Kilometre Düşürülme Davası

eski konu içeriğinde silinme olduğundan dolayı konu yeniden açılmıştır:

https://forum.donanimhaber.com/kilometre-dusurulme-davasini-kazandik-yol-gosterici--147237132

-------------------------------

Öncelikle merhabalar,

 Bu sıralar forumlarda kilometre düşürme ilgili konuları sıkça görünce deneyimlediğim dava sürecini ve sonucu çok fazla detaya inmeden sırası ile yazmaya karar verdim. 

-İmla hatalarım ve düşük cümleler için kusura bakmayın.

——

‘Özel mesaj yolu ile dava kararını isteyenler oldu, şehir ve kişi adlarını silerek yazı sonuna Gerekçeli karar olarak ekledim.’

Detaylı sorular ve verdiğim cevaplar konu içerisinde mevcuttur.

———

Araç hareket halinde zincir kopartınca stop etti. Tekrar çalıştırmadan kaskodan çekici istedim, aracı direkt yetkili servise çektirdim, 

Servis iş emri açarken kilometre kayıtlarına bakarak aracınızın km düşürülmüş bilgisini verince bu olay ortaya çıktı. (Duyarlı davranarak uyarıyı yapan servis çalışanlarına teşekkür ederim)

Aracı alırken tabiki ekspertiz yaptırdık ve muayne için sms attık. Tabi bu durum ne ekspertizde çıktı ne de muaynede. (Aracı aldığım ilde yetkili servis yoktu) Yetkili Servis kayıtları da bu yüzden önemini koruyor.

(İller hakkında önyargı ve genelleme yapılmaması için özellikle il adı yazmadım)

2018/2019 yılları,

Süreç şu şekilde oldu,

Bizim Araç alım işi biraz karışık olduğundan Bir kaç avukat ile izleyeceği yol ile ilgili görüşmelerde bulundum ve yöntemini beğendiğim avukatta karar kıldım.(önceden tanıdığım- dost işi)

—Aracı almaya iş yoğunluğundan dolayı kendim gitmedim ve vekalet de veremedim, aracı kardeşime aldırdım ve sonraki gün kendisinden noterden satın aldım.

Bu durumda benim davayı kardeşime açmam gerekiyordu, avukatın yönlendirmesi ile kardeşim ile sözleşme imzalayarak anlaştık ve km değer düşüklüğü bedeli olarak 6000tl belirledik. Servis de 14.000tl civarında iş emri vermişti. Durumu bildiklerinden ricamız üzerine rakamı 10.000tl ye kadar düşürdüler. 16.000tl yi kardeşim banka yolu ile açıklamasını da yazarak bana yolladı.)

Ben de yaptığımız sözleşme ve dekontlar ile diğer satıcıya rucu ederek ödemeyi talep ettim.(16.000tl) satıcıya avukatın yönlendirdiği şekilde noter ihtarı çekerek 16.000tl talep ettik.(ileriki süreçte mahkeme temerrüt faizi hesabında bu ihtar süresini baz aldı)

-Noter ihtarı öncesinde aramıştık ve telefonda; ‘aracı sattım ben, beni ilgilendirmez ne yaparsanız yapın’ diyerek,rest çekti. 

İhtar süresi dolunca dava açmaya karar verdik. Dava açma bedeli 1000tl ödedim harç vs dahil. (Bunu geri almadım.)

(aracı satanın ikametinin olduğu ilde bulunan asliye hukuk mahkemesi idi sanırım) 

Mahkemeye; aracı aldığım ilanın görsellerini, km farkı belirlemek için benzer ilan görsellerini, noter satış sözleşmesini, yetkili servis kayıtlarını ve aracı satıcıdan aldığıma dair ödeme makbuzunu, servisin onarım iş emrini,arıza onarımı fatura tutarını ve örnek dava sonuçları ile satıcının benim bu olaydan haberim yok tebligat da bana gelmedi dememesi için kendisine yazdığım yazıları içeren whatsapp ekran resimlerini sunduk. 

