Şimdi Ara

Yurtdışında Bilgisayar/Yazılım Mühendisliği için öneriler (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
89
Cevap
22
Favori
59.251
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Software engineering akademik alanda genelde pek bisey ogretmez.

    Evet MBA adam akilli is deneyimsiz olmaz. MIS te pek isine yaramaz.

    Data science vs bunlar zaten farkli meslekler. Iyice incelemeden okumaya kalkma.

    Valla o quora da verdigim linkte adam yillik 45k ya berlinde bekarlarin rahat yasadigini soyluyor. Altini ciziyorum rahat yasiyorsun demek paran kismadan yasamaya yetiyor demek yani kiran, faturalarin ve yemeginin parasi yetiyor demektir. Arta kalan para ise 1000 euro falan eder onunlada gezmeni, sosyal hayatini, alisverisini falan cikarman gerekiyor. Zaten bunlardan sonra 1000 eurodan pekte bisey kalmaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • MLoveR kullanıcısına yanıt
    İnsanların genel olarak yanılgıya düştükleri konu bu, Avrupa'da yaşayan herkes zengin ve lüks içinde yaşıyor yanılgısı var. Gerçek ise Avrupa'da nüfusun çoğunluğu orta seviyede yaşıyor. Dikkat et orta üst demiyorum, orta seviye. Tabi bunun karşılığında insanların sahip olduğu sosyal haklar var, sağlık hizmetleri, sosyal haklar v.b. ancak normal maaşlı bir işle Avrupa'da hiç bir zaman zengin olamazsınız.
    ThisisaNightmare'in söylediği gibi Amerika şu an 1 numaralı destinasyon. Ben şahsen birazcık daha sosyal hak sahibi olup Kanada'da yaşamayı tercih ederdim gerçi, ki okul bittikten sonra gideceğim gibi de görünüyor. Finlandiya çok güzel bir ülke ancak bu kadar yüksek vergi oranları olan bir yerde çalışmak delilik bana göre.

    Management kısmında ilerlemek istiyorsan seneden ziyade içinde bulunduğun projelerin boyutu daha önemli. Büyük projelerde yol alırsan kısa sürede ciddi deneyimler kazanabilirsin.

    Yüksek lisans programlarının adlarına bakmak yerine ileride tam olarak ne yapmak istiyorsun ona karar ver. MIS ile Data Science bir birinden çok alakasız iki bölüm, kafanda istediğin kariyer alanlarını biraz daraltmaya çalış.
  • @ThisisaNightmare: CE üstüne Software Engineering güzel olmaz yani diyorsun hocam? Derslere baktım gerçi de CE'de aldığım derslerin çoğu var yüksek lisans derslerinde. Ünvan dışında çok bir katkısı olmayabilir haklısın. CS yüksek lisansı konusunda da dediğim gibi artık Signal Processing, Image Processing, Computer Architecture gibi derslerle uğraşmaktan korkuyor gibiyim niyeyse. :D Belki de bu düşünceyi kafamdan silip atmayı başarmam lazım önce. Bölüm konusuna iyi karar vermem lazım.

    Quora'dan verdiğin linki incelemiştim dün. Evet öyle yazmışlar. Üniversiteden bir hocam da 1 yıl kadar Berlin'de yaşamış. 2K Euro ile aşırı ötesi abartmadığın sürece hiçbir sıkıntı yaşamazsın dedi bana. Problemsiz bir hayatın olur demişti.

    @Danilo Thann: Avrupa'nın durumu konusunda haklısın. Farklı zamanlarda birkaç kez Avrupa'da bulunma fırsatı yakaladım. Ama yaşamadan bunun böyle olduğunu doğrudan idrak etmek zor oluyor tabii ki. Devlet gücü, ülke ekonomilerinden dolayı Avrupa'da yaşayan insanlara birtakım haklar veriyor. Zengin olup olmamak değil zaten derdim, yanlış anlaşıldım sanırım. :) En azından Türkiye'den daha sıkıntısız bir hayat istiyorum. Çalıştıkça evdir, arabadır bunlar ilerleyen yıllarda bir şekilde elde edilebilir diye inanıyorum.

    ABD tabii ki en iyisi. En azından bizim sektörümüzde en yüksek maaşlar vs orada. Ama oraya gitmek de kolay değil. Benim açımdan bazı hayat şartları da ABD'ye gitmemi zorlaştırıyor. Bu yüzden Avrupa'yı ön planda tutmuştum. Gelecek ne getirir, tabii ki onu bilemem.

    Kanada iyi bir tercih olur. Ben eğitim fiyatlarını pahalı bulmasaydım direkt Kanada'ya giderdim yüksek lisans okumaya. Sizin konuları da takip etmiştim. Polonya'yı bırakmıştınız sanıyorum. Finlandiya güzel bir ülke. Orada da 2017 Ağustos'tan itibaren NON-EU vatandaşlarına paralı eğitim geliyormuş. Vergiler yüksek. Bir de duyduğuma göre Fince bilmeden iş bulmak da çok zormuş.

    Kariyer planlamayla ilgili yazdıklarınızı da dikkate alıyorum. Çok teşekkür ediyorum.
  • MLoveR kullanıcısına yanıt
    Bilişim sektörünce Fince bilmek zorunlu değil, kesinlikle büyük bir artı ancak aranılan özelliklere sahipsen şirketler seni alacaktır, ancak vergiler ciddi anlamda yüksek. Bilişim sektöründe ortalama maaşlar yıllık 40 000 euro civarında ancak vergi sonrası eline geçen para 2300 euro civarında oluyor, Helsinki'de şehir merkezine yakın bir yerde kalmak istiyorsan en az 1000-1500 euro kiraya ayırman gerekiyor ki geriye çok da bir şey kalmıyor.

    Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinde dahi belli bir ırkçılık olacak, buna hazırlıklı ol. İçinde bulunduğun statüyü dikkate almadan sana sadece "Türk" ve yabancı olduğun için farklı davranacak insanlar olacak. Bunlar çoğunlukla ciddi şeyler değil ancak insanın canını sıkmaya yetecek kadar oluyor. Avrupa'da 17'den fazla ülkede bulundum ve hemen hemen hepsinde diğerlerine karşı bir önyargı var. Özellikle Suriyeli mültecilerden sonra muhafazakarlık duyguları daha da kabardı insanlarda, sağ partilerin oy oranlarına baktığında bunu görebilirsin. Sana hayatı zehir etmezler ancak onlardan olmadığını hissettirirler, bunları önceden bil.

