Şimdi Ara

BAZILARI TÜRKİYE' Yİ ARKADAN MI BIÇKLIYOR? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
78
Cevap
0
Favori
1.393
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • geçen ana haberde çıkdı ermenilerin açtığı bir müze adamlar da sadece 25 fotoğraf war bunlarıdan türklerin yaptığı kesin deil dierleri resim çizilmiş. ermeni soykırımını gerçekden kanıtlayacak belgeler içinde ermeniler tarafından yazılmış günceler i gösteriyorlar we ağrıyı istiyorlar ewet ağrı dağına kadar heryeri.
  • Şucu bucu değilim.
    Vatanı için faydalı olan biri olmaya çalışacağım ileride(Birşey iddia etmiyorum, çalışacağım sadece)
    Bu ülkede zaten hep şucular, bucular falan oldu.
    Göründüğü kadarıyla pek birşey kazanılmadı bu işlerden.
    Vatanını seversin, her türlü dış saldırılardan korursun.
    Sahte demokrasiden uzak durursun.
    Diğer devletlerle iyi geçinirsin, kimseye kalıcı düşman olmamaya çalışırsın(Mümkün olduğu kadar, tedbiri elden bırakmazsın).Bu kadar basit.Yoksa yanlış mı düşünüyorum?

    Ermeni soykırımı yoktur
    90 yıl sonra akıllarına geldi değil mi tartışmak?
    Sonra birileri çıkacak benim dedem şurda yaşardı, yok burda bilmem ne oldu diyecek ve toprak talebinde bulunacaklar.
    Herşey bir oyun.Türkiye'yi güçsüz bırakmak, sömürgeleştirmek.
    Yani işimiz yoktu Ermeni soykırımı vb. gibi şeylerle uğraşıyoruz.Bu bile bir zaman kaybı.
    Daha soykırım var mı yok mu gibi şeyleri bile tartışmamız gerekiyorsa vay halimize.

    Herşeye faşist demeyin.
    Adam savunuyor.Bunun faşistlikle ne alakası var ki?
    Yanlışsa söyleyin ama bugünlerde bu forumda bu tip tartışmalar çok olmaya başladı.
    Hoş değil.
    Her konunun sonu böyle oluyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Castle Bravo -- 25 Eylül 2005, 18:04:25 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: aglamak



    neymiş benim kürtler hakkımdaki düşüncelerim bir örnek ver siteden...pkk ile ilgili düşüncelerimiz aynı değil mi yoksa...o silinen konuda ne yazım varmış benim...

    bir kaç şerefli ülkücü
    ABDİL GÖK
    Abdulkadir BİLİR
    ABDULLAH GÜLBAHAR
    ABDULLAH İZCİ
    Abdurrahman GÜNEŞ
    ABDURAHMAN KILIÇ
    ABDÜLKADİR TOMA
    ADEM PEKMEZCİ
    ADEM TAŞTAN
    ADEM TOMAY
    ADİL DEMİRÖZ
    ADİL KARAGÜLLE
    Adil KOÇAK
    ADİL ŞAKAR
    ADNAN BAYDİLİ
    ADNAN KOÇ
    Adnan ÖZÇİFTÇİ
    ADNAN ÜNVER
    ADNAN YILMAZ
    ADNAN YÜZGÜN
    Ahmet AKKAŞ
    AHMET ADİL OKUR
    AHMET AVLAMAZ
    AHMET AYBAK
    Ahmet BAYRAKTAR
    Ahmet BÖLÜKBAŞI
    AHMET ÇAKIROĞLU
    AHMET ÇEBİ
    AHMET ÇETİN ÇAVDAR
    AHMET DURAN ÖZHORTA
    AHMET EVCİMEN
    AHMET FAZIL KURTOĞLU
    AHMET GÖKOĞLU
    Ahmet GÜLEÇ
    AHMET İLKER
    AHMET KARAMAN
    AHMET KERSE
    Ahmet KILIÇ
    AHMET LEVENT PAMUKÇU
    AHMET MELEK
    AHMET METİN İZLER
    Ahmet ÖZKAN
    AHMET SALMAN
    AHMET SARPKAYA

    daha fazlasını istersenhttp://www.bozkurt.net/html/ulkucu_sehit.htm burdan bakabilirsin...ben ülkücü değilim vatanımı, milletimi savunuyorum diye ülkücü mü oluyorum yani...sizin bakış açınız zaten böyle, biri vatan, millet dedimi dar kalıp açınız çalışıyor ve hemen ülkücüsünüz diye aklınız sıra küçümsüyorsunuz...evet herkes ülkücülerin ne olduğunu biliyor ayrıca sizin de ne mal olduğunuzu adı gibi biliyor..madem hizmetleri olmadı öldürüldüler, sizin ne gibi hizmetleriniz oldu, veya 80 li yıllardan sonra sen ve senin gibi düşünenler bu ülke için ne yaptı...soykırım yaptığımızı söylüyorsun, demek ki aynı milletten değiliz çünkü benim milletim hiç bir zaman soykırım yapmadı ve yapmazda...


    "Konferans ile Rum olayı tamamen alakasızdır. Rumlarla yaşananlar tamamen dönemin emperyalistlerinin kışkırtması ile Kurtuluş Savaşında olmuştur. " senin anlaşılan 1960 ve 1974 olaylarından haberin yok biraz araştır da neler olmuş bak bakalım...kurtuluş savaşı 1974'te değil 1919 da başlamıştır...



    quote:

    Orjinalden alıntı: aglamak


    biri vatan, millet dedimi dar kalıp açınız çalışıyor ve hemen ülkücüsünüz diye aklınız sıra küçümsüyorsunuz


    quote:

    Orjinalden alıntı: aglamak


    benim milletim hiç bir zaman soykırım yapmadı ve yapmazda...



    Şimdi allah için bu ülkücülük, ırkçılık, faşistlik değil midir? Türkler de insandır. Onlar da geçmişte bazı yanlışlar yapmış olabilirler. Tıpkı dünyadaki diğer milletler gibi. Soykırım olmuştur olmamıştır apayrı bir tartışma konusudur. Fakat sırf Türk diye bir milletin soykırım yapmayacağına kanaat getirmek faşistliktir arkadaşım. Burada ben tartışılacak birşey göremiyorum.

    Anımsayalım ve Asla Unutmayalım

    Ulaş Aksan

    Evet, anımsayalım ve asla unutmayalım, unutturmayalım! Peki, sadece bu kadar mı? Görevimiz, hatırlamak ve unutmamakla sınırlı değildir. Çünkü egemenler ülkemizde, Pentagon'un yeni senaryolarının devreye sokulabilmesi için, şimdi geçmişin unutulmasını istemektedirler.
    Onların, belleksiz bir topluma gereksinimleri vardır ve bu temelde ekonomik ve siyasal yaptırımlarının yanısıra, bir dizi sosyal, psikolojik program uygulamaktadırlar. Çünkü aslında yeni senaryolarının, eskiyenlerden özünde farkı yoktur ve yeniden yeniden saldırabilmek için, eski saldırı dalgalarının unutturulması gerekmektedir.
    Bu sistem içerisinde, sadece figüranlar değişiyor, değiştiriliyor. Eskiyen figüranlar, işadamı vb yapılıyor.
    Belleksizlik, bilinçsizliktir. Belleksizlik, körlüktür ve belleksizlik, karanlıkta yaşamanın sürmesi demektir.
    Bir toplumun belleği, onun gelecek ufkunun sınırları ile birebir ilgilidir.
    Devrimciler, bütün görevlerinin yanısıra, toplumun belleği de olmak zorundadırlar.
    Unutturmama mücadelesi, gerektiği gibi yerine getirilebilmelidir.
    İşte, 20 yıl önce, MHP'li sivil faşistlerce inanılmaz bir biçimde katledilen ve asla unutulmaması, unutturulmaması gereken bir cinayet gecesi:
    Ankara Bahçelievler'de, 7 TİP'li gencin öldürülmesi...

