Şimdi Ara

‘İndigo çocuklar’ evrim sürecinin yeni halkası mı (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
62
Cevap
0
Favori
1.952
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:


    işte insanın evrim tablosu. bu da benden olsun. kaynak, national geographic. ama bu tablo hiç bir şey ifade etmeyecek, niye çünkü evrim kesin olarak dışlamış, yalan olduğu akıllara kazınmış. vs vs. sonra da inanmayanlara Allah sizin gözlerinize perde çekmiş diyorlar. Perdenin kimin gözüne çekildiğini ben dışardan bakarak pek farkedemiyorum.


    evrimin özü türden türe geçişi açıklamasındandır.

    türlerin de en büyük özelliği sadece kendi aralarında çoğalabilmeleridir.

    git ormanda hiç eğitim görmemiş bir yamyam ile bu indigo çocuğu al evlendir, bak çocuğu oluyor mu?

    evrim nedir ?

    evrim insanın zekasını çevresel faktörler ile daha kullanılabilir hale getirmesi midir acaba?

    bu indigo çocuklar ile evrimin ne alakası var?




  • indigo cocuklar cok hoş ve bence dünya barışını simgeliyorlar
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Mandelbrot haklı, bilim kullanılarak Allah ispatlanamaz. Örnek olarak şunu verebilirm: "Allah yoktan var eder, ol deyince olur" Doğru mu? Müslümanlara göre doğru...

    Hadi bakalım bunu bilimle nasıl açıklayacaksınız.
    Ya da evrimin tesadüflerle ilerlediğine itiraz ediyorlar ve gerekçe olarak ta bilimi silah olarak kullanarak, bilimsel değil diyorlar da,...

    "Allah ol deyince oluyor" Bunu hangi bilimsellikle açıklıyorlar, çok merak ediyorum doğrusu...


    Kainata baktığımız zaman, sonsuz bir kudret, sonsuz bir ilim, sonsuz bir irade olması gerektiğini farketmez miyiz?

    nasıl bir araba onu yapan mühendisleri, nasıl bir tablo onu yapan bir sanatkarı, nasıl bir çiçek topluluğu onu bakan bir bahçıvanı, nasıl bir düzen de bir düzen koyucuyu gerektirir.... Aynen öyle de

    bir arabadan daha hızlı hareket eden yıldız ve gezegenleri idaresinde hareket ettiren MÜHENDİS

    etrafızıma baktığımızda çiçekten böcekten ağaçtan denizden her biri ayrı ayrı olan tabloları yapan RESSAM

    bu kadar canlıların yiyeceği yiyecekleri ayrı ayrı düzene koyan RIZIK VEREN

    kainatı mükemmel bir düzen içerisinde 15 milyar yıl boyunca idare eden bir DÜZEN KOYUCU

    olması mantıksız mı?

    birinci bölüme inanırsın çünkü elle tutulur veriler vardır, ikinci bölümüde inanmak için aklını kullanman gerekir.

    çok da basit bir mantıktır aslında.

    bu kainatın kendiliğinden var oluğuna inanmak, kendikendine olamayan bir iğne karşısında bilimdışılktır.

    bu kainatın tesadüfler zinciri olarak meydana geldiğine inanmak tesadüfen bir gökdelenin olmayacağı karşısında bilimdışılıktır.

    bu yeryüzündeki canlıları da tabiatın yaptığına inanmak ise akıldan şuurdan bilimden biyolojiden dahi anlamayan toprağa havaya suya güneşe boyunun kat be kat fazlası yük yüklemektir.

    O zaman basit bir mantıkla nasıl bir resim ressamı, bir köprü mühendisi, bir eczane doktoru işaret ettiği gibi bu kainat dahi bir SANATKARI, bir ALİM i , bir DOKTOR u, bir MİMAR ı işaret eder ki o da Allah ın sıfatları olan Rezzak (rızık veren), Hay (hayat veren), Şafi (şifa veren), Azim, (azamet sahibi olan) Sani (sanatkar olan) birebir örtüşür.

