Şimdi Ara

Cemaat - Siyaset (517. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11.327
Cevap
53
Favori
242.515
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 515516517518519
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: iamburak

    quote:

    Orijinalden alıntı: elektro_gadget

    Büyük devlet olmak için illaki abd gibi emperyalist devlet mi olmak gerekiyor? Eğitimde, bilim ve teknolojide gelişsek daha iyi olmaz mı?

    Diğer yazdıkların hakkında bişey bilemeyiz ama bende şunu söyleyeyim. Suriyenin ezelden beri Türkiye düşmanı örgütlere desteği biliniyor, peki hal böyleyken bizim başbakan neden Esad ile kanka olmuştu, hani kardeşiydi? Ha bana sorarsan doğrusu budur. Geçmişe sünger çekip geleceğe bakacaksın. Herkes düşmanımız deyip bunu kabullenirsek, ilişkileri geliştirmezsek geceleri rahat uyuyamayız. Her zaman diken üstünde oluruz.

    Suriye'nin verdiği destekten çok Irak'ta Mesut Barzani'nin verdiği destek asıl pkkyı baba desteğiydi. Adam pkkyı bilerek barındırıp silah veriyor, kaçmalarına yardımcı oluyor o kadar şehit vermemizde büyük payı geçiyor. Zamanı geliyor Türkiye ile anlaşıp pkkyı birlikte halledicez, bizim karakollarımızdan destek alabilirsiniz diyor. Kendi karakollarından peşmergelerini çekip pkkyı oraya koyuyor ve bunu bize bildirmeyip bize zarar vermeye çalışıyor. Düşünün böyle bir adamı biz ülkemize onur konuğu olarak getirip baştacı yaptık. Yani anlaşılan o ki kimse kimsenin yaptığına göre değil kendi çıkarına göre işliyor olayı.

    dedikleriniz doğru ama önceleri asıl destek suriye idi ,özellikle kuzey ırak da uçuşa yasak bölge ilan edilmesi sonrasında çok daha vahim olaylar gelişti

    işin ilginci biz zamanında peşmergeye her türlü desteği verdiğimiz halde sonradan enseleri kalınlaşınca TC. ye kedimizi bile vermeyiz deme cüretini gösterdiler ve sizin de dediğiniz gibi özellikle barzani denilen Türkiye düşmanı birisi ne yazık ki en üst düzey ağırlamaya tabi tutuluyor

    ve tabi ki özellikle son yıllarda pkk. nın en büyük destekçisi barzani ve adamları ,bu adam hiçbir zaman Türk dostu olmaz/olamaz

    sonra bu işte tek suçlu o değil ki ,bizim hükümetimiz yasal ırak hükümetini mezhepsel nedenlerden tanımıyor ve sanki ırak hükümetinin başkanı barzaniymiş gibi görüşmeler/anlaşmalar yapıyor

    ihanet asla karşılıksız kalmaz ve bir gün bu barzani ve yandaşları başımıza büyük işler açacak (alma mazlumun ahını ,çıkar aheste aheste ,sözünde olduğu gibi)




  • kemal1414 kullanıcısına yanıt
    Estağfurullah, eminim ki politikadan anlıyorsunuz ancak zehirlendiğiniz için taraf olmuşsunuz. Taraf olduğunuz sürece objektif olmazsınız. Akp hakkında bir sürü suçlayıcı yazılarımı mutlaka okumuşunuzdur. Ancak söz konusu Türkiye olunca şu an hükümette Doğu Perinçek bile olsa fikirlerim aynı olurdu. Bakın şu cümleyi es geçmişsiniz. Ülkemize karşı tertiplenen olayları, yarın olmayacak basit adam ve düzenin partilerine mal etmeniz RTE ve avenesi yarın olmayacaklar ama bu gün ülkemize verdiğimiz zararın etkilerini, uzun süre göreceğiz.
    Bazı tecrübelerimi suç teşkil ettiğinden açık açık yazamıyorum. Daha önce size örnek olarak verdiğim Çakıcı-Tansu Çiller-Doğan Güreş örneği gerçektir. Lice'nin asker tarafından bombalanması gerçektir. PKK terör örgütünün palazlanmasını sağlayan asker içindeki gladyodur. Halk ile terör örgütü ayırımına gidilmemiştir. Halk devlete düşman ettirilmiştir. Asker Ohal'in verdiği maddi imkanlar bitsin istememiştir.

