Şimdi Ara

Evlenme Sürecini Biraz Daha Ucuza Getirmenin Yolları

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
1.904
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Evlenme sürecini biraz daha ucuza getirmenin yollarından bazılarını paylaştım.Sizin de düşüncelerinizi beklerim ki yeni damat ve gelinler faydalansın.

    Maddiyat açısından en yüklü şey düğünün ta kendisi. Asıl tasarrufu burada yapıyoruz. Mal gibi gidip temmuzun ortasında cumartesi akşamı yemekli bir düğün yaparsanız geçmiş olsun.Türkiyede düğün mevsimi ekimin sonunda biter. Kasım ayında düğün salonları müşteri gelsin de nasıl gelirse gelsin diye düşünürler. O bakımdan düğününüzü erteleyin ve sonbahar ve kışta yapın. Hepimiz yazın düğünden düğüne koşturuyoruz. Çeyrek parası vermekten cepte para kalmıyor . Doğal olarak bazı düğünleri sallıyoruz.Yazın bahanede çok. Tatildeydim , çok yakın akrabamın düğünü var gibi.Fakat kışın insanlar daha asosyal ve böyle bir sosyal ortam onlar için çok çekici oluyor. Hem davet ettiğiniz insanların hepsi rahatça gelebilir ( tatile giden derdi filan yok ) hem de gelenler soğuk kış aylarındaki sıcak bir düğüğünde çok mutlu olabilirler.

    Salonla ilgili ikinci tavsiye: Gelenlerin çoğu aynı şehirden ise düğünü pazar günü yapın ve ortalama yüzde 20 indirimi kapın. Gayet net ve açık. Pazar günü akşamları cumartesiden daha ucuz.Özellikle bayanlar kuaföre filan gitmek isteyecekler ve çoğumuz cumartesi de çalıştığı için izin almak zorunda kalacaklar. Çoğu insan işyerinden izin almaktansa pazar gecesi geç yatmayı yeğler.

    Kantin kuntin işlerle uğraşacağınıza o parayı düğün ikramlarına ayırın.Salonun kapısında keman çaldırmak nedir arkadaş. En çok dinleyen maksimum 1 dk dinler.İlle de bişey alacam dersen palyaço hizmeti al.

    En büyük ikinci kalem ise tabiki mobilyalar. Mobilyalar evin direğidir. Mobilyaların kötüyse evden en ufak zevk alamazsın. Totomuzun keyfi için bu konuya özel bir şekilde özen gösteriyoruz ve dolanmaya başlıyoruz. Her şey sizin zevkiniz ve paranızla ilgili.Burada gidin şu markayı alın demem. Diyeceğim başka şey var. Şimdi bu mobilyacıların ürün yelpazesi her sene değiştiğinden önceki seneden tek kalan mobilyaları çabucak elden çıkarmak istiyorlar. Neden, çünküü yeni ürünlere yer açılsın diye. Evet mobilyacıların en büyük derdi yerdir. Normalde 10 birim fiyata sahip oturma grubu size oluyor 6.5 birim. Peki kim biliyor onun geçen senenin modeli olduğunu , tabiki kimsee. Şeküllü şüküllü mobilyayı böylece ucuza almış oluyorsunuz.

    Mobilyadaki diğer mevzu da her şeyi en başta toptan almamak lazım. Çoğumuzun kendi evi yok ve kiraya çıkıyoruz. Kirada oturduğumuz ev gayet geniş. Ama ileride ev alınca muhtemelen küçük olacak. Bunları düşünmekte yarar var.Mesela gümüşlük denen zımbırtıya ihtiyacınız var mı? Bence dünyadaki kimsenin ihtiyacı yok. Benzerini internetten 150 liraya alacağın zigon sehpaya markalı yerlerden 400 lira vermek. Tam anlamıyla aptallık.

    Mobilya alırken bir de " ya o değilde kendin yaptırsan daha ucuza gelir tayfacıları var. Hepsinin evine git bellona istikbal. Ulan ben mobilya uzmanı mıyım? Ne bileyim kumaşını süngerini kasasını.Başka şehirleri bilmem ama ankarada sitelerdeki s..kiş hiçbir yerde yok. Haydi yaptırdın çok sağlam bişey. Yahu bunun geleceği var. İnsanın ruhu daralır aynı mobilyayla 20 30 yıl.Geçin hocam bu işleri

    Üçüncü en büyük kalem beyaz eşyadır. İlle de gri alacağım , ille de çok programlı alacağım ,ille de led ekranlı alacağım derseniz kendiniz bilirsiniz. Ama adı üstünde "beyaz " eşya. tamamen aynı model olan beyaz ile gri arasında kimi zaman 300 400 leri bulan fark oluyor. Çok affedersiniz ama mal mıyım ya ben . Beyaz eşya alışverişine çıkınca anlatırlar da anlatırlar , yok şöyle yok böyle programları var diye. Ulan sorarım hangisini kullandınız ? Annemlerde var 6 programlı bulaşık makinası. Ama hep sabit aynı programda duruyor. Özellikle fırın ve bulaşık makinasındaki program adı altındaki dürtüş dillere destan. Bizde 7 programlı fırın var. Kullandığımız 3 tane program.

