Şimdi Ara

Toyota CHR HYBRİD aracım hakkında kullanıcı yorumum ! (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
175
Cevap
18
Favori
275.701
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
49 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • muzaffer demir M kullanıcısına yanıt
    Honda Civic kullanıyorum, Civicte toplam tüketimin ortalamasını da gösteriyor araç. Sıfırlama yapınca son seferin ortalamasını da gösteriyor. Sıfırlama yapınca toplam tüketim ortalaması silinmiyor yani. O her zaman görünüyor geçiş yapınca.

    Ama Civic de ortalama hızı göstermiyor. Demek ki Chr da genel ortalamayı göstermiyor. Teşekkürler hocam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • MaDMaxiBo kullanıcısına yanıt
    Hiç sıfırlamamak lazım ama grubumuza gelirseniz yakıt alınca hiç sıfırlamadan kullanan birçok kişi var,hepsi de benzer tükeitm değerleri elde ediyor.
  • muzaffer demir M kullanıcısına yanıt
    Teşekkürler hocam.

    Facebook kullanmıyorum ben ama geçen başka birinin hesabından bakmak istedim sayfa kapalı grup olduğu için göremedim.

    Sıfır Civic aldım bu sene de lpg mi taktırıp devam etsem yoksa Chr hybrid mi alsam diyorum ama sürekli yokuş tırmandığım köyümüzün yolu düşündürüyor. Sürekli yokuş çıkınca şarj olmaya fırsat bulamayıp çok yakarsa bi de

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • MaDMaxiBo kullanıcısına yanıt
    Bence Cıvıc LPG ile devam etseniz daha iyi ama CHR beğendiyseniz 1.2 turbo olanalra da hybrid olanlara da LPG takılabiliyor.Hybrid daha çok şehir içi aracıdır ve sıkışık trafikte gşdşp gelenlere daha uygundur.Sürekli yokuş inip çıkan biriyseniz Hybrid size uymaz,e cvt şanzımanı nedeniyle ve atkinson döngüsüne sahip motor nedeniyle biraz sesli çalışır ve yokuşta güçsüz hissettirir.
  • Yeni yazım bu belki hybrid arabalardan daha çok elektirkli arabaları da merak edersiniz diye derleme yaptım.


