Şimdi Ara

nasıl hipnoz olunur/edilir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
2.867
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • hipnoz ile bilinç altına girip, unuttugunuz , gördüğünüz bilmediğiniz çok şeyi görüyosunuz.

    hele geçenlerde the fourth kind filminden sonra iyice merak saldım bu işe.

    hipnoz ile bilinç altınada birçok şey sokulabiliyo.

    hiç bilen eden varmı bu hipnoz olayını



  • Hipnoz ve Hipnoz Yöntemleri

    Hipnoz, yapay hareketlerle meydana getirilen bir ruh halidir. Başlıcakarakteri, sadece, bu hal sırasında arzu edilen herhangi bir telkininyerine getirilmesidir. Bu fikir yavaş yavaş hazırlanıp ortayaçıkmıştır. Dupau, Durand (de Gros), Joly gibi araştırıcılar, deneklerinuykudaki görünen irade azlığını, taklit ve baş eğmeyi ve kendilerindeoluşturulmuş fikirlere göre hareket eden denekleri tanımladılar. Diğertaraftan, kelime anlamının uyku olması sebebiyle hipnoz, genelde uykuile özdeşleştirilmiştir. Aslında uyku, şuurumuzun nasıl değişik birhali ise hipnoz da şuurumuzun daha değişik başka bir halidir.


    Uyanık halde, herkesin bildiği ve farkında olduğumuzu sandığımız birşuur hali yaşamaktayız. Uykuda geçirdiğimiz zaman içinde ise pekfarkına varmamakla beraber değişik şuur hali yaşadığımızı hissederiz.En azından rüyalarını hatırlayanlar, rüyaların, gerçek olarak kabulettiğimiz kavramlardan hiç de farklı olmadığını kolaylıklakavrayabilirler. Uyanık yaşam ile rüya arasında gerçeklik açısındanhiçbir fark yoktur. Hipnoz, uyku hali olmadığı gibi bir uyanıklık halide değildir. Ancak, her iki hali de kapsayan komple bir kavramdır.



    Hipnozun Şartları


    1- Yetenek ve durum: Uyutulmak istenen kişinin sinir sistemi ve düşünmeyetisinin özel bir haline, deneğin ani yetenek ve durumuna bağlıdır.Ani yetenek ve durumlara ters olan nevrastenikler, ruhsal çöküntüyeuğramışlar, sararlılar, hipnotize edilemezler.

    2- Yorgunluk: Ruhsal gerilimin düşmesi ile beliren bu hal, dikkatindevamlılığından doğar. Parlak noktalara baktırmak, derin dalma halleri,monoton sesler gibi uzun bir dinleme, dikkat çabasını sağlar. Dikkatinbir noktada toplanması ve devamlı oluşu ani zihin yorgunluklarınıdoğurur.

    3- Heyecan: Heyecan çok defa büyük bir karışıklığı meydana getirenaksaklıklardan doğmuş doğal uyurgezer hallerinin çoğuna karışır. Başışiddetle geriye çevirmek, enseye tokat atmak, başı sertçe sağa soladöndürmek suretiyle sersemletmek, bilinen heyecanlandırma ve zihinseldengeyi bozma yollarıdır.

    4- Eğilimlerin gelişmesi: Hipnozun meydana gelmesi için çökme anında,hipnotizmle terslik oluşturmayacak olan, her şeyi konuşmakta rahatbırakan ve kendisini hipnotize eden kişiyi dinleyen ve onunla konuşmayaizin veren eğilimlerin olması gereklidir. Önceden hipnotize edilmişdeneğin sonraki hipnozlarının kolay olması, bu durumun gelişmesiylesıkı sıkıya bağlıdır.

    5- Çökme: Hipnotik halin en gerçek nedeni çökmedir, bu ise normalkişisel şuurun, yani uyanıklıkta göz önüne aldığımız ama bu deneklerdekararsız dengeler halinde çökebilen ve heyecanla yorgunluğun etkisialtında kaybolan özel zihin halinin durması demektir.

    Hipnozda önemli üç yöntem vardır: Bakış, Söz ve Düşünce

    Bakış: Hipnotik etkilerin çok önemli bir yardımcısı ve birçok ünlühipnozcunun deneklerinde uykuyu oluşturabilmek için kullandıkları biryöntemdir. Bakışın gerçek amacı, gözlerden çıkan manyetik etkileridüzenli, sürekli ve uzun süre devam ettirmektir.

    Söz: Hipnotizmde gerçekten bir güçtür. Hipnoz yapan kişi, bu yolladeneğin beynine sokmak istediği fikirleri yollar. Bu bir fikir ya dahareket olabilir. Telkinde göz önünde tutulacak iki şey vardır;"sözlerin seçilmesi ve konuşma tarzı".