    Kanada'da eğitim biraz masraflı ancak orada eğitim görmeden oturum izni almak çok zor değil. Özellikle bilişim sektörü bu konuda avantajlı, zira her daim çalışana ihtiyaç var ve bu giderek artacak. Avrupa konum itibariyle daha cazip farkındayım, ancak ırkçılık gibi aptalca şeylerden ötürü canım sıkılmasın diyorsan Avrupa hakkında tekrar düşün derim.

    Kariyer konusunda da 2 tavsiyem var sana, bunlardan ilki, eğer gerçekten keyif aldığın, tutkulu olduğun bir alan varsa ona yönel. Keyif aldığın bir işi yaparken kendini geliştirmen ve güncel gelişmeleri yakalaman kolay olacaktır, alanında kendini yeteri kadar geliştirirsen aranılan eleman olabilirsin. Eğer tutkulu olduğun bir alan yok ise, gitmeyi planladığın ülkede hangi alanlarda iş olanaklarının fazla olduğunu, maaşları, gelecek 15-20 yılda o alanın önünün ne kadar açık olacağını ve işin ne kadar stresli olduğuna dair araştırma yap. Stres faktörü gerçekten önemli ancak bir çok öğrenci bu durumu gözardı ediyor. Maddi olarak karşılığını alsan dahi her gün geç saatlere kadar çalışmak ve haftasonları/tatillerde acaba bu gün arayıp işe çağırırlar mı düşüncesine sahip olmak insanı psikolojik olarak yorar. Önündeki uzun yılları bu tarz bir stresle geçirmek istemezsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Danilo Thann -- 4 Mart 2016; 13:58:07 >
  • Danilo Thann kullanıcısına yanıt
    Avrupa'da aylık geçen net ücret hemen hemen benzeşiyor. Tabii, Kuzey ülkelerinin hayat pahalılığından ötürü Helsinki'de kiraların o şekil olmasına şaşırmadım. Hiçbir şey kalmaz geriye. :)

    Irkçılık konusu cidden o kadar var mı? Yaşamış olduğun herhangi kötü bir tecrübe varsa, örneklendirebilir misin? Ben de birkaç farklı ülkede bulundum, farklı zamanlarda. Herhangi bir sorun olmadı ancak bunu yaşamadan bilmemiz mümkün değil tabii. Türk olma konusunda sıkıntı yaşanır mı? Yabancıların tamamına az çok önyargıyla baktıklarını tahmin ediyorum. Hatta, Polonya'dan Macaristan'dan falan, yüksek düzeyli AB ülkelerine geçenlere bile yabancı gözüyle baktıklarını duymuştum.

    Suriyeliler konusunda en büyük yükü Türkiye, Ürdün ve Lübnan çektiği halde Avrupa'da bu konuda muhafazakarlığın artmasına şaşırıyorum. Ama duyduğum bir şey bu aynen. Oy oranlarında durum ortaya çıkıyor.

    Peki okul, iş ortamında falan bu tarz ırkçılık sorunları yaşanır mı? Yabancı olmaktan ziyade, Türk olmakla ilgili de sormuş olayım.

    Uzun seneler Avrupa'da yaşandıktan sonra, oraya iyice adapte olunup bu ırkçılık konusundan kurtulmak mümkün olabilir mi? Oraların vatandaşlığıyla vs. Elbet can sıkıyordur kötü muamele. Hayatı zindan etmeseler de moral bozmaya yetecektir. Belki bir şekilde aşılabilir.. Gerçi biz de Türkiye'de onlara aynı şeyleri söylüyoruz. Avrupa bizi çekemiyor, Avrupa şöyle Avrupa böyle deyip duruyoruz. Bir nevi aynı benzer şeyler sanırım.

    Kanada konusunu gelecek zaman gösterecek. Direkt oturum almak mümkün tabii ki evet. Eğitimin masraflı olması kötü.

    Kariyer tavsiyeni de dikkate alacağım. Android üstüne yoğunlaşmış durumdayım şu an. Başka bir alana da geçiş mümkün olabilir tabii. Bakalım neler yapabiliriz. Türkiye'deki eğitim belli. Okul bitiyor, yöneleceğimiz alanı belirleyemiyoruz doğru düzgün.. Siz Avrupa'da okuduğunuz için, tavsiyeleriniz, deneyimleriniz benim için çok önemli.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MLoveR -- 4 Mart 2016; 15:24:50 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MLoveR

    @ThisisaNightmare: CE üstüne Software Engineering güzel olmaz yani diyorsun hocam? Derslere baktım gerçi de CE'de aldığım derslerin çoğu var yüksek lisans derslerinde. Ünvan dışında çok bir katkısı olmayabilir haklısın. CS yüksek lisansı konusunda da dediğim gibi artık Signal Processing, Image Processing, Computer Architecture gibi derslerle uğraşmaktan korkuyor gibiyim niyeyse. :D Belki de bu düşünceyi kafamdan silip atmayı başarmam lazım önce. Bölüm konusuna iyi karar vermem lazım.

    Quora'dan verdiğin linki incelemiştim dün. Evet öyle yazmışlar. Üniversiteden bir hocam da 1 yıl kadar Berlin'de yaşamış. 2K Euro ile aşırı ötesi abartmadığın sürece hiçbir sıkıntı yaşamazsın dedi bana. Problemsiz bir hayatın olur demişti.

    @Danilo Thann: Avrupa'nın durumu konusunda haklısın. Farklı zamanlarda birkaç kez Avrupa'da bulunma fırsatı yakaladım. Ama yaşamadan bunun böyle olduğunu doğrudan idrak etmek zor oluyor tabii ki. Devlet gücü, ülke ekonomilerinden dolayı Avrupa'da yaşayan insanlara birtakım haklar veriyor. Zengin olup olmamak değil zaten derdim, yanlış anlaşıldım sanırım. :) En azından Türkiye'den daha sıkıntısız bir hayat istiyorum. Çalıştıkça evdir, arabadır bunlar ilerleyen yıllarda bir şekilde elde edilebilir diye inanıyorum.

