Şimdi Ara

macbook windows problemi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
715
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar merhaba. Müşterim bir Macbook pro getirdi. Üzerine Windows yüklenmiş. Ve açılış parolası koymuş. Fakat parolayı hatırlamıyor. USB şifre kırıcılar denedim ancak flash bellekten boot edemedim. Muhtemelen dosya sistemi farkından ötürü. Optik sürücü yok mac de.
    Bu cihaza ya apple işletim sistemini kurmam lazım, ya da Windows şifresini kırıp vermem lazım. Sorunlar üst üste gelmiş gibi ama var mıdır bir çaresi. Adamda buna ait cd - DVD - apple id hiç birşey yok. Acil yardımınıza ihtiyacım var.



  • Merak ettim bende çözümünü bulursan yazarmısın.
    Birde not : Hocam oyle bi anlatmıssınkı aklıma dırek macbook un calıntı oldugu geldı valla hiç bi şifreyi bilmiyor falan
  • aslında benim de aklıma geldi. 2 makine getirdi ikisinde de şifre sorunu var. Ama baktığım zaman klavye almanca Mac kaldırılmış Türkçe 7 atılmış. Garip ama bize sorunu çözmek düşer.
  • Sana bilgisayarları iade etmek düşer. Hatta polise haber vermek düşer.

    Hem çalıntı olduğundan şüphelenip hemde bu durumu bile bile nasıl şifresini kırarım diye 3 kuruş para için sormak nasıl bir ticari anlayıştır böyle.

    Keşke herkes EFI şifresi kullansa.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Haci78 -- 2 Ağustos 2014; 21:20:23 >
  • Bu tip surumlarda ürün faturası isteyin. Vermezlerse cihazı polis ile tutanak şeklinde teslim edin.

    Yaptıgınız iş ahlakına, insan ahlakına aykırıdır.

    İşim gereği Bulgaristan ve Rusya üzerinden onlarca iPad Air geldi elime şifreli. Kırılması için

    Bunlardan 3ünü Apple'a teslim ettim ve sahibini buldu.

    Çözümü biliyorum. Ama kesinlikle yardımcı olmayacagım.

    Sizde lütfen bir fatura veya başka bir belge isteyin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haci78

    Sana bilgisayarları iade etmek düşer. Hatta polise haber vermek düşer.

    Hem çalıntı olduğundan şüphelenip hemde bu durumu bile bile nasıl şifresini kırarım diye 3 kuruş para için sormak nasıl bir ticari anlayıştır böyle.

    Keşke herkes EFI şifresi kullansa.

    Ticari ahlakı sizden öğrenecek değilim. Ama çok merak ediyorsan müşteri kendi şifresini kendisi söyledi ve buldu. 3 kuruş para için iş yapacak olsam 10 yılımı bu sektöre vermezdim . İnsaları zan altında bırakmadan önce 2 defa düşün
  • quote:

    Orijinalden alıntı: farukozgursoy

    quote:

    Orijinalden alıntı: Haci78

    Sana bilgisayarları iade etmek düşer. Hatta polise haber vermek düşer.

    Hem çalıntı olduğundan şüphelenip hemde bu durumu bile bile nasıl şifresini kırarım diye 3 kuruş para için sormak nasıl bir ticari anlayıştır böyle.

    Keşke herkes EFI şifresi kullansa.

    Ticari ahlakı sizden öğrenecek değilim. Ama çok merak ediyorsan müşteri kendi şifresini kendisi söyledi ve buldu. 3 kuruş para için iş yapacak olsam 10 yılımı bu sektöre vermezdim . İnsaları zan altında bırakmadan önce 2 defa düşün

    Önemli olan laptopların çalıntı olması değil kim çaldıysa çalmıştır.

    Çalan da sen değilsin. Buraya kadar tamam. Sen mi çaldın dedik? Hayır.

    Neden zan altında kalasın ki?

    Sen ne anlattıysan o doğrultuda yanıt verilmiş.

