Şimdi Ara

Kur'an mı Hadisler mi daha güvenilir? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
65
Cevap
0
Favori
2.555
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hocam bakın 3. Kez söylemek zorunda kalıyorum. Olmayan bir şeyi neden yok diye soruyorsunuz? Öğle namazı diye bir şey yok ki zaten.



    11:114



    "Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında namazı gözet. İyilikler kötülükleri silip götürür. Bu, öğüt alacak olanlara bir öğüttür."

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fatalrhymer77

    Hocam bakın 3. Kez söylemek zorunda kalıyorum. Olmayan bir şeyi neden yok diye soruyorsunuz? Öğle namazı diye bir şey yok ki zaten.



    11:114



    "Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında namazı gözet. İyilikler kötülükleri silip götürür. Bu, öğüt alacak olanlara bir öğüttür."

    Sana göre kaç vakittir? Ve hangi zaman dilimleridir?
  • Kuran'ı hadislerin(sözlerin) yanına koyamazsın. Kuran Tanrı'nın hadisleridir(sözleridir). Sizin söylemeye çalıştığınız insanların uydurduğu hadislerdir(sözlerdir).
  • laserss kullanıcısına yanıt
    hocam tebrik ederim.düz mantık ancak bu kadar olur.
  • Benim anladığım kadarıyla 3 vakit. Orta namaz hakkında ise şöyle düşündüm. İlk başta öğle namazı sanmıştım ama daha sonra yukarıda belirtildiği gibi olunca orta namazdan kasıt gündüzün diğer ucu yani akşam olduğunu düşünüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • laserss kullanıcısına yanıt
    "kuran da ibadetin detayı yazmaz."
    Konuyu takip ediyorum, aynı şeyi çok kez yazdığınızı gördüm. Kendimce bir şeyler demek isterim.
    Bu mesele tamamen dini metodolojiyle alakalıdır. Kuran yeter diyen birisine böyle bir eleştiri getirmek biraz garip kaçıyor bana göre. Çünkü Kuran yeter diyen birisi, adı üstünde dini bilgiler Kuran'dadır, din hakkındaki bilgiler Kuran'dan öğrenilir der. Bu durumda ibadet hakkındaki her şey de Kuran'dadır. Hangi surenin hangi rekatta okunulması gerektiğinin yazmaması, Kuran'da detayların yazmadığını değil böyle bir detayın var olmadığını gösterir. Yani Kuran'da olmadığını söylediğiniz "ibadetin detayı" var olmadığı için Kuran'da yoktur. Bakın tamamen metodolojik bir çıkarım bu. Kuran yeter diyen birinin görüşlerini eleştirebilirsiniz ama, Kuran yeter diyen birinin Kuran'da yazmayan şeyleri Kuran'da aramaya çalışmamasını eleştirmek abes kaçar. Çünkü adamın görüşünden çıkan sonuç budur zaten, tümdengelimsel olarak çıkan mantıksal sonuç budur ve tutarlı olan da budur. Eğer bu sonucu mantıklı bulmuyorsanız bu sonucun kaynağı olan "Kuran yeter" görüşünü mantıksız buluyorsunuz demektir. Bu durumda da Kuran yeter diyen birine karşı söyleyeceğiniz şey "Kuran'da ibadetlerin detayı yok" değil, "Kuran yetmez" olmalıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LePortaBim -- 27 Nisan 2017; 9:48:9 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fatalrhymer77

    Benim anladığım kadarıyla 3 vakit. Orta namaz hakkında ise şöyle düşündüm. İlk başta öğle namazı sanmıştım ama daha sonra yukarıda belirtildiği gibi olunca orta namazdan kasıt gündüzün diğer ucu yani akşam olduğunu düşünüyorum.