    ABD tabii ki en iyisi. En azından bizim sektörümüzde en yüksek maaşlar vs orada. Ama oraya gitmek de kolay değil. Benim açımdan bazı hayat şartları da ABD'ye gitmemi zorlaştırıyor. Bu yüzden Avrupa'yı ön planda tutmuştum. Gelecek ne getirir, tabii ki onu bilemem.

    Kanada iyi bir tercih olur. Ben eğitim fiyatlarını pahalı bulmasaydım direkt Kanada'ya giderdim yüksek lisans okumaya. Sizin konuları da takip etmiştim. Polonya'yı bırakmıştınız sanıyorum. Finlandiya güzel bir ülke. Orada da 2017 Ağustos'tan itibaren NON-EU vatandaşlarına paralı eğitim geliyormuş. Vergiler yüksek. Bir de duyduğuma göre Fince bilmeden iş bulmak da çok zormuş.

    Kariyer planlamayla ilgili yazdıklarınızı da dikkate alıyorum. Çok teşekkür ediyorum.




    Yok olmaz.
    Software Engineering dedigin akademik alanda SDLC (software development life cycle) i inceleyen ve bunu gelistirmeye calisan bir daldir. Gercek hayatta ise bu cycle icinde calisirsin. Bu olayi en basit ornekle gostermek gerekirsem. Bankada hesap acan bir kisi olarak calismak vs bankada hesap acma prosedurlerini isleyemeyi ders olarak gostermek.

    Tabi yeterince ders gosteremeyecekleri icin sagdan soldan ders ekliyorlar.

    Simdi CS olayina gelirsek. Senin yazdigin dersler low level, elektronik; bilgisayar muhendisligi ile ilgili dersler. Bilgisayar bilimleri o kadar low level ile ugrasmaz genelde. Bilgisayar ve elektronikte temel elektronikken; bilgisayar bilimlerinde matematik ve mantik (logic) dir.

    Ben misal su anda 2 tane master programina kayitliyim bir kac hafta sonra bi tanesinden cikacagim hala karar vermedim. Bak su anda kayitli oldugum dersler su sekilde:

    Master of Computing icin:

    CSC8416 – Advanced Programming in Java
    CSC8419 – Cryptography and Security
    CSC8503 – Principles of Programming Languages

    Master of Computer Science icin:

    COSC250 Programming Paradigms
    COSC540 Computer Networks and Information Security
    COSC570 User Experience and Interaction Design

    Gordugun gibi hic bir sekilde low level elektronikle alakali birsey yok. Buyuk ihtimal 1. olani tercih edecegim (daha teknik konular var) fakat 2. olana da sans tanimak istiyorum. Bide Avrupa'daki sistemi bilmem ama normal Amerikan sistemde (Bachelor ve Master in ayrik oldugu); genelde Master daha cok kisisel calisma (self-study) tabanli. Boyle oldugu icin genelde sinav yerine ufak akademik raporlar (yaklasik 10-20 sayfalik) ile yapmis oluyorsun.


    @Danilo Thann
    Aynen, insanlar anlamak istemiyor. Gelismis ulke demek herkesin zengin degil; ortalama insanin daha iyi yasadigi bir kavramdir. Bizimkiler sadece bunu anlamiyor. Normalde Avrupalilar da muhendisle, ogretmenle, hemsireyle, copcunun arasinda cok az gelir farki var; hayatin pahaliligi iste insanlarin esitligini sagliyor.

    Misal Almanya'da kimsenin derdi ev almak degil. Almanya'ya giderseniz Alman gibi dusunmeniz gerekiyor. Almanin ev derdi yok cunku isten cikarilirsa, devlet ona is bulana kadar maasinin 70% ini mi ne veriyor; daha sonra daha az para veriyor ama ev vs de vermeyi ihmal etmiyor. Iste bu yuzden Almanya'da ev sahipligi orani 50% falan.

    Gelelim Amerika olayina. Aslinda biz (IT ciler) olarak cok sansliyiz. Ben Amerikan firmasinda calisiyorum, ve genellikle cogu teknoloji firmasi, sizin saglik sigortanizi oduyor. Bunun ustune isten cikarma olaylari cok az oluyor; cunku internal bir policy var. Ondan sonra, isten cikarilirsaniz; sakatlanirsaniz vs onlarin da sigortasini yatiriyorlar. Misal Google, olen bir Google calisaninin esine; calisanin maasinin 50% sini ve her cocuk icin bin dolar ekstra maasi 10 yil boyunca veriyor. Hic bir "sosyal" devlet boyle bir hak saglamiyor. Misal benim firmamda; Amerika'li calisanin ailesinden birisi olurse; Ailesi 100 milden uzakta yasiyorsa; 3 gun daha fazla izin hakki veriyor + ucak biletini oduyor (veya 5 gun yari gun odeyecek sekilde + ucak bileti) hic bir sosyal devlet bunu saglamiyor. Diger bir kriterde misal, Amerika'da minimum izin yillik 10 gunken bizim firmada 15 gunden basliyor; 5 yil boyunca calisirsan 20 gune cikiyor; 8 yilsa 25 gune. Misal yeni baska ogrendigim bisey ise Seattle dan Dubai ye Emirates te 300 dolara gidis gelis ekonomi ucak bileti veya 900 dolar business class gidis gelis bilet alabiliyorlarmis.

    Acikcasi boyle bir durum oldugu surece ben Amerikaya sicak bakiyorum.
  • Gelişmiş Avrupa ülkelerinde fiziksel bir ırkçılık yaşama ihtimalin çok düşük, ancak şehirlerin varoş bölgelerinde geç saatlerde dolaşırsan, veya kuytu köşe yerlerdeki mekanlarda takılırsan bir sorun yaşayabilirsin. Fiziksel olmayan ırkçılık ise gündelik hayatta canını sıkabilir. Bazı insanların çatık kaşla sana bakması, bir hizmet alırken gördüğün muamele, resmi işlemlerde bir sıkıntı çıktığı zaman yardım bulamaman, yeni birileriyle tanıştığın zaman onların önyargılarını yıkmak zorunda kalman gibi. Bunlar çok ciddi şeyler değil ancak ben önümüzdeki 40 yıl boyunca bunlarla uğraşmak istemiyorum.

