Şimdi Ara

Ney Dinlemek Stresin Dermanı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
11.396
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Başaran Gençdoğan tarafından yapılan müzikli terapi araştırmasında, sınav öncesi ‘ney’ dinleyen öğrencilerde stres ve kaygının azaldığı ortaya çıktı.

    Geçen yıl yaptığı müzikli terapiye öğrencilerin büyük ilgi gösterdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Başaran Gençdoğan, daha önce Türkiye’de bu konuda yapılmış bir araştırma olmadığını, yurtdışında ise 200’e yakın çalışma bulduklarını öğretti.

    Faaliyete katılan 90 öğrenci üzerinde sınav kaygısı ve günlük stresi incelediklerini söyleyen Gençdoğan şunları kaydetti:

    “Öğrencileri 30’ar kişilik üç ayrı gruba böldük. Onlara, fakülte binasında hazırlanan özel odalarda haftada bir saat olmak üzere 2 ay boyunca Ney, Klasik Türk Müziği ve Klasik Batı Müziği dinlettik. Böylece hangi müziği dinleyen öğrencilerin stres ve kaygılarından ne kadar uzaklaştığını tespit ettik. Araştırmanın sonunda, Ney dinleyen öğrencilerde yüzde 70, Klasik Türk Müziği dinleyenlerde yüzde 60 ve Klasik Batı Müziği dinleyenlerde yüzde 45 oranında sınav öncesi stres ve kaygının ortadan kalktığını belirledik.

    Müzikli terapide, kendi kültürümüzün etkilerinin daha iyi sonuç verdiği ortaya çıktı. Hazırladığımız teze göre, sınav kaygısı yaşayan öğrenciler streslerini en iyi ney dinleyerek atabilir. Üniversite öğrenciler arasında yapılan bu testi, bölüm olarak sokakta çalışan çocuklar üzerinde de denedik. Ney dinleyen çocukların saldırganlıklarında bir azalma olduğunu gözlemledi
    Kaynak:http://www.cevapnedir.com







  • Hayatında birebir ney dinledinizmi canlı kanlı yada çalmayı denedinmi çok merak ediyorum küçümsediğin'' bu çalgı çengiyi''?

    Ney öyle bir enstrumandır ki yapı itibari ile çok basittir hatta bir kamış ve birkaç delikten ibarettir üflemesi hatta basit bir ses çıkartması dahi o kadar zordurki bazen aylarca sadece sesini çıakrtmak için uğraşırsınız bu da her insanın dayanamayabileceği bir sabır sürecini beraberinde getirir fakat tüm zorlukların sonunda taa ki üfleyenin ustalığının ve yüreğini ney ile birleştirene kadar bu basitlik bir anda karmaşık kafa karıştırıcı bir duruma dönüyor sade bir kamıştan bu kadar ruhun derinliklerini inleten nağmelerin nasıl çıkabildiğini düşüne durursun..

    Asırlardır varlığını sürdürebilen ney Türk musikisinim ve tasavvufun baş çalgısıdır üfleyenini ahlaki yönden de geliştiren bir enstrumandır ney üflemeye başlandığından itibaren tasavvuf ve beraberindeki huzuru,mutluluğu ruhsal anlamda ne kadar rahatlattığını ve ahlaki yönden yararlarını gördükten sonra imzamdada belirttiğim gibi 'ney idim ney oldum' durumuna düşersiniz.Bir nevi meditasyona da benzer bu durum.

    Son olarak bu çalgıyı sadece ilahilerde yada duygusal bir haberdeki fon müziği olarak değilde doğru-batı sentezi olan 'Ercan IRMAK'ın perdesiz neyi ve İlyas MİRZAYEV'in piyanosu eşliğinde bir fırat türküsü dinleyin yada aynı sanatçılardan 'Yansımalar'ı dinleyin sonra tekrar bu 'çalgı çengi' niteliğini öğrenin.Sonra tekrar düşünün neden bu kadar abartılan bir çalgıdır bu 'Ney'...