    Türkiye’de elektrikli araç sahibi olmak yada olamamak!
    ‘’Sabah asansörle garajımıza indim, arabam yine önceden programlandığı gibi fişe takılıyken içini soğutup beni beklemekteydi. Araç üzerindeki elektrik kablosunu çıkarıp duvardaki hızlı şarj yerine taktım. Anahtarsız giriş ve çalıştırma özelliği nedeniyle kapı kolunu açıp yerime oturdum. Ohh garajın sıcak basık havasından sonra cennet gibi geldi. Start tuşuna basıp motoru çalıştırdım, pardon tekerlekli bilgisayarımın güç düğmesine bastım. Böyle dedim ama aslında o, beni işime kadar taşıyacak, adeta bir kızakla buzda kayar gibi sessiz ve sakin ilerleyecek, ama dinamik sürüş özellikleri sergileyecek, yaklaşık 16 km. yolda bana arkadaş olacak bir elektrikli araba.
    Yol bilgisayarına baktığımda bu şarjla 160 km. kadar gidebileceğimi gösteriyor, sanırım git gel toplam 32 km.lik günlük seyahatimde bana dört gün yetecek şarjı var. Yazın cümbür cemaat doluşup yazlığa gideceğiz, ama onun için zaten tüm bavulalrın raht rahat sığacağı kadar geniş bagajı olan menzil sıkıntısı bulunmayan dizel motorlu SUV tipi uzun yol arabam var. ‘
    Hikaye güzel gidiyor kafanızda canlandırdığınız kadar hoş ve rafine, ama maalesef bu durum ülkemizde yaygın olarak karşılaşacağınız bir durum değil. Burası Türkiye bile değil.
    Evet konumuz Türkiye’de elektrikli araba sahibi olmak veya olamamak bütün mesele bu. Yazıyı bir ekonomist, bir mühendis gözünden değil de kullanıcı gözünden değerlendirmenizi rica ederim. Herkesin rahat anlayabileceği ve kavram, teknik terim ve rakamlara boğmadan yazı sonunda tamam anladım buymuş diyeceğiniz, dönüp tekrar tekrar okumak zorunda olmayacağınız bir yazı hazırlamaya çalıştım.
    Elektrikli araçlar özellikle son 10 yılda müthiş gelişme gösterdiler ve dünya üzerinde hızla yayılmaya başladılar. Buna sebep olarak araçların kullanışlılığı, performansı, sessizliği, ekonomik tüketim rakamlarına sahip olmasının yanısıra pil ve elektrikli motor teknolojisinde büyük gelişmeler yaşanmaya başlamış olmasını da gösterebiliriz.
    O halde neden biz de bir elektrikli araç sahibi olmayalım, neden gerekirse kredi çekip bir araç peşinde koşmuyoruz hemen? Öncelikle toplumda full elektrikli araçlar hakkında bir önyargı var. Henüz daha gelişmediklerini, son teknolojinin henüz çıkmadığını-son teknoloji nasıl oluyorsa?- fiyatlarının çok pahalı olduğu, şarj noktalarının bulunmadığını düşünmekteyiz. Haksız değiller ama gerçekler aslında bundan ibaret değil , hani derler ya Hayaller Paris ama gerçekler Angara.
    Bizim ülkemiz için de durum gelişmiş ülkelerdekinden çok daha farklı. Elektrikli otomobillerin ülkemizde yaygınlaşmasını düşünürken öncelikle ülke şartlarını ön planda değerlendirmemiz gerekir.
    Bir defa önce şu konuda anlaşalım,ülkemizden petrol, doğalgaz yeterince çıkmadığı için asıl ulaşım alternatifi elektrikli araba değil toplu taşımadır.Öncelikle bu gerçeği kabul etmeli ve ülke olarak aslında buna yatırım yapmalıyız. İkincisi zaten senede 10000 km.den fazla araç kullanan çok fazla kişi olmadığından, asıl araba kullanma giderinin benzin fiyatları değil, bakım masrafları, muayene, yıllık MTV gibi diğer yan giderlerin olduğunu gözardı etmemeliyiz.
