Şimdi Ara

OSMANLI BİR TÜRK İMPARATORLUĞU MU?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
53
Cevap
0
Favori
1.978
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • UÇAKTAKİ ATEİST - A.B.youtube
    Osmanlı bir Türk İmparatorluğu değildir. Osmanlı sadece Osmanoğullarının egemenliğinde bir imparatorluktur. Tek dertleri Osmanoğulları olan bir imparatorluktur. #osmanlı #türkmü #Atatürk KATIL BUTONU ÇIKMAYANLAR İÇİN: https://www.youtube.com/c/ucaktakiateist/join Bağışlarınızla Destek Olun ! ╚►Youtebu KATIL: https://www.youtube.com/c/ucaktakiateist/join ╚►Patreon ile Bağış https://patreon.com/ucaktakiateist ╚►Kreosus ile Bağış https://kreosus.com/ucaktakiateist Sosyal Medya Hesapları ╚►Facebook: https://facebook.com/ucaktakiateist ╚►instagram : https://www.instagram.com/ucaktakiateist ╚►Twitter: https://www.twitter.com/ucaktakiatheist ╚►Discord: https://discord.gg/aTR6qn6Vqk (Davet Sınırsız ve Süresiz) OYUN KANALIMIZ ╚► ANTİN QUNTİN GAME: https://www.youtube.com/channel/UC2QMEhBrdzgUJG2q6P2wdZw irtibat Adresimiz ╚► E posta: ateistkonu@gmail.com ╚► Web Site: https://www.nonteizm.com ►Sizde dinden çıkış hikayelerinizi ses veya metin dosyası olarak ateistkonu@gmail.com adresimize iletebilirsiniz. ►İster kendi adınızla, isterse takma isimle yayınlanmasını isteyebilirsiniz. DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER: ►Mümkün Olduğunca detaylı bir şekilde ve özenli anlatmanızı rica ederiz. Ayrıca ses dosyalarında kelime kelime anlatılması ve anlaşılır olması ►Ses kayıtlarında çevre gürültüsünün olmaması ve ses kalitesinin normal veya üst seviyede olması ►Canlı bir şekilde kayıt alınmasına ve donanımsal (mikrofon kulaklık) gürültülerinin olmamasına dikkat edilmesi ►Sadece kendi hikayenize odaklının. UYARILAR ►Mümkün olduğunca uzun tutabilirsiniz. Çok kısa hikayeler bir kaç tane bir araya getirilerek yayınlanacaktır. ►Genel olarak hikayenizde, başkalarından farklı olan bölümleri anlatmanız gerekmektedir. Aynı konular tekrar düşeceği için anlatılmayabilir. ►Küfür ve hakaret içeren kelimeler kullanılmaması gerekmektedir.
    https://www.youtube.com/watch?v=maqMymG-LYU



  • Son dönemde bu tarz iddialı, zaman zaman ciddi şekilde haddini aşan laflar popüler oldu Türk tarih tartışmalarında. Neymiş efendim Osmanlı Türk değilmiş. İzleyeyim dedim ortalarında dayanamadım saçmalamalara, kapattım.


    Bu arkadaş tutturmuş bir Türk töresi lafını, Türk töresi Osmanlı'da ortadan kalktı diyor. Padişah eşi yanında oturmuyormuş devlet meselelerinde bilmem ne. Yahu kusura bakmayın, küçücük adamlar, önemsiz adamlar, eğitimi ne olduğu, kendisi ne olduğu belirsiz adamlar Tarih konusunda kendi hüsnükuruntularıyla büyük büyük laflar edebileceğini sanıyor. Ortada had bildiren kalmadı. Türkiye Cumhuriyeti Türk devleti değil bu arkadaşa göre. Zira "hakanımızı" seçmek için oy veriyoruz. Hangi hakan halkın oyuyla seçilmiş de biz hadsizce cumhuriyet denen bu rejimde kendimize Türk devleti diyeceğiz?


