Şimdi Ara

Bayrağımızın aslında Bizans'tan gelmesi (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
35
Cevap
0
Favori
2.169
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Bizans, Roma devletinin tarih boyunca evrimi ve Roma emperyal iktidarının çevresinde ve himayesinde gelişmiş dominant Grek ve Hıristiyan karakterli tamamen kendisine has denebilecek bir yarı Doğulu uygarlık. Cevap evet Bizans "Roma'dır" ama klasik Roma değildir. Klasik Roma bildiğimiz başşehri İtalya Latium'daki Roma olan İmparatorluk iken, Bizans Roması tek bir şehirle sınırlanmayacak kadar büyük bir organizma olmuş aynı canlı imparatorluğun ikinci başşehir olarak seçtiği boğazlardaki bir kentin etrafında şekillenmiş Konstantinopolis İmparatorluğu'dur. Yani Bizans Yeni Roma'dır (Roma Nova; Konstantinopolis veya Is ten Bol'un diğer adı). Klasik Roma baskın Latin karakterliyken Bizans baskın Grek karakterlidir ama özünde ikisi de Greko Romen menşeilidir; zaten siyasi gelenek de kesintisizdir. Son Bizans imparatoru autokrator ton Rhomaion (Romalıların imparatoru) sıfatıyla ve geleneksel Roma-Bizans perspektifinde başka hiçbir Hıristiyan hükümdara tanınmayan bir ayrıcalıkla (evrensel ve ruhani olan tek hükümdar olma ayrıcalığıyla*) ölmüştür. Batı perspektifinde Roma Grek değil Latin karakterli olduğu ve Alman kralları ve Latinler evrensel Hıristiyan Roma imparatorluğu düşüncesini Yunan görünenlere kaptırmak istemedikleri için esas Roma [Doğu] İmparatorluğu'nu Imperium Graecorum (Yunanların İmparatorluğu) ya da (başkentine hitaben) Bizans şeklinde adlandırıyorlar. "Helen İmparatorluğu" bilhassa tarih boyunca genel olarak Bizans'ın "Hıristiyanlık-Seçilmiş Krallık Roma" merkezli anlayışı ve resmi ideolojisi, karma unsurlu ordusu, bürokrasisi, toplum yapısı, hukuku, Helen terimini eski paganları sınıflandırmak için kullanan kendi eklesiyastik terminolojisi düşünülürse inanılmaz yanıltıcı, milliyetçilik öncesi bir çağda Yunan milliyetçiliği çağrışımı yapan anakronistik bir tabir. Bazı elit kesimden Rumların Grek olduklarının iyiden iyiye farkına vardığı geç dönem Bizansı'na bile Helen denemez; Greko-Romen İmparatorluğu veya Rum İmparatorluğu denmesi gerekir ya da içeriğinin farkında olarak Doğu Roma veya Bizans.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

    Bizans, Roma devletinin tarih boyunca evrimi ve Roma emperyal iktidarının çevresinde ve himayesinde gelişmiş dominant Grek ve Hıristiyan karakterli tamamen kendisine has denebilecek bir yarı Doğulu uygarlık. Cevap evet Bizans "Roma'dır" ama klasik Roma değildir. Klasik Roma bildiğimiz başşehri İtalya Latium'daki Roma olan İmparatorluk iken, Bizans Roması tek bir şehirle sınırlanmayacak kadar büyük bir organizma olmuş aynı canlı imparatorluğun ikinci başşehir olarak seçtiği boğazlardaki bir kentin etrafında şekillenmiş Konstantinopolis İmparatorluğu'dur. Yani Bizans Yeni Roma'dır (Roma Nova; Konstantinopolis veya Is ten Bol'un diğer adı). Klasik Roma baskın Latin karakterliyken Bizans baskın Grek karakterlidir ama özünde ikisi de Greko Romen menşeilidir; zaten siyasi gelenek de kesintisizdir. Son Bizans imparatoru autokrator ton Rhomaion (Romalıların imparatoru) sıfatıyla ve geleneksel Roma-Bizans perspektifinde başka hiçbir Hıristiyan hükümdara tanınmayan bir ayrıcalıkla (evrensel ve ruhani olan tek hükümdar olma ayrıcalığıyla*) ölmüştür. Batı perspektifinde Roma Grek değil Latin karakterli olduğu ve Alman kralları ve Latinler evrensel Hıristiyan Roma imparatorluğu düşüncesini Yunan görünenlere kaptırmak istemedikleri için esas Roma [Doğu] İmparatorluğu'nu Imperium Graecorum (Yunanların İmparatorluğu) ya da (başkentine hitaben) Bizans şeklinde adlandırıyorlar. "Helen İmparatorluğu" bilhassa tarih boyunca genel olarak Bizans'ın "Hıristiyanlık-Seçilmiş Krallık Roma" merkezli anlayışı ve resmi ideolojisi, karma unsurlu ordusu, bürokrasisi, toplum yapısı, hukuku, Helen terimini eski paganları sınıflandırmak için kullanan kendi eklesiyastik terminolojisi düşünülürse inanılmaz yanıltıcı, milliyetçilik öncesi bir çağda Yunan milliyetçiliği çağrışımı yapan anakronistik bir tabir. Bazı elit kesimden Rumların Grek olduklarının iyiden iyiye farkına vardığı geç dönem Bizansı'na bile Helen denemez; Greko-Romen İmparatorluğu veya Rum İmparatorluğu denmesi gerekir ya da içeriğinin farkında olarak Doğu Roma veya Bizans.