    Bahçelievler Katliamı
    Tarih, 9 Ekim 1978. Saat:20:00
    "Erzurumda tanışan Haluk Kırcı ile hem Emek Bölgesi'nin sorumlusu hem de MHP Ankara İl İkinci Başkanı olan Mahmut Korkmaz'ın, kaldıkları Bahçelievler 17. Sokak'taki bir apartmanın bodrum katında, "ülküdaş" misafirleri vardı: "Büyük Reis" Abdullah Çatlı, Bahçelievler Bölge Sorumlusu Ahmet Ercüment Gedikli ve Kürşat Poyraz.
    Daha önce hazırlanan plan, tekrar gözden geçirildi. Durumdan iyice emin olmak için, "İdi Amin" kod isimli Haluk Kırcı, Bahçelievler, 15. Sokak, 56/2 adresine tekrar gönderildi.
    Haluk Kırcı, eve gidip kapıyı dinledi. Sonra koşa koşa, arkadaşlarının bulunduğu kendi evine döndü: "İçeriden iki-üç kişinin sesi geliyor" dedi.
    Eylemi o akşam yapmaya karar verdiler. Ercüment Gedikli, takviye güç için Dadaş Kahvesi'ne gidip, daha önce yapacakları bu eylemle ilgili olarak bilgi toplayan Ömer Özcan ve Duran Demirkan'ı buldu: "Hareket bu akşam yapılacak, kalkın, benimle gelin."
    Saat 22:00
    Bahçelievler, 15. Sokak'taki 56 No'lu apartmanın üçyüz metre sağında, trafonun yanında gözcü olarak Duran Demirkan bırakıldı. Apartmanın bir köşesinde ise Ömer Özcan gözcülük yapacaktı. 16. Sokak'a giren küçük caddenin başındaki otomobilin içinde, Abdullah Çatlı vardı.
    Plana göre, içeriye dört kişi girecekti: Haluk Kırcı, Ercüment Gedikli, Mahmut Korkmaz, Kürşat Poyraz.
    Bu dört kişi, ürkek adımlarla 56 No'lu apartmana girdiler. 2 Numaralı dairenin önüne gelince, bellerindeki silahları çıkardılar. Ercüment Gedikli, kapıyı zorladı, açamadı. Zile bastılar.
    Kapının açılmasıyla birlikte eve daldılar.
    İçeride, Türkiye İşçi Partisi üyesi beş öğrenci vardı:
    ODTÜ Elektrik Bölümü öğrencisi, 23 yaşındaki Serdar Alten..
    Ankara Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi öğrencisi, 26 yaşındaki Hürcan Gürses.
    Ankara İktisadi Ticari Bilimler Akademisi Gazetecilik Bölümü öğrencisi, 23 yaşındaki Efraim Ezgin.
    Hacettepe Üniversitesi İstatistik Bölümü öğrencisi, 20 yaşındaki Osman Nuri Uzunlar.
    Aynı okuldan, 20 yaşındaki Latif Can.
    Televizyon seyretmekte olan öğrenciler, elleri silahlı dört kişiyi görünce şoke oldular.
    Saldırganlar da şaşırdı. Evde beş kişi olmasını beklemiyorlardı. Bildikleri, en fazla üç kişi olduğuydu.
    Hemen hemen aynı yaşlardaki saldırganlar, evdekilerin ellerini arkadan bağlayıp, yüzükoyun yere yatırdılar. Odaları dolaşıp arama yaptılar. Haluk Kırcı, "Böyle devrimcilik mi olur, evde bir silah dahi yok," dedi.
    Evde silah yoktu. Saldırganların evde bulabildikleri, Genç Öncü, Çark Başak ve Yürüyüş adlı dergilerdi. Ve başta Aziz Nesin olmak üzere, bazı ünlü yazarların kitapları...
    Saldırganlar, evdekilerin sayılarının fazla olması nedeniyle aralarında biraz tartıştılar. Bir de arabada bekleyen Reis'e danışmaya karar verdiler. Kürşat Poyraz ve Ercüment Gedikli, dışarıya çıkıp durumu anlattılar.
    Abdullah Çatlı, Kürşat Poyraz'ı yanına alarak: "Ben şimdi geliyorum, beni bekleyin" dedi. Çatlı ve Poyraz otomobille hareket edince, Ercüment gözcülerin yanına gidip onları uyardı: "Aman dikkat edin, sinek uçsa bize haber verin."
    Kısa bir zaman geçti.
    Reis Çatlı, gittiği yerden döndü. Onlara bir şişe eter ve pamuk getirmişti. Kürşat Poyraz ve Ercüment Gedikli, eteri ve pamuğu alıp eve girdiler.
    Yere yatan beş gencin yüzüne sırasıyla, etere batırılmış pamuğu bastırdılar.
    Tam o sırada, kapı kısa aralıklarla üç kez vuruldu. Saldırganlar telaşlandılar, kim olabilirdi gecenin bu saatinde?
    Kapıyı açtılar. İki kişi daha gelmişti. Türkiye İşçi Partisi Üyesi Faruk Erzan ve Salih Gevence. Evde bulunanların sayısı, bir anda, 7'si TİP'li gençler olmak üzere, 11 kişi olmuştu. Tekrar Reisleri Çatlı'ya koştular, durumu haber verdiler.
    Çatlı, 'soğukkanlılığını' kaybetmedi. Emrini verdi: "Sonradan gelen iki kişiyi alıp otomobile getirin."
    Kürşat Poyraz ve Haluk Kırcı, Salih Gevence ile Faruk Ferzan'ı, Çatlı'nın otomobiline getirdiler.
    Kürşat Poyraz otomobilin önüne, Çatlı'nın yanına, Haluk Kırcı ve tabanca tehdidi altındaki iki TİP'li genç, arka koltuğa oturdular. Araba, Bahçelievler'den çıkıp süratle İstanbul-Eskişehir yoluna yöneldi.
    10 dakika sonra, Balmumcu yolunun 13. kilometresine vardılar. Otomobil durdu. Abdullah Çatlı, aracın motorunu çalışır durumda tutarken, farlarını söndürdü.
    İki TİP'li genç, Haluk Kırcı ve Kürşat Poyraz tarafından, yol kenarındaki tarlanın içine doğru 600 metre götürüldü.
    24 yaşındaki Faruk Erzan'ın kafasına üç, 26 yaşındaki Salih Gevence'nin kafasına da üç kurşun sıktılar.
    Otomobil aynı hızla yine Bahçelievler'in 15. Sokağı'na döndü. Haluk Kırcı ve Kürşat Poyraz, arabadan inip eve girdiler. Evde bulunan Ercüment Gedikli ve Mahmut Korkmaz, beş TİP'li genci eterle bayıltmıştı. Aslında Çatlı'nın yolda yaptığı plan değişikliğine göre, evdeki "esirler", ikişer üçer otomobile bindirilip Eskişehir yoluna götürülecekti.
    Bu arada Serdar Alten'in yarı uyanık olduğunu gördüler, kollarına girip otomobile götürdüler.
    Reis, "Hemen geri götürün, biraz önce buradan ekip arabası geçti. Belki Eskişehir yolundaki cesetleri bulmuşlardır. İşi siz, evde bitirin." emrini verdi. Serdar Alten, eve geri götürüldü.
    Saldırganlar, beş genci nasıl yok edeceklerini tartıştılar. Haluk Kırcı, "Ben iple boğarım" dedi. Bu teklife, arkadaşları bile şaşırdı. "Sahi yapabilir misin?"
    Haluk Kırcı; "Denerim" dedikten sonra; içeri girip, telden yapılmış bir askı getirdi.
    Osman Nuri Uzunlar'ı, sürükleyerek mutfağa götürdü. Telle boğazını sıktı. Ancak telle boğamayacağını anladıktan sonra, gidip banyodan bir havlu aldı. 20 yaşındaki Uzunlar'ın yüzüne havluyu bastırdı.
    Dakikalar geçti. Osman Nuri Uzunlar, havlunun altında can çekişiyordu.
    Üniversite öğrencisi Uzunlar'ın öldürülmesi epey zaman aldı. Bunun üzerine Haluk Kırcı ülkücü akadaşlarına dönüp; "Bu böyle olmayacak, siz evden çıkın, ben hepsinin kafasına sıkıp çıkarım," dedi. Eskişehir yolunda kullandığı silahı Kürşat Poyraz ile değiştirip, ondan mermi dolu 14'lü tabancayı aldı.
    Ercüment Gedikli, Kürşat Poyraz, Mahmut Korkmaz dışarı çıktılar. Ercüment Gedikli, gözcülük yapan Ömer Özcan ve Duran Demirkıran'a, "görevlerinin" bittiğini bildirdi. Sonra Çatlı ile otomobilde bekleyen Kürşat Poyraz ve Mahmut Korkmaz'la birlikte, 15. Sokak'tan hızla uzaklaştılar.
    Evin içi...
    Haluk Kırcı, otomobilin sesini duyar duymaz, silahını, elleri arkadan bağlanmış olarak yerde yatan dört gencin üzerine boşalttı...
    Serdar Alten'in mide ve bağırsaklarını üç kurşun;
    Hürcan Gürses'in kalp ve böbreğini üç kurşun;
    Efraim Ezgin'in başını dört kurşun;
    Latif Can'ın akciğerini iki kurşun parçaladı.
    Tabancasındaki kurşunları bitiren "İdi Amin" lakaplı Haluk Kırcı, evden koşarak uzaklaştı.
    56 Numaralı apartmanın tam karşısında oturan polis memuru Tuncay Özkul, silah seslerini duyarak balkona çıktı. İnce uzun boylu bir şahsın hızla karşı apartmandan koşarak çıktığını gördü. Ev arkadaşı komiser Seyfi Eroğlu'nu uyandırdı. Silahlarını alıp karşı apartmana girdiler. 2 Numaralı daireden 'imdat' sesi geliyordu. Kapıyı kırıp içeriye girdiler.
    Manzara karşısında dehşete kapıldılar.
    Dört genç kanlar içindeydi. Bir diğerinin başında havlu vardı.
    Gençlerden biri, Serdar Alten, ölmemişti...
    Serdar Alten su istedi. Şoktaydı. O haliyle, kendilerine saldıranların dört kişi olduğunu söyleyebildi ve tarif etmeye başladı: "Kaçanlardan ikisi esmer, ikisi sarışındı. Bize ateş eden ise, kıvırcık saçlı, esmer bir çocuktu."
    Serdar Alten, Hacettepe Hastenesi'ne kaldırıldı.
    O, hastanede yaşam kavgası verirken, Haluk Kırcı aynı semtteki öğrenci evlerine gelmiş, yatağına girmişti bile...
    Sabah erken saatte Abdullah Çatlı'nın Cebeci Talatpaşa Bulvarı'ndaki 154/9 numaralı evine gitti. Silahı, "Reis'ine teslim etti.
    Çatlı ve Kırcı, hiçbirşey olmamış gibi, kahvaltı yapıp sohbet ettiler. Radyodan öğle haberlerini dinlediler. 6 kişinin öldüğünü, ancak bir kişinin yaşadığını öğrenince, telaşlandılar. Çatlı Nevşehir'e, Kırcı Erzurum'a gitti.
    Serdar Alten, hastanede ağır yaralı haliyle, Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Mehmet Bağış ile Emniyet 2. Şube Müdürü Tahsin Gündal'a ifade verdi:
    "Eve dört kişi girdi. Birinci şahış sarışın, uzun boylu , kot pantolon giymişti. İkinci şahıs, esmer, geniş kafalı, orta boylu, kısa saçlı. Üçüncü şahıs, genç kıvırcık saçlı, 16 veya 18 yaşında. Dördüncü şahıs hakkında fazla bilgim yok."
    Çok acı çektiğini, daha fazla konuşamayacağını belirten Serdar Alten, "Bizi faşistler vurdu, biz ilerici gençlerdik. Bu nedenle bizi faşistler vurdu" deyip, tam ameliyata girerken, hatırladığı bir bilgiyi de söyledi.
    "Beni zorla dışarı çıkardılar. Büyük mavi renkli bir otomobilin yanına götürdüler."
    Otomobilde bulunan şahsın orta boylu, 23 yaşlarında biri olduğunu ve diğerlerinin kendisine "Reis" diye hitap ettiğini söyleyebildi ve ekledi: "Otomobilin plakası 34 PD, numarasını görmedim."
    Serdar Alten 8 gün ölümle pençeleşti. 17 Ekim 1978'de saat 11.30'da, daha bıyıkları bile yeni terlemeye başlamışken, yaşama veda etti.
    Polisler, 34 PD numaralı bir otomobil bulamamışlardı.
    Ama tesadüfi iki olay, katliamın sanıklarını ortaya çıkardı.
    Birincisi, polise gelen bir ihbardı:
    "Nevşehir Avanos yolu üzerinde Kozaklı Benzin İstasyonu üzerinde metalik mavi renkli Amerikan tipi büyük bir otomobilin plakasının şehirleri belirleyen numarası önünden kartona yazılmış 34 numarası çıkarıldı. Aracın, 34 numaralı karton çıkarılmadan önce, plaka numarası 34 PD 137 iken, çıkarıldıktan sonra altından 06 PD 137 numarası çıktı."
    Polis, bu kez 06 PD 137 numarayı araştırdı.
    Plaka, Ülkücü Gençler Derneği eski 2. Başkanı Mustafa Mit üzerine kayıtlıydı.
    Mustafa Mit, yakalanıp gözatına alındı. O tarihte Ülkü Ocakları Başkan Yardımcılarından olan Mustafa Mit'in, Deniz Hakim Yarbay Enis Tunga'ya verdiği bilgiler, mahkemenin hazırlık soruşturması tutanağına şöyle geçti:
    "1976 yılında Ülkü Ocakları Derneği'nde yaklaşık 4-5 ay kadar süreyle ikinci başkanlık yapmıştım, Bu dönemde bizim derneğin başkanı olan Selahattin Sarı bana yaklaşık 130 bin lira vererek, "Teşkilatı dolaşın, bakın, uygun bir araba alın" dedi. Şoför Ali Şerit'le birlikte, arabalardan iyi anladığı için, galerileri dolaştık.
    Metalik mavi renkte, 74 model malibu klasik model bir araba beğendik. Bu sırada arabanın plakası üzerindeydi. Plakası 06 PD 137 idi. Görevde bulunduğum süre içerisinde araba Ali Şerit tarafından kullanıldı. Ben görevden ayrıldıktan sonra otomobil Muhsin Yazıcıoğlu ve Abdullah Çatlı tasarrufundaydı. Otomobilin Bahçelievler Olayı'nda kullanıldığnı öğrendiğimde, kendimi kurtarmak için olayı araştırdım. Olay günü, olan 9 Ekim 1978'de aracın, yanı 06 PD 137 metalik mavi renkli Chevrolet Malibu'nun, Abdullah Çatlı'da olduğunu öğrendim."
    Ülkücü hareketin önemli isimlerinden Mustafa Mit, Cebeci'deki Acıbadem 51 Çayevi'nde Şevkat Çetin ile yaptıkları bir sohbetti de şöyle anlatır.
    "Bahçelievler'de yedi kişinin öldürülmesi olayında teşkilatın katkısı olabileceği ni tahmin ediyordum. Şevkat'e bu soruyu sorduğumda, bizim Çatlı'nın işleri diye bana söylemşti."
    Abdullah Çatlı, 8 Kasım 1978 tarihinde Adapazarı'nda gözaltına alındığında, otomobilin o tarihte cezaevinden tahliye edilen Muhsin Yazıcıoğlu'nu Sivas'tan alıp getirmek üzere oraya gönderildiğini söyledi. İfadesi doğru kabul edildi. Çatlı, Ankara Emniyeti'ne değil, İstanbul Emniyeti'ne teslim edildi. Ve kısa bir süre sonra da, Gayrettepe 'den serbest bırakıldı.
    Oysa, 06 PD 137 plakalı otomobili Sivas'a götüren Selahattin Sarı ifadesinde, 9 Ekim 1978 tarihinde Sivas'tan Ankara'ya döndüklerini ve aracın anahtarını ÜGD Genel Merkezi'ne bıraktığını söylemişti.
    İkinci tesadüfi olay ise çok ilginçtir:
    Bahçelievler Katliamı'ndan iki ay sonra bir ahbap toplantısında, Semiha Üstündağ adlı bir hanım, katliamdan iki gün önce, Bahçelievler Pazarı'na birşeyler almak için giderken, 3. Cadde ile 16. Sokağın birleştiği yerde, biri orta boylu, kestane renkli aşağı sarkık bıyıklı, diğeri ise zayıf, sarışın, uzunca boylu iki kişinin konuşmasına tanık olduğunu söyler. Elinde zincir ve tesbih bulunan bir kişinin, diğerine, "tamam mı" diye sorduğunu, diğerinin de "tamam, 5-6-2" dediğini duyduğunu, Bahçelievler Katliamı'nın 56/2 numarada olduğunu gazeteden okuyunca, aklına bu ilginç olayın geldiğini söyler.
    İşte bu ahbap toplantısında bulunan polis memuru Recep Oktay, duyduklarını meslektaşı Selami Ünal'a, o da komiser Dürüst Oktay'a anlatır.
    Tanıma uyan kişinin Bahçelievler'in tanınmış faşistlerinden Duran Demirkıran olduğu ortaya çıkar. Demirkıran, 18 Aralık 1978 günü gözaltına alınır.
    Ve Bahçelievler Katliamı, faili meçhul olmaktan kurtulur.
    Olayda kullanılan eterin, Numune Hastanesi eczanesinde görevli bir faşist tarafından İbrahim Çiftçi'nin emriyle çalınmış olduğu ise, zamanın Numune Hastanesi Başhekimi Dr. Turhan Temuçin ve Siyasi Şube Müdürü Tayyar Seven tarafından ortaya çıkarılmıştı.
    Bahçelievler Katliamı ile ilgili olarak:
    Haluk Kırcı; ölüm cezasına,
    Ahmet Ercüment Gedikli ölüm cezasına,
    Ömer Özcan ve Duran Demirkıran 28'er yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı.
    Olayın diğer failleri Abdullah Çatlı, Ünal Osmanağaoğlu, Mahmut Korkmaz, Kürşat Poyraz, "ele geçirilememişlerdi."
    Mahmut Korkmaz, 1978 yılında Viyana'dan İstanbul'a dönerken Yeşilköy havaalanında yakalandı.
    Susurluk Kazası'ndan sonra Bahçelievler Davası yeniden açıldı ve duruşmalar, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor.
    Çatlı, Osmanağaoğlu, Poyraz, aranıyor!..
    Gençlerin yakınlarının Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı aleyhine açtıkları dava ise, Ankara 6. İdare Mahkemesi'nde başladı.
    Ailelerin avukatı Ersen Şansal "Katliamın planlayıcısı ve faili olan Abdullah Çatlı'nın, bir milletvekili ve üst düzey bir bürokratla birlikte öldüğü kazanın, bu şahsın devletle ilişkisinin durumunu belgelediğini, kazadan sonra yine üst düzey bir yetkilinin "devlet için silah sıkanların şerefli olduğunu söylediğini" belirtmiştir.
    Aynı davaya avukat olarak giren A. Erdal Merdol ise, devletin güvenlik güçlerince aranan insanlara olanak ve yetkiler tanıdığını söyledi.
    Yukarıdaki bilgiler, 4. Kolordu Komutanlığı, Ankara 1 Nolu Askeri Mahkeme Tutanakları, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Tutanakları ile, Haluk Kırcı ve Mahmut Korkmaz'ın Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak için yaptıkları itiraflarından; gazeteci Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul tarafından derlenmiştir.
    Susurluk'ta; milletvekili, polis şefi, MHP'li katil üçgeninin tek kare bir fotoğrafı, bir kaza sonucu çekilebildi.
    Oysa bu mafya cumhuriyetinde yaşanan ve yaşanmakta olan her saniye, bu tür fotoğraflarla örülüdür.
    Bu mafya cumhuriyetinin karakteri budur. Ve bu büyük çetenin elleri kan içindedir. Kürt ve Türk halklarının kanı, onyıllardır böyle acımasızca akıtılmaktadır.
    Kanımıza sahip çıkmalıyız.
    Alınterimize, emeğimize olduğu gibi!..
    Bütün bunların bir bedeli olduğunu onlara hatırlatalım.
    Ve hiçbirşeyi unutmayalım, unutturmayalım!.