    Bilim sebepsiz iradesiz ilimsizi bilgisiz kudretsiz bir sanatın bir eserin ortaya çıkacağını söylemez.

    bundan sonra gelelim senin soruna;

    Ol demekle nasıl olur?

    bir ressam düşün yüzlerce tablosu var.
    sen herbir tablosunu yaksan adam sana dese ki
    - sen istersen hepsini yak ben yine yaparım.

    bir mühendis düşün.
    yaptığı bütün evleri yıksan , sana dese ki
    - sen yık ben yine de yaparım.

    aynen öyle de , bir mühendisin ve bir ressamın o kaabiliyeti içinde varsa onlar için tablo ve ev yapmak adiyattandır,

    aynen öyle de Halık (yaratıcı) Alim (ilim sahibi) Kadir (kudret sahibi) olan Allah ın yoktan bir şey var etmesi yukarıdaki örnekler gibi adiyattandır.

    bir padişahın bir emri ile saraylar hiç olmayan (mesela taç mahal) yapılırken,
    Allah ın (azameti kudreti ilmi sonsuz olan ) Ol demesi ile yoktan var olması neden mantıksız olsun ki?

    akıl bunu gerektirmez mi?




  • Deep ....

    Başka söze gerek yok... Sadece insaf beyler...
  • Adam 250 mesaj sonunda hala hiçbir sorum cevaplanmadı, discovery channel bilimsel şeyler değil masal anlatıyor, bulunan fosillerin birkac parca kemik oldugunu soyluyor.





  • quote:

    Orjinalden alıntı: MuratOzsay


    Adam 250 mesaj sonunda hala hiçbir sorum cevaplanmadı, discovery channel bilimsel şeyler değil masal anlatıyor, bulunan fosillerin birkac parca kemik oldugunu soyluyor.


    al sana discoveryden cevap ...

    bunun neresi bilimsel ?


    quote:

    Birebir discovery channeldan alıntı :
    Köpekleri ele alalım. Köpekler aslında kurtlardır. İlk ufak insan toplulukları göcebe bir hayat yasamayı yeni yeni bırakmaya basliyorlardı. 4-5 evlik bir köyleri olurmus genellikle. Avladıkları hayvanların kemiklerinide köyün 20-25 m dısına koyarlarmıs. Ama o kadar cok avlanırlarmıski dag gibi kemik birikirmis. Bu kemikte kurtları cekermis fakat kurtlar insanlardan korktukları icin yaklasamazlarmıs. Zamanla kurtlar beleş yiyecek icin insanlara alışmaya baslamıs. İkili ilişki olusmaya baslamış. Kurtlar bu minik köyleri kendi arazileri gibi görüp baska vahşi hayvanları sokmamaya baslamıslar insanlarda kurtlara kemikleri vermis. Zamanla kurtlar evcillesmisler. Bircok ihtiyacları ortadan kalktıgı icin evrim gecirmisler. Bugünki cesitlilik. Farklı bölgelerdeki insan topluluklarında farklı sekilde evrim gecirdikleri icin köpeklerin alt türü ortaya cıkmıs. Bunlarda zamanla kendi aralarında çiftleşerek, bu çiftleşenlerde evrim geçirerek daha fazla tür ortaya çıkmış. Bunlar nereden biliniyor. Dünyanın her tarafında ilk yerleşim birimlerinin kazılarındaki bulgulardan. Zamanda ne kadar ileri gelinirse o kadar cok kurt fosili bulunmus koylerde.


    buna masal derler,

    cevabı verilemeyen soru ise :

    bundan milyonlarca yıl önce birbirine benzeyen farklı birkaç kemik ile maymundan geldiğini iddia etmek bir iddiadan öteye geçemez öyle değil mi?

    bilim ilerledi. ben diyorum ki 150 bin adet noktasal mutasyon sen de 60 bin adet noktasal mutasyon geçirsin.

    işte asıl mesele bu. bu noktada olayı çözümleyebiliriz. Mutasyon ile 60 bin adet de olsa müdahale edilerek gen yapısına bugünkü insan ortaya çıkamaz.

    sinekten bal arısı olması için 50 bin noktasal mutasyon

    eşekten at olması için 50 bin noktasal mutasyon

    kediden köpek olması için 50 bin noktasal mutasyon

    balıktan karaya çıkan canlı olabilmesi için 500 bin adet noktasal mutasyon

    karacanlısının uçabilmesi için 500 bin adet noktasal mutasyon....

    ve bütün bunlar olurken bir kaç defa yazdığım mutasyon olması için gereken 6 merhale.....

    ve mutsayonların yüzde 99 unun zararlı oluşu

    bu kadar çok mutasyon geçirmiş midir bütün canlılar ?

    bu mutasyonların kaynağı nedir?