    Bizans şehrin adıdır constantin şehri yeniden imar edip adını değiştirene kadar. Bizans romanın bir şehridir belkide başkendir ama roma bizans değildir. Klasik veya modern diye bir ayrım yok doğu ve batı diye ayrılır ve her iki bçlüm de diğeri üzerinde hak idda eder her iki tarafta kendini Romus Romulus efsanesi ile kurulan Roma sayar.


    Aynen dediğiniz gibi gelenek kesintisiz devam eder. Bugünkü papa da roma imparatorlarından gelen ünvanları takınır. Avrupa hanedanlarının hükümdarlık meşruiyet politikaları malum çar kayzer papa gibi Fatih Sultan Mehmet Kayzeri Rum ünvanını kullanmasın diye bile bu neşriat yapılır.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: aliemre461

    Aynen kardeşim. Sıfır kaynak kullanımı ile kültür, tarih forumunda tartışma yapan sen ama siyasi tarihte uydurma yapan ben. Diğer konuda tek tek tüm yazdıklarını kaynak kullanımı ile değerlendirdim sen kendi düşüncelerini söylüyorsun sadece. Belli bir argümanın yok öncülün yok. Muhtemeldir ki yaşın küçük saygıyla karşılıyorum. Barbaros şansal yazmışsın bir de  . Yine son kez şansımı deneyip tek tek ifadelerini değerlendirim ama cevap vereceksen lütfen kaynak kullanmadan gelme. Burası alternatif tarih forumu değil. "Wehrmacht" nickli bir kullanıcı tarih literatürünün umrunda değil yani.


    Alıntı

    metni:
    Evet hocam bu siyasi saikle çıkartılmış bir kılıf. rus ve avrupa hanedanarı/halkları Fatih Sultan Mehmedi roma imparatoru Türkleri romanın varisi saymamak için kullanıyorlar bunu. Roma imparatorluğu doğu roma demek böyle de öğretmek şart.


    Bizans ismi ilk kez kaynaklarda Mihail I. Komnenos tarafından kullanılıyor. Bazı kiliselerde de "Byzantia Imperii" ifadesi geçmekte. Malum şehir için kullanılan eski adlarından biri "Byzantium". He evet literatürde sıklıkla 17. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlanıyor bunu da kabul ediyorum. Bunda Montesquieu vb. düşünürlerin etkisi var. Değişen koşullar yönetim şekilleri vs. artık Doğu Roma İmparatorluğu'nu bir Helen imparatorluğuna dönüştürüyor. Bunun için Montesquieu'nun adlı eserini okumanı öneririm şiddetle "Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler". Katılırsın katılmazsın fakat son dönem Doğu Roma'yı başlangıçtaki Roma ile bağdaştırmıyor artık düşünürler. Ki haklılar da. Ve ayrımını yapmak için zaten daha önce nadiren de olsa kullanılmış olan Bizans İmparatorluğu ismi kullanılmaya başlanıyor. Katılırsın katılmazsın ister Doğu Roma de ister Bizans ne önemi var. Roma İmparatorluğu ismi de bir başkentten gelme. Bizans ismi de ne önemi var.


    Bu kadar isme takıksan bu konulara "Karahanlı" ismi de Karahanlılar tarafından hiç kullanılmadı. Kendilerine İlekliler diyorlardı. Bir daha kullanma Karahanlı ibaresini. "Gök(Kök)türkler" diye bir kullanım da 19. yüzyılda Willi Bang Kaup'un kullanımına kadar yok. Anadolu Selçuklularına da Rum Devleti demen gerek senin mantığınla. Ne fark eder yani. Osmanlıyı 3. roma saymamak için kullanacakları en son argümandır bence. Bu arada yanlış anlaşılmasın bir 3.roma seçilecekse ben de Osmanlı diye adlandırdığımız devletin bunun için en uygun devlet olduğunu düşünmekteyim...


    Alıntı

    metni:
    Anadoluya selçukludan evvel iskit ler gibi bir çok Türk Boyunun girdiği ve ozamannki istanbul hükumetinin ordusunda çok uzun zaman evvel bakanlar ve avrupaya yerleşmiş Türkler bulunduğu için bizanstan almış olamayız. Hatta romus rumulus kuruluş mitinden yola çıkarsan romayı Türkler kurmuş veya kurarken Efsanemizi almış olma olasılıkları daha yüksek.

