Şimdi Ara

Dunk ile Egg'in Hikayeleri, George R.R Martin'den (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
8 Misafir - 8 Masaüstü
5 sn
251
Cevap
42
Favori
34.381
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: matruck

    Birazı belki alınmış olabilir. Ama bu History and Lore videoları her sezon sonunda yayınlanıyor. The World of Ice and Fire, 2014 yılında çıktığı için, videolar ondan daha önce hazırlandı. Cypon 'un çevirisi çok detay içeriyor. Eğer daha az detay bana yeter dersen sadece videoları izlemeni öneririm. Videolardan sonra daha da ilgini çeker ise çeviriyi de okursun. Ben öyle yaptım.

    Bu arada Cypon 'a çeviri için çok teşekkür ederim.



    İlginiz için teşekkür ederim.
  • Prens Rhagarın nehirova yolculuğu sırasında lyanna starka rastlaması tesadüf değil sanki. Rheagar zaten bu amaçla çıkmış olsa gerek yola. Ve lyannanında haberi var ki ve gönlü var ki rheagarı karşılamış yolda. Ne dersin cypon, doğru mu düşünmüşüm?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam çevirinin devamı gelecek mi ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kuzey tarihine ne zaman geliyoruz hocam, en merakla beklediğim kısım o.

    Ve yeni bölüm ne zaman?
  • Oooo çok teşekkürler hocam hemen edineyim.
  • ROBERT’IN İSYANI



    Prens Rhaegar’ın Lyanna Stark’ı kaçırması, Targaryen Hanesi’nin yok olmasına sebebiyet verdi. Aerys’in gerçek çılgınlığı, Rhaegar’ın yaptığı bu yanlışlara karşı adalet ve çözüm isteyen Lord Stark’a, onun varisine ve destekçilerine karşı Kral’ın verdiği ahlaksızca kararlar ile tamamen gün yüzüne çıktı. Onların söyleceklerini adil bir ortamda dinleyip karara bağlamak yerine Kral Aerys Lord Stark ile varisi Brandon Stark’ı vahşice katletti ve bu cinayetlere yenilerini eklemek için Lord Jon Arryn’dan eski yaverlerinden olan Robert Baratheon ile Eddard Stark’ı infaz etmesini emretti. Günümüzde birçokları Robert’ın İsyanı’nın gerçek başlama noktasının bu emre direkt olarak karşı gelen ve adalet için sancaktarlarını göreve çağıran Lord Arryn ile başladığı konusunda hemfikirlerdir. Lakin Vadi lordlarının hepsi Lord Jon ile aynı fikirde olmadığından Vadi’deki kraliyet taraftarları ile Lord Arryn’ın güçleri arasında iç savaş çıkmıştır.

    Bu iç savaş Yedi Krallık’ın dört bir yanında adeta çılgınateş gibi yayıldı ve lordlar ile şövalyeler bir bir taraf seçmeye başladı. Bu savaşlarda yer alanların birçoğu günümüzde de hayattadır ve onlar bu isyan hakkında o savaşlar işinde yer almayan bendenizden çok daha fazla bilgiye sahiptirler. Bu yüzden Robert’ın İsyanı’nın gerçek detaylarını kaleme almayı bu isyan içinde yer alan kişilere bırakıyorum ki, orada bizzat olmadığım için, yazacağım olası gerçekle alakası olmayan ve yanlış yazılar ile o büyük zorluklar çekmiş kişiler gücenmesin veya yerilmesi gereken kişiler yanlışlıkla alkışlanmasın. Bu yüzden detaylara girmek yerine isyan sonunda Demir Taht’a oturan ve delilikler ve çılgınlıklar yüzünden neredeyse yok olmuş diyarı tamir eden lord ve şövalyeye odaklanacağım.

     Dunk ile Egg'in Hikayeleri, George R.R Martin'den

    Kral I.Robert Baratheon,

    Robert Baratheon kendisinin ne kadar korkusuz ve yılmaz bir savaşçı olduğunu kanıtladıkça birçok lord ve şövalye onun sancağı altında toplanmaya başladı. Robert’ın ilk başarısı, Targaryen taraftarı olarak ayaklanan Lord Grafton’u Martı Kasabası’nda yenmek oldu ve oradan da sancaktarlarını çağırmak için Kraliyet Donanması’na yakalanma riski olmasına rağmen Fırtına Burnu’na doğru yelken açtı. Ancak fırtına lordlarının hepsi Robert yanlısı değildi. Aerys’in Kral Eli Lord Merryweather bazı fırtına lordlarını Robert’a karşı ayaklanmaya ikna etmişti. Ancak Lord Robert’ın Yaz Kalesi’nde bir günde üç savaş birden kazanması bu çabaları boşa çıkardı. Robert’ın alelacele toparladığı ordusu Lord Grandison ile Lord Cafferen’in ordusunu mağlup etti ve Robert Lord Fell’i birebir mücadalede öldürüp Lord Fell’in meşhur oğlu Gümüşbalta’yı esir aldı.

    Robbert’ın destekçileri olan Lord Arryn ile Kuzeylilerle ordusunu birleştirmeyi planlayan Lord Robert bu amacına doğru yürürken aynı zamanda kraliyet taraftarlarına karşı galibiyetler de kazanıyordu. Robert’ın büyük galibiyetlerinden biri olan Taşlı Sept Savaşı’nda ki aynı zamanda Çanların Savaşı olarak da bilinir, Robert bir zamanlar Prens Rhaegar’ın yaverliğini yapmış ünlü Sör Myles Mooton ile onun beş adamını öldürdü ve eğer savaşta denk gelselerdi yeni Kral Eli Lord Connington’ı da öldürebilirdi. Bu galibiyet ile savaş Nehirova’ya da sıçramış oldu ve bu da Lord Tully’nin kızlarını Lord Arryn ile Lord Stark’la evlendirip Robert taraftarı olarak ayaklanmasına neden oldu.

    Robert’ın kazandığı galibiyetler Targaryen taraftarı olan orduların sersemlemesine ve dağılmasına neden oldu. Kraliyet Muhafızları Lord Connington komutasındaki yenilmiş ordunun toparlanması için Kızıl Kale’den ayrılırken, Prens Rhaegar güneyden dönüp Kral Toprakları’nda biraraya getirilen yeni ordunun komutasına geçti. Sonrasında Ashford’ta kazanılan galibiyet Robert’ın geri çekilmesine ve Fırtına Toprakları yolunun Lord Tyrell için tamamen açılmasına sebebiyet verdi. Menzil’in bütün gücünü yanında getiren Lord Tyrell, önüne çıkan bütün direnişçileri kolayca alt etti ve Fırtına Burnu’nu kuşatmak için pozisyon aldı. Kısa süre sonra onlara Lord Paxter’ın Arbor’dan getirdiği muhteşem donanması da katılınca, Fırtına Burnu karadan ve denizden abluka altına alınmış oldu. Bu kuşatma savaşın sonuna kadar sürmüştür.

    Prenses Elia’nın savunulması adına Dorne’dan gelen on bin mızraklı asker Kemik Geçidi’ni geçip Kral’ın Şehri’ne gelerek Rhaegar’ın oluşturduğu yeni orduya katıldı. Bu zamanlarda Kızıl Kale’de olanların söylediklerine göre Aerys’in davranışlarının düzensiz olduğu ve emrindeki hiçbir Kraliyet Muhafızı’na güvenmediği ancak Lord Tywin’e karşı rehine olarak Sör Jaime Lannister’ı bir an bile yanından ayırmadığı bilinmektedir.

