Şimdi Ara

Barış YARKADAŞ'In KILIÇDAROĞLU Hakkındaki İnanılmaz İTİRAFLARI!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
1.662
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Çıktığı her tv kanalında esip gürleyen kendisini dürüstlük ve ilkelilik abidesi olarak gösteren Barış YARKADAŞ bakın Kemal Kılıçdaroğlu için neler söylemiş... DEĞİŞEN KİM? YARKADAŞ MI KILIÇDAROĞLU MU?

    Barış YARKADAŞ - 17 Kasım 2011 - Gerçek Gündem Yazısından bir bölüm:

    Kılıçdaroğlu, CNN Türk’ten Enver Aysever‘e “Çalışmalarına hiç katılmadım” diyor. Bu söz üzerine bazı şeyler yazıp Kılıçdaroğlu’nu üzmek istemiyorum. Ancak; yazmadan geçemeyeceğim bir ”ayrıntı” var. Bu ”ayrıntı” önceki yazıların ayaklarının yere daha sağlam basmasını ve tartışmanın özünün ortaya çıkmasını da sağlayacak.



    Hatırlarsınız, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partinin başına geçtikten hemen sonra “Arama Konferansı” adı altında iki toplantı düzenletmişti. Biri İstanbul’da diğeri ise Van’da gerçekleşen toplantıda, CHP politikalarının ne olması gerektiği konuşulmuştu. Toplantıya kimlerin katılacağı, kimin konuşacağı ve hangi konuların masaya yatırılacağı, moderatör Oğuz Babüroğlu tarafından organize edilmişti.

    CHP’lilerin sadece ”dinleyip” hiç ”konuş(a)madığı” o toplantıların moderatörü Oğuz Babüroğlu’nun da TESEV’in 36 nolu üyesi olduğunu söylersem, sanırım fotoğraf biraz daha netleşecektir. Babüroğlu, TESEV’e sadece üye olmakla kalmayıp aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olarak da görev yapıyor. Kılıçdaroğlu, “TESEV’in çalışmalarına katılmadım” diyor ama; TESEV’in CHP’nin çalışmalarına katıldığı ve “yönlendirdiği” ya da en azından “etkilediği” bu örnek üzerinden açıkça görülüyor.

    hopkins_raporu_2008

    Benim TESEV meselesinin üzerinde durmanın sebebi şu:

    TESEV, dünyaca ünlü para spekülatörü, Turuncu Devrimlerin mimarı Soros’un Türkiye’deki uzantılarından biridir. Soros, Açık Toplum Ensitüsü üzerinden Türkiye’de TESEV gibi kuruluşlara para aktararak, siyaset mühendisliği yapmaktadır. “Liberal” politikaların hakim olması için yapılan toplum mühendisliğinin temel amacı ise dünya kaynaklarının emperyalist ve kapitalistlere açılmasıdır. Felsefedeki kavramlarla ifade edersek, Soros bu eylemlerini yaparken, “örtülü dil”i kullanmakta ve faaliyetlerine “Açık Toplum” gibi albenisi olan, büyülü bir ad vermektedir. Güya, Açık Toplum ideali gerçekleşirse, dünya şeffaflaştırılacak ve böylece tam demokrasi egemen olacaktır! Oysa ki; dertleri demokrasi değil, para babalarının mutlak egemenliğini kurmaktır.



    Şu an TESEV’in başında bulunan ve Açık Toplum Enstitüsü’nün Danışma Kurulu Başkanlığı görevini de yürüten Can Paker, “Biz Soros’tan her yıl 2 milyon dolar alıyoruz” diyerek aralarındaki ilişkiyi itiraf etmiştir. (Sabah Gazetesi – 2008)

    Türkiye’ye “her yıl 2 milyon dolar yollayan” Soros’un, 2011 yılının haziran ayında BBC’ye verdiği bir mülakattaki sözlerini hatırlarsak, TESEV meselesi üzerinde neden durduğum ve neden “CHP lideri TESEV’e üye olamaz” dediğim daha net anlaşılacaktır.

