Şimdi Ara

GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
34
Cevap
0
Favori
27.461
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • GALAKSİLER (GÖKADALAR)


    Galaksiler (Gökadalar); kütleçekim ile birbirine bağlı yıldızlar, bu yıldızların oluşturduğu yıldız kümeleri, yıldızlararası gaz ve toz, plazma ve karanlık maddeden oluşan sistemlerdir. Birkaç milyon ile bir trilyon arasında değişen sayılarda yıldız içerirler.

    Gökadalar şekillerine göre Elips, Sarmal(Spiral) ve Düzensiz olmak üzere üç ana grupta toplanırlar.

    Birbirlerine yakın konumda bulunan ve sayıları 10 ile 50 arasında değişen galaksi topluluklarına "Grup" adı verilmektedir. Sayıları 50 ila 10,000'lerle ifade edilen rakamlar arasında olan galaksi toplulukları ise "Küme" olarak adlandırılmaktadır.
    Samanyolu Galaksisi ile en yakın spiral galaksi olan Andromeda Galaksisinin de içinde bulunduğu topluluğa "Yerel Grup" adı verilmekte. Yerel Grubun 30'a yakın üyesi bulunmaktadır.

    BAZI GÖKADA ÖRNEKLERİ


    ANDROMEDA GÖKADASI

    Edwin Hubble Andromeda'yı gözlemleyene kadar diğer galaksilerin Samanyolu içerisinde olduğu düşünülüyordu. Hubble 1924 yılında bu galaksinin uzaklığını doğru bir şekilde hesaplayarak Galaksimiz dışında olduğunu kanıtlamıştır.

    Samanyoluna en yakın galaksidir. Işık kirliliğinden uzak bir ortamda çıplak gözle dahi görülebilmektedir.
    Güneşin 300-400 milyar katı bir kütleye sahip olduğu hesaplanmıştır.
    Uzaklığı yaklaşık olarak 2.2 Milyon Işık Yılı, Çapı ise yaklaşık 200.000 Işık Yılıdır.
    Andromeda, Samanyolu gibi sarmal bir yapıya sahiptir. Teleskopla bu sarmal yapısı rahatlıkla görülebilir

    [NOT: Işık Yılı; 9.6 Trilyon Kilometre]


     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.





    CENTAURUS RADYO GÖKADASI

    Hidrojen atomunun radyo dalga boyunda ışınım yayınladığının keşfedilmesi ve hidrojenin evrenin her yerinde bol miktarda varolması sayesinde Radyo dalga boyunda gözlemler yapılmaya başlanmıştır. Bu sayede Radyo teleskoplarla evrenin çok uzak bölgeleri de kolayca gözlenir olmuştur.

    CENTAURUS galaksisi, Radyo dalga boyunda rahatlıkla gözlenebilen Galaksilere önemli bir örnektir.
    Bize en yakın radyo gökadadır.
    Gökyüzünde Centaurus takımyıldızı bölgesinde bulunur.

     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.




    SPİRAL GÖKADA

    Fotoğrafta pekçok örneği olan Sarmal gökadalardan birisini görüyorsunuz.
    Merkez, yıldız sayısının fazlalığı nedeniyle parlak görünmektedir.
    Genç yıldızlar kollarda, yaşlılar ise daha çok merkezde toplanmıştır.

     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



    TRIANGULUM GÖKADASI

    Üçgen (Triangulum) takımyıldızında bulunur.
    Çıplak gözle görülebilen en uzak galaksilerdendir.
    Teleskoplarla yıldız oymakları görülebilir.
    Sahip olduğu kütlenin Güneş kütlesinin 10-40 milyar katı kadar olduğu tahmin edilmektedir.

     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



    M83

    Sarmal kolların görünümü, mavi ve kırmızı bölgeleriyle muhteşem bir görüntü oluşturur.
    Kırmızı kısımlar yayılmış bulutsu, mavi bölgeler ise genç yıldızların bulunduğu bölgelerdir.
    El dürbünleri için kolay bir cisimdir.

