Şimdi Ara

Menfi Tespit Davası Hakkında

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
17
Cevap
0
Favori
111
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba, usulsüz tebligata ilişkin şikayetimin ilk derece mahkemesince ret edilmesi, istinafında kararın miktar itibariyle istinaf sınırının altında kaldığını ifade ederek istinaf incelemesi ret etmesi sebebiyle menfi tespit davası açma kararı aldım.


    Öncelikle davaya konu alacak banka kredi sözleşmesi, çok eski bir borç. Şuan varlık şirketi takibi devam ettiriyor.


    1.Yetkili mahkeme neresidir? Araştırdığım kadarıyla tüketici sıfatı olduğu için yetkili mahkeme tüketici mahkemesi ancak bazı kimseler borcu kabul etmemek için açıyorsanız siz tüketici olmuş olmazsınız vs. demiş asliye hukukta açılmalı diyenler olmuş. Kafam karıştı bu konuda.


    2.Yetkili mahkemenin Tüketici mahkemesi olduğu halde mahkeme nerede açılabilir? İİK'de "Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir." ifadesi bulunuyor. Alacaklı ve icra takibi farklı şehirde. Ancak 6502 sayılı kanunda "Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir." ifadesi bulunmakta.


    3.Dava değeri hesaplanırken takibin çıkış miktarı mı yoksa ferileriyle beraber toplam alacak mı ifade edilmelidir?


    4.Menfi tespit davalarında işleyiş nasıldır? Ortalama kaç duruşmada karar verilmektedir?


    Şimdiden teşekkür ederim.








  • @Özkan konum foruma düşmedi, galiba alt forumlar ekleniyor. ancak hukuk bölümünde konum gözükmemekte.

  • @turbolineam@turbolineam@turbolineam@turbolineam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Geçmiş olsun. Usulsüz tebligattan kastınız nedir? Anladığım kadarıyla usulsüz tebligat iddianız ilk derece mahkemesinde kabul görmemiş. Menfi tespit davanızda bu hususu hukuki yarar olarak gösterecekseniz bence iyi düşünün Davayı açacağınız görevli mahkeme "Asliye Hukuk Mahkemesi" 'nin usulsüz tebligat iddianızı reddeden 1. derece mahkemesinin kararından farklı bir karar verebileceğini size düşündüren nedir merek ettim açıkçası

  • serkanugur S kullanıcısına yanıt

    Teşekkür ediyorum. Tebligat usulsüz yapılmış bu sebeple davayı açmıştım. Bu usulsüzlükleri kolaylıkla tebligat mazbatasında tespit edebildim, ki şöyle ifade edeyim mazbata dahi yoktu sistemde sonradan ben dava açınca eklediler. Komşu ismi yazmıyor, kapıya fiş asılmamış, TK 21. Maddeye uygun çıkartılacak şerhi eklenmemiş vs vs.


    Hatta şöyle ifade edeyim gerekçeli kararda komşu ismi yazmaması usulsüzlüktür deniliyor ama buna rağmen davam ret ediliyor. Birçok Yargıtay kararı ile istinafa başvuru yaptım ancak kesinlik sınırının altında kaldığı için istinaf dosyamı incelemedi bile.


    Şimdi hal böyle olunca geriye kesin kararı temyize götürmek yada menfi tespit davası açmak kalıyor. Esasen usulsüz tebligat davasını kazanmış olsam zaten menfi tespite gerek kalmayacaktı borca itirazım kabul edilmiş olacaktı. Bu sebeple menfi tespit davasında hukuki yarar olarak gösterebilirim diye düşünüyorum belki de yanlış düşünüyorumdur bilemiyorum.


    Ek olarak genel yetkili mahkeme olarak asliye hukuk mahkemesi demişsiniz ancak tüketici ilişkisi olduğu için tüketici mahkemesinde davayı açmam gerekmez mi?





  • Bu olaydan güzel bir medeni usul sınav sorusu olurmuş aslında :)


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Menfi tespit davalarında yetkili mahkeme tespit edilirken borcun kaynağına göre karar verilmektedir.