    Soros, BBC’deki röportajında,”SSCB’nin dağıtılması için yapılan çalışmalarda bizzat rol aldım” demiş ardından da eklemiştir: “Dünya, bu kadar petrolün parasını, Libya Lideri Kaddafi’nin tek başına cebine koymasına izin vermeyecektir.” (Şimdiki Zaman – SKY Türk /Gürkan Hacır’ın Libya üzerine yaptığı programda da yayımlandı bu röportaj.)

    Hem SSCB’nin, hem de Kaddafi’nin başına gelenleri hatırladığımızda, Soros’un ”siyasi mühendislik” projesinin ayaklarından biri olduğu daha “açık” olarak görülecektir.

    Melih GÖKÇEK'Te bu fırsatı kaçırır mı? YARKADAŞ üzerinden ikisine birden ÇAKMIŞ:)




    Benim CHP – TESEV ve Açık Toplum Enstitüsü arasındaki ilişkiye yönelik itirazımın sebebi de budur. “Liberalizm” adı verilen ve dünya halklarının düşmanı olan bu düşünce; dünyayı “açık bir pazar” haline getirmek istiyor. Sendikasızlaştırma, kar eden kuruluşları özelleştirme, sosyal hakların ortadan kaldırılması, yurttaşların devlet karşısında korunaksız bırakılması, emeklilik yaşının git gide uzaması, Soros’un bayraktarlığını yaptığı liberalizmin yarattığı olumsuzluklardır.

    Bunları; “sosyalist – sosyal demokrat” bir çizgide durmaya çalışan bir gazeteci olarak söylüyorum. Tabii ki; bunları söylerken ne Kılıçdaroğlu’na ne de diğer CHP yöneticilerine “Sorosçu” yakıştırmasını yapmıyorum.

    Ne böyle bir niyetim var; ne de kastım!

    Ancak unutulmasın ki; “emperyalizm üç koldan birden gelir.” Öyle bir yönlendirilirsiniz ki; ne olduğunu anlamadan, kendi ideolojinize, tabanınıza, halkınıza ve ülkenize yabancılaşırsınız. CHP de ne yazık ki; şimdi bu “ideolojik tıkanma – savrulma” sürecini yaşıyor.


    Lafı çok uzatmadan, meselenin özünü yinelemek gerekir:

    Yukarıda sıraladığım sebeplerden dolayı, CHP liderinin TESEV’e üye olma hakkı yoktur! Bir önceki yazıda da belirtiğim üzere, TESEV; Kanarya Sevenler Derneği değildir… Yok eğer; CHP lideri TESEV’de kendisini ifade eden “ideolojik çizgi”yi benimsiyor ve ”sosyal demokrat politikalara” sırtını döneceğini söylüyorsa, bize de söyleyecek çok fazla söz kalmamaktadır.





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kalennder -- 5 Ağustos 2017; 16:12:47 >







  • Bu adam bi ara Ekmeleddin ilk turda cb seçilir diyordu. O gün bu gündür görünce gülüp geçerim



    Allah bir dediğinden başkasina inanmamak lazım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tabi akpnin nasıl gönülden destekçileri varsa chpnin de var. Akpnin gerçeklerini nasıl görmek istemiyorlarsa akpliler, chpliler de öyle ve mhpliler de.



    Söylediklerinde haklı olabilirsin. Zaten ben Kılıçdaroğlunu sevmem. Madem konuyu açmışsın, şu konuda da aynı fikirde olman gerekir. Akpden en güzel örnek Numan Kurtulmuş. Önceden akp ve Erdoğan için ağır konuşan adam nasıl oluyor da akpli oluyor. DEĞİŞEN KİM?



    Bir örnek daha. Süleyman Soylu. Onun da akp ve Erdoğan ile ilgili eleştirileri vardı. Şimdi ne oldu peki? DEĞİŞEN KİM?