    Ben de 3 vakit görüyorum. Orta namaz normalde gece 22:00, 01:00 arası olabilir. Fakat 12:00, 13:30 arasına da alınabilir. Gece namazını bildiren ayetin sonunda yapamayacağınızı bildiğim için sizi affettim diyor. Bir de cuma(toplantı) zamanı vardır o da öğle vakitlerinde yapılması gerektiğini ve orta namazı gece olarak alanların sadece o gün 1 vakit fazla kılması gerektiğini düşünüyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sunsetz -- 27 Nisan 2017; 9:55:46 >
  • Cuma namazı hakkında dediğiniz gerçekten mantıklı geldi banada o güne özel fazla kılınabilir. Ben orta namazı direk akşam olarak algıladım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir müslüman'ın itikadı budur:

    "Ey kitap ehli! Artık size elçimiz (Muhammed) gelmiştir. O, kitabınızdan gizleyip durduğunuz gerçeklerden birçoğunu sizlere açıklıyor, birçoğunu da affediyor. İşte size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap (Kur’an) gelmiştir. (Maide 15)

    Allah, rızasını gözetenleri onunla, selamet yollarına eriştirir ve onları, izni ile, karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Onları doğru yola iletir.

    (Maide 16)"

    Gerisi laf-ü güzaf. Yüce Allah'ın buyurduğu gibi : Herkesin dini kendine.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Hiç kuşkun olmasın, Rabbin senin gecenin üçte-ikisinden daha azını, yarısını, üçte-birini ayakta geçirmekte olduğunu biliyor. Seninle beraber olanlardan bir grup da öyledir. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlar. Sizin bu işi kolaylıkla yapamayacağınızı bildi de sizin için bu görevi

    hafifletti. O hâlde Kur’ân'dan kolay geleni öğrenin-öğretin! Sizden hastalar olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah'ın fazlından bir şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O hâlde ondan kolay geleni öğrenin-öğretin! Salât'ı kurun / ayakta tutun, zekat'ı verin! Güzel bir ödünçle Allah'a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan af dileyin! Hiç kuşkusuz Allah çok affedici, çok merhamet edicidir."

    Yüce Allah böyle buyuruyor. Kuran'da belirlemiş olduğu salat vakitlerinin şu şu saatler arasında denilerek kati kurallara insan eiiyle bağlanmasının bu Ayet-i Kerime'lere ters düşeceğini düşünüyorum.Yine de en iyisini O bilir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: eglon

    "Hiç kuşkun olmasın, Rabbin senin gecenin üçte-ikisinden daha azını, yarısını, üçte-birini ayakta geçirmekte olduğunu biliyor. Seninle beraber olanlardan bir grup da öyledir. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlar. Sizin bu işi kolaylıkla yapamayacağınızı bildi de sizin için bu görevi

    hafifletti. O hâlde Kur’ân'dan kolay geleni öğrenin-öğretin! Sizden hastalar olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah'ın fazlından bir şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O hâlde ondan kolay geleni öğrenin-öğretin! Salât'ı kurun / ayakta tutun, zekat'ı verin! Güzel bir ödünçle Allah'a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan af dileyin! Hiç kuşkusuz Allah çok affedici, çok merhamet edicidir."

    Yüce Allah böyle buyuruyor. Kuran'da belirlemiş olduğu salat vakitlerinin şu şu saatler arasında denilerek kati kurallara insan eiiyle bağlanmasının bu Ayet-i Kerime'lere ters düşeceğini düşünüyorum.Yine de en iyisini O bilir.

    Şuraya bir göz athttp://quranix.org/appendix/mesaj/6




  • Kuran İslam'ın temel kaynağıdır. Yani İslama inanıyorsan Kuran-ı Kerim'in değiştirilmediğine doğru bir kaynak olduğuna da inanıyorsun demektir.



    Kuran-ı Kerim hadislerle karşılaştırılamayacak kadar kusursuzdur. Bir konuda Kuran'ın kesin bir hükmü varsa hadislere bakmak Kuran-ı Kerim'in eksik olduğunu düşünmektir. İmanın şartına ters düşmektir. Kuran-ı Kerim değilde hadislere öncelik vermek büyük bir yanlıştır.



