Hak din İslam hakkında... (3. sayfa)

Gerçek olan bu niye kibir olsun ki ?

Gerçek olan o değil ama hepiniz kekliyorlar. Gerçek olan senin evrenin büyüklüğü karşısında bir toz zerresi kadar öneminin olmaması.

Kardeş çok yanlış düşünüyorsunuz Allah bizi kendine muhatap almasaydı ne peygamber gönderirdi ne de kutsal kitap bizim Cehennem'e gitmemizi istemiyor ki bizi her türlü ikaz ediyor

Göndermedi zaten. Bunu kuranın içeriğinden bile anlayabilirsin. Sadece bütün evreni sizin için yarattık demesi bile yeterlidir aslında. Buna inanan bir insanın bütün içinin çok büyük bir kibirle dolmuş olması lazım ki kibir en büyük günahlardan biridir. Kitap kendisiyle çelişiyor.

Cehennem konusuna gelirsek:

Sırf cehennem de yakmak için idrakı eksik insanlar yaratan sonra da bu kendi yarattığı insanlara hakaret eden(onlar hayvanlar gibidir gafillerdir) bir tanrı nasıl bizim cehenneme gitmemizi istemiyor?

Böyle insanlar için cehennemi yarattık dese bir nebze anlarım. Ama önce cehennemi yaratmış. Sonra da cehennemde yakmak için idrakı eksik insan yaratmış.

Dikkatini çekerim "cehennemi böyle insanlar için yarattık" demiyor. Böyle insanları cehennem için yarattık diyor.

Yani bilerek kasıtlı olarak idrakı eksik insan yaratmış ki cehennemde yakabilsin. Bütün evreni yaratmış bir tanrı böyle psikopat olabilir mi?

Kardeş siz işinize geldiği gibi anlıyorsunuz burada bahsedilen idraki eksik insan zeka özürlü engelli insanlar değil bilakis aklı şeytanlığa çalışan ve ibadet etmek zor geldiği için Allah'ı inkar eden nefsine uymuş çok kültürlü insanlar

"Evrende yaratılan diğer varlıkların insanların emrine verilmesi" + "Yeryüzündekiler insanlar(insanın ihtiyaç içinde yaratıldığı göz önünde bulundurularak) için yaratıldı" bunlara inanmak için neden kibirle dolu olmak gerektiğini anlayamadım. İnsanların arasında bile yönetici ve emrindeki çalışan ayrımı yaşanıyor. Dediğine göre bütün yöneticiler/üstler kibirle doludur ve günahkardırlar mı dememiz gerekiyor mesela ? Ya da bir tavuğu kesip yerken nasıl bir kibirlenme yaşıyoruz anlatır mısın bize? İslam'da nefs terbiyesi ve tezkiyesi en önemli hususlardandır. Kibirle islamı birbiriyle bağdaştırmak çok anlamsız gerçekten.

Ahzâb 72 "Biz emaneti göklere, yerküreye ve dağlara teklif ettik, ama onlar bunu yüklenmek istemediler, ondan korktular ve onu insan yüklendi. Kuşkusuz insan çok zalim, çok bilgisizdir."

Bakara, 156 "Onlar ki; kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman; "Biz muhakkak ki Allah içiniz (Allah için yaratıldık) ve muhakkak O'na döneceğiz (ulaşacağız)" dediler." 

Ayetten insanın eksik idraklı yaratılmış olduğu anlamı çıkmıyor yalnız. Örn. insana kalbiyle kavrayabilme yetisi verilmiş. Bu yetiyi kullanabilmenin önkoşulu ise özgür iradeyle doğru seçimin yapılması (Tek Yaratıcı'ya inanmak, kendine O'na muhtaç görüp O'na teslim olmak). Yanlış seçim yapılırsa bu yeti kaybediliyor. "Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar"

Mesele eksik idrakla yaratılmış olmak değil yani; doğru-yanlış seçim söz konusu. Ama yanlış seçimi yapanlara da kapılar tamamen kapanmıyor. Yaratan onları hayatları boyunca kendisine alenen veya gizlice çağırmaya devam ediyor. Ta ki son nefese kadar..

Bütün evreni sizin için yarattık diyen bir tanrıya inanmanın zaten gönül ile alakalı değil kibir ile alakalı olduğunu söyledim. Yoksa ben kuran öyle bişey demiyor demedim zaten.

Biz bunları cehennem için yarattık sözünden ne anlıyorsun? Eğer bir tanrı bir takım canlıları sırf cehennemde yakmak için yaratacaksa neyini eksik koyar sence?