    Açık açık söyleyeyim. Liseli, ergenlik sorunlarıyla boğuşan, hayata karşı biraz sinirli genç arkadaşlarımızın hayran olduğu yarı cahil bir tipe benziyor bu eleman. Söz verdiği kişiler de bu tezimi doğrular cinstendi ne yalan söyleyeyim. Bir tanesine siz okulda görmüyorsunuzdur bunları falan diyor  Bırakın böyle boş adamları. Doğru düzgün literatür okuyun.





  • Ancak Türkiye cumhuriyetinin bile adında Türk var, Türkçe konuşuluyor, Osmanlıda ne var mesela Türklük adına?

  • Avrupa nazarında öyleydi ama kendi nazarında değil. Osmanlı devlet lisanı olarak Türkçe kullanan ve kurucu etnik unsuru Türk olan amma velakin modern milliyetçi paradigmaya dayanmadığı için Türklüğü tanımayan hatta mezhepçi ve sosyal önyargılarla fazlasıyla küçük gören çok etnikli bir Sünni İslam İmparatorluğu idi. Osmanlı'da milletler konuşulan dil veya etnisite yerine dinle özdeşleştirilirdi. Millet sistemi esasen din temelliydi. Osmanlı hakimiyeti altındaki yerlere ne Türkiye ne de imparatorluk arazisi derdi; bunun yerine yalnızca İslam Mülkü derdi; Osmanlı'nın halkı Ümmet-i Muhammediye, hükümdarı padişah-ı İslam, askerleri asakir-i İslam ve en büyük din yetkilisi de Şeyhülislam'dı. Romalılık şuuru kuvvetli ve Romalılığı Hıristiyanlıktan ayrı etnik bir kategori olarak gören, Bulgarlar veya Ruslar gibi diğer Hıristiyan halklara "barbar" deme eğilimindeki Bizanslıların aksine Osmanlılarda oturmuş bir etnik şuur yoktu ve Ümmet kavramı Osmanlı Türklerinde sosyal kimlik olarak Türk kimliğinin yerini almıştı. Bu durum Osmanlı'nın son yüzyılında Fransız İhtilali'nden yayılan modern milliyetçi düşünce ve ilerleme kaydeden Türkoloji araştırmalarıyla değişecek; devrimci Ankara hükümeti ve Atatürkçü Cumhuriyet ile Türkler etnik adlarına resmen yeniden kavuşacaklardır. Osmanlı mülkü veya İslam mülkü artık bundan böyle "Türkiye" olacaktır.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bütün veraset sistemi Türktü. Mülk, hanedan erkeklerinin malı sayıldı, en büyük erkek evladın verasette avantajı yoktu. Kut anlayışı korundu. Türki ünvanlar (han, hakan) korundu. Türklük, bilhassa Osmanlı iktidarının tam pekişmediği yıllarda aslolan egemenlik alametiydi. İnalcık Hoca Osmanlı'ların Cengiz soyu olduğu iddia eden Timur karşısında soylarının zayıf kalmaması için Kayı boyu ve Oğuz Kağan hikayesini çok sonradan ortaya attıklarını dahi söyler. Kuruluştan daha önce veya daha sonra, Kayı boyu ve Oğuz Kağan hikayeleri egemenlik alametinin Osmanlı'da Türklükten kaynaklandığını gösterir.


    Bunun gibi pek çok durum Osmanlı'yı bir Türk İmparatorluğu yapıyor. İslam devleti olmakla Türk devleti olmak arasında tek bir mecburi tercih var gibi lanse ediliyor. False dichotomy. Türk olmadığının ispatını İslam üzerinden yapıyorlar her yerde. Osmanlı bir Türk İslam imparatorluğu idi. İnsanların sentezi anlayamaması bana garip geliyor.





  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Sarayda farsça kullanılmıyor muydu?
    Avrupanın türk olarak gördüğü doğru.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • bu konuyu tarihte tartışan kaynaklar olduğunu kabul ediyorum ancak; kurucu unsur Türktü yine yabancı kaynaklarda da coğrafyayı işaret etmek için Türkiye anlamına gelen kelimelerin kullanıldığı da biliniyor.