    Olay adaptasyon değil, tamamen körü körüne önyargıdan kaynaklı. Ben müslüman değilim, ailemin yetiştiriş tarzından ötürü Türk kültürünün 'k' si dahi yok, ayrıca ten rengim de esmer değil açık tenliyim. Burda en yakın arkadaşlarım Amerikalılar, bir iki Finli arkadaşım da var ancak genel için konuşursak, saçlar sarı, gözler mavi ve soyismin onlarınkinden olmadığı sürece bu önyargı kalacak. Ek olarak Ortadoğulu insanların işledikleri hırsızlık, taciz, tecavüz gibi suçlar gazetelerde ve haberlerde öncelikli olarak, insanların gözüne sokularak veriliyor. Medyanın bu olay üzerinde etkisi gerçekten çok büyük ve maalesef bu etki iyi yönde değil. Bu tarz haberleri gören insanların önyargıları git gide artıyor.

    Bana göre yaşamak için Avrupa Türkiye'ye göre tercih edilecekse bunun tek nedeni can güvenliği olabilir. En azından ben Helsinki'de gezerken, birinin çıkıp kendini toplum içinde patlatma olasılığının neredeyse olmadığını biliyorum. Bunun dışında değer bekarsan ve orta gelirli bir halde yaşayacaksan, gidip İzmir, İstanbul gibi bir yerde yaşamak daha keyifli olacaktır senin için.

    Eğitimini başka bir yerde tamamlayıp, Kanada'ya başvurabilirsin. Hatta yüksek lisans yapmak için Kuzey ve Batı Avrupa ülkelerini düşünebilirsin, 1-2 yıl kalmak o kadar kötü değil, hem söylediğim konularda gözlem yapma şansın olur ve senin için neyin en iyisi olacağına o zaman karar verebilirsin.

    @ThisisaNightmare

    Kesinlike öyle hocam, sonuna kadar katılıyorum söylediğine.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Danilo Thann -- 4 Mart 2016; 15:44:42 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Danilo Thann

    Gelişmiş Avrupa ülkelerinde fiziksel bir ırkçılık yaşama ihtimalin çok düşük, ancak şehirlerin varoş bölgelerinde geç saatlerde dolaşırsan, veya kuytu köşe yerlerdeki mekanlarda takılırsan bir sorun yaşayabilirsin. Fiziksel olmayan ırkçılık ise gündelik hayatta canını sıkabilir. Bazı insanların çatık kaşla sana bakması, bir hizmet alırken gördüğün muamele, resmi işlemlerde bir sıkıntı çıktığı zaman yardım bulamaman, yeni birileriyle tanıştığın zaman onların önyargılarını yıkmak zorunda kalman gibi. Bunlar çok ciddi şeyler değil ancak ben önümüzdeki 40 yıl boyunca bunlarla uğraşmak istemiyorum.

    Olay adaptasyon değil, tamamen körü körüne önyargıdan kaynaklı. Ben müslüman değilim, ailemin yetiştiriş tarzından ötürü Türk kültürünün 'k' si dahi yok, ayrıca ten rengim de esmer değil açık tenliyim. Burda en yakın arkadaşlarım Amerikalılar, bir iki Finli arkadaşım da var ancak genel için konuşursak, saçlar sarı, gözler mavi ve soyismin onlarınkinden olmadığı sürece bu önyargı kalacak. Ek olarak Ortadoğulu insanların işledikleri hırsızlık, taciz, tecavüz gibi suçlar gazetelerde ve haberlerde öncelikli olarak, insanların gözüne sokularak veriliyor. Medyanın bu olay üzerinde etkisi gerçekten çok büyük ve maalesef bu etki iyi yönde değil. Bu tarz haberleri gören insanların önyargıları git gide artıyor.

    Bana göre yaşamak için Avrupa Türkiye'ye göre tercih edilecekse bunun tek nedeni can güvenliği olabilir. En azından ben Helsinki'de gezerken, birinin çıkıp kendini toplum içinde patlatma olasılığının neredeyse olmadığını biliyorum. Bunun dışında değer bekarsan ve orta gelirli bir halde yaşayacaksan, gidip İzmir, İstanbul gibi bir yerde yaşamak daha keyifli olacaktır senin için.

    Eğitimini başka bir yerde tamamlayıp, Kanada'ya başvurabilirsin. Hatta yüksek lisans yapmak için Kuzey ve Batı Avrupa ülkelerini düşünebilirsin, 1-2 yıl kalmak o kadar kötü değil, hem söylediğim konularda gözlem yapma şansın olur ve senin için neyin en iyisi olacağına o zaman karar verebilirsin.

    @ThisisaNightmare

    Kesinlike öyle hocam, sonuna kadar katılıyorum söylediğine.

    Heyt be gozunu seveyim Avustralya'nin dun yaklasik 1.5 yildir beni taniyan, beraber is yerinde calistigimiz birisi ismimin nereden geldigini sordu. Resumemde hep gururla Turkce konustugumdan falan bahsederdim. Neden gurur duymayayim ki, mis gibi 2 tane dili konusabiliyorum. McGyver soyadli birisi nasil Irlanda kokenli oldugunu saklamiyorsa; benimde Turk kimligimi saklamam gerekmiyor.

    Misal bir haber gostereyim:
    http://www.smh.com.au/national/riches-to-rags-a-family-made-homeless-from-a-credit-card-debt-20160226-gn4nc7.html

    Bu cift kredi kardi borcunu odemedi diye evden atilmis. Isimlerine bakin bi, haberin hic bir yerinde Turk olmaya dair laf atilmak yok. Aynisi Avrupa'da olsa oh olsun vergi yiyen Turk kadin evinden atildi diye baslik atilirdi.
  • ThisisaNightmare T kullanıcısına yanıt
    Aynen öyle, gazetelerde, haber sitelerinde ilk sayfada direk Türk kadın evinden atıldı diye haber çıkardı. Ayrıca o linkteki videonun da sonu kesilerek, sadece başındaki diyalog sahnesi ile birlikte Türk kadın "polise agresifçe direndi" gibi bir yazıyı da görürdük.