Ayrıca islamda özgür irade diye bişey yoktur. Özgür irade tatlı su müslümanlarının ya da işine gelmeyenlerin safsatasıdır.

Apaçık ortadaki şaşırtma(aynı zamanda inanmayanı doğru yola sokma) olayı bizzat Allah tarafından yapılıyor. Burada insanın özgür iradesiyle seçimi falan söz konusu değil.

Yine kuranda özgür irade olmadığının apaçık kanıtı :

Benim bir şey istemem Allah izin verdiğinde oluyor kendi özgür iradem ile yaptığım seçimle değil.

Yine inanmayanların aslında neden inanmadıklarını apaçık gösteren bir ayet :

İki tane ayet koyup bak burada da seçim var demek abesle iştigaldir. Zira istersen 15 tane ayet koy bak burada seçim var diye. Bu ayetleri ne yapacaz? O zaman kuran kendisiyle çelişmiş olmayacak mı?

Uzun lafın kısası islamda seçim falan yoktur. Allah istediği insanın seçmesini sağlamış istemediği insanı da ya seçmeyecek şekilde yaratmış ya da daha sonradan seçmesini engellemek için bir takım müdahalelerde bulunmuştur.

İşine geldiği gibi anlayan sensin ben değilim. Herhangi bir dine inanmamak benim işime gelmiyor çünkü. İnanmış olsaydım bu dünyada karşılaştığım adaletsizliğin en azından öbür dünyada en azından hesabının sorulacağını bilip bir nebze rahat ederdim.

Ya da arada sırada yıldızlara bakıp vay be şu yıldızlara bak bunların hepsi benim için yaratıldı diye düşünüp kibirlenirdim götüm falan kalkardı.

Aynı şey burada da anlatılıyor işte. (Zaten bildiğin gerçeği yalanlama=yanlış seçim) > (sonuç: kalple kavrayabilme yetisini kaybetme). Bu durum aynı fizik kanunları gibi işliyor emin ol, etkisi net. Gerçeği yalanlamak, Yaratanla bağı koparmaktır, kendine zulmetmektir. Dünya ve ahiretteki bütün pişmanlık ve azabın kaynağı da kendine zulümdür zaten. Allah'ın doğru yola ilettiği kişiler henüz dünyadayken pişmanlığı yaşıyor. Çağrısı herkese, çağrıya hiçbir şekilde cevap vermeyecek şekilde yarattığı insanların sayısının çok az olduğunu düşünüyorum. Tanrılık iddiasında bulunan firavun bile yumuşak sözle uyarılıyor. Ama rahmetten kovulmuş(lanetlenmiş) iblis gibi bile bile Yaratan'ın emrine karşı gelip, sonra suçu kendi nefsinden değil de Yaratan'dan bilenler(iblisin Yaratana "Beni sen saptırdın" demesi) için kapılar kapanmış olabilir doğrudur. Kibir bu yüzden en büyük günahlardan biridir belki de.

İnsan yaratılmadan önce cinler ve diğer varlıklar vardı. Benim yazdıklarımı anlamamışsın. "İnsanın emrine verilmesi" ile "evreni sizin için yarattık" aynı şeyler değil.

"O'dur ki, O yüce Allah'tır ki bütün göklerde ve bütün arzlarda (hayat olan âlemlerde yarattığı) her şeyi katından sizlerin (insanların) emrine musahhar kıldı."

Emrine verilmesi daha da büyük kibir zaten.

Özgür iradeye tekrar gelirsek. Özgür iradeyi reddeden bir dine inanmak zaten varoluşa ters bir kere. Böyle saçma sapan bir dine inansan ne olacak inanmasan ne olacak. Dinin gerçek olduğunu varsayarsak inanmak ya da inanmamak bile insanın kendi elinde değilken yaptığın eylemlerin ya da fikirlerinin ne önemi var? Sonuçta karşıda canı isterse seni doğru yola sokan tanrı var. Bir de geçmiş dalga geçer gibi çağrı yapıyor. O çağrıya cevap veren insan sayısı da giderek azalıyor. Dünyada müslümanlıktan dönen insan sayısı sonradan müslüman olanların 1000 katı falandır. Siz hala kendinizi avutun hak dini falan diye.

İlahi adalet var zaten merak Allah dünyada yapılan her kötülüğün ve zulmün hesabını soracak

İlahi adalet diye bişey yok. Tanrı varsa da umrunda bile değilsin. O senin kendini avutma ile elde ettiğin bir konfor alanı sadece.

Allah olmasaydı olmazdık

Aynen kardeşim ya ama bu ateist arkadaşlarımıza çok üzülüyorum