Mahkeme bizim sunduğumuz kanıtlara ek olarak araç muayene kağıtlarının ve servis kayıtlarının tümünü yazışma ile tüvtürk ve yetkili servisten aldı.Benden önce Km düşürüldüğü kesinleşti. (Km düşürmenin Ne zaman olduğunun önemi yok, siz satın aldığınız kişiye dava açıyorsunuz kazanırsanız ve satıcının suçu yok ise size ödeme yapıyor ve o da aldığı kişiye rucu ediyor.

Sonra, Neye göre yapılıyor bilmiyorum ama 3 bilirkişi atandı, aynı il de bu durum için bilirkişi bulunmadığından başka ilden üniversite den motor bölümü hocası tayin edilerek, gün bildirerek geldiler. 3 kişi kişibaşı 750tl den 2250tl , bu masraflar önceden belli oluyor ve mahkemeye ödeniyor, tabiki ben ödedim) bilirkişiler aracı inceledi, (inceledi dediğim kilometreye baktılar...(1 saatlik yol olduğu için aracı götürdüm) bilirkişiler benden taraf rapor verince davalı rapora kilometre ile zincirin kopmasının alakası olmaz diye itiraz ederek tekrar bilirkişi tayini istedi. (2. Kez Bilirkişilere ödeme yapmadım) , 

mahkeme Yine aynı bilirkişileri atadı. (Yine itiraz durumunda ödemeleri rapora itiraz eden davalı dan alacağını da belirtti) 

bilirkişiler tekrar rapor yazdı.

Benim hatırladığıma göre kısaca ‘km bilgisi gerçeği yansıtmadığından bakımlara zamanında girememiştir, bu yüzden servis masrafları da satıcıya aittir, Servis ve araç muayene raporlarındaki kilometre bilgileri ile ilandaki bilgiler hayatın akışına ters olarak işlenmiştir.’ Şeklinde rapor çıktı. 

Bilirkişiler şehir dışından çağırıldığından ve ücretsiz tayin edildiklerinden biraz sinirlenmiş de olabilirler) 

bu raporda araç’ı götürmemiştim, bilirkişi araç için yeniden aynı sonucu rapora ayrıntılı fiyatlar ile tekrar yazarak sundu, böylece dava netleşti ve kazanacağımızı anladık.

Mahkeme bilirkişilerden km için değer kaybı fiyatını da alınca servis tüm onarım masraflarını ve araç kilometresine göre değer düşüklüğü tayin edildi. Sonuç olarak karar çıktı ve satıcı ile avukatım görüştü. Ödememesi halinde icraya vereceğimizi belirttik. 

Önceki süreçte Telefonlarıma mesajlarıma cevap vermeyen satıcı, defalarca haber yolladı, kendi avukatı ile anlaşma yoluna gitmeyi, ödeme için zorlanacağını, mahkeme kararından daha düşük fiyata anlaşmayı teklif etti. 

Teklifleri tabiki keyifle reddettim. 

Parayı mahkemenin belirlediği şekilde kuruşu kuruşuna aldım. (5000tl km için, 10.000tl araç onarımı için, 2250tl eksper için

(Mahkeme, dava süresi sonundaki rakama göre hesaplanan faizi de ayrıca belirterek tüm ödemelere katarak davalının ödemesine hükmetti.)

Ödemelere gelirsek,

Aracı aldığım yer ikametimden farklı il olduğundan yaptığı yol masraflarını avukata kendim ödedim. (Bu masraflar Dava bedeli dahil 3500tl idi, bunu ve ana paranın faizini avukata bıraktım) (ödediğim eksper parası olan 2250tl yi aldım)

(Avukata davayı Kazanırsan mahkemenin belirlediği masrafları da karşı taraftan al senin olsun demiştim onlara da karışmadım.)

