Şimdi Ara

okunası bir yazı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
200
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • BİRKOCANIN HİKAYESİ

    >Adamın birisi bir gün hastalandı. O gün canı işe gitmek istemiyordu. Karısı ne güzel hep evde kalıyor,hiç işe gitmiyordu. Birden içinden allaha şöyle bir dua edeceği tuttu."Allahım hergün işe gidip, 8 uzun saat boyunca evim ve eşimin rahatı için çalışıyorum. Eşim ise evde yalnızca oturuyor.Neolur, bir gün için benim yerime geçip, ne zor bir hayat yaşadığımı görmesini sağla"

    Hikaye bu ya.. birden bire adamın dileği yerine geldi. Ertesi sabah, adam karısının vücudunda uyandı. Hemen yataktan fırladı,eşinin kahvaltısını hazırladı,çocukları uyandırdı, elbiselerini>hazırladı, onların da kahvaltılarını hazırladı,>yedirdi,beslenme çantalarını hazırladı, çocukları okula>götürdü,> evedöndü.Hemen evi toparladı,yıkanacak bulaşıkları ve>çamaşırları>halletti. Temizleyiciye götürülecek olan elbiseleri eline alıp,telefon faturasını ödemek için Türk Telekom`a gidip>sıraya>>girdi. Faturayı ödedikten ve temizleyiciye> uğradıktan>sonra akşam yemeği için> alışverişe gitti.Çocukları okuldan alma> zamanı gelmişti.
    Yolda> onlarla sohbet>etti. Okulda olanlar>konusunda onlara akıl> verdi.>Eve>geldiklerinde,>derslerini kontrol edip,>çalışmaları>>için masalarına oturmalarını> sağladı, onlara süt ve> kekten oluşan> akşamüstü yiyeceklerini> verdi.Bu arada, yıkadığı çamaşırları ütülemesi>gerekiyordu.>Ütü>bittiğinde, ancak akşam> yemeğini hazırlayacak> kadar>vakit>kalmıştı. Patatesleri> soymaya başladı.> Salataları> >yıkadı.> > Pilav> için pirinci ıslattı.> Etleri çıkarıp, fırın için> >hazırladı.> >>Kocası eve geldiğinde,> sofraya tabakları>>yerleştiriyordu.> Akşam yemeğinden sonra,> önce eşinin kahvesini> pişirdi> >sonra> masayı topladı ve> bulaşıkları halletti. Eşinin ve> çocukların ertesi günü giyeceği kıyafetleri kontrol etti.Bu arada çocukların yatma saati gelmişti. Onlara hikaye okudu.>Salona TV seyretmeye,>biraz gazete okumaya>dönmüştü>ki,>eşi>> onu yatak odasına çağırdı.> Ne de olsa, adamcağız> bütün gün>onlariçin çok çalışıp,> yorulmuştu. Şimdi rahatlaması,gevşemesi gerekiyordu. Bu da
    onun göreviydi.Ertesi sabah, uyandığında, hemen Allaha yalvarmaya başladı.Allahım, özür dilerim,ben ne dediğimi bilmiyormuşum. Karımın hayatını rahat zannetmekle ne halt işldim.>şimdi anladım.>Lütfen beni eski halime döndür`. Allah cevap verdi>>`Evet,dersini aldığını görüyorum, her şeyi değiştireceğim ama maalesef>9 ay beklemek zorundasın, çünkü dün gece hamile> kaldın`








  • Evet.
    İşte Hanımların ne kadar
    Cefakâr olduğuna çok iyi bir örnek.
    Tebrikler @bora
  • quote:

    Orjinalden alıntı: was


    Evet.
    İşte Hanımların ne kadar
    Cefakâr olduğuna çok iyi bir örnek.
    Tebrikler @bora



    Teşekkürler was
  • KADINLARIMIZ

    Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta,
    sanki gidenler hiçbir zaman
    hiçbir menzile erişemeyecekti.
    Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
    Ve onlar
    ayın altında dönen ilk tekerlekti.
    Ayın altında öküzler
    başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
    ufacık kısacıktılar
    ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında
    ve ayakları altından akan
    toprak,
    toprak,
    ve topraktı.
    Gece aydınlık ve sıcak
    ve kağnılarda tahta yataklarında
    oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
    Ve kadınlar
    birbirlerinden gizleyerek
    bakıyorlardı ayın altında
    geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
    Ve kadınlar
    bizim kadınlarımız:
    korkunç ve mübarek elleri
    ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
    anamız, avradımız, yarimiz
    ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
    ve soframızdaki yeri
    öküzümüzden sonra gelen
    ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
    ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
    ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
    ışıltısında yere saplı bıçakların
    oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
    kadınlar,
    bizim kadınlarımız
    şimdi ayın altında
    kağnıların ve hartuçların peşinde
    harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi
    aynı yürek ferahlığı,
    aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
    Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde
    ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
    Ve ayın altında kağnılar
    yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.

    NAZIM HİKMET




    Saol arkadaşım ... Annemin ne kadar değerli olduğunu ve en azından ilerde evlenmeyi düşündüğüm sevgilimin benim için ne kadar önemli olduğunu bana hatırlattın... Sabah ilk işim annemi arayıp sesini duymak olacak...








  • zuahahah hamile kaldın olayına ----->
  • Kadın da fırsat kolluyomuş hani...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.