Şimdi Ara

@@YAĞMUR VE ORMAN İLİŞKİSİ@@

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
6.497
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • arkadaşlar,bunca yıldır bize öğretildiği gibi ''ormanlık bölgeler mi çok yağış alır'' yoksa ''yağışı bol alan bölgelerde orman çok olur''

    sizce bu önermelerin hangisi doğru?



  • yumurtamı tavuktan çıkar- tavuk mu yumurtadan.?

    aslında ikisi de doğrudur.

    ama ormanlara bakıldığında yağışın bol olduğu yerlerde çok olduğu görülür.
    tropik ormanların altındaki toprak gerçekte çöl toprağı kadar verimsizdir. ama bol nem ve yağmur ile
    dünyanın en yoğun bitki örtüsünü oluştururlar.

    bizde de karadeniz kıyısı en çok yağış alan ve en çok orman barındıran bölgedir.
  • Yağmur alan bölgelerin ormanları katledilse bile zamanla tekrar orman oluşabilir ancak bir kırsal araziyi ağaçlandırıp orman haline getirirsek zamanla yağışları çekeceği şüphelidir.

    Birinci durumda tabii olarak orman olurken ikinci durum insanların gayretini gerektirir.
    ...
  • tabiki yağışlı alanda yeşil örtü dolayısı ile orman olur.. ormanda yağış çeker.. yağış çeker derken kanımca buharlaşma faktörü orman üzerinde yoğunluk oluşturacağından yağış oluşumunu etkiler...
  • mesela güneydoğuanadoluyu ağaçlandırsak her yeri orman yapsak taşıma su ile,bir süre sonra yağış artarmı*
  • hayır ama o bölgede yapılan çok sayıda baraj gölü sayesinde zaten buharlaşma
    ve havadaki nem oranı artıyor.

    bir çok göl ortaya çıktı şimdi orada. zamanla çevre daha yeşil bir alan haline gelebilir.
    ama az bir ölçüde öyle olur.

    çünkü oraları ne de olsa arabistan çölünün sıcak ikliminin etkisi altında kalan bir bölgedir.
    toroslara dek bütün o alan arabistan çölünün yarattığı kuru ve sıcak havanın etkisinde.

    orada bu iş zor. ama daha serin olan iç yada doğu anadoluda böyle birçok göl olsa ve bolca da
    buharlaşma olsaydı hava hep nemli olsaydı çevre de daha yeşil olurdu elbette.
  • dikkat edilirse,havadan yada yüksekçe bir yerden bakıldığında,akarsu boyları hep yeşilliktir, ama ne bileyim 50m yakınında tek bir ağaç bile olmaz,buradan hareketle diyebilirmiyiz ki,su olan yerde yeşillik olur,yeşillik olan yere fazladan yağış gelmez...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mavim1974

    mesela güneydoğuanadoluyu ağaçlandırsak her yeri orman yapsak taşıma su ile,bir süre sonra yağış artarmı*


    artar ...

    quote:

    dikkat edilirse,havadan yada yüksekçe bir yerden bakıldığında,akarsu boyları hep yeşilliktir, ama ne bileyim 50m yakınında tek bir ağaç bile olmaz,buradan hareketle diyebilirmiyiz ki,su olan yerde yeşillik olur,yeşillik olan yere fazladan yağış gelmez...


    yeşilliğin miktarına bağlıdır. büyük bir alan ise oraya yağış da gelir. ayrıca yağışın gelmesinden ziyade ormanlık bir arazide yağan yağmurların suyu yüzeysel akışa geçip kaybolmaz, akışın hızı yavaşlayacağı için su yer altına iner ve orada depolanır, yer altı su seviyesi yükselir ve orası uzun vadede ormanlar için uygun ortam olur.

    güneydoğu da bir zamanlar ormandı ancak insanlar ağaçları kesti, iklimi sebebi ile bir daha ormana dönüşemedi ...
  • Konuyu başka tarafa çekmek gibi olacak ama yağmur bombalarını niye kullanmıyoruz ?

    Bildiğim kadarı ile herhangi bir yan etkisi yok doğaya ve Çin sırf bu iş için ülke genelinde 250 ye yakın ekip kurmuş İstanbul ve Ankara nın susuzluğuna bir nebze faydası olmazmı acaba ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: khanturks1

    Konuyu başka tarafa çekmek gibi olacak ama yağmur bombalarını niye kullanmıyoruz ?