    Prens Rhaegar sonunda ordusunun düzenini sağlayıp Kral Yolu’ndan Üç Dişli Mızrak’a doğru yol aldığında Kral’ın Şehri’nde sadece bir tane Kraliyet Muhafızı kalmıştı. Prens Lewyn, kuzeni Prens Doran tarafından yardıma gönderilen mızraklı birliklerin komutasına geçti lakin söylenene göre bunu yapmasının tek sebebi Dorne’luların ona ihanet etmesinden korkan Çılgın Kral tarafından tehdit edilmesiydi. Sör Lewyn ile birlikte Cesur Sör Barristan ve Sör Jonothor Darry de Prens Rhaegar’ın ordusu ile Üç Dişli Mızrak’a doğru yola çıktı. Böylece Kral’ın Şehri’nde kalan tek Muhafız, genç Sör Jaime Lannister oldu.

    Ünlü Üç Dişli Mızrak Savaşı hakkında çok şey yazılıp söylenmiştir. Ancak bilinmesi gereken, iki ordunun nehir geçidinde, sonraları Prens Rhaegar’ın zırhından dağılan yakutlar nedeni ile Yakut Kalesi’nde çarpışmış olduğudur. İki ordu da neredeyse denk sayıdaydı ve Rhaegar’ın ordusu kırk bin civarındaydı. Bu kırk bin kişilik ordunun dört bini şövalyelerden oluşurken, isyancı güçlerin asker sayısı biraz daha az olsa da Rhaegar’ın askerleri gibi yeni biraraya gelmiş değil, savaş görüp bilenmiş askerlerden oluşuyordu.

    Kale’deki savaş kanlıydı ve o savaşta birçok kişi hayatını kaybetti. Sör Jonothor Darry ile Prens Lewyn savaşta öldürüldü ancak en önemli ölüm henüz gerçekleşmemişti.

    Savaş çığlıklar içinde sürer iken, belki Tanrıların takdiri, belki şans, belki de bilerek Lord Robert ile Prens Rhaegar kalenin gölgesi düşen savaş alanında karşı karşıya geldiler. O ana şahit olmuş herkesin ağzından çıkan ortak cümle, iki şövalyenin de atları üzerinde cesurca savaştığıdır. İşlediği bütün suçlara rağmen Prens Rhaegar korkak biri değildi. Lord Robert Ejder Prens tarafından yaralansa da, mücadelenin sonunda Baratheon’un korkutucu gücü ve elinden çalınan nişanlısının intikamını alma istediği Prens Rhaegar’ın gücünden baskın çıktı. Robert’ın savaş çekici hedefini buldu ve Robert çekicindeki dikenleri Rhaegar’ın göğüsüne sapladı ve prensin göğüs zırhına işlenmiş pahalı yakutları savaş alanına saçtı.

    O andan sonra iki taraftan da askerler savaşmayı bırakıp değerli taşları ele geçirebilmek için nehre atladılar. Hezimete uğradıklarını anlayan kraliyet yanlıları ise savaş alanından kaçmaya başladılar.

    Lord Robert’ın aldığı yaralar kaçan ordunun peşine düşmesine engel oldu bu yüzden de bu görev Lord Eddard Stark’a devredildi. Lakin Robert içindeki gerçek şövalyeliği, ağır derecede yaralanmış Sör Barristan’ın öldürülmesine karşı gelerek gösterdi. Büyük şövalyeyi öldürmek yerine yaraları ile ilgilenilmesi için kendi üstadının çadırına taşıtttı. Böyle bir davranış gelecekteki kralın arkadaşlarının ve müttefiklerinin sarsılmaz sadakatinin de habercisi ve Robert Baratheon gibi eli açık ve merhametli çok az kişi olduğunun bir göstergesiydi.





    SON



    Kuşlar uçuştu ve ulakların atları Yakut Kalesi’ndeki zaferin haberini ulaştırmak için birbirleri ile yarıştı. Haber Kızıl Kale’ye ulaştığında Aerys’in Lewyn’in Rhaegar’a ihanet ettiğinden emin bir bir şekilde Dorne’lulara lanet okuduğu söylenir. Sonrasında Kral, hamile eşi ile yeni varisi Viserys’i Kızıl Kale’den uzağa, Ejderkayası’na gönderdi lakin Prenses Elia, Rhaegar’ın çocukları ile birlikte Dorne’a karşı rahine tutmak amacı ile Kızıl Kale’de kalmaya zorlandı. Önceki Kral Eli olan Lord Chelsted’ı kötü savaş tavsiyeleri yüzünden canlı canlı yakan Aerys, Lord Chelsted yerine, soylu olmayan ancak Kral’a ateş ve düzenbazlık dışında birşey vaadetmeyen ateş üstadı Rossart’ı atadı.

    Bu arada Sör Jaime Lannister Kızıl Kale’nin savunmasının başına verilmişti. Kalenin surları düşmanı bekleyen nöbetçiler ve şövalyeler ile doluydu. Ama kalenin kapısına gelen ilk ordunun sancağı Casterly Kayası’nın aslanı ve ordunun komutanı Lord Tywin olunca Kral Aerys, zamanında Kral Eli olan eski dostunun tıpkı Duskandale Muhalefeti’nde olduğu gibi kendisini kurtarmaya geldiğini düşünerek kapıların hemen açılmasını emretti ancak Lord Tywin Çılgın Kral’ı kurtarmaya gelmemişti.

    Bu sefer Lord Tywin’in amacı birey değil diyarın kendisiydi ve Aerys’in delilik saltanatını yıkmaya kararlıydı. Ordusu ile şehre girdiğinde askerler Kral’ın Şehri’ni savunan askerlere saldırdı ve şehrin sokaklarından kandan kıpkırmızı oldu. Bir avuç seçilmiş asker grubu Kızıl Kale’ye doğru koşturarak Kral Aerys’i bulup adaletin yerini bulması amacı ile kale kapılarına hücüm etti.

    Kızıl Kale’nin kapısı kırılıp aşıldığında, o kargaşa içinde Prenses Elia ile çocukları Rhaenys ile Aegon’un başına en talihsiz olan şey geldi. Savaşlar içinde suçluların olduğu kadar masumların da kanının dökülmesi çok trajik bir olaydır ve daha da trajik olanı Prenses Elia’ya tecavüz edip katledenlerin adaletten kaçmış olmasıdır. Prenses Rhaenys’i yatagında öldürenin veya daha bebek olan Prens Aegon’un kafasını duvara vurarak parçalayanın kim olduğunu bilinmemektedir. Kimileri Lord Lannister’ın Robert safına geçtiğini öğrenen Aerys’in bu katliamı emrettiğini fısıldamakta kimileri ise Elia’nın çocuklarının merhum kocasının düşmanları tarafından ele geçirilme korkusu ile canına kıydığını söylemektedir.

    Aerys’in Kral Eli Rossart, korkakça kaleden kaçma teşebbüsü sırasında şehir kapısı önünde öldürüldü. Ve son ölecek olan da Kral Aerys’in kendisiydi. Ölümü yanında kalan son Kraliyet Muhafızı olan Sör Jaime Lannister’ın kılıcından oldu. Tıpkı babası gibi Sör Jaime de diyarın iyiliği için ve Çılgın Kral’ın döneminin sona ermesi için elinden geleni yapmıştır.

