Şimdi Ara

ZAMAN MAKİNESİ (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
95
Cevap
0
Favori
4.141
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TRCaPiTaL

    quote:

    Orjinalden alıntı: kontendoo


    quote:

    Orjinalden alıntı: TRCaPiTaL

    quote:

    Orjinalden alıntı: kontendoo

    mythief

    imzan dikkatimi çekti "ben türküm ama türk benden değil demişssin"

    bu lafı peygamber efendimiz araplar için söylemiş diye biliyorum ayrica kötü anlamda söylenir yani ben türküm ama türkler gerçek türk değil anlamında yanlışsam düzelt beni...


    Haydaaa, arkadaşım ne alaka yaa, insanlar sözlerini doğru yerde söylediği zaman değerlenirler. PM var, yeni konu açma şansın var ne alaka ki şimdi bu yazdığın. Bu kadar mı saygısızlık olur.

    ne alakası var merak ettim sordum sen okuyacaksan mesajları oku benim mesajım ona yonelik saçma sapan tavırlar almayın


    Şu mesajı yazacağına mesajı silseydin ben de silerdim, tavır mavır kalmazdı, konu da bölünmezdi, sana bu daha kolay gelmiş böyle yapmışsın sağlık olsun.

    ben yanlış bişe yapmadım dolayısıylada silmeyeceğim mesajım gayet normal bir mesaj biraz forumu dolaşta nekadar anormal mesaj var bir incele boyle hepten puften şeylere birbirimizle tartışmayalım ısrarla soyluyorum bir forumu dolaş topicleri incele bakalım 1.000.000 mesaj varsa benimki ilk 100 e girer mantıklılık zor konusu olduğunda




  • zaman makinasi diye bir sey yaratilsaydi gelirlerdi herhalde simdi gelecekten....
  • Tamam arkadaşım kontendoo, haklısın, hadi selametle. Daha çok kirlilik oluyor tartıştıkça, konuyu kapatmak cevap yazmaktan da yazdıklarımızdan da daha mantıklı. Ben en iyisi dediğin gibi forumu dolaşayım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TRCaPiTaL -- 13 Şubat 2005, 22:52:39 >
  • Size Bir Soru niye Zaman Makinesi yapmasi imkansiz oldugu icin?



    Düsünün ki siz 30 sene önce geriye gittiniz.Ve suan 26 yasindaniz.Yani daha dogmniza 4 yil var.
    Simdi siz gittip simdiki anne ve babanizi öldürebilirmisiniz?
    Mümkün mü bu?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Yozi

    Size Bir Soru niye Zaman Makinesi yapmasi imkansiz oldugu icin?
    Düsünün ki siz 30 sene önce geriye gittiniz.Ve suan 26 yasindaniz.Yani daha dogmniza 4 yil var.
    Simdi siz gittip simdiki anne ve babanizi öldürebilirmisiniz?
    Mümkün mü bu?



    Walla çok büyük harflerle olaya girmişsin de bu hiç bir şeyi kanıtlamaz çünkü şu an ki bilgin ve yaşadıklarınla bu soruyu soruyorsun. Bundan bin yıl önce de "düşünün Dünya yuvarlak bir yer, siz tepe taklak durabilir misiniz" deseler kimse inanmazdı değil mi? Ayrıca bu forumda üstteki entrylerde evreni insanın nasıl gördüğü ile ilgili birşeyler yazmaya çalışmıştım, sanırım orayı okumamışsın. Zamanı tersten yaşadığımızı, aslında evrenin büyük patlamadan değil büyük patlamaya doğru ilerlediyi ile ilgili bir fikir sunmuştum.




  • ya cok acik ve net bir paradoks var.Bunu hemi yapabilirsin,hemide yapamasin.Yani ikisi arasinda birsey.
    Ve suan bunu biz cözemiyorsuz,örnegin bitane 2B bir dünya düsünün,ve oradaki insanlar herseyi 2B görüyor.simdi sen bu adamlara 3b nasil anlaracan?

    Aynisi da bizim isin gecerli,4B biz hisedemiyoruz,göremiyoruz,ne oldugunu bilemiyoruz.Zama diye söylüyorlar.Ama Zaman derken neyi kastediyorlar?