    2010 dan beri doğuya gitmedim. Şu an oradaki durum nasıl bilmiyorum. Ancak 2010'da doğu Beyazıt'ta 15-20 gün kaldım. Belediye zabıtalarının kahve camına astıkları ilana gözüm çarptı. Bütün yazılar Kürtçeydi. Halktan biri; 30 yaşlarında adam ilanda ne yazdığını soruyordu. Zabıta ona kızarak "ulan kendi dilini bilmiyor musun" diye çıkıştı. Bir yolunu bulup yazıyı okumayan adamla konuşmaya başladım. Adam PKK terör örgütü sempatizanı olduğunu açık açık söylüyordu. Bunun neden böyle olduğunu, devletin doğuya ne kadar yardımı olduğunu, devletten aldıkları imkanları falan filan hatırlattım. Adam artık cevap veremeyince ağzındaki baklayı çıkardı. Sözleri şöyle "Ben devlete karşı suç işlesem devlet beni hapse atar, ama pkk ile birlik olmasam beni ve ailemi öldürürler" Burası sözün bittiği yerdi. Devlet Halkını koruyamıyordu. Halk mecburen PKK'ya lojistik destek veriyordu. Çiller zamanındaki vatan hainlerini biliyorsunuz ama bu günkü vatan hainlerini görmüyorsunuz. AKP'nin içindeki kürt oluşum başbakanı yıllarca yönlendirdi. Muhalefetten bir kişi çıkıp demedi yanlış yapıyorsunuz diye. Sağcı mafyanın içeri alınıp, kürt mafyasının hakim olunması sağlandı. MHP'nin sesi solcu basın tarafından bastırılıyordu. Bu gün MHP-CHP koalisyonu olur diyenlerin hiç birisi samimi değildir. Yeni bulunan tohuma Türk ismi taktık diye "vay bunlar ülkücü isimi veriyorlar" diye manşetler atanlar yarın aynı şeyi gene yapacaklar. Sağlık bakanı Osman Durmuş hemşire etek boyları çok kısa dediği için namus bacak arasında değildir manşetleri attılar.

    Maalesef RTE hızlı düşünemiyor. Yani ben onun söylediklerini değil o benim söylediklerimi biraz geç olsa da, söylüyor. Aklın yolu bir, ideolojik gözlüklerini çıkaran herkes, Türkiye ye bir oyun oynandığını görür. Ekonomiyi başka bir konuya bırakalım.




  • Ardan ZENTÜRK
    Prof.Dr.Ahmet Keleş’in görüşüne katılıyorum. Devletin içine özellikle yargı ve emniyet teşkilatına sızmış faşist yapılanma, “neo-Gladio” (siz buna paralel yapı veya neo-Ergenekon da diyebilirsiniz) PKK’dan tehlikelidir. Prof.Dr.Keleş’in dediği gibi, PKK’nın ne olduğunu bilirsiniz, mücadele yöntemleriniz bellidir, devlet için zararlarını sınırlama, kontrol etme, püskürtme şansınız yüksektir. Fakat, amacı, siyasal meşruiyetin dışında güç biriktirme, zamanla, devleti içerden ele geçirip dönüştürme olan bir faşist yapılanma karşısında ne yapacağınızı şaşırabilirsiniz. Nitekim, Türkiye Cumhuriyeti’nin son dönemi, bunun açık örneğidir.

    Özkök’ün detayı önemli...

    Bu nedenle, Ertuğrul Özkök’ün Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ ile yaptığı sohbetten aktardığı detay önemlidir. Balyoz Davası’nın tıkandığı bir anda, 6 Aralık 2010 günü, savcı Fikret Seçen’in Gölcük Donanma Komutanlığı’na sivil bir ekiple gelip, bir döşemenin altından eliyle koymuş gibi bulduğu belgeler arasında yer alan ünlü “5 numaralı harddisk” meselesi. Devamında bütün davanın üzerine kurgulandığı fakat TÜBİTAK’ta yapılan incelemede üzerinde oynandığı tespit edilen sözde belge...

    Açık söylüyorum, Türkiye’nin 17 Aralık sonrasında yaşadığı korkunç olaylar çerçevesinde, Ergenekon ve Balyoz Davaları’nın, Hanefi Avcı için verilen kararın ve diğer tüm benzer soruşturma ve davaların benim açımdan hiçbir hukuki meşruiyeti kalmamıştır.

    Fakat bu detay, bir gerçeği ortaya koymaktadır: “Neo-Gladio” yalnız, yargı ve emniyet bünyesinde değil, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde de yapılanmasını güçlendirmiştir.

    Askeri istihbarat elemanlarından başkasının giremediği “kozmik odanın” döşemesinin altına o sahte belgeleri kim koydu? Tabii ki, o odaya girme yetkisi olan kişi veya kişiler!..

    Orgeneral Özel, dikkat!..