    Böylece Targaryen hanesinin saltanatı ve Robert’ın İsyanı bitmiş oldu. Bu isyan yaklaşık üç yüz yıldır süregelen Targaryen hükümdarlığına son verip, Baratheon hanesinin liderliğinde yeni bir altın çağın başlangıcına vesile oldu.






    ŞANLI İKTİDAR



    Targaryen hanesinin çöküşü ile birlikte diyar büyük bir gelişim ivmesi kazandı. Kral I.Robert, Çılgın Kral’ın ve onun oğlunun Westeros’u bölüp diyarda açtığı yaraları iyileştirme görevinin başına geçti. Kral’ın ilk icraatı Aerys’in vermeyi reddettiği onuru sahibine bahşederek diyarın en güzel kadını olan Lannister hanesinden Cercei ile evlenmesi oldu. Herkesin Lord Tywin’in tekrar Kral Eli makamına geleceğinden emin olmasına rağmen, Kral bu makamı eski arkadaşı ve zamanında koruyucusu olan Lord Jon Arryn’a verdi. Bilge ve adaletli olan Lord Arryn diyarın gelişip büyümesi için Kral’a büyük yardımlarda bulundu.

     Dunk ile Egg'in Hikayeleri, George R.R Martin'den

    Kral'ın Şehri ve Kızıl Kale,

    Ancak bunlar demek değil ki Robert’ın iktidarı tamami ile sorunsuz geçti. Tacı giydikten altı sene sonra Balon Greyjoy haksız birşekilde kendisine veya halkına herhangi bir zarar verilmediği halde sırf kendi hırsı uğruna Kral’a isyan etti. Robert’ın ortanca kardeşi Lord Stannis Baratheon, Lord Greyjoy’a karşı yelken açan filonun komutanlığına getirildi. Kral Robert ise arkasında devasa bir ordu ile Pyke’a doğru yola çıktı. Girilen savaşta harikalar yaratan Kral Robert, sonunda Pyke’ı ele geçirdi. Kalenin ele geçirilmesi ile birlikte Kral, kendini Demir Adalar’ın sözde Kralı ilan eden Balon Greyjoy’u Demir Taht adına önünde diz çöktürdü ve gelecekteki sadakatinin bir güvencesi olarak Balon Greyjoy’un hayatta kalan tek oğlunu rehine olarak aldı.

    Sonunda diyarda tekrar barış hakim olduğunda, Robert’ın başa geçişi ile diyar görebileceği en uzun yazları, en iyi hasatları yaşadı ve büyük bir refaha kavuştu. Bundan daha da güzeli, Kral ve onun sevgili kraliçesi diyara üç altın saçlı varis vererek Baratheon hanesinin daha uzun yıllar saltanat süreceğini de garantilemiş oldu. Her ne kadar Gece Gözcüleri’nden bir kaçak olan Mance Rayder’ın kendini Sur’un Ötesindeki Kral ilan etmiş olsa da Gece Gözcüleri her zaman kendisine ihanet edenlere keskin adaletini göstermiştir. O yüzden bu sözde kral kendisinden önceki birçok yabani kral gibi önemsiz ve değersizdir.

    Tarihin bize gösterdiği kadarı ile bu dünya birçok yıl geçirmiş, Şafak Çağı’ndan günümüze kadar binlerce yıl geçmiştir. Kaleler gibi Krallıklar da kurulup yıkılmış, çiftçiler doğmuş, büyüyüp tarlalarında çalışmış, ileri yaştan veya hastalıktan dolayı ölmüş ve arkalarında kendilerinin yaptıklarını devam ettirmeleri için evlatlar bırakmışlardır. Prensler doğmuş, büyüyüp taç giymişler ve savaşlarda, turnuvalarda veya kendi yataklarında vefat edip arkalarında güçlü, zayıf veya lanetle anılan iktidarlar bırakmışlardır. Bu dünya Uzun Gece’nin soğuğunu da, Kıyamet’in ateşini de bilmekte. Gölgeler Diyarı Asshai’dan Donmuş Kıyı’ya kadar bu Buz ve Ateşin Dünyası her ne kadar keşfedilecek çok şey olsa da birçok zengin ve ihtişamlı tarihe sahiptir. Eğer Master Gyldayn’ın kitabından biraz daha parça toplanılabilirse veya üstadların gözünde eşsiz hazineler olan diğer yazmalar ele geçirilebilir ise şuan bildiklerimizin de ötesinde bilgilere sahip olabiliriz. Ancak kesin olarak söylenebilecek olan şey şudur ki, önümüzdeki bin yıl ve ondan sonraki bin yılda daha birçok kişi doğacak, yaşayacak ve ölecek. Böylece tarih tıpkı benim aciz kaleminin yazabildikleri gibi garip, karmaşık ve ilgi uyandıran bir şekilde devam edecek.

    Elbette hiçkimse gelecekte ne olacağını kesin bir şekilde bilemez. Ancak belki de yaşananları anlayarak, bizden önceki atalarımızın yanlışlarından ders çıkarabilir ve onların başarılarını tekrar ederek çocuklarımıza ve onların çocuklarına daha iyi bir dünya bırakmak için çabalayabiliriz.

    Şanlı Kral I.Robert adına ben nacizane kulunuz Üstad Yandel, Yedi Krallık’ın ve onun krallarının tarihini bitirmiş bulunmaktayım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cypon -- 1 Eylül 2015; 18:13:00 >




  • Böylece Westeros tarihi bitmiş oluyor. Bundan sonra geride bölgeleri anlatan bölümler var ve Kuzey ile başlıyor. Elimden geldiğince onları da çevirmeye çalışacağım.

    Bölümlerle ilgili aklına birşey takılan veya çeviride beğenmediği yer olup önerisi olan arkadaşlar varsa yazmalarından memnun olurum, böylece çeviriyi de güzelleştirmiş oluruz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    Böylece Westeros tarihi bitmiş oluyor. Bundan sonra geride bölgeleri anlatan bölümler var ve Kuzey ile başlıyor. Elimden geldiğince onları da çevirmeye çalışacağım.

    Bölümlerle ilgili aklına birşey takılan veya çeviride beğenmediği yer olup önerisi olan arkadaşlar varsa yazmalarından memnun olurum, böylece çeviriyi de güzelleştirmiş oluruz.

    Eline sağlık hocam teşekkürler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Eline sağlık cypon, sonuçta tarihi yine kazananlar yazmış :) Üstad Yandel sonuçta Robert döneminin üstadlarından. Tarafsız bir biçimde yazmış süsü verilmiş ama sonuçta robert'in yaptığı işin bir "işgal" olduğunu söyleyememiş (gerçi cypon buna pek katılmıyor ama...)

    Herneyse demeye çalıştığım Martin "böyle bir dönemin tarihini, dönemin tarihçilerinden biri yazsa nasıl yazardı?" diye düşünmüş ve kusursuz yazmış. Çeviride de hiç sıkıntı yaşanmıyor, çok özenli ve başarılı. Serinin başlangıcına kadar olan geçmişi tüm ayrıntılarıyla öğrendik.

    Cypon'un daha önce çevirisini yaptığı serinin yan kitapları sayesinde geçmiş hakkında epey bilgimiz vardı. Şimdi o bilgiler derlendi, toplandı. İşin aslı en merak ettiğim bölümler bitmiş oldu, kuzey tarihini filan pek önemsemiyorum, ama okumaya devam tabi :)

    Tekrar teşekkürler.