    Burada önemli olan yani insanların kabul etmediği şey şu adamın teki sana birden fazla şifreli bilgisayar getiriyor ve sen benim de aklıma geldi (Burası çok önemli) ama bize sorunu halletmek düşer diyorsun.

    Yani çalıntı olduğu aklına geliyor (Senin kendi itirafındır) ama yine de bize sorunu halletmek düşer diyerek yardım istiyorsun.

    Adam sonradan şifresini vermiş mi vermemiş mi konu o değil.

    Vermeyebilirdi de...


    Benim de aklıma geldi ama sorunu halletmek düşer kısmı konunun esas noktası.

    Dolayısıyla insanlar ticari ahlakını tabii ki sorgular.

    Susup hatanı kabul edeceğin yerde bir de sizden öğrenecek değiliz diye üste çıkmaya çalışmışsın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Haci78 -- 4 Ağustos 2014; 12:50:59 >




  • Haci78 H kullanıcısına yanıt
    quote:

    Orijinalden alıntı: Riverside_

    Bu tip surumlarda ürün faturası isteyin. Vermezlerse cihazı polis ile tutanak şeklinde teslim edin.

    Yaptıgınız iş ahlakına, insan ahlakına aykırıdır.

    İşim gereği Bulgaristan ve Rusya üzerinden onlarca iPad Air geldi elime şifreli. Kırılması için

    Bunlardan 3ünü Apple'a teslim ettim ve sahibini buldu.

    Çözümü biliyorum. Ama kesinlikle yardımcı olmayacagım.

    Sizde lütfen bir fatura veya başka bir belge isteyin.


    Zamanında hepimizin başına bu tarz olaylar geldi. 3 Toyota bagajı dolusu sony vaio gördüm. İsviçre çıkışlı. Ancak 3 -5 kuruş deyip de tenezzül etmedik çok şükür arkadaşım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi farukozgursoy -- 4 Ağustos 2014; 15:58:51 >
  • Susup senin hata olarak gördüğün şeyi kabul etmiyorum. 2 bilgisayar gelmiş ve şifreli. Adamın yüzüne bakmaksızın akla gelen budur. Çünkü ön yargılı bir milletiz. Ne işle iştigalsiniz bilmiyorum ancak esnaf olmanın bazı incelikleri vardır. Ve müşterileri kırmadan,
    incitmeden de bir şekilde olayı çözümleyebilirsiniz. Direk polis çağırıp bu pc çalıntı olabilir deyip adamın tatilini zehir edemezsiniz. 1-2 saat de olsa karakolda vakit geçirmesi, adamın bir daha belki bu ülkeye bile gelmesine engeldir.

    Ve bu inceliklerden biri de adamın yüzüne bakıp nasıl bir tip olduğunu kestirebilmektir. Adamı direk hırsız olarak yargılayamazsınız. ( Bu itham sadece sizi suçlu yapar) Elinizden geliyorsa adamla muhabbet edersiniz. Yapabiliyorsanız cihazı tamir eder ( öncelikle bana tamir etmek düşer)
    içerisindeki 1-2 dosyayı söylemesini istersiniz. Ki çalıntı bir bilgisayar getiren insanların %90ı içerisindeki bilgilerin silinebileceğinden tedirgin olmaz. (Bankanın ya da bir firmanın CEO'sunun makinesini çalmamışsa)
    1-2 fotoğrafa bakar adamı bulmaya çalışırsınız o fotoğraflarda. İşin iç yüzünü anlamaya çalışırsınız. Ve bunları tamir etmeden yapamazsınız.
    Ve iyi ki bu dediklerimi yapmışım. Bunların sayesinde müşteri şifresini sağa sola sorarak öğrendi. Kimse Fransa'dan tatile gelirken yanında cihazın faturasını garanti belgesini getirmez.