    T.C.

    İSTANBUL

    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

    ONSEKİZİNCİ HUKUK DAİRESİ

    Esas : 2019/1339

    Karar : 2019/1098

    Tarih : 23.05.2019

    Mesela bölge adliye mahkemesinin kararına konu olan bu dava bankalardan çekilen kredi ile ilgili kararı okuduğunuzda davanın Ticari mahkemede açılmasına yönelik bir karar var.

    Menfi tespit davası Borçlunun, takip konusu alacağın borçlusu bulunmadığının tespiti için açacağı davadır. (İİK m. 72/1) Borcun olmadığının ispatına yönelik bir dava aslında Ama sizin davanızda durum benim anladığım kadarıyla daha değişik . Sizde bir borç var Takip için yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını iddia ediyorsunuz. Buraya kadar anladım peki tebligat usulüne uygun yapılmış olsa idi komşunun adı yazsa idi 21 olsa idi kapınıza yapıştırılan veya yapıştırılmayan mahkeme veya icra dairesi tebligatı olsa idi ne değişecekti? Borcun, tebligatın usulsüz olmasıyla vucud bulması açıkçası benim mantığıma oturmuyor. Diyeceksiniz ki ilamsız icra takibinde olduğu gibi tebligat doğru düzgün yapılsa idi itiraz ederdim takibi durdurabilirdim. Evet ama borcu ortadan kaldıramazdınız. Özel hukuk konusu olan davalar 1 . derece mahkemelerin sıklıkla yorum hatası yapabildikleri davalar. Benim size anlatmak istediğim de bu bakın davanın açılacağı görevli mahkeme konusunda bile anlaşmazlık var kaldı ki yerel mahkemeler bu konu benim dışımda diyerek karar verebiliyor. Fazla vaktinizi almadan size tavsiyem durumunuzu özel hukuk konusunda çalışmış bir avukat ile görüşüp öncelikle ifade ettiğiniz sorun bağlamında menfi tespit davası açmanın yerinde olup olmayacağını değerlendirmeniz. Umarım hakkınızı en kısa zamanda alırsınız.





  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    cevap anahtarı yok ama hocam...

  • serkanugur S kullanıcısına yanıt

    mesajınızda belirttiğiniz kararı ayrıntılı bir şekilde okudum. hülasa anladığım banka alacağına ilişkin davalar ticari davadır ancak bu dava asliye ticaret mahkemesinde görülmesi yerine özel olarak düzenlenmiş ise ilgili mahkemede de görülebilir yani tüketici ilişkisi durumunda tüketici mahkemesinde görülebilir ama tüketici mahkemesinde görülmesi ticari dava niteliğini ortadan kaldırmaz olarak anladım bu sebeple öncesinde arabuluculuğa başvurmak gerekecek.


    sorduğunuz soruya gelirsem eğer usulsüz tebligat davam kabul edilmiş olsa idi icra takibi duracak ve alacaklı itirazın kaldırılması için alacaklı olduğunu ispatlamaya çalışacaktı. Ancak şimdi bu dava ret edildiği için ben uğraşmak durumunda kaldım. Hukuk öğrencisi olmam sebebiyle kendim araştırarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum, ancak net bir bilgi elde etmek çok zor...

  • calmdownbro C kullanıcısına yanıt

    Sorduğun soruların cevapları var aslında genç hukukçu kardeşim. Ama biraz araştırman da lazım, senin hazır cevaptan ziyade gidiş yolunu öğrenmen icap eder, unutma sen bir hukukçusun.

    1-Öncelikle yetki ile görev kavramlarına tekrar bir bakmalısın.

    2-Sonrasında, yetki konusunda genel hüküm-özel hüküm hususu sana yol gösterecektir.

    3-menfi tespit davalarında "harca esas değer" ile alakalı yargıtay kararları bulabilirsin. Burada daha önce diğer başlıkta sana verdiğim cevap yol gösterici olacaktır.