    Kaynak: Sosyalist Barikat

    Şimdi ülkücüler bu adamların emrinde değil mi? Abdullah Çatlı ve Haluk Kırcı gibi eli kanlı manyak faşistler ülkücü değil mi? Peki siz bugüne dek Bahçelievler katliamını lanetleyen bir ülkücü gördünüz mü? Böyle insanların yaptıklarını onaylayan kişilere nasıl "şerefli" denebilir. Katiller

    Ölen MHP'lilere de açıklık getireyim. MHP & Devlet & Ordu & Polis & Ülkü Ocakları & MİT & ABD hep birlikte darbeye zemin hazırlamak için sol görüşlü kişilere saldırıda bulunuyorlardı. Binlerce solcu öldü. Buraya yazdığın isimler ise solcuların kendilerini savunmak için öldürdüğü MHP'lilerdir. %90'ının eli kanlıdır, diğerleri de solculara karşı düzenlenen katliamların örgütleyicisidirler. Tabii 1 faşist öldüyse karşılığında en az 20 komünist öldürülmüştür. Dediklerime inanmıyorsanız 16 Mart, Bahçelievler katliamlarını hatırlayın (12 Eylül'deki faşist katliam ve işkencelerden bahsetmedim bile)

    Kıbrıs olaylarında Rumların katliam yaptığı iddia edildi, ve sonunda Kıbrıs'ın yarısını TSK işgal etti. Adayı ikiye böldü ve hala böyle devam ediyor. Bu doğrudur yanlıştır tartışılır (ki bence çok yanlıştı, zira KKTC Türkiye'ye bugüne dek 500 milyar $'a malolmuştur ve iki ülke de gelişememiştir), fakat tartışılamayacak şey ise Türkiye iddialarını takip ederek Kıbrıs'ta kendi uygun gördüğü politikayı takip etmiştir. Yani olay sonuçlanmıştır, artık tartışacak birşey yoktur.

    Fakat Ermenistan kendi soykırım iddialarını kanıtlamak için Türkiye'yi işgal etmemiştir, veya başka bir harekette bulunmamıştır. Kimse soykırım olduğunu veya olmadığını ispat edememiştir (ben çok yakından tanıdığım insanlardan dinlediğim hikayelere dayanarak soykırım yapıldığını düşünüyorum). Yani meslee çözülmemiştir.

    Aradaki fark budur. "Geçmişi sorgulamak" ile "çözülmüş sorunları gündeme taşımak" farklı şeylerdir.

    Ben burada faşistler tarafından katledilmiş komünistlerin listesini koysam sayfalar süreceği için gerek duymuyorum. Zaten benim dediklerimi anlayan anladı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sturmovik -- 25 Eylül 2005, 23:26:17 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: sturmovik

    quote:

    Orjinalden alıntı: aglamak


    "Kendinle çeliştiğinin farkında mısın? Ben tüm ülkücüleri "karalıyorum" (hoş benim karalamama ihtiyaç duymadan da yeterince pisliğe batmış insanlar bunlar ya, neyse), sen de tüm Rumları ve Ermenileri karalıyorsun." demişsin

    ben kendimle çelişmiyorum sen çelişiyorsun, bana sırf rum diye karalayamazsın diyorusun, ama sen sırf ülkücü diye karalıyorsun...ben çelişmiyorum çünkü vatan, millet için gerekirse özgürlüklerden, demokrasiden taviz verilir diyorum, beni sevmeyen rumu sevmem diyorum ve yapıyorum da ama sen burada insanlıktan dem vuruyorsun ve içinde çok şerefli insanın bulunduğu ülkcüleri sırf isminden dolayı silip atıyorsun, yani senin insanlık kılıfın ancak Türk olmayanlara uyuyor Türklere bu elbiseyi giydiremiyorsun anlaşılan...çelişen sensin, iyi okursan yazdıklarını anlarsın...