  • Osmanlı'da saray ve devlet dili Türkçe. Ama saraylılar eğitim düzeyleri uyarınca çok dilli. Yavuz'un mesela Farsça divanı var. Ama Türkçe esas dil, edebiyatta da dahil. Esas Fars etkisi Selçuklu'da görülüyor. İsimlerden anlayabilirsiniz. Saray dili Selçuklu'da Farsça.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Osmanlı bilinçli olarak Türklüğü seçmiş bir fenomen değil. Klasik Osmanlılar hiçbir zaman kimliksel olarak "Türk olma" şuuruna erişemediler. Dışardan bakan bağımsız bir modern taksonomist tarafından Osmanlı bir Türk İslam devleti veya imparatorluğu olarak sınıflandırılır ancak işte bu Bizans'a Greko Romen Hıristiyan devlet demek gibi Bizans kimlik olarak sadece Romalıyken ve Hellen onlarda pagan veya eski dine ait olan anlamındayken. Bizans mevzuatında Hellen yani pagan olan neredeyse tüm haklarından mahrum edilirdi. Osmanlı'da Türkler yani "Etrak" Rum'daki Hellen / Yunan lafına oldukça benziyor, dini çağrışımlar barındıran negatif konnotasyon ve statüye sahip. Osmanlı kendi terimleri içerisinde bir İslam devletiydi. Asla bir Türk devleti olmadı. Bizans'ın Rumca konuşmasına rağmen asla bir Hellen / Yunan devleti olmaması, Roma devleti olması gibi. Amerika Birleşik Devletleri sakinlerinin İngilizce konuşup asla İngiliz veya Britanyalı olmaması gibi. Biz kültürel, kalıtsal veya atasal resimden yola çıkarak Türk-İslam, Anglo-Sakson, Greko-Romen, Ortodoks Yunan gibi terimler icat edip kullanabiliriz ancak bu gerçek sosyal kimliği, verilmiş toplumun sosyal gerçekliğini ve yerleşik kabullerini bize anlatmaz. Osmanlıların Türkçe konuşması ve Türkî gelenekler barındırması onları Türk yapmaz benzer organik bağlantıları taşımalarına rağmen Bizans Rumlarını Hellen, Amerikalıları İngiliz, Meksikalıları İspanyol yapmayacağı gibi.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Bizans asla Helen olmadı lafına kesinlikle katılmıyorum. Tarihsel devamlılığı direkt olarak Roma’dan geliyor olabilir fakat bilhassa son dönem Bizans, fazlasıyla Helenleşmiş bir devlet. Hakim unsur Helenler olduğu gibi hakim gelenek de Helenleşiyor.


    Anglo-Sakson gibi lafların icat ya da uydurma değil, göçler, değişimler, asimilasyonlar gibi pek çok gerçeği içerisinde barındıran insan medeniyetinin milliyet, dil, din, kültür gibi dinamik fenomenlerini izah etme yolu olduğunu düşünüyorum. Eğer ABD’ye Anglo-Sakson demezseniz 21. yy’da neden hala silah taşımanın anayasal, hatta anayasadaki temel insan haklarından biri olduğunu anlayamazsınız. Bunun Britanya’daki köklerini görmezseniz, ABD’yi anlayamazsınız. ABD muhakkak ki sadece İngiliz değildir, fakat İngiliz’den bariz farklı bir şey de değildir. Anayasal geleneği, vatandaşlık anlayışı, demokratik normları, mahkeme sistemi, hukuk geleneği Birtanyalıdır. Britanyalı olmayan unsurları Anglo-Sakson oluşunu engelleyemez.


