahatlığınızı düşünürseniz, bu gibi sıkıntıları da zamanla aşmış olursunuz. |
Benim de panik atak rahatsızlığım var. Üniversite döneminden kalan mirasım. Sebebi hem stres hem de anlatacağım rahatsızlıktır. Yemek yiyorsam ya da seyahat halindeysem midem bulanacak korkusuyla başlar, büyür giderdi. Kapalı alanda duramaz, araca binemezdim. Ellerim ayaklarım karıncalanır, başımdan aşağı kaynar sular dökülür, kalbim yerinden çıkacak gibi olur, nefes alamaz, bayılacak ve bir anda kusacak gibi olurdum. Benim hep mideme vururdu, sıkıntım korkum midemdeydi çünkü. Hiç bir zaman kusmaz ya da bayılmazdım, sadece çok çok kötü olurdum o kötülük de beni tedirgin edip bu hallere sokardı.
Bunun sebebi ise geçirdiğim bir ciddi mide rahatsızlığı diye düşünüyorum. Akşam bir anda fenalaşıp hastaneye kaldırılmış, 10 saat kadar hastanede kalarak 5 serum yemiştim. Saatlerce mide ağrısı ve bulantı eziyetini çekmiş, bir yandan ishal bastırdığı için o perişan halde, elde serum askılığıyla hasta yatağı - tuvalet arasında belki 20 kere gidip gelmişimdir. Akabinde zar zor içimi dışıma çıkarmıştım, neyseki sonrasında kesildi. Ne enfeksiyon ne bir hastalık bulmuşlardı. "Yediğin bir şey dokunmuş olmalı" denerek taburcu edildim. Enfeksiyon olmadığı halde sadece yediğim bir şey ile bu hale gelinebildiğini gördüğümde ne kadar tedirgin olduğumu tahmin etmişsinizdir. Stres ve bir daha olabilir korkusuyla halk otobüsüne, otobüse binemez, hastaneye gidemez, kapalı ortamlarda örneğin AVM gibi toplu yerlerde yemek yiyemez olmuştum. Bu mekanlardan kaçarak çıkıyordum o dereceydi, atak başladığında kontrol edemiyordum. O dönem 1 ay boyunca antidepresan (remeron) kullandım da idare edebildim. Üniversiteden mezun olunca şu an ailemin yanında daha iyiyim. Bahsettiğim mide rahatsızlığının üzerinden 10 ay geçmiş ama halen tam anlamıyla atabilmiş değilim... Gerçekten çok zor bir rahatsızlık. Hayattan bezdirir, psikoloji bozar, hayat kalitesini sıfıra indirir. Hiç bir hastalığa benzemez, sadece çeken bilir. Bu sıkıntıdan muzdaripseniz arkadaşlarınızla ailenizle bol bol konuşun, sakın içinize kapanmayın. Hayat kalitenizi düşürecek boyutlardaysa ve uzun zamandır devam ediyorsa psikoloğa ve psikiyatr'a gitmeyi ihmal etmeyin. |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi _Knock0uT_ -- 16 Ekim 2019; 20:26:38 > < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi almanyalidoktor -- 16 Ekim 2019; 20:44:30 > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |