Şimdi Ara

Gelin Ülkedeki Emlakçılığı Konuşalım (Anket de içerir)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
72
Cevap
1
Favori
3.690
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
13 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki

Gelin Ülkedeki Emlakçılığı Konuşalım (Anket de içerir)


(En Son Oy Tarihi: 7.9.2022)
Giriş
Mesaj
  • Değerli dostlar, bugün emlakçılıkla ilgili bazı örnekler vereceğim ve düşüncemi paylaşacağım, fikir ve düşünce özgürlüğümü kullanarak ve ekleyeceğim birkaç görseldeki şahıs ve şirket adlarını/numaralarını kapatarak.

    Uzun bir konu olacak. Canı sıkılan okumasın ama ciddi bir konuya anca böyle ayrıntılı şekilde değinmek gerekir.


    Bir örnekle başlamak istiyorum.

    İstanbul Avrupa yakasında sıradan bir semtte giriş katı dairesi kirada olan amcama 3 yıl önce evine kiracı ayarlayan emlakçı geçen hafta geliyor ve soruyor. ''Abi senin kiracılar duruyor mu? Kaç alıyorsun şimdi?'' Amcam 1400 aldığını söylüyor.

    Emlakçı ''Abi ne yapıyorsun? Kiracıları çıkar hemen bugün sana 2500'e hatta 3000'e kiracı getiririm.''

    Amcam diyor ki ''Adam günü gününe kirasını ödüyor, bir şikayetim yok. Neden ve nasıl çıkarayım ki?''

    Emlakçı ''Abi senin kiralardan haberin yok mu? Sana diyorum bugün onları çıkar yarın sana 2500'e kiracı hazır.'' diyor.

    Amcam sonunda ''Adamın 2 küçük çocuğu var, gecesi gündüzü demeden çalışan garibanın biri. Değil 2500, 5000'e de kiracı getirsen ben o adamları çıkarmam. Bir daha bana böyle teklifle gelme!'' diyerek postayı koyuyor.

    Buna benzer binlerce ve belki de sayısız emlakçı örneği var.

    Peki her ev sahibi bu şekilde mi davranıyor? Kaç kişiden kaçı bu tür iştah kabartıcı adice bir teklifi reddediyor?

    Mesela, abim yalnız yaşayan ve belki de 35-40 yıllık asansörsüz binanın 6. katında 1+1 hiç ısınmayan eski dairede yaşayan ve kirasını her ay aynı gün ödeyen biri.

    Ev sahibine birkaç gün önce bir emlakçı gidip ''Şimdi boş bir odaya sandalye koy yine 3000'den kiraya verirsin'' falan deyip kışkırtmış ve ev sahibi de bu kışkırtmanın etkisiyle uzun yıllardır sorunsuzca geçindiği adamın yanına gelip ''Ya şu kadar zam yapacaksın ya da çıkacaksın'' diyerek şart koşmuş.


    İnsanların zaten maaşlarına yeterince zam alamadıkları ya da işsizlikle boğuşup hiç kazanç elde edemedikleri ve bunun üstüne yedikleri içtikleri her şeye sürekli zamların yapıldığı bir dönemde emlakçılık sektöründe estirilen bu terör eminim onlarca ve yüzlerce yıl sonra tarih kitaplarındaki yerini alacaktır.

    Kendi vatandaşlarını evden çıkartan ve bir aylık kira kadar komisyon almak uğruna insanların ocağını söndürüp oraya yabancıları sokarak ülkenin çöküşüne çıra atan bu insanlara dur denmeyecek mi?


    Hem, emlakçılık nedir? Teknoloji çağındayız ve her şeyin dijital mecralar üzerinden kolayca yapıldığı ve bu vesileyle bazı şeylerin rafa kalktığı bir dönemde nasıl oluyor da emlakçılık halen bu kadar yaygın ve artarak devam ediyor?

    Bizim 2004 yılında satışa çıkardığımız bir dairemiz vardı, İstanbul'un değerli bir caddesinde. Babam 2 farklı emlakçıya vermişti ve 45,000'den açılan fiyat gelen bazı müşterilere emlakçı tarafından 44,000'e düşürülmüş ancak yine de satılamıyordu.

