Şimdi Ara

Güney Kore market fiyatları (alım gücü şov içerir) (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
32
Cevap
0
Favori
5.554
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • star scream S kullanıcısına yanıt

    Ama ülkemin insanı devletten aldığı emekli memur dul-yetim aylığı ile Kore Japonya Almanya refahı istiyor... Erdoğan 20 sene halkı tokatladı millet akıllanmadı şimdi kilictaroglu emekli memur dul-yetim aylığı artırılacak deyince gözleri yine fal taşı gibi açılıyor bunla Almanya japonya refahi olacak diye


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Güney Kore çok çalışkan canım.Amerika ile hiçbir alakası yok gelişiminin.

  • Sismancocuk S kullanıcısına yanıt
    SENSİN EVLADIM.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kararsız Seçmen
    Z kuşağı gençler
    İyi izleyin bu Video'yu..
    Maaşlı AK TROLL 'ün ALGISINA GELMEYİN...

    Önümüz de ki seçimler Son Şans..
    AKP' ye OY YOK......

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Adamlardaki refah seviyesi o kadar yüksek ki satılan mallar ya ikili ya da üçlü. Tekli satılan şeyler nadir. O kadar yoksulluktan, savaştan bu günlere gelen koreye helal olsun diyorum. 50 sene öncesine kadar yiyecek ekmek bulamazken şimdi bolluk içinde yüzüyorlar. Bizimkiler de hala asgari ücretle geçim derdinde.

  • Nickola Tesla kullanıcısına yanıt

    Milletin ortalama zeka seviyesi farkından. Biri ilk yorumda olduğu gibi ''banane'' der diğeri ise hakkını almak için savaşır.

  • 1 tl 101 won'muş o tarihte, şu anda 42 won civarında.


    Yakında 1tl ile 1 won eşitlenecek.

  • Güney Kore 1948 yılında kurulan ve 1950-1953 tarihleri arasında çok ağır bir savaş yaşayan bir ülkedir.Bu tarihler arasında bütün Kore yarımadası tam anlamıyla yerle bir olmuştur.Yine savaş nedeniyle milyonlarca Koreli ölmüş ve sakat kalmıştır.


    Buna rağmen G.Kore 50 yıl gibi kısa sayılabilecek bir dönemde Uzak Doğu'nun en gelişmiş ülkelerinden biri olmayı başardı.G.Kore'nin bu gelişmiş seviyesi 2000'lerin başında kendini göstermeye başladı.Bu gelişmişlik sadece ekonomik ve sanayi alanında yaşanmadı.Kültürel alanda da Dünya'ya etki edecek şekilde bir gelişme yaşadılar.Kısacası topyekün bir yenilenme ve gelişme yaşadılar.


    Üstelik G.Kore tüm bunları yaparken geçmişinde bizim gibi ne Tanzimat-Islahat fermanlarını ne I. ve II.Meşruiyet dönemlerinde yaşamışlardı.Hatta bu ülke 1870'lere kadar tamamen içine kapanık,dış ilişkileri kısıtlı ve tam anlamıyla Konfüçyüsçü öğretiyi benimeseyen bir ülkeydi.Tıpkı bugünkü K.Kore gibi...Ülkeye yabancıların girmesi ve yabancı düşüncelerin/eserlerin sokulması kesinlikle yasaktı.Kore'yi dış Dünya'ya açan ondan önce Japonya'yı da dış Dünya'ya açan Amerikan donanması olmuştur.Ancak Kore,Japonya gibi bir Meiji resterasyonu yapamadı.Bunun nedeni Kore'de konfüçyüsçü öğretinin hem devleti hem kraliyet ailesini hem de toplumu a'dan z'ye kadar düzenlemesi ve iyice kök salmasıydı.Konfüçyüsçü öğretiyi yıkarak ya da onu reform ederek kendiliğinden modern bir sistem kurmak mümkün olmadı.Bu konuda Kore'yi modernleştiren ana güç Japonya'nın baskısı ve emperyalist tutumu oldu.Özellikle 1895'de Japonya ve Çin ,Kore yarımadası üzerinde yıkıcı bir savaş girdiler ve bu savaşı Japonya kazandı.Japonya'nın bu zaferinden sonra Kore kağıt üzerinde binlerce yıldır Çin'de ki hanedanlara olan vasal krallık bağlılığı sona erdi ve bağımsız oldu ancak bu seferde Japonya'nın üstünlüğü altına girmek zorunda kaldılar.Son Kore Kralı Gojong Çin'in ülkesindeki baskısı ortadan kalktıktan sonra 1897'de 'Goba' reformları adı verilen bir reform sürecini başlattı.Hedefi tıpkı Japon İmparator Meiji gibi ülkesini modernleştirmekti.Ancak buna 1000 yıldır Kore'de egemen olan Konfüçyüsçü sistem ciddi bir direniş gösterdi.Kore üzerinde egemenliklerini artıran Japonlarda bu reform hareketlerini sürekli sabote ettiler.Bunun sonucunda Kore modernleşmesini tamamlayamadan 1910 yılında Japonya tarafından tamamen ilhak edildi.