    "Kaç sene önce olanları gündeme getirip de düşmanlık yaratmanın ne anlamı var?" demişsin

    peki aynı soruyu bu konferansı yapanlara neden sormuyorsun??? neden olmamış bir olayı olmuş diye söylüyorlar, neden 90 yıl önceyi karıştırıyorlar?... sahi aynı konferansı düzenleyenlere neden 3 Ekimden önce yapıyorsunuz bu toplantıyı, bu kritik zamanda yeri mi, bizi Avrupaya malzeme mi yapmak istiyorsunuz diye bir sorsan ya...

    "Ya sev ya da terk et" lafı da faşistçe lafın tekidir. Bu mantığa göre memleketini eleştirme hakkına sahip değilsin." demişsin...

    biraz okuduğunu anlamaya çalış, bu sözden ülkeyi eleştirme denmemiş sev denmiş, yaşıyorsan bu ülkede seveceksin..."ya eleştirme, ya terket" denmemiş...

    merak ettim, şu devrim için savaşanlar neyin devrimini yapmak için savaştılar, ne eksikti ki bu ülkede değiştirmeye kalktılar...aksak yönleri iyileştimek varken hangi devrimi getirmek için savaştılar, bu ülkeye iki amerikan askerini taşlamaktan başka ne hizmetleri oldu...


    "Bu arada senin "dost" saydığın Çeçenlerin Türkiye'de yaptıkları terörist eylemleri ne kadar çabuk unuttun? Kendi mantığına göre Çeçenlerden de nefret etmen gerekmiyor mu? PKK'yi Kürtler kurdu diye bütün Kürtlerden nefret etmesini biliyorsunuz ama (Kürtlerin büyük çoğunluğu PKK karşıtı olduğu halde)? İşte faşizm böylesine çarpık bir zihniyet arkadaşlar" demişsin

    Çeçenler hangi terörist eylemi yapmışlar bu ülkede, kimi öldürmüşler mesela...bir de kim burda kürtleri kötüledi, benim ağzımdan kürtleri kötüleyen bir şey çıktı mı? ne alakası var şimdi? benim bölücü olmayan kürtlerle bir sorunum yok ve bir çok kürt arkadaşım var...bizim kürtlerle sorunumuz yokta senin bizimle bir sorunun var sanırım.(ayrıca ben ülkücü değilim, sadece senin çelişkilerine dikkat çekmek için bunları yazdım) Kısacası sen anlamak istediğin gibi anlamışsın ve ona göre cevap vermişsin...




    Ne alakası var şimdi. "Ülkücülük" bir düşünce biçimidir. Bir insan, bir düşünce biçimini onaylamayabilir. Bu yüzden o düşüncedeki insanları tasvip etmeyebilir. Ben bunda yanlış bir şey görmüyorum. Ama ırk yüzünden insanları yargılamak apayrı bir konudur. Kimse hangi ırktan doğacağını seçemez, ancak ne düşüneceğini seçebilir. Sen insanları dünyaya geliş şekilleri yüzünden değil fakat seçimleri yüzünden yargılayabilirsin. Bu kadar basit.

    Sizin "ülkeyi sev"lerinizi de biliyoruz. Zaten size göre 6. Filo'yu taşlayanlar da vatan hainiydi. Kelime oyunu yapma bana, herkes ülkücülerin ne mal olduğunu biliyor. Senin "şerefli" olarak nitelendirdiğin ülkücüler, sürekli anti-emperyalist geçinmelerine rağmen ABD'nin düzenlediği 12 Eylül darbesine en büyük desteği vererek tabiri caizse resmen "vatanı satmışlardır". Bana bu "şerefli" ülkücülerden birkaçının adını ve nasıl olup da "şerefli" olduklarını belirtirsen sevinirim.

    Eğer bu ülkede birisi altında Porschelerle lüks villasına giderken onlarcası açlıktan kıvranıyorsa, 46000$ olması gereken GSMH 3000$ ise o ülkede birşeyler yanlış demektir. O devrimciler bunun için savaşıyordu. Ki devrim de aslen düzenin aksayan yönlerinin tamamen değiştirilmesi olarak da tanımlanır.

    Evet bu ülkeye bir hizmetleri olamadı, çünkü "şerefli" ülkücüler, ABD ve faşist ordu elele hepsinin canına okudular. İstediklerini yapmalarına izin vermediler.

    Ben Kürt olayını örnek olarak verdim, gerçi senin PKK ve Kürtler hakkındaki yazılarını da biliyoruz ya neyse (bugünkü silinen "PKK Kürdistan'ı kurarsa" konusunu hatırlatırım). Swissotel baskınını Çeçenler yapmamış mıydı? Avrasya feribotunu kaçıran kimlerdi? Ha bunlar bence Çeçenlerden nefret etmek için sebep değil ve olamaz da, sadece senin "beni sevmeyen Rumu ben de sevmem" gibi bir zihniyet güttüğüne göre Çeçenlere aynı yaklaşımı göstermemeni bir çelişki olarak gördüğümden belirtiyorum.

    Konferans ile Rum olayı tamamen alakasızdır. Rumlarla yaşananlar tamamen dönemin emperyalistlerinin kışkırtması ile Kurtuluş Savaşında olmuştur. Üstelik iki taraf da yaptıklarını inkar etmemektedir, geçmişle hesaplar görülmüştür. Ermeni soykırımı ise Osmanlı Devletinin kendi iradesi ile yapılan, ve hala inkar edilmeye devam edilen bir olaydır. Tabii batı devletlerinin bunu bu kadar sene sonra gündeme getirmelerinin sebebi hak yerini bulsun diye değildir, tamamen politik çıkarları üzerinedir orası ayrı. Ama bu Ermeni soykırımını inkar etmek için sebep sayılamaz.

    Bu arada "ülkücü değilim" diyorsun ama bütün görüşlerin ülkücülerin görüşleriyle anlaşılmaz (!) bir benzerlik içerisinde. Ben seni ülkücü kesimden biri olarak görüyorum, sen aksini iddia etsen de söylediklerinden başka bir sonuç çıkmıyor.

    Sturmovik alıntı yaptığım yazıyı diğerlerinin yanında özellikle takdir ediyorum.

    @Ağlamak
    Yukarıda bir yerde "bu adamlar Irak,Filistin,... katliamlarını irdelesinler o zaman onların objektif olduğuna inanırım" demişsin.Bu cümleyle bağlantılı bir şey demek istiyorum.

    1-Diğer bazı yazılarından (senin zihniyetinde ki diğer forum üyelerinde de sıkça var) da bu şekilde bazı şeyler çıkıyor.Eğer birisi ne zaman bu topraklarda bir şeyi tartışmaya çalışsa "başka yeri neden tartışmıyorsunuz? ,hain bölücüler sizi,dış güçler bizi bölecek sizde onların maşası konumuna geliyorsunuz" gibisinden teraneler okunuyor,ve sizin lügatınızda da bu "vatanseverlik" oluyor.Bu düşünce tarzının yanlışlığını ve garipliğini bırakarak önemli olan kısma geçiyorum

    2-Şimdi ben sana Baskın Oran,Murat Belge gibi hocaların dediğin Irak vs konusunda yazdıklarını önüne getirisem onların objektif olduğuna inanıp taa yukarıda onlar hakkında sarf ettiğin sözler için özrü dileyecek misin?

    Not:Sturmovik in de dediği gibi siz eğer hangi halk Türkiye de size göre "sorunlu" bir konum teşkil ediyorsa onlardan nefret ediyorsunuz:Kürt,Ermeni farketmiyor.Forumda sanırım en çok küfür işitenlerin başındayım.Kişilerden bir kaçı dışında özellikle dikkat etmedim ama senin edip etmediğin konusuna biraz bakacağım (Bunu Sturmovik ile ilgli tartışmandan dolayı diyorum)




  • @Ağlamak: Cevap bekliyorum
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sturmovik

    @Ağlamak: Cevap bekliyorum

    vereyim cevabını madem ısrar ediyorsun


    "Fakat sırf Türk diye bir milletin soykırım yapmayacağına kanaat getirmek faşistliktir arkadaşım. Burada ben tartışılacak birşey göremiyorum." demişsin
    kimse biz Türküz o yüzden katliam yapmayız demedi, ben milletimin özelliklerini biliyorum o yüzden katliam yapmadık ve yapmayız diyorum...Biz öyle bir milletiz ki işgale gelen asker yaralandı mı onun yarasını sararız...


    "Ölen MHP'lilere de açıklık getireyim. MHP & Devlet & Ordu & Polis & Ülkü Ocakları & MİT & ABD hep birlikte darbeye zemin hazırlamak için sol görüşlü kişilere saldırıda bulunuyorlardı. Binlerce solcu öldü. Buraya yazdığın isimler ise solcuların kendilerini savunmak için öldürdüğü MHP'lilerdir. %90'ının eli kanlıdır, diğerleri de solculara karşı düzenlenen katliamların örgütleyicisidirler. Tabii 1 faşist öldüyse karşılığında en az 20 komünist öldürülmüştür. Dediklerime inanmıyorsanız 16 Mart, Bahçelievler katliamlarını hatırlayın (12 Eylül'deki faşist katliam ve işkencelerden bahsetmedim bile)" demişsin

    çok güzel açıklamışsın(!) her halde sokak ortasında yürürken vurulan insanlarda savunma için öldürülmüştü, ne de olsa ülkücü ise potansiyel tehlikedir ve herhangi birini öldürebilir...o yüzden o öldürmeden biz öldürelim dediler...adına da meşru müdafa diyorlar...

    "Kıbrıs olaylarında Rumların katliam yaptığı iddia edildi, ve sonunda Kıbrıs'ın yarısını TSK işgal etti." demişsin

    yani sana göre katliam yoktu bunlar sadece BİZ TÜRKLERİN iddiası...yani biz orayı işgal ettik o yüzden işgalciyiz...buna bir açıklama getirmiyorum, senin nasıl at gözlüğü taktığın ortada zaten ne desem boş...git biraz rumların katliam resimlerine bakta gerçekleri biraz arala....geçenler de rum bir gazeteci gerçekleri yazdı diye rumların adamı bir öldürmedikleri kaldı...

    " (ki bence çok yanlıştı, zira KKTC Türkiye'ye bugüne dek 500 milyar $'a malolmuştur ve iki ülke de gelişememiştir), " demişsin

    tipik menfaatçi, maddeci sözleri...yani sana maddi bir getirisi yoksa ver kurtul gitsin...sizde ne manevi değer kalmış, ne de kutsal vatan kutsal toprak duygusu...orası değil 500 milyara, trilyonlara mal olsa yine bir karışı verilemez, oralar iki defa Şehit kanları ile alındı...kaldı ki stratejik değeri de çok büyüktür oranın, oraya konulacak bir füze Türkiye'nin elini kolunu bağlar...