    Finlandiya konusunda nankörlük ediyormuş gibi olmak istemiyorum ancak gerçekten şu 2 sene bir an önce geçsin de Kanada, Amerika ve Avustralya üçlüsüne RP almak için başvurumu yapayım diye beklemiyor değilim.
  • @ThisisaNightmare: Baktığım CS master programlarında öyle dersler de gördüğüm için yazmıştım. Zorunlu ders olarak görünenler falan çok vardı. CE sürecinde oldukça zorlayıcı derslerdi.

    Bahsettiğin master programlarındaki dersler de modül olarak mı veriliyor? Çok büyük bir bilgiye sahip olmadığım için soruyorum. Almak istediğimiz derslerin tamamı seçmeli değildir, lisanstaki gibi.

    Güzel dersler var orda. Advanced Java, Kriptografi, Computer Networks gibi dersleri lisans zamanı görmüştüm. Aslında daha çok CS masterı, CE bitiren birine neler katar bunları hesap etmem lazım. Akademik olarak elbet öğretisi olur ama, özel sektörde çalışırken doğrudan faydası olur mu? Hep kafamda akademisyen olmak isteseydim CS master yapardım gibi bir düşünce yerleşmiş.

    Avrupa'da sunum, sınav veya raporlar şeklinde olabiliyor. Ders ders farklılaşıyor bildiğim kadarıyla.

    Avrupa'daki bu sosyal haklarla ilgili detaylı bilgim yoktu. Teşekkür ederim.

    ABD tabii ki çok iyi, ama hayat şartları oraya gitmeyi biraz zorlaştırıyor benim için. Bir de Google falan hayal bana. Girme şansım çok zayıf, hatta öyle bir ihtimali bile düşünemedim hiç.


    @Danilo Thann: Aslında ırkçılıktan ziyade fazla milliyetçilik gibi duruyor. Kim giderse gitsin, öyle olur gibi. Doğrudan Türkiye ile ilgisi olduğunu düşünmüyorum ben de. Avusturya'da, Graz'da bulunmuştum mekanlardaki garsonlar, çalışanlar falan biraz kabaydı. Belki de ben öyle hissettim, bilmiyorum. Sadece bana karşı olmamış da olabilir.

    Yeni biriyle tanıştığındaki önyargı, genelde Türkiye'nin Arap ülkesi sanılması, Arapça konuşulduğunun zannedilmesi, Türkiye'nin Laiklik değil Şeriat rejimiyle yönetildiğinin sanılması, kadınların istediğini giyemediğinin düşünülmesi gibi şeylere rast geldim şahsen. Bunu birkaç kez yaşadım, en yakını 2 ay kadar önce falandı. Buradaki sorun, internet gibi kocaman bir kaynak olduğu halde, oradaki insanların Türkiye'nin durumunu bilmemeleri bana açıkçası ilginç geliyor. Bu konuya ne diyeyim bilmiyorum. Bunun dışında, durumun böyle olmasında Türkiye'nin izlediği dış siyasetin ciddi etkisi var. Avrupa'ya yönelmek yerine, Ortadoğu'ya yönelmek gibi. Bir de bu konuda biz kişisel reklamımızı, ülkenin reklamını iyi yapamıyoruz. O da ayrı bir konu...

    Haklısın. Olay adaptasyon değil, görünüş vs bunlar etkiler. Bende de öyle "Türk Kültürü" gibi bir yapı yok. Dolayısıyla adaptasyon sorunum zaten olmaz. Avrupa'ya her gittiğimde, keşke benim ülkem de onlar gibi refahta yaşayabilse dedim. Oralarda yaşamak güzel olur diye düşündüm.

    Medya'nın dile getirmesi konusu doğru. Yabancı basında sürekli haberler çıkıyor bununla ilgili. Tabii, Ortadoğulu mantığının, Arapların kafa yapısının nasıl olduğu ortada.

    Üniversiteyi İstanbul'da okudum. Sıkıntılı süreçler de geçirdim. Can güvenliği konusunda kesinlikle haklısın. Ya istediğim şöyle bir şey; Avrupa'ya gittiğimde sokakta yürürken bir huzur hissederken, bunu Türkiye'de hiç hissedemedim.

    Masterı Avrupa'da okuyup Kanada'ya gitmek de olabilir tabii. Belki de Doktora veya bu sefer MBA için falan gidilebilir. Şu aşamada eğitim almak istediğim ülkenin ücretleri düşük olması lazım. Bunun için de en uygunu Avrupa gibi göründü. Kanada'da eğitimin pahalı olması eli kolu bağlıyor çünkü.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MLoveR

    @ThisisaNightmare: Baktığım CS master programlarında öyle dersler de gördüğüm için yazmıştım. Zorunlu ders olarak görünenler falan çok vardı. CE sürecinde oldukça zorlayıcı derslerdi.

    Bahsettiğin master programlarındaki dersler de modül olarak mı veriliyor? Çok büyük bir bilgiye sahip olmadığım için soruyorum. Almak istediğimiz derslerin tamamı seçmeli değildir, lisanstaki gibi.

    Güzel dersler var orda. Advanced Java, Kriptografi, Computer Networks gibi dersleri lisans zamanı görmüştüm. Aslında daha çok CS masterı, CE bitiren birine neler katar bunları hesap etmem lazım. Akademik olarak elbet öğretisi olur ama, özel sektörde çalışırken doğrudan faydası olur mu? Hep kafamda akademisyen olmak isteseydim CS master yapardım gibi bir düşünce yerleşmiş.

    Avrupa'da sunum, sınav veya raporlar şeklinde olabiliyor. Ders ders farklılaşıyor bildiğim kadarıyla.

    Avrupa'daki bu sosyal haklarla ilgili detaylı bilgim yoktu. Teşekkür ederim.

    ABD tabii ki çok iyi, ama hayat şartları oraya gitmeyi biraz zorlaştırıyor benim için. Bir de Google falan hayal bana. Girme şansım çok zayıf, hatta öyle bir ihtimali bile düşünemedim hiç.


    @Danilo Thann: Aslında ırkçılıktan ziyade fazla milliyetçilik gibi duruyor. Kim giderse gitsin, öyle olur gibi. Doğrudan Türkiye ile ilgisi olduğunu düşünmüyorum ben de. Avusturya'da, Graz'da bulunmuştum mekanlardaki garsonlar, çalışanlar falan biraz kabaydı. Belki de ben öyle hissettim, bilmiyorum. Sadece bana karşı olmamış da olabilir.

