Şimdi Ara

Dunya neden adil bir yer degil???? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
32
Cevap
0
Favori
1.773
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • onur01 kullanıcısına yanıt
    Allah kolaylık versin kardesim, benim de sedef hastası bir tanıdıgım vardı, normal yasamına devam ediyordu, gorunus cok onemli degil seni her halinle kabullenen illa olur yılma, ama benim rahatszlgm dayanılacak gibi degil, Tanrı insan olup bu hastalıgı cekseydi ne derdi bilmiyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi x_abner -- 28 Nisan 2019; 20:53:1 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Saol kardeşim sana da Allah kolaylık versin. Evet sana da hak veriyorum keşke tanrı empati kurup bizleri anlasa. Keşke bu hastalıklar olmasaydı diyor insan. Çözümü olmayan bir hastalığa yakalandınmı insanın içine oturuyor. Çevrene baktın mı diğer insanları kıskanmaya başlıyorsun. Sonuçta dünyaya bir defa geliyorsun onda da hastalığın oldu mu insana koyuyor. Ama bide şu var, hastalıklar da günahlarımıza kefarettir. Vardır elbet Allah'ın bir bildiği. Öbür dünyada kim bilir bizi neler bekliyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kırarım Boynuzunu İblis


    quote:

    Orijinalden alıntı: erkurt02

    Kötü şeyler yaşamış olabilirsiniz. Ancak siz bunun için mi inanıyorsunuz. Siz biliyorsunuz bir yaratıcı var bu bir inanç, yaratıcının doğruluğunu dua ederek mi doğruluyorsunuz. Belki de siz şu an bu durumda olduğunuz için kabul olmadı dualarınız.


    Yani ben 18 yıldır inanıyorum, dua ediyorum. Yaratıcının varlığını hiç sorgulamadım. Hiç bir duam kabul olmadı. En sonunda isyan ettim. İsyan ettiğim için Kabul olmadı buda güzelmiş. 18 hıllık dualarım ne olacak o zaman. Boşamı dua ettim. İstediğim şey çok saçma değil aslında. Yıllarca en inandım yaradana. Sadece kendisini göstermesini istedim. Zaten inançlıydım. Kendisini göstermesi ile inanmaya başlamayacaktım. Yani diğerleri gibi ben görmediğime inanmam durumu yoktu. Beni bu duruma sokanda kendisidir. Bundan dolayı suçlanacaksam problem yok. İstediği yere atabilir.

    O zaman sen yaratıcıya inanmıyorsun sana bir şey göstersin istiyorsun dua ediyorsun ve kabul olmuyor ve şu an isyan ediyorsun. İşte sen menfaat uğruna inandın sonucu çıkıyor.




  • Ne kadar çok olsa da derdin ,
    Vardır elbet bir bildiği
    derdi verenin!
    Kim bilebilir ki
    ne olacak yarın,
    çıkar mıyız sabaha?
    Sev dolu dolu,
    sımsıkı sarıl sevdiğine.
    Tutun hayata...
    Her şey birgün bitecek nasıl olsa.
    İsyan etme yüreğim!Sebep suçlu arama.
    Duayla , Sabırla ;Umutla bak yarına.
    Umursama dünya gelse de üstüne,
    Tek umudun Allah olsun...!
    Elbet birgün devran döner tersine,
    SABIR en büyük silahın olsun...!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: erkurt02

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kırarım Boynuzunu İblis


    quote:

    Orijinalden alıntı: erkurt02

    Kötü şeyler yaşamış olabilirsiniz. Ancak siz bunun için mi inanıyorsunuz. Siz biliyorsunuz bir yaratıcı var bu bir inanç, yaratıcının doğruluğunu dua ederek mi doğruluyorsunuz. Belki de siz şu an bu durumda olduğunuz için kabul olmadı dualarınız.


    Yani ben 18 yıldır inanıyorum, dua ediyorum. Yaratıcının varlığını hiç sorgulamadım. Hiç bir duam kabul olmadı. En sonunda isyan ettim. İsyan ettiğim için Kabul olmadı buda güzelmiş. 18 hıllık dualarım ne olacak o zaman. Boşamı dua ettim. İstediğim şey çok saçma değil aslında. Yıllarca en inandım yaradana. Sadece kendisini göstermesini istedim. Zaten inançlıydım. Kendisini göstermesi ile inanmaya başlamayacaktım. Yani diğerleri gibi ben görmediğime inanmam durumu yoktu. Beni bu duruma sokanda kendisidir. Bundan dolayı suçlanacaksam problem yok. İstediği yere atabilir.