  • Öncelikle çok teşekkürler hocam, vakit ayırıp çevirdiğiniz için. Çeviriler çok iyi hocam bence, ellerinize sağlık.

    Yazıyı okurken, kimin ağzından yazılıyor diye soracaktım ki aşağıda belirtmişsiniz Üstad Yandel diye :)
  • Elinize saglik.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian

    Eline sağlık cypon, sonuçta tarihi yine kazananlar yazmış :) Üstad Yandel sonuçta Robert döneminin üstadlarından. Tarafsız bir biçimde yazmış süsü verilmiş ama sonuçta robert'in yaptığı işin bir "işgal" olduğunu söyleyememiş (gerçi cypon buna pek katılmıyor ama...)

    Herneyse demeye çalıştığım Martin "böyle bir dönemin tarihini, dönemin tarihçilerinden biri yazsa nasıl yazardı?" diye düşünmüş ve kusursuz yazmış. Çeviride de hiç sıkıntı yaşanmıyor, çok özenli ve başarılı. Serinin başlangıcına kadar olan geçmişi tüm ayrıntılarıyla öğrendik.

    Cypon'un daha önce çevirisini yaptığı serinin yan kitapları sayesinde geçmiş hakkında epey bilgimiz vardı. Şimdi o bilgiler derlendi, toplandı. İşin aslı en merak ettiğim bölümler bitmiş oldu, kuzey tarihini filan pek önemsemiyorum, ama okumaya devam tabi :)

    Tekrar teşekkürler.

    Evet katılmıyorum.

    Westeros ciddi bir feodalite ile yönetiliyor ve feodalitede miraslar kan yolu ve evlilikler ile geçer. Robert'ın babaannesinin bir Targaryen olması ve hanesinin geçmişinin Fatih Aegon'a kadar geri gitmesi elbette ona az da olsa tahtta hak sahibi yapıyor.

    Dikkat ettiysen Büyük Konsey'de tahtın kime kalacağı görüşüldüğünde, adaylar arasında Targaryen olmayanlar da vardı Velaryonlar misal. Onların aday olması da zamanında Targaryenlarla evlilik yapmalarından kaynaklıydı. Yani onların da hakları vardı tahtta. O yüzden Robert'ın yaptığı güç ile tahtı işgal edip bir tiranlık yönetimi kurmak değil, kendisine yapılan adaletsizliğe karşı isyan etmesi ve bu isyan sonucunda oluşan otorite boşluğunu kendi kanından gelen bir hakla doldurmuş olması.


    Dediğin gibi yazar bildiğin taraflı davranmış ve kitabı Tommen'e hediye ettiği için babası Robert'ıa ve onun hanesine methiyeler düzmüş. Özellikle Karaalev yanlılarına ve Kankuzgun'a yazdıklarından da belli ediyor bunu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian

    Eline sağlık cypon, sonuçta tarihi yine kazananlar yazmış :) Üstad Yandel sonuçta Robert döneminin üstadlarından. Tarafsız bir biçimde yazmış süsü verilmiş ama sonuçta robert'in yaptığı işin bir "işgal" olduğunu söyleyememiş (gerçi cypon buna pek katılmıyor ama...)

    Herneyse demeye çalıştığım Martin "böyle bir dönemin tarihini, dönemin tarihçilerinden biri yazsa nasıl yazardı?" diye düşünmüş ve kusursuz yazmış. Çeviride de hiç sıkıntı yaşanmıyor, çok özenli ve başarılı. Serinin başlangıcına kadar olan geçmişi tüm ayrıntılarıyla öğrendik.

    Cypon'un daha önce çevirisini yaptığı serinin yan kitapları sayesinde geçmiş hakkında epey bilgimiz vardı. Şimdi o bilgiler derlendi, toplandı. İşin aslı en merak ettiğim bölümler bitmiş oldu, kuzey tarihini filan pek önemsemiyorum, ama okumaya devam tabi :)

    Tekrar teşekkürler.

    Evet katılmıyorum.

    Westeros ciddi bir feodalite ile yönetiliyor ve feodalitede miraslar kan yolu ve evlilikler ile geçer. Robert'ın babaannesinin bir Targaryen olması ve hanesinin geçmişinin Fatih Aegon'a kadar geri gitmesi elbette ona az da olsa tahtta hak sahibi yapıyor.

    Dikkat ettiysen Büyük Konsey'de tahtın kime kalacağı görüşüldüğünde, adaylar arasında Targaryen olmayanlar da vardı Velaryonlar misal. Onların aday olması da zamanında Targaryenlarla evlilik yapmalarından kaynaklıydı. Yani onların da hakları vardı tahtta. O yüzden Robert'ın yaptığı güç ile tahtı işgal edip bir tiranlık yönetimi kurmak değil, kendisine yapılan adaletsizliğe karşı isyan etmesi ve bu isyan sonucunda oluşan otorite boşluğunu kendi kanından gelen bir hakla doldurmuş olması.


    Dediğin gibi yazar bildiğin taraflı davranmış ve kitabı Tommen'e hediye ettiği için babası Robert'ıa ve onun hanesine methiyeler düzmüş. Özellikle Karaalev yanlılarına ve Kankuzgun'a yazdıklarından da belli ediyor bunu.

    Bir Stark fanı olaraktan Kuzey tarihini çok büyük bir merakla bekliyorum hocam. Ne kadar uzun ve ne zaman çevirisi gelir? Targaryen krallarından çok şükür ki kurtulduk.

    Bir de isyan sırasında Çanlar Savaşı'nda Robert'ı kurtaran Eddard fakat burada o savaşı kazananın Robert olduğu söyleniyor. Robert o savaş sırasında, bir evde saklanıyordu. Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ersin96

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian

    Eline sağlık cypon, sonuçta tarihi yine kazananlar yazmış :) Üstad Yandel sonuçta Robert döneminin üstadlarından. Tarafsız bir biçimde yazmış süsü verilmiş ama sonuçta robert'in yaptığı işin bir "işgal" olduğunu söyleyememiş (gerçi cypon buna pek katılmıyor ama...)

    Herneyse demeye çalıştığım Martin "böyle bir dönemin tarihini, dönemin tarihçilerinden biri yazsa nasıl yazardı?" diye düşünmüş ve kusursuz yazmış. Çeviride de hiç sıkıntı yaşanmıyor, çok özenli ve başarılı. Serinin başlangıcına kadar olan geçmişi tüm ayrıntılarıyla öğrendik.

    Cypon'un daha önce çevirisini yaptığı serinin yan kitapları sayesinde geçmiş hakkında epey bilgimiz vardı. Şimdi o bilgiler derlendi, toplandı. İşin aslı en merak ettiğim bölümler bitmiş oldu, kuzey tarihini filan pek önemsemiyorum, ama okumaya devam tabi :)

    Tekrar teşekkürler.

    Evet katılmıyorum.

    Westeros ciddi bir feodalite ile yönetiliyor ve feodalitede miraslar kan yolu ve evlilikler ile geçer. Robert'ın babaannesinin bir Targaryen olması ve hanesinin geçmişinin Fatih Aegon'a kadar geri gitmesi elbette ona az da olsa tahtta hak sahibi yapıyor.

