Bu olay gerçekmi sizce [17 ağustos depremi sonrası gölcük donanması] (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Hakkını Arayan Serçe

quote: Orijinalden alıntı: ProfesörCan Hocam şu amerikanın gönderdiği gemilerle ve bu deneyle ilgili biraz daha bilgi verirmisiniz ? Doğruluğunu tam olarak bilmiyorum ama şöyle bir şey duymuştum 1999 yılında Amerikada California da galiba çok büyük bir deprem bekleniyormuş bunu önlemek için deprem enerjisini dünyada buna uygun başka bir yerde boşaltmak gerekiyormuş haarp isimli cihazı Türkiyede kurdular ve başarıya ulaştılar sanırım.Doğruluğu konusunda bir bilgim yok.

Hocam okuduğum şeyler doğrultusunda şunları söyleyebilirim. Amerikada san andreas gay hattıyla bizim kuzey anadolu fay hattı aşırı derecede benziyor. İmternetten resimlere bakabilirsin.

Yanlış hatırlamıyorsam bu fay hattının üzerinde de kalifornia gibi büyük şehirler var ve bu şehirlerin Amerika için önemi büyük. Olası bir deprem ekonomiyi kötü yönde etkileyebilirdi. Bu yüzden yine deprem beklenen kuzey anadolu fay hattı mükemmel bir deney alanıydı.

Buraya devir teslim töreni adı altında geliyorlar. Bu cumhuriyet tarihinde ilktir. Yabancılar ilk defa bu törene katılır.

Daha sonra deniz altıyla gölcüğe giriyorlar. Ve diplerde deneylerine başlıyor. Başlarda her şey iyi gidiyor. Enerjiyi yavaş yavaş boşaltıyorlar.

Bu konuda babamın da anlattıkları vardır. Kendisi o gün yere bastığında yeri sünger gibi hissediyormuş. Yani zeminde sürekli bir hareketlilik varmış.


Neyse işte boşaltmaya devam ederlerken gece 3 sularında aynı teslanın da başına geldiği gibi başlarına bir şey geliyor ve makine kitleniyor. Eminim makineyi durdurmak için uğraş veriyorlar ancak teslanın makinesi kadar ilkel olmadığı için kıramıyorlar ve büyük bir gürültüyle patlıyor.

O sırada uyanık olan bir öğretmenim patlama sesini duyduğunu söylüyor.

Fay hattının üzerinde patlayan makine tüm enerjisini fay kaynağına aktarıyor ve büyül bir depreme sebep oluyor. Zaten araştırırsan o dönemde depreöin şiddeti bir kaç kere değiştirilmiştir.

Ayrıca şu an kapalı olan haarp sitesinde 29 ağustos gecesi kayıttaki makinenin fişi çekiliyor. 30 ağustosta yeniden takılıyor.

Yine babamın anlattığı bir olay. Askeriyeden emekli bir asker babamın çalıltığı şirkete geliyor ve bir kaç sohbetten sonra muhabbet gölcük depremine geliyor ve asker şunları söylüyor. Orada olanları kimseye anlatamıyoruz. Bize kimse inanmaz. Eşyalar kendiliğinden hareket ediyordu. Kapılar açılıp kapanıyordu vs vs.

Çok şey var hocam. Mesela we know what you did last summer diye bir mesajı yurdun 4 bir yanından Amerikan elçiliğine telgraf çekiyorlar ve kim oldukları bulunamıyor. Büyük ihtimalle bunu hükümet yapıyor.

quote:

Orijinalden alıntı: ProfesörCan

quote: Orijinalden alıntı: Vrataski Anlamadım ben

Hocam iddialara göre deprem günü yüksek rütbeliler gemide ahlaksız şeyler yapmışlar kızlar falan (anladın sen) içmişler falan.Daha sonra Kuranı Kerim yırtmışlar sonra bir düzine gizemli olay olmuş.Denizden alev topu yükselmiş,gemi ikiye ayrılmış, yerin dibine girmiş gibi,cesetleri almaya giden dalgıçlar cesetlerin kafasının hayvan kafası olduğunu görmüş.

quote:

Orijinalden alıntı: XT9

fay hattı lan o anajjxndbdjakznebf

quote:

Orijinalden alıntı: ProfesörCan

Evet sizin de yorumlarınızı alıyım.Bana mümkün gibi geldi.

"Şahitlerden dinlediğim anlatılanların en basit olanı deprem öncesi rütbe töreninde İslam ve Kuran’a karşı yapılacaklar ve Müslümanlar üzerinde oynanacak şeytani bir plandı. Depremden sonra Kocaeli ve Gölcük’te insanların anlatıklarını duysaydınız, 6 ay uyumazdınız. 17 Ağustos 1999 depremi günü, bazı münafık, fasık ve kafirlerin başı eşek, domuz, maymun, köpek ve yılan başına dönmüştü; görmeye göz lazımdır. Sakaryalı bir arkadaşın abisi dalgıç ve başka bir yabancı bu konuya bizzat şahit olmuş, denizaltında çekim yapmıştı ama görüntülere el konulmuştu. Hatta yabancı şahit, bu yakınlarda domuz çiftliği mi vardı demişti. 17 Ağustos 1999 depremi günü olanları görmüş olsaydınız, kendi milletini fişleyen ve şişleyen aynı ekibin ülkeyi depreme götürdüğünü görürdünüz. İnsanlar insanlıktan çıkınca simaları hayvanlaşır…"

Alıntı