    O zaman sen yaratıcıya inanmıyorsun sana bir şey göstersin istiyorsun dua ediyorsun ve kabul olmuyor ve şu an isyan ediyorsun. İşte sen menfaat uğruna inandın sonucu çıkıyor.

    Sıralaman yanlış.

    İnandığım için ibadet ettim.
    Başıma kötü şeyler geldi. Tekrar olmaması için ibadet ettim.
    Sonra baktımki hiç bir şey olmuyor, inancım azalıyor bende kendisini göstermesini istedim. Bunları 1 sene içinde yapsam evet haklısın. Ancak 18 sene sorgusuz inandığım, ibadet ettiğim varlıktan bir şey alamazsam artık inancım sıfıra iner.

    Benim Annem, Kardeşim ve yeğenim vefat etti. Diğer kardeşim hem kaçırıldı hemde trafik kazasında ayağı kırıldı yıllarca ayağında mekanizma ile dolaştı. Halen sağlam değil. Ben daha ortaokulda vitiligo denen bela bulaştı. Bence 18 yıl iyi bir süre. Arkadaşta o kadar dayanmış. Başkası olsa bu kadar beklermiydi bilmiyorum.
    Ben bu dünyada sevdiğim insanlar ile huzur istiyorum. Anam babam sevdiğim yanımda yok. Bana cennette ev kadın versen ne olur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Allah çektiğin zorlukların hepsinin karşılığını verecektir bundan şüphen olmasın onu nasıl anlatırım sana bilemedim ama seni herkesten çok sevdiğini sana herkesten çok yakın olduğunu bil sonra düşün onu ve imtihanını. Allah kendisine yakınlaştırmak istediğine bela ve musibet veririmiş. Ondan istediklerini düşün gerçekten önemli şeyler mi yoksa insan ruhunu tatmin etmekten çok uzak oldukları halde diğer insanlarda gördüğün için mi istiyorsun. Sorguladığın bir konu da vardı o konuda da haklısın ama anlayacak düzeyde misin bilmeden söylüyorum cennet ve cehennem vardır ve gereklidir de ancak gerçek imanda hedef cennet değildir Yunus Emre'nin dediği gibi:
    "Cennet cennet dedikleri, birkaç köşkle birkaç huri.
    İsteyene ver onları, bana seni gerek seni..." Allah doğru yoldan ayırmasın inşallah kardeşim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • orientem kullanıcısına yanıt
    ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi x_abner -- 17 Eylül 2020; 17:4:21 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: x_abner

    Bu yazdıkların icin tesekkur ediyorum kardesim, guzel bi yazı olmus. Fakat cennete degil de Allah'a ulasma dusuncesini emin ol biliyorum, bu anlayısa fenafillah derler. Yani anlayabilecek duzeyde olup olmamam mevzu ise kesinlikle anlıyorum. Iste o yuzden cennete girecegim sonunda deyip acılarımı kenara itip kuyrugumu bacaklarımın arasına almıyorum. Millet cıkar icin, cennet icin tek bir yolu tutmusken ben belki de ölüme en yakın halimde Allah'ın adaletini sorguluyorsam cennet degildir benim meselem...