    TSK’nın eski komutanını “terörist” ilan eden bir yapıyla karşı karşıyayız, ve zaman, giderek, bu komutanın, komuta ettiği yapının içine sızmış unsurların ihanetiyle karşılaştığını gösteriyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel başta, tüm komuta kademesini ve TSK’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne “kayıtsız-şartsız bağlılığını” tehdit eden bir durum var ortada...

    Ordu, emir-komuta zinciri üzerinde duran bir kavramdır, bünyesinde yatay örgütlenmeler, siyaset sözlüğünde “cunta” olarak adlandırılabilecek çeteleşmeler yaşıyorsa, alarmdır!..

    Türkiye Cumhuriyeti’nin gözbebeği, laik, demokratik, hukuk devletinin koruyucu gücü ordunun helal süt emmiş tüm komutanlarını ortaya çıkan son durum karşısında uyanık olmaya davet etmek de vatandaşlık borcumdur.

    Çünkü, ne, Adana’da MİT TIR’larına dönük operasyonu ve o operasyondan ortaya çıkan berbat görüntüleri, ne de Dışişleri’nin korumalı odasının dinlenmesini, yani, ihaneti unutmamız mümkün değildir.

    Çözüm süreci hedefte...

    “Neo-Gladio”, siyasal meşruiyeti sandıkta yıkamayacağını anlamıştır. Önünde iki yol bulunmaktadır. Ya, Anayasa Mahkemesi’ni, Pakistan örneğinde olduğu gibi kullanarak bir “hukuk darbesi”ni deneyecektir, ya da, TSK içindeki yapılanmasıyla orduyu harekete geçirmeye çalışacaktır.

    Bu nedenle, “çözüm süreci” askeri hassasiyetler açısından kolay kullanılabilecek bir zemin olarak görülmektedir. TSK komuta kademesini, karargahlardan genelkurmay makamına uzanan zincirde, çözüm süreci konusunda askeri itaatsizliğe yönlendirmek yeni bir kışkırtma riski olarak karşımızda durmaktadır.

    Ordu’nun üst komuta kademesinin böyle bir tuzağa düşmeyeceğinden eminim, onlar, düşüncelerini Milli Güvenlik Kurulu’nda paylaşma, siyasi sivil otorite ile atılacak ortak adımlar konusunda uzlaşma olanağına sahipler.

    Ama, “neo-Gladio” için Türk demokrasisinin hiçbir önemi olmadığından da eminim, zorlayacaklardır.

    BİR SÖZ ERDOĞAN’A: Halkın gücünü arkanıza aldınız, “neo-Gladio”nun devletin tüm kurumlarından temizlenmesi konusunu geciktirmeyin, yaralı bıraktığınız bir düşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu unutmayın. Tarihten örnek: 1.Murad’ın 1.Kosova Savaşı’nda yaralı Sırp askeri Milos Obiliç tarafından öldürülmesi.

    BİR SÖZ DE BDP’YE: Zorlu bir dönemden geçtiğimizi en iyi sizin siyasi hareketiniz anladı, şu “demokratik özerklik” söyleminden hemen vazgeçin...

    http://haber.stargazete.com/yazar/tskda-paralel-cunta-var-mi/yazi-865981?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sonkurt -- 7 Nisan 2014; 4:31:00 >




  • sonkurt kullanıcısına yanıt
    ya hocam ben daha önce de 50 yaş üzeri olduğumu söyledim ,ayrıca son seçim dışında hep akp. yi desteklediğimi söylediğim halde sanki birileri beni etkileyip yön değiştirmemi sağlamış gibi söz ediyorsunuz

    ben 12 eylül öncesi sağ-sol olaylarını da yaşadım ,sonrasında refah partisi üzerine oynanan oyunları da gördüm

    yani bu ülke her türden dalavereyi yaşadı ve hala da yaşıyor

    zamanında sağcı-solcu kendince nedenlerden dolayı birbirini katletti ama sonrasında ,bize oyun oynanmış deyip suçu hep başkasında gördü ,hadi diyelim ki oyun oynandı ,peki sen niye birilerini sağcı yada solcu diye öldürdün / dövdün /işgence yaptın ,sorusunu hiçbir zaman cevaplamadılar

    yine daha önce ki mesajlarımda da belirttiğim gibi ben cemaati hiçbir zaman desteklemedim (onu desteklemiş olanlar düşünsün) ,ne yani hem kanka olacaklar hemde sonrasında biz eleştirince yine biz kötü olacağız ,asıl bize yapılan ne derece etiktir ?