    5-6 yıldır eski Türk tarihi ile o kadar içli dışlıyım ben bu kadar rahat İskitler Türk demem. Kim bilir Tomris'i İskit kraliçesi de zannediyorsundur. İskiter, Massagetler, Yukarigler, Alanlar, Partlar, Cermenler, Ugorlar, Macarlar, çeşitli Aryani ve Türkik kabileler var elimizde. Fakat bunların ayrımını yapmak için elimizde yeterli filoloiik veriler yok elimizde. Zeki Velidi Togan, Radloff, Barthold bu konunun aşırı uzman tarihçileri bu konuda esas olarak kültürel faktörlerin ele alınmasını gerektiğini düşünürler (bkz. Türkistan Halkları tarihi, Umumi Türk Tarihi vs.) Kültür olarak ele aldığımızda Esik, Pasırık kurganlarına ve Heredot, Batlamyus, Pers Kitabelerine (Behistun vs.) baktığımızda aşırı şekilde proto-turkic unsura rastlıyoruz. Ama bu sadece İskitlerin içinde yaşayan Türklerin olduğunu da gösterebilir. İlerde yapılacak genetik araştırmalar ve daha detaylı filolojik araştırmalar her şeyi gösterecek bize. Henüz bilmiyoruz çoğu şeyi ki İskit ifadesi de çok genel neyi kastediyorsun saka tigrakhauda grubunu mu ? penjap havzası grubunu mu ? ısık havzası grubunu mu ? Muhtemelen Hunlar gibi yönetici kısmı (Royal İskits) Türkik olan ama içinde farklı milletler olan büyük bir konfederasyon olduğunu düşünüyorum ben. Ama tabi benim düşüncemin pek bir önemi yok. Tarih disiplini ne diyorsa o. Sadece yukarıda saydığım kabilelerden Massagetler'in Yüe-çilerle vs etkileşimine ve kültürel ögelere bakarsak çok aşırı muhtemele bir şekilde Türkik kökenli olduğunu söyleyebiliriz o kadar. Konuya da dönecek olursak Heredot'un ifadesine göre Doğu Anadolu'dan öteye de gitmiyorlar zaten bu tigrakhauda Sakaları. Kültür etkileşimi olduğu kesin fakat Hun, Sabar, ve Avarlara kadar (5-3. yüzyıllar) İstanbul dolaylarına gelen bir Türkik grup yok. Ve bu paralar Roma'da 1. yüzyıldan itibaren görülmeye başlanıyor. Partlarda daha önce MÖ 1. yüzyılda başlıyor kullanımı. Antik Mezapotamya uygarlıklarında hilal ve yıldız kullanımı görülüyor (Sümer ikonografisi vs.) İsrail krallığında vs. bolca kaynak var ay ve yıldız kullanımına dair. Çinde de var (Chou hanedanı) Hint uygarlığında da var. İran uygarlığında da var. Ama Türklere bakacak olursak ilk olarak Göktürk paralarında görüyoruz (6.yüzyıl) zaman farkına bakar mısın.. Hunlar ile başlayan Roma uygarlığı ile Türkik göçebelerin tanışmalarını sağlayan göçler sonucu da bu imgelerin bu kabileler tarafından Avrupa'ya götürüldüğüne dair bir belge sunabilir misin ? Ben Türkler gelmeden önce kullandıklarına dair verileri sunabiliyorum. Türkik göçebelerin Roma'da paralı askerlik yaptığı dönemlere kadar ay yıldız motifini tüm dünya kullanıyor yani. Bunca yazıyı yazmamın sebebi dediklerini doğrulayan bir veri yok. Ortaya koyduğun öncüller yanlış direkt. Tüm uygarlıklar gök cisimlerine, hayvanlara, bitkilere mistik anlamlar yüklemiştir. Öle Türkik kabileler her yere gitmiştir medeniyeti yaymıştır her yere diye bir şey yok. "Roma'yı Türkler kurmuş veya efsanemizi almış olma olasılıkları daha yüksek" ??. Etrüsklerden bahsediyorsan eğer Roma'yı Etrüsküler kurmadı. Roma kültürünü büyük ölçüde etkileyen bir kavim sadece. Günümüzde de halefleri yok bu kavmin Roma uygarlığı içinde erimiş gitmişler. Filolojik ve genetik çalışmalar Etrüskilerin Asya kökenli olduğu doğrudur. Çok hakim değilim Etrüsklerle ilgili konulara çok girmek istemiyorum o yüzden. Ama dediğim gibi Etrüsk ismi ortaya çıkmadan 2000 sene önce görülüyorken ay yıldız bunu tartışmak anlamsız diye düşünüyorum.


    Alıntı

    metni:
    bizans yok roma var. romanın nasıl sümlerler ile bağlantısı olabiliyor bu ne saçma yorum.