    " Yani olay sonuçlanmıştır, artık tartışacak birşey yoktur. " demişsin...olay bitmemiştir adamların idealleri hala devam etmektedir...onlar bizden orayı alana kadar da vaz geçmeyecekler...her fırsatta bize düşmanlıklarını gösteriyorlar ama anlayana...

    " Fakat Ermenistan kendi soykırım iddialarını kanıtlamak için Türkiye'yi işgal etmemiştir, veya başka bir harekette bulunmamıştır." ermenistan da güç olsa onu da yapar sen hiç merak etme...

    " Ben burada faşistler tarafından katledilmiş komünistlerin listesini koysam sayfalar süreceği için gerek duymuyorum. Zaten benim dediklerimi anlayan anladı." demişsin

    ben buraya sadece A harfi ile başlayanların bir kısmını koydum...senin gibi değerlerini yitirmiş, her şeyi maddeye bağlamadıkları için de Allah'tan umut ediyorum ki onlar Şehittir ve şerefli insanlardır...senin görüşün seni bağlar, azıcık içinde manevi duyg varsa bari ölülerin arkasından terbiyesizce konuşma...ben senin ölülerin arkadsından laf söyledim mi söylüyor muyum?




  • Konu yine hareketlenmiş

    Mhp konusu ile bir ilgim yok ama diğer tüm konularda aglamak'a katılıyorum.

    Şu Ermenistan işgal etmedi lafı baya bir ilginç.Doğru Türkiye İŞGAL etti değil mi?
    Sizin, Kıbrıs İngiliz'lerden kurtulduktan sonra yapılan garantörlük anlaşmalarından da haberiniz yok değil mi?
    Rumlar hiçbirşey yapmadı, biz rahatsız ettik, vah vah.Ama Ermenistan'a gelince Türkler soykırım yapmış değil mi?Ne iş?Rumlar yapmadı hiçbirşey şüphesiz............
    Kusura bakmayın ama biraz fazla ilginç yazılarınız.
    Kıbrıs'ı bölen Türkiye'mi acaba?Ayıp.........
    Geç bile yaptı o harekatı.Doğru düzgün çıkarma gemimiz olmadığından geç oldu.Yoksa daha da önce yapılacaktı.2 kere uyarıldı Rumlar.

    Bir de 1919-1920 yıllarında Doğu Anadolu'da Ermeni işgali vardı.Ne iş?Yoksa orası Ermeni yurdu mu?Türkiye oraları da almamalıydı tabi.

    Aslında en iyisi ciddiye almamak.Nasılsa gerçekler değişmez.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Castle Bravo -- 26 Eylül 2005, 20:52:16 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Tuğer

    Konu yine hareketlenmiş

    Mhp konusu ile bir ilgim yok ama diğer tüm konularda aglamak'a katılıyorum.

    bende ülkücü değilim ve hiç bir siyasetli ilgim olmaz, Allah korusun siyasetle uğraşmaktan

    LEFKOŞA - 2005'i 'EOKA' yılı ilan eden Kıbrıs Rum Yönetimi'nde 1963 öncesi Rum ve Türklere yönelik katliamlar ilk kez resmi ağızlardan doğrulandı. Klerides döneminde Rum Yönetimi sözcülüğü yapan Birleşik Demokratlar Hareketi Asbaşkanı Mihalis Papapetru, "1963'ten önce devlet ve devlet dışı unsurlar, Akritas Planı'nı hayata geçirmek ve Kıbrıslı Türkleri katletmek için, ben de dahil, öğrencilere silah eğitimi verdi" dedi. Papapetru, Rum Yönetimi'nin konuyu araştırması gerektiğini belirtti. Rum Ekologlar ve Çevreciler Partisi vekili Yorgos Perdikis de, yönetimin EOKA döneminde katledilen solcu Rumlar ve Kıbrıslı Türklere yönelik şiddeti araştırması gerektiğini belirtti. Akritas Planı, Kıbrıs'taki Türkleri ani bir saldırı ile yok etmeyi ve adayı Yunanistan'a bağlamayı hedefliyordu. EOKA, 1963'te planın silahlı eylem safhasını uygulamaya koymuştu.


    evet adamların emeli yokmuş, herşey olmuş bitmişmiş.. o yüzden bu yılı EOKA yılı ilan ettiler...dostluğu pekiştirmek, dostluklarını göstermek için...




  • Hepinize bravo arkadaşlar, laflarımı ancak bu kadar çarpıtabilirdiniz.

    Ben bunları Rumları savunmak için söylemedim. Sadece örnek verdim.

    Kaldı ki Kıbrıs harekatından sonra Kıbırıs halkı da Türk halkı da süründü. Niye? Kimse ne KKTC'nin ne de Türkiye'nin kalkınmasını istemedi de ondan. Ben sadece ekonomik açıdan örnek verdim. Tabii anlamak istemeyene farketmiyor.

    Ben eli kanlı canilerin arkasından da önünden de konuşurum. Ölmüş olmaları hiçbir şeyi değiştirmez.

    Tabii faşistlerin katliamları hakkında yazdıklarıma hiçbir yorum yapmamışsın. Gerçi hiç şaşırmadım zira bu manyakların yaptıklarını savunacak tek bir sebep bile göremiyorum.

    O "yolda yürürken vurulan"lar dediğim gibi cinayetlerde örgütleyici veya tetikçi olmasalar vurulmazdı. Ama faşistlerin katlettiği TİP'li gençlerin ne kabahati vardı solcu olmaktan başka? Konuyu çarpıtıp bu katilleri savunmaya kalkmayın.

    Tabii EOKA yılını gidip de EOKA'yı desteklemek şeklinde anlamış olmanız da ayrı bir zeka örneği. Adamlar diyor ki "Rum Ekologlar ve Çevreciler Partisi vekili Yorgos Perdikis de, yönetimin EOKA döneminde katledilen solcu Rumlar ve Kıbrıslı Türklere yönelik şiddeti araştırması gerektiğini belirtti." Yani amaç EOKA'yı yargılamak, desteklemek değil.

    Hala bu "şehit ülkücülerin" nasıl olup da "şerefli" olduklarını açıklamadın. Gerçi ben herhangi bir sebep göremiyorum ama neyse.


    Bu arada;

    quote:

    Orjinalden alıntı: aglamak

    "Fakat sırf Türk diye bir milletin soykırım yapmayacağına kanaat getirmek faşistliktir arkadaşım. Burada ben tartışılacak birşey göremiyorum." demişsin
    kimse biz Türküz o yüzden katliam yapmayız demedi, ben milletimin özelliklerini biliyorum o yüzden katliam yapmadık ve yapmayız diyorum...Biz öyle bir milletiz ki işgale gelen asker yaralandı mı onun yarasını sararız...





    Ee bu da benim dediğime geliyor. "Türkler katliam yapmaz" ile aynı şeyi söylüyorsun. Kelime oyunu yapmanın alemi yok.

    Ayrıca @ağlamak: Sen bizim ölülerimiz için "dağda gezip diktatörlük kuracaklar" diye konuşmamış mıydın? Bir de arkasından laf söyledim mi diyorsun. Hafızan pek güçlü değil galiba.

    Neyse siz tıkandınız daha fazla konuşursam söyleyecek laf bulamayacaksınız o yüzden burada kesiyorum.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: sturmovik

    Hepinize bravo arkadaşlar, laflarımı ancak bu kadar çarpıtabilirdiniz.

    Ben bunları Rumları savunmak için söylemedim. Sadece örnek verdim.

    Kaldı ki Kıbrıs harekatından sonra Kıbırıs halkı da Türk halkı da süründü. Niye? Kimse ne KKTC'nin ne de Türkiye'nin kalkınmasını istemedi de ondan. Ben sadece ekonomik açıdan örnek verdim. Tabii anlamak istemeyene farketmiyor.

    Ben eli kanlı canilerin arkasından da önünden de konuşurum. Ölmüş olmaları hiçbir şeyi değiştirmez.

    Tabii faşistlerin katliamları hakkında yazdıklarıma hiçbir yorum yapmamışsın. Gerçi hiç şaşırmadım zira bu manyakların yaptıklarını savunacak tek bir sebep bile göremiyorum.

    O "yolda yürürken vurulan"lar dediğim gibi cinayetlerde örgütleyici veya tetikçi olmasalar vurulmazdı. Ama faşistlerin katlettiği TİP'li gençlerin ne kabahati vardı solcu olmaktan başka? Konuyu çarpıtıp bu katilleri savunmaya kalkmayın.

    Tabii EOKA yılını gidip de EOKA'yı desteklemek şeklinde anlamış olmanız da ayrı bir zeka örneği. Adamlar diyor ki "Rum Ekologlar ve Çevreciler Partisi vekili Yorgos Perdikis de, yönetimin EOKA döneminde katledilen solcu Rumlar ve Kıbrıslı Türklere yönelik şiddeti araştırması gerektiğini belirtti." Yani amaç EOKA'yı yargılamak, desteklemek değil.

    Hala bu "şehit ülkücülerin" nasıl olup da "şerefli" olduklarını açıklamadın. Gerçi ben herhangi bir sebep göremiyorum ama neyse.


    Bu arada;

    quote:

    Orjinalden alıntı: aglamak

    "Fakat sırf Türk diye bir milletin soykırım yapmayacağına kanaat getirmek faşistliktir arkadaşım. Burada ben tartışılacak birşey göremiyorum." demişsin
    kimse biz Türküz o yüzden katliam yapmayız demedi, ben milletimin özelliklerini biliyorum o yüzden katliam yapmadık ve yapmayız diyorum...Biz öyle bir milletiz ki işgale gelen asker yaralandı mı onun yarasını sararız...





    Ee bu da benim dediğime geliyor. "Türkler katliam yapmaz" ile aynı şeyi söylüyorsun. Kelime oyunu yapmanın alemi yok.

    Ayrıca @ağlamak: Sen bizim ölülerimiz için "dağda gezip diktatörlük kuracaklar" diye konuşmamış mıydın? Bir de arkasından laf söyledim mi diyorsun. Hafızan pek güçlü değil galiba.

    Neyse siz tıkandınız daha fazla konuşursam söyleyecek laf bulamayacaksınız o yüzden burada kesiyorum.


    "Ben bunları Rumları savunmak için söylemedim. Sadece örnek verdim." Allahtan örnek vermişsin, bir de savunsaydın ne diyecektin merak ediyorum..işgal diyorsun daha ne diyeceksin be kardeşim...