    hükümete bu yolla ders vermek istenilmiş midir derseniz ,evet aynen öyledir ama buna biz sebep olmadık ,bilakis tayyib bey kendisi sebebiyet verdi (hocam dön artık diye ağladığı günleri unutanlar olmuştur ama ben unutmadım)

    ben akp. ile yollarımı tekel işçileri davasında ayırdım ve bu olayı daha önce anlattığım için tekrar anlatmayacağım (bunun dışında bir sürü yanlışını tespit ettim)

    yani birileri kötülüyor diye yada basının bir kısmı olumsuz şeyler söylüyor diye yön değiştirecek değilim ,ki zamanında o hatayı tayyib beyi her şeye rağmen destekleyerek yapmıştım ,şimdi benzerini yaparsam kendimi asla affetmem

    ben güneydoğunun birçok yerinde görev yaptım ,hatta devletin dahi hiç haberinin olmadığı yerlerde yaşayan vatandaşlarla karşılaştım (büyük ihtimal ne kimlikleri ,ne de kayıtları vardı)

    pkk. yı tv. lerden ,gazetelerden değil bilakis canlısıyla birebir konuşarak tanıdım (tabi o bölge vatandaşları ile hep görüştüm) ,yani güneydoğuyu ve pkk. yı en iyi bilenlerden sayılırım (hatta o günlerde günlük tutup sonrasında kitap yazmadığım için çok pişman oldum ,çünkü genelkurmayın dahi bilmediği bilgilere bizler ulaşıyorduk)

    ohalin bitmesini istemeyen asıl grup o bölgenin halkıydı ,çünkü orada görev yapan memurlar çok para alıyor ve yine o bölgede harcıyorlardı, ayrıca başkaca çok nedenler vardı

    ben o bölgede bizlerle can ciğer olan (sözde) ama bizler hakkında her türlü bilgiyi pkk. ya ileten çok hain gördüm ,doğum yapacak kadınlarını dahi helikopter ile hastanelere bile götürdük ama nafile , ve şunu iyice anladık ki bu bölge insanını sırtında taşısan bile bir faydası yok ,onlar bir defa kendilerini başka bir ırk ve başka bir millet olarak görüyorlar (tabi buna sebep başta devletin kendisi ,devlet ikna edemeyip pkk. ikna edebildiğine göre yanlış giden bir şeylerin olduğu belli değil mi)

    benim bildiğim kadarıyla pkk. ne zaman ki bitmenin eşiğine geliyor ,işte o zaman görünmez bir el tarafından tekrar canlandırılıyor ,yoksa koskoca TSK ile eline kaleş ve roketatar almış bir grup insanın başa çıkabilmesi mümkün mü ?

    tansu çiller zamanında ki hainler çok açık belli oluyordu ama şimdi kimin ne yaptığı bile belli değil ,bir gün asker yerin dibine sokuluyor ve aradan belli bir zaman geçtikten sonra kumpar kuruldu deniliyor ,bir gün pkk. terörist deniliyor ,başka bir zaman o bölgenin vatandaşı deniliyor (TSK tarafından öldürülen masum kaçakçılardan özür bile dileniyor ,tabutlarında pkk. nın sözde bayrağına sarıldığı halde)

    yani bunun gibi bir sürü örnek var iken kim vatansever ,kim hain bunu vatandaş nasıl anlayacak ?

    benim zehirlenmem için birilerinin adamı olmam gerekmez mi ,defalarca belirttim ben hiçbir partinin yandaşı -militanı ,aynı zamanda hiçbir cemaat-tarikat vs. ile bağım olmadı ,bu durumda nasıl zehirlenmiş oluyorum :)

    ha bu işlerden çok menfaat sağlayanlar oldu ve istesem bende bir tanesine katılır keyfime bakarım ama benim mizacım kimseye teslim olmuyor :)

    ve bu nedenle hiçbir fayda görmediğim gibi hep zararını gördüm

    aslında burada bu konuları yazmam bile kendime zarar , kim ne yaparsa yapsın bana ne kardeşim deyip geçmek daha kolay değil mi ?

    ve eğer başarabilirsem bundan sonra bu konuya bir daha mesaj yazmak istemiyorum ,zaten herkes söyleyeceğini söyledi ,inanan inanır inanmayan kendisi bilir ve elbetteki ileri ki yıllarda (yakın zamanda olacağını zannetmem) bu durum mutlaka tüm gerçekliği ile ortaya çıkacaktır (tabi o zaman atı alan çoktan üsküdarı geçmiş olacağından ancak vay be denilebilir)

    tüm arkadaşlara selamlar ,birkaç yaşı küçük olduğunu zannettiğim şahısın tuhaf mesajları dışında gayet medenice fikirlerimizi belirtip konuları tartıştığımız zannediyorum ,bu arada istemeyerek kalbini kırdığım arkadaş olduysa özür dilerim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Alesta1818

    quote:

    Orijinalden alıntı: tolga509

    Dur bende yapayım bir tane seçim tahmini. Son anketleri göz önünde bulundurarak...