    Tarihin her zamanının etkileşim içinde olduğunu biliyorsun değil mi. Sümer Devleti yıkıldıktan sonra kültürleri de puf olmadı


    "Tüm dünyada tıbbın ve sağlık sektörünün sembolü olan yılan figürü, 14 şubatın sevgililer günü olarak kutlanması, Noel ağacı süslenmesi, mezarlıklara selvi ağacı dikilmesi, Anadolu'daki nevruz ve çeşitli evlilik adetleri, Yunan mitolojisindeki çeşitli karakter ve olaylar Sümerlilerden geliyor.

    Sümerliler Anadolu'ya Bizans'tan sonra gelen Selçukluları, Osmanlıları etkilemiş Bizans'ı etkileyemeyeceğini siz nasıl düşünüyorsunuz? " @Eski Açık Sarı Desene nickli arkadaşımızın gayet güzel açıkladığını düşünüyorum. Yukarıda da kültürel etkileşimden bahsettim güzelce. Burada saçma olan yorum çok apaçık bence  

    sadece herkesin bildiği hocaların isimlerini yazmış olmak seni kaynak sahibi yapmıyor doğru diye sadece maksatlı yorumlar yazıp altına hocaların isimlerini akedemi hariç zaten kimsenin okumadığı "kaynaklar" yazabildiğin için kendine paye çıkartıyorsun sadece. Burada literatür çalıştığını sanacak kadar saf olamazsın...


    Bizans milattan evvel kurulan şehir 1500 yıl sonra mı söz ediliyor diyorsun roma devletinde hak idda edenler latin istilasından sonra istanbulda yerleşik devlet romayı reddeder tabi hala siyaset yapıyorsun. ne önemi var şöyle kayser çar veya papa diye kendine roma dan ünvanlar alıp romanın ve eski roma imparatorluk coğrafyasında hak idda eden hanedan ve makamlar var maksatları tabiki meşruiyet sağlamak. Bir diğer sakıncası Fatih Sultan Mehmedin "kayzeri rum" roma imparatoru olduğunu Devletin de imparatorluk vasfını kazanması ve romanın varisi olmasını hazmedemeyen en yakın yunanistan neşriati olduğu için farkı çok.


    Evet iskitler Türk Tomriste Türk boylarını birleştirmiş saka kraliçesi. Tarih disiplini diyorsun işine geleni bilmiyoruz demişsin işine gelmeyeni avarlar bilmem kaça kadar gelmedi diye kestirip atmışsın bumu?? Türklerin gelmediklerini uydurduktan sonra ispat diye yazarsın sen mustafa armağana doğru koşuyorsun bekliyorum zaten.

    EE gene ayyıldız meselesinde her kavim gök cisimlerine ilgi duymuş falan bu Türklerin bunu doğu romadan veya başkalarından aldı tezini çürütür benim söylediğimi tersten mi tescil mi etmiş oldun sadece??

    Roma kuruluş efsanesi ile Türklerin mitlerinin bire bir benzerliğinden bahsettim ayyıldız iddama dayanak olsun diye.

    Bak göbeklitepeden sonra orada birkaç Türk kültürü öğesi bulur stonehenge de hak idda edilebilir


    EE tasfirler veya kültürel öğeler sümerlerden geliyorda bir tek romaya mı geliyor yani hala saçmalık hala sıvacılık yapıyorsunuz.

    Hiç birşey açıklamış olmadınız hala saçmalıyorsunuz tarihi bir temasları dahi yok.

    Tarihi disiplin kelamını yazmak ve birkaç büyük tarihçi ismi ezberleyip ortalığa tarihçiyim iddasıyla çıkınca demekki böyle olunuyor.

    Neden onlara aksın ne tarih ne coğrafi kesişme yokki..

    Türkler onlardan almış olamaz her kültür gök cisimlerine alaka duyardı hani bu saçmalığa kılıf uydurmak için daha idda ediyorsunuz ya bu yorum değil minareye kılıf zaten sümerler ile "bizans" arasında kaç milenyum var kendi iddanız kendi argümanlarınızla giderek daha büyük saçmalığa dönüyor..


    "Tüm dünyada tıbbın ve sağlık sektörünün sembolü olan yılan figürü, 14 şubatın sevgililer günü olarak kutlanması, Noel ağacı süslenmesi, mezarlıklara selvi ağacı dikilmesi, Anadolu'daki nevruz ve çeşitli evlilik adetleri, Yunan mitolojisindeki çeşitli karakter ve olaylar Sümerlilerden geliyor.


    çünkü Mısır ve Sümer medeniyetin başlangıcı her ne varolmuş ise orada gelişmiş veya dağılmış olduğu müspet ilmin ortadoğu anadolu kökenli olduğu için tüm dünyada benzerlikler görünür bunda şaşılacak ne var olabilir? yani herkesin zaten bildiği genel geçer şeyler bunlar bana sümer ile "bizans" arasındaki kesişme hariçneredeyse kıtaların oluşumuna kadar laf çevirdiniz..