    Ben hemen Mynet emlak sayfasına girip ilan ekledim. Üstelik fotoğrafsız ilan. Aynı hafta içinde daireyi öğretmen bir çifte 52,000'e sattım. Emlakçıların 44'e satamadığını 52'ye sattım ve o yıllarda 8000'e Beylikdüzü ve bölgesinde sıfır daireler alınabiliyordu. Aradaki farkı böyle düşünün!

    O dönemde bile internetin kolaylığını kullanarak emlakçılar olmadan kendi işimizi gördük ve daha karlı çıktık.

    Peki günümüzde her şeyin bu kadar dijitalleşmesine rağmen neden insanlar emlakçılara bu kadar bağlılar?

    Emlakçı da zaten senin gibi interneti kullanıyor ve bundan faydalanarak ilan verip müşteri buluyor.


    Evini satarken ve kiralarken birazcık zahmetten kaçmak için emlakçı kapısını çalan adam günün birinde ev kiralarken ''Emlakçısız bir daire bul abi'' diye sitem etmeye başlıyor. Bunu da gördük.


    Bu ilan fotoları geçen yıldan bir örnek. 4 ilandaki de aynı daire.

    Eğer bir nolu ilandaki emlakçıdan o daireyi satın almak isterseniz ödeyeceğiniz para 1,195,000. İki nolu emlakçıdan almak isterseniz 25,000 daha fazla ödemeniz gerekiyor, 1,220,000. Üç nolu emlakçıdan almak isterseniz buna 80,000 daha ekleyip 1,300,000 ödemeniz gerekiyor. Dört nolu emlakçıdan almak isterseniz 1,375,000 ödemeniz gerekiyor.

    Yani ilk ilanla dördüncü ilan arasında 180,000 Lira fark var.

    Bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz dimi?


    Gelin Ülkedeki Emlakçılığı Konuşalım (Anket de içerir)


    Gelin Ülkedeki Emlakçılığı Konuşalım (Anket de içerir)


    Gelin Ülkedeki Emlakçılığı Konuşalım (Anket de içerir)


    Gelin Ülkedeki Emlakçılığı Konuşalım (Anket de içerir)


    6-7 yıl önce Karadeniz'in beş para etmeyen bir kıyısında annem küçük bir daire almıştı. Bölgeyi bilmediği için birilerinin ısrarı ve yönlendirmesiyle adeta balıklama dalmıştı. Daha sonra öğrenildi ki Karadenizli emlakçı o daireyi ev sahibinin istediği fiyattan nerdeyse %50 daha pahalıya satmış. Sahibine istediği parayı verip aradaki farkı da kendisine almış. Tabi aldığı komisyon da ayrı.

    Bu adam ofisinde masasının arkasında Osmanlı tabloları, Whatsapp'ta sürekli Türk bayraklı fotolar, Kuran/dua içerikli paylaşımlar kullanan biri.

    Sonraki yıllarda oradaki bir komşusu bir dairesini 180,000'den satsın diye bir emlakçıya veriyor. Daha sonra ilanlardan bir görüyor ki emlakçı adam daireyi 230,000'den satışa koymuş. Tabi kadın apart topar yanına gidip sorduğunda ''Abla biz sana istediğin 180,000 getireceğiz, gerisine sen karışma'' diyor.

    Yani birileri krediyle borca girecek iyi kötü bir daire almak için, emlakçı zaten komisyon alarak o satıştan bir günde binlerce Lira kazanç sağlayacak. Bu da yetmiyor, 50,000 Lira daha alıp o insanların daha fazla kredi ödemelerine sebep olacak. Tıpkı annemde olduğu gibi!

    Sonra Kuran, vatan, millet, bayrak, Sakarya...


    Ayrıca, bu yıl birkaç ayda o bölgedeki dairelerde nerdeyse iki kat fiyat artışı oldu. Bu nasıl başladı biliyor musunuz? Kış sona ererken emlakçılar araçlarla bölgeyi geziyor, camlardaki ''Sahibinden satılık'' ilanları arıyorlar. Ev sahibi fiyatı söylediğinde ''Ne yapıyorsunuz? Sizin piyasadan haberiniz yok mu? Bakın yabancılar da çok ilgi gösteriyorlar. Şu an bu fiyatlara dairenizi biz rahatça satarız'' diyerek hem bir bahaneyle satışı kendi üzerlerine alıyor hem de piyasa fiyatlarını şişiriyorlar.

    Yani şu an hem satışlarda hem de kiralamalarda resmen emlakçıların kurbanı oluyorsunuz. Adamlar daha fazla kazanmak için ne vatandaşı düşünüyorlar ne de ülkelerinin geleceğini!


    12 yıl önce bir iş değişimi yaşadığım süreçte birilerinin önerisiyle yakın bölgedeki bir emlakçıda çalışmaya başlamıştım. Aslında birçok portföyüm olmasına ve iş de yapmaya başlamama rağmen 2-3 ay dayanabilmiş ve o sektörü bırakmıştım. Çünkü, o işi yapabilmek için hiçbir şekilde dürüst ve duygusal olmamalısın. Ya karakterinden ve davranışlarından ödün vereceksin ya da o işi yapmayacaksın. Öyle şeyler gördüm ve o sektörde öyle insanlar tanıdım ki, şimdi bazı örnekler saymaya başlasam sayfalar yetmez. Anca kitap yazmam gerekir. Çıkarken ofise 30'a yakın portföy bırakmıştım. Birçok hazır müşterim vardı ama buna rağmen o sektörde dönen dolapları midem daha fazla kaldıramamıştı.


    Benim fikrimce, her şeyin internet ve iletişim araçları sayesinde bu kadar kolaylaştığı bir çağda emlakçılık rafa kalkmalı. Sonuçta artık video çekerek bile ilan hazırlayabiliyorsun.

    Ya da emlakçılıkta yüzde üzerinden komisyon değil de miktarlara göre işlem ücreti sistemi getirilmeli.

    Avukatlık gibi düşünün. Falanca davaya şu kadar para, şu dava şekline bu kadar para gibi sabit tarife sistemi olmalı.

    Mesela düşünün ki birkaç gün önce ilana eklediği 5 milyonluk yer satılıyor, adam oradan 150,000 komisyon ücreti alıyor ve buna ''Hizmet bedeli'' diyor.

    Nasıl bir hizmetmiş ki bu birkaç sefer boş bir konuta adam getirip götürdü diye 150,000 Lira alıyor?

    Sabahın 8'inde bir eve gidip akşam 7'ye kadar temizlik yapan gündelikçi bir kadın birkaç yüz Lira alıyorken, emlakçı adam bir alıcıya anahtar açıp boş bir daireyi gösterdi diye on binlerce ve yüz binlerce Lira para alıyor ve buna ''Hizmet bedeli'' deniyor, öyle mi?

    Evet, bu sektör devam edecekse makul miktarlarda sabit hizmet bedelleri eklenmeli. Ya da kendi tercihlerinizle bu sektörü rafa kaldırmalısınız.

    Yazdıklarım elbette bazı kişilerin çıkarlarına ters gelecek ve bana ana avrat küfretmek isteyeceklerdir. Ancak, ekonomik bunalımdan bu kadar daralmış bir topluma bir de emlakçı kışkırtmalarıyla gelen ev problemleri eklenince artık bizler de bu konuda kendimizce düşüncelerimizi ve gördüklerimizi paylaşmalıyız ve bu kimseyi de gocundurmamalı.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi piyanist2014 -- 20 Mayıs 2022; 13:52:35 >







  • Adamların on numara işi var.

    Arkadaşım emlakçı çalıştığı fabrikadan kovuldu ama tazminatınıda aldı. O tazminatla güzel bir ofis açtı bilmem ne gayrimenkul danışmanlığı diye.


    Ayda 2 ev sattı mı köşe..


    Şahine binerken şu an altındaki araba 850 bin lira.


    5 sene önce ev aldım.

    Mahalle mahalle geziyoruz hanımla, sarı siteye felan bakıyoruz neyse.