     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



    ÇARPIŞAN GALAKSİLER

    Birbirinden çok uzak mesafelerde bulunan gökadalar da bazen çarpışabilmektedir.
    Galaktik Çarpışma adı verilen ve milyonlarca yıl içerisinde cereyan eden galaksilerin birbirlerinin içine girmesi olayı, yıldız oluşumlarını tetiklemektedir. Bu nedenle Yıldız Oluşumlarını inceleme açısından doğal bir laboratuvardır.
    Bilim adamları bu galaktik çarpışmalar sonucunda yıldız kümelerinin eninde sonunda içiçe geçip dağılacağını ve tüm materyalin tek bir galaktik merkezde toplanacağını öngörmektedirler. Çarpışmanın sonlanması ile oluşacak şekil hakkında henüz bir öngörüde bulunulamıyor.




     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.





    Milyonlarca yıl süren Galaksi çarpışmalarının simüle edildiği güzel bir animasyon:







    Bu yeni (2007) fotoğraflar, Çarpışan Galaksiler'e muhteşem bir örnek oluşturuyor. Ama diğerlerinden bir farkla. Genellikle iki Galaksinin çarpışması şeklinde gözlemlenen olay ilk kez dört galaksinin çarpışması şeklinde görüntülenmiş.

    İşte Dört Çarpışan Galaksi :


     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



    Bu da Temsili bir resmi:

     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.






    Birçok Galaksi tipini bir arada bulabileceğiniz Hubble Derin Uzay görüntüleri:

     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.





    KARIŞIK ÖRNEKLER

     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.


     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.


     GALAKSİLER(Gökadalar)-Bazı Gökada Örnekleri.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi feylesof -- 17 Kasım 2007; 3:17:11 >







  • saol paylastığtn için
    güzel bilgiler,fotolar
  • "Radyo dalga boyunda daha rahat gözlemlenebilmektedir." cümlesini tam kavrayamasam da güzel bi çalışma olmuş bence.. Eksik olma feylesof...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: [cins]

    "Radyo dalga boyunda daha rahat gözlemlenebilmektedir." cümlesini tam kavrayamasam da güzel bi çalışma olmuş bence.. Eksik olma feylesof...



    bende anlıyamadım
    şimdi işteyim, akşama araştırıp bir şeyler bulursam yazarım

    @feylesof güzel olmuş, emeğin için teşekkür ederim
  • Ellerine ve klavyene sağlık feylesof.Güzel bir çalışma ve güzel bir paylaşım.
  • Çok sağol paylaşımın için "ÇARPIŞAN GALAKSİLER" ilgimi çekti sanki göz gibiler.
  • Beğendiğinize sevindim arkadaşlar.

    Radyo dalgaboyu gözlemleri meselesine gelince.
    Yapılan astronomik gözlemler elektromanyetik spektrumun belirli dalgaboyu aralıklarında gerçekleşiyor.
    Radyo astronomi de bu spektrumun uzundalgaboyu bölgesinde yayınlanan ışınımın gözlenmesi için kullanılıyor.Radyo teleskopları görmüşsünüzdür.Devasa çanak antenleri şeklindedir ve sadece radyo dalgaları bölgesindeki ışınımı toplar.
    Gökcisimleri gözlemleri yapılırken birçok metot var malum.
    Hepsinde aynı espri geçerli.Gökcisimlerin Spektrumunun belirli bölgelerinde yayınladığı ışınımı toplamak ve bunları değerlendirmek.Örneğin çıplak gözle yaptığımız gözlemler elektromanyetik spektrumun "görünür(visual") bölgesine aittir ve hafızam yanıltmıyorsa yaklaşık 4500-5500 Angstrom dalgaboyundadır yani insan gözünün görebildiği dalgaboyu aralığı.Kimi gökcisimleri örneğin çok güçlü ışınım yayarlar ve morötesi bölgede çok iyi veriler elde edilebilir.Bu düşünceyle yüksek enerjili ışınların yakalanabildiği dedektörler/teleskoplar geliştirilerek genellikle uydular aracılığıyla morötesi,x-ışını gözlemleri yapılmaktadır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi feylesof -- 20 Eylül 2005, 17:50:27 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: feylesof

    Beğendiğinize sevindim arkadaşlar.