    Evlendikten sonra da anlayacaksınız ki buzdolabındaki en önemli özellik geniş olması. İçine istediğim tencereyi koyamadıktan sonra neyleyim ben ledli filan buzdolabını.Gereksiz led ekranı olmasın , rengi beyaz olsun ama büyük olsun.

    Program olayı en çok çamaşır makinasında kullanışlı. Burada da yine şu led ışıklı ekran dürtüşü başlıyor.Tamamen aynı makina , aynı sayıda aynı programlar var. Sırf birinin üstünde led ışıklar var diye 300 lira pahalı. Yahu bi düşünün hocam , çok pardon ama s.çtığın yerle aynı yerde duran alet için ışık olsa ne olur olmasa ne olur.

    TV evin en gerçek direğidir.Onu iyi alın.

    Heh gelelim asıl önerime , şimdi attım mesela arçelikten almaya karar verdin. Len ucuz olur diye mahallendeki bayiye gittin. Çıkardı sana attım 10 bin lira masraf. Olay markada bitmiyor , bayiden bayiye değişiyor. Örnek vereyim, ben mahallemdeki bayiden 8 bin liraya anca topladım beyaz eşyaları.Sonra bir gün o zamanki nişanlımla bir avm de dolanırken aklımıza takıldı buzdolabının bir özelliği ve avm deki bayiye girdik. Lan bi baktım burası daha ucuz. Normalde avmdeki daha pahalı olur zannedersin ama öyle değil işte. Hangi marka alırsanız alın en az 4 yere filan sormak lazım.

    En iyi dürtüş mahalle arası dükkanlarda. Mesela halılar. gidersin mahallendeki halıcıya sana elinde kalanları kakalamaya çalışır. Ankarada istanbul yolu üstünde bir sürü halıcı var. Hepsine teker teker girin. En uygununu bulun. Halıda marka seçmek de mantıksız. Bakarsın şöyle , deseni hoşuna gittiyse ve hissiyatı iyiyse alırsın. Düğün sürecindeki bazı avane kızlar başıma tekstil mühendisi kesiliyor ya çıldırıyorum.

    Mutfak eşyalarında ise uygun fiyat hangisinde ise onu yapıştırın. Yahu size bir sorum var. Onlarca eve misafirliğe gidiyoruz. Hangi evi " ya bu evin tabakları çok şekilliymiş" diye kodladınız. Ben de bu sıfır. Yani hangi takımı alırsan al evinde güzel duracak. He yuvarlak tasarım , kare tasarım senin bileceğin iş. Ama mesela gidip de içinde inci kırıntıları olan takımı almayın. Bu çakal mutfak eşyaları satıcıları o setleri öyle güzel ayarlıyorlar ki setin içinde kesin istemediğin bir şey oluyor. Ama onu istemem derseniz de seti bozamayız diyorlar. Bu set alışverişi ciddiye alınmalı ve vakit ayırılmalı. İlle de beleşçiyim derseniz ankarada akdere nin orada bu işin toptancıları var. Bi bakılabilir oraya.

    Şimdi size en altın kuralı veriyorum. Çingen olun ve çingen pazarlığı yapın. Utanmayın asla. Adam ısrarla fiyatı indirmiyorsa birşeyler hediye etmesini isteyin. Ya mesela halı almaya gittiniz diyelim , banyo için paspas isteyin. Beyaz eşyacıdan saç kurutma makinası isteyin. Yüzsüz olun. İnanın o gelen orta yaşlı kadınların içinde aşırı kibar kaçacaksınız.

    Durumlar böyle dostlar. Yardıma ihtiyacı olan varsa yazıversin. =) Mutlukluklar şimdiden.







  • Evlenmeye niyetin varsa Sıcak Fırsatlar bölümünde en az 5 sene önceden takılmaya başlayacaksın.Bayağı kâr edersin
  • Evlenmemek en ucuzu ve en akıllıca olanı. Evlenmek saçmalıktır.
  • En önemliside evlenecek birinin olması.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.