    Yani bu soruyu 10.000 senede gece,bulamazlar.Ve senin dedigin sey tam tersi yasaniyor,suan evren genisliyor,yani büyük patlama diye birsey yok.Zaten bu bide bir teori.Yani ispatlanmamis birsey.Gelip de evrenin böyle yaratildigini inanmamak lazim.
    Teori nezaman bilim olur,ozaman inanirim.
    Ha suan en gecerli ve güncel teori oldugundan.Ayni evrim teorisi gibi.
    Ama nedense her teori sanki gercekmis gibi algilaniyor.
  • impossible is nothing
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kontendoo

    zaman makinesinin olabileceğini düşünmeyin çünkü
    eğer zaman makinesi olsaydi hiçbirşeye inancım kalmazdi çünkü düşünsenize belkide o zaman (HAŞA) dini insanlar yapmış bile olabilirlerdi kuran ı insanlar yazmış olablirlerdi çünkü kuranda bol bol gelecekteki olaylardan insanlar için buyuk bilgilerden bahsediliyor mesela kromozonlar fakat şimdi gelişmiş bilimle bunlar bliniyor ve kimbilir bundan 200 300 sene sonra neler bilincek neler ayrica orneğin evrenden çok bahsediliyor eğer zaman makinesi olsaydi mesela bunda 100sene sonra olacak ve geçmişe 100sene sonrasini teknolojisin goturecek o zaman insanlar demezmiydi bu güçler doğa üstü güçler diye en basitinden şimdi bir çakmak alıp taş devrine gitsek herkez allah demezmiydi (HAŞA) o çakmağı getirene ayrica aklıma başka birşey daha takıldı
    pramitler ve hala gizemini çözemediğimiz olaylar
    hala insanlar pramitlerin sırrını çözebilmiş değil eğer zaman makinesi gelecekte olacaksa boyle birşeyin olabilmesi daha mantıklı olablirdi ayrica buna benzer birçok olay mesela nuh tufanı belkide zaman makinesini iyi kalpli insanlar icat etti ve geçmişte dünyayi iyi bir hale getirebilmek için tufani insanlari kendilerine inandırabilmek için yaptılar şimdiki teknik imkanlarla bile tufan yapilabilir değilki gelecekte tekonlojiye yapılmasın

    sonuç
    şunu demek istiyorum eğer zaman makinesi olacaksa yada varsa dünya kaos a sürüklenir hiçbir kutsal güce inancımız kalmaz o yuzden boyle ince konulara fazla kafa yormayalım hayatın suruklediği gibi yaşayalım allah muhafaza boyle düşünceler hem insani dinden çıkarır hemde kafayı üşüttürür



    Neredeyse çoğunluk şöyle düşünüyor: Gelecekte zaman makinesi bulunsaydı şimdiki zamana gelirlerdi.

    Atladığınız nokta ise geçmişe yolculuk yakın geçmişle sınırlı olduğudur. Geçmişte herhangi bir değişiklik yaptığınızda sizi yok edebilir. Çok sıradan bir örnekle olayı açıklamak istiyorum. Bundan 30 yıl önceye gittiniz. Babanızı buldunuz bir tokat atıp kaçtınız (ne alaka dediğinizi duyar gibiyim). Şimdi sizin dünyaya gelmeme şansınız bile ortaya çıkıyor. Başka bir spermle yumurtanın döllenmesi sonucu, yüzünüz değişebilir, düşünceleriniz değişebilir.

    Şimdi bu topik altında birleşip tartışarak zaman makinesini bulduğumuzu düşünün. Geçmişe dönüyoruz ve donanimhaber'i kuran arkadaşların aklına başka fikirler sokuyoruz ve donanımhaber ve forumu hiç bir zaman olmuyor. O zaman biz zaman makinesini nerde tartıştık ve nasıl yaptık? Belki de biz aslında zaman makinesini yaptık, geçmişe gittik. Fakat forum yok olduğunu için zaman makinesini bulamadık. Ve tekrar şimdiki zamana geldik ve bu konu altında zaman geyikleri yapıyoruz kim bilir.

    Sonuç olarak geçmişe gidip dini kitapları değiştirmek veya bilimsel konularda geçmişteki insanlara yardımcı olmak bile geleceğe inanılmaz değişiklikler yapacaktır. Yakın geçmişi değiştirebilirsin fakat uzak geçmişi değiştirmek kendini etkilemediğin de bile tehlikelidir ve bence imkansızdır.