    Saygılar....




  • malayani (tasavvufun çalgısı çengisi yoktur) huzur arıyorsan zikre yönel kalbini murakabe etahlaki yönden gelişim istiyorsan er eteğine yapış farzları vacipleri sünnetleri mümkünse nafile amelleri yerine getir hizmet et çelik çomakla meşgul olmak istiyorsan sana kolay gelsin
  • quote:

    Orjinalden alıntı: gennosuke

    malayani (tasavvufun çalgısı çengisi yoktur) huzur arıyorsan zikre yönel kalbini murakabe etahlaki yönden gelişim istiyorsan er eteğine yapış farzları vacipleri sünnetleri mümkünse nafile amelleri yerine getir hizmet et çelik çomakla meşgul olmak istiyorsan sana kolay gelsin

    Nasıl bir oyuncaktırki Mevlanalar uğraşıp durmuş bununla üzerine binlerce beyit yazılmış asırlardır dinleyenini mest edebilen ve uzaklara alıp götürebilen yoksa mevlanalar günahı sevabı farzı sünneti senin kadar bilmiyormuydu acaba?

    Birşeyi beğenmeyebilirsin zevk meselesidir saygı duyarım taa ki sen benim saygı duyduğum olgularla hakaret edene kadar bu saygımı korurum ötesine geçersen cevabını alırsın müslim kardeşim..

    Benim farzım sünnetim günahım sevabım herşeyim kendi doğrularımdır bunun için ne bir kitaba nede birilerinin eteğine yapışmaya ihtiyacım yok benim gönlüm tanrıya üflediğim neyimin notalarında yaklaşır sense yatıp kalkarak dua ederek tanrıya ulaşmaya çalışırsın amaç aynı yöntemler farklı o nedenledir ki oyun çok zorlu kim kazanır kim kaybeder meçhul yada böyle bir oyunun varlığı meçhul o nedenle sanada sünnetinle farzınla salihinle ahmetinle mutluluklar sanada kolay gelsin

    Son olarak anlayacağın dilden çok beğendiğim bir sözle yazıma son veriyorum ;

    ''Ehl-i irfânım diye kimseye ta’n etme sen
    Defter-i irfâna sığmaz söz gelir dîvâneden''



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi _DIESEL_ -- 8 Mayıs 2009; 20:46:49 >




  • Gerçektende ney mükemel bir çalgı.
    Çalması acayip zor ancak dinlemeside bir okadar güzel...


    Arşiv olarak indirebileceğim bir bağlantı verebilir misiniz?

    Bayadır düşünüyordum ama şöyle hoş sağlam bir arşiv bulamadım.

    Sorun olucaksa bağlatıları pmdende atabilirsiniz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _DIESEL_


    Nasıl bir oyuncaktırki Mevlanalar uğraşıp durmuş bununla üzerine binlerce beyit yazılmış asırlardır dinleyenini mest edebilen ve uzaklara alıp götürebilen yoksa mevlanalar günahı sevabı farzı sünneti senin kadar bilmiyormuydu acaba?

    Birşeyi beğenmeyebilirsin zevk meselesidir saygı duyarım taa ki sen benim saygı duyduğum olgularla hakaret edene kadar bu saygımı korurum ötesine geçersen cevabını alırsın müslim kardeşim..

    Benim farzım sünnetim günahım sevabım herşeyim kendi doğrularımdır bunun için ne bir kitaba nede birilerinin eteğine yapışmaya ihtiyacım yok benim gönlüm tanrıya üflediğim neyimin notalarında yaklaşır sense yatıp kalkarak dua ederek tanrıya ulaşmaya çalışırsın amaç aynı yöntemler farklı o nedenledir ki oyun çok zorlu kim kazanır kim kaybeder meçhul yada böyle bir oyunun varlığı meçhul o nedenle sanada sünnetinle farzınla salihinle ahmetinle mutluluklar sanada kolay gelsin