    Size iyi günler. Siz bildiğiniz gibi yapınız. Ben bu yolu izleyerek devam ediyorum iş hayatıma. Ve müşteri memnuniyeti faktörlerini yerine getiriyorum. Tekrar ediyorum. Ticari ve insani ahlaktan bahsederken insanları zan altında bırakmak da ahlaksızlıktır . Beni değil ancak müşterimi zan altında bırakmış oldunuz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: farukozgursoy


    Susup senin hata olarak gördüğün şeyi kabul etmiyorum. 2 bilgisayar gelmiş ve şifreli. Adamın yüzüne bakmaksızın akla gelen budur. Çünkü ön yargılı bir milletiz. Ne işle iştigalsiniz bilmiyorum ancak esnaf olmanın bazı incelikleri vardır. Ve müşterileri kırmadan,
    incitmeden de bir şekilde olayı çözümleyebilirsiniz. Direk polis çağırıp bu pc çalıntı olabilir deyip adamın tatilini zehir edemezsiniz. 1-2 saat de olsa karakolda vakit geçirmesi, adamın bir daha belki bu ülkeye bile gelmesine engeldir.

    Ve bu inceliklerden biri de adamın yüzüne bakıp nasıl bir tip olduğunu kestirebilmektir. Adamı direk hırsız olarak yargılayamazsınız. ( Bu itham sadece sizi suçlu yapar) Elinizden geliyorsa adamla muhabbet edersiniz. Yapabiliyorsanız cihazı tamir eder ( öncelikle bana tamir etmek düşer)
    içerisindeki 1-2 dosyayı söylemesini istersiniz. Ki çalıntı bir bilgisayar getiren insanların %90ı içerisindeki bilgilerin silinebileceğinden tedirgin olmaz. (Bankanın ya da bir firmanın CEO'sunun makinesini çalmamışsa)
    1-2 fotoğrafa bakar adamı bulmaya çalışırsınız o fotoğraflarda. İşin iç yüzünü anlamaya çalışırsınız. Ve bunları tamir etmeden yapamazsınız.
    Ve iyi ki bu dediklerimi yapmışım. Bunların sayesinde müşteri şifresini sağa sola sorarak öğrendi. Kimse Fransa'dan tatile gelirken yanında cihazın faturasını garanti belgesini getirmez.

    Size iyi günler. Siz bildiğiniz gibi yapınız. Ben bu yolu izleyerek devam ediyorum iş hayatıma. Ve müşteri memnuniyeti faktörlerini yerine getiriyorum. Tekrar ediyorum. Ticari ve insani ahlaktan bahsederken insanları zan altında bırakmak da ahlaksızlıktır . Beni değil ancak müşterimi zan altında bırakmış oldunuz.


    Sizin müşterinizin adı soyadı burada geçmiyor. Kendisi nick olarak dahi burada yok. Kendisini burada hiçkimse tanımıyor. Kim olduğu ima dahi edilmemiş. Sıfatı müşteri sadece bir müşteri ve hepsi bu kadar. Ayrıca kendisine kesin olarak çalıntı laptop getirmiş de denmemiş fatura beyan etmediği için cihaz çalıntı olabilir diye daha ilk mesajı atan üye tarafından bile şüphe edilmiş ki siz de bundan şüphe etmişsiniz. (Aklıma geldi diyorsunuz) O zaman siz de bu olasılığı düşünerek kişiyi rencide etmiş oldunuz ve zan altında bıraktınız. (Eğer düşünmekle zan altında bırakılıyorsa ve kişi rencide olabiliyorsa)

    Bana ahlaksız demişsiniz lakin sıfatı sadece müşteri olan, nick olarak bile burada olmayan birinin yani sadece sizin anlattığınız hikaye kadarıyla bilinen adı sanı belirsiz ve rencide olması imkansız olan birinin üzerinden ajitasyon yapılması zan altında bıraktınız denmesi de ahlaksızlıkdır öyleyse. Ama bunu sinirlendiğiniz için öyle yazmış olmanız lazım. O sebepten ahlaksızlık yaptığınızı düşünmüyorum. (Siz de benim öyle olduğumu düşünmüyorsunuzdur bundan eminim)