    Düşünce: Hipnotik deneylerde bakış, söz kadar önemli olan düşünce, arzuedilen bir olayın olması için o yöne doğru yönelmesi ve ısrarla o noktaüzerinde tutulması anlaşılmalıdır. İnsanın zihin gücünün devamlı olarakbir fikir ya da davranış üzerinde durması, yoğunlaşması ve bunuşiddetle arzu etmesi, diğer zihinlere etki ettiği, bugün deneylerleaçıklanmış ve müspet sonuçlar elde edilmiştir.

    Etkili bir düşünce gücü için ilk şart, konsantrasyondur. Konsantrasyonyoluyla meydana getirilen güç o kadar kuvvetli ve o kadar şaşılacakolaylar ve etkiler meydana getirir ki, bugün bile insanlık bunlarıkeramet veya birtakım mucizeler diye adlandırır. Hint fakirleri, İslamaleminin derviş ve şeyhleri, Tibet'in lamaları güçlerinikonsantrasyondan ve psişik güçlerin yardımlarından almaktadır.Telepati, psikokinezi gibi psişik fenomenlerin, kendi kendine telkin vehipnoz gibi kişisel çalışmaların dayandığı temel, konsantrasyonolayıdır.



    Hipnoz halinde yaşanan fenomenler ne kadar gerçektir ?

    Hiçbir gerçek yoktur ki, tam karşıtı da en az onun kadar gerçekolmasın. Bu açıdan bakıldığında her şey gerçektir. Gerçekler arasındakifark insanların bakış açılarıdır. Önemli olan hangi pencereden ve nasılbaktığınızdır. Görüntüler, duygular, hisler bakış açılarına göredeğişikler arz eder. İnsanlar aynı ortamlarda, aynı şartlara sahipetkilerde bile algılarına göre değişik tepkiler verir. Mesela, aynışiddette verilen bir acı her insanda aynı şiddette hissedildiği halde,kişinin algılama farklılığından dolayı tepkisi farklıdır. Kimi insanhiç sesini çıkarmaz, kimi sadece inler, kimi bağırır. İşte burada, acıaynı olmasına rağmen tepkiler farklı olduğundan izleyenler kendialgılarına göre farklı acılar yaşandığı ve hepsinin farklı şekilde acıçektiği kanısına varırlar.



    Aslında, acıyı yaşayan kişiler de acının aynı olduğunu bilseler dahikendi algıları çerçevesinde o acıyı daha az veya daha çok yaşadıklarıkanısındadırlar. Her halükarda ortadaki acı herkes tarafından farklıalgılanmaktadır. Ancak bu durum acının tek olduğu gerçeğini değiştirmez.

    Hipnoz fenomenlerinin gerçekliğini daha iyi anlayabilmek için bukavrama bir örnek: Karşımızda hipnoz olabilecek on kişi olduğunuvarsayalım. 1. Kişiyi uyutuyoruz. Uyandıktan sonra sağ eline bir ateşdeğdireceğimizi söylüyoruz ve uyandırıyoruz. Denek tamamen uyandıktan,uyanıklık haline geçtikten sonra sağ eline herhangi bir şeydeğdiriyoruz.


    O anda denek, gerçek bir ateş değmiş gibi acıyla kıvranacaktır. Deneğinyaşadıkları, hissettikleri gerçek bir ateşle sol elini yaktığımızdayaşayacakları ve hissedecekleri ile kesinlikle aynı olacaktır. Onuniçin sol elinin gerçek dediğimiz ateşle yakılması veya sağ elininhayali olarak yakılması arasında gerçeklik bakımından hiçbir farkolmayacaktır. Seyreden 9 kişi için ise algılamaları farklı olduğundandurum daha farklı değerlendirilecek ve hayali olarak kabul edilecektir.Ancak 9 kişide uyutulup 1. kişinin yaşayacağı deney onlara da aynışekilde telkin edilirse, hepsi birden 1. kişinin elinin yandığınıgörürler. Herkes elin yandığını gördüğüne göre el gerçekten yanmışmıdır, yoksa yanma olayı sadece bir hayal midir? Sözü geçen 10 kişiiçin olayın gerçek olduğundan kesinlikle emin olabilirsiniz. Hattayanma olayı o derece etkili olabilir ki, yanan sol eldeki kızarıklık,yandığı düşünülen sağ elde de oluşabilir.

    Bu durum için şöyle söyleyebiliriz; İlk gurup için gerçek olan algılar,ikinci gurup için sadece bir hayaldir. Ancak ikinci gurubun hayal kabulettiği bütün o algılar, ilk gurup için tartışmaya bile mahal vermeyecekkadar gerçektir.

    Bu aşamada son olarak bir Çin atasözünü yazalım; Rüyamda kendimikelebek olarak gördüm. Acaba ben, rüyasında, kendini kelebek olarakgören bir insan mıyım, yoksa insan olarak gören bir kelebek miyim ?



    benimde ilgimi çekiyor bu konu .. kaçırıldığımı düşünüyorum




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.