    AKP %44
    CHP %28
    MHP %19

    Diğer %9


    Seçim gecesi up larım. Fiyakamız olur.






    Hocam sana zahmet benim tahminimide bulabilirmisin ?
    Ben bakındım biraz ama beceremedim




  • Beklenen çöküş yaklaşıyor.

     Cemaat - Siyaset


    ABD Başkanı Barack Obama’nın dış politikası sert dille eleştirilirken Washington’un Suriye krizine yanıtından büyük rahatsızlık duyan ülkelerin arasında Türkiye de gösteriliyor.

    İngiliz gazetesi Financial Times da yayınlanan bir yorumda, “Urallardan Güney Çin Denize’e kadar her yerde ABD’nin etkinliği azaltmakta olduğuna dair sinyalleri artıyor” diye savunuluyor ve “Amerika’nın son ‘realite testi’ geçen hafta Arap-İsrail barış sürecinin adeta çökmesi ile gerçekleşti” deniliyor.

    ABD’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’da frenlenmesinin, bu ülkede işleyecek bir hükümetin tesis edilmesine bağlı olduğu düşünülüyor ve bunun gerçekleşme olasılığı zayıf görülüyor.

    Yorumda ABD’nin en yakın müttefikleri gittikçe zayıflarken Washington’un onların yerini alacak yeni müttefikleri bulmakta zorlandığı görüşü de dile getirildikten sonra şu savlar öne sürülüyor:

    “Suudi Arabistan, Ortadoğu’daki liderliğinden vazgeçtiğine inandığı ABD’den uzaklaşmaya devam ediyor. Hindistan, artık büyük meselelerde ABD’yi destekleme mecburiyetini hissetmiyor, nitekim geçe ay Yeni Delhi, Sayın Putin’in Kırım’ı koparma hakkını savundu. Türkiye, Körfez (ülkeleri) gibi Washington’un Suriye’ye gönülsüz yanıt vermesinden büyük bir rahatsızlık duyuyor”

    Odatv.com




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sonkurt

    quote:

    Orijinalden alıntı: iamburak

    quote:

    Orijinalden alıntı: elektro_gadget

    Büyük devlet olmak için illaki abd gibi emperyalist devlet mi olmak gerekiyor? Eğitimde, bilim ve teknolojide gelişsek daha iyi olmaz mı?

    Diğer yazdıkların hakkında bişey bilemeyiz ama bende şunu söyleyeyim. Suriyenin ezelden beri Türkiye düşmanı örgütlere desteği biliniyor, peki hal böyleyken bizim başbakan neden Esad ile kanka olmuştu, hani kardeşiydi? Ha bana sorarsan doğrusu budur. Geçmişe sünger çekip geleceğe bakacaksın. Herkes düşmanımız deyip bunu kabullenirsek, ilişkileri geliştirmezsek geceleri rahat uyuyamayız. Her zaman diken üstünde oluruz.

    Suriye'nin verdiği destekten çok Irak'ta Mesut Barzani'nin verdiği destek asıl pkkyı baba desteğiydi. Adam pkkyı bilerek barındırıp silah veriyor, kaçmalarına yardımcı oluyor o kadar şehit vermemizde büyük payı geçiyor. Zamanı geliyor Türkiye ile anlaşıp pkkyı birlikte halledicez, bizim karakollarımızdan destek alabilirsiniz diyor. Kendi karakollarından peşmergelerini çekip pkkyı oraya koyuyor ve bunu bize bildirmeyip bize zarar vermeye çalışıyor. Düşünün böyle bir adamı biz ülkemize onur konuğu olarak getirip baştacı yaptık. Yani anlaşılan o ki kimse kimsenin yaptığına göre değil kendi çıkarına göre işliyor olayı.

    PKK Terör örgütünün Türkiye'ye en fazla zarar verdiği dönemde, Irakta iktidar Saddam'dı. Saddam bunlara göz açtırtmıyordu. Bunların kampları hep Suriye'deydi. Güneyden girip kuzeyden çıkıyorlardı. Siz magazin medyasına fazla itibar etmeyiniz. bebek katilini yıllarca Şam'da korudular.

    Sonkurt haklı, saddam 50binden fazla peşmergeyi kovaladığında 91yıllarında mardinde tr kuvvetleri saddamdan korumuştu, ama köpeğin bile yapmayacağı birşey yapıp yedikleri kaba mıçtılar sonra, ayrıca apo yakalandığında şamda bir resmi bürosu vardı, interpol tarafından aranırken tüm dünyada adam suriyede rusyada serbestçe gezebiliyordu

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    Beklenen çöküş yaklaşıyor.