    Yeni biriyle tanıştığındaki önyargı, genelde Türkiye'nin Arap ülkesi sanılması, Arapça konuşulduğunun zannedilmesi, Türkiye'nin Laiklik değil Şeriat rejimiyle yönetildiğinin sanılması, kadınların istediğini giyemediğinin düşünülmesi gibi şeylere rast geldim şahsen. Bunu birkaç kez yaşadım, en yakını 2 ay kadar önce falandı. Buradaki sorun, internet gibi kocaman bir kaynak olduğu halde, oradaki insanların Türkiye'nin durumunu bilmemeleri bana açıkçası ilginç geliyor. Bu konuya ne diyeyim bilmiyorum. Bunun dışında, durumun böyle olmasında Türkiye'nin izlediği dış siyasetin ciddi etkisi var. Avrupa'ya yönelmek yerine, Ortadoğu'ya yönelmek gibi. Bir de bu konuda biz kişisel reklamımızı, ülkenin reklamını iyi yapamıyoruz. O da ayrı bir konu...

    Haklısın. Olay adaptasyon değil, görünüş vs bunlar etkiler. Bende de öyle "Türk Kültürü" gibi bir yapı yok. Dolayısıyla adaptasyon sorunum zaten olmaz. Avrupa'ya her gittiğimde, keşke benim ülkem de onlar gibi refahta yaşayabilse dedim. Oralarda yaşamak güzel olur diye düşündüm.

    Medya'nın dile getirmesi konusu doğru. Yabancı basında sürekli haberler çıkıyor bununla ilgili. Tabii, Ortadoğulu mantığının, Arapların kafa yapısının nasıl olduğu ortada.

    Üniversiteyi İstanbul'da okudum. Sıkıntılı süreçler de geçirdim. Can güvenliği konusunda kesinlikle haklısın. Ya istediğim şöyle bir şey; Avrupa'ya gittiğimde sokakta yürürken bir huzur hissederken, bunu Türkiye'de hiç hissedemedim.

    Masterı Avrupa'da okuyup Kanada'ya gitmek de olabilir tabii. Belki de Doktora veya bu sefer MBA için falan gidilebilir. Şu aşamada eğitim almak istediğim ülkenin ücretleri düşük olması lazım. Bunun için de en uygunu Avrupa gibi göründü. Kanada'da eğitimin pahalı olması eli kolu bağlıyor çünkü.

    Iste adam akilli Master programinda arastirma kismi harici hic bir kisim zorunlu olmaz, olmamali. Avrupa'daki sistem maalesef Bachelor ile Master i zamaninda tek bir diploma olarak sundugundan bunu hala kesin olarak ayirmis degil.
    Normalde alacagin derslerin listesi olur kendin secersin bunlarin arasindan. Kimi yerler major/minor secenegi de sunar.

    Bu master programinda dersler modul olarak verilmiyor, normal ders olarak veriliyor; somestr bitince baska dersler seciyorsun. Misal sonraki donem buyuk ihtimal su derslere bakacagim:

    Computer Network Programming
    Mobile Systems
    Network Security
    Machine Learning
    XML and Semantic Web Services

    Hepsinin ilk hafta dersine baktiktan sonra 3 tanesini secip devam edecegim.
  • ThisisaNightmare T kullanıcısına yanıt
    Ben core module gördüm birçok CS programında. Bayağı da kazık dersler falan vardı. Lisanstaki derslerin aynısından da çok gördüm. Gerçi bunları saydırabilir miyiz kaydolsak, o da bir muamma. Yüksek Lisans'ta, Lisans derslerinin çok fazla sayılmadığını duydum.

    Hala hem Bachelor hem Master olan programlar var dediğin gibi. Bachelor-Master degree gibi bir şey koymuşlardı adına. Çok ilginç. Daha geçen gün rastladım buna. Hangi okuldu anımsayamadım ama. Yine Avrupa'dandı. Aynı okulda, ayrı olarak verilen program da var, ama onlarda da core module'lar falan var dediğim gibi.

    Masterı da AU'da mı devam ediyorsun hocam? Lisansı yaptığın okulda mısın? Yoksa farklı bir okula mı devam ediyorsun?

    Computer Network Programming ve Network Security lisanstayken aldığım derslerdi. Her ikisi de seçmeliydi. Çok da şansımız yoktu başka ders seçmeye, bunları almıştım.

    Mobile Systems'den kasıt Mobile Programming ise onu almadım Üniversitede açılmasına rağmen, ama kendim yoğunlaşıyorum üzerine. Machine Learning de seçmeliydi, hocasından dolayı almamıştım. :)

    Diğer ders yoktu. Güzel dersler hepsi ama. Computer Network Programming beni zorlamıştı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MLoveR

    Ben core module gördüm birçok CS programında. Bayağı da kazık dersler falan vardı. Lisanstaki derslerin aynısından da çok gördüm. Gerçi bunları saydırabilir miyiz kaydolsak, o da bir muamma. Yüksek Lisans'ta, Lisans derslerinin çok fazla sayılmadığını duydum.

    Hala hem Bachelor hem Master olan programlar var dediğin gibi. Bachelor-Master degree gibi bir şey koymuşlardı adına. Çok ilginç. Daha geçen gün rastladım buna. Hangi okuldu anımsayamadım ama. Yine Avrupa'dandı. Aynı okulda, ayrı olarak verilen program da var, ama onlarda da core module'lar falan var dediğim gibi.

    Masterı da AU'da mı devam ediyorsun hocam? Lisansı yaptığın okulda mısın? Yoksa farklı bir okula mı devam ediyorsun?

    Computer Network Programming ve Network Security lisanstayken aldığım derslerdi. Her ikisi de seçmeliydi. Çok da şansımız yoktu başka ders seçmeye, bunları almıştım.

    Mobile Systems'den kasıt Mobile Programming ise onu almadım Üniversitede açılmasına rağmen, ama kendim yoğunlaşıyorum üzerine. Machine Learning de seçmeliydi, hocasından dolayı almamıştım. :)

    Diğer ders yoktu. Güzel dersler hepsi ama. Computer Network Programming beni zorlamıştı.

    Valla core modul gibi olaylar dedigim gibi daha cok Avrupai sistemde var.