    Arabayı bıraktık dedik bi yürüyelim.

    Sarı siteden bir ev bulduk fiyatıda iyi ama adam konum göstermemiş.

    Göstermemiş ki evi kendileri bulup sahibinden alamasınlar benden alsınlar ki komisyon alayım.


    Biz bir evin önünden geçerken sıfır bina gördük dedik baya güzel dıştan içine bi girelim tam bakınıyoruz kapıda bir amca.

    Evlat hayırdır dedi.

    Amcam ev bakıyoruzda şu en üst kat daire boş sanırım ilan felanda yok ama dedim.

    Oğlum anahtarları üzerinde girin bakın ben istersen müteahhitin numarasını vereyim arayın dedi.


    Biz hanımla girdik bide ne görelim ilandaki ev...


    Müteahhiti aradım geldi, hocam fiyat bu dedi.

    Sarı sitede emlakçının koyduğu fiyat bu dedim ben emlakçıya vermedim ki evi satsın diye dedi.

    Eee dedim nasıl oluyor ilanda bak.


    Adam baktı vay anasını dedi.

    Müteahhitin istediği fiyat ilana koyan emlakçının istediği fiyattan 15 bin aşağıda.

    5 sene önceki 15 bin şimdi ki 50 bin...


    Neyse müteahhit sinirlendi emlakçıyı alıcı gibi çağırdı yer gösterme sözleşmesi imzalıyacaz dedi müteahhit tamam dedi.

    Bunlar anlaştılar felan.

    En son müteahhit delirdi lan bu evin sahibi benim ben yaptım sen nasıl olurda benim evimin fotolarını çekip siteye koyarsın dedi.

    Bunlar tutuştu kavgaya.

    Nitekim biz evi aldık.


    Emlakçı hiç camlara ilan felanda asmamış eve alıcı bulursa müteahhiti arayacak diyecek ki alıcı buldum fiyat bu müteahhitte tamam diyecek.


    Olay buymuş yani.

    Bizim müteahhitte iyi adamış vesselam.


    O gün bugundür emlakçı dediler mi sinirlerim zıplar.

    Lafta emlakçılık belgesi olacaktı herkes yapamayacaktı. Ne oldu? Hiç. Oturduğu yerden komisyon yiyen zararlı bir kesim.

    Evrak yok, kayıt yok, vergi yok paralar lüp lüp cebe.

    Ha bir de sahibinden kiralık olup emlakçı numarası yapanda var. Maksat bir kira fazladan almak.

  • Lafta emlakçılık belgesi olacaktı herkes yapamayacaktı. Ne oldu? Hiç. Oturduğu yerden komisyon yiyen zararlı bir kesim.

    Evrak yok, kayıt yok, vergi yok paralar lüp lüp cebe.

    Ha bir de sahibinden kiralık olup emlakçı numarası yapanda var. Maksat bir kira fazladan almak.

  • Emlakçılık sıfır sorumluluk ,yalan dolan çakallık ile yüksek kazançtır.
  • Vanished Man V kullanıcısına yanıt

    Emin ol o belgenin de hiçbir önemi ve olumlu bir etkisi yok.

    Adam veriyor parayı birkaç günlük gidip gelme sonrasında belgesini alıyor.

    Burada asıl problem emlakçılara verilmiş olan sınırsız kar ve serbestlik olanağı.

  • KISKANIYORLAR K kullanıcısına yanıt

    Çünkü tamamen serbestler ve ne doğru düzgün bir kurala ne de denetime tabiler.

  • Adamların on numara işi var.

    Arkadaşım emlakçı çalıştığı fabrikadan kovuldu ama tazminatınıda aldı. O tazminatla güzel bir ofis açtı bilmem ne gayrimenkul danışmanlığı diye.


    Ayda 2 ev sattı mı köşe..


    Şahine binerken şu an altındaki araba 850 bin lira.


    5 sene önce ev aldım.

    Mahalle mahalle geziyoruz hanımla, sarı siteye felan bakıyoruz neyse.

    Arabayı bıraktık dedik bi yürüyelim.