    Söylediklerine katılmakla beraber senden bu soruların da cevabını bekliyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu arkadaş herhalde Can Paker'in şu anda ne yaptığını, Pelikancıların kim olduğunu ve neyi desteklerini görse aklı gider. Kılıçdaroğlu ne yapar bilmem, değişmiş midir o da umrumda değil açıkçası. Ama birilerine Can Paker ve TESEV üzerinden vurmadan önce az düşünmek lazım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: David Rockefeller

    Tabi akpnin nasıl gönülden destekçileri varsa chpnin de var. Akpnin gerçeklerini nasıl görmek istemiyorlarsa akpliler, chpliler de öyle ve mhpliler de.



    Söylediklerinde haklı olabilirsin. Zaten ben Kılıçdaroğlunu sevmem. Madem konuyu açmışsın, şu konuda da aynı fikirde olman gerekir. Akpden en güzel örnek Numan Kurtulmuş. Önceden akp ve Erdoğan için ağır konuşan adam nasıl oluyor da akpli oluyor. DEĞİŞEN KİM?



    Bir örnek daha. Süleyman Soylu. Onun da akp ve Erdoğan ile ilgili eleştirileri vardı. Şimdi ne oldu peki? DEĞİŞEN KİM?



    Söylediklerine katılmakla beraber senden bu soruların da cevabını bekliyorum.

    EN BAŞTAN CEVABI VEREYİM. FİKİRLERİ DEĞİŞEN SÜLEYMAN SOYLU İLE KURTULMUŞ. BAK NET..

    Ama örnek aynı değil.

    Birinde muhalefetteyken ağır da olsa eleştirmek var. Diğerinde doğrudan Türkiye'yi karıştırmak için kulllanılan dış desteği açık ve net olan bir kuruluşa üye olmakla ilgili ağır bir yazı var ki bunun adı "Türkiye'Yi karıştırmak isteyenlere bilerek alet olmak" demek değil de nedir?

    Kurtulmuş ve Soylu'nun bu tür bir iddiaları varsa yani ERDOĞAN'la ilgii Türkiye'Yi karıştırmak üzere kurulmuş bir kuruluşa üye olduğu vb. bir iddia varsa tamam getirin. Görelim.

    Her halükarda bana göre fikirleri değişen Kurtulmuş ve Soylu'dur.




  • kalennder K kullanıcısına yanıt
    Şimdi sen benden, örnek verdiğin olayın tıpa tıp aynısını Erdoğan cephesinden istiyorsun. Böyle bir şey mümkün değil. Eğer benden "Kılıçdaroğlu dış güçlerin adamıdır" diyerek buna benzer bir şey istiyorsan akp tarafıyla ilgili, buna örnekler verebilirim. Ayrıca ortada ağır eleştiri varken adam döneklik yaptıysa onda sorun vardır. Hele ki Numan Kurtulmuş "İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı." gibi bir eleştiri yapmışken. Zaten bu döneklik olayları akpde çok olur. Tuğrul Türkeş de buna örnektir.
    Ekonomi eski bakanı Ali Babacan'ın Bilderberg toplantılarına katılmasına nasıl bakıyorsun? Oraya akpyi temsilen gitti. Aslında Erdoğan'ın katılması istenmiş fakat halkın tepkisini çeker diye geri adım atılmış. Bunun üzerine Ali Babacan gitmiş. Egemen Bağış da bu toplantıya katılmıştır.
    Erdoğan'ın Yahudi Cesaret Ödülü alması bile başlı başına bir sorun. Yahudi cesaret ödülü de sadece Yahudilere verilir. Şimdi bunları bir akpli ki "muhafazakar, antisemitist, israil'i deccaliyet olarak gören bir kesim"den bahsediyoruz, nasıl savunabilir? Tabiatına ters.
    Yine Erdoğan siyonizmin kurucusu Theodor Herzl'in mezarında eşiyle saygı duruşunda bulunmuştur. Ben muhafazakar değilim ama ben bile o adamın başında saygı duruşunda bulunmam.
    Örneğin "1 Mart Tezkeresi" ki bu çok çok önemli bir meseledir. Bunu Erdoğan şiddetle destekledi ama amacına ulaşamadı. Reddedilmesinde derin devletin parmağı olduğu söylense de kesin bilemeyiz. Tabi tezkere geçmeyince en az Abd kadar hayal kırıklığına uğramıştır Erdoğan.
    Tüm bunlar akpnin "yerli ve milli" olduğuna şüpheyle bakmamızı sağlayan olaylardır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi David Rockefeller -- 7 Ağustos 2017; 16:31:9 >