     Cemaat - Siyaset


    ABD Başkanı Barack Obama’nın dış politikası sert dille eleştirilirken Washington’un Suriye krizine yanıtından büyük rahatsızlık duyan ülkelerin arasında Türkiye de gösteriliyor.

    İngiliz gazetesi Financial Times da yayınlanan bir yorumda, “Urallardan Güney Çin Denize’e kadar her yerde ABD’nin etkinliği azaltmakta olduğuna dair sinyalleri artıyor” diye savunuluyor ve “Amerika’nın son ‘realite testi’ geçen hafta Arap-İsrail barış sürecinin adeta çökmesi ile gerçekleşti” deniliyor.

    ABD’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’da frenlenmesinin, bu ülkede işleyecek bir hükümetin tesis edilmesine bağlı olduğu düşünülüyor ve bunun gerçekleşme olasılığı zayıf görülüyor.

    Yorumda ABD’nin en yakın müttefikleri gittikçe zayıflarken Washington’un onların yerini alacak yeni müttefikleri bulmakta zorlandığı görüşü de dile getirildikten sonra şu savlar öne sürülüyor:

    “Suudi Arabistan, Ortadoğu’daki liderliğinden vazgeçtiğine inandığı ABD’den uzaklaşmaya devam ediyor. Hindistan, artık büyük meselelerde ABD’yi destekleme mecburiyetini hissetmiyor, nitekim geçe ay Yeni Delhi, Sayın Putin’in Kırım’ı koparma hakkını savundu. Türkiye, Körfez (ülkeleri) gibi Washington’un Suriye’ye gönülsüz yanıt vermesinden büyük bir rahatsızlık duyuyor”

    Odatv.com



    Suh Habere bakarak sahilde onumde bur suru gavur var arkadas bizim gibi bu tarz seylere kafa yoruyorlarmi merak ediyorum holywood filmlerinden imreniyom elin ogulu her kosulda tanri amerikayi korusun(keep the quin veya) diyorlar.habere gelince erdoganda biliyor kirim olayi olsun yeni suriye iran olsun usanin tek faysasi bize ondan silah ithal etmemiz bizim reel iliskilerimiz en cok rusya almanya ticaret hacmini riske atmaz.resmi olarak tuikden girebilir arkadaslar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: Alesta1818

    quote:

    Orijinalden alıntı: tolga509

    Dur bende yapayım bir tane seçim tahmini. Son anketleri göz önünde bulundurarak...

    AKP %44
    CHP %28
    MHP %19

    Diğer %9


    Seçim gecesi up larım. Fiyakamız olur.






    Hocam sana zahmet benim tahminimide bulabilirmisin ?
    Ben bakındım biraz ama beceremedim

    Hocam baktım bende bulamadım senin kini




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: Alesta1818

    quote:

    Orijinalden alıntı: Navigasyonel



    Millet genel anlamda sessiz haklısınız. Boş tenekelerden şu aralar çok ses çıkıyor.

    Ancak seçim anketleri de gösteriyor ki ortada;
    oy oranı %50 küsurlardan %36-38 'lere inmiş bir iktidar var...
    ANKARA BÜYÜKŞEHİR'i kaptırmış bir AK Parti var...
    İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR'i kaptırmak üzere olan bir AK Parti var...



    İnananlar bilirler ki: Kalpler Allah'ın elindedir. Şu an için kim ne derse desin önemsemiyorum, seçim günü umarım Allah insnaların kalbine doğruları yansıtır da haksızlık yapanlar, akıl almaz iftiralar atanlar, çirkefçe siyaset yapanlar sandığa gömülürler.






    İlişme garibe yazıktır,günahtir

    Muhterem Hocaefendisinin bedduası tutmadı ama Navigasyonel'in duası tutdu

    ''seçim günü umarım Allah insnaların kalbine doğruları yansıtır da haksızlık yapanlar, akıl almaz iftiralar atanlar, çirkefçe siyaset yapanlar sandığa gömülürler.''

    Çirkef siyaset yapanlar da iftira atanlar da haksızlık yapanlarda sandığa gömüldüler Navigasyonel

    Bu arada Navigasyonel forum da görünmüyor o da yurt dışına kaçtı galiba




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Alesta1818

    quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: Alesta1818

    quote:

    Orijinalden alıntı: Navigasyonel



    Millet genel anlamda sessiz haklısınız. Boş tenekelerden şu aralar çok ses çıkıyor.