    "Tabii faşistlerin katliamları hakkında yazdıklarıma hiçbir yorum yapmamışsın. Gerçi hiç şaşırmadım zira bu manyakların yaptıklarını savunacak tek bir sebep bile göremiyorum." sebep vatan sevgisi herhalde anlayan bu yeter.

    sizin düşünceniz bu kadar işte, siz öldürünce savunma, sizden biri öldürüldüğünde faşistlik, katliam...orada 7 kişinin öldürülmesini kimse savunmuyor, kimse de iyi yapmışlar demiyor(en azından ben demiyorum) sana bu konu hakkında cevap vermememin nedeni o olaydan bahseden yazıyı okumadım okumam da, biliyorum ki her zamanki demogojiler, her zamanki gibi ölüleri bile kendi menfatinize kullanmalar...okumaya değmez....

    "Tabii EOKA yılını gidip de EOKA'yı desteklemek şeklinde anlamış olmanız da ayrı bir zeka örneği. Adamlar diyor ki "Rum Ekologlar ve Çevreciler Partisi vekili Yorgos Perdikis de, yönetimin EOKA döneminde katledilen solcu Rumlar ve Kıbrıslı Türklere yönelik şiddeti araştırması gerektiğini belirtti." Yani amaç EOKA'yı yargılamak, desteklemek değil." demişsin...

    madem okuduğunu anlayamıyorsun şu haber sana biraz yardımcı olsun

    "Kıbrıs Rum Yönetimi'nde Ortodoks Kilisesi, Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile 'EOKA Anısını Yaşatma Konseyi' gibi dernekler 2005'i 'EOKA Kurtuluş Mücadelesi Anı ve Onur Yılı' ilan etti. EOKA Anısını Yaşatma Konseyi Başkanı Andreas Angelopulos, yapacakları etkinlikleri açıklarken, silahlı mücadelenin başlangıcı olan 1 Nisan'dan itibaren 21 bin EOKA üyesine Rum lideri Tasos Papadopulos'un imzasını taşıyan 'onur madalyası' verileceğini belirtti. " araştıma yılı olduğundan herhalde katillere madalya veriyorlar...maşallah neyi araştıracaklar elimizde 21 bin katil var bakalım daha ne kadar katil var onları da madalya ile ödüllendirelim diye mi araştıracaklar, belki kıyıda köşede rum teröristi kalmıştır...


    "Ee bu da benim dediğime geliyor. "Türkler katliam yapmaz" ile aynı şeyi söylüyorsun. Kelime oyunu yapmanın alemi yok." demişsin

    buna kelime oyunu değil gerçekler denir...Biz Türk olduğumuz için değil bu vasıflara sahip olduğumuz için katliam yapmayız...bu vasıflar rum da olsaydı rumlar katliam yapmazdı...çok şükür bu vasıflar bize verilmiş...

    "Sen bizim ölülerimiz için "dağda gezip diktatörlük kuracaklar" diye konuşmamış mıydın? Bir de arkasından laf söyledim mi diyorsun. Hafızan pek güçlü değil galiba." demişsin

    bunun neresi hakaret diktatörlükte bir yönetim biçimi değil mi hem de en ideali(!) bedava hastane(!), bedava eğitim(!) herkes eşit(!)




  • şimdi arkadaşlar benim de hiç bir siyasi görüşüm yok...olmazda zaten....bahsettiğiniz o bahçeliewlerdir felan ondan da haberim yok ama bilgiğim bazı şeler war....mesela aslında ülkücülüğün gerçekten güzel bişi olduğunu ama zamanla her zaman olduğu gibi amacının dışına çıktığını biliyorum....ben koyu bir TÜRK üm..ülkem için elimden geleni yaparım...gözümü kırpmadan şehit olurum:..ama bazı insanlar bazı dini ve ya milli duyguları kullanıp insanları kandırmaya çalışırsada karşılarında dururum..mesela (eski)ülkücülük ii bişi olmasına rağmen okullardaki öğrencilerin ocaklara sadece kendilerini sağlama almaya gitmesi hiç bir ii davranışta bulunmaması tamamen çelişkidir....ülkücü dediğin ülkesini korur,bölmez....

    neyse gelelim ermeni muhabbetine...soykırım kelimesi bile anlamsız...adamlar sahta belgeler düzenliolar...biz açığa çıkarıoruz sahteliğini hiç utanmadan gocunmadan başka bi belge daha çıkarıolar...onlara karşı werilecek en ufak destek bile onların arkalarını kaldırıo...biz TÜRK üz dşe katliam yapmayız demioruz....ama bizim ne olduğumuzda belli dimi???kurtuluş savaşında yararlan düşmanı kendi cephesine götüren askerler nası katliam yapabilir???nası böle bişşi düşünülbilir allah aşkına?ermeniler sadece doğunun zenginliklerini kazanmak için böle salak bişi uydurmuşlar..hepsi tahrip amaçlı bunların...saçmalık...lütfen bunlara fırsat wermiyelim....
    saygılar...




  • Yaşlı tanığın dilinden Ermeni katliamı


    Elazığ merkezine bağlı Örençay Köyü'nde yaşayan ve Türkiye'nin en yaşlı canlı tarihi olan 120 yaşındaki Yusuf Büyük, Ermenilerin doğuda Türklere yönelik büyük katliamlar yaptığını söyleyerek, "Malımız gitti, canımız gitti. Yakınlarımız süngüden geçirildi. Komşularımız canlı canlı yakıldı" dedi.

    Ermeni tehciri sırasında genç yaşta olduğunu söyleyen Yusuf Büyük, özellikle Erzurum, Harput ve Pertek'te Ermenilerin Türklere büyük katliamlar yaptığını belirtti. İddiaların aksine Türkler yerine Ermenilerin katliam yaptığını savunan Büyük, "Ben o yıllar genç delikanlıydım. Ermenilerin ayaklanma yapacağını haber alan o zamanki hükümet çaresizdi. Halk karşılık verince kaçmaya başladı.

    Ermeni çeteleri bunun üzerine katliama başladı. Toplu olarak komşularımızı, yakınlarımızı süngüden geçirmeye başladılar. Çok insanımız öldü, çok. Dereler kan akardı, ölenlerin "Allahü Ekber" sesleri o gün bugündür hala kulağımda yankılanır durur. Katliamlar devam ederken Ermenilerin büyük bir kısmı İpek Yolu'nu kullanarak Suriye'ye kaçarken, yine insanları öldürdüler. Tunceli'nin Hozat İlçesi yakınlarındaki derelerden kan akardı.

    Araştırma yapılırsa, o bölgelerde çok sayıda insan cesedi bulacaklardır. Ben o yıllarda Erzurum ve Kemah'ta daha büyük katliamlar da yapıldığını duymuştum. Bunlar Müslümanları bağırta bağırta öldürdüler, mallarımızı yaktılar. Halbuki biz, onlarla iç içe yaşadık, ekmeğimizi paylaştık, aynı mahallede, aynı mekteplerde okuduk. Ama onlar gecenin geç saatlerinde Müslümanları evlerinden çıkarıp karanlıkta derelerde süngülediler" diye konuştu.

    "Katliam yaparak kaçan Ermeni çetelerinin, şimdi katliamdan söz etmelerine gülüyorum" diyen Büyük, "Kulağımda hala ölenlerin "Allahü Ekber feryatları var. Bunların hesabını kim verecek? Aklıma geldikçe, elimdeki bastonu yerden yere vuruyorum, sinirleniyorum" şeklinde konuştu.

    mynet.com




  • quote:

    Orjinalden alıntı: aglamak


    "Ben bunları Rumları savunmak için söylemedim. Sadece örnek verdim." Allahtan örnek vermişsin, bir de savunsaydın ne diyecektin merak ediyorum..işgal diyorsun daha ne diyeceksin be kardeşim...


    "Tabii faşistlerin katliamları hakkında yazdıklarıma hiçbir yorum yapmamışsın. Gerçi hiç şaşırmadım zira bu manyakların yaptıklarını savunacak tek bir sebep bile göremiyorum." sebep vatan sevgisi herhalde anlayan bu yeter.

    sizin düşünceniz bu kadar işte, siz öldürünce savunma, sizden biri öldürüldüğünde faşistlik, katliam...orada 7 kişinin öldürülmesini kimse savunmuyor, kimse de iyi yapmışlar demiyor(en azından ben demiyorum) sana bu konu hakkında cevap vermememin nedeni o olaydan bahseden yazıyı okumadım okumam da, biliyorum ki her zamanki demogojiler, her zamanki gibi ölüleri bile kendi menfatinize kullanmalar...okumaya değmez....

    "Tabii EOKA yılını gidip de EOKA'yı desteklemek şeklinde anlamış olmanız da ayrı bir zeka örneği. Adamlar diyor ki "Rum Ekologlar ve Çevreciler Partisi vekili Yorgos Perdikis de, yönetimin EOKA döneminde katledilen solcu Rumlar ve Kıbrıslı Türklere yönelik şiddeti araştırması gerektiğini belirtti." Yani amaç EOKA'yı yargılamak, desteklemek değil." demişsin...

    madem okuduğunu anlayamıyorsun şu haber sana biraz yardımcı olsun

    "Kıbrıs Rum Yönetimi'nde Ortodoks Kilisesi, Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile 'EOKA Anısını Yaşatma Konseyi' gibi dernekler 2005'i 'EOKA Kurtuluş Mücadelesi Anı ve Onur Yılı' ilan etti. EOKA Anısını Yaşatma Konseyi Başkanı Andreas Angelopulos, yapacakları etkinlikleri açıklarken, silahlı mücadelenin başlangıcı olan 1 Nisan'dan itibaren 21 bin EOKA üyesine Rum lideri Tasos Papadopulos'un imzasını taşıyan 'onur madalyası' verileceğini belirtti. " araştıma yılı olduğundan herhalde katillere madalya veriyorlar...maşallah neyi araştıracaklar elimizde 21 bin katil var bakalım daha ne kadar katil var onları da madalya ile ödüllendirelim diye mi araştıracaklar, belki kıyıda köşede rum teröristi kalmıştır...


    "Ee bu da benim dediğime geliyor. "Türkler katliam yapmaz" ile aynı şeyi söylüyorsun. Kelime oyunu yapmanın alemi yok." demişsin

    buna kelime oyunu değil gerçekler denir...Biz Türk olduğumuz için değil bu vasıflara sahip olduğumuz için katliam yapmayız...bu vasıflar rum da olsaydı rumlar katliam yapmazdı...çok şükür bu vasıflar bize verilmiş...

    "Sen bizim ölülerimiz için "dağda gezip diktatörlük kuracaklar" diye konuşmamış mıydın? Bir de arkasından laf söyledim mi diyorsun. Hafızan pek güçlü değil galiba." demişsin

    bunun neresi hakaret diktatörlükte bir yönetim biçimi değil mi hem de en ideali(!) bedava hastane(!), bedava eğitim(!) herkes eşit(!)




    "İşgal etmek: Bir yeri ele geçirmek" (Online TDK Sözlüğü)

    Dikkat ederseniz herhangi bir yorum yok burada. Herhalde kimse 1974 Kıbrıs Harekatının bu çerçeveye girdiğini iddia etmeyecektir.