    Sen ondan onun sevgisini istedin de vermedi mi sen ondan bu dünya'yı istiyorsun niye bana az nimet veriyor diyorsun belki cennete sakladı belki de Abdulkadir Geylani'nin bir sözü vardır "Allah kendi kapısında durman için diğer bütün kapıları yüzüne kapatır." Hayatta her şeyin bir sebebi vardır bana göre bu değerlendirmeyi sen de yapmalısın bence her yaşadığının nedenini amacını düşün ilacını da başkalarından daha iyi bulabilirsin. İnsan başıboş yaratılmamıştır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Çünkü insan kusurludur kusurdur.Adaletin temin edilebilmesi için mükemmelliğin tesis edilmesi gerekmektedir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 30 Mart 2016; 16:40:37 >
  • Dünyanın adil olmasından bahsediyorsun peki ama neden sana göre adil olsun. Sen evrende bir nokta kadar yer tutmuyorsun dünyada evrene uyum sağlar sende dünyada olduğun için dünyaya uyum sağlarsın. Doğayı katleden insanoğlu değil mi e hani adalet nerede dünya için. Üstüne basıp öldürdüğün farkına bile varmadığın karıncalar için hani adalet nerede, insanlar haricinde milyonlarca yaşam türü var dünyada, seni üstün kılan şey nedir. Hayvanları kesip yiyorsun başka bir canlıyı kendini doyurmak için öldürüyorsun o hayvan için adaleti sen karnını bir güzel doyururken düşünüyor musun. Evrende adalet diye bir şey yoktur güçlünün güçsüz üstünde etkisi vardır, güçlü güçsüz derken evrenin işleyişi bu şekildedir. Güçlü olan hayvanlar zayıf olanları yakalayıp yerler. Sana özel bir adaletten daha çok bütünün düzeni söz konusudur. Düzen sana ayak uydurmaz sen düzene ayak uydurmaya çalışırsın sınavdaki bir maçta bunun insanlara anlatılmasıdır, ha yaşayarak öğrenirsin ha gözlem yaparak veya tecrübeli insanların paylaştığını okuyarak. İnsanlar ağaçları kesiyorlar doğayı tahrip ediyorlar hani adalet nerede doğa için, ormanları yok ediyoruz hayvanların barınma ihtiyaçlarını ellerinden alıyoruz. Sen gelmişsin büyük binalar dikmişsin hani adalet. Bunları yazmamda ki sebep bir şey anlatmaya çalışıyorum adaleti isterken bencilliğinden dolayı istediğinin farkına varmalısın, sen bencilsin kötüsün demek istemiyorum bencilce düşündüğümüz için zaten benliğimize zarar verdiğini düşündüğümüz şeyler hoşumuza gitmez ve bizden daha iyi halde bulunduğunu iddia ettiğimiz kimselerden örnek veririz. Birisi bizim ikimizi kaçırsa bir silah koysa ortaya ve hızlı davranan diğerini öldürür diyerek hayatta kalanı da sağ bırakacağını söylese sen buna yeltenmez misin. Peki nerede benim adaletim kendi adaletini savunmak yerine benimkini savunsana. Bu örneği daha güzel verebilirdim aslında kabaca anlaşılır olsun istedim uzatmadan, yoksa hayatımız çoğu zaman böyle kararlar üstüne kuruludur. Bencil olduğumuz için tüm düzenin sistemin işleyişini tümden göremediğimiz için bize hep haksızlık yapıldığını düşünürüz. Bunları okurken bile belkide ama ama ama diyebilirsin cümlelerimin sonunda. Bu senin egonun amalarıdır, egonun haykırışlarıdır.

    Dostum açık konuşacağım lafı eveleyip gevelemenin manası yok senin canının yanması güzel bir şeydir canı yanan sen değilsin çünkü sen diye bir şey yok ortada canı yanan egon, ve dünyada işte bu egoyu törpülemekle meşgul sistem bunun üstüne kurulu. Tek bir çıkış yolun var egonun senden bağımsız apayrı bir şey olduğunu idrak etmen gerekiyor. Bir bebek düşün zır zır zır sürekli ağlar bazen bir şey ister dile getiremediği için ağlar ama bazende ne istediğini bilmeden ağlar sus dersin susmaz işte bizim sorunumuzda buna benzer zır zır her şeyi bahane edip ağlayıp zırlarız. Ben ben ben, ben ben ben başka bir şey yok. Sistemde der ki sen değil, sen değil, sen değil. Bağıran çağıran egon sen değilsin, bu şekilde insanlar zarar görmez aksine kademe atlarlar gelişirler. Gerçekleri olduğu gibi görseydin keşke daha çok eziyet çekseydim dersin. Bir yayı sıkıştır ne kadar çok sıkıştırırsan sonra bıraktığında o kadar uzağa fırlar gider. Sistem seni aslında zorlamaz sen kendin bunu bu şekilde yorumlarsın senin zorlandığın şey kademe atlama aşamasındadır. Diyelim ki evlendin bir çocuğun oldu çocuğun yemekleri seçiyor iki yemekten birini seçiyor. Sende oğlum etme tutma ye işte, hela bir al ağzına tadına bak diyorsun. Bunu tatlı dille usulce yapsan bile çocuğun ağlayabilir kendisini zorladığını onu anlamadığını hatta kötülüğünü istediğini bile düşünebilir ama aslında sen ona zarar vermek değil iyiliğini istemektesin. Yine aynı şekilde aklıma pek gelmiyor ama bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Zarar vermediğin halde kendisi bunu böyle algılamaz çünkü kendisinin bir sınırı vardır ve bunu aşmakta zorlanır bu esnada da bunu belirtmek için kızarır bozarır ağlar. Ama neden ağladığının kendisi de farkında değildir farkında olsaydı seni dinleyip yemeye çalışıp kendisini zorlayabilirdi.

