< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CheKD -- 23 Temmuz 2020; 20:13:37 > |
Bildirim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CheKD -- 23 Temmuz 2020; 20:13:37 > |
Oyunu 39 saat sonunda bitirdim ve beğendiğimi söyleyebilirim. Obsidian ortaya yenilikçi bir RPG çıkarmamış fakat yıllar sonra New Vegas tadını aldığımız kaliteli bir iş ortaya koymuş. Yapımcısı Obsidian olduğundan dolayı oyun birçok konuda Fallout oyunlarına benziyor. Bu durum aslında iyi bir şey çünkü Bethesda son zamanlarda seriye hasar verdi, arkasında Microsoft’un desteği ile Fallout’a rakip çıkaran bir Obsidian, Fallout oyunlarının da gelişmesine katkı sağlar. Uzayı konu almaları da ayrıca güzel olmuş. Sonuçta uçsuz bucaksız bir derya ve evreni istedikleri kadar genişletebilirler. Bu tipte uzayı konu alan RPG oyunu pek çıkmıyor, Mass Effect serisi bu işi iyi yapıyordu ama EA sayesinde seri yara aldı.
Oyun Halycon kolonisinde geçiyor ve bu koloniyi konu alıyor. Dünyadan bu koloniye 2 farklı gemi gönderiliyor, bir tanesi başarılıyla koloniye ulaşırken diğeri yani karakterinde içerisinde bulunduğu Hope nedeni bilinmeyen bir şekilde galakside sürükleniyor ve koloniye ulaşamıyor. Hope’un içerisindeki binlerce sanatçı, mühendis, bilim adamı özel kapsüller içerisinde hiper uykuda bekliyorlar. Koloni kuruluyor, yıllar geçiyor fakat Hope hala uzayda sürüklenmeye devam ediyor. Oyunun evreninde hiper uykuda en fazla on sene kalınabiliyor, bu süre sonrasında uykudaki kişi uyandırıldığında ise vücudu içerisinde gerçekleşen hücre patlamaları ölmesine sebep oluyor. Koloninin idaresine sahip olan The Board, Hope gemisine erişimi engelliyor fakat Phineas Welles isimli bir bilim adamı bir şekilde gemiye girmeyi başarıyor ve hiper uykuda 10 seneden daha fazla kalanların hücre patlaması yaşamadan uyanmasının bir çözümünü buluyor. Sonrasında ise bu çözümü ilk olarak sizin üzerinizde deniyor. Hiper uykudan seneler geçtikten sonra uyanan karakter kendini bir anda Welles’in yanında buluyor fakat Welles daha durumu açıklayamadan The Board güçleri Hope gemisine varıyor ve Welles ile beraber kaçmak zorunda kalıyorsunuz. Sonrasında ise oyunun hikâyesi başlıyor. Oyunun hikâyesine damdan düşmüş gibi başladığınız için çözmeniz biraz zaman alsa da bir süre ilerledikten sonra olayı idrak edebiliyor, Halycon kolonisi ve hikâyesine yakından tanık oluyorsunuz. Oyunun en çok beğendiğim ve keyif aldığım tarafı diyalogları oldu, devasa genişlikte diyalog seçeneği sunmasa da iyi yazılmış ve esprili diyaloglar sayesinde konuşmalar oldukça keyifli geçti ki oyunun büyük bir kısmının diyaloglardan oluştuğunu düşündüğümüz de bu durum güzel bir şey. Pillars of Eternity ve Tyranny’deki gibi uzun ve yer yer sıkıcı olan metin blokları neyse ki bu oyunda yoktu. Oyundaki mizah anlayışı gayet güzeldi ve diyaloglara güzelce yedirilmişti, birçok defa ilginç ve komik anlar yaşadım diyaloglar sayesinde. Karakter yeteneklerinin diyaloglarda kullanılmış olması da güzel olmuş özellikle oyunda yalan söylemek çok keyifli. New Vegas oynarken de karakterin diyalog özelliklerine ağırlık vermiştim bu oyun içinde aynısını oldu. Karakter yetenekleri arasında oyunda en etkin olanlar diyalog ve gizlilik yetenekleriydi zaten, geri kalan yetenekler bu ikisine kıyasla nispeten daha az etkiliydiler. Oyundaki yoldaş karakterlerin çoğunu beğendim özellikle Ellie ve Nyoka favori yoldaşlarım oldu. Oyundaki gemi ortamı ve gemi mürettebatı muhabbeti güzel olmuş. Özellikle gemiyi idare eden yapay zekâ ADA’nın olaylara müdahale etmesi, gemi içerisindeki etkileşimleri ortaya keyifli ve komik anlar