    Osmanlı için de uygun konseptin Türk-İslam olduğu görüşündeyim. Türklüğün bilinçli bir tercih olup olmaması tartışmada fark yaratacak bir unsur değil çünkü Osmanlı Türkçü mü diye değil, Türk mü diye tartışıyoruz. Osmanlı’ya İslamcı da diyebilirsiniz, yine Türk olduğu durumu değişmez. Türklük ideolojik bir saik değil, milli bir kimlik. Türk olmayı bilince bağlamak mantıklı değil.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Valla hocam hasır adam safsatasından muzdaripsin. Doğuştan ne ad veriliyorsa o adı taşırsın; bahsettiğiniz tarihsel ve kültürel organik bağlar da o şekilde adlar taşır. Özünde keyfidir bu. Alıcı bulmasıyla veya yaygın kabul görmesiyle alakalıdır. Rusların çok büyük ihtimalle Slav olmayan bir ad taşıması gibi, Türklerin adının yalnızca tek bir kabileden gelmesi ve çok uzun asırlar veya farklı bağlamlar boyunca Türklerin tamamını anlatmak için kullanılmaması gibi. Kritobulos gibi adını eski Hellenceden bir isimle değiştiren ve çok sıkı bir eski Hellen hayranı olan geç dönem bir Bizans kronikçisi bile (Fatih devrini konu alır) Bizanslılardan Romalılar diye söz ediyorsa, baştan aşağı neredeyse tüm yerel kaynaklarda asırlar boyunca öyle geçiyorsa o adamların sosyal gerçekliğinde onlar Romalılardır; "Hellen" değildirler. Hellen dediğim gibi çoğu Bizans çevresinde veya kaynağında eski pagan dünyayı veya pagan Yunanları anlatırdı. Eski yazarlardan veya kültürden bahsetmek için kullanılır; Hıristiyan olmadığı için özellikle kullanıldığı yere göre oldukça negatif bir konnotasyon da taşırdı. Belki hepsi olmasa bile (Gemistus Plethon gibi pagan kültür hayranı istisnaları es geçersek) Bizans Romalıları kendilerine Hellen denmesini hakaret veya cehalet addederdi. Osmanlı / İslam ve Türk kimliği ilişkisi de buna çok benzer. Özellikle klasik Osmanlı'da Türk negatif konnotasyon taşır. Her türlü hakarete konu olur ve haliyle kendi başına aşağılayıcı bir sıfattır. Öyle ki padişaha sen Türksün deme şansımız olsaydı kellemiz gidebilirdi çünkü kendisini büyük İslam hükümdarı ve halifesi addeden bir padişah ona küffar ve eğitimsiz bir Türkmen çoban yakıştırması yaptığımızı düşünürdü. Halbuki Osmanlı gaza eden bir Türkmen beyliğinden türedi, Bizans da Roma İmparatorluğu'nun Hellenistik yarısından türedi. Halbuki Bizanslı Roma dili denilen Yunancayı (Romaika), Osmanlı da Türkçe konuşuyordu. Konuşulan dil ile sosyal kimlik arasında zaruri bir bağlantı olması gerektiği varsayımı modern bir varsayım ve her zaman geçerli değil. 