    Sarı siteden bir ev bulduk fiyatıda iyi ama adam konum göstermemiş.

    Göstermemiş ki evi kendileri bulup sahibinden alamasınlar benden alsınlar ki komisyon alayım.


    Biz bir evin önünden geçerken sıfır bina gördük dedik baya güzel dıştan içine bi girelim tam bakınıyoruz kapıda bir amca.

    Evlat hayırdır dedi.

    Amcam ev bakıyoruzda şu en üst kat daire boş sanırım ilan felanda yok ama dedim.

    Oğlum anahtarları üzerinde girin bakın ben istersen müteahhitin numarasını vereyim arayın dedi.


    Biz hanımla girdik bide ne görelim ilandaki ev...


    Müteahhiti aradım geldi, hocam fiyat bu dedi.

    Sarı sitede emlakçının koyduğu fiyat bu dedim ben emlakçıya vermedim ki evi satsın diye dedi.

    Eee dedim nasıl oluyor ilanda bak.


    Adam baktı vay anasını dedi.

    Müteahhitin istediği fiyat ilana koyan emlakçının istediği fiyattan 15 bin aşağıda.

    5 sene önceki 15 bin şimdi ki 50 bin...


    Neyse müteahhit sinirlendi emlakçıyı alıcı gibi çağırdı yer gösterme sözleşmesi imzalıyacaz dedi müteahhit tamam dedi.

    Bunlar anlaştılar felan.

    En son müteahhit delirdi lan bu evin sahibi benim ben yaptım sen nasıl olurda benim evimin fotolarını çekip siteye koyarsın dedi.

    Bunlar tutuştu kavgaya.

    Nitekim biz evi aldık.


    Emlakçı hiç camlara ilan felanda asmamış eve alıcı bulursa müteahhiti arayacak diyecek ki alıcı buldum fiyat bu müteahhitte tamam diyecek.


    Olay buymuş yani.

    Bizim müteahhitte iyi adamış vesselam.


    O gün bugundür emlakçı dediler mi sinirlerim zıplar.





  • Cloud Nine kullanıcısına yanıt

    Şans yüzünüze gülmüş ve son anda kan emicilerin tuzağına düşmeden alma şansı yakalamışsınız.

    Dediğim gibi, bir işte sabit bir işlem bedeli yoksa ve ucu açık bırakılırsa o iş daima malı götürme işine dönüşür. Tek seferde ve kısa sürede tonla para kaldırmak. Hele ki bizim toplumda bu tür şeyler daima suistimal ve dolandırıcılık yönünde saptırılmaya açıktır.

    Aslında birinci olarak toplum bu konuda karar almalı ve bir tutum sergilemeli.

    Ancak dediğim gibi. Ev kiralarken "Aman emlakçıdan olmasın! Bir de iki dakika anahtar açtı diye emlakçıya 1 aylık kira mı vereceğim!" diyen adam günün birinde daire satarken hiçbir zahmet çekmemek için armut piş ağzıma düş diyerek emlakçının kapısını çalıyor.

    Orada evi alacak kişinin emlakçıya ödemek zorunda kalacağı on binlerce Lira o kişinin umurunda olmuyor.

    Oysa aynı insan kiralık yer ararken bile kendi cebini düşünüp emlakçıdan uzak durmuştu.





  • Show tv ye çıkan emlakçı gibi emlakçılara bu mesleği yaptırmıcaksın benim arkadaşım olur bu arada kendisi.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Naruto45 -- 20 Mayıs 2022; 8:51:58 >
  • yüzde 90 yalancı.bizim bir arkadaşı bundan 5 yıl önce 5 bin dolandırmışlardı kapora alıpta.bu dediğim yerde de 3 4 kişi calışıyor.yapmaz dersin esenyurt tarflarında.arkadaştan kapora aldı istediği daire için sonra bir bakmışlar daire yok ve kaporayı vermemişler geri.

  • Anahtarla kapı açıp bir kira bedeli komisyon alıyorlar ne güzel meslek işte :D

  • Sarı sitede ilan gördük gittik.
    ilanda ev klimalı yazıyor.