    Son olarak anlayacağın dilden çok beğendiğim bir sözle yazıma son veriyorum ;

    ''Ehl-i irfânım diye kimseye ta’n etme sen
    Defter-i irfâna sığmaz söz gelir dîvâneden''




    "ney" den ne anlamışsın

    quote:

    Neyi dinle; "Çünkü ney birşeyler anlatmakta, ayrılıklardan şikâyet etmektedir. İçi boşalmış, başı kesilmiş, yüzü sararmış, neyzenin nefesine terkedilmiş olduğu halde Allah'ı söylemektedir." Aslında, buradaki neyden maksat; "İnsan-ı kâmil"dir. İnsan-ı kâmilin içi ve gönlü ney gibidir.Her iki vücutta ortaya çıkan hareketler ve sadâlar ancak Allah'ın tasarrufu ile olur. İçi boş neyi üfleyen, ilâhî sesler çıkaran da neyzen değil midir?


    insanı kamilin tasviri söz konusu !! dokuz boğum yedi perde çubuk ise kasdedilen!! ve sen bu şekilde idrak etti isen vah sana !!rumi nin uğraşıp durduğu bir saz parçası değildi..esfele safilin den ahsen-i takvime giden yolu tarif etmekti..bu yol kuran ve sünnetden doğal olarak kullara hizmet etmekten geçer..rumi nin ney üflediğine dair bilgi sunan tek bir sahih kaynak yoktur..tavsiye etmiş de değildir.. sadece tasvir maksadlı anmıştır

    başka değil !!

    quote:

    Benim farzım sünnetim günahım sevabım herşeyim kendi doğrularımdır bunun için ne bir kitaba nede birilerinin eteğine yapışmaya ihtiyacım yok


    o yapışmış ama en meşhur er eteği tebrizli ve ayrıca oku bak ne demiş..

    BEN YAŞADIKÇA "KUR'AN'IN" BENDESİYİM

    BEN, "HZ. MUHAMMED MUSTAFA'NIN" YOLUNUN TOZUYUM

    BİRİ BENDEN BUNDAN BAŞKASINI NAKLEDERSE

    ONDAN DA ŞİKAYETÇİYİM, O SÖZDEN DE ŞİKAYETÇİYİM

    rumi k.s

    sen ve senin gibilerden uzak olan "rumi" yi anarak aziz hatırasına gölge etme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sinuhe.s -- 8 Mayıs 2009; 23:10:57 >




  • @gennosuke

    ''Ne olursan ol gel..''






























    Ya da sen kafirsin gelemessin değilmi?
  • rica ederim kastettiğim yoğunluk "alıntı yapmaya bile çekindiğim" tekfir anlayışına işaret değildi..belki sadece islamsız tasavvuf anlayışına itiraz !!idi

    ve asılsız iddaalara cevap diğer değişle "hakkın yerini bulması" olarak kabul edilmeli..ve değerlendirilmeli..

    tutunduğunuz dal olan ''Ne olursan ol gel..'' çağrısı imtina ettiğiniz islamadır hazret kendisine çağırmıyor bu nokta önemli..

    ki cidden taşıdığı mana itibari ile hoşdur ve islam ümidsizlik kapısı değildir..

    ayet var hatırlayın "Allahın rahmetinden ancak kafirler ümid keser"

    hoşca bakın zatınıza
  • quote:

    Orjinalden alıntı: gennosuke

    rica ederim kastettiğim yoğunluk "alıntı yapmaya bile çekindiğim" tekfir anlayışına işaret değildi..belki sadece islamsız tasavvuf anlayışına itiraz !!idi

    ve asılsız iddaalara cevap diğer değişle "hakkın yerini bulması" olarak kabul edilmeli..ve değerlendirilmeli..

    tutunduğunuz dal olan ''Ne olursan ol gel..'' çağrısı imtina ettiğiniz islamadır hazret kendisine çağırmıyor bu nokta önemli..

    ki cidden taşıdığı mana itibari ile hoşdur ve islam ümidsizlik kapısı değildir..