    Öte yandan söyledikleriniz tamamen mantıksız sayılmaz düşünceli davranmak istemiş de olabilirsiniz, eğer ilk mesajlarınızda bunları bu haliyle açıklamış olsaydınız tabii ki 3 kuruş para için yapıyor demezdim. Ticari Ahlakdan hiç bahsetmezdim. Siz iyi niyetli olduğunuzu ticari ahlakınızın düzgün olduğunu samimiyetle anlattınız ve size inanıyorum. Ama bunu başında yani yardım isterken değilde iş tartışmaya dönüşünce kendinizi savunmak için en son yazıyorsunuz. Bunu baştan yazmanız lazımdı. Ayrıca siz öyle bir yazdınız ki, ne olursa olsun şüphelensek çalıntı olduğu aklımıza gelse bile bize sorunu halletmek düşer diye ister istemez insanlardan böyle bir tepki aldınız. Çünkü bu cümleyi bu haliyle açarak en başından kendinizi anlatmadınız. Yani neden böyle söylediğinizi belirtmediniz mesajlarınızda. Dolayısıyla niyetiniz iyi bile olsa bunun anlaşılamaması çok normal. Yani benim yada başka arkadaşların değil sizin kendi suçunuz. Sonuçta kimse size durduk yere kötü şeyler yazmak sizi durduk yere eleştirmek istemez. Ayrıca fikrimi söylüyorum ben olsam en azından cihazları olduğu gibi müşteriye iade ederdim ve faturasız iş yapmazdım.


    Söyleyeceklerimizi söyledik ve birbirimizi daha fazla kırmaya gerek yok diye düşünüyorum. Size iyi günler ve hayırlı işler dilerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Haci78 -- 4 Ağustos 2014; 19:36:35 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haci78

    quote:

    Orijinalden alıntı: farukozgursoy


    Susup senin hata olarak gördüğün şeyi kabul etmiyorum. 2 bilgisayar gelmiş ve şifreli. Adamın yüzüne bakmaksızın akla gelen budur. Çünkü ön yargılı bir milletiz. Ne işle iştigalsiniz bilmiyorum ancak esnaf olmanın bazı incelikleri vardır. Ve müşterileri kırmadan,
    incitmeden de bir şekilde olayı çözümleyebilirsiniz. Direk polis çağırıp bu pc çalıntı olabilir deyip adamın tatilini zehir edemezsiniz. 1-2 saat de olsa karakolda vakit geçirmesi, adamın bir daha belki bu ülkeye bile gelmesine engeldir.

    Ve bu inceliklerden biri de adamın yüzüne bakıp nasıl bir tip olduğunu kestirebilmektir. Adamı direk hırsız olarak yargılayamazsınız. ( Bu itham sadece sizi suçlu yapar) Elinizden geliyorsa adamla muhabbet edersiniz. Yapabiliyorsanız cihazı tamir eder ( öncelikle bana tamir etmek düşer)
    içerisindeki 1-2 dosyayı söylemesini istersiniz. Ki çalıntı bir bilgisayar getiren insanların %90ı içerisindeki bilgilerin silinebileceğinden tedirgin olmaz. (Bankanın ya da bir firmanın CEO'sunun makinesini çalmamışsa)
    1-2 fotoğrafa bakar adamı bulmaya çalışırsınız o fotoğraflarda. İşin iç yüzünü anlamaya çalışırsınız. Ve bunları tamir etmeden yapamazsınız.
    Ve iyi ki bu dediklerimi yapmışım. Bunların sayesinde müşteri şifresini sağa sola sorarak öğrendi. Kimse Fransa'dan tatile gelirken yanında cihazın faturasını garanti belgesini getirmez.