    İnsanlar çoğu zaman kendi sınırlarını zorlarlar ama bunu bir dayatma olmadığını bildikleri zaman kolayca yaparlar, başka birisi dediğinde veya başka koşullarda aksine yapabilecekken bile yapamaz hale gelirler. Bazen görüyorum adamlar dağa tırmanıyorlar başlarına gelecekleri bildikleri halde bana yap diye zorlasalar veya gel dağa çıkalım deseler hadi oradan derim sen nasıl arkadaşsın derim. Çıkmış dağa orada mahsur kalmış bir ayağını buz tutması yüzünden kayıp etmiş ama tırmanmaya bir süre ara verdikten sonra devam ediyor. Belkide bir tırmanıcı olmasaydı ve bacağını kazada kayıp etseydi adaletin olmadığından bahsedecekti. Ama kendi kendisini zarar verecek hale getirse bile içindeki sesi dinleyip bildiğini okumaya devam ediyor. Derinlerde bir yerde içindeki ses hiç bir zaman isyan etmez çünkü, onun lügatında isyan diye korku diye bir şey yoktur. O senin esas varlığındır ister ruh de ister başka bir şey. Bir gün nefsine aldanıp isyan edersin bir sonraki gün ruhun kalbin vasıtasıyla aklına erişir ve neden isyan ettim diye pişman olursun. Sürekli bir huzursuzluk mutsuzluk hali olmaz bu işte içindeki güzün bir delilidir. Kendi kendini karamsarlığa sokman nefsine boyun eğdiğin anlamına gelir peki bu haldeyken çözüm üretebilecek misin, daha rahat mı yaşayacaksın, koşullar mı değişecek istediğin gibi adaletli bir dünya yaratabilecek misin sana has. Gördüğün gibi seni isyana teşvik eden egonun çırpınışlarıdır, bunu da son bulmamak adına yapar. Öleceğim, yok olacağım perişan olacağım ne olur isyan et, sen isyan edince egon büyür ve gelişir.

    Bu gerçeği iyi anlamalısın ben çok isyan eden adam gördüm zaten isyan etmeyen yok ki yani her şeyden nem alan bir nefsimiz var. Ama isyan ettikleri şeylere bakıyorum yahu çözüm adamın elinde elindekini görmekten kullanmaktan aciz sonrada çocuk gibi oturup ağlıyor. Şöyle yapacağım böyle yapacağım diye esip gürlüyor halbuki yapabileceği şeyleri değil yapamayacağı şeylerden bahsediyor. Yapamayacağı şeyi yaptığı takdirde kendisine içinde bulunduğu halden kat kat fazla zarar gelecek peki hem kendisini düşündüğünü iddia ederken aynı zamanda nasıl kendisine zarar verecek şeyi yapmayı düşünüyor? İşte bu tuzağı kuran nefsimizdir, gereksiz ama bir o kadarda kendisini önemli olduğuna seni inandırmakta çok başarılıdır. İnandırmayı başaramazsa yok olacağını bilir senin iradenle onun iradesi farklıdır ve kendi içinde aslında onunla bir savaş verirsin, bu savaşı sezinler ve düşmanın kendisi olmadığına inandırmakla uğraşmak yerine seçtiği birisini veya birilerini sana düşman edindirir. Düşmanın olduğu yerde savunma güçleri de bulunur bu şekilde nefsin geleceğini sağlama almış olur. Sen bir rüyadasın ve acı çektiğini zannediyorsun ama gerçekte ise acı çekmek diye bir olgu yoktur dediğim gibi nefsin hayatta kalmak için sana bunu böyle gösterir, acı var acı tehlike var der durur. İsteklerinin olması ve bunları yapamıyor oluşunun senin için kötü ve adaletsiz olduğunu nereden biliyorsun, bunu bile bilmiyorken dünya neden adil değil diye bir soru soruyorsun. Yo bence dünya çok adaletli hemde ince detaylara kadar her şey planlı bir şekilde düşünülmüş.