    Özel araç İstanbul gibi kalabalık bir şehirde ancak uzun mesafelerde kullanan ve sık duraklar halinde gitmek zorunda olan mesela şirket satış elemanlar, taksiler, dolmuşlar gibi amaçlar için uygundur. Sen yılda 3000 km. bile yapmayacaksın ama araba alacak kapıya koyacak ve kullanmayacaksan öyle hiç elektrikli araba hayalleri de kurmayacaksın. Ayağını yorganına göre uzat, çevreci düşün, toplu taşıma kullan, tasarruf et, o parayla seyahatlere çık ,çocuğuna daha iyi eğitim aldır vs vs. Ama biz halk olarak maalesef araba düşkünüyüz ,Recaizade Mahmut Ekrem’in unutulmaz eseri ‘’Araba Sevdası’’ diye kitabımız bile var. Üstelik araba sahibi olmayı hem de markalı modelli irisi güzel boyalı lüks olanından olursa statü sembolü olarak bile kullanıyoruz. Oysa Avrupalının çoğu bunu ihtiyaç olarak görür ve arabaya ihtiyacı olup olmadığını da çok iyi tesbit eder. İstanbul gibi kalabalık bir metropolde henüz yetersiz toplu taşıma olması çoğumuzu araç sahibi olmaya mecbur bırakıyor bu da kaçınılmaz bir gerçek.
    Ben devletin yerine olsam kullan-bırak gibi kısa süre kiralama şirketlerinde kullanılmak üzere araba satışlarındaki KDV+ÖTV’yi kaldırır ve onların kiralanmalarını ucuzlatır, gereksiz bu araç için yurtdışına giden dövizlerden de tasarruf sağlardım .Tabii ki bunun suiistimal edilmesinin önlenmesi de çok kolay araç takip sistemi koyar hastanelerde olduğu gibi parmak izi veya damar izi tesbiti gibi biyometrik verileri kullanan her kimsenin TC numarasını girerek günde kaç kişinin kullandığını teyit ederdim. Aksi halde engelli araçlarına uygulanan kolaylık gibi bunu da istismar ederiz.
    Elektrikli araçlar fosil yakıtlılara göre gerçekten verimli mi sorusu da sorulmalı? Benzinli ve dizel motorlarda verimlilik yüzde 25-30 iken elektrikli motorlarda bu oran yüzde 90’ın üzerinde yani enerji kaybı olmuyor. Ancak o elektrik üretilirken oluşan kayıp en verimli doğalgaz santrallarında bile yüzde 40 -50 . Yüzde 5 civarında da enerji iletiminde tellerde trafolarda kayıp oluyor diyelim ve elektrikli otomobilde de yüzde 10 kayıp olduğuna göre hesap hemen hemen aynı oluyor. Bu nedenle eğer termik santrallerde fosil yakıtlardan elektrik elde ediyorsanız pratik olarak bu çevreci bir yöntem değil. Belki tek faydası elektriğin termik santrallerde büyük şehirlerden uzakta üretilmesi ve şehirlerin havasının daha solunabilir kalması olabilir. Üstelik bu araçlardaki batarya ömrünü tamamlayınca onun bertarafı da büyük bir çevre kirliliğine neden olmayacak mı?. Geri dönüşüm her markada, her ülkede aynı mı? Kafamızda bu sorular daha uçup duracak.
    Ama herşeye rağmen elektrikli arabada sorunların en önemlisi arabanın, pili, motoru teknolojisi menzili vs. değildir. Bu araçların yaygın kullanılacağı bir ülkenin artan talebe yetişebilecek enerji arzı ve bunu dağıtıp kullandıracak, nakil hatları , trafo ve şarj istasyonları gibi altyapının mevcudiyetidir. . Bunlar tamam olduğunda dahi üretilen elektrik nereden gelmektedir, nükleer santral, termik santral gibi riskli ve çevreyi tehdit eden kaynaklardan mı yoksa rüzgar, güneş, dalga, hidrolelektrik vb. yenilenebilir çevreci sistemlere mi sahip sorusu sorulmalıdır.