    1910-1945 yılları arasında süren Japon egemenliği Kore toplumunu baştan başa değiştirdi.Japon yönetimi 1000 yıldır Kore'ye egemen olan Konfüçyüsçü öğreti sistemini acımasızca tasfiye etti ve Japon kültürünü ve medeni anlayışını topluma egemen kılmaya çalıştı.Yine bu dönemde birçok Koreli Japonların açtığı okullarda ve üniversitelerde eğitim gördü ve yurt dışına çıkabildi.Yine birçok Koreli Japon harp akademilerinde subaylık eğitimi aldı ve 1930'lardan itibaren Japonya'nın Çin'de ki savaşında aktif olarak yer aldılar.Daha sonra yaşanılan II.Dünya Savaşında da Kore asıllı binlerce subay ve asker Japon ordusunda savaştı.Tüm bunların sonucunda 1945'te Japonya yenilip,Kore'den çekilince Japonlar tarafından eğitilen bu Koreliler kurulacak olan K.ve G.Kore devletlerinin bürokrasisinde ve askeriyesinde önemli mevkiler elde ettiler.


    1953 yılında Kore savaşı sona erince.G.Kore tam anlamıyla demokrasiye sahip bir ülke değildi.Yaşanılan savaşın getirdiği yıkımın yanında yönetim oldukça yozlaşmıştı.O dönem G.Kore'nin ilk devlet başkanı olan Syngman Rhee ülkeyi hızla demokrasiden uzaklaştırarak kişisel bir diktatörlük kurmaya çalışıyordu.Ancak 1960'larda çıkan halk ve öğrenci protestoları sonucunda görevinden istifa etmek zorunda kaldı.Ülke hızla siyasi ve toplumsal kargaşaya sürüklendi.Bunun üzerine 1961'de G.Kore ordusunda bir general olan Park Chung Hee darbe yaparak yönetimi ele geçirdi.


    Bugünkü G.Kore aslında Park Chung Hee'nin eseri desem abartmış olmam sanırım...Park Chung Hee 1962 yılında devlet başkanı olduktan sonra 1979 yılında suikast sonucu öldürülene kadar ülkeyi kesintisiz,rakipsiz ve 'otoriter' şekilde yönetti.Bugün G.Kore'ye ait LG,Samsung,Hyundai gibi şirketler onun teşvikleri ve ekonomi politikası sonucunda kuruldu ve güçlendi.G.Kore onun döneminde bir sanayi ülkesine dönüştü.Tabii bu dönemde demokrasi,insan hakları,işçi hakları,hukuk vs büyük ölçüde kısıtlandı.