    7 milyar insan içerisinde mutasyon ile farklı yapısal farklılık oluşmuş mu?

    (fiziksel farklılık : deri rengi, boy, göz rengi, saç stili- yapısal farklılık : herhangibir organ eksikliği ya da fazlalığı, )


    al bütün labaratuarları ve milyarlarca gen al ve bir adet yeni tür ortaya çıkar ....

    mutasyonun tesadüfen yaptığını sen ilim ile fen ile yap....







  • sizdeki bu evrime zoraki inanma sevdasını anlayamadım!

    daha insanoğlu kendi dünyasının dışına çıkamamışken(en son aya kadar apollo),ışık hızına ulaşamamışken,ölümden sonra neler olduğuna bilimsel cevap verememişken,karşısına çıkan ve bilimsel olarak açıklayamadığı ve aklına kabul ettiremediği olaylarada bu metafizik bir hadise diye kılıf uyduruyorken bu evrim merakı nedir?

    demem şuki insanoğlu elektrik,fizik,kimya,matematik gibi temel bilim konularında bazı kanunları buldu ama bu sonsuz evrenin bütün gerçeklerini düşününce(sonsuz gerçek) insanoğlunun bilim ile herşeyi açıklamasını imkansız kılıyor.

    bende ucu ateizme dayanan klasik evrim zihniyetini kabul etmiyorum.

    indigo çocuklarında ticari çıkarları korumak için oluşturulmuş fantastik bir kurgu olduğunu düşünüyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi torossediri -- 18 Mayıs 2005, 16:04:10 >
  • DEEP belki milyon kez ayni seyleri yazmissin ama adamlar anlamiyor iste sabit fikirliler.
    mantiksiz biseye mantikli derken gurur duyuyorlar.
    hatta kendileri sikisinca bize sikisinca... sacmalamayin bunun gibi sozler yapiyolar.
    biz diyoruz essegin at olmasi icin 50 bin noktasal mutasyon
    baliktan karaya cikan olmasi icin 500 bin noktasal mutasyon
    ayrica mutasyonlarin %99 zararli diyoruz adam hala evrim de evrim diye tutturmus.
    birakalim onlarin mantigi bunu kabul ettsin buna gore gore arastira arastira mantikli desinler.
    pes yani vallahi.
  • bu indigo cocuklari hakkindaki sacmalikta ne ya al iste biri atti bi teori daha ortaya.
    tabiri caizse atti bi deli kuyuya tas 40 akillida cikarsin cikarabiliyosa.
    adamlar inandimi inaniyo iste mantik felan aradiklari yok.
    helede bilim adaminin birisi olabilir evet dediyse tamam vay halimize o kesin gibi bisey oluyo.
    hani bilim adami ya hani bilmedigi yok ya (ne sacma bilim adaminin bilmegi yokmus gibi kor kutuk inanmamiz onlara! onlar atiyo biz inaniyoruz, yada inanmis gibi yapiyoruz!!!!!)