    Enerji üretimiyle başlayalım.
    Şu an için 2023 yılında olmasını planladığımız elektrik üretimimiz kişi başı 5500-6000 kwh. Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) üyelerinin ise 2016 yılı kişi başı ortalaması 9 bin 900 kWh ki bu da Türkiye'nin en yakın 2040- 2050 yılında ulaşması öngörülen bir rakam. Daha çok İran’dan ve Rusya’dan gelen doğalgazla elektrik üretmekteyiz. Ne var bunda parasını verir alırız diyebilirsiniz, ama yarın bu arz durursa ne yapacaksınız? Hidroelektrik santrallerimiz iyi hoş ama onların da yıllar içinde dolup fonksiyon kaybettiğini ve üretiminin yağışa bağlı olduğunu unutmamamız gerek. Bizim hızla rüzgar enerjisi, güneş enerjisi gibi kaynaklardan enerji üretmeye çalışmamız lazım. Mesela Fransa sahip olduğu 50’den fazla nükleer santral var ve oluşan büyük bir enerji arzını elektrikli arabaya geçerek kullanmayı arzu eden bir siyasi eğilimi var. Oysa Estonya’da termik santralden başka enerji kaynakları yok ve bunun artan kullanımı hava kirliliğini artırıp ülkenin karbondioksit emisyonunu yükseltmektedir. Norveçte elektrik üretiminin %94’ü yenilenebilir kaynaklardan geliyor bu da 1kWh elektrik üretmek için 27 gr. Sera gazının atmosfere bırakıldığını gösteriyor. Oysa bizde bu rakam tam 30 (otuz) katı yani 520g/kWh. Almanya ise birbirini ardına nükleer santrallerini kapatıp güneş enerjisiyle elektrik üretiminde zirveye yerleşmişken bizde bu konuda daha alacak çok ama çok yolumuz var. Yani bizim ne elektrik üretecek gücümüz yeterli ne de bu elektriği yenilenebilir kaynaklardan elde ediyoruz.
    Elektrikli araçların yaygınlaşmasında ülkemiz için birçok açmazımız var. Bunlardan biri de altyapı durumu.100 bin elektrikli araç aynı anda şarja hele de daha hızlı şarj yapan sistemle çalışırsa enerji sistemimiz birkaç saatte iflas eder. Kışın ısınmak yazın serinlemek için elektrik kullandığımızda meydana gelen kesintiler bunun yanında hiç kalacaktır. Yeterli altyapımız zaten yok, onun değişim maliyeti, yap işlet devret gibi popüler yöntemlerle bile çok zor. Belki devlet güneş enerjisi rüzgar enerjisi gibi alanlarda elektrik üretimini destekler vergi avantajı,ucuz kredi vb sağlar ise çatılarımıza bile kurabileceğimiz basit sistemlerle temiz elektrik üretir ve hatta bunu devlete geri satarsak bunu başarabiliriz. Normalde bir ülkedeki enerji ihtiyacının en yüksek olduğu sabah erken saatler, insanlar işe giderken elektrik kullanmaya başlar ya, işte o sırada bu şarja takılı araçlardaki elektrikler geçici depolama ünitesi gibi kullanılarak o ihtiyacımızı karşılayabilir. Elektriğin çok üretildiği ama az tüketildiği zamanlarda bu saatlerde elektriği araba pillerinde depolayıp tüm elektrikli arabaları ülke çapında pile dönüştürebiliriz. Bunun için devletin sadece satıcı değil satın alan müşteri konumunda da durması gereklidir.
    Nükleer enerji safsatasına girmeye bile gerek duymuyorum, Akkuyu’da yapılan santral de dahil bize yetecek daha onlarcası lazım ve direkt enerji hattına bağlanamayan, ürettiği atık maddeler 500 bin yıl yok olmayan, bir çevre felaketinde tahmini zor büyük kayıplara neden olabilecek bu enerjiye çevreci biri olarak baştan karşıyım. Biz Almanlardan daha mı iyi düşünüyoruz bu konuyu bir sormak lazım . Dört mevsim güneşin olduğu ve bu konuda topraklarının güneşi alma derecesinde Avrupa’da ilk sırada olan ülkemizde güneş enerjisi dışında bir çıkış göremiyorum. Üstelik 10 yıl içinde daha nükleer santralimiz tamamlanana kadar Çin’de de ucuz güneş panelleri çoktan üretilmiş olacaktır. O zaman Nükleer enerji ve neden Rusya demekten kendimi alamıyorum. Düşürülen uçağın diyeti mi bu? En masraflı en riskli bu santrallerden daha 10 tane yapmamız lazım bu nasıl mümkün olacak?
    Ülke olarak kişi başına yeterli enerji üretimine ancak 2040 yılları civarında ulaşabileceğimiz düşünüldüğünde elektrikli araba hayalinin çoğumuz için ya hiç gerçekleşemeyeceğini ya da çok geç gerçekleşeceği tahmininde bulunmak yanlış olmaz.
    Sonuç olarak sadece bir kullanıcı olarak kafamdan geçenler bunlardan ibaret . O zaman artan petrol fiyatlarına ve azalan petrol arzına ülkemiz nasıl direnebilir? Öncelikle devletin temiz enerji kaynaklarına teşvik vermesi, herkesin kendi evinin çatısında kendi ürettiği elektriği devlete satabilmesi/ kullanabilmesi gerekli. Teşvikten kastım bunu açık alanlarda kuracak tesislere de kolaylık sağlanması, bunları şehirlere getirip çatılara kuracak şirketlere ve ev sahiplerine kolaylıklar sağlanması Düşük faizli kredi, vergi indirimi vs vs.