    İslamın temel kaynağı Kuran-ı Kerim barışı, sevgiyi, hoşgörüyü, adaleti ve kadın erkek eşitliğini öğütlerken bugün İslam ülkelerinde huzursuzluk, ahlaksızlık, hırsızlık, adam kayırma, torpil, sapıklık ve en önemlisi kadını köpek olarak görme, çuval içine sokup özgürlüğünü kısıtlayan en ufak bir olayda kırbaç ve idam gibi acımasız cezalar hat safhada.



    Peki neden?



    Çünkü yıllar içinde insanları kontrol altına almak isteyen din adamları, devlet yöneticileri, bunlar Peygamberin sözleridir diyerek insanları kontrol altına almak istemiş ve halkda din konusunda hassas olduğu için bu kötü niyetli insanlar başarılı olmuştur halkı bu sayede kontrol altına almışlardır.



    Bugün sahih hadisler doğrudur, Buhari, Tirmizi, Hanbel vb. doğrudur deniliyor diğerleri uydurmadır diyorlar. İçeriği olumsuz hadisler yanlıştır, uydurmadır deniliyor. Peki bunlar uydurmaysa, bunlar yalan yanlışsa senin doğru kabul ettiğin hadislerin doğru olduğuna nasıl inanalım?



    İçeriği olumlu olan Kuran'a aykırı olmayan hadisleri doğru kabul ediyorlar. Diyelimki Buhari şöyle bir hadis uydurdu "Ramazan ayının başında ve sonunda kurban kesmek sünnettir" insanlar bu hadisi gerçek sanacaklar ve kurbanlarını kesecekler ama işin gerçeği böyle bir hadis yok.





    Tevrat, Zebur ve İncil dahi değiştirilmişken kulaktan kulağa aktarılarak toplanan hadisler nasıl değiştirilmesin! Böyle bir ihtimal mümkünmü?



    Bakın şunlara;



    -"Namaz kılan bir adamın önünden eşek, kara kopek ve kadın geçerse namazı bozulur" (Buhari 8/102; Hanbel

    4/86).



    -"Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmesini emreden ayet, Ayşe'nin döşeğinin altındaki sahifede yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Ayşe onun defin işlemleriyle meşgul iken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi o sahifeyi yedi ve böylece taşlama cezası Kuran'dan çıktı; ama hükmü devam ediyor" (İbni Mace 36/1944; Hanbel 3/61; 5/131,132,183; 6/269).



    -"Keçinin yemesi sonucu Kuran'dan çıkan taşlama ayetini Ömer Kuran'a tekrar sokmak istedi; ancak halkın dedikodusundan korktuğu için cesaret edemedi" (Buhari 53/5; 54/9; 83/3; 93/21; Muslim, Hudud 8/1431; Ebu Davut 41/1; Itkan 2/34).



    -"Bir grup maymun zina yapan bir maymunu yakalamış ve taşlama cezasını uyguluyorlardı. Onları bu haklı işte desteklemek için ben de taş atarak yardım ettim" (Buhari 63/27).



    -"Bir kadının parmaklarını kesenin cezası şöyledir: Bir parmak için 10 deve, iki parmak için 20 deve, üç parmak için 30 deve, dört parmak için 20 -yirmi- deve fidye vermelidir" (Muvatta 43/11; Hanbel 2/182).



    -"Peygamber hiç bir vakit ayak üstünde işemedi" (Hanbel 4/196; 6/136,192,213).



    -"Peygamberin ayak üstünde işediğini gördüm" (Buhari 4/60,62; Hanbel 4/246; 5/382,394).



    -"Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine'ye gelerek müslüman oldular. Medine'nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve sidiği içmelerini öğütledi. Adamlar develeri dağıttılar va çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı. Ellerini ve ayaklarını kesti. Gözlerini oydu. Çölde susuz ölüme terketti. Biz onlara su vermek isteyince Peygamber bizi engelledi" (Buhari 56/152, Tıb 5/1; Hanbel 3/107,163).