    4-davanın ne kadar süreceği ve nasıl ilerleyeceği biraz da davayı açacağın mahkemeye bağlı olan şeyler, ne desek biraz havada kalır.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu arada bir üst mesajımda sehven bir yerde görevli mahkeme yerine yetkili mahkeme yazmışım Utandım açıkçası. Menfi tespit davası açtığınız takdirde, dava neticesini buradan paylaşırsanız benim için çok iyi olur. "Not to do" koleksiyonuma koymak isterim Şaka bir yana yolunuz açık olsun Umarım çok iyi bir hukukçu olursunuz. Saygılarımla

  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    Cevabınız için teşekkür ediyorum.

    Araştırmalarım sonucu davanın özel hüküm çerçevesinde tüketici mahkemesinde açılması gerektiği, TKHK'da tüketici mahkemesi ilişkin davanın tüketicinin yerleşim yerinde de açılabileceğini ilişkin ifadenin olması sebebiyle ilgili davayı tüketicinin yerleşim yerinde açılabilir olarak algıladım. Bu sebeple arabuluculukta tüketicinin bulunduğu yerde açılması gerektiği sonucuna vardım.


    Harca esas değerle ilgili


    "Davanın temelini oluşturan icra takibinde 80.000 TL asıl alacak 106.069,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 186.069,05 TL alacağın takipten itibaren işleyecek %19 faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Dava dilekçesinde harca esas değer olarak 80.000 TL gösterilip bu miktar üzerinden peşin harç alınmış ise de dilekçenin sonuç ve istem bölümünde takibin iptali talep edilmiştir.


    Bu durumda mahkemece iptali talep edilen takipte istenen toplam miktar 186.069,05 TL olduğuna göre davacının davasının harca esas değer olarak gösterilen 80.000 TL asıl alacağa yönelik mi yoksa dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde açıklandığı gibi toplam takip bedeline yönelik mi olduğu konusunda davacıya davasını açıklaması konusunda mehil verilerek soncuna göre gerektiğinde eksik peşin harç ikmal ettirilmek suretiyle davaya devam edilmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulmadan yargılama yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir."


    bu karardan hareketle anladığım ve daha önceki mesajınızdan anladığım alacaklı kaç tl için peşin harç yatırmışssa değer o olacaktır ancak miktarı tam öğrenemiyorum. Dosya oldukça saçma bir durumda çünkü, hülasa harca esas değer fazla belirtilirse yani tamamını belirtirsem harç ücretinin birazcık yükselmesi dışında bir sorun olur mu?





  • calmdownbro C kullanıcısına yanıt

    Harca esas değeri de icra takibinden yola çıkarak belirleyebilirsin aslında. Fazladan talepte bulunman sadece harç açısından değil karşı vekalet ücreti ile karşı karşıya kalma riskini de doğurur.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    Hocam mesajınız üzere dosyayı ayrıntılı inceledim.


    Doğru hesaplama yapmış mıyım diye size sormak istiyorum. Sayılar farazidir.


    İcra dosyasının açıldığı yıllarda harç ödemelerinin olduğu bir dosyayı zorda olsa buldum (tahsilat ekranına falan eklenmemiş hiçbiri). Peşin harç 150 TL olarak gözükmekte. Alacak miktarının binde 5'i peşin harç olarak alınıyor diye biliyorum. Buradan hareketle asıl alacak 30.000 TL çıkıyor.


    Ancak hatırlarsanız istinaf, karar kesin olduğu için esastan ret vermişti. Karar ilamında uyuşmazlığa ilişkin miktar 13.000 TL yazmakta.


    Ayrıyeten icra dairesi 5 ay önce kendiliğinden dosya hesabı yapmış ve takipte kesinleşen miktara 40.000 TL demiş.


    Bu sayılardan hangisi benim için harca esas değer olacaktır? Şuan için aklıma en mantıklı gelen peşin harç üzerinden yaptığım. Ancak istinaf neden kararında 13 bin demiş onu anlamış değilim.


    Yardımcı olursanız çok müteşekkir olurum.





  • "Takip çıkış miktarı" senin için geçerli olacak olan tutar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.