    Bir Amerikalı'ya çıkıp sorsak Kraliçe'ye neden uzun ömür ve sağlık dilemiyorsun sen de İngilizce konuşuyorsun diye vah zavallı ne cahil veya dünyadan habersiz birisi derdi bizim için. Ülkesinin 13 İngiliz kolonisinden çıktığını bilmesine veya belki İngiliz edebiyatına hayran olmasına rağmen bunu der. Ülkelerini ve kimliklerini başka bir kıtayla özdeşleştirip tamamen federal bir cumhuriyet üzerine kuran Amerikalılar Anglo-sakson şemsiye adına layık görülürken herhalde bretwaldas ve thegns denilen krallar ve soylular tarafından yönetilen yüksek çitlerle çevrili Burh denilen kasabalarda yaşayan Germen, bir ölçüde Romalı kısmen de Kelt etkisinde soyluluk ünvanlarıyla dolu Britanyalı bir topluluk değildi. Bu adlandırmalar özelliklerini sıralarsak; birincisi doğası gereği keyfi, ikincisi sosyal ve kültürel içeriği tarihsel süreç içerisinde değişebiliyor. Bu görüş literatürde inşacılık (constructivism) diye de geçiyor. Yani özünde yeni bir şey de söylemiyorum. Kelimeler referans araçlarıdır. Özünde keyfi olarak adlandırır; neye vurgu yapmak istediğinize göre kabul gören veya yerleşik hale gelen terimleri kullanırsınız. Osmanlı'ya "Türk" diyebilirsiniz; ki neden dediğinizi görebiliyor ve zaten organik kültürel ve tarihsel bağlantıları kesinlikle kabul ediyorum ama konu sosyal kimlik veya sosyal gerçekliğe geldiğinde mesele radikal şekilde değişiyor. Bilim olan tarihin özel bir niteliği basit etiket adlandırmaların ötesinde bu sosyal gerçekliğe nüfuz edebilmek ve onu anlayabilmektir.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Straw man'e yaklaştığımı bile düşünmüyorum açıkçası hocam. Eğer argümanınızı ne yönden yanlış ele aldığımı söylerseniz söylediklerime tekrar bakarım. Sizin yaptığınız Türk tanımı bilince, Türklüğün farkında olmaya, Türklüğü benimsemeye bağlanıyor. Yazdıklarınızdan bunu görüyorum. Öyle ifade etmişsiniz. Halbuki Türklük ne farkında olmakla, ne ideolojik bağlılıkla alakalı. Türksen Türksündür. Kişi ve kimlik arasındaki bağın mecburi şekilde keyfi olduğu kanaatinde değilim. Daha önce de Volksgeist üzerinden açıklamıştım. Bu, kimilerince keyfi de görülebilir. Milliyeti kutsamıyorum, mecburi bir kabul olarak da görmüyorum. Derdim de bu değil. Fakat kültür, en basit tabirle medeniyetin kurucusu değilse de bekçisidir. Dolayısıyla kimlikler ve insanlar arasındaki bağ, bu bağı bilinçle kavramanın veya öyle kabul etmenin dışında doğal bir inşa sürecidir.


    Bu noktada kültürün temel unsurları da dil, gelenek, bazen din, hatta dünyayı anlayış, etrafında olanları yorumlama biçimidir. Türklük de bu noktada Osmanlı'da hakim ve kurucu kültür. Geleneksel Türk ordularının yapısı 1300'lerin sonuna kadar Osmanlı'da da muhafaza edildi. Yapıdan kastım kompozisyonu. 1400'lerden sonra piyade nizamı ağırlık kazanıyor. Osmanlı'nın Gaza sancağı taşıması, İslam'ı hakim unsur yapma çabasını bile İslam'a değil, tam aksine çok eski Türki inanışlara bağlayabilirsiniz ve ancak böyle izahat bulursunuz. Türkler, Tengri inancından bu güne değin kendilerini hakim unsur, egemen kavim olarak gördüler. Osmanlı padişahlarının takındığı, İslam dini çerçevesinde açıkçası fazlasıyla iddialı bir laf olan, "Allah'ın yer yüzündeki gölgesi" gibi sıfatlar Kök Tengri inancından geliyor. "Tengri teg tengride bolmış". Tanrısal sıfatları hükümdara, hakana aktarmak İslami değil, Türklükle alakalı. Yani Osmanlı'lardaki gibi bir gaza, İslam, halifelik anlayışını tarihte başka hiçbir devlette göremezsiniz. Türk-İslam bu sebeple icat edilen bir laf değil, bu ve bunun gibi sentezleri izah etmek içindir. Osmanlı bağlamında Türk-İslam İmparatorluğu lafının bu yüzden isabetli olduğu görüşündeyim.