    gecenlerde bi arkadasimin ablasi anlatti. ben okuyamadim demisti bizde neden dedigimizde ogretmenimden cok korkuyodum tahtaya kalktigimda biliyosamda unutuyodum bilemeyenlerin eline cetvelle hizla vuruyodu dedi. sonra basladi anlatmaya annem ogretmene eti senin kemigi benim demisti nasil soz bu boyle. babamdan korkardim cok serttir babam halada korkarim ama kiz kardesim ayni degil oda korkar ama benim kadar degil.(ben buna korkudan gelen saygi ice kapaniklik bazen bastirma duygusu diye nitelendiriyorum zaten bu tur baskilara maruz kalmis cocuklarda takinti, panik atak gibi belirtiler meydana geliyor bazen bu paronaya ya bile donusebiliyor.) diyorum ki 1970 lerde simdiki gibi degildi mesela ogretmenlerden birak cocuklari veliler bile korkuyordu. kocalarindan kadinlar korkuyordu. simdi kadinlarda okuyor calisiyor kimse kimseden kortugu felan yok ben benim sen sensin diyor herkez. en azindan korkudan gelen saygi yok. sadece olmasi gerektiginde saygi var.
    yok simdiki cocuklar ofkeleniyolarmis durustlermis cocuk kormuyor ki sinifta kalsa da olur kalmasada ceza yok nasil olsa hatta en ufak nazinda pozunda bi aglamasinin ardindan biliyor ki odul hediye var. evet oyle. o kadar yuzu o kizda alsaydi oda simartilip once krese sonra ana okullarina sonra eve ozel ogretmenler gelseydi babasi annesi daha anlayisli olsaydi birak ogretmenin cocugu dovmesini simdi cocuklar ogretmenlere hakaret ediyolar. neden anneleri babalari arkalarinda cunku basta kendileri olmak uzere cocuklarini kimseye ezdirmiyorlar. hal boyle olunca cocuk korkmuyo kimseden arkasinda dag gibi babasi var her istedigini alan her istetigi yere goturen. (SIMDI OZURDILEYEN COCUKLAR YOK SIMDI OZUR DLEYEN ANNE BABALAR VAR)

    kuzenimin ogretmeni gecenlerde sormus cocuklar kim beni seviyosa parmak kaldirsin demis, herkez parmagini kaldirmis kuzenim kaldirmamis;
    ogretmen hazel sen neden parmagini kaldirmadin dye sorunca kuzenim de niye kaldirayim ki ben seni sevmiyorum demis.
    ogretmen bunu veli toplantisinda anlatti.

    yani indigo cocugu diye bisey yok hosgoru var.




  • İnsanların evrim sürecini grafikle göstermiştim. Yani National Geographic'den. Şimdi de kuşlarınkini yazayım. Onun için grafik yok kusura bakmayın. Yazı alıntıdır. Dileyenler tür isimlerini google vs. de aratıp daha derin inceleyebilirler.

    "Bakın, size kuşların gelişimi ile iligili bir araformlar listesi.

    Olay geç triasikte Coelophysis ile başlıyor. Deinonychus ve Oviraptor'lar ile Lisboasaurus estesi jurassic'te görülen ilk kuş atası dinozorlar. Diğer yandan Triassic sonundan itibaren Archeopteryx'in atası Protoavis görülüyor. elbette devamında Archeopteryx ortaya çıkıyor. Bunun en çok kuş özelliği gösteren formları Archeopteryx lithographica ile belirginleşiyor. Ardından erken kretasös döneminde Sinornis santensis ortaya çıkıyor. Bu mahluğa dair fosiller 1992 yılında bulundu. Ama 1980 lerde daha ileri türleri olan, Ambiortus dementjevi, Hesperornis, Ichthyornis vs. gibi türler bulunuyor. Daha geçenlerde Çinde yeni bulunan fosiller ile soyağacı giderek netleşti. Ama hala bulanık yerleri var. Neden var? Bir canlının öldükten sonra fosile dönüşme ihtimali milyarda bir filanda ondan. Dahası fosile dönüşen her canlının kalıntısına ulaşabilme şansımız ise milyarda bir filan gene. Ehh, milyar kere milyar olasılık her gün gerçekleşiyor ve biz her geçen gün eksik halkaları tamamlayan yeni fosillere vs. ulaşıyoruz. " - alıntı




  • junayertürk
    quote:

    kendine bi bak once Allah ol demis olmussun bu yetmez mi
    bilime aykiri degilsin iste varsin hucrelerin de var sen de varsin.
    beynin de var.


    ben ne diyorum sen ne diyorsun? Ben de diyorum ki sen de milyonlarca yıl süren evrim süreci sonunda bu hale gelmişlsin, ne var yani bunda.