    Dikkat ettiysen Büyük Konsey'de tahtın kime kalacağı görüşüldüğünde, adaylar arasında Targaryen olmayanlar da vardı Velaryonlar misal. Onların aday olması da zamanında Targaryenlarla evlilik yapmalarından kaynaklıydı. Yani onların da hakları vardı tahtta. O yüzden Robert'ın yaptığı güç ile tahtı işgal edip bir tiranlık yönetimi kurmak değil, kendisine yapılan adaletsizliğe karşı isyan etmesi ve bu isyan sonucunda oluşan otorite boşluğunu kendi kanından gelen bir hakla doldurmuş olması.


    Dediğin gibi yazar bildiğin taraflı davranmış ve kitabı Tommen'e hediye ettiği için babası Robert'ıa ve onun hanesine methiyeler düzmüş. Özellikle Karaalev yanlılarına ve Kankuzgun'a yazdıklarından da belli ediyor bunu.

    Bir Stark fanı olaraktan Kuzey tarihini çok büyük bir merakla bekliyorum hocam. Ne kadar uzun ve ne zaman çevirisi gelir? Targaryen krallarından çok şükür ki kurtulduk.

    Bir de isyan sırasında Çanlar Savaşı'nda Robert'ı kurtaran Eddard fakat burada o savaşı kazananın Robert olduğu söyleniyor. Robert o savaş sırasında, bir evde saklanıyordu. Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?

    Evet eddard yetişip kurtarıyordu ama sonuçta robert kazanıyordu :) hatta yanlış hatırlamıyorsam roberti kıstıran ordunun başında jon connington vardı. Tarihçi üstad fazla ayrıntıya girmemiş, dedim ya tarih "kazananların" gönlünce yazılıyor... Kimbilir daha ne ayrıntılar atlandı, hatta belki rheagar şu lyanna konusunda pek de haksız olmayabilir. Yani robertin nişanlısı olmasına rağmen rheagara yanaşmış gibime geliyor. Zaten rheagar aslında şiir adamı, aşk adamı. Harcamışlar rheagarı bence :)

    Ben aslında targaryen fanı filan değilim. Hatta hiçbir hanenin fanı değilim. Ama genel olarak görüşüm şudur: westeros krallığı önce blackfire'ların sonra targaryenlerin hakkıdır. Diğer tüm olasılıklar işgaldir :) Diğer görüşüm ise hakkı hukuku boşverirsek en sağlam kral starklardan çıkar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian


    quote:

    Orijinalden alıntı: ersin96

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian

    Eline sağlık cypon, sonuçta tarihi yine kazananlar yazmış :) Üstad Yandel sonuçta Robert döneminin üstadlarından. Tarafsız bir biçimde yazmış süsü verilmiş ama sonuçta robert'in yaptığı işin bir "işgal" olduğunu söyleyememiş (gerçi cypon buna pek katılmıyor ama...)

    Herneyse demeye çalıştığım Martin "böyle bir dönemin tarihini, dönemin tarihçilerinden biri yazsa nasıl yazardı?" diye düşünmüş ve kusursuz yazmış. Çeviride de hiç sıkıntı yaşanmıyor, çok özenli ve başarılı. Serinin başlangıcına kadar olan geçmişi tüm ayrıntılarıyla öğrendik.

    Cypon'un daha önce çevirisini yaptığı serinin yan kitapları sayesinde geçmiş hakkında epey bilgimiz vardı. Şimdi o bilgiler derlendi, toplandı. İşin aslı en merak ettiğim bölümler bitmiş oldu, kuzey tarihini filan pek önemsemiyorum, ama okumaya devam tabi :)

    Tekrar teşekkürler.

    Evet katılmıyorum.

    Westeros ciddi bir feodalite ile yönetiliyor ve feodalitede miraslar kan yolu ve evlilikler ile geçer. Robert'ın babaannesinin bir Targaryen olması ve hanesinin geçmişinin Fatih Aegon'a kadar geri gitmesi elbette ona az da olsa tahtta hak sahibi yapıyor.

    Dikkat ettiysen Büyük Konsey'de tahtın kime kalacağı görüşüldüğünde, adaylar arasında Targaryen olmayanlar da vardı Velaryonlar misal. Onların aday olması da zamanında Targaryenlarla evlilik yapmalarından kaynaklıydı. Yani onların da hakları vardı tahtta. O yüzden Robert'ın yaptığı güç ile tahtı işgal edip bir tiranlık yönetimi kurmak değil, kendisine yapılan adaletsizliğe karşı isyan etmesi ve bu isyan sonucunda oluşan otorite boşluğunu kendi kanından gelen bir hakla doldurmuş olması.


    Dediğin gibi yazar bildiğin taraflı davranmış ve kitabı Tommen'e hediye ettiği için babası Robert'ıa ve onun hanesine methiyeler düzmüş. Özellikle Karaalev yanlılarına ve Kankuzgun'a yazdıklarından da belli ediyor bunu.

    Bir Stark fanı olaraktan Kuzey tarihini çok büyük bir merakla bekliyorum hocam. Ne kadar uzun ve ne zaman çevirisi gelir? Targaryen krallarından çok şükür ki kurtulduk.

    Bir de isyan sırasında Çanlar Savaşı'nda Robert'ı kurtaran Eddard fakat burada o savaşı kazananın Robert olduğu söyleniyor. Robert o savaş sırasında, bir evde saklanıyordu. Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?

    Evet eddard yetişip kurtarıyordu ama sonuçta robert kazanıyordu :) hatta yanlış hatırlamıyorsam roberti kıstıran ordunun başında jon connington vardı. Tarihçi üstad fazla ayrıntıya girmemiş, dedim ya tarih "kazananların" gönlünce yazılıyor... Kimbilir daha ne ayrıntılar atlandı, hatta belki rheagar şu lyanna konusunda pek de haksız olmayabilir. Yani robertin nişanlısı olmasına rağmen rheagara yanaşmış gibime geliyor. Zaten rheagar aslında şiir adamı, aşk adamı. Harcamışlar rheagarı bence :)

    Ben aslında targaryen fanı filan değilim. Hatta hiçbir hanenin fanı değilim. Ama genel olarak görüşüm şudur: westeros krallığı önce blackfire'ların sonra targaryenlerin hakkıdır. Diğer tüm olasılıklar işgaldir :) Diğer görüşüm ise hakkı hukuku boşverirsek en sağlam kral starklardan çıkar.

    Bence yanılıyorsunuz hocam. Greyjoylar, Starklar, Lannisterlar, Marteller ve diğerleri. Bunlar binlerce yıllık süreçte Westerosta bulundukları bölgelere hükmettiler. Targaryenlar ise bunların ellerindekini gasp etti. Robert da Targaryenlar da tahtı gasp etti. Lannisterlar da Robert'tan... Zincir bu şekilde uzanır. Ben tam bağımsız bir Kuzey Krallığı taraftarıyım. Demir taht umrumda değil. Diğer hanedanlar da eski günlerine dönmeli ve krallıklarını ilan etmelilerdir. Bölünme için şartlar falan da çok uygun üstelik




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ersin96

    quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian


    quote:

    Orijinalden alıntı: ersin96

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian

    Eline sağlık cypon, sonuçta tarihi yine kazananlar yazmış :) Üstad Yandel sonuçta Robert döneminin üstadlarından. Tarafsız bir biçimde yazmış süsü verilmiş ama sonuçta robert'in yaptığı işin bir "işgal" olduğunu söyleyememiş (gerçi cypon buna pek katılmıyor ama...)