    Ancak seçim anketleri de gösteriyor ki ortada;
    oy oranı %50 küsurlardan %36-38 'lere inmiş bir iktidar var...
    ANKARA BÜYÜKŞEHİR'i kaptırmış bir AK Parti var...
    İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR'i kaptırmak üzere olan bir AK Parti var...



    İnananlar bilirler ki: Kalpler Allah'ın elindedir. Şu an için kim ne derse desin önemsemiyorum, seçim günü umarım Allah insnaların kalbine doğruları yansıtır da haksızlık yapanlar, akıl almaz iftiralar atanlar, çirkefçe siyaset yapanlar sandığa gömülürler.






    İlişme garibe yazıktır,günahtir

    Muhterem Hocaefendisinin bedduası tutmadı ama Navigasyonel'in duası tutdu

    ''seçim günü umarım Allah insnaların kalbine doğruları yansıtır da haksızlık yapanlar, akıl almaz iftiralar atanlar, çirkefçe siyaset yapanlar sandığa gömülürler.''

    Çirkef siyaset yapanlar da iftira atanlar da haksızlık yapanlarda sandığa gömüldüler Navigasyonel

    Bu arada Navigasyonel forum da görünmüyor o da yurt dışına kaçtı galiba

    Eşcinsel bir tanıdığım var. Bu kişi yıllardır annesini karşısına oturtur ve "Anne, yeter artık. Bana inanman gerekiyor; Ben eşcinselim." der durur. Fakat annesi ya çocuğunun moralinin bozuk olduğunu düşünür ya da o cümlelere beynini kapatır ve çocuğu dinlememeye başlar.

    Ancak, bu durum o çocuğun eşcinsel olduğu gerçeğini değiştirmez. Annesi kabul etmese de, o çocuğun cinsel hayatı böyledir. Annesi inansa da, inanmasa da durum budur.




  • webbie kullanıcısına yanıt
    Niye böyle yazdınız ki? Şimdi eş cinseller, bireysel olarak anayasa mahkemesine başvursalar, özgürlüklerini kısıtlamaktan ve cinsel kimliklerini aşağılamaktan sizi mahkum ettirirler.
  • Seçimlerden sonra sessizlik çökmüş buralara

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  •  Cemaat - Siyaset


    Başbakan Erdoğan'ın seçim sonrasını işaret ettiği Cemaat'e operasyon bugün Adana ve Ankara Emniyeti'nde başladı.
    Yasa dışı telefon dinleme iddiaları ile ilgili aralarında Emniyet Müdür eski Yardımcısı İsmail Bilgin ile Şube Müdürü Ertuğrul Yetkin'in de bulunduğu 8 polis, evlerinde arama yapılarak gözaltına alındı.
    Bu gözaltıların ardından Cemaat'e yapılan operasyon Ankara'ya sıçradı. Ankara Emniyet İstihbarat Dairesi'nde 4 polis müdürü gözaltına alındı.

    İLK OPERASYON ADANA'DA

    Adana Emniyet Müdürlüğü ekipleri, bu sabah 17 Aralık operasyonundan sonra İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcılığı'ndan Sosyal Hizmetlerden ve Polisevi'nden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcılığı'na atanan ve daha sonra buradan da Kemal Serhatlı Polis Meslek Yüksek Okulu'na Öğretmen Müdür Yardımcısı olarak görevlendirilen Emniyet Müdürü eski Yardımcısı İsmail Bilgin ile İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden Hassa Noktaları Korumalar Şube Müdürlüğü'ne atanan Ertuğrul Yetkin ile 1 komiser ve 5 polis memurunun evine baskın yaptı.
    Suriye'ye 19 Ocak'ta giden MİT'e ait TIR'ların Adana'da aranması Cemaat'in organizasyonu olarak değerlendirilirken, kapatılan özel yetkili mahkeme savcıları ile bazı jandarma subayları kısa sürede başka görevlere ve illere atanmış, bu aramanın yapılması ile ilgili olarak da 'casusluk soruşturması' açılmıştı.
    Odatv.com




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sonkurt

    Niye böyle yazdınız ki? Şimdi eş cinseller, bireysel olarak anayasa mahkemesine başvursalar, özgürlüklerini kısıtlamaktan ve cinsel kimliklerini aşağılamaktan sizi mahkum ettirirler.

    Eğer yazdıklarımda herhangi bir aşağılama durumu söz konusu ise ve beni mahkeme yolu ile cezalandırmak isterlerse, doğru bir yöntem seçmiş olurlar. Ben de mahkemeye çıkıp hakkımı savunurum. Eğer beni mahkemeye veren taraf kazanırsa, bu karara sonuna kadar saygı duyarım. Bu süreçte mahkemeyi etkileme ya da kararı verecek hakimleri değiştirme gücüm olsa bile kullanmam, ki mahkeme yerine "Hadi millete soralım; Bakalım kim haklı!" diye bir mantık asla yürütmem.