    Elektrikli araba hayalinden vazgeçmek ne kadar doğru? Şimdilik çok doğru çünkü topluca bir değişim hemen bugün olmayacağından peyderpey geçiş ve devletin buna teşviği takip edilmeli. İlaveten bu araçlarda daha uzun menzile sahip olanların topluca ve uygun fiyatlı üretmesi için dev otomotiv firmalarının hazırlıklarını tamamlaması gerekir. Bu arada biz de TASARRUFU öğrenerek ve uygulayarak buna yardımcı olabiliriz.
    TASARRUF derken evdeki ampullerin patladıkça LED olanlarla değiştirmesinden tutun da kullanmadığınız ışığı söndürmeye kadar genel tasarruf tedbirlerinin yanısıra ulaşım alanındaki alışkanlıklarınız da gözden geçirip tasarruf etmeye başlamanız gerek. Bir yere gidecekseniz sağlıklı olması açısından yürüyüş yapıp yapamayacağınızı, toplu taşımadan nasıl yararlanacağınızı düşünmeye başlamanız gerekir. Ayranı yok içmeye atla gider helaya lafı boşa söylenmemiştir. Araba kullanmak sadece yakıt değil birçok kalemde masraf hanenize artılar ekleyecektir, kısa süreli kiralamalarda teşvik olması ve gerçekten ihtiyacınız olduğunda bunları kullanmanız daha uygun olacaktır. Arada sırada bir bardak süt içeceğim diye evde inek beslemek de gereksizdir. Zaten yarın otonom sürüşe sahip şoförsüz arabalar yaygınlaştığında ehliyetinize de gerek olmayacaktır, bunlardan birini yanınıza çağırmanız yeterli olacaktır. Keşke mümkün olsa keşke nüfusumuz ve kentlrimiz bu kadar kalabalık olmasa ve bisiklet yollarımız olsa,herşey daha kolay olurdu.Hatta elektrikli bisikletler İstanbul gibi yokuşu çok olan yerlerde büyük avantaj sağlardı.
    O zaman hemen şimdi nasıl yapmamızı düşünmemiz gerek. Öncelikle araca ihtiyacımız olup olmadığını oturup düşünmeniz lazım,eğer araç almayı gerçekten gerekli görüyorsanız araç bazında tasarrufu ele almamız gerekir.Bu sefer de az tüketime sahip araçlara yönelmemiz gereklidir. Dizellerde kısıtlama veya üretimin azalamsı,vergilerin artması gibi tedbirler masada ve bence de çok yerinde kararlar.2000cc. ve üzeri SUV/kamyonet/ticari araçlarda dizel motorun kullanmaya devam edilmesiş taraftarıyım.1300 cc. dizel motor 2000 kg. yük taşıyabilecekken neden bir kişiyi taşısın?
    Şu an için Hybrid motorlu yani hem elektrikli hem benzinli motora ve kısıtlı kapasiteye sahip bir bataryaya sahip bu araçlar benzer özelliklerde bir araca göre %50 az benzin tüketmektedir. Şehiriçinde dizelden az şehirlerarası sürüşlerde de en fazla dizel kadar harcayan bu araçlar bir geçiş vasıtalarıdır. Tamamen elektrikli araçlar gibi yüksek maliyetlere sahip olmayıp, sahip oldukları gerek aksa monte edilen veya gerekse bağımsız çalışan benzin motorları sayesinde pillerini şarj etmektedir, bir duvar soketine fiş takarak şarj etmek gerekmediği için son derece kullanışlı arabalardır. Üstelik menzil sorunu diye bir sorunları yoktur. Elektrikli bir araç için baştan vereceğiniz adeta tüm kullanım ömrü boyunca harcayacağınız benzin parası yerine bu kullandıkça ve kullandığın kadarını öde mantığıyla çalışma hybrid araçlar bu konuda eşsiz özelliktedir. Bunlardan birine sahip olmam nedeniyle kendisine bir elektrikli araç almayı düşünen herkesin bu tasarruflu araçlarla bir ilgilenmesini tavsiye ederim. Pil fiyatları düştükçe hybrid araçlarda da Plug-İn hybrid dediğimiz araçlara dönüşüm başlayacaktır. Hem fişe takılıp şarj edilebilen hem de kendi benzinli motoruyla şarj yapma imkanına sahip olan ama elektrikli menzilleri sadece 60-80 km. kadar olan Plug-in modelleri de yaygınlaşacaktır. Hem şehir içinde tam elektrikli bir aracın konforu hem de uzun menzilleriyle şehirlerarası yollarda rahatça kullanabileceğiniz tüketim değerleri 1 litre/100 km gibi dudak uçuklatan bu araçları görünce elektrikli araba da neymiş diyeceğiniz hybridlerin değişik modelleri de piyasaya çıkmak için gün saymaktadır.
    Bu nedenle siz hayallerinizden vazgeçmeyin ama hayallerinizi gerçekleştirene kadar şehirlerimiz ülkelerimiz ve hatta yaşam tarzlarımız da çok büyük değişimler geçirebilir. Yukarıdaki ilk örnekteki gibi elektrikli otomobil sahibi olmaktansa toplu taşımayla seyahat eden, şehirlerarası hızlı trenler kullanan, şehiriçinde ihtiyacınız olduğunda cep telefonunuzdan hemen yanınıza çağırabileceğiniz 1-2 kişilik küçük otonom sürüş vasıtaları kullandığınız bir gelecek hayal edin.
    Ee bizim araba sürme keyfimiz ne olacak derseniz işte o zamanda kiralarsınız birkaç saatliğine bir V8 çift turbo benzinli cabrio araba şöyle bir turlarsınız, ne ironi ama değil mi? Dedelerimizin keyfini bizden esirgiyorlar, ne yapalım siz de bu kadar nüfusu kalabalık ve alım gücü düşük, ekonomik düzeyi zayıf bir devlette yaşamasaydınız. Herşeyin düğümlendiği yer burası tüm dünyada artan nüfus ve onların haketmedikleri talepleri !