  • kaset desem yeterlimi acaba.
    aday olmayacağım diyerek sonradan nasıl aday olduğunuda anlatır mısınız
  • Kılıçdaroğlu bir proje isimdir bunu biliyordum ancak yapımcılarının farklı olduğunu düşünüyordum ( D.Baykal'ın milliyetçi olması ve doğudan oy alaması nedeniyle böyle proje devreye sokulmuştur )

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Evet ne yazık ki ülkemizin siyasi partileri az veya çok ABD'nin ( devletinin ve/veya arkasında sermaye olan kuruluşların) etkisinde.

    ABD'nin, dünyada pek çok ülkede, siyasilere dolaylı ya da direk müdehale ederek etkileyeme çalıştığı ve etkilediği, kendi sinema filmlerine bile konu olacak kadar açıkta bir konu. ( benim bu konuda en çok etkilendiğim 2 eser : Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları ( kitap ) 2- Bizim Adimiz Kriz ( film )

    Hatta kendimce siyasi paritlerin, ABD'nin etkisi altında olma yüzdelerini bile aklımda puanladım:
    1- HDP %90 : Türkiye partisi olmadığı zaten izlediği ayrılıkçı politikadan belli
    2- MHP %60 : Diğer siyasilerin günahını almayayım, sırf Bahçeli'nin kaypak politikası bana ABD ajanı olmalı ihtimalini çağrıştırdığı için %60 veriyorum.
    3- AKP %40 : Aslında açılım sürecinin bitmesine kadar ABD etksisi %80'deydi ama şimdi büyük ölçüde azaldı. Yine de halen ABD ve İsrail çıkarlarına uygun hareket ettiği konuların çokluğu insanı düşündürüyor. Birkaç örnek:
    -ABD, ortada BM kararı olmadan sırf Trump istediği için 51 füze ile Suriye'yi bombaladığında ilk desteği RTE verdi
    -Barzani, Türkiye'ye geldiğinde bayraklarını Ankara'da göndere çekti. Barzani'ye destekleri çok ciddi.
    -İsrail'in Mavi Marmara katliyamını affetmesi ve bu katliyamla ilgili İsrail askerlerine dava açılmaması konusunda İsrail ile anlaşması.
    - İsrail ile basında yer almayan ama her sene daha da artan ekonomik işbirliği
    - ABD politikaları çerçevesinde tarım politikaları izlemesi : pancar şekerine desteği kesmesi, tarım ve hayvancılıkta yurt dışına konan vergileri ciddi oranda düşürerek kendi çiftçimizi ve hayvancılığımızı uzun vadede bitirmesi.
    - İncirlik üssünden YPG'ye silah gitmesine engel olmaması.


    4- CHP %30 : Yıllardır CHP bu ülkeyi yönetmiyor ve daha uzun süre yönetecek gibi de durmuyor bu sebeple, ABD'nin, CHP'ye, AKP'ye yaptığı kadar yatırım yaptığını sanmıyorum.
    CHP yönetimde olmadığı için, AKP'nin yaptığı gibi bariz ABD yanlısı uygulamaları da göremiyoruz ama yine de tahminim, ABD'nin diğer partiler gibi CHP içinde de az-çok ektisinin olduğu.


    Şimdi bazıları, AKP'nin ABD'ye karşı aldığı kararları da hatırlatabilir. Evet vardır, zaten bu sebeple %40 ABD etkisi vardır diyorum. Yine de yukarıda yazdığım maddeler küçümsenecek maddeler değil ve eskisine göre azalsa da hala Türkiye'ye önemli zararlar verecek seviyede ABD'nin AKP üzerinde etkisi ne yazık ki devam etmektedir.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.