Süre olarak,

Birkaç kez duruşma dava devam etti, hakim izne çıktı,diğer duruşmaya başka hakim girdi, bizim avukat arkadaşına vekalet verdi davaya o girdi vs. 

Dava sonuçlanması toplamda 1,5 sene civarı sürmüştür ama dediğim gibi farklı il ve avukatım ikametimin olduğu ilde idi. Tüvtürk ve servis ile yazışma, bilirkişilerin aracı görmesi, rapor süresi, itiraz süresi dahil)

..............

Aracı da durumu belirterek şehir dışında başkasına sattım. Ekspere gerek yok dedi, ben de Satış sonrasında sözleşmeye ‘km düşüklüğü hakkında bilgim vardır’ yazısını el yazısı ile yazdırıp imzalattım.. aslında sözleşmeye yazılmasını talep ettim ancak, noterdeki memur yazamayız dediği için bu yolu izledim.

Alıcı ne yaptı dersiniz? Bir süre sonra km düşüklüğünü yazmadan düşük kilometreli diye, bu kilometrede bu model tek yazarak ilana attı ve başka bir ile sattı, bir süre sonra aracı ilanda tekrar gördüm alan kişi bu sefer km ile oynanmıştır yazmış :))

........

Çekinmeye gerek yok biraz masraflı oluyor ama haklıysanız ve mağdursanız verin mahkemeye. 

.........

Araç ne diye merak edenler olabilir, 

Nissan kapalı kasa 2012 navara otomatik vites 4*4

Düşürülen kilometre : 100.000km den fazla.

Tam hatırlayamadım ama araçta 120 civarıydı sanırım. Olması gereken 220 civarıydı.

-Aldığım zaman ilanda yazan kilometredeki emsal araçların piyasa fiyatında aldım. Bunu da fark isterken örnek ilanlar ile mahkemeye sunmuştum.

Gerekçeli Karar l yazı başında yer alan eski konuda mevcut.

Şahıstan almıştık. Kötü davranmadık, ne gerekiyorsa onu yaptık. Davayı kaybedince daha öz ödeme için uzlaşmaya gitmek istedi hepsi bu. İletişim kurulamadı zaten. bana sorarsanız, davadan vazgeçsem ya uzlaşsam dahi, bu dava sonucuna göre sahtekerlıktan dolayı da dava açılması lazım.

Ayrıca, Km düşürme davaları mecburen silsile ile gitmek zorunda. Aracı sattığınız kişi de satışta km düşürüldüğünü söylemez ve yeniden davalık olur ise, eski kayıtlara bakılırsa yine eski düşürene ya da sana rucu edebilir. Burada önemli olan nokta satarken de alırken de bu tarz olay var ise konu hakkında bilgi sahibi olduğunu sözleşmeye yazdırmak. Noter yazmasa bile şahsız el yazısı ile üzerine yazdırıp imzalatmak.

Bu arada benzer bir tepki-yurttaşlık modeli anlatayım;

Bir arkadaşım sola dönüş ışıklarında bekliyor, şerefsizin biri gelip tabi ki sırayı beklemeden sağdan gelip girmeye çalışıyor, arkadaş ile sıkışıyorlar ve tabi bir de haklıymış gibi bu hıyar korna falan çalıyor, bizim arkadaş inip bir güzel pataklıyor bunu.

Birbirlerinden şikayetçi oluyorlar.

Tabi polis ne yapıyor, "hadi uzlaşın, bişey çıkmaz bundan, önemli değil" bilmemne... Arkadaş diyor ki, ben karakola bu salakla öpüşüp barışmak için gelmedim. Ne yaptığını anlasın, şikayetçiyim diyor. Yapma etme... Yok...

O lavuk 1 sene boyunca davalara gelmiş eşşşşşşşşek gibi. Sonunda pek doğru düzgün bir şey tabi ki çıkmadı, bi dandik trafik cezası mı ne almış sonuç olarak ama, herifi uğraştırmak için özellikle yaptım dedi.

Bu gerekiyor....