  • wehrmacht kullanıcısına yanıt

    Ne diyeyim ki kardeş. Kaynak kullanımına bu kadar sözü getirmemin sebebi senin hiçbir kaynak sunmadan bol keseden sallaman. Amacım da yardımcı olmak başka bir şey de değil ama her cevabında aslı olmayan şeyler saçmalıyorsun. Benim amacım Türklerin bu imgeleri Roma'dan aldığını ya da Roma'nın Türklerden aldığını göstermek değildi ki. Hani bu çıkarımı yapabildiğin bir şey dediğimi de düşünmüyorum. Dediysem de yanlış anlamışsın kusura bakma. Sözün özü olarak tarihin her bir noktasında var olduğunu Sümerlerden beri (Sin ve İştar) uygarlıklar çerçevesinde çeşitli anlamlar yüklenen imgeler bunlar. Ve buradan tüm medeniyetlere yayılmıştır ya da her medeniyet kendince uygarlaşma süreçlerinde çeşitli anlamlar yüklemiştir demenin doğru olacağını düşünüyorum. Bu konuda karşı çıktığım sizin iddianızın 3-4.yüzyıla kadar Türkik bir unsurla ciddi bir etkileşimi olmayan Roma uygarlığının bu imgeler konusunda Türklerden etkilendiğini öne sürmeniz. Düşüncelerinizi ispatlayabilecek ya da bu yönde yoruma vesile olacak bir vesika ile beraber bu konu hakkında yazacak olursanız tartışmaya devam etmek isterim...


    Alıntı

    metni:
    Evet iskitler Türk Tomriste Türk boylarını birleştirmiş saka kraliçesi.

    Son olarak sadece şu lafzına yorum yapacağım daha da muhatap almak istemiyorum. Bilgi birikiminizin zayıf olduğu aşikar. "Heredot 'Tarih' İş Bankası Yayınları s.108-115". Tomris hakkında verilen en geniş bilgiler burada yer almakta. Bakın bakalım ne çıkaracaksanız. Aynı şekilde İskitler hakkında en genel kaynak olan eser bu. Cüzi bir miktara eseri edinip okuyabilirsiniz. Bir nane bilmeden yorum yapıp komik duruma düşüyorsunuz. Tek tek neyin ne olduğunu da göstermek isterdim direkt kaynakları gözünüzün önünde size okuyarak göstererek. Forum ortamında imkanın bu kadar olduğunu idrak edebiliyor olmanız lazım. Sonuç olarak dediğim gibi senin yorumlarını değil tarihi gerçekleri önemsiyorum. Gerçi sana göre Osmanlının gerilemesindeki en büyük sebeplerden biri Kanuni döneminde tek taraflı verilen kapitülasyonlardı :D. Ne bekliyorsam... Her neyse bu doğrultuda bir şeyler yazacaksan cevaplarım daha da meşgul etmeyelim forumu. İyi forumlar dilerim





  • quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht

    Bizans şehrin adıdır constantin şehri yeniden imar edip adını değiştirene kadar. Bizans romanın bir şehridir belkide başkendir ama roma bizans değildir. Klasik veya modern diye bir ayrım yok doğu ve batı diye ayrılır ve her iki bçlüm de diğeri üzerinde hak idda eder her iki tarafta kendini Romus Romulus efsanesi ile kurulan Roma sayar.


    Aynen dediğiniz gibi gelenek kesintisiz devam eder. Bugünkü papa da roma imparatorlarından gelen ünvanları takınır. Avrupa hanedanlarının hükümdarlık meşruiyet politikaları malum çar kayzer papa gibi Fatih Sultan Mehmet Kayzeri Rum ünvanını kullanmasın diye bile bu neşriat yapılır.