    Size iyi günler. Siz bildiğiniz gibi yapınız. Ben bu yolu izleyerek devam ediyorum iş hayatıma. Ve müşteri memnuniyeti faktörlerini yerine getiriyorum. Tekrar ediyorum. Ticari ve insani ahlaktan bahsederken insanları zan altında bırakmak da ahlaksızlıktır . Beni değil ancak müşterimi zan altında bırakmış oldunuz.


    Sizin müşterinizin adı soyadı burada geçmiyor. Kendisi nick olarak dahi burada yok. Kendisini burada hiçkimse tanımıyor. Kim olduğu ima dahi edilmemiş. Sıfatı müşteri sadece bir müşteri ve hepsi bu kadar. Ayrıca kendisine kesin olarak çalıntı laptop getirmiş de denmemiş fatura beyan etmediği için cihaz çalıntı olabilir diye daha ilk mesajı atan üye tarafından bile şüphe edilmiş ki siz de bundan şüphe etmişsiniz. (Aklıma geldi diyorsunuz) O zaman siz de bu olasılığı düşünerek kişiyi rencide etmiş oldunuz ve zan altında bıraktınız. (Eğer düşünmekle zan altında bırakılıyorsa ve kişi rencide olabiliyorsa)

    Bana ahlaksız demişsiniz lakin sıfatı sadece müşteri olan, nick olarak bile burada olmayan birinin yani sadece sizin anlattığınız hikaye kadarıyla bilinen adı sanı belirsiz ve rencide olması imkansız olan birinin üzerinden ajitasyon yapılması zan altında bıraktınız denmesi de ahlaksızlıkdır öyleyse. Ama bunu sinirlendiğiniz için öyle yazmış olmanız lazım. O sebepten ahlaksızlık yaptığınızı düşünmüyorum. (Siz de benim öyle olduğumu düşünmüyorsunuzdur bundan eminim)

    Öte yandan söyledikleriniz tamamen mantıksız sayılmaz düşünceli davranmak istemiş de olabilirsiniz, eğer ilk mesajlarınızda bunları bu haliyle açıklamış olsaydınız tabii ki 3 kuruş para için yapıyor demezdim. Ticari Ahlakdan hiç bahsetmezdim. Siz iyi niyetli olduğunuzu ticari ahlakınızın düzgün olduğunu samimiyetle anlattınız ve size inanıyorum. Ama bunu başında yani yardım isterken değilde iş tartışmaya dönüşünce kendinizi savunmak için en son yazıyorsunuz. Bunu baştan yazmanız lazımdı. Ayrıca siz öyle bir yazdınız ki, ne olursa olsun şüphelensek çalıntı olduğu aklımıza gelse bile bize sorunu halletmek düşer diye ister istemez insanlardan böyle bir tepki aldınız. Çünkü bu cümleyi bu haliyle açarak en başından kendinizi anlatmadınız. Yani neden böyle söylediğinizi belirtmediniz mesajlarınızda. Dolayısıyla niyetiniz iyi bile olsa bunun anlaşılamaması çok normal. Yani benim yada başka arkadaşların değil sizin kendi suçunuz. Sonuçta kimse size durduk yere kötü şeyler yazmak sizi durduk yere eleştirmek istemez. Ayrıca fikrimi söylüyorum ben olsam en azından cihazları olduğu gibi müşteriye iade ederdim ve faturasız iş yapmazdım.


    Söyleyeceklerimizi söyledik ve birbirimizi daha fazla kırmaya gerek yok diye düşünüyorum. Size iyi günler ve hayırlı işler dilerim.



    İyi de arkadaşım müşteri ile aramda geçen herşeyi burada paylaşmak gibi bir zorunluluğum yok ki. Elbette ki birbirimizin niyetinin kötü olmadığını kalp kırmak amacında olmadığımızı biliyorum. Olay uzamaya başlayınca sizin baştan yazmanız gerekirdi dediklerinizi yazmak zorunda kaldım. Ne yapayım. İyi akşamlar saygılar




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.