    Ayrıca sizin "Bir Amerikalı'ya çıkıp sorsak Kraliçe'ye neden uzun ömür ve sağlık dilemiyorsun sen de İngilizce konuşuyorsun diye vah zavallı ne cahil veya dünyadan habersiz birisi derdi bizim için." cümlenizin manasını hiç çözemedim. İlla bir şeye hasır adam diyeceksek bu olur gibi. Sanki ABD İngiliz'dir, Britanyalıdır demişim gibi yazmışsınız. Halbuki çok başka bir şey ifade ettiğimi düşünüyorum. ABD'de Anglo-sakson kavramının ülkeye illa da yaygın ve ideolojik bağlılıktan doğan bir şey olduğunu değil, fakat ülkeye hakim unsur olduğunu ifade ediyorum. WASP. White, Anglo-saxon, Protestant. Bu üç unsur da Britanyalı, hatta direkt İngiliz olmaktan kaynaklanıyor dahi diyebilirsiniz katolik-protestan kavramlarının adadaki konumuna göz atarsanız. Dolayısıyla ABD'ye neden Anglo-sakson demeyeceğimizi ben anlamıyorum. Biden'a kadar son Katolik ABD başkanı Kennedy idi. Obama'ya kadar beyaz olmayan biri başkanlık yapmadı. Halen konuşulan bütün adaylar en azından 3'te 2 oranla bu meşhur "WASP" kavramına uyuyor. Anglo-sakson olmak zaten hukuk sisteminde, mahkeme geleneğinde, anayasada, politik kültürde mevcut. Bunun dışında bir de gündelik siyasette, pratikte de hakim unsur oluşunu görüyoruz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1AB9A40D5 -- 28 Ocak 2022; 15:32:5 >




  • Videoyu izlemedim, izlemeye pekte niyetim yok açıkçası.
    Genellikle bu açıklamalı videolar herhangi bir şeyi tartışmaya dökmek amacı taşımıyor bence. Sanırım biraz önyargılıyım ama bir zararı yok gibi bunun.

    Bu konu da herhangi bir yargıya varmadan önce, Osmanlı'nın Türk olmasının hangi kriterlere bağlı olduğu hakkında hemfikir olmamız gerekir bence. Bu kriterleri karşılamış mı karşılamamış mı diye bakılır ondan sonra bir yorum getirilebilir.

    Birden çok kriteri olduğunu düşünüyorum bu durumun, mesela Padişahların Türkçe bilmesi veya, Osman Bey'in Türk olması sadece bir kriteri karşılıyor gibi geliyor bana bundan dolayı bu gibi şeylerin bu konuda bir yorum getirmek için yeterli olmadığını düşünüyorum.

    Mesela hafızam beni yanıltmıyorsa, 15.yy'da ismini hatırlamadığım Fransız Kraliyet ailesinden biri, İngiltere Kralı olup İngilizce bile bilmiyordu mesela. Buna bakarak, İngiltere Krallığının İngiliz olmadığını söylemek çok saçma geliyor bana mesela.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Herattaa -- 28 Ocak 2022; 16:52:25 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Halbuki Türklük ne farkında olmakla, ne ideolojik bağlılıkla alakalı. Türksen Türksündür.


    Öyle bir taken for granted sosyal veya sosyalden biraz daha farklı şekilde ama yine sosyal kimlik kapsamında inşa edilmemiş bir etnik kimlik yok hocam. Nasıl kabul ediyorsan osundur veya nasıl kabul ediliyorsa öyledir. Yeterli örnek var. Osmanlı Türkçe konuşur ama kimlik olarak "Türk" değildir. Müslümandır. Ümmettir. Bir Osmanlı Türkçe konuştuğu veya Ortaasyadaki Türklere dair kültürel unsurlar taşıdığı için zaruri şekilde Türklük bilinci kazanacaktır diye bir şey de demiyorum. Tam aksine sosyal kimlik ile dil arasında zaruri ilişki olmadığını veya olmak zorunda olmadığını söyleyerek tersini iddia ediyorum. Hasır adamdayız hala kusura bakmayın. Üstüne totoloji yani A ise A'dır bindi. A'nın A olduğunu herkes biliyor; mesele A'nın nelerden oluştuğu veya gerçekten sanıldığı gibi A olup olmadığı. Bağlamdan bağlama değişen rölatif sosyal gerçeklik anlamında A A olmayabilir; B olabilir. Ama A özellikleri de gösterdiği için birer A olarak ona A demek ve sahiplenmek hoşumuza gider.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Peki hocam, sen bilirsin  