    -"Musa ölüm meleğinden çok korkuyordu. Bir gün ölüm meleği canını almaya gelince meleğin yüzüne tokat atıp bir gözünü çıkardı" "Allah'ın elçileri arasında ayırım yapmayınız. Ben, Yunus peygamberden bile üstün değilim" (Buhari 65/4,5; Hanbel 1/205,242,440; 2/405,468).



    -"Ben Adem oğullarının efendisiyim" (Hanbel 1/5; 5/540,388). "Hesap günü tüm peygamberler korku içinde canlarının derdinde iken, sadece ben ümmetimi düşüneceğim" (Buhari 97/36).



    -"Uğursuzluk üç şeydedir, at, ev ve kadın" (Buhari 76/53).



    -"Peygamber, savaşta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi" (Buhari, Cihad/146; Ebu Davud 113).



    -"Dünya balığın üzerindedir. Balık başını sallayınca dünyada depremler olur" (İbni Kesir, 2/29; 50/1). "Liderler mutlaka Kureyş kabilesinden seçilmelidir" (Buhari 3/129,183; 4/121; 86/31).



    -"Tüm kara kufuryokleri öldürünüz. Çünkü onlar şeytandır" (Hanbel 4/85; 5/54).



    -"Karga fasıktır" (Buhari 59/16; Hanbel 2/52).



    -"Allah zamandır" (Muvatta 56/3).



    -"Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir"

    (Buhari 97/24, 10/129 ve 68. surenin tefsiri).



    -"Peygamber 30 erkeğin cinsel gücüne sahipti" (Buhari).



    -"Peygamber nerede güzel bir kadın görse hemen eve koşar Zeynep'le yatardı" (Buhari, Hibe/8).



    -"Peygamberin izniyle ihramdan çıkıp Mina'da bulunan kadınlarımıza yöneldik. Zekerlerimizden meni damlıyordu " (Buhari, Hac/81; Müslim Hacc/141).



    -"Peygamber öldüğünde, zırhı birkaç kilo arpa karşılığında bir Yahudi'nin yanında rehin duruyordu" (Buhari 34/14,33,88; Hanbel 1/300; 6/42,160,230).



    -"Peygamber, Medine'de bir yahudi tarafından büyülendi. Günlerce ne yaptığını bilmez durumda ortalıkta dolaştı." (Buhari 59/11; 76/47; Hanbel 6/57; 4/367).



    -"Sol elinizle yemeyiniz, içmeyiniz; çünkü şeytan sol eliyle yer içer" (Hanbel 2/8,33).



    -"Peygamber, savaşta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi" (Buhari, Cihad/146; Ebu Davud 113).



    -"Peygamber hiç bir vakit ayak üstünde işemedi" (Hanbel 4/196; 6/136,192,213).



    -"Peygamberin ayak üstünde işediğini gördüm" (Buhari 4/60,62; Hanbel 4/246; 5/382,394).



    -"Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmesini emreden ayet, Ayşe'nin döşeğinin altındaki sahifede yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Ayşe onun defin işlemleriyle meşgul iken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi o sahifeyi yedi ve böylece taşlama cezası Kuran'dan çıktı; ama hükmü devam ediyor" (İbni Mace 36/1944; Hanbel 3/61; 5/131,132,183; 6/269).



    -"Keçinin yemesi sonucu Kuran'dan çıkan taşlama ayetini Ömer Kuran'a tekrar sokmak istedi; ancak halkın dedikodusundan korktuğu için cesaret edemedi" (Buhari 53/5; 54/9; 83/3; 93/21; Muslim, Hudud 8/1431; Ebu Davut 41/1; Itkan 2/34).



    Şimdi diyeceksiniz bunlar uydurma hadis. Peki ya gerçek dediğiniz hadislerde uydurmaysa niye bunu hiç düşünmezsiniz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kuran tabiki. Yorumları okumadım ama kuran inerken peygamber ve sahabeler tarafından yazıya dökülmüştür. Fakat yazının yokolması ihtimaline karşı hafızlık yapmışlardır.