    Bildiğim kadarı ile herhangi bir yan etkisi yok doğaya ve Çin sırf bu iş için ülke genelinde 250 ye yakın ekip kurmuş İstanbul ve Ankara nın susuzluğuna bir nebze faydası olmazmı acaba ?


    bir sebebi olmalıki kullanılmıyor. 90 lı yıllarda istanbulda kullanmışlardı sanırım..
  • eşşeklikten kullanmıyorlar.
    eskiden kullanılmıştı gerçekten. bende anımsıyorum ve benimde geçenlerde aklıma gelmişti.

    ama tek başına yağmur bombası yağmur yağdırmaz.
    bulut olması gerek. bulutlaarın üzerine gümüşiyodür maddesi atılarak yağmura neden olunuyor.

    havada bulut yoksa bu teknoloji ile yağmur yağdırılmaz.

    ama şimdiye dek kullanılmalıydı gerçekten. istanbulun su ihtiyacı çok fazla. genen 15 nisanda şileye
    giderken ömerli barajında su seviyesinin yarıya inmiş olduğunu gördüm.

    oysa nisan ayı en dolu olduğu aydır. bu yıl istanbula nerdeyse hiç yağmur yağmadı.

    sunide olsa yağmur yağdırılmalıydı.
  • evet geçmişte nurettin sözen zamanında kullanıldı ama tam o sıra belediye tayyip erdoğana geçti,kuraklıkta sona erince kullanılmadı bir daha... acaba sözenmi düztabandı,tayyipmi bereketliydi,bu hesaba göre topbaş düztabanmı

    (yoksa herşey olacağınamı varır)
  • bunun onların tabanı ile ilgisi yok.
    istanbulda nüfus çok arttı.

    o zamandan beri birkaç milyon daha eklendi.

    o sırlarda proje halinde olan trakya dan karadenize dökülen derelerin suyunun istanbula taşınması
    şimdi gerçekten var. ve bu sayede şehire yeterli su gelmişti.
    ama şimdi nüfus arttı ve daha da artacak. artık o zamanki su projeleri yeterli olmuyor.

    sakarya nın suyunu istanbula getirmek için bir proje varmış şimdi.
    bakalım belki bir gün bu da yetmeyecek.

    aslında bu yıl daha fazla yağmur yağsa yeterli su olacaktı. ama yağmadı.
    bugün yine tv de sözettiler yağmur bombası nedir falan anlattılar. ama büyükşehir belediyesinin
    şu anda böyle bir projesi yokmuş.

    zaten olsa bile bu iş kışın yapılmalıydı. bu saatten sonra yaz sıcağında bulut olmazki yağmur
    bombası kullanılsın. bizim memlekette hep böyle iş işten geçtikten sonra olayların arkasından
    koşuluyor. daha öncede kullanılmıştı ama o zamanda kurak zamanda kullanılmış ve pekde bir
    işe yaramamıştı. yağmuru asıl kolayca yağabileceği kışın yağdırmak lazım.
  • "mesela güneydoğuanadoluyu ağaçlandırsak her yeri orman yapsak taşıma su ile,bir süre sonra yağış artarmı? "demişsin ,bence bir süre sonra yağmur almaya başlar yeşillikler yağış toplar


    Bakanların yorumları, su ve kuraklık konusunda yazılan tüm diğer yazıların aksine oldukça pembe bir tablo çiziyor;

    M.Hilmi Güler:
    "...Enerji maksatlı kullanım açısından, bu yıl herhangi bir problem söz konusu değil. Barajların doluluk oranı gayet iyi. İçme suyu bakımından daha önce Kocaeli, Bursa ve Ankara olmak üzere üç ilde sıkıntı gözüküyordu. Kocaeli ile Bursa’nın problemi son yağışlarla büyük ölçüde giderilmiş durumda, Ankara’da ise %9 dolayında bir doluluk oranı var ve şu anda bir azlık söz konusu. Ancak bilindiği üzere ülkemizde Mart-Mayıs arası en fazla yağış alan dönemdir, bu aylar için olumlu beklentilerimiz var. "

    Mehdi Diker:
    "...Ziraatla alakalı olarak şu anda Türkiye’nin hiçbir yerinde acil bir tarımsal kuraklık riski bulunmadığının altını çizen Bakan Eker, son yağışların Çukurova Bölgesi’nde de çimlenme problemini ortadan kaldırdığını, Mart-Nisan aylarında önceki yılların ortalamalarına ulaşılması halinde de Türkiye’nin 2007 yılı döneminde hububat üretim rekoltesinde herhangi bir düşüş beklenmediğini söyledi. "