    @deep impact
    Bir zamanlar din bilgisi hocamız: Nasıl bir binayı yapan usta varsa bu kainatı yapan usta vardır derdi, biz de "haa doğru yaa" derdik...
    Ancak yıllar sonra gerçeğe bu şekilde benzetmelerle ulaşılamayacağını kavradım. Ayrıca "Bir binayı yapan usta varsa kainatı yapan usta vardır" cümlesi ne kadar mantıklı ise; "Kainatı Allah yarattı ise, Allahı da yaratan birisi vardır" cümlesi de o kadar mantıklıdır. Siz olmaz öyle sey, Allah ezeli ve ebedidir derseniz ben de evren ezeli ve ebedidir derim.

    Diyeceğim şudur ki: ne kadar mantık yolu ile açıklamaya kalksanız ona karşı mantık muhakkak üretilecektir.
    Bu bir inanç meselesidir, insanın aklı yatar inanır, aklı yatmayan inanmaz, bunda bir kötülük yoktur.

    Bu bir inanç meselesidir, kimse inanmak zorunda değildir. Yobazlık nedir biliyor musunuz? Herkesin kendi düşüncesine inanmak zoruna olduğunu zannetmesidir. Bu bağlamda Ateist olup ta yobaz olan birçok kişi tanıyorum.




  • quote:

    Birebir discovery channeldan alıntı :
    Köpekleri ele alalım. Köpekler aslında kurtlardır. İlk ufak insan toplulukları göcebe bir hayat yasamayı yeni yeni bırakmaya basliyorlardı. 4-5 evlik bir köyleri olurmus genellikle. Avladıkları hayvanların kemiklerinide köyün 20-25 m dısına koyarlarmıs. Ama o kadar cok avlanırlarmıski dag gibi kemik birikirmis. Bu kemikte kurtları cekermis fakat kurtlar insanlardan korktukları icin yaklasamazlarmıs. Zamanla kurtlar beleş yiyecek icin insanlara alışmaya baslamıs. İkili ilişki olusmaya baslamış. Kurtlar bu minik köyleri kendi arazileri gibi görüp baska vahşi hayvanları sokmamaya baslamıslar insanlarda kurtlara kemikleri vermis. Zamanla kurtlar evcillesmisler. Bircok ihtiyacları ortadan kalktıgı icin evrim gecirmisler. Bugünki cesitlilik. Farklı bölgelerdeki insan topluluklarında farklı sekilde evrim gecirdikleri icin köpeklerin alt türü ortaya cıkmıs. Bunlarda zamanla kendi aralarında çiftleşerek, bu çiftleşenlerde evrim geçirerek daha fazla tür ortaya çıkmış. Bunlar nereden biliniyor. Dünyanın her tarafında ilk yerleşim birimlerinin kazılarındaki bulgulardan. Zamanda ne kadar ileri gelinirse o kadar cok kurt fosili bulunmus koylerde.



    harbiden iyi masalmış.




  • Fosillerin nekadar zor oluştuğu ile ilgili ufak bir yazı stres almak için.


    Soru:
    Bir okuyucumuz soruyor: "Öldükten sonra fosil olmak istiyorum. Bu amacımı gerçekleştirmek için nasıl bir yerde gömülmeliyim? Ne kadar sürede fosil haline gelebilirim?"

    Yanıt:
    Fosil olmaya bu kadar meraklı olmanızı takdirle karşılıyoruz. Ancak dünyaya insan olarak gelmekle başlangıçta hata yapmışsınız. Sert, mineralli bir dış kabuğunuz olsaydı ve deniz altında yaşasaydınız şansınız daha yüksek olurdu. Bu durumda elimizdekilerle idare etmek zorundayız. Yani iç kısmında sert bir iskelet, dış kısmı yumuşak bir yapının fosilleşme olasılığını araştıracağız.

    Eğer dağlara tırmanmaya veya kayak yapmaya meraklıysanız ve yaşamınız bir buzul yarığında noktalanmışsa pörsümüş bir mumya olup çıkarsınız. Ancak bu gerçek bir fosilleşme değildir. Sadece çürümeyi ertelemiş olursunuz. Jeolojik zamanın tahribatına dayanmak istiyorsanız, özellikle dişlere ve kemiklere özen göstermelisiniz. Bunların fosilleşmesi için ilave minerallere ihtiyaç duyarsınız. O yüzden
    beslenmenize dikkat etmelisiniz. Peynir ve süt bu bağlamda kemiklerdeki kalsiyumu artırır. Ayrıca diş sağlığınızı ihmal etmemelisiniz. Çünkü uzun vadeli bir geleceğin en güçlü adayları dişlerdir. Diş randevularınıza sadık kalmaya gayret edin.