    Baktık klima yok.

    Biz:Abi klima nerde?
    Klima var yazıyor burada?

    Emlakçı: klima yok. Olsaydı fotoğraflara koyardım.

    Emlakçıya klima aldırdım sonra ev sahibi ile ne yaptıysa yaptı.
  • Ev alma komşu al.
  • Emlakçı ve oto galerici. Aman aman aman Allah düşürmesin ellerine.

  • Mart ayında ev aldım. 586 bin liraya. 26 bin lirasını direk emlakçı aldı. Ben 26 bin lira için kaç ay çalışıyorum söylemeyim. Şehir ? Kırsal anadolu şehri.

  • piyanist2014 P kullanıcısına yanıt
    Hocam tam olarak dediğiniz gibi değil, şöyle açıklayayım. Zamanında epey araştırdım. Öncelikle sorumlu emlak danışmanı olmak için devlet yetkili kurumu olan MYK'nın yetki verdiği belgelendirme firmalarından sertifika almanız lazım. Hemen not düşüyorum, bu belgelendirme firmaları arasında Akp ile bağlı olan ve kanun/mevzuat dinlemeyen firmalar olabilir, bulunduğum şehirde bir tanesine bizzat şahit oldum. Neyse, bu belgelendirme firmalarına başvuruyorsunuz, bir kriter yok yüksek tahsil olarak, direkt başvuruyorsun. İki aşamalı sınav var. Birinci aşama yazılı, bu aşamayı eli kalem tutan ve muhakeme yeteneği olan çoğu insan geçebilir (deniyor), ikinci aşama mülakat yani performans sınavı. Sizi bir ekip toplantı ortamında sözlü sınava tabi tutuyor gibi düşünün. Bunları başarı ile geçince belgelendirme ücretini ek olarak ödeyip yetki belgenizi alıyorsunuz.

    Ama iş burda bitmiyor, şahsi olarak emlakçı yetki belgesi alınınca bir de ofis açmak isterseniz mevzuatın dikte ettiği emlak ofisi açma maddelerini ve asgari kriterlerini (ofis, yetki belgeli emlakçı istihdam etme vs.) sağlamanız ve ticaret müdürlüğüne başvurup emlak ofisi açma yetki belgesini de ayrıca almanız gerekiyor. Yalnız bu emlakçılık ofisi açma mevzuatı (Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik) birkaç kez revizyon gördü. Şartları hafifletilmiş durumda şuan.

    https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/06/20180605-9.htm

    Benim gördüğüm eski ve kodaman emlakçılar bunları halletmiş bir şekilde, sektöre yeni girenler de birilerinin yardımı ile yapmaya çalışıyorlar sanırım.

    Yani devlet buna bir disiplin getirdi ama korsan olarak ayakçı gibi illegal emlakçılık yapanlar da illa ki vardır. Yakın zaman MYK sorumlu emlakçılık sınavına girip çıkan varsa bu başlığa yazsın, herkes bilgilenmiş olur. Benim bildiklerim bunlar şimdilik.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi programmer_onur -- 20 Mayıs 2022; 13:41:19 >




  • %3 komisyonla çalışıyorlar benim bildiğim yada tutturabilene.

    En kötü evin 1 milyon olduğunu düşünürsek.

    Senede 6 ev satsa ki eşşek değildir satar herhalde :)

    Senede 180 bin tl sadece sattığı 6 evden gelir.

    Aylık 15.000 TL güzel para temiz, tertemiz.


    Bunun yanında kiraya ev felan verse oh.

    Taş atıp kolu yorulmadı, kir pas içinde çalışmadı sabah erkenden kalkmadı, vardiya yapmadı felan.

    Mis.

  • Antor kullanıcısına yanıt

    Asgari ücretle maaş alan bir insanın 6 aylık maaşından bile fazla. Ki bu da şimdiki piyasaya göre uygun olarak görünen bir miktar. Şu an İstanbul ve diğer büyük illerde milyondan aşağı fiyatla satış yok.