    EOKA yılı ile ilgili yapılanlar Rum hükümeti ile alakalı değil dikkat edersen. Bunlar sivil toplum örgütleri ve kilise. Hükümetin yapmaya çalıştığı ise bunun tam tersi. Sonuçta oradaki insanlar ifade özgürlüklerini kullanıyor. Ha bence EOKA olayı saçmalığın daniskasıdır ve savunulacak hiçbir yanı yoktur o ayrı. Türkiye'de de sivil toplum örgütleri pek çok şey yapıyor ama hiçbiri devlete mal edilmiyor, edilemez de.

    Şu lafın üzerinde de biraz duralım:

    "buna kelime oyunu değil gerçekler denir...Biz Türk olduğumuz için değil bu vasıflara sahip olduğumuz için katliam yapmayız...bu vasıflar rum da olsaydı rumlar katliam yapmazdı...çok şükür bu vasıflar bize verilmiş.."

    Sana göre bizim bu vasıflara sahip olmamızın sebebi Türk olmamız değil mi? Ben bu sonucu çıkardım bu dediklerinden.

    Tabii asıl bomba burada yatıyor:

    quote:

    Orjinalden alıntı: aglamak

    "sizin düşünceniz bu kadar işte, siz öldürünce savunma, sizden biri öldürüldüğünde faşistlik, katliam...orada 7 kişinin öldürülmesini kimse savunmuyor, kimse de iyi yapmışlar demiyor(en azından ben demiyorum) sana bu konu hakkında cevap vermememin nedeni o olaydan bahseden yazıyı okumadım okumam da, biliyorum ki her zamanki demogojiler, her zamanki gibi ölüleri bile kendi menfatinize kullanmalar...okumaya değmez....




    Bahçelievler katliamı, "demogojiler" veya "ölüleri kendi menfaatleri için kullanmalar" değildir. Sen okumadığın, bilmediğin şeyler hakkında konuşma hakkını nereden alıyorsun?

    O "şerefli ülkücüler", "vatan sevgisi"nden dolayı 12 Eylül'ü destekleyip ABD'nin iktidarını güçlendirdiler herhalde. Yine "vatan sevgisi"nden dolayı o 7 gencecik insanın ve nicelerinin canına kıydılar. Eğer "vatan sevgisi" buysa ben vatan hainiyim arkadaşım

    quote:

    Orjinalden alıntı: deligadir

    şimdi arkadaşlar benim de hiç bir siyasi görüşüm yok...olmazda zaten....bahsettiğiniz o bahçeliewlerdir felan ondan da haberim yok ama bilgiğim bazı şeler war....mesela aslında ülkücülüğün gerçekten güzel bişi olduğunu ama zamanla her zaman olduğu gibi amacının dışına çıktığını biliyorum....ben koyu bir TÜRK üm..ülkem için elimden geleni yaparım...gözümü kırpmadan şehit olurum:..ama bazı insanlar bazı dini ve ya milli duyguları kullanıp insanları kandırmaya çalışırsada karşılarında dururum..mesela (eski)ülkücülük ii bişi olmasına rağmen okullardaki öğrencilerin ocaklara sadece kendilerini sağlama almaya gitmesi hiç bir ii davranışta bulunmaması tamamen çelişkidir....ülkücü dediğin ülkesini korur,bölmez....

    neyse gelelim ermeni muhabbetine...soykırım kelimesi bile anlamsız...adamlar sahta belgeler düzenliolar...biz açığa çıkarıoruz sahteliğini hiç utanmadan gocunmadan başka bi belge daha çıkarıolar...onlara karşı werilecek en ufak destek bile onların arkalarını kaldırıo...biz TÜRK üz dşe katliam yapmayız demioruz....ama bizim ne olduğumuzda belli dimi???kurtuluş savaşında yararlan düşmanı kendi cephesine götüren askerler nası katliam yapabilir???nası böle bişşi düşünülbilir allah aşkına?ermeniler sadece doğunun zenginliklerini kazanmak için böle salak bişi uydurmuşlar..hepsi tahrip amaçlı bunların...saçmalık...lütfen bunlara fırsat wermiyelim....
    saygılar...


    Ülkücülük güzel birşey değildir, hiçbir zaman da iyi olmamıştır. Bahçelievler katliamı ile ilgili yazıyı oku bir istersen, belki o zaman ülkücüler hakkında daha iyi bir fikrin olur.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: sturmovik

    quote:

    Orjinalden alıntı: aglamak


    "Ben bunları Rumları savunmak için söylemedim. Sadece örnek verdim." Allahtan örnek vermişsin, bir de savunsaydın ne diyecektin merak ediyorum..işgal diyorsun daha ne diyeceksin be kardeşim...


    "Tabii faşistlerin katliamları hakkında yazdıklarıma hiçbir yorum yapmamışsın. Gerçi hiç şaşırmadım zira bu manyakların yaptıklarını savunacak tek bir sebep bile göremiyorum." sebep vatan sevgisi herhalde anlayan bu yeter.

    sizin düşünceniz bu kadar işte, siz öldürünce savunma, sizden biri öldürüldüğünde faşistlik, katliam...orada 7 kişinin öldürülmesini kimse savunmuyor, kimse de iyi yapmışlar demiyor(en azından ben demiyorum) sana bu konu hakkında cevap vermememin nedeni o olaydan bahseden yazıyı okumadım okumam da, biliyorum ki her zamanki demogojiler, her zamanki gibi ölüleri bile kendi menfatinize kullanmalar...okumaya değmez....

    "Tabii EOKA yılını gidip de EOKA'yı desteklemek şeklinde anlamış olmanız da ayrı bir zeka örneği. Adamlar diyor ki "Rum Ekologlar ve Çevreciler Partisi vekili Yorgos Perdikis de, yönetimin EOKA döneminde katledilen solcu Rumlar ve Kıbrıslı Türklere yönelik şiddeti araştırması gerektiğini belirtti." Yani amaç EOKA'yı yargılamak, desteklemek değil." demişsin...

    madem okuduğunu anlayamıyorsun şu haber sana biraz yardımcı olsun

    "Kıbrıs Rum Yönetimi'nde Ortodoks Kilisesi, Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile 'EOKA Anısını Yaşatma Konseyi' gibi dernekler 2005'i 'EOKA Kurtuluş Mücadelesi Anı ve Onur Yılı' ilan etti. EOKA Anısını Yaşatma Konseyi Başkanı Andreas Angelopulos, yapacakları etkinlikleri açıklarken, silahlı mücadelenin başlangıcı olan 1 Nisan'dan itibaren 21 bin EOKA üyesine Rum lideri Tasos Papadopulos'un imzasını taşıyan 'onur madalyası' verileceğini belirtti. " araştıma yılı olduğundan herhalde katillere madalya veriyorlar...maşallah neyi araştıracaklar elimizde 21 bin katil var bakalım daha ne kadar katil var onları da madalya ile ödüllendirelim diye mi araştıracaklar, belki kıyıda köşede rum teröristi kalmıştır...


    "Ee bu da benim dediğime geliyor. "Türkler katliam yapmaz" ile aynı şeyi söylüyorsun. Kelime oyunu yapmanın alemi yok." demişsin

    buna kelime oyunu değil gerçekler denir...Biz Türk olduğumuz için değil bu vasıflara sahip olduğumuz için katliam yapmayız...bu vasıflar rum da olsaydı rumlar katliam yapmazdı...çok şükür bu vasıflar bize verilmiş...

    "Sen bizim ölülerimiz için "dağda gezip diktatörlük kuracaklar" diye konuşmamış mıydın? Bir de arkasından laf söyledim mi diyorsun. Hafızan pek güçlü değil galiba." demişsin

    bunun neresi hakaret diktatörlükte bir yönetim biçimi değil mi hem de en ideali(!) bedava hastane(!), bedava eğitim(!) herkes eşit(!)




    "İşgal etmek: Bir yeri ele geçirmek" (Online TDK Sözlüğü)

    Dikkat ederseniz herhangi bir yorum yok burada. Herhalde kimse 1974 Kıbrıs Harekatının bu çerçeveye girdiğini iddia etmeyecektir.

    EOKA yılı ile ilgili yapılanlar Rum hükümeti ile alakalı değil dikkat edersen. Bunlar sivil toplum örgütleri ve kilise. Hükümetin yapmaya çalıştığı ise bunun tam tersi. Sonuçta oradaki insanlar ifade özgürlüklerini kullanıyor. Ha bence EOKA olayı saçmalığın daniskasıdır ve savunulacak hiçbir yanı yoktur o ayrı. Türkiye'de de sivil toplum örgütleri pek çok şey yapıyor ama hiçbiri devlete mal edilmiyor, edilemez de.

    Şu lafın üzerinde de biraz duralım:

    "buna kelime oyunu değil gerçekler denir...Biz Türk olduğumuz için değil bu vasıflara sahip olduğumuz için katliam yapmayız...bu vasıflar rum da olsaydı rumlar katliam yapmazdı...çok şükür bu vasıflar bize verilmiş.."

    Sana göre bizim bu vasıflara sahip olmamızın sebebi Türk olmamız değil mi? Ben bu sonucu çıkardım bu dediklerinden.

    Tabii asıl bomba burada yatıyor:

    quote:

    Orjinalden alıntı: aglamak

    "sizin düşünceniz bu kadar işte, siz öldürünce savunma, sizden biri öldürüldüğünde faşistlik, katliam...orada 7 kişinin öldürülmesini kimse savunmuyor, kimse de iyi yapmışlar demiyor(en azından ben demiyorum) sana bu konu hakkında cevap vermememin nedeni o olaydan bahseden yazıyı okumadım okumam da, biliyorum ki her zamanki demogojiler, her zamanki gibi ölüleri bile kendi menfatinize kullanmalar...okumaya değmez....




    Bahçelievler katliamı, "demogojiler" veya "ölüleri kendi menfaatleri için kullanmalar" değildir. Sen okumadığın, bilmediğin şeyler hakkında konuşma hakkını nereden alıyorsun?