    Hadislerin hemen hepsi uydurmadır açık ve net. Kuranla çelişenlerin tamamı uydurma, çelişmeyen güzel öğütler verenler falansa yine uydurma olma ihtimali yüksek ama en azından nasihat modunda dikkate alınabilecek şeylerdir. Kaldı ki hadisleri yok saymak demek namazın kılınışını vs yoksaymak demek değildir hadis başka sünnet başka. Kaldı ki en basit örneği, namazda Allah ın farzından önce peygamberin sünneti kılınıyor mezheplere ve hadislere dayanılarak. Sizce de bi sıkıntı yokmu o durumda? Allah ın emri farz olan namaz sadece senden istiyor 4 er rekat namaz. Sen farzdan önce sünnet kılıyorsun hem işini zorlaştırıyorsun hem de sana farz olanın önüne başka namaz koyuyorsun. Ben doğru bulmuyorum isteyen istediğini düşünür ama kuran tek başına yetersiz demek anlatmıyor demek şirk koşmaya benzer. Kuran kalıplara koymaz yapacağın şeyleri. Abdest alırken belli bir sıralama kural yoktur. Normal abdest alırken dışarıyla temas eden yerlerini, gusül alırken de bütün vücudunu yıkarsın bu kadar. Ağız burun da dışarıyla doğrudan temas halinde olduğu için onlar da yıkanır. İstersen ilk ayağını yıkarsın istersen son yıkarsın ikisi de kabul. İstersen ayağını suya sokmaz mesh edersin ayağını o da kabul. Ama gel gör ki herkes bi sırası var falan diyor. Oysa islam ve kuran çok rahat, hoşgörülü, niyete önem veren ve farzları nasıl rahat yerine getiriyorsan öyle yerine getirmene izin veren bir din ve kitap. Namazı da ister ayakta kıl ister oturarak kıl, oturarak kılman için de illaki bi sorunun olması gerekmiyor. Yorgunsundur dizin ağrıyordur o gün ya da oturarak kılmak istemişsindir hiç önemli değil. Niyetin namaz kılmaksa o da kabul sen Allah a farz olan 4 rekat namazını abdestli şekilde kıl da nasıl kılarsan kıl.

    Dinimiz düşündüğünüzden daha rahat daha serbest ve çok daha adil bir din. Ama müslüman adı altında gezen tayfaya bakınca insan ne diyeceğini bilemiyor. Müslüman olmayanlara karşı da yine biz mahcup oluyoruz, açıklama yapamıyoruz.



    Neyse laf uzadı bayağı, kısacası hadisler önemsizdir ve heme hepsi uydurmadır. Müslüman birinin herşeyden önce kendine kuran ı kaynak alması gerekir. Ayrıca kuran yayılırken hep orjinaliyle birebir kalmıştır. Bu da Allah ın son peygambere verdiği esas mucizedir (bakarsanız Hz. Muhammed in Hz. Musa gibi hikayeleri yoktur. Denizi ortadan ayırmak, işte çekirge yağmuruna tutmak falan gibi mucizeler son peygamber de yoktur. Ona verilen mucizenin kuranın kıyamete kadar daim ve değiştirilemez olduğu söylenir)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: recko

    Kuran tabiki. Yorumları okumadım ama kuran inerken peygamber ve sahabeler tarafından yazıya dökülmüştür. Fakat yazının yokolması ihtimaline karşı hafızlık yapmışlardır.