çıkarmış. Gemi mürettebatının kendi aralarında yaptığı muhabbetler zaman zaman tekrar etse de onlar da gayet keyifliler. Özellikle ADA ve SAM’in muhabbetleri çok iyiydi. Yoldaş karakterlerin sahip olduğu yan görevleri de beğendim. Toplam da 8 tane yoldaş görevi bulunuyor, bunlar arasında Ellie’nin ki ve Vicar’ın ki favorilerim oldu. Bu konuda Obsidian güzel bir iş ortaya çıkarmış, yoldaş karakterleri güzel yaratmışlar. Yerine ve konuştuğunuz kişiye göre yanınızdaki karakterin de muhabbete dâhil olması güzel düşünülmüş ve ilginç durumlara sebep olabiliyor. Oyunda yaratılan dünyayı çok beğendim. Oyunun dünyası capcanlı ve rengârenk, bu durum bazı kişilerin hoşuna gitmese de ben beğendiğimi söyleyebilirim. Oyunda oldukça canlı bir dünya var, iç mekânlar birbirini andırsa da gezegenler farklı şekillerde tasarlanmış. Obsidian uzay ve uzay kolonileri konsepti üzerinden gittiği için oyunda açık bir dünya bulunmuyor. Farklı gezegenler, uzay üsleri, asteroitler, vb. bulunuyor ve bence doğru bir karar almışlar. Uzay gibi devasa bir alan içerisinde tek ve büyük bir açık dünya oyunun konseptiyle ters düşerdi. Oyundaki bölgelerin çoğu büyük olmasa da içleri iyi doldurulmuş, özellikle etrafı araştıran ve keşfetmeyi seven biriyseniz oyundan oldukça keyif alırsınız. Oyundaki gezegenler ise tek bir bölgeden değil kendi içerisinde birkaç bölgeden oluşuyorlar bu yüzden kademe kademe araştırıyorsunuz, tek bir seferde tüm gezegeni araştırmak mümkün değil. Görevler yapısı gereği sizi koloni içerisinde sürekli seyahat ettiriyor, oyunun başlangıcında bulunduğunuz bir bölgeye oyunun sonuna doğru görev gereği dönebiliyorsunuz. Bahsetmiş olduğum gezegen içi bölgelerde genelde bu şekilde açılıyor, görevlerde ilerledikçe veya yan görev yaptıkça bir gezegeni tamamen açabiliyorsunuz. Olası devam oyunlarında da büyük ihtimalle bu yönde karar alacaklar fakat sonraki oyunlarda bölgelerin büyüklüğü Microsoft’un verdiği bütçeye göre The Witcher 3’deki gibi devasa da olabilir. Oyundaki ana ve yan görevler de genel olarak keyifliydi. Özellikle koloniyi yakından tanımak ve evrenin önemli figürlerini, gruplarını öğrenmek için yan görevleri yapmak gerekli. Oyunda 5 farklı grup ve 3 farklı şirket bulunuyor, görevlerdeki tercihlerinize göre bu gruplara yaklaşıyor veya uzaklaşıyorsunuz. New Vegas’daki gibi gruplar arası keskin düşmanlıklar yok. Bu oyunda gruplar arasındaki düşmanlık, görevleri yapma şeklinize göre yumuşayabiliyor. Grupların görevini yaptıkça koloninin nasıl işlediğini ve ne konumda olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Görevleri birkaç farklı şekilde tamamlamak mevcut, etrafı araştırırken öğrendiğiniz ekstra bilgilere göre de görevi farklı şekilde yapabiliyorsunuz. Oyunun en büyük eksiği ve göze çarpan noktası ise yapay zekâsı ve zorluğu. Oyun bu konuda maalesef başarısız kalıyor. Gerek düşman yapay zekâsı gerekse de yanınızdaki karakterlerin zekâsı sırıtıyor. Oyunu Hard zorluğunda oynadım fakat zorlandığımı söyleyemem hatta silah kullanımı yeteneklerine hiç ağırlık vermemiş olmama rağmen. Yetenek puanlarının çoğunu diyalog, gizlilik, teknik özelliklere harcadım ve silah kullanımı yeteneklerimi olduğu gibi bıraktım. Yanınızdaki karakterleri daha etkin hale getirmek için liderlik yetenekleri koymuşlar fakat çatışmalarda etkili olmadıkları için sadece özel saldırılarını gerçekleştirmeleri için biraz ağırlık verdim. Etrafa zaten deli gibi eşya, silah ve mermi koymuşlar. Oyunun daha ilk 10-15 saatinde oyun boyu beni idare edecek sağlık eşyası, ilaç, mermi, vb. topladım. Eğer Supernova seçmediyseniz oyun zorluk anlamında pek bir şey