    Park Chung Hee'nin 1979'da suikast ile öldürülmesinden sonra Tümgeneral Chun Doo-hwan darbe yaparak yönetimi ele geçirdi ve 1988 yılına kadar ülkeyi yönetti.Bu dönemde soğuk savaşın yumuşaması ve özellikle ABD tarafından gelen 'demokrasinin güçlendirilmesi' yönündeki baskılar sonucunda G.Kore'de askeri yönetim zayıflamaya başladı.Buna bağlı olarak ülkede ekonomi alanında da liberalleşme süreci başladı.Devletin ekonomiye olan müdahalesi ve desteği zayıfladı ve şirketlerin daha adil şekilde rekabet edebilecekleri dönem başladı.Ancak bu hızlı liberalleşme 1997 yılında (Asya Mali Krizi) büyük bir ekonomik krizle sonuçlandı.G.Kore bu krizden çıkabilmek için IMF'den yüklü miktarda borç almak zorunda kaldı ancak bu borcu çok akıllıca kullanarak krizi atlattı ve yanılmıyorsam aldığı borcuda planlanan taksit sayısından önce ödeyerek kapamayı başardı.Böylece 2000'lere girildiğinde G.Kore her açıdan gelişmiş bir ülke olarak Dünya sahnesinde boy göstermeye başladı.


    Açıkçası Türkiye'nin ve G.Kore'nin özellikle 1953 yılından sonraki gidişatı 1990'lara kadar çok benzerlik gösterir.Her iki dönemde de neredeyse aynı tarihlerde askeri darbeler ve askeri yönetimler başa geçmiştir.Hatta bu dönemde Türkiye'de ki demokrasinin G.Kore'ye göre daha ileri seviyede olduğu söylenebilir zira G.Kore 1961-1988 yılları arasında askeri yönetimle ve ordunun siyasete müdahalesi ile yönetilirken;Türkiye'de 1960 darbesinden sonra hemen sivil yönetime dönülmüş ve 12 Eylül 1980 darbesine kadar sivil yönetim öyle ya da böyle iktidarda kalmayı başarmıştır.Serbest seçimler yapılmış,hükümetler değişmiştir.12 Eylül 1980 darbesinden sonra 1982'de sivil yönetime geçiş yapılmıştır.Buna karşılık G.Kore'nin 1961-1979 yılları arasında yaşadığı ekonomik atılım ve sanayileşme ne yazık ki başarılı olamamıştır.Zaten Türkiye ve G.Kore arasındaki gelişmişlik endeksi 1990'lardan itibaren Türkiye'nin aleyhine olacak şekilde açılmasının nedeni de bu...Türkiye demokrasinin işleyişi bakımından başarılı olsada aynı başarıyı ekonomide ve sanayileşmede gösterememiş ancak G.Kore demokrasiye 1990'lara kadar doğru düzgün geçememiş olsada ekonomide ve sanayileşmede Türkiye'den daha başarılı olmuştur..


    Tabii bunda iki ülkenin siyasetçileri ve toplumlarının arasındaki farklılıkta etkili olmuştur diyebiliriz.G.Kore siyasetçileri ve toplumu çalışkan bir yapıya sahiplerdi.Yolsuzlukta göz yumulan bir davranış değildi.Türkiye'de ise ne yazık ki ne siyasetçiler ne de toplum 'çalışkan' yapıya sahip değildir.Yolsuzluklara olan bakış açımızda malumdur.Az biraz gücü ele geçiren hemen heybesini doldurmaya ve akrabalara kadro dağıtmaya başlar ve bu oldukça normal görülür.Bugün dahi G.Kore'de insanlar A'dan Z'ye kadar çalışmak zorundadır.Hatta bu durum G.Kore'de intiharların yaygınlaşmasına neden olmuştur.


    Kısacası G.Kore'nin tarihsel gelişimi oldukça ilgi çekicidir ve asla tesadüf değildir.ABD desteği elbette olmuştur ama ABD'nin her destek verdiği ülkede bugün G.Kore gibi değildir.Mesela ABD,Vietnam savaşında G.Vietnam hükümetinede destek verdi ancak G.Vietnam hükümeti G.Kore gibi başarılı olamadı.Aynı durum Afganistanda da yaşandı.2001 yılından 2021 yılına kadar ABD,Afganistanda kurulan hükümetlere milyarlarca dolar akıttı ama bu yardımların tamamı Afgan hükümetindeki yolsuzluklar nedeniyle Afganistan'ın gelişimine harcanmadı.Bunun sonucunda da Taliban tekrar iktidarı ele geçirdi.


    Bu nedenle G.Kore'nin gelişmişliğini sadece ABD'ye bağlamak doğru olmasa gerektir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 19 Nisan 2024; 15:46:8 >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.