    Misal Amerika'dan ornek vereyim:

    CS 50300 Operating Systems
    CS 56500 Programming Languages
    CS 58000 Algorithm Design, Analysis, And Implementation

    https://www.cs.purdue.edu/academic-programs/courses/

    Bu dersleri alman gerekiyor. Onun disinda 5 tane daha burdan ders seciyorsun, minimumda 2 derslik tez aliyorsun bitiyor.

    Farkettiysen Master programi Amerika'da Avrupa'ya gore daha kisa. Genelde 1-1.5 yillik olur. Bunun sebebi dedigim gibi, Avrupa'da Master egitimi normalde 5 yil surer; Amerika'da da benzeri sistem var eger birlestirirsen egitimleri.


    Dersleri saydiracagini pek zannetmiyorum. Fakat bir tane iyi ornek vermek istiyorum Avrupa sisteminden:
    http://www.imperial.ac.uk/computing/prospective-students/courses/pg/

    Specialist masterlari var misal onlardan birisi:
    http://www.imperial.ac.uk/computing/prospective-students/courses/pg/specialist-degrees/sss/

    Gordugun gibi selective dolu. Yani senin buldugun universitelerin pek iyi sistemi yok gibi geliyor. Bence biraz daha arayip butcene gore iyi bir secim yap.


    Evet masteri AU'da yapiyorum. Baska bir universitede yapiyorum, cunku mezun oldugum universite hem pahali hemde ders olarak cok fazla secenek sunmuyor.

    Mobile Systemsden kasit o evet. Yani ben aslinda app yapmayi biliyorum ama icerigi biraz akademikse yapmayi dusunurum. Zaten genelde aldigim dersleri birazda teknik raporlari iyi yapip bunlari sunmaya yogunlasmak istiyorum. Zira odev yap, sinava gir gec kismi bana cok birsey ogretmiyor. Misal obur universitede bi tane dersi cok sevdim, derste Scala ogretiyorlar. Ama seviyesi cok dusuk, ne bileyim type lari falan adam yarim saat anlatiyor. Boyle bir icerik oluncada insanin dersleri dinleyesi gelmiyor.
  • ThisisaNightmare T kullanıcısına yanıt
    Avrupa'da 3+2 şeklinde olduğundan sanırım 5 yıl. Lisansı Türkiye'de aldığımızı düşünürsek bize o 2 yıllık kısım kalıyor. Bazı ülkelerde(UK, İrlanda gibi) master eğitimi genellikle 1 yıl sürüyor. Oraların da inanılmaz pahalı olması tercihi tamamen başka taraflara itiyor. EU'dan bile gelseniz pahalı oralar. Avrupa'da genelde 2 yıl. 1,5 yıl olanlar bile nadir.

    Imperial'da o specialist masterlar, atıyorum CS'in çeşitli alanlarından biriyle ilgili(örneğin AI var linkte) master yapmamızı sağlıyor sanırım. Yani özel konulara yoğunlaşılmasını sağlıyor. Core dersler fazla değil gibi. Mesela Software Engineering de var. Daha önce sorduğum olay.

    http://www.imperial.ac.uk/computing/prospective-students/courses/pg/core-degrees/

    Bu linki açtığımda ilk sıradaki core ders "Computer Architecture". :D Bildiğin kabus. :D

    Daha detaylı araştırma yapacağım. Her okul iyi değil, evet. Bütçe doğrultusunda en iyi seçimi yapmak gerek. Ama dediğim gibi, çok pahalı bir okula gitme şansım yok. O yüzden Avrupa'da uygun fiyatlı yerlere bakınıp duruyorum hep. Belki Danilo Thann'ın düşündüğü gibi yapabilirim. Avrupa'da masterı yapıp, Kanada'ya oturum başvurusu yapmak gibi. Eğer Avrupa'da iş vs durumları olmazsa.

    Zaten raporlamalar önemli özel sektörde çalışan biri için. Öbür türlü lisanstan bir farkı yokki. Sınava git, ödev yap. Aynı sistem işliyor.

    Ben şöyle yapabilirim. Lisansta isteyip de alamadığımız dersleri CS masterında almak daha iyi olabilir belki. Mesela atıyorum Java Programming dersini lisansta alıp, kendini bu alanda yetiştirmişken, iş deneyimimiz de olduğunu düşünelim. CS masterında Java dersi almam mesela ben. En fazla bildiğim konu nasılsa geçerim gibi bir mantık olursa alınır. Yani ders geçmek için alınır. O zaman da master doğrudan katkı sağlamamış oluyor.
  • ThisisaNightmare T kullanıcısına yanıt
    Merhaba arkadaşlar bütün mesajlarınızı tek tek okudum şu anda ve benim gibi düşüncelere dalmış olan birisini görmek tek olmadığımı farketmek biraz sevindirdi açıkçası hep bir yalnızlık hissediyordum :D Şu anda 3. sınıfı bitirdim computer engineering okuyorum istanbulda. İsviçre konusunda konuşmak için sırf üye oldum :) Halam Bernde yaşıyor ve Bern universityde master programlarında çoğunlukla ingilizce mevcut. Sadece 15 dakikada trenle ulaşabilceğim bir konumda ve konaklama masrafım sıfır, yemek masrafım ise neredeyse sıfıra yakın olacak. Bende bu şansımı sonuna kadar kullanmak istiyorum ama hangi bölümde master yapmam kendi adıma daha verimli olur bilemiyorum. Açıkçası şunu söyleyebilirim ki yazılım konusunda çok iyi değilim hatta kötüyüm ama çok sosyal ve iletişimi yüksek birisiyim. ingilizcem advance yakındır her konuda tartışabilicek kadar neredeyse ve temel seviye almancam var A2 seviyesinde şu an. 1 ay sonrada Zurichteki ZHAW'da 1 dönem Erasmusa başlayacağım ve bu dönemde almancamı B1-B2 olabildiğince üstüne düşmeye çalışacağım. Bern universitesinin Computer science masterı %100 ingilizce, mba gibi bölümlerde %80 ingilizce ibaresi var ve herhangi bir şartları yok desek yeridir. Sadece dönemlik bi 700 chf civarı bir harç ödüyorsunuz ve dil sınavı vs bir şart aramıyor tamamen sizin insiyatifinizde zaten diliniz yoksa kalacaksınız derslerden kafasında olan bi üniversite. geçen yaz gidip international office le görüşmüşlüğüm var. Benim kafamdaki düşünce orada mba yada cs masterı yapıp bunu yaparken mümkünse sektörle alakalı bir işe girebilmek + master degree seviyesine ulaşabilmek ve en azından 3-4 sene çalışıp yaşamak sonra duruma göre geri dönüş istenirse yapılır istanbul bi yere kaçmıyor düşüncesindeyim. Kesinlikle Bilgisayara karşı ilgim çok bu sektörü seviyorum ancak sürekli ofiste bir hayatta geçirmek istemiyorum. Bu işin bol seyahatli şeklinde satış, pazarlama gibi bölümlerin üstüne gitsem diyede düşünüyorum bunun için ne dersiniz? tabi ki bu durumda CS masterı mantıksız geliyor. Daha çok Marketing vs iş görür. Düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim. kafam çok karışık mesajdan anlacağınız üzere :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: atikgkhn