sunmuyor. Supernova’yı da gereksiz zor yapmışlar, New Vegas’daki Survival mod gibi istediğin vakit kayıt alamama, sadece gemide kayıt alma, yoldaşlar çatışmada düştüğünde gerçekten ölmesi gibi oyuncuyu yoran gereksiz etkileri var. Zorluk anlamında oyun maalesef iyi bir denge sunamıyor, zoru gerçekten zor geri kalanı ise yeteri kadar değil. NPC’lere belli bir rutin koymamaları da kötü olmuş, bazı yerlerde özellikle NPC’ler put gibi dikiliyorlar, bir saniye bile ayrılmıyorlar. Bu durum hem eşya çalmayı kolaylaştırıyor hem de zorlaştırıyor. Mesela adamın arkasındaki kilitli kapıyı açıyorum, hiçbir şekilde tepki vermiyor, içeri giriyorum her şeyi alıp çıkıyorum, karakter müdahale etmiyor. Bir diğer durumda ise görev gereği almam gereken bir şey var fakat karakter kasa veya alacağım eşyanın dibinde durduğu için alamıyorum, alsam anında görüyor, “Hop! Kardeşim ne yapıyorsun sen?” diye müdahale ediyor. Perkler’in çoğu da oyunda zorluk dengesi iyi olmadığı için Supernova dışında pek etkili olmuyor. Ben çatışmada işime yarayacak çoğu perki seçmedim ve oyunda da zorlandığımı söyleyemem. Oyunun sunduğu kusur mekaniği fikir olarak güzel olsa da uygulama da maalesef pek çeşitlendirilememiş ve rol yapmaya pek etkisi olmamış. Bu kusurları edinebilmek için oyunda belli olaylar yaşamalı ve bazen de yanınızda belli bir yoldaşın olması gerekli. Oyun boyunca yaklaşık 15’e yakın kusur ile karşılaştım ve bunlardan 4’ünü seçtim. Bu dördü dışındakiler 1 perk için çok fazla şey talep ediyordu, oyun benden 1 perk için 3 tane ana niteliğimi düşürmemi bekliyor. Zaten oyunun başında bunlara ekleyebileceğim 6 puan var, bir perk için bu 6 puanın 3’ünü hiç etmek hiç mantıklı gelmiyor. Ayrıca edinilen kusurların rol yapma konusunda da etkisinin olmasını isterdim. Mesela Raptidon korkusu diye bir kusur sundu oyun bana, bunu kabul ettim. Bir görev gereği Raptidon bölgesine girip bunları öldürmem lazımdı fakat oyun bana verdiği kusuru diyaloglarda ek seçenek olarak sunmadı. Sonuçta karakterimin bu konuda bir kusuru var ve bunu rol yapma kısmında kullanabilmeliyim diye düşünüyorum. Mesela bu görevde oyun kusurumu diyaloglara eklese ve görevin seyri değişse ortaya çok güzel ve ilginç bir durum çıkabilirdi. Yine de ilginç bir mekanik olduğunu söyleyebilirim umarım devam oyunlarında üstüne koyarak daha güzel bir şey ortaya çıkarırlar. Obsidian bu oyunla beraber yine ortaya güzel bir iş çıkarmış bence. Ben oyunu beğendim sebebi ise New Vegas tadında bir oyunla karşılaşmış olmam ve beklentimin bu olmasıydı. Obsidian büyük ihtimalle uzun seneler devam edeceği yeni bir seriye ve evrene bu oyun ile başlamış oldu. Oyunun evreni, içerisindeki gruplar, karakterler, önemli figürleri beğendim ve devam oyunlarını merakla bekliyorum. Tabii yenilikçi bir RPG oyunu arıyorsanız oyun beklentinizi pek karşılamayabilir. Obsidian garanti oynamış ve klasik bir RPG deneyimi sunmuş fakat bunu olabildiğince iyi bir şekilde sunmuş. AA bir yapıma göre oldukça kaliteli ve gelecekte alacağı Microsoft desteği ile devasa bir seriye dönüşebilir. |
Death Stranding yüzünden bu oyun gölgede kaldı yazık gerçekten ana konusu bile ölü
lafa gelince single player oyunlara toz kondurmayan arkadaşları böyle yapımların konusunda da görmek isteriz sadece exc lerin değil |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CheKD -- 7 Aralık 2018; 20:22:26 > |
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CheKD -- 8 Aralık 2018; 19:56:45 > |
|
|
|
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CheKD -- 9 Aralık 2018; 22:47:44 > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|