    Aslında düşünülmemiş ve bundan dolayı mükemmele yakın diyebilirim, önce sebep sonra çözüm şeklinde gitmiyor önce çözüm sonra sebep şeklinde gidiyor işleyiş. Adamın aşması gereken bir kademe vardır onun aşılması için kimisine bir musibet verirler, bir diğerini de futbolcu yaparlar. Sen karşılığı hemen verilen ödülü görmediğin içinde benim koşullarım daha zor bende onunkinden istiyorum dersin. Koşullar ve nasıl gerçekleşeceği Allah katında hiç önemli değildir olmasını dilerse olur ve koşullarda en iyi şekilde yaratılır, sen ağlayıp zırlarsın Allah derki iyilik yapıyoruz bu hala zırlıyor der. Kurtuluşa giden kapının anahtarı kabullenmekle sahip olunur işte bu sabretmektir. Kurtuluş nedir bilir misin, cennet dersen oturup katıla katıla gülerim. Kurtuluşun ne olduğunu bilseydin bana eziyet edin işkence edin beni ezin hor görün diye yalvarırdın. Ha yazdıklarımdan hiçbir şey anlamadın diyelim pek anlatabildiğimi düşünmüyorum cümleleri iyi kuramıyorum çünkü. Ama yani sebep ne olursa olsun dertsiz tasasız kimse var mı, kimisinin ki çetrefillidir kimisinin ki basittir bu seni ilgilendirmez çünkü kendi derdine yanmalısın çözüme odaklanmalısın. İki seçeneğin var ya sabır edeceksin bu şekilde daha kolay atlatırsın, yada her gün yaşadıklarını aklına getirip sanal olan bu acıyı tazeleyeceksin. Hızlı mı olacak kurtuluşa erişmen yoksa yavaş mı bu sana bağlı. Ama egonu dinlemeye devam edersen bırak kurtuluşa erişmeyi dünyanın etrafını bir yere varırmış gibi bir sonu varmışçasına sürekli yürür durursun bitap düşersin perişan olursun sonra oturup ağlarsın sonra ağlarken bir şeyin farkına varırsın varmaya çalıştığın yer oturduğun yerdir gidilecek bir yer yoktur güler geçersin. Az önce yerden bir taş aldım büyükçe kaldırdım onuda duvara fırlattım duvar dedi ki ne yapıyorsun kötü insan canımı çok acıttın bana zarar veriyorsun kim inanır buna? Ama inanıyorsunuz işte. Bunları da anlamadın peki rüya görürken hiç kötü bir rüya görmedin mi sana nasıl bir zarar verdiler uyanınca muhtemelen 10 dakika sonra hatırlayamıyorsun bile dünyanın hem geçici olduğuna inandığını söylüyorsun hemde ona bağlanıyorsun bağlanmak istiyorsun. Bu bir rüya zaten bu yüzden insanlar rüya görürler belki içlerinden birkaç tane akıllı olup düşünüp örnek alan vardır diye Allah insanlar için rüya görmemizi sağlamıştır. Allah demiyor mu boş yere hiçbir şey yaratmadım. Bir günün neredeyse yarısını rüya görerek geçiriyorsun rüya görmesen bile uyuyorsun işte dünyadan bütün bağın kopuyor, isteklerin acıların hesapların ne varsa yok oluyor. Rüya nere dünya nere, dünya nere rüya nere ben bir fark göremiyorum aslında sen onda da fark görürsün elbette çünkü kurtuluşa ermedin. Tut bardağı sonra yere çal paramparça et sonra tut kendini duvardan duvara vur parçala bak bakalım içinden ne çıkıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi illüminati -- 30 Mart 2016; 20:12:10 >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.