    Düşün, 6 ay boyunca her sabah 5'te 6'da kalkıp işe gidiyorsun, akşam 9 gibi eve gelip yemek yemeye derman bulamıyorsun. Onca saat ve aylarca çalışıp elde edemediğin parayı adam birkaç dakikalık boş daire gösterme sonrasında kazanıyor ve buna ''Hizmet bedeli'' diyerek savunuyor.

    Burada en büyük sorumluluk ve kabahat ev sahiplerinde. Eğer bir ev satacak olsam hiçbir şekilde emlakçıya vermem. Şurada birkaç kez kapıda insan karşılayıp evin içini gösterme zahmetinden kaçınmak için birilerinin hazırdan tonla paraya konmasına razı olamam.

  • programmer_onur kullanıcısına yanıt

    Tamam da bu tür mevzuatlar ne ölçüde işliyor ya da sektöre etki ediyor?

    İster 10 günde o belgeyi alsın ister 50 günde. Burada önemli olan sektörü tamamen serbest bırakıp o işi yapanların insafına terk etmektir.

    Yoksa, o işi yapmak isteyen insanın 10 günde ya da 50-60 günde bir belge alması pek de önemli bir ayrıntı değil.

    Burada en önemli olan o sektördeki para trafiğinin ve uygulamaların tamamen serbest şekilde işlemesinin önünün açılmış olmasıdır.

    Yüzde ile kazanç imkanı sunduğun bir işte daima fırsatçılar olacaktır. Normalde yapacaksın bölgeye ve metrekareye ya da konutun fiyat aralığına göre sabit fiyat tarifeleri. Diyeceksin ki bu tarifedeki ücretler dışında ev sahibinden ya da alıcıdan ek bir ücret talep etmek ve almak şu tür cezalara ve sektörden men edilmeye tabidir. Ondan sonra bunu sıkı şekilde kontrollerle sürdüreceksin. Ondan sonra bakalım bu işi yapanların ne kadarı ve hangi türden kişiler yapmaya devam ediyor.

    Yani önemli olan işi yapmadan önce o kişiye verdiğin iznin ve belgenin zorluğu değil, sektörün işleyişi ve fiyat uygulamalarıyla ilgili kontrolü sağlamaktır.





  • Cloud Nine kullanıcısına yanıt

    Zaten yüzde ile komisyon çok yüksek bir kazanç sağlıyorken bu bile adamları tatmin etmiyor ve senin yıllarca dişinle tırnağınla elde ettiğin eve satış sırasında kendileri de ek bir ücret koyup satış sonrası aradaki farkı kendilerine ayırıyorlar.

    Hem komisyon ücreti + kendi ekledikleri fark ücreti derken 2 farklı yoldan tonla para alıyorlar.

    Satan yıllarını verdiği evinden feragat ediyor, alan kişi belki 10-20 yıl boyunca her ay yemesinden içmesinden kısıp kredi ödüyor ve bir günlük zahmete girmiş olan aracı emlakçı buradan 2 farklı şekilde tomarla para kazanıyor.

    Bu adil mi?

    İnsanlar artık bazı şeyleri enine boyuna düşünmeli ve bir şeyler yapmalılar...

  • piyanist2014 P kullanıcısına yanıt

    Kaçtıkları zahmeti değil aslında. Milletin ağız kokusundan kaçıyorlar. Boş adamla uğraşmaktan kaçıyorlar. Dolandırılmaktan da kaçıyorlar. Emlakçı 26bin lira komisyonu alıp şrak diye sözleşmeyi imzalatıp elimden tutup kredi çektirmeye götürdü. Evi satan adamı ne gördüm ne pazarlık mevzusu oldu. Bir arkadaş ev sahibini bulmuş, başka müşteri gibi ulaşmış aklınca bana iyilik yapacak. Adam emlakçı ile görüşün diyip yollamış. Emlakçıya 26 bin verdim belki ama o fiyata civarda başka ev bulamazdım. Martta 586bin e aldığım eve geçen hafta 1.1 milyon verdiler. Hanımı ikna edebilsem altın 900 liradam 1 kilo altın alıp kredi borcunuda kapatıp eski evimize geçebilirdik.

  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.