    Alıntıları Göster

    Açıkçası Bizans'ın Batılılar tarafından Roma sayılmaması ve Roma yerine Yunan İmparatorluğu (Imperium Graecum) denmesi Osmanlı'dan çok daha öncesine düşüyor; bu sebeple Fatih hakkında Batılı tahrif tezin pek geçerli değil. Batı zaten Bizans'ı birkaç asırdır (muhtemelen 9.asırdan beri) Roma saymıyordu. Batı dünyasında bir an için bile "kafir Türklerin" evrensel Roma-Hıristiyan imparatorluk olabileceği akıllardan geçmemiş olabilir. Batı algısında Türklerin tıpkı Yunanlar gibi ayrı bir imparatorluğu vardı. Bunlara mukabil Bizans Roma şehri ile beraber ayrıcalıklı şekilde praefectus urbi (şehir valisi) sahibi olup Roma paralarında Roma ile beraber boy gösterdiğinden beri Roma İmparatorluğu'nun başkentlerinden birisi. Klasik ya da modern ayrımı nasıl olmaz? Zaten bunun ne klasik Roma'yla ne de Bizans'la aka Yeni Roma'yla alakası yok çünkü iki uygarlık ve kültür de modern değil, Roma-Bizans devletinin kendisi de modern bir devlet değil. Doğu veya Batı Roma İmparatorluğu historyagrafik - teknik ayrımlar, teoride her zaman tek bir devlet vardı. Bu sebeple Bizans'ın adı da Imperium Romanum veya Basileia Rhomaion (Βασιλεία Ῥωμαίων) olarak kalıyor. Her iki terimin de translasyonu Roma İmparatorluğu ya da Roma Hükümranlığı. Papa pontifex maximus, princeps gibi ünvanlar kullanıyor doğru ama papa Avrupa kültüründe eklesiyastik bir siyasi otorite, hiçbir zaman bir imparator yani esas gücü ruhaniliğe değil de askeriye dayanan seküler bir siyasi otorite olmuyor. Papalık makamı Roma Başpiskoposluğu'ndan ve ebedi şehir Roma'da şehit düşmüş ünlü Havari Petrus'un (Petrus ismi Yunanca kaya - Petra - isminden türüyor) üzerinde gelişiyor. İsa İncil'de Havarisi Petrus'a sen benim kilisemi üzerine koyacağım kayasın der. Papanın otoritesi imparatorluk gibi kılıçla kazanılmış değil; hayatı yönlendiren kiliseler (resmi organize Hıristiyan topluluklar) içinde elde edilmiş ruhani bir konum. Bazı eski Roma ünvanlarını taşıması imparatorluk tartışmalarında önemli değil.


    Entelektüel gelenek içerisinde Bizans da kendisini Remus ve Romulus'a kadar götürse de Bizans'ın esas başlangıç efsaneleri Büyük Konstantin ve bir dereceye kadar da Jüstinyen'le ilgili. Ayasofya'dan bir mozaik: Konstantin İstanbul'u, Jüstinyen Ayasofya'yı Theotokos (Tanrı Doğuran) Meryem ve Pantokrator (Her Şeyin Efendisi) çocuk bir İsa'ya sunuyor. Bizans için Remus ve Romulus kökenbilimi klasik Roma'da olduğu kadar önemli değildi. Ancak şu var, 1204 yağmasında yok edilen eserler içinde hipodromda (bugünkü at meydanında) bulunan Remus ve Romulus heykeli de var.


    Bayrağımızın aslında Bizans'tan gelmesi
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: aliemre461

    Ne diyeyim ki kardeş. Kaynak kullanımına bu kadar sözü getirmemin sebebi senin hiçbir kaynak sunmadan bol keseden sallaman. Amacım da yardımcı olmak başka bir şey de değil ama her cevabında aslı olmayan şeyler saçmalıyorsun. Benim amacım Türklerin bu imgeleri Roma'dan aldığını ya da Roma'nın Türklerden aldığını göstermek değildi ki. Hani bu çıkarımı yapabildiğin bir şey dediğimi de düşünmüyorum. Dediysem de yanlış anlamışsın kusura bakma. Sözün özü olarak tarihin her bir noktasında var olduğunu Sümerlerden beri (Sin ve İştar) uygarlıklar çerçevesinde çeşitli anlamlar yüklenen imgeler bunlar. Ve buradan tüm medeniyetlere yayılmıştır ya da her medeniyet kendince uygarlaşma süreçlerinde çeşitli anlamlar yüklemiştir demenin doğru olacağını düşünüyorum. Bu konuda karşı çıktığım sizin iddianızın 3-4.yüzyıla kadar Türkik bir unsurla ciddi bir etkileşimi olmayan Roma uygarlığının bu imgeler konusunda Türklerden etkilendiğini öne sürmeniz. Düşüncelerinizi ispatlayabilecek ya da bu yönde yoruma vesile olacak bir vesika ile beraber bu konu hakkında yazacak olursanız tartışmaya devam etmek isterim...


    Alıntı

    metni:
    Evet iskitler Türk Tomriste Türk boylarını birleştirmiş saka kraliçesi.

    Son olarak sadece şu lafzına yorum yapacağım daha da muhatap almak istemiyorum. Bilgi birikiminizin zayıf olduğu aşikar. "Heredot 'Tarih' İş Bankası Yayınları s.108-115". Tomris hakkında verilen en geniş bilgiler burada yer almakta. Bakın bakalım ne çıkaracaksanız. Aynı şekilde İskitler hakkında en genel kaynak olan eser bu. Cüzi bir miktara eseri edinip okuyabilirsiniz. Bir nane bilmeden yorum yapıp komik duruma düşüyorsunuz. Tek tek neyin ne olduğunu da göstermek isterdim direkt kaynakları gözünüzün önünde size okuyarak göstererek. Forum ortamında imkanın bu kadar olduğunu idrak edebiliyor olmanız lazım. Sonuç olarak dediğim gibi senin yorumlarını değil tarihi gerçekleri önemsiyorum. Gerçi sana göre Osmanlının gerilemesindeki en büyük sebeplerden biri Kanuni döneminde tek taraflı verilen kapitülasyonlardı :D. Ne bekliyorsam... Her neyse bu doğrultuda bir şeyler yazacaksan cevaplarım daha da meşgul etmeyelim forumu. İyi forumlar dilerim