    Hadislerin hemen hepsi uydurmadır açık ve net. Kuranla çelişenlerin tamamı uydurma, çelişmeyen güzel öğütler verenler falansa yine uydurma olma ihtimali yüksek ama en azından nasihat modunda dikkate alınabilecek şeylerdir. Kaldı ki hadisleri yok saymak demek namazın kılınışını vs yoksaymak demek değildir hadis başka sünnet başka. Kaldı ki en basit örneği, namazda Allah ın farzından önce peygamberin sünneti kılınıyor mezheplere ve hadislere dayanılarak. Sizce de bi sıkıntı yokmu o durumda? Allah ın emri farz olan namaz sadece senden istiyor 4 er rekat namaz. Sen farzdan önce sünnet kılıyorsun hem işini zorlaştırıyorsun hem de sana farz olanın önüne başka namaz koyuyorsun. Ben doğru bulmuyorum isteyen istediğini düşünür ama kuran tek başına yetersiz demek anlatmıyor demek şirk koşmaya benzer. Kuran kalıplara koymaz yapacağın şeyleri. Abdest alırken belli bir sıralama kural yoktur. Normal abdest alırken dışarıyla temas eden yerlerini, gusül alırken de bütün vücudunu yıkarsın bu kadar. Ağız burun da dışarıyla doğrudan temas halinde olduğu için onlar da yıkanır. İstersen ilk ayağını yıkarsın istersen son yıkarsın ikisi de kabul. İstersen ayağını suya sokmaz mesh edersin ayağını o da kabul. Ama gel gör ki herkes bi sırası var falan diyor. Oysa islam ve kuran çok rahat, hoşgörülü, niyete önem veren ve farzları nasıl rahat yerine getiriyorsan öyle yerine getirmene izin veren bir din ve kitap. Namazı da ister ayakta kıl ister oturarak kıl, oturarak kılman için de illaki bi sorunun olması gerekmiyor. Yorgunsundur dizin ağrıyordur o gün ya da oturarak kılmak istemişsindir hiç önemli değil. Niyetin namaz kılmaksa o da kabul sen Allah a farz olan 4 rekat namazını abdestli şekilde kıl da nasıl kılarsan kıl.

    Dinimiz düşündüğünüzden daha rahat daha serbest ve çok daha adil bir din. Ama müslüman adı altında gezen tayfaya bakınca insan ne diyeceğini bilemiyor. Müslüman olmayanlara karşı da yine biz mahcup oluyoruz, açıklama yapamıyoruz.



    Neyse laf uzadı bayağı, kısacası hadisler önemsizdir ve heme hepsi uydurmadır. Müslüman birinin herşeyden önce kendine kuran ı kaynak alması gerekir. Ayrıca kuran yayılırken hep orjinaliyle birebir kalmıştır. Bu da Allah ın son peygambere verdiği esas mucizedir (bakarsanız Hz. Muhammed in Hz. Musa gibi hikayeleri yoktur. Denizi ortadan ayırmak, işte çekirge yağmuruna tutmak falan gibi mucizeler son peygamber de yoktur. Ona verilen mucizenin kuranın kıyamete kadar daim ve değiştirilemez olduğu söylenir)

    Değiştirilemez ve korunmuş olduğunu nasıl biliyorsunuz? Ayet dışında kanıtınız nedir?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: foggof62


    quote:

    Orijinalden alıntı: recko

    Kuran tabiki. Yorumları okumadım ama kuran inerken peygamber ve sahabeler tarafından yazıya dökülmüştür. Fakat yazının yokolması ihtimaline karşı hafızlık yapmışlardır.