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi muzaffer demir -- 26 Ekim 2018; 12:7:33 >
  • TOYOTA CHR ARAÇ İÇİN DİGİTAL SES AMFİSİ MONTAJI,

    Bu uygun fiyatlı ürün araç ses kalitesinde inanılmaz kalite artışına yol açıyor..

    Ağlarsınız gözleriniz dolar ben daha önce neden böyle bişey dinlemedim diye!!😂
    Arkadaşlar aracımızın ses sisteminden çok memnun değildim ve çözüm aramaktaydım.😫
    Bu aracımda JBL ses sistemi olsun istemiştim ama beklemek ve bu arada premium pakete yükselmek ve 1 ay içinde gelecek zamlara katlanıp aracı 2017de 15000 fazla ödeyerek almak işime gelmedi.
    Ama o gün bugündür de fiyat performans oranı yüksek bir ürün bulamadım.Ta ki bu konuyu Gürhan Didar Efe Güvenç arkadaşımıza açana kadar.O da elinde 5 adet getirttiği Vibe marka ingiliz malı digital amfiden bahsetti benim için bizim araca uygun soketleri de bulup orada bir arkadaşının CHR aracına takıp denedi ama takılan arkadaş o kadar beğenmiş ki geri vermedi🤣
    İlla isterim diye tutturunca sağolsun kırmadı yaptı gönderdi,ben de bugün aracıma taktım.Klasik Ön panel sökümünden sonra sadece 2 vidayla havalandırma izgarasini sökerek ekranı hiç indirmeden arkasındaki soketleri elle çıkarıp gelen kablo soket bağlantılarını birebir taktım .Amfiyi de aşağıdaki sağ ön paspasla konsol arasındaki yere yerleştirdim.Hepsi 1/2 saatte bitti.
    Sonuç mu inanılmaz, sadece Class D bu amfiyle gelen değişim müthiş araba titreyip kendine geldi artık miyavlamıyor kükrüyor. Stok hoparlörlerle bu ses sürpriz oldu.Hele bir de elinde android box bulunan arkadaşlarım mp3 yerine kayıpsız flac veya cd kalitesinde dosya dinlerlerse herhalde en az 10 bin TLlık sistem elde ederler.
    Aradaki perde kalktı basslar derin ve güçlü, orta ve tizlerde de parlama ortaya çıktı. Facebook videoları budadığı için videodan çok net anlaşılamayabilir dinlemek isteyen istanbul içi bir buluşmada benden dinleyebilir. Detaylar net ve sahne genişledi ,eskiden ayaklarımın altından gelen ses şimdi ön cam ortalarına kadar genişledi.enstrüman yerlerini normalde arabada pek seçemezsiniz ama bunda seçilir oldu yani tam stereo oldu. Enstruman sesleri daha doğallaştı.
    Eğer bütçeniz uygunsa ve arabada müzik dinlemeyi seviyorsanız bu amfiyi mutlaka edinin. Youtube da ruslar bu amfiye yüksek akım ve yüksek dirençli hoparlörler bağlayıp yakmaya çalıştılar kablolar yandı ama amfiyi ısıtamadılar bile.hatta yolda seyir halinde bir 5 serisi BMW'ye takyılar .Çok kaliteli bir ürün . Aracın hiçbir parçasına zarar vermeden , kablo kesme ekleme yapmadan elektrik hattı çekmeden , soket sokete takılıyor. Amfinin kendi üzerinde bile sigortası var. Subwoofera gerek kalmıyor ben bassları yeterli buldum ama isterseniz Gürhan bey koltuk altına da sub koyabilirsiniz dedi.
    Bu amfi araba açılınca açılan kapanınca kapan autosense özelliğine sahip ve açılıp kapanırken bop sesi yapmıyor.Ben hararetle öneririm.4 ohm hoparlörleri Rms olarak 65'er watt güçle sürebiliyor.İyi dinlemeler...
    Fiyatına gelince ben Gürhan beyden rica ettim bizim grup için bu amfi ve el işi kablo setini 1000 TL olarak sabitledi. zaten yurtdışından bakarsanız fiyatı buna yakın,kablo ise yeniden almanız veya yaptırmanız gereken bir şey.
    Eğer Aydın'a yolunuz düşerse kendi takabilir veya gruptan bir arkadaşımız alırsa beraber takar videosunu çekeriz.Gürhan beyin telefonunu da yazayım isteyen arkadaşlar irtibat kursunlar.
    0549 275 42 75 Aklınıza bişey gelmesin ben de parasını ödeyip aldım,kendi beğenmediğim ürünü de buradan tavsiye etmediğimi bilirsiniz.