    Radyo dalgaboyu gözlemleri meselesine gelince.
    Yapılan astronomik gözlemler elektromanyetik spektrumun belirli dalgaboyu aralıklarında gerçekleşiyor.
    Radyo astronomi de bu spektrumun uzundalgaboyu bölgesinde yayınlanan ışınımın gözlenmesi için kullanılıyor.Radyo teleskopları görmüşsünüzdür.Devasa çanak antenleri şeklindedir ve sadece radyo dalgaları bölgesindeki ışınımı toplar.
    Gökcisimleri gözlemleri yapılırken birçok metot var malum.
    Hepsinde aynı espri geçerli.Gökcisimlerin Spektrumunun belirli bölgelerinde yayınladığı ışınımı toplamak ve bunları değerlendirmek.Örneğin çıplak gözle yaptığımız gözlemler elektromanyetik spektrumun "görünür(visual") bölgesine aittir ve hafızam yanıltmıyorsa yaklaşık 4500-5500 Angstrom dalgaboyundadır yani insan gözünün görebildiği dalgaboyu aralığı.Kimi gökcisimleri örneğin çok güçlü ışınım yayarlar ve morötesi bölgede çok iyi veriler elde edilebilir.Bu düşünceyle yüksek enerjili ışınların yakalanabildiği dedektörler/teleskoplar geliştirilerek genellikle uydular aracılığıyla morötesi,x-ışını gözlemleri yapılmaktadır.



    açıklama için saol




  • Evet anladım şimdi... Uzundalga boylu foton ışınımlarını yani düşük enerjili olan ve evrenin en uzak köşelerinden gelen zayıf sinyalleri algılamak için radyo dalga boyunda gözlem yapılmış.. Biraz züppece bi cümle oldu ama kafama yatınca yazmak istedim..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: [cins]

    Evet anladım şimdi... Uzundalga boylu foton ışınımlarını yani düşük enerjili olan ve evrenin en uzak köşelerinden gelen zayıf sinyalleri algılamak için radyo dalga boyunda gözlem yapılmış.. Biraz züppece bi cümle oldu ama kafama yatınca yazmak istedim..



  • Teşekkürler paylaştığın için güzel bir konu.
  • peki radyo teleskop yerine , devasa boyutlarda normal teleskop yapılsa uzay gözlemleri nasıl olur , şunun için dedim normal teleskop zannımca daha ucuza mal oluyor
  • @feylesof
    çok teşekkürler, bi şey sormak istiyorum

    özellikle son eklemendeki son resimde daha çok belli oluyor, sanki galaksiler biraz yassı gibi yani yatayda dağılmış gezegenler dikeyde değil bunun sebebi ne?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 1 Aralık 2005, 9:42:40 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: LonelyTurk
    peki radyo teleskop yerine , devasa boyutlarda normal teleskop yapılsa uzay gözlemleri nasıl olur , şunun için dedim normal teleskop zannımca daha ucuza mal oluyor


    Bahsedilen cisimlerin yaydığı ışığın büyük bir bölümü radyo frekanslı olduğundan normal teleskopla görülemez. Yani teleskopun büyüklüğüyle alakalı değil. Çünkü normal teleskopla görülen ışık sadece görünen ışıktan ibaret.