    Hadislerin hemen hepsi uydurmadır açık ve net. Kuranla çelişenlerin tamamı uydurma, çelişmeyen güzel öğütler verenler falansa yine uydurma olma ihtimali yüksek ama en azından nasihat modunda dikkate alınabilecek şeylerdir. Kaldı ki hadisleri yok saymak demek namazın kılınışını vs yoksaymak demek değildir hadis başka sünnet başka. Kaldı ki en basit örneği, namazda Allah ın farzından önce peygamberin sünneti kılınıyor mezheplere ve hadislere dayanılarak. Sizce de bi sıkıntı yokmu o durumda? Allah ın emri farz olan namaz sadece senden istiyor 4 er rekat namaz. Sen farzdan önce sünnet kılıyorsun hem işini zorlaştırıyorsun hem de sana farz olanın önüne başka namaz koyuyorsun. Ben doğru bulmuyorum isteyen istediğini düşünür ama kuran tek başına yetersiz demek anlatmıyor demek şirk koşmaya benzer. Kuran kalıplara koymaz yapacağın şeyleri. Abdest alırken belli bir sıralama kural yoktur. Normal abdest alırken dışarıyla temas eden yerlerini, gusül alırken de bütün vücudunu yıkarsın bu kadar. Ağız burun da dışarıyla doğrudan temas halinde olduğu için onlar da yıkanır. İstersen ilk ayağını yıkarsın istersen son yıkarsın ikisi de kabul. İstersen ayağını suya sokmaz mesh edersin ayağını o da kabul. Ama gel gör ki herkes bi sırası var falan diyor. Oysa islam ve kuran çok rahat, hoşgörülü, niyete önem veren ve farzları nasıl rahat yerine getiriyorsan öyle yerine getirmene izin veren bir din ve kitap. Namazı da ister ayakta kıl ister oturarak kıl, oturarak kılman için de illaki bi sorunun olması gerekmiyor. Yorgunsundur dizin ağrıyordur o gün ya da oturarak kılmak istemişsindir hiç önemli değil. Niyetin namaz kılmaksa o da kabul sen Allah a farz olan 4 rekat namazını abdestli şekilde kıl da nasıl kılarsan kıl.

    Dinimiz düşündüğünüzden daha rahat daha serbest ve çok daha adil bir din. Ama müslüman adı altında gezen tayfaya bakınca insan ne diyeceğini bilemiyor. Müslüman olmayanlara karşı da yine biz mahcup oluyoruz, açıklama yapamıyoruz.



    Neyse laf uzadı bayağı, kısacası hadisler önemsizdir ve heme hepsi uydurmadır. Müslüman birinin herşeyden önce kendine kuran ı kaynak alması gerekir. Ayrıca kuran yayılırken hep orjinaliyle birebir kalmıştır. Bu da Allah ın son peygambere verdiği esas mucizedir (bakarsanız Hz. Muhammed in Hz. Musa gibi hikayeleri yoktur. Denizi ortadan ayırmak, işte çekirge yağmuruna tutmak falan gibi mucizeler son peygamber de yoktur. Ona verilen mucizenin kuranın kıyamete kadar daim ve değiştirilemez olduğu söylenir)

    Değiştirilemez ve korunmuş olduğunu nasıl biliyorsunuz? Ayet dışında kanıtınız nedir?

    Hocam değiştirilemez ve korunmuş olduğuna dair somut kanıtım olsaydı zaten Allah ın varlığına da direk somut kanıt bulmuş olurdum

    Biraz da inançla ilgili bu işler. Allah a nasıl inanıyorsam Kuran ı kerim i de koruduğına inanıyorum. He inanmayan birisi derki hayır korumamıştır ben inanmıyorum, saygı duyarım herkesin görüşü fikri inancı kendine ait.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: recko


    quote:

    Orijinalden alıntı: foggof62


    quote:

    Orijinalden alıntı: recko

    Kuran tabiki. Yorumları okumadım ama kuran inerken peygamber ve sahabeler tarafından yazıya dökülmüştür. Fakat yazının yokolması ihtimaline karşı hafızlık yapmışlardır.