    Herneyse demeye çalıştığım Martin "böyle bir dönemin tarihini, dönemin tarihçilerinden biri yazsa nasıl yazardı?" diye düşünmüş ve kusursuz yazmış. Çeviride de hiç sıkıntı yaşanmıyor, çok özenli ve başarılı. Serinin başlangıcına kadar olan geçmişi tüm ayrıntılarıyla öğrendik.

    Cypon'un daha önce çevirisini yaptığı serinin yan kitapları sayesinde geçmiş hakkında epey bilgimiz vardı. Şimdi o bilgiler derlendi, toplandı. İşin aslı en merak ettiğim bölümler bitmiş oldu, kuzey tarihini filan pek önemsemiyorum, ama okumaya devam tabi :)

    Tekrar teşekkürler.

    Evet katılmıyorum.

    Westeros ciddi bir feodalite ile yönetiliyor ve feodalitede miraslar kan yolu ve evlilikler ile geçer. Robert'ın babaannesinin bir Targaryen olması ve hanesinin geçmişinin Fatih Aegon'a kadar geri gitmesi elbette ona az da olsa tahtta hak sahibi yapıyor.

    Dikkat ettiysen Büyük Konsey'de tahtın kime kalacağı görüşüldüğünde, adaylar arasında Targaryen olmayanlar da vardı Velaryonlar misal. Onların aday olması da zamanında Targaryenlarla evlilik yapmalarından kaynaklıydı. Yani onların da hakları vardı tahtta. O yüzden Robert'ın yaptığı güç ile tahtı işgal edip bir tiranlık yönetimi kurmak değil, kendisine yapılan adaletsizliğe karşı isyan etmesi ve bu isyan sonucunda oluşan otorite boşluğunu kendi kanından gelen bir hakla doldurmuş olması.


    Dediğin gibi yazar bildiğin taraflı davranmış ve kitabı Tommen'e hediye ettiği için babası Robert'ıa ve onun hanesine methiyeler düzmüş. Özellikle Karaalev yanlılarına ve Kankuzgun'a yazdıklarından da belli ediyor bunu.

    Bir Stark fanı olaraktan Kuzey tarihini çok büyük bir merakla bekliyorum hocam. Ne kadar uzun ve ne zaman çevirisi gelir? Targaryen krallarından çok şükür ki kurtulduk.

    Bir de isyan sırasında Çanlar Savaşı'nda Robert'ı kurtaran Eddard fakat burada o savaşı kazananın Robert olduğu söyleniyor. Robert o savaş sırasında, bir evde saklanıyordu. Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?

    Evet eddard yetişip kurtarıyordu ama sonuçta robert kazanıyordu :) hatta yanlış hatırlamıyorsam roberti kıstıran ordunun başında jon connington vardı. Tarihçi üstad fazla ayrıntıya girmemiş, dedim ya tarih "kazananların" gönlünce yazılıyor... Kimbilir daha ne ayrıntılar atlandı, hatta belki rheagar şu lyanna konusunda pek de haksız olmayabilir. Yani robertin nişanlısı olmasına rağmen rheagara yanaşmış gibime geliyor. Zaten rheagar aslında şiir adamı, aşk adamı. Harcamışlar rheagarı bence :)

    Ben aslında targaryen fanı filan değilim. Hatta hiçbir hanenin fanı değilim. Ama genel olarak görüşüm şudur: westeros krallığı önce blackfire'ların sonra targaryenlerin hakkıdır. Diğer tüm olasılıklar işgaldir :) Diğer görüşüm ise hakkı hukuku boşverirsek en sağlam kral starklardan çıkar.

    Bence yanılıyorsunuz hocam. Greyjoylar, Starklar, Lannisterlar, Marteller ve diğerleri. Bunlar binlerce yıllık süreçte Westerosta bulundukları bölgelere hükmettiler. Targaryenlar ise bunların ellerindekini gasp etti. Robert da Targaryenlar da tahtı gasp etti. Lannisterlar da Robert'tan... Zincir bu şekilde uzanır. Ben tam bağımsız bir Kuzey Krallığı taraftarıyım. Demir taht umrumda değil. Diğer hanedanlar da eski günlerine dönmeli ve krallıklarını ilan etmelilerdir. Bölünme için şartlar falan da çok uygun üstelik

    Yanlış anlatmış olabilirim, gönlümden geçeni değil, var olan veraset sistemi gereği olması gerekeni söylüyorum. Yoksa bana kalsa yemişim krallık sistemini :) Şu an kurulu olan westeros krallığını kuranlar targaryenler. Onlardan önce westeros krallığı değil yedi ayrı krallık varmış. Adamlar yeni bir rejim kurmuş ve yedi kralıda "lord" ünvanıyla kendilerine bağlamış ve onlar da bu yeni şartlara imza atatak kabul etmişler. Dolayısıyla şu anki duruma göre taht hakkı targaryenlerin demeye çalışıyorum. Ama gücün vardır, ordun vardır gider yıkarsın krallığı, kendi yeni krallığını kurarsın, sen oturursun tahta ve artık senin krallığın olduğu için taht hakkı senin soyuna geçer, anlatabildim mi?

    Oysa robertin yaptığı iş bu değil mesela. Yeni bir krallık kurmadı o, kralı devirdi ve kan bağını bahane ederek tahtı işgal etti. Yani targaryen veraset sistemini kaldırmadı da "ben de targaryen sayılırım" dedi...

    Gönlümden geçense; kral şu olsun bu olsun değil. Halk ayaklansın, hem kralın hem de lordların kellelerini kazığa diksin, toprak reformu yapsın, insan gibi yaşasınlar... :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ersin96

    quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian


    quote:

    Orijinalden alıntı: ersin96

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian

    Eline sağlık cypon, sonuçta tarihi yine kazananlar yazmış :) Üstad Yandel sonuçta Robert döneminin üstadlarından. Tarafsız bir biçimde yazmış süsü verilmiş ama sonuçta robert'in yaptığı işin bir "işgal" olduğunu söyleyememiş (gerçi cypon buna pek katılmıyor ama...)

    Herneyse demeye çalıştığım Martin "böyle bir dönemin tarihini, dönemin tarihçilerinden biri yazsa nasıl yazardı?" diye düşünmüş ve kusursuz yazmış. Çeviride de hiç sıkıntı yaşanmıyor, çok özenli ve başarılı. Serinin başlangıcına kadar olan geçmişi tüm ayrıntılarıyla öğrendik.

    Cypon'un daha önce çevirisini yaptığı serinin yan kitapları sayesinde geçmiş hakkında epey bilgimiz vardı. Şimdi o bilgiler derlendi, toplandı. İşin aslı en merak ettiğim bölümler bitmiş oldu, kuzey tarihini filan pek önemsemiyorum, ama okumaya devam tabi :)

    Tekrar teşekkürler.

    Evet katılmıyorum.

    Westeros ciddi bir feodalite ile yönetiliyor ve feodalitede miraslar kan yolu ve evlilikler ile geçer. Robert'ın babaannesinin bir Targaryen olması ve hanesinin geçmişinin Fatih Aegon'a kadar geri gitmesi elbette ona az da olsa tahtta hak sahibi yapıyor.