  • Bu ayın Bilim ve Teknik sayısını alın

    Einstein'in ÖZEL GÖRECELİK konusu işleniyor
    quote:

    Orjinalden alıntı: TRCaPiTaL

    quote:

    Orjinalden alıntı: tehlike

    Bilimteknik eklerinden birinde genişçe değinmişlerdi zamn konusuna... Çok hoş bir makaleydi


    Bize hangi sayısında olduğunu söyleyebilir misin? Ay ve yılını, incelemek isterim, belki bulurum bir şekilde.
  • ya benim bu konuda çok fazla bi bilgim yoq ama duyduklarım şunlar
    insanların sesleri veya görüntüleri kaybolmuyomuş uzay boşluğunda cizimlere çarpıp kırılarak,ışık hüzmeleri halinde yer değiştiriyomuş
    yani zaman makinesi fikrini ortaya atmak için önce ışık hızını geçmek hatta daha ışıktan 100000 kat hızlı olmak gerekir ki kırılıp dağılan ışık hüzmelerini toplayabilesiniz.
    yani bu iş BALON olur
    hatta yalan olur
    hatta ziyan olur
    hatta babayı olur
    hatta ............
  • YA kafamisi calistirabil,yapsalar yaparlardi,demek ki yapamiyorlar


    Bak 1. ve 2. Dünya savaslarini yasadik.Eger 100.000 sene sonra bunu birileri yapmis olsaydi,bunlaribelki yasmiyacaktik.
    Veya yaptilar,ama geriye gitmek yasaktir.
    Yani bosuna tartismayalim,gelecekte bile yapan olmamis
  • Bilim ve Teknik sayısının bu ayki sayısından ...
    Bu makaleyi okursanız belki bir fikir sahbi olursunuz...
    NOT: Yazım yanlışları olabilir (OCR'den tattırdım)