    Ya bırak bu kıvrak hareketleri kaynak diyor hala mesele basit.


    birileri sümerlerden "bizans"a oradan Türklere diye başlık atmış bende buna itiraz ediyorum sen de gelip aralarında binlerce yıl coğrafya kültür yığınları olan çağdaş olmayan iki medeniyeti sığdırmaya çalışıyorsun neye itiraz ediyorsun yazılarımın altına tarihçi isimleri yazmayı mı ihmal ettim yoksa her tarladan bir kesek her köyden bir bişey getiremedim diye mi vesika diyor hala he gidip ıraktan bizans imparatoruna al bu ayyıldızı sana emanet kullan Türkler Anadoluya gelince onlara veririsin diye yazılı stel getirecem ikna olacaksınız.


    Herodotu kaynak gösterecek olursan etrüskler truvalılar asya kökenli Romayı da Türkler kurdu.

    Bana göre değil tarihi kronolojiye bakarsan osmanlının gerilemesinde başka ne sebep buluyor olabilirsin acaba? gülersin tabi cehalet mutluluktur. Bildiğiniz naneden ibaret olduğu için bir araya getirip ucuca idrak ettiğinizde bir boş kağıda bir cetvelle kronoloji çizin bakın bakalım peak nerede hangi tarihlere denk geliyor o zaman yorum nedir öğrenir sonrasında hoca isimleri google kumkumalığı yapmak yerine tarihi gerçekler nedir ne değildir idrak eder rahat rahat hazmedersin.


    Ben yorumumu en baştada yazdım bu mesajın başındada hala o noktadayım siz güncel siyasi maksatla birkaç konudan konuya girip şahsileştirip tatmin olmak için çarpıtmayı denediniz boş çıktı...





  • wehrmacht kullanıcısına yanıt

    Bayrağımızın aslında Bizans'tan gelmesi 

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

    Açıkçası Bizans'ın Batılılar tarafından Roma sayılmaması ve Roma yerine Yunan İmparatorluğu (Imperium Graecum) denmesi Osmanlı'dan çok daha öncesine düşüyor; bu sebeple Fatih hakkında Batılı tahrif tezin pek geçerli değil. Batı zaten Bizans'ı birkaç asırdır (muhtemelen 9.asırdan beri) Roma saymıyordu. Batı dünyasında bir an için bile "kafir Türklerin" evrensel Roma-Hıristiyan imparatorluk olabileceği akıllardan geçmemiş olabilir. Batı algısında Türklerin tıpkı Yunanlar gibi ayrı bir imparatorluğu vardı. Bunlara mukabil Bizans Roma şehri ile beraber ayrıcalıklı şekilde praefectus urbi (şehir valisi) sahibi olup Roma paralarında Roma ile beraber boy gösterdiğinden beri Roma İmparatorluğu'nun başkentlerinden birisi. Klasik ya da modern ayrımı nasıl olmaz? Zaten bunun ne klasik Roma'yla ne de Bizans'la aka Yeni Roma'yla alakası yok çünkü iki uygarlık ve kültür de modern değil, Roma-Bizans devletinin kendisi de modern bir devlet değil. Doğu veya Batı Roma İmparatorluğu historyagrafik - teknik ayrımlar, teoride her zaman tek bir devlet vardı. Bu sebeple Bizans'ın adı da Imperium Romanum veya Basileia Rhomaion (Βασιλεία Ῥωμαίων) olarak kalıyor. Her iki terimin de translasyonu Roma İmparatorluğu ya da Roma Hükümranlığı. Papa pontifex maximus, princeps gibi ünvanlar kullanıyor doğru ama papa Avrupa kültüründe eklesiyastik bir siyasi otorite, hiçbir zaman bir imparator yani esas gücü ruhaniliğe değil de askeriye dayanan seküler bir siyasi otorite olmuyor. Papalık makamı Roma Başpiskoposluğu'ndan ve ebedi şehir Roma'da şehit düşmüş ünlü Havari Petrus'un (Petrus ismi Yunanca kaya - Petra - isminden türüyor) üzerinde gelişiyor. İsa İncil'de Havarisi Petrus'a sen benim kilisemi üzerine koyacağım kayasın der. Papanın otoritesi imparatorluk gibi kılıçla kazanılmış değil; hayatı yönlendiren kiliseler (resmi organize Hıristiyan topluluklar) içinde elde edilmiş ruhani bir konum. Bazı eski Roma ünvanlarını taşıması imparatorluk tartışmalarında önemli değil.