    ayet var hatırlayın "Allahın rahmetinden ancak kafirler ümid keser"

    hoşca bakın zatınıza



    Bir noktaya değineyim 'islamsız tasavvuf' derken inançsız tasavvuf değil benimkisi belki çoğu insandan hatta sizden dahi daha çok inanırım bunu Allah bilir sadece inanış biçimlerimiz farklı bence , inandıktan sonra mevleviliğinde tasavvufunda yaşamımı düzenleyici kuralları ve mutlu olmamı sağlayacak öğretilerine gayet hayatımda uygularım ve dilediğimce bu olguları yaşarım bakınız islamsız tasavvuf olmaz demekle işin içinden çıkamassınız sadece size göre yanlış olduğunu belirtirsiniz ama bana göre son derece normaldir o nedenledir ki kesin hükmü siz belirleyemessiniz en üst merci belli bırakın da o karar versin hangisi doğru yanlış yada olur olmaz..

    Hangi haksızlık aklandı yada hangi hak yerini buldu anlayamadım?

    Ben davetsiz gittim varsayalım bu çağrıya avrupadaki ateist insanlar yada farklı dindeki insanlar semaha dönemezmi yada bu tür ruhsal anlamda huzuru sağlayacak kuralları uygulayamaz onun dışında mı kalmalı ?

    Allahın rahmetinden ümidini kesenler bana göre ki inancı gereği insanları yargılayıp 'kafir' gibi bir hakaret cümlesini kurabilsin eğer gerçekten öteki dünya varsa bu rahmetten 'kafir' yoksa 'sözde inanan özde şeytanlar' mı ümidini kesecek tartışılır..

    Hoşça bakın suretinize ve sonra zihninize ..




  • sizi anlıyorum kabullerimiz farklı yalnız dikkatinizi çekerim "islamsız tasavvuf" mevlanadan ve mevlevilikten beridir..ki bunu bizzat rumi k.s da dile getiriyor..

    Vahye dayanmayan söz, heva ve
    hevestendir. O, toza toprağa benzer,
    havada uçup yok olur gider

    rumi k.s


    ayrıca sizin inancınızı sorgulamadım !!!üstüme vazife değil

    kabullerimiz farklı yönde geliştiği için kıstaslarımızda farklılık arz ediyor !!ne yapalım elden bir şey gelmez kabullendiğiniz anlayışa "islam dairesi içinde" tahammül edemiyorsanız bunu farklı şekilde dile getirebilirsiniz ..mistizim denebilir mesela

    aklanan haksızlık rumi k.s ney üflemediği ve tavsiye etmediği gerçeğidir..araştırma neticesi bu hakikate ulaşırsınız ..yalnız kaynakların mahiyetine dikkat edin..sağlıklı bilgi edinmek bu devirde oldukça güçleşti..!!tahrif had safhada ..

    başkalaşma ciddi manada toplumu ve bireyleri olumsuz yönde etkilemekte ki bu çok üzücü..özelliklede güzelliği iyiliği ve huzuru arayan kimseler için

    Allahın rahmetinden ümid kesenler için inkarcı sıfatını ben uygun görmedim ayetin neticesi !!



    Oraya gitme demedim mi sana,seni yalnız ben tanırım demedim mi?
    Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?

    Bir gün kızsan bana,alsan başını,yüz bin yıllık yere gitsen,
    dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?

    Demedim mi şu görünene razı olma,demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?

    Ben bir denizim demedim mi sana? Sen bir balıksın demedim mi?
    Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın, senin duru denizin ben'im demedim mi?

    Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi? Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

    Demedim mi yolunu vururlar senin, demedim mi soğuturlar seni.
    Oysa senin ateşin ben'im, sıcaklığın ben'im demedim mi?

    Türlü şeyler derler sana demedim mi? Kötü huylar edinirsin demedim mi?
    Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi? Yani beni kaybedersin demedim mi?

    Söyle, bunları sana hep demedim mi?





  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.