    Nedensellik ilkesi

    Biri diğerinin olmasına yol açan iki olay düşünelim. Bunlardan "neden" olarak adlandırdığımız bir tanesinin oluşması, kaçınılmaz olarak "sonuç" olarak adlandırdığımız diğerinin de gerçekleşmesine yol açıyor. Eğer neden gerçekleşmezse, sonuç da gerçekleşmiyor. Bu tip olayların birbirine "neden-sonuç ilişkisiyle bağlı" olduğunu söylüyoruz. Nedensellik ilkesinin söylediği oldukça basit. Zaman açısından neden, sonuçtan önce meydana gelir. Bu ilkenin, felsefede kullanılan nedensellik ilkesinden daha farklı bir anlamı olduğunu belirtelim. Aynı ad, farklı ilkeler.
    Nedensellik ilkesi, aslında kültürümüzün bir parçası. Suç ve ceza, çalışma ve başarı, etki ve tepki gibi, insanın çevresiyle etkileşmesinde önemli yeri olan kavramlarda bu kuralı tartışmasız kabul ediyoruz. Birisinin daha sonra işleyeceği bir suç yüzünden hapse atıldığını duymayız. Veya daha sonra başaracağı bir şey için ödüllendirildiğini. Gol olduktan sonra şut çeken futbolcu da görülmemiştir, dersi geçtikten sonra çalışan öğrenci de.... Nedensellik ilkesi, geçmiş ve geleceğe bakışımızdaki farklılıkla yakından ilgili. Geçmişi iyi biliriz ama geleceği asla. Gelecek için planlar yaparız fakat geçmişi değiştiremeyiz. Bu nedenle bugün yapacağımız bir şeyin, sadece gelecekte bir şeyleri değiştireceği, geçmişi kesinlikle değiştiremeyeceği düşüncesi hepimizde doğal olarak var.
    Nedensellik ilkesine aykırı bir neden-sonuç ilişkisi çok sayıda çelişkili duruma yol açabiliyor. Örneğin, bugün gerçekleştirilen bir N olayının, bir önceki gün bir S olayının oluşmasına neden olduğunu düşünelim. Eğer ben dün S olayının gerçekleştiğini biliyorsam, bugün N'nin gerçekleşmesini engellemeyi seçebilirim. O halde S de gerçekleşmez. Ama S gerçekleşmişti. Bazı bilim insanları (ve birçok bilim kurgu yazarı) nedensellik ilkesinin doğru olmayabileceğini, bu tip çelişkilerin de bir şekilde engellendiği doğal mekanizmalar olduğunu düşünse de tahmin edebileceğiniz gibi henüz ortada somut bir şey yok (birkaç ilginç film dışında).
    Nedensellik ilkesi gördüğünüz gibi oldukça basit. Ama zamanın gözlemciden gözlemciye değiştiğini söyleyen görelilik kuramıyla beraber kullanıldığında büyük bir önem kazanıyor. Nedensellik ilkesi, değil ışıktan hızlı yolculuk etmek, bundan daha zayıf bir eylemin, "ışıktan hızlı mesaj göndermenin" bile imkansız olduğunu söylüyor.
    Bir arkadaşınıza bir mesaj gönderdiğinizi varsayalım. Bu durumda "mesajı gönderme" olayını neden ve "mesajı alma" eylemini de sonuç olarak düşünebiliriz (eğer göndermezsek, mesaj da alınamaz). Veya, isterseniz mesajınızda arkadaşınızdan ne yapmasını istediğinizi belirtebilirsiniz. Bu durumda arkadaşınızın yaptığı eylem sonuç olacaktır. Görelilik kuramındaki yer-zaman dönüşümleri bize şunu söylüyor: Eğer mesajınızı gerçekten ışıktan hızlı gönderiyorsanız, o zaman size göre hareket eden bazı gözlemciler sonucun nedenden önce oluştuğunu görürler. Yani bunlara göre önce arkadaşınız mesajı almış, sonra da siz aynı mesajı göndermişsiniz.
    Böyle bir şey nedensellik ilkesine aykırı, çünkü bütün gözlemcilere göre neden sonuçtan önce oluşmalı. Ama gerçek bir çelişki yaratmak için biraz daha uğraşmak gerekiyor. Eğer arkadaşınız, yukarıda bahsedilen hareket eden araçtaysa bu defa ilginç bir şey olur. Size göre arkadaşınız mesajı daha sonra almıştır ama arkadaşınıza göre mesaj eline siz daha göndermeden ulaşmıştır. Bu durumda arkadaşınız aynı ışıktan hızlı posta servisini kullanarak mesajı size geri gönderebilir. Eğer biraz daha hızlı bir servis kullanırsa, bu defa mesaj elinize siz onu göndermeden önce ulaşacaktır! Kısacası bu geçmişe mesaj göndermek demek, dolayısıyla da nedensellik ilkesinin ihlali.
    Dolayısıyla, eğer nedensellik ilkesi geçerliyse, ışıktan hızlı mesaj göndermek olanaksız. Bu aynı zamanda ışıktan hızlı uzay gemileri yapmamızı da engelliyor (gemiye bir postacı binebilir).
    Buradan çıkaracağımız bir başka sonuç da birbirinden yeterince uzak iki farklı yerde kısa bir zaman aralığıyla oluşan iki olayın arasında neden-sonuç ilişkisinin olmaması. Örneğin, belli bir anda Güneş'te bir patlama olduğunu düşünelim. Normalde bu patlamadan kaynaklanan ışık bize 8,3 dakika sonra ulaşır, dolayısıyla ancak bu süre sonunda patlamanın gerçekleştiğini anlayabiliriz. Patlama olduktan bir dakika sonra birden başımızın ağrımaya başladığını varsayalım. Baş ağrımızın nedeni Güneş'teki patlama olabilir mi? Cevap hayır. Güneş ve Dünya'ya göre oldukça yüksek hızlarda ve uygun bir yönde seyahat eden bir gözlemci, başımızın patlamadan önce ağrımaya başladığını söyleyecektir. Bütün olası gözlemcilerin göz önüne alınması, bu tipten olayların neden-sonuç ilişkisiyle bağlı olamayacağını söylüyor bize. Eğer Güneş patlaması baş ağrısına yol açıyorsa bu, patlamadan 8.3 dakikadan sonraki bir zamanda olacaktır.
    Dolayısıyla komşu yıldızlarla telepati kurmak bile yasak. Kursak bile telepatik cevabı en erken 8 yıl sonra alabiliriz.