    Merhaba arkadaşlar bütün mesajlarınızı tek tek okudum şu anda ve benim gibi düşüncelere dalmış olan birisini görmek tek olmadığımı farketmek biraz sevindirdi açıkçası hep bir yalnızlık hissediyordum :D Şu anda 3. sınıfı bitirdim computer engineering okuyorum istanbulda. İsviçre konusunda konuşmak için sırf üye oldum :) Halam Bernde yaşıyor ve Bern universityde master programlarında çoğunlukla ingilizce mevcut. Sadece 15 dakikada trenle ulaşabilceğim bir konumda ve konaklama masrafım sıfır, yemek masrafım ise neredeyse sıfıra yakın olacak. Bende bu şansımı sonuna kadar kullanmak istiyorum ama hangi bölümde master yapmam kendi adıma daha verimli olur bilemiyorum. Açıkçası şunu söyleyebilirim ki yazılım konusunda çok iyi değilim hatta kötüyüm ama çok sosyal ve iletişimi yüksek birisiyim. ingilizcem advance yakındır her konuda tartışabilicek kadar neredeyse ve temel seviye almancam var A2 seviyesinde şu an. 1 ay sonrada Zurichteki ZHAW'da 1 dönem Erasmusa başlayacağım ve bu dönemde almancamı B1-B2 olabildiğince üstüne düşmeye çalışacağım. Bern universitesinin Computer science masterı %100 ingilizce, mba gibi bölümlerde %80 ingilizce ibaresi var ve herhangi bir şartları yok desek yeridir. Sadece dönemlik bi 700 chf civarı bir harç ödüyorsunuz ve dil sınavı vs bir şart aramıyor tamamen sizin insiyatifinizde zaten diliniz yoksa kalacaksınız derslerden kafasında olan bi üniversite. geçen yaz gidip international office le görüşmüşlüğüm var. Benim kafamdaki düşünce orada mba yada cs masterı yapıp bunu yaparken mümkünse sektörle alakalı bir işe girebilmek + master degree seviyesine ulaşabilmek ve en azından 3-4 sene çalışıp yaşamak sonra duruma göre geri dönüş istenirse yapılır istanbul bi yere kaçmıyor düşüncesindeyim. Kesinlikle Bilgisayara karşı ilgim çok bu sektörü seviyorum ancak sürekli ofiste bir hayatta geçirmek istemiyorum. Bu işin bol seyahatli şeklinde satış, pazarlama gibi bölümlerin üstüne gitsem diyede düşünüyorum bunun için ne dersiniz? tabi ki bu durumda CS masterı mantıksız geliyor. Daha çok Marketing vs iş görür. Düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim. kafam çok karışık mesajdan anlacağınız üzere :)

    valla kafan karisiksa, en yapman gereken mantikli secim senin icin stajlar yapman olacak. 4. sinifinda okurken farkli pozisyonlara girip en cok hangisini seviyorsan ona gore birsey oku. okumaktan once kendini kesfetmen gerekiyor.
  • ThisisaNightmare T kullanıcısına yanıt
    Merhaba 2017 için tavsiyeleriniz neler?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: furinas

    Merhaba 2017 için tavsiyeleriniz neler?

    Valla durumuna gore degisir. Amerika ya basvur onumuzde secim var ama baska yerlere de basvur. Baktin amerika super gocmen yanlisi olmaya basladi o zaman oraya git. Yoksa Kanada ya git.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam öncelikle bütün sorulara üşenmeden bıkmadan cevap vermişsiniz sizi tebrik ediyorum ve bi soruda ben sormak istiyorum :)

    bu sene 11.sınıfa geçtim ve üniversitemi yurt dışında bilgisayar mühendisliği üzerine okumak istiyorum.aklımda kanada var (Toronto Üniversitesi)
    Size de sormak istedim kanada'da eğitim nasıl ve kanada dışında önerebileceğiniz bir ülke varmı ?
    Kanada Amerika'ya göre biraz daha uygun olduğu için Kanada'yı seçmiştim ve QS sıralamasına göre Toronto üni'si en iyi 11.üni olarak gösteriliyor.
    Gerçekten yardımınıza ihtiyacım var

    Şimdiden Teşekkür ederim :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Turkish Rider

    Hocam öncelikle bütün sorulara üşenmeden bıkmadan cevap vermişsiniz sizi tebrik ediyorum ve bi soruda ben sormak istiyorum :)

    bu sene 11.sınıfa geçtim ve üniversitemi yurt dışında bilgisayar mühendisliği üzerine okumak istiyorum.aklımda kanada var (Toronto Üniversitesi)
    Size de sormak istedim kanada'da eğitim nasıl ve kanada dışında önerebileceğiniz bir ülke varmı ?
    Kanada Amerika'ya göre biraz daha uygun olduğu için Kanada'yı seçmiştim ve QS sıralamasına göre Toronto üni'si en iyi 11.üni olarak gösteriliyor.
    Gerçekten yardımınıza ihtiyacım var

    Şimdiden Teşekkür ederim :)

    Siralamaya bakma u waterloo en iyisi. Benden kanit isteyeceksen ama lutfen isteme kendin buna bak.

    Bana inanmiyosan surda yazan Karney yi nin cevabina bak

    https://www.quora.com/Should-I-go-to-University-of-Toronto-or-University-of-Waterloo



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ThisisaNightmare -- 4 Ağustos 2016; 18:18:30 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.