    Hadislerin hemen hepsi uydurmadır açık ve net. Kuranla çelişenlerin tamamı uydurma, çelişmeyen güzel öğütler verenler falansa yine uydurma olma ihtimali yüksek ama en azından nasihat modunda dikkate alınabilecek şeylerdir. Kaldı ki hadisleri yok saymak demek namazın kılınışını vs yoksaymak demek değildir hadis başka sünnet başka. Kaldı ki en basit örneği, namazda Allah ın farzından önce peygamberin sünneti kılınıyor mezheplere ve hadislere dayanılarak. Sizce de bi sıkıntı yokmu o durumda? Allah ın emri farz olan namaz sadece senden istiyor 4 er rekat namaz. Sen farzdan önce sünnet kılıyorsun hem işini zorlaştırıyorsun hem de sana farz olanın önüne başka namaz koyuyorsun. Ben doğru bulmuyorum isteyen istediğini düşünür ama kuran tek başına yetersiz demek anlatmıyor demek şirk koşmaya benzer. Kuran kalıplara koymaz yapacağın şeyleri. Abdest alırken belli bir sıralama kural yoktur. Normal abdest alırken dışarıyla temas eden yerlerini, gusül alırken de bütün vücudunu yıkarsın bu kadar. Ağız burun da dışarıyla doğrudan temas halinde olduğu için onlar da yıkanır. İstersen ilk ayağını yıkarsın istersen son yıkarsın ikisi de kabul. İstersen ayağını suya sokmaz mesh edersin ayağını o da kabul. Ama gel gör ki herkes bi sırası var falan diyor. Oysa islam ve kuran çok rahat, hoşgörülü, niyete önem veren ve farzları nasıl rahat yerine getiriyorsan öyle yerine getirmene izin veren bir din ve kitap. Namazı da ister ayakta kıl ister oturarak kıl, oturarak kılman için de illaki bi sorunun olması gerekmiyor. Yorgunsundur dizin ağrıyordur o gün ya da oturarak kılmak istemişsindir hiç önemli değil. Niyetin namaz kılmaksa o da kabul sen Allah a farz olan 4 rekat namazını abdestli şekilde kıl da nasıl kılarsan kıl.

    Dinimiz düşündüğünüzden daha rahat daha serbest ve çok daha adil bir din. Ama müslüman adı altında gezen tayfaya bakınca insan ne diyeceğini bilemiyor. Müslüman olmayanlara karşı da yine biz mahcup oluyoruz, açıklama yapamıyoruz.



    Neyse laf uzadı bayağı, kısacası hadisler önemsizdir ve heme hepsi uydurmadır. Müslüman birinin herşeyden önce kendine kuran ı kaynak alması gerekir. Ayrıca kuran yayılırken hep orjinaliyle birebir kalmıştır. Bu da Allah ın son peygambere verdiği esas mucizedir (bakarsanız Hz. Muhammed in Hz. Musa gibi hikayeleri yoktur. Denizi ortadan ayırmak, işte çekirge yağmuruna tutmak falan gibi mucizeler son peygamber de yoktur. Ona verilen mucizenin kuranın kıyamete kadar daim ve değiştirilemez olduğu söylenir)

    Değiştirilemez ve korunmuş olduğunu nasıl biliyorsunuz? Ayet dışında kanıtınız nedir?

    Hocam değiştirilemez ve korunmuş olduğuna dair somut kanıtım olsaydı zaten Allah ın varlığına da direk somut kanıt bulmuş olurdum

    Biraz da inançla ilgili bu işler. Allah a nasıl inanıyorsam Kuran ı kerim i de koruduğına inanıyorum. He inanmayan birisi derki hayır korumamıştır ben inanmıyorum, saygı duyarım herkesin görüşü fikri inancı kendine ait.

    Buyur canım ben vereyim. Sonuna kadar oku.http://19.org/tr/19-kodu/




  • hocam nerdesin işlh 19'luk konular oluyor. yoksun. yapıştır tabi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: laserss

    hocam nerdesin işlh 19'luk konular oluyor. yoksun. yapıştır tabi.

    Hahaha nasıl da zorunuza gidiyor ama.
  • zorumuza gitmesinin yanında bu ezici bilgiler darmadağın ediyor. sonra zor toparlanıyoruz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: laserss

    zorumuza gitmesinin yanında bu ezici bilgiler darmadağın ediyor. sonra zor toparlanıyoruz.


    %100 fiziksel deliller hoşunuza gitmiyor çünkü matematiği yalanlayamazsınız. Beyin inkar etmeye programlanınca yapacak bir şey kalmıyor. Yaşamın sonunda aramızdaki bu anlaşmazlık çözülecektir sabırla bekliyorum. Barış ile.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.