    Sadi Turgut ODTÜ Fizik Bölümü

    Şubat 2005 BİLİM TEKNİK



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eDDiè -- 14 Şubat 2005, 1:37:06 >




  • Güzel bir yazi,gayet acik ve net yazmis.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _eDDie_

    Bilim ve Teknik sayısının bu ayki sayısından ...
    Bu makaleyi okursanız belki bir fikir sahbi olursunuz...
    NOT: Yazım yanlışları olabilir (OCR'den tattırdım)

    Nedensellik ilkesi

    Biri diğerinin olmasına yol açan iki olay düşünelim. Bunlardan "neden" olarak adlandırdığımız bir tanesinin oluşması, kaçınılmaz olarak "sonuç" olarak adlandırdığımız diğerinin de gerçekleşmesine yol açıyor. Eğer neden gerçekleşmezse, sonuç da gerçekleşmiyor. Bu tip olayların birbirine "neden-sonuç ilişkisiyle bağlı" olduğunu söylüyoruz. Nedensellik ilkesinin söylediği oldukça basit. Zaman açısından neden, sonuçtan önce meydana gelir. Bu ilkenin, felsefede kullanılan nedensellik ilkesinden daha farklı bir anlamı olduğunu belirtelim. Aynı ad, farklı ilkeler.
    Nedensellik ilkesi, aslında kültürümüzün bir parçası. Suç ve ceza, çalışma ve başarı, etki ve tepki gibi, insanın çevresiyle etkileşmesinde önemli yeri olan kavramlarda bu kuralı tartışmasız kabul ediyoruz. Birisinin daha sonra işleyeceği bir suç yüzünden hapse atıldığını duymayız. Veya daha sonra başaracağı bir şey için ödüllendirildiğini. Gol olduktan sonra şut çeken futbolcu da görülmemiştir, dersi geçtikten sonra çalışan öğrenci de.... Nedensellik ilkesi, geçmiş ve geleceğe bakışımızdaki farklılıkla yakından ilgili. Geçmişi iyi biliriz ama geleceği asla. Gelecek için planlar yaparız fakat geçmişi değiştiremeyiz. Bu nedenle bugün yapacağımız bir şeyin, sadece gelecekte bir şeyleri değiştireceği, geçmişi kesinlikle değiştiremeyeceği düşüncesi hepimizde doğal olarak var.
    Nedensellik ilkesine aykırı bir neden-sonuç ilişkisi çok sayıda çelişkili duruma yol açabiliyor. Örneğin, bugün gerçekleştirilen bir N olayının, bir önceki gün bir S olayının oluşmasına neden olduğunu düşünelim. Eğer ben dün S olayının gerçekleştiğini biliyorsam, bugün N'nin gerçekleşmesini engellemeyi seçebilirim. O halde S de gerçekleşmez. Ama S gerçekleşmişti. Bazı bilim insanları (ve birçok bilim kurgu yazarı) nedensellik ilkesinin doğru olmayabileceğini, bu tip çelişkilerin de bir şekilde engellendiği doğal mekanizmalar olduğunu düşünse de tahmin edebileceğiniz gibi henüz ortada somut bir şey yok (birkaç ilginç film dışında).
    Nedensellik ilkesi gördüğünüz gibi oldukça basit. Ama zamanın gözlemciden gözlemciye değiştiğini söyleyen görelilik kuramıyla beraber kullanıldığında büyük bir önem kazanıyor. Nedensellik ilkesi, değil ışıktan hızlı yolculuk etmek, bundan daha zayıf bir eylemin, "ışıktan hızlı mesaj göndermenin" bile imkansız olduğunu söylüyor.
    Bir arkadaşınıza bir mesaj gönderdiğinizi varsayalım. Bu durumda "mesajı gönderme" olayını neden ve "mesajı alma" eylemini de sonuç olarak düşünebiliriz (eğer göndermezsek, mesaj da alınamaz). Veya, isterseniz mesajınızda arkadaşınızdan ne yapmasını istediğinizi belirtebilirsiniz. Bu durumda arkadaşınızın yaptığı eylem sonuç olacaktır. Görelilik kuramındaki yer-zaman dönüşümleri bize şunu söylüyor: Eğer mesajınızı gerçekten ışıktan hızlı gönderiyorsanız, o zaman size göre hareket eden bazı gözlemciler sonucun nedenden önce oluştuğunu görürler. Yani bunlara göre önce arkadaşınız mesajı almış, sonra da siz aynı mesajı göndermişsiniz.
    Böyle bir şey nedensellik ilkesine aykırı, çünkü bütün gözlemcilere göre neden sonuçtan önce oluşmalı. Ama gerçek bir çelişki yaratmak için biraz daha uğraşmak gerekiyor. Eğer arkadaşınız, yukarıda bahsedilen hareket eden araçtaysa bu defa ilginç bir şey olur. Size göre arkadaşınız mesajı daha sonra almıştır ama arkadaşınıza göre mesaj eline siz daha göndermeden ulaşmıştır. Bu durumda arkadaşınız aynı ışıktan hızlı posta servisini kullanarak mesajı size geri gönderebilir. Eğer biraz daha hızlı bir servis kullanırsa, bu defa mesaj elinize siz onu göndermeden önce ulaşacaktır! Kısacası bu geçmişe mesaj göndermek demek, dolayısıyla da nedensellik ilkesinin ihlali.
    Dolayısıyla, eğer nedensellik ilkesi geçerliyse, ışıktan hızlı mesaj göndermek olanaksız. Bu aynı zamanda ışıktan hızlı uzay gemileri yapmamızı da engelliyor (gemiye bir postacı binebilir).
    Buradan çıkaracağımız bir başka sonuç da birbirinden yeterince uzak iki farklı yerde kısa bir zaman aralığıyla oluşan iki olayın arasında neden-sonuç ilişkisinin olmaması. Örneğin, belli bir anda Güneş'te bir patlama olduğunu düşünelim. Normalde bu patlamadan kaynaklanan ışık bize 8,3 dakika sonra ulaşır, dolayısıyla ancak bu süre sonunda patlamanın gerçekleştiğini anlayabiliriz. Patlama olduktan bir dakika sonra birden başımızın ağrımaya başladığını varsayalım. Baş ağrımızın nedeni Güneş'teki patlama olabilir mi? Cevap hayır. Güneş ve Dünya'ya göre oldukça yüksek hızlarda ve uygun bir yönde seyahat eden bir gözlemci, başımızın patlamadan önce ağrımaya başladığını söyleyecektir. Bütün olası gözlemcilerin göz önüne alınması, bu tipten olayların neden-sonuç ilişkisiyle bağlı olamayacağını söylüyor bize. Eğer Güneş patlaması baş ağrısına yol açıyorsa bu, patlamadan 8.3 dakikadan sonraki bir zamanda olacaktır.
    Dolayısıyla komşu yıldızlarla telepati kurmak bile yasak. Kursak bile telepatik cevabı en erken 8 yıl sonra alabiliriz.