    Aynı toplantıdan başka bir alıntı....Su sıkıntısının stratejik planlama boyutunu atlayarak, "diş fırçalama" basitliğine indirgeyen Çevre Bakanı Osman Pepe'den:

    “...Türkiye’de bazı şehirlerinde içme suyu barajlarındaki su seviyesi bugün alarm vermektedir. Bu konuyla alakalı herkese sorumluluk düşüyor. Kime düşüyor? Ev hanımı Ayşe teyzeye, ilkokul öğrencisi Hasan’a, kamyon şoförü Mehmet’e düşüyor, köylü Ali amcaya düşüyor. Çünkü çok enerji demek, daha fazla emisyon ve daha fazla küresel ısınma demektir... Güneş enerjisinden daha fazla istifade etmemiz lazım, atık kızartma yağlarını kanalizasyonlara dökmememiz lazım. 1 lt yağ, 1 milyon lt suyu kullanılmaz hale getiriyor. Radyatörlerimizin arkasına izofanlar koymamız lazım. Bu %5 enerji tasarrufu sağlıyor.
    Diş fırçalarken, traş olurken suyu açık bırakmamız gerekiyor. Bir çeşmeden damlama olması halinde, ayda 1,5 m3 su kaybı meydana gelmektedir. Binalarımızın izolasyonlarını tam yapmamız lazım. TSE damgalı ürünler kullanmamız, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolu olarak çalıştırmamız lazım.”

    GÜZEL BİR GİRİŞİM AMA NAFİLEE ....
    Pepe'ye Avrupa'da en fazla su kaçağına sahip boru hatlarımızı hatırlatmak da gerekiyor.
    İnsanların tasarruf etmelerini beklemek yeterli bir çözüm değil. Çoğunluğun bu uyarıları ciddiye aldığını bile zannetmiyorum. Yağmurlu bir havada, apartman girişindeki toprağı ,musluğa taktığı hortumdan tazyikli su fışkırtarak temizlemeye çalışırken gördüğüm kapıcı en belirgin örneklerden biri... Bilinçsizlik bir yana, çözümü yeni su kaynaklarında değil; atık su arıtma ve bu arıtılmış suyun kullanım alanları konusunda aramak gerekir diye düşünüyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi suzi dilara -- 26 Mayıs 2007; 9:09:50 >
  • bence yağışı bol alan bölgelerde orman çok olurçünkü yağmur yağınca yeşellik olur.ama ikiside aynı ya
  • bu arada guney yarım kurede dikilen agaclar kuresel ısınmayı artırdıgı ileri sürülüyor.bu ayki bilim teknikte okudum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: 7thSonofa7thSon

    bu arada guney yarım kurede dikilen agaclar kuresel ısınmayı artırdıgı ileri sürülüyor.bu ayki bilim teknikte okudum.

    sökelim ozaman onları
  • İkisinde de doğruluk payı var, fakat ilki daha çok aklıma yattı. Sahra çölüne yağmur yağarsa fazla ağaç çıkmaz, çünkü yerşekilleri elverişli değildir. Ama bir yerde orman bulunuyorsa bu, yağmurun bulunduğunun göstergesidir.
  • Orman, iklim doğal olarak da bitki örtüsü ile ilgilidir.

    Yağış tek başına iklimi ve de bitki örtüsüne etki edemez.
    Yükseklik gibi, güneşlenme süresi gibi, enlem gibi muhtelif etkenler ile ilişkilidir.

    En az yağış alan bölgemiz İç Anadolu Bölgesi olmasına rağmen yükseklik ve de buharlaşma etkisinden dolayı en kurak bölgemiz Güneydoğu Anadolu Bölgesidir.

    Selam ile.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer

    Orman, iklim doğal olarak da bitki örtüsü ile ilgilidir.

    Yağış tek başına iklimi ve de bitki örtüsüne etki edemez.
    Yükseklik gibi, güneşlenme süresi gibi, enlem gibi muhtelif etkenler ile ilişkilidir.

    En az yağış alan bölgemiz İç Anadolu Bölgesi olmasına rağmen yükseklik ve de buharlaşma etkisinden dolayı en kurak bölgemiz Güneydoğu Anadolu Bölgesidir.

    Selam ile.


    peki hocam denge bozulduğu zaman, mesela ağaçlar azalınca yağış azalırmı?
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.