    Bu nedenle, benim bu tür olaylara vereceğim tepki, izleyeceğim yol ve sonuçlarına olan yaklaşımım bana göre "Demokrat" bir yöntem olacaktır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sonkurt

    Niye böyle yazdınız ki? Şimdi eş cinseller, bireysel olarak anayasa mahkemesine başvursalar, özgürlüklerini kısıtlamaktan ve cinsel kimliklerini aşağılamaktan sizi mahkum ettirirler.

    Muhattap alınacak bir şahıs değil ben almıyorum sende alma
  • KayhanKaan kullanıcısına yanıt
    beklenen çöküş nedir?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Alesta1818

    quote:

    Orijinalden alıntı: sonkurt

    Niye böyle yazdınız ki? Şimdi eş cinseller, bireysel olarak anayasa mahkemesine başvursalar, özgürlüklerini kısıtlamaktan ve cinsel kimliklerini aşağılamaktan sizi mahkum ettirirler.

    Muhattap alınacak bir şahıs değil ben almıyorum sende alma

    Böyle yaparsak kutuplaşma artar. Bir bakarız bu arkadaşlarımız hiç benimsemedikleri şeyleri savunmak zorunda kalırlar. Mesela bu arkadaşımız hakkında tuttuğum notlarda, şöyle bir mesajı var.
    Bana kalırsa, Türkiye'de siyasetin önünün açılması için gerekli 2 şart var;

    - CHP'nin lağvedilmesi ve merkez solda yeni bir oluşuma izin verilmesi.
    - ANAP çizgisinde bir merkez sağ partinin ortaya çıkması.

    Bu iki madde gerçekleşmeden, kim gelirse gelsin kutuplaşma ve önyargılar ortadan kalkmayacaktır.

    CHP için "Atatürk'ün partisi" kavramı artık anlamını yitirmiş ve Atatürk'ü seven fakat sağ görüşteki insanları dışlayan, suçlu durumuna düşüren, CHP'ye oy vermeyince sanki Atatürk'e ihanet edilmiş gibi bir izlenim doğuran ortam oluşmuştur ve bunu yapan ise maalesef Atatürkçü olduğunu iddia eden ve Atatürk'ün en sevmediği insan tiplerinden olan çalışmayan, üretmeyen, kendi halkına uzak bürokrasi kökenli siyasilerdir. yazan webbie


    Yani Türkiye'nin salahiyeti için ortak payda da buluşabiliriz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sonkurt
    Bana kalırsa, Türkiye'de siyasetin önünün açılması için gerekli 2 şart var;

    - CHP'nin lağvedilmesi ve merkez solda yeni bir oluşuma izin verilmesi.
    - ANAP çizgisinde bir merkez sağ partinin ortaya çıkması.

    Hakkatten böyle olsa siyasetin önü açılır. Tüm partiler mevcut konumlarını korumak, seçmen kitlelerini kemikleştirmek için çaba harcamaktan politika üretemez hale geldiler. 2000 yılı öncesinde ideolojik %40 oy veren varsa yüzer 60% oy vardı. Yani partilerin söylemine kadrosuna göre seçimini değiştirebilen. Şimdi 20% kaldıysa çok şaşırırım.

    Yeni bir şey söyleyen, sorunlara farklı bakış açıları getirebilen adam kalmadı gibi geliyor bana. 10 küsür senedir sürekli aynı insanlar aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor. Herkes konumundan memnun olduğu için bir değişiklik yaratmak, mevcut partilerle, mümkün görünmüyor.

    Tabi en başında siyasi partiler kanunu partilerin kendi içerisinde yenilenmesinin önünü tıkıyor. Partide farklı bir şey söyleyen direk atıldığı için bir süre sonra koskoca partinin söylemi tek adam söylemine dönüşüyor. Kadrolarını ve dolayısıyla politikalarını / çözümlerini geliştiremeyen partiler de sırayla siyasi partiler mezarlığında yerlerini alıyor.




  • Fabrice kullanıcısına yanıt
    Yazınıza sonuna kadar katılıyorum. Ayrıca son cümlenize atıfta bulunursak, tek Adamı yönlendirmek çok kolay olduğundan, Türkiye'de ki siyaseti dizayn etmeye çalışan güruhların işine gelmektedir. Türkiye'nin geleceği tek adamın dudaklarının arasına yada özel hayatına mahkum edilmemelidir.
  • 
Sayfa: önceki 515516517518519
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.