    O "şerefli ülkücüler", "vatan sevgisi"nden dolayı 12 Eylül'ü destekleyip ABD'nin iktidarını güçlendirdiler herhalde. Yine "vatan sevgisi"nden dolayı o 7 gencecik insanın ve nicelerinin canına kıydılar. Eğer "vatan sevgisi" buysa ben vatan hainiyim arkadaşım

    quote:

    Orjinalden alıntı: deligadir

    şimdi arkadaşlar benim de hiç bir siyasi görüşüm yok...olmazda zaten....bahsettiğiniz o bahçeliewlerdir felan ondan da haberim yok ama bilgiğim bazı şeler war....mesela aslında ülkücülüğün gerçekten güzel bişi olduğunu ama zamanla her zaman olduğu gibi amacının dışına çıktığını biliyorum....ben koyu bir TÜRK üm..ülkem için elimden geleni yaparım...gözümü kırpmadan şehit olurum:..ama bazı insanlar bazı dini ve ya milli duyguları kullanıp insanları kandırmaya çalışırsada karşılarında dururum..mesela (eski)ülkücülük ii bişi olmasına rağmen okullardaki öğrencilerin ocaklara sadece kendilerini sağlama almaya gitmesi hiç bir ii davranışta bulunmaması tamamen çelişkidir....ülkücü dediğin ülkesini korur,bölmez....

    neyse gelelim ermeni muhabbetine...soykırım kelimesi bile anlamsız...adamlar sahta belgeler düzenliolar...biz açığa çıkarıoruz sahteliğini hiç utanmadan gocunmadan başka bi belge daha çıkarıolar...onlara karşı werilecek en ufak destek bile onların arkalarını kaldırıo...biz TÜRK üz dşe katliam yapmayız demioruz....ama bizim ne olduğumuzda belli dimi???kurtuluş savaşında yararlan düşmanı kendi cephesine götüren askerler nası katliam yapabilir???nası böle bişşi düşünülbilir allah aşkına?ermeniler sadece doğunun zenginliklerini kazanmak için böle salak bişi uydurmuşlar..hepsi tahrip amaçlı bunların...saçmalık...lütfen bunlara fırsat wermiyelim....
    saygılar...


    Ülkücülük güzel birşey değildir, hiçbir zaman da iyi olmamıştır. Bahçelievler katliamı ile ilgili yazıyı oku bir istersen, belki o zaman ülkücüler hakkında daha iyi bir fikrin olur.


    ya sadece şunu söyleyeyim Dursun Önkuzu nasıl öldürüldü...ben pek tanımıyorum ama arkadaşımın anlattığı kadarıyla biliyorum...acaba diyorum anlattığı gibi öldürüldüyse söyler misin, bahçelievlerde olanlardan ne farkı var...bir adam ciğerlerine pompayla hava verilip 3. kattan atılarak öldürülüyorsa, söyler misin bunun neresi savunma oluyor...diğer anlattıklarına gelince, cevap vermek istemiyorum artık, bir anlamı yok...bu zamana kadar verdiğim cevaplara bak bulursun sorularının cevaplarını...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: sturmovik

    EOKA yılı ile ilgili yapılanlar Rum hükümeti ile alakalı değil dikkat edersen. Bunlar sivil toplum örgütleri ve kilise. Hükümetin yapmaya çalıştığı ise bunun tam tersi.


  • Yahu sturmovik;
    Hani yazı yazmayayım çünkü anlamıyorsunuz o yüzden yormayayım diyorum ama ne zaman "sadece benim mesajım olanları göster" desem sen bu konuda son yazan oluyorsun.Ben boşver dedikçe bu siyasi içerikli konuyu saçma şeylerle yoldaşınla doldurmaya girişiyorsun.Bu da cevap hakkım dikkatli oku:
    1)Şimdi arkadaşım; yoldaşın bir konuda sadece karşıt görüşün sunulduğunu "ermeni konferansını demokrasi mi ulusal çıkar mı" diye bir konu açarak Murat Belge adlı rehber dıngılın yazısını koyarak onun fikrini desteklediğini göstermiş oldu daha sonra da yahu madem bunlar antidemokratiktir o zaman neden vakti zamanında antikomünist konferanslara tepki göstermediniz diyerek açıkça bu vakti zamanında yapılan antikomünist konferansları demokratik bulmadığını beyan etti.Ben de dedim ki kardeşim sen diyorsun tek taraflı görüş antidemokratiktir(yani sadece yıpratma amaçlı antikomünist konferanslardan bahsediyorum) o zaman bu tek taraflı ve belge yoksunu konferansı destekleyen yazıyı neden buraya taşıyorsun?Eğer taşıyorsan bu fikri destekliyorsun demektir.Ha ben desteklemiyorum komünizmi ama en azından saygı duyuyorum.Ama hala ne demek istediğimi anlayamacak kadar kapasiten yoksa bu sefer senin dediğin gibi heceleyebilirim.
    2)Yahu arkadaşım siz uçmuşsunuz hatta ötesini yapmışsınız.Nedir bu 46 bin dolar kişi başı GSMH saçmalığı.Yahu komünizm yıkılmazdan önce en gelişmiş olan komünist ülke Sovyetlerdi o da 2 bin küsür dolardı.Yani 22'de 1.Bu kadar uçmayın.Dünyanın şu an en zengin ülkeleri GSMH olarak sanayileşmiş Baltık ve Orta-Kuzey Avrupa ülkeleridir.Ve KAPİTALİSTTİRLER.Hem de köküne kadar.Ha ama sosyal ve bireysel olarak hakları komünistlerin hayal edebileceğinden daha fazladır o başka.Yani ideal sosyal devlet düzenine yakındırlar.Ama onların anlayışı da dışarıda vahşi ol,içeride elinden geldiğince adil ol anlayışıdır.Bunu da kafana sok.Şimdi bana Kuzey Kore'de açlıktan kaçan insanları övme,fena gülerim.Ha bak ben kapitalist değilim,komünist düzenin eğitim ve sağlık olmak üzere birçok konuda kapitalizmden daha iyi olduğunu düşünürüm.Ama komünist hiç değilim bunu da bil.Altımda amerikan kotu,ağzımda amerikan sigarası imzamı da ingilizce yapıp komünistçilik oynayamam kusura bakma.Bunu da göremediniz ya siz devam edin öyle.Sizinkisi komünistçilik değil bak ben söyleyeyim.Siz kapitalist-liberal özgürlüğü ile komünist sosyal anlayışını beraber istiyorsunuz ama bugüne kadar böyle bir düzen olmadı,fikri olarak da yok.Ama tanımı var:Garibanizm yada diğer adıyla lümpenizm
    3)Bak ben milliyetçiyim,ailesi Nahçıvan'da(hani senin ulan Türkler(yani eğer senin de atalarınsa benim atalarım oluyor kendileri) soykırım yaptı işte diyorsun ya soykırım yaptılar araştırmadan bilmeden ama senin bilmene gerek yok senin aklını komünizm kutsamış) ermeniler tarafından rus desteğiyle katledilen -ki bu topraklar Türkiye toprakları değildi- birisiyim.Bak Ermenistan'a Türk yaşıyor mu gör.Halbuki 150 sene önce orada da Türkler çoğunluktaydı.Nereye gittiklerini b Türklerin senin gibiler düşünmek istemezler.Ha 13 sene önce Karabağ'daki katliamı ve acıları,ASALA da seni ilgilendirmez.Baktın tepki oldu cahallığın açığa çıktı,ben öyle demedim dersin olur biter.O zaman adama bilmediğin şeyi konuşma derler,oturursun.
    4)Ha burada hiç kimse sana EOKA'cı demedi yada rum neden savunma ihtiyacı hissediyorsun?Ama anlamadığım hala herşey açıkken neden iddia edilen katliam dedin?Yani iddia edilen yazısını yazıyorsan bir fikrin vardır onu o yazılarla belli edersin.Ama sonra da hemen dönersin değil mi?.Yahu sturmovik bak ne diyorum bilmediğin konuları tartışma,bu konu hakkında fikrini hiç kimse sormadı sen beyan ettin ama hiçbir şey bilmiyorsun.Yahu bu örgüt tamamen devlete bağlıydı.Devlette de enossisi sapına kadar destekleyen rum iktidar vardı.Bunun da arkasında avrupa.Bak ne diyor o zamanın başbakanı:EOKA 2 saatte buradaki bütün Türkleri yok edecek kadar güçlüdür.Ne kadar güçlü olduğunu soran da ingiltereden bir devlet üst düzey görevlisi,şimdi unuttum.Ya madem bunun adı sivil toplum örgütüdür ve devletle alakası yoktur,Yunanistan'a ilhak diye de bir iddiaları da yoktur.O zaman sana birisi der ki:Bu olayın ermeniler tarafından başlatıldığını ve bütün ermenilerin suçlarını çıkarsak da bunu sivil toplum örgütleri(ulan benim bildiğim bunlar demokrasi ve sivil hakları amacını güderlerdi ama sen uydurdun bir isim onla gideceğiz) yaptı Türkleri bir suçu yok der apışıp kalırsın.
    5)Bak dedim ya ben milliyetçiyim diye çünkü ben kendimi Türk hissediyorum,faşist asla değilim ama misal insanın bir egosu, bir beni vardır(eğer psikoloji bilirsen ancak anlarsın) ve eğer bu yoksa bu insan kişilik edinememiştir.Eğer bir milletin de egosu yada beni olmazsa o da bir millet kimliği kazanamamıştır derim(bunu da sosyoloji anlarsan bilirsin).Sonuçta sen soyadına sahip olduğun aileyi nasıl farklı(bak tek tutuyorsun demedim farklı dedim) görüyorsan ben de milletimi farklı görüyorum ve bu en olağan durumdur.
    6)Şimdi gelelim zurnanın zort mu zurt mu zart mı dediği yere:
    Yahu neden milliyetçileri suçluyorsun arkadaşım?Senin yoldaşın da ben de Karslıyım.Bak şimdi 25 sene önce benim annemin yaşadığı yerde en büyük örgütçü bir komünistti.Adam tek ineği olan yoksulun o ineğini de dava uğruna aldı yoksa oğlunu öldürürüm dedi ve vermeyenleri de öldürdü.Babasını oğluna,kardeşi kardeşe öldürttü,sırf farklı düşünüyor diye,babası bakkal olanın malını oğluna yağmalattı,özel mal olmaz diye,adamın kızlarına tecavüz etti,benim de dayımı sırf Fransa'da gurbetçi, parası var diye öldürtmek istedi defalarca.Peki ne oldu biliyor musun?
    Canını yaktığı insanlardan biri(oğlunu tek ineğini vermedi diye öldürdüğü biri) sırf intikam olsun diye bu adamın doktor kardeşini katletti.Bir tanesi de (bunun da kızına tecavüz etmişti) bu adamın kızını dağa çıkarıp tecavüz ettikten sonra çıplak şehre salıp"Benim kızıma tecavüz ettiğini yalnız ben biliyorum ama senin kızına tecavüz ettiğini tüm halk biliyor" diye çıplak tenine kazıttı.İşte benim milliyetçileri sevmeyen arkadaşım ben de komünistleri bu yüzden sevmem.Bırak bu insancıllık saçmalığını kimi kandırıyorsun?.Ha inanmak istemiyorsan sor yoldaşına bir Karslı Müslüm varmış bı kimdir? diye sor anlatır.
    O yüzden gerçekler acı gelebilir ama ben gerçekleri görebiliyorum sakın acı gelmesin




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.