    Sadi Turgut ODTÜ Fizik Bölümü
    Şubat 2005 BİLİM TEKNİK






    Zamanda yolculukla alakasız bir konu ama yine de teşekkürler.




  • dünyanın gelmiş-geçmiş en büyük bilimadamı albert einstein dır...
    onun ünlü izafiyet teorisi zaman-mekan kavramlarını ortaya çıkarmıştır...
    aynştayna göre zamanda yolculuk mümkündür.
    uzayda zamanın faklı bir hızda ilerlediğini bugün herkes biliyor.
    20 yaşında iki arkadaş düşünün biri uzaya gidiyor 40 yıl sonra dönüyor.
    dünyada kalan 60 yaşına gelmişken uzaydan dönen daha sadece 28 yaşında bir vücuda sahiptir.
    zamanda ileriye doğru yolculuk da geriye doğru yolculukda teorik olarak mümkündür...
    ama ileriye yolculuk daha kolay geriye yolculuk daha zor... ama ikiside mümkün...
    zamanda yolculukla maddenin geriye dönüşümü mümkün değildir.
    yanıp kül olan bir kağıt zamanda geriye gönderilse kül olarak gider bir daha kağıt olamaz.
    yaşlı bir insanda zamanda geriye giderek gençleşemez.

    biz hiç kırılmamış hiç değişmemiş bir zaman boyutunda yaşıyoruz.