    Toyota CHR HYBRİD aracım hakkında kullanıcı yorumum !
    Toyota CHR HYBRİD aracım hakkında kullanıcı yorumum !
    Toyota CHR HYBRİD aracım hakkında kullanıcı yorumum !
    Toyota CHR HYBRİD aracım hakkında kullanıcı yorumum !



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi muzaffer demir -- 26 Aralık 2018; 11:37:46 >
  • muzaffer demir M kullanıcısına yanıt
    Guzel bir calisma olmus tesekkurler, ekran altinda bunu saklayacak yer mevcut sanirim, bir de hareket halinde ses yapmamasi icin sabitlediniz mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ^Biotech^ ^ kullanıcısına yanıt
    Ekran altına değil konsol altında bir yere çok kolay saklanıyor,sabitlemeye gerek yoktu düz yüzeydeydi ama ben çift taraflı band ile tutturdum. Yolcu ön koltuk ayak koyduğumuz yerin solunda bir kapak var çekince çıkıyor onun içine yerleştiriliyor..
    Toyota CHR HYBRİD aracım hakkında kullanıcı yorumum !Toyota CHR HYBRİD aracım hakkında kullanıcı yorumum !



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi muzaffer demir -- 26 Aralık 2018; 11:28:33 >
  • Yorumunuza bakarak ve güvenerek, 2 gün önce c-hr hybrid diamond premium paket aracı satın aldım.
    Gerçekten söylediğiniz gibi çıktı öncelikle size teşekkür ederim. Araç çok sessiz, üst düzey konfor ve tasarıma sahip.
    Çarşıda park edip markete gittim döndüğümde insanlar aracı inceliyordu merakla, yeni nesil bir teknoloji. Toyota'ya hybrit motor konusunda kesinlikle güvenim boşa çıkmadı adamların 4. nesil motoru bu ve 1995'den bu yana sorunsuz çalışan araçları var. Yakıt tüketimi şimdilik güzel görünüyor. Ses sistemi cidden iyi. Araç yokuşlarda ve kalkışta problemdi diye duymuştum ben hep ama 1.8 motor yani gaza yüklenince benzinli motor devreye giriyor ve kesinlikle performans sağlıyor. 5 yıl hyrbid sistem garantisi var 5 yıl daha uzatabiliyorsunuz belli bir ücret karşılığında. Almayı düşünen arkadaş varsa tavsiye ediyorum.
  • hocam almayı dğşünüyorum , sürekli şehir dışı yapan biriyim , ortalama 120-150 arasında bir hız ile seyehat ediyorum , şimdiki benzinli aracım çok yakmaya başladı dizel mi yoksa hybrid mi kararsız kaldım
  • Dynamic versiyon tekno paket ile birlikte kaça alabiliriz bilginiz var mı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kburak2004 K kullanıcısına yanıt
    Beğendiğine sevindim daha fazlasını görmek ve eğlenmek için facebook grubumuza gelin...