    Dikkat ettiysen Büyük Konsey'de tahtın kime kalacağı görüşüldüğünde, adaylar arasında Targaryen olmayanlar da vardı Velaryonlar misal. Onların aday olması da zamanında Targaryenlarla evlilik yapmalarından kaynaklıydı. Yani onların da hakları vardı tahtta. O yüzden Robert'ın yaptığı güç ile tahtı işgal edip bir tiranlık yönetimi kurmak değil, kendisine yapılan adaletsizliğe karşı isyan etmesi ve bu isyan sonucunda oluşan otorite boşluğunu kendi kanından gelen bir hakla doldurmuş olması.


    Dediğin gibi yazar bildiğin taraflı davranmış ve kitabı Tommen'e hediye ettiği için babası Robert'ıa ve onun hanesine methiyeler düzmüş. Özellikle Karaalev yanlılarına ve Kankuzgun'a yazdıklarından da belli ediyor bunu.

    Bir Stark fanı olaraktan Kuzey tarihini çok büyük bir merakla bekliyorum hocam. Ne kadar uzun ve ne zaman çevirisi gelir? Targaryen krallarından çok şükür ki kurtulduk.

    Bir de isyan sırasında Çanlar Savaşı'nda Robert'ı kurtaran Eddard fakat burada o savaşı kazananın Robert olduğu söyleniyor. Robert o savaş sırasında, bir evde saklanıyordu. Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?

    Evet eddard yetişip kurtarıyordu ama sonuçta robert kazanıyordu :) hatta yanlış hatırlamıyorsam roberti kıstıran ordunun başında jon connington vardı. Tarihçi üstad fazla ayrıntıya girmemiş, dedim ya tarih "kazananların" gönlünce yazılıyor... Kimbilir daha ne ayrıntılar atlandı, hatta belki rheagar şu lyanna konusunda pek de haksız olmayabilir. Yani robertin nişanlısı olmasına rağmen rheagara yanaşmış gibime geliyor. Zaten rheagar aslında şiir adamı, aşk adamı. Harcamışlar rheagarı bence :)

    Ben aslında targaryen fanı filan değilim. Hatta hiçbir hanenin fanı değilim. Ama genel olarak görüşüm şudur: westeros krallığı önce blackfire'ların sonra targaryenlerin hakkıdır. Diğer tüm olasılıklar işgaldir :) Diğer görüşüm ise hakkı hukuku boşverirsek en sağlam kral starklardan çıkar.

    Bence yanılıyorsunuz hocam. Greyjoylar, Starklar, Lannisterlar, Marteller ve diğerleri. Bunlar binlerce yıllık süreçte Westerosta bulundukları bölgelere hükmettiler. Targaryenlar ise bunların ellerindekini gasp etti. Robert da Targaryenlar da tahtı gasp etti. Lannisterlar da Robert'tan... Zincir bu şekilde uzanır. Ben tam bağımsız bir Kuzey Krallığı taraftarıyım. Demir taht umrumda değil. Diğer hanedanlar da eski günlerine dönmeli ve krallıklarını ilan etmelilerdir. Bölünme için şartlar falan da çok uygun üstelik

    Eğer Aegon'un yaptığı gasp ise, o saydığın hanelerin yaptıklarının da gasp olduğunu kabul etmen gerekir. Westeros'un güneyinin tamamı Andal kökenli ve o toprakları İlk İnsanların elinden aldılar. Aynı şekilde İlk İnsanlar da Ormanın Çocukları'nın ellerinden aldı kıtayı. Eğer senin söylediğini doğru kabul edip Westeros'un asıl sahibine kalmasını istiyor isek, Westeros'taki bütün insanlar el ele tutuşup kendilerini Sur'un tepesinden aşağıya atmaları gerekir.

    Gasp var olan düzeni, hukuki kurallara uymadan zorla ele geçirme anlamına gelir. Robert'ın İsyanı meşru bir isyandı çünkü, ortada bir haksızlık var. Robert liege lord diye tabir edilen baş lordlardan biri ve Fırtına Diyarı'nın başı. Sen bu adamın nişanlısını zorla kaçırıyorsun, durum hakkında bilgi almak ve adalet bekleyenleri duruşma bile yapmadan hunharca katlediyorsun, bir de üzerine ölüm fermanı çıkartıyorsun olaya dahil olabilecek kişiler hakkında. Adam isyan etmesin de ne yapsın.

    Cercei, Ned'i darbeye teşebbüsten tutuklattığında Robb'un isyan etmesi meşru mu sence? Kağıt üzerinde değil. Çünkü Ned suçsuz olsa da suçunu itiraf etti. Ancak biz çevrilen ayak oyunlarını bildiğimiz için Robb'un isyan etmesini haklı buluyoruz.

    Fatih Aegon, Westeros'un nasıl bir durumda olduğunu biliyordu ve atalarının Essos'ta oluşturduğu o büyük imparatorluğa özeniyordu. Üstad Yandel ne diyor, Ejderkayası'ndaki Boyalı Masa, Fetih ilanından çok çok önce yapılıp tamamlanmıştı diyor. Madem Aegon Westeros'u gasp etmek istiyordu neden hemen yapmadı bunu? Çünkü haklı bir sebep aradı. Sebebi olur ise, diğer krallıklar da onun egemenliğini kabul etmek zorunda kalırdı. Bu sebep de Agilac'ın onun teklifine hakaret ile karşılık vermesi. Bu hakaret savaş sebebi sayıldı. Hatta öyle ki diğer krallıklar bile bu savaşı meşru sayıp Aegon'un yanında yer almak istediklerini bildirdiler.

    Kısaca Targaryenların yaptığı gasp değil. Baratheonların yaptığı da gasp değil. Tommen hala kağıt üzerinde bir Baratheon o yüzden Lannisterların krallık içindeki etkisi eski zamanlardaki Brynden etkisi gibi sayılabilir. Resmi olarak zaten taht bizim diyemezler.

    Bölünme olayına gelirsek, ben de Martin'in öyle bir son yazacağını düşünüyorum. Bitter end dediği için hani bir kazanan olmayacak, sistem çökecek ve eski krallık dönemine geri dönülecek gibi geliyor bana.

    Tabi Martin bu, ne yapacağı belli olmaz.

    Bu arada not düşeyim, serideki feodal ilişkileri anlamak için kesinllikle Crusader Kings 2 adlı oyunu oynamanızı öneririm. Aile ilişkileri, evlilik, miras, toprak, krallık gibi konularda epey yardımcı olur




  • Cypon:
    "Robert'ın İsyanı meşru bir isyandı çünkü, ortada bir haksızlık var. Robert liege lord diye tabir edilen baş lordlardan biri ve Fırtına Diyarı'nın başı. Sen bu adamın nişanlısını zorla kaçırıyorsun, durum hakkında bilgi almak ve adalet bekleyenleri duruşma bile yapmadan hunharca katlediyorsun, bir de üzerine ölüm fermanı çıkartıyorsun olaya dahil olabilecek kişiler hakkında. Adam isyan etmesin de ne yapsın."

    İşte tam bu noktada çekişiyoruz seninle. Robert isyan etmekte haklı diyorsun, peki tamam haklı diyelim, hatta kralın oğlunu ve kralı da öldürmekte haklıydı. Ona da tamam. Fakat haklılığı oraya kadar... O andan itibaren yeni kral vicerys olmalıydı. Ve robert yeni krala diz çöküp yurduna dönmeliydi.
    "Kral kötüydü, öldürdüm" dersen bu bir isyandır ama "Kralı öldürdüm o halde artık kral benim" dersen işgaldir...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian

    Cypon:
    "Robert'ın İsyanı meşru bir isyandı çünkü, ortada bir haksızlık var. Robert liege lord diye tabir edilen baş lordlardan biri ve Fırtına Diyarı'nın başı. Sen bu adamın nişanlısını zorla kaçırıyorsun, durum hakkında bilgi almak ve adalet bekleyenleri duruşma bile yapmadan hunharca katlediyorsun, bir de üzerine ölüm fermanı çıkartıyorsun olaya dahil olabilecek kişiler hakkında. Adam isyan etmesin de ne yapsın."