    şimdi ben zaman makinesine binsem geçmişe gitsem annemi-babamı bulup öldürsem
    yinede bana bir şey olmaz çünkü zamanda maddenin değişimi mümkün değildir.
    ailem ben doğmadan öldü diye benim bir kez ortaya çıkmış bedenim bir daha yokolmaz.

    peki zamandaki olayları değiştirdim ve yine makineme binip bu devire geri döndüm ne olur...
    ben zamanı kırdığım için benim gideceğim zaman boyutu benim değiştirmiş olduğum bir boyut olur başka bir zamana başka türlü bir dünya düzeninin olduğu bir dünyaya giderim.

    ama bu benim ilk yola çıktığım bu hiç kırılmamış zaman boyutunda yaşayan sizleri yoketmez...
    ben makineye binerken bu boyutta bıraktığım insanlar yine bu normal ve hiç kırılmamış boyutta yaşamaya devam ederler...

    yani gelecekten gelen birileri geçmiş çağlara gidip zamanı değiştiriyor olsada biz onların değiştirdiği zaman boyutlarında yaşamıyoruz zaten...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi barsgan -- 15 Şubat 2005, 0:54:13 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: barsgan

    dünyanın gelmiş-geçmiş en büyük bilimadamı albert einstein dır...
    onun ünlü izafiyet teorisi zaman-mekan kavramlarını ortaya çıkarmıştır...
    aynştayna göre zamanda yolculuk mümkündür.
    uzayda zamanın faklı bir hızda ilerlediğini bugün herkes biliyor.
    20 yaşında iki arkadaş düşünün biri uzaya gidiyor 40 yıl sonra dönüyor.
    dünyada kalan 60 yaşına gelmişken uzaydan dönen daha sadece 28 yaşında bir vücuda sahiptir.
    zamanda ileriye doğru yolculuk da geriye doğru yolculukda teorik olarak mümkündür...
    ama ileriye yolculuk daha kolay geriye yolculuk daha zor... ama ikiside mümkün...
    zamanda yolculukla maddenin geriye dönüşümü mümkün değildir.
    yanıp kül olan bir kağıt zamanda geriye gönderilse kül olarak gider bir daha kağıt olamaz.
    yaşlı bir insanda zamanda geriye giderek gençleşemez.

    biz hiç kırılmamış hiç değişmemiş bir zaman boyutunda yaşıyoruz.

    şimdi ben zaman makinesine binsem geçmişe gitsem annemi-babamı bulup öldürsem
    yinede bana bir şey olmaz çünkü zamanda maddenin değişimi mümkün değildir.
    ailem ben doğmadan öldü diye benim bir kez ortaya çıkmış bedenim bir daha yokolmaz.

    peki zamandaki olayları değiştirdim ve yine makineme binip bu devire geri döndüm ne olur...
    ben zamanı kırdığım için benim gideceğim zaman boyutu benim değiştirmiş olduğum bir boyut olur başka bir zamana başka türlü bir dünya düzeninin olduğu bir dünyaya giderim.

    ama bu benim ilk yola çıktığım bu hiç kırılmamış zaman boyutunda yaşayan sizleri yoketmez...
    ben makineye binerken bu boyutta bıraktığım insanlar yine bu normal ve hiç kırılmamış boyutta yaşamaya devam ederler...

    yani gelecekten gelen birileri geçmiş çağlara gidip zamanı değiştiriyor olsada biz onların değiştirdiği zaman boyutlarında yaşamıyoruz zaten...




    Bu olayları yapmışsın gibi konuşuyorsun, hoşuma gitti. Ama Uzay'a gidenle gitmeyen arasında 40 yılı 8 yıl yaşamısı biraz abartı olmuş gibi geldi, benim bildiğim şu anki teknolojiyle yılda birkaç milisaniye farkediyor. Işık hızına ulaşıldığında bile o kadar sene farkedeceğini tahmin etmiyorum. Bildiğin bir kaynak var mı?




  • Bakınız şimdi barsgan ve trcapital, ikiniz de bilgili ve akılısınız tuttum sizi
    Şİmdi benim görüşüm zamanda geriye gidilse bile geleceği henüz yazılmamış bir geçmişe gidilir, geçmişte aneni öldürsen bile sen yine var olursun çünkü o an varsındır, ama tekrar aynı zamana dönemezsin, dönsen de o geçmişin geleceğine gidersin, bu da benim hayal gücüm...en azından ben böyle düşünüyorum.
    Kim bilir belki de böyle şeyler yoktur
  • zaman makinam olsa zaman makinasının icat edildiği an'a giderdim.(ironiye gel vatandaşşşş)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rezilvezir -- 15 Şubat 2005, 2:25:21 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: barsgan