    https://www.facebook.com/groups/1883414851873906/about/
  • drjacob kullanıcısına yanıt
    HYbrid araçalr şehiriçinde dizelden az şehirdışında dizel kadar yakar,özellikle senede 20000 km ve üstü yapıyorsanız hybrid alın...
  • tornavida T kullanıcısına yanıt
    Şu aralar 2nci elde çok temiz güzel araçalr var,sıfıra gerek yok,ama sıfır istersen dynamicv techno bir araç için 2018 model yılı için 170 2019 yılı için 179 ödemeniz gerekir..
  • muzaffer demir M kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim ben de bayiden aynı fiyatları aldım ancak ben bu fiyatlarin ederi olduğunu düşünmüyorum. Test aracına baktım yakıt ortalaması 5 litrenin üzerindeydi. Dolayısıyla tasarruf amacıyla alınabilmesi gereken bu araçta herhangi tasarruftan bahsetmek zor...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Merhaba ben 2019 advance almak istiyorum. Diamond ile arasında 30000 tl fark var. Bana o fiyat farkını karşılamaz gibi geldi. Sizin görüşünüz nedir acaba?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • HYBRİDLERDE MTV İNDİRİMİ OLMAMASI;
    Düşündüğümüz gibi diğer otomotiv firmalarının baskısıyla iptal edilmiş arkadaşlar.
    DEVLET olumlu yaklaşmış ama Otomotiv Sanayicileri derneği ( başını Ford Otosan grubunun çektiği ) ve Otomobil Distribütörleri Derneği (başını Doğuş grubunun çektiği) itiraz etmiş.Yıllarca insanımızı KUŞ serisine mahkum eden bu zihniyetin ve Avrupa'nın demode dizel arabalarını ülkemize pazarlayan distribütörlerin neden insanımızın modern ve tertemiz kaliteki araçlara binmesine engel olduğunu şimdi anladınız mı ?
    Çıkar herşeyden önce gelir, halk safsa anlamıyorsa bas gitsin düşüncesi değişmeli arkadaşlar.
    Eğer hybridde MTV düzenlemesi yapılsaydı kaç tane Tofaş kaç tane volkswagen satabileceklerdi ? Bunu herkesle paylaşın,OSD ve ODD gibi derneklerin kime hizmet ettiğini görün onların arabalarının satılmaması için siz de elinizden geleni yapın.Güneş balçıkla sıvanmaz eninde sonunda attıkları yalanlar ve pislikler kuruyup düşecektir.

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/emre-ozpeynirci/dernekler-de-artik-vizyon-degistirmeli-40783892
  • Bu kadarınıda beklemiyordum pes doğrusu!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 1.8 hibrid Advance giriş modelinde
    Anahtarsiz Çalışma var mi?
    ...
    2019 fiyatı 146bin
    Diamond 173 bin
    ...
    Benim sadece anahtarsiz çalıştırma olup olmadığını bilmem yeterli.
    Üst pakette olan cam tavan deri koltuk jbl önemli değil benim için.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Az önce toyota chr hibriti test ettim. Bu aracı bu kadar para veren sevgili türk kardeşlerim Allah size sabır versin. Abi bu kadar mı klostrofobik bir araba olur. Araç bana acayip dar geldi genişlik dar arkaya oturayım dedim kapıyı açtım arkaya girmem için hafif bükülmek lazım. Ön konsolda ki o ekran resmen camı görüşü engelliyo habire gözüme batıyor. Dizlerim 2 yana rahat açamıyom. Arabadan inip benim 2011 civic e binince esaretin bedeili filmindeki kaçan arkadaşın hissiyatını daha iyi anladım. An itibariyle toyota CHR denen araç listeden silinmiştir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.