    Bir sonraki aşamada sıra yer sorununa gelir. Öyle bir yerde ölmelisiniz ki uzun süre sizi kimse rahatsız etmemeli. Bazı insanlar için mağaralar en ideal gömülme merkezleridir. Bunun için de mağaracılık eğitimi almanızı öneririz; özellikle evinizin yakınlarındaki mağaraları keşfe çıkmalısınız.

    Alternatif olarak çok hızlı bir şekilde gömülmeye bakmalısınız. Bu, cenaze merasiminizin kısa sürmesi gerektiği anlamına gelmemeli. Çok doğal ve dramatik bir gömülme için volkanik bir patlama veya ''Aman Tanrım bu ne...'' ile başlayan ancak tamamlanamayan cümlelere yol açan doğal felaketleri tam yerinde ve zamanında yakalamalısınız.

    Bu fırsatı yakalamak için seyahat etmelisiniz. Akarsu taşkınları zamanında vadilerde kamp kurmak bu bağlamda çok yerinde bir karardır. Veya yağmur mevsiminde tropik nehirlerin kıyısında yürüyüşe çıkmanızı öneririz. Böylece son derece ince ve kıvamlı bir çamurun içinde huzurla istirahat edebilirsiniz.

    Bir başka seçenek de patlamaya hazır bir yanardağın eteklerinde piknik yapmaktır. Ancak bu konuda jeoloji konusunda uzman bir arkadaşınızdan piknik yeri hakkında bilgi almalısınız. Zira unutmayın ki hedefiniz lavların sizi yakarak yok etmesi değil, küllerin altında gömülmektir.

    Piknikten söz açılmışken, fosilin mide muhteviyatı yaşam tarzına ilişkin çok önemli bir bilgi kaynağı oluşturduğundan son akşam yemeğinizin katı yiyeceklerden oluşmasına özen gösterin. Ancak katı denilince aklınıza pizza veya hamburger gelmesin. Kabuklu deniz ürünleri (kabuklarıyla birlikte yenmesi tavsiye edilir) veya iri çekirdekli meyveler(çekirdekleri olduğu gibi yutmalısınız) geleceğin bilim adamlarına heyecanlı anlar yaşatabilir.

    Nihai olarak arkanızda bazı izler bırakmalısınız. Sözgelimi ebedi istirahatganıza giderken arkanızda ayak izi bırakmalısınız. Hatta araştırmacıları şaşırtmak için bu yolu seke seke veya hoplayarak kat edin. Böylece ne menem bir yaratık olduğunuzu keşfetmekte biraz zorlansınlar.

    Şunu iyi bilin ki fosil olma şansınız, milli piyangodan büyük ikramiyeyi kazanma şansınızdan daha azdır. Her şeye karşın fosil olmayı becerirseniz irtibatı koparmayın. Jeologlar her zaman yeni türleri bulmaya can atarlar. Dolayısıyla nerede olduğunuzu bize bildirin. Böylece bir milyon yıl sonra siz mezarınızdan çıkartırken, uzun süre belleklerden silinmeyecek bir 'fosil çıkartma töreni' düzenleyebiliriz.




  • İnsanın evrimi ile ilgili ilginç bir araştırma daha,

    "20 yaş dişlerinin kaliteli ve modern beslenme süreci ile yok olmaya başlamaktaı. 1980'den sonra doğan bireylerin yaklaşık % 6 'sı 20 yaş dişlerinden yoksun ve bu oran yeni doğumlarla giderek artmakta." - Alıntı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: anakin_skywalker

    quote:

    Birebir discovery channeldan alıntı :
    Köpekleri ele alalım. Köpekler aslında kurtlardır. İlk ufak insan toplulukları göcebe bir hayat yasamayı yeni yeni bırakmaya basliyorlardı. 4-5 evlik bir köyleri olurmus genellikle. Avladıkları hayvanların kemiklerinide köyün 20-25 m dısına koyarlarmıs. Ama o kadar cok avlanırlarmıski dag gibi kemik birikirmis. Bu kemikte kurtları cekermis fakat kurtlar insanlardan korktukları icin yaklasamazlarmıs. Zamanla kurtlar beleş yiyecek icin insanlara alışmaya baslamıs. İkili ilişki olusmaya baslamış. Kurtlar bu minik köyleri kendi arazileri gibi görüp baska vahşi hayvanları sokmamaya baslamıslar insanlarda kurtlara kemikleri vermis. Zamanla kurtlar evcillesmisler. Bircok ihtiyacları ortadan kalktıgı icin evrim gecirmisler. Bugünki cesitlilik. Farklı bölgelerdeki insan topluluklarında farklı sekilde evrim gecirdikleri icin köpeklerin alt türü ortaya cıkmıs. Bunlarda zamanla kendi aralarında çiftleşerek, bu çiftleşenlerde evrim geçirerek daha fazla tür ortaya çıkmış. Bunlar nereden biliniyor. Dünyanın her tarafında ilk yerleşim birimlerinin kazılarındaki bulgulardan. Zamanda ne kadar ileri gelinirse o kadar cok kurt fosili bulunmus koylerde.



    harbiden iyi masalmış.


    değişik bir tez




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    junayertürk
    quote:

    kendine bi bak once Allah ol demis olmussun bu yetmez mi
    bilime aykiri degilsin iste varsin hucrelerin de var sen de varsin.
    beynin de var.


    ben ne diyorum sen ne diyorsun? Ben de diyorum ki sen de milyonlarca yıl süren evrim süreci sonunda bu hale gelmişlsin, ne var yani bunda.

    @deep impact
    Bir zamanlar din bilgisi hocamız: Nasıl bir binayı yapan usta varsa bu kainatı yapan usta vardır derdi, biz de "haa doğru yaa" derdik...
    Ancak yıllar sonra gerçeğe bu şekilde benzetmelerle ulaşılamayacağını kavradım. Ayrıca "Bir binayı yapan usta varsa kainatı yapan usta vardır" cümlesi ne kadar mantıklı ise; "Kainatı Allah yarattı ise, Allahı da yaratan birisi vardır" cümlesi de o kadar mantıklıdır. Siz olmaz öyle sey, Allah ezeli ve ebedidir derseniz ben de evren ezeli ve ebedidir derim.

    Diyeceğim şudur ki: ne kadar mantık yolu ile açıklamaya kalksanız ona karşı mantık muhakkak üretilecektir.
    Bu bir inanç meselesidir, insanın aklı yatar inanır, aklı yatmayan inanmaz, bunda bir kötülük yoktur.

    Bu bir inanç meselesidir, kimse inanmak zorunda değildir. Yobazlık nedir biliyor musunuz? Herkesin kendi düşüncesine inanmak zoruna olduğunu zannetmesidir. Bu bağlamda Ateist olup ta yobaz olan birçok kişi tanıyorum.




    Ben de diyorum ki (ALLAHI YARATAN YOK CUNKU) HIC MUTLAK AOLAN BASKA BIR MUTLAKA IHTIYAC DUYAR MI?
    nevar yani bunda demissin. bunda bisey yok tabi ki, ama ben buna yani evrime inanmiyorum.
    tabi ki herkezin ozgur iradesi var kimse kimseyi zorlamiyor burada inan diye.
    sadece fikir alisverisinde bulunuyoruz. bilmediklerimizi ogrenebiliyoruz bazi yerde. herkez birbirine yararli olabiliyor.
    biseyler kazandirabiliyoruz birbirimize bu cok guzel degil mi sencede?