    dünyanın gelmiş-geçmiş en büyük bilimadamı albert einstein dır...
    onun ünlü izafiyet teorisi zaman-mekan kavramlarını ortaya çıkarmıştır...
    aynştayna göre zamanda yolculuk mümkündür.
    uzayda zamanın faklı bir hızda ilerlediğini bugün herkes biliyor.
    20 yaşında iki arkadaş düşünün biri uzaya gidiyor 40 yıl sonra dönüyor.
    dünyada kalan 60 yaşına gelmişken uzaydan dönen daha sadece 28 yaşında bir vücuda sahiptir.
    zamanda ileriye doğru yolculuk da geriye doğru yolculukda teorik olarak mümkündür...
    ama ileriye yolculuk daha kolay geriye yolculuk daha zor... ama ikiside mümkün...
    zamanda yolculukla maddenin geriye dönüşümü mümkün değildir.
    yanıp kül olan bir kağıt zamanda geriye gönderilse kül olarak gider bir daha kağıt olamaz.
    yaşlı bir insanda zamanda geriye giderek gençleşemez.

    biz hiç kırılmamış hiç değişmemiş bir zaman boyutunda yaşıyoruz.

    şimdi ben zaman makinesine binsem geçmişe gitsem annemi-babamı bulup öldürsem
    yinede bana bir şey olmaz çünkü zamanda maddenin değişimi mümkün değildir.
    ailem ben doğmadan öldü diye benim bir kez ortaya çıkmış bedenim bir daha yokolmaz.

    peki zamandaki olayları değiştirdim ve yine makineme binip bu devire geri döndüm ne olur...
    ben zamanı kırdığım için benim gideceğim zaman boyutu benim değiştirmiş olduğum bir boyut olur başka bir zamana başka türlü bir dünya düzeninin olduğu bir dünyaya giderim.

    ama bu benim ilk yola çıktığım bu hiç kırılmamış zaman boyutunda yaşayan sizleri yoketmez...
    ben makineye binerken bu boyutta bıraktığım insanlar yine bu normal ve hiç kırılmamış boyutta yaşamaya devam ederler...

    yani gelecekten gelen birileri geçmiş çağlara gidip zamanı değiştiriyor olsada biz onların değiştirdiği zaman boyutlarında yaşamıyoruz zaten...



    gerçekten bu sözler einstein a mı ait ?




  • quote:

    Bu olayları yapmışsın gibi konuşuyorsun, hoşuma gitti. Ama Uzay'a gidenle gitmeyen arasında 40 yılı 8 yıl yaşamısı biraz abartı olmuş gibi geldi, benim bildiğim şu anki teknolojiyle yılda birkaç milisaniye farkediyor. Işık hızına ulaşıldığında bile o kadar sene farkedeceğini tahmin etmiyorum. Bildiğin bir kaynak var mı?


    bunu bir kaç yerden öğrendim... bir tanesi erich von daeniken in bir kitabıydı. (tanrıların arabaları adlı kitabın isviçreli yazarı) o da başka bir bilimadamının yaptığı hesaplamaları örnek gösteriyordu...

    """logaritma cetveli kullanmayı bilen herkes bu hesapları yapabilir ışık hızında giden bir geminin uzayda katedeceği zaman ve mesafeye göre değişik olmasına karşın bir hesaba göre uzay gemisinde 80 yıl geçerken dünyada 4.000.000 yıl geçebiliyor"""

    onun kitabında böyle yazıyor. benim hatırladığım en büyük uzay/zaman farkı bu...

    şu anki teknolojiyle birkaç milisaniye farketmesine dair sonuçlar benim bildiğim kadarıyla uzayda değil dünyada elde edildi.
    en hızlı uçan uçaklarla ve en ince ayarlı dijital saatlerle yapılan deneylerde bu farkın ortaya çıktığı görüldü.


    quote:

    gerçekten bu sözler einstein a mı ait


    bunuda bir kaç yerden öğrendim... evet einstein kendiside zamanda yolculuğun mümkün olduğunu söylemiş ve izafiyet teorisi ile bunu kanıtlamış.
    ben fizikten çok az anlıyorum ama bugünde bilimadamları einstein ın bunu kanıtladığını kabul ediyor...

    zaman yolculuğu artık bilimkurguda bir fantazi değil...
    bunun mümkün olduğu dünyanın en büyük bilimadamı tarafından çok önce hesaplanan formüllerle kanıtlanmıştır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi barsgan -- 15 Şubat 2005, 10:05:14 >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.