    İşte tam bu noktada çekişiyoruz seninle. Robert isyan etmekte haklı diyorsun, peki tamam haklı diyelim, hatta kralın oğlunu ve kralı da öldürmekte haklıydı. Ona da tamam. Fakat haklılığı oraya kadar... O andan itibaren yeni kral vicerys olmalıydı. Ve robert yeni krala diz çöküp yurduna dönmeliydi.
    "Kral kötüydü, öldürdüm" dersen bu bir isyandır ama "Kralı öldürdüm o halde artık kral benim" dersen işgaldir...


    Robert başa neden Viserys'i getirsin Viserys daha çocuk. Üzerine Robert'ın kendisinin tahtta hakkı var baba tarafından. Hakkı bir zayıf bir hak, miras yolu ile geçmeyecek bir hak ancak yine de o Demir Taht'a oturma hakkı var. Bu hak elindeyken ve isyanı kazanmışken elbette kendini yeni kral ilan edebilir.

    Lannisterlar isyan etse, kralı öldürse ve artık kral benim dese dediğin doğru. Çünkü kan hakları olmadan tahta geçmiş olurlardı. Keza Starklar da öyle.

    Ancak yapılan evlilikler sonucu Targaryen hanesi diğer hanelere dağılmış durumda zaten. Velaryonlar olsun, Marteller olsun bunların hepsinin tahtta hak iddiası var ancak zayıf bir iddia ve ancak savaş yolu ile bastırılıp ele geçirilebilir. Ancak bunun için en az üç büyük lordun desteğini almak zorunda. O yüzden kolay ve sürekli rastlanılan birşey değil.


    Tarihten bir örnek vereyim. Kanuni Mustafa'yı öldürttü sonra onun oğlunu da öldürttü. Diyelim ki Kanuni Mehmed'i öldürtemedi veya öldürtmedi. Çocuk büyüdü ve babasının haksız yere öldürüldüğünü söyleyerek yandaş topladı, isyan başlattı ve İstanbul'a gelip Kanuni'yi yendi. Bu durumda tamam babamın intikamını aldım deyip Bursa'ya geri mi döner yoksa devletin başına mı geçer?

    Senin unuttuğun nokta Robert'ın Targaryenlarla yani Demir Taht ile kan bağının olduğu. Zaten bu yüzden Ned çıkıp taht benim demiyor. Dese de zaten kimsenin desteğini alamaz iktidarı meşru olmaz.

    Dizinin boxsetleri içindeki özel sahnelerde bile Robert, baba tarafından Targaryen kanı taşıyorum o yüzden tahta oturdum diyor. İşgal falan yok ortada, Robert'ın zaten tahtta hakkı var. O da o hakkı kullandı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: ßohemian

    Cypon:
    "Robert'ın İsyanı meşru bir isyandı çünkü, ortada bir haksızlık var. Robert liege lord diye tabir edilen baş lordlardan biri ve Fırtına Diyarı'nın başı. Sen bu adamın nişanlısını zorla kaçırıyorsun, durum hakkında bilgi almak ve adalet bekleyenleri duruşma bile yapmadan hunharca katlediyorsun, bir de üzerine ölüm fermanı çıkartıyorsun olaya dahil olabilecek kişiler hakkında. Adam isyan etmesin de ne yapsın."

    İşte tam bu noktada çekişiyoruz seninle. Robert isyan etmekte haklı diyorsun, peki tamam haklı diyelim, hatta kralın oğlunu ve kralı da öldürmekte haklıydı. Ona da tamam. Fakat haklılığı oraya kadar... O andan itibaren yeni kral vicerys olmalıydı. Ve robert yeni krala diz çöküp yurduna dönmeliydi.
    "Kral kötüydü, öldürdüm" dersen bu bir isyandır ama "Kralı öldürdüm o halde artık kral benim" dersen işgaldir...


    Robert başa neden Viserys'i getirsin Viserys daha çocuk. Üzerine Robert'ın kendisinin tahtta hakkı var baba tarafından. Hakkı bir zayıf bir hak, miras yolu ile geçmeyecek bir hak ancak yine de o Demir Taht'a oturma hakkı var. Bu hak elindeyken ve isyanı kazanmışken elbette kendini yeni kral ilan edebilir.

    Lannisterlar isyan etse, kralı öldürse ve artık kral benim dese dediğin doğru. Çünkü kan hakları olmadan tahta geçmiş olurlardı. Keza Starklar da öyle.

    Ancak yapılan evlilikler sonucu Targaryen hanesi diğer hanelere dağılmış durumda zaten. Velaryonlar olsun, Marteller olsun bunların hepsinin tahtta hak iddiası var ancak zayıf bir iddia ve ancak savaş yolu ile bastırılıp ele geçirilebilir. Ancak bunun için en az üç büyük lordun desteğini almak zorunda. O yüzden kolay ve sürekli rastlanılan birşey değil.


    Tarihten bir örnek vereyim. Kanuni Mustafa'yı öldürttü sonra onun oğlunu da öldürttü. Diyelim ki Kanuni Mehmed'i öldürtemedi veya öldürtmedi. Çocuk büyüdü ve babasının haksız yere öldürüldüğünü söyleyerek yandaş topladı, isyan başlattı ve İstanbul'a gelip Kanuni'yi yendi. Bu durumda tamam babamın intikamını aldım deyip Bursa'ya geri mi döner yoksa devletin başına mı geçer?

    Senin unuttuğun nokta Robert'ın Targaryenlarla yani Demir Taht ile kan bağının olduğu. Zaten bu yüzden Ned çıkıp taht benim demiyor. Dese de zaten kimsenin desteğini alamaz iktidarı meşru olmaz.

    Dizinin boxsetleri içindeki özel sahnelerde bile Robert, baba tarafından Targaryen kanı taşıyorum o yüzden tahta oturdum diyor. İşgal falan yok ortada, Robert'ın zaten tahtta hakkı var. O da o hakkı kullandı.


    Viserysin çocuk olmasının önemi yok. O yaşadığı sürece ve feragat etmediği sürece taht onun hakkıdır. Kanuni örneğinden hareketle şöyle söyleyeyim: eğer kralın oğlu rhaegar babasına karşı savaşıp onu yenseydi tahta otururdu çünkü babası öldüğü için hak zaten ona geçmiş olurdu. Ama veraset sıralamasında rheagardan sonra gelen herhangi biri kralı yense ve öldürseydi taht yine rheagarın hakkı olurdu. Sistem basit aslında ama sen robertin zayıf kan bağı bahanesiyle sistem kurallarını çiğnemesini hoş görüyorsun. Robert vicerysin taht hakkını gasp etmiş. Güçlü olduğu içinde kimse ses edememiş işte. Vicerys boşa dövünmüyordu :)

    Robertin isyan etmekte haklı olması ise hiçbir şeyi değiştirmez. Haklı olmak kral olma hakkı vermez.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.