    />



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PHaLaNX. -- 30 Kasım 2005, 17:10:17 >




  • hımmm anladım
  • @LonelyTurk ; aynen PHaLaNX[TUR] 'un anlattığı gibi.Gayet güzel açıklamış.
    Bazı gökcisimleri ancak radyo bölgede görülebiliyor.Görünür bölgede gözlense bile çok da ayrıntılı bilgiler elde edilemiyor.Hatta şöyle söyleyeyim optik teleskoplarla çok iyi gözlenebilen gökcisimlerinin bile bazı gizli kalmış yönleri radyo teleskoplarla ortaya çıkarılıyor.
    Radyo dalgalarının bir güzel yanı var o da yıldızlararası gaz ve tozdan çok fazla etkilenmeden yollarına devam edebiliyorlar.Bu da gözlemler için çok elverişli şartlar sağlıyor.
    Bildiğim kadarıyla bizde Erciyes Üniversitesinde Radyo teleskoplarla bilimsel gözlemler yapılıyor.

    @vese ; Yanlış anlamadıysam Galaksilerin disk ya da merceğe benzemesinin nedenini soruyorsun.
    Kısaca cevap vermeye çalışayım.

    Evrendeki tüm Galaksiler başlangıçta çok büyük, yoğun gaz ve toz bulutlarından oluşuyordu.Bu bulutlar "küresel" bir yapıdalar.
    Zamanla bu küresel gaz ve toz bulutları içerisinde, yıldız oluşumları gerçekleşiyor.
    Buna bağlı olarak gravitasyonun yani kütleçekiminin etkisiyle bu küresel yapı, kendi üzerine daha doğrusu içe doğru çökmeye meyilli bir yapı kazanıyor.
    İşte bu aşamada bu çökmeyi dengelemek için bu milyarlarca yıldızı oluşturacak olan yapı, rotasyona yani dönmeye başlıyor.
    Bu dehşet verici kütleçekiminin ve rotasyonun etkisiyle gaz ve toz bulutları disk benzeri bir yapı oluşturacak biçimde "basıklaşıyor".
    Tabi yıldızlar oluştukça gaz ve toz materyalleri yıldızların bünyelerinde toplandığından, küresel gaz ve toz bulutunun boyutları daha doğrusu hacmi bu disk yapıda toplanıyor.
    Ayrıca son zamanlarda yapılan bazı gözlemler nedeniyle galaksilerin merkezlerinde çok güçlü bir galaktik karadelik bulunduğu teorisi ağrılık kazandı.
    Gerçi bazı bilimadamları bunun her galaksi için geçerli olmayacağını savunuyor ama ağırlıklı olarak bu teori şu an için kabul görüyor.
    Bu gözlemler,disk şeklindeki yapıyı biraz daha açıklaması bakımından oldukça önemli.
    Galaksilerin şekli, büyük kasırgaların,hortumların uzaydan çekilmiş resimlerini andırır biraz.
    Ortada çok güçlü bir kasırga merkezi ve bu merkez etrafında dönen bulutlar.
    Zaten dikkat ettiysen sarmal ya da spiral kollar bir eksen etrafında dönüyormuş hissini hemen uyandırıyor.




  • @feylesof
    tam anlamadım ama saol...
  • AMAN ALLAHIM!GÜCÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ ÖNÜNDE
    YAV BU HAZİNELERİ NERELERDE SAKLIYODUN FEYLESOF?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akarahmet -- 12 Şubat 2006 19:36:31 >
  • Feylesof,uzay gerçekten böyle renkli ve cümbüş havasında mı,şehrin ışıklarının karanlığında unutmuşuz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ayrıca son zamanlarda yapılan bazı gözlemler nedeniyle galaksilerin merkezlerinde çok güçlü bir galaktik karadelik bulunduğu teorisi ağrılık kazandı.
    Gerçi bazı bilimadamları bunun her galaksi için geçerli olmayacağını savunuyor ama ağırlıklı olarak bu teori şu an için kabul görüyor.


    Galaktik karadelik, bizim bildiğimiz karadelik mi?
    Eğer öyle ise, bu durumda galaksideki cisimleri çekmesi/emmesi gerekmez mi?
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.