    Entelektüel gelenek içerisinde Bizans da kendisini Remus ve Romulus'a kadar götürse de Bizans'ın esas başlangıç efsaneleri Büyük Konstantin ve bir dereceye kadar da Jüstinyen'le ilgili. Ayasofya'dan bir mozaik: Konstantin İstanbul'u, Jüstinyen Ayasofya'yı Theotokos (Tanrı Doğuran) Meryem ve Pantokrator (Her Şeyin Efendisi) çocuk bir İsa'ya sunuyor. Bizans için Remus ve Romulus kökenbilimi klasik Roma'da olduğu kadar önemli değildi. Ancak şu var, 1204 yağmasında yok edilen eserler içinde hipodromda (bugünkü at meydanında) bulunan Remus ve Romulus heykeli de var.




    Alıntıları Göster

    Çünkü her iki imparatorlukta gerçek Romanın kendisi olduğunu idda ediyor batı kısmı dini tercihi öne sürüp doğu romayı tanımıyor. işin aslı her iki tarafın bürükrasiside kendi rantı meşruieyti için propaganda yapıyor.

    Bizans gibi iznikte önemli başkentlerden biri aslında. Klasik veya modern diye ayrımı olması mantıklı değil çünkü şuan dominyon olmayan her Devlet vatikan dahi Romanın varisi yani modern Roma olduğunu idda eder. tabi klasik Romadan kastınız Cumhuriyet modern olandan İmparatorluk değilse.


    Evet hocam teknik ayrımlar yüzünden bire bir katılıyorum size belkide tarihçilerin öğrenmek tanımlamak ve öğretmek için kategorize etmek mecburiyetinde kaldırlar doğal. Papa doğrudan jül sezarın ünvanlarından biri tabiki imparatorluk iddası yok latince konuşmaya devam etmesi ve gelenekleri terk etmemesi dışında genede imparatorlara taç giydirmesi şarlman veya fransız güzel filp ile girdiği mücadeleler örnek alınırsa bir imparatorluk oluşturamıyorsada onay makamı olarak siyasi mücadelelere kalkışacak kadar güç odağı olabildiği ve avrupada veya ortadoğuda din odaklı birden fazla yöneticinin meşruiyet kaynağı olduğu görülüyor.


    Latin yağmasından sonra efsane konstantinin romayı birleştirme ülküsüne halk desteği azalmış olmalı yöneticiler halk desteğini almak için roma iddasını köklerini red etmek zorunda bu kırılma "bizansı" daha çok dini meshepsel bir siyaset düzleminde varlığını sürdürmeye zorlamış bu sebepten kendine farklı kökenler arama yoluna gitmiş olması olası





  • Coroic kullanıcısına yanıt

    Bunlar gokturk mu?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • aliemre461 kullanıcısına yanıt

    👍


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aynı şey zamanında benimde kafamı çok kurcalamıştı hatta bir yerde Atatürk'ün bayrağımızı mavi bozkurt yapmak istediğini okumuştum
  • Bizans'ın geç döneminde kullanılan asıl semboller. Yalnız bu bir milletin sembolleri değil; evrensellik (οἰκουμένη, ekümeniklik) iddiası olan bir Hıristiyan imparatorluğun sembolleri ve Ortodoks Hıristiyan tebaaca bu imparatorluğu yönetmeye hak kazandığına inanılan hanedanlığı (Παλαιολόγος, Palaiologos) temsil eden bir monogram. O sebeple bu semboller Moskova Büyük Prensliği gibi diğer Ortodoks Hıristiyan monarşilerce Bizans çöktükten sonra gerçek Hıristiyan imparatorluk iktidarının artık el değiştirdiği (translatio imperii) iddiasına dayanılarak kullanılıyor.

    İmparatorluğu temsil eden çift başlı kartal ve üstündeki Palaiologos aile monogramı (Bizans'ın son yüzyılından kalma):

    Bayrağımızın aslında Bizans'tan gelmesi

    Emperyal sancaklara 14.yüzyıldan itibaren işlenen BBBB (βασιλεὺς βασιλέων, βασιλεύων βασιλευόντων; Basileus Basileon, Basileuon Basileuonton, Hükümdarların Hükümdarı, Hükümdarlara Hükmeden) Akronimi ve Haç:
    Bayrağımızın aslında Bizans'tan gelmesi

    Bizans'ın hiçbir zaman bir milli bayrağı olmadı zira milli bayraklar oldukça modern bir konsept. Bizans çağdaşı krallıklar gibi sayısız sembolizma (İsa, Meryem, Haç, Güneş, Taç, Kartal vs) kullanan teokratik bir Ortaçağ imparatorluğuydu, yani çeşitli iktidar ve din sembolleri kullanan bir ilahi monarşiydi, bayrak sahibi bir ulus devlet değildi. Erken dönem Bizansı'nda basılmış bir parada veya inşa edilmiş bir yapıda ay-yıldız var diye Fransız İhtilali'nin modernite çağında gelişmiş Osmanlı sancağının Bizans'tan geldiğini iddia edemeyiz; bu çok gevşek ve eleştirel bir tarih anlayışına uymayan amatörce bir hareket olur.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.