  • EVRIME KOTU DEMIYORUM (ama evrim teoremine inanmiyorum diyorum)
    EVRIM OLSAYDI DA OLMASAYDI DA BEN YINE ALLAHA INANIYOR OLACAKTIM.
    keske mantigim evrimi kabul etsede ben de inansam. Ama buna mantigim inanmiyor.
    DUSUN BIR KERE EVRIM DISIYI VE ERKEGI NASIL YAPABILIR HADI DISIYI YAPTI ERKEGI NASIL YAPTI?
    BIZIM NASIL UREYIP COGALMAMIZI BILE; NASIL AKIL ETTI KENDINI BILE BILMEYEN MUTASYON.
    INSAN NE MUKEMMEL BU MUKEMMELIYETI EVRIM NASIL YAPTI?
    ILKONCE INSAN BEYNINDEN BASLAYIP SU INSANIN ANATOMISINI BI DUSUNUN.
    NE KADAR OZENLE YARATILMISIZ.
    GORMEMIZ ICIN GOZUMUZ, (kirpiklerimiz var gozumuzun korunmasi icin)
    KOKU ALMAMIZ ICIN BURNUMUZ.
    DUYMAMIZ ICIN KULAKLARIMIZ.
    YEMEK ICIN AGZIMIZ ( YEMEKLERI CIGNEMEMIZ ICIN DISLERIMIZ VAR) KONUSMAMIZ ICIN DILIMIZ VAR.
    BEN INANAMIYORUM EVRIME.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mandelbrot

    İnsanların evrim sürecini grafikle göstermiştim. Yani National Geographic'den. Şimdi de kuşlarınkini yazayım. Onun için grafik yok kusura bakmayın. Yazı alıntıdır. Dileyenler tür isimlerini google vs. de aratıp daha derin inceleyebilirler.

    "Bakın, size kuşların gelişimi ile iligili bir araformlar listesi.

    Olay geç triasikte Coelophysis ile başlıyor. Deinonychus ve Oviraptor'lar ile Lisboasaurus estesi jurassic'te görülen ilk kuş atası dinozorlar. Diğer yandan Triassic sonundan itibaren Archeopteryx'in atası Protoavis görülüyor. elbette devamında Archeopteryx ortaya çıkıyor. Bunun en çok kuş özelliği gösteren formları Archeopteryx lithographica ile belirginleşiyor. Ardından erken kretasös döneminde Sinornis santensis ortaya çıkıyor. Bu mahluğa dair fosiller 1992 yılında bulundu. Ama 1980 lerde daha ileri türleri olan, Ambiortus dementjevi, Hesperornis, Ichthyornis vs. gibi türler bulunuyor. Daha geçenlerde Çinde yeni bulunan fosiller ile soyağacı giderek netleşti. Ama hala bulanık yerleri var. Neden var? Bir canlının öldükten sonra fosile dönüşme ihtimali milyarda bir filanda ondan. Dahası fosile dönüşen her canlının kalıntısına ulaşabilme şansımız ise milyarda bir filan gene. Ehh, milyar kere milyar olasılık her gün gerçekleşiyor ve biz her geçen gün eksik halkaları tamamlayan yeni fosillere vs. ulaşıyoruz. " - alıntı



    al bir masal daha....

    demek fosillere ulaşma imkanı o kadar zor ....

    bu şuna benziyor....

    fil hikayesi meşhur oldu ama...

    karanlık bir odaya giriyorsun ve el yordamı ile birşeyler bulmaya, odayı tasvir etmeye çalışıyorsun.

    tabii ki aydınlıkta odada ne olduğunu bilenler size kahkaha ile gülüyorlar.

    diyorlarki size bir türün diğer türe dönüşmesi 50 000 noktasal mutasyon gerektirir.

    ve sonra da kahkahaya devam ediyorlar.

    ne de olsa bu bir oyun....




  • Allah yaratmış olmuşuz diyerek aydınlık odada keyiflerine bakanların yaradılış sürecini araştıran cahil insanlara gülmesini asla garip bulmuyorum. Tarih milletin kahkalarla güldüğü, haybeye uğraşıyorsunuz dediği bir çok insanı göstermiştir. Bu konun da ileriki çağlara bu anlamda örnek oluşturması pek garip değil.

    Ama siz eğlenirken, dalga geçilen insanlar araştırmaya devam ediyor. Yeni nesillere bir miras bırakabilmek, Dünya'da ki yaşamın sığlığını değil de eşşiz derinliğini yeni nesillere anlatabilmek için. Size iyi eğlenceler.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.