  • Sen bilirsin bir cevap değil hocam farazi üstünlük kurup kaçma veya büyüklük manevrası. Hiç cevap vermeyin daha iyi. Bizans Romalısına Hellen diyen, Osmanlı Müslümanına Etrak diyen birisi tabii ki Amerikalıya rahatça İngiliz diyebilir ya da Brezilyalıya Portekizli. Anglosakson demeniz esas mesele değil, terimlerin keyfi kullanımını vurgulamak için yine Anglosakson dediğimiz antik Anglosaksonlardan ve şu an Anglosakson dediğimiz Amerikalılarla aralarındaki devasa farklılıktan oldukça kıyısından bahsettim. İlaveten İslam'da yayılmacılık inancı var. Bu Türki kut ve cihangirlik anlayışlarıyla, Türk veya Moğol hanedanlıklarının efsaneleriyle karışmıştır karışmamıştır. Alakalı olsalar da esas mevzu bu değildi. Kalp kırıyorsam gözümün önünde duranı çarpıtan politik saçmalığa tahammül edemediğimden başka bir sebepten değil.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Kalp kırmıyorsun, tartışmalarda kalbim kırılmaz hocam zira şahsi bir şey yok. Fakat tartışılan konudan kendime ve karşıdakine bir fayda göremiyorsam uzatmam. Konu sakız gibi uzar, günün sonunda kişisel saldırılar başlar. Sen bilirsin deme sebebim de buydu.


    Edit: Yüz yüze olmayınca birine "sen bilirsin" demek büyüklenme mi algılanıyor bilmiyorum ama büyükleneceğim bir şey yok. Amacım da büyüklenmek değil, tartışma ortamından uzaklaşmaktı. Sadece forumda konuşuyoruz. Büyüklenmemi gerektirecek bir şey yok. Birini yenme niyetim de yok.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1AB9A40D5 -- 28 Ocak 2022; 19:47:47 >
  • Anladım. Esasında büyük bir kusurum var söylemem gerek.

    quote:

    Osmanlı bir Türk İmparatorluğu değildir. Osmanlı sadece Osmanoğullarının egemenliğinde bir imparatorluktur. Tek dertleri Osmanoğulları olan bir imparatorluktur.


    Tartıştık ama ben videoyu izlemedim. Başından videoyu şu açıklamasından ötürü ciddiye alamadım. Videodan tamamen bağımsız başlığa göre yazdım. Siz yine de uygun davranıp biraz izlemişsiniz. Ne dediği konusunda bir fikrim yok. Bu sebeple tartışmamız ile videoya yapılan eleştiriler komple ayrı. Tesadüfen doğru bir ifadeye denk geldiyse videoyu hazırlayan kişi bu beni bağlamaz. Devlet-i Aliyye girişiminde tek dert veya amaç Osmanoğullarının menfaatiydi gibi beylik, politisize edilmiş tepkisel tarih anlayışını yansıtan lafların kıymeti harbiyesi yok.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • osmanlı ne islam devletidir nede Türk devletidir daha beylikken evet kurucusu Türktür ama bu beylik zamanla devlet haline gelip aslını unutmuştur araplık-farslığa evrilmiştir ayrıca osmanlının Türklere karşı cephe almasıda aşağılamasıda her şeyi gösterir bence


    İslam devleti olmadığı kanısına ise tarihi belgelerde görebiliriz Osmanlı padişahların İslam hukukuna şeriatına aykırı davranmıştır misal Devletin bekası için kardeş katli diyorlar islam şeriati ve hukukunda birinin idamı verilebilmesi için o kişinin suçu işlemiş olması gerekir ve 3 şahit gerekir osmanlıda ise Suç işlenmemiş ve şahit olmamakla birlikte bu şekilde kardeş katli vardı tamamen islam hukukuna aykırı bir davranıştır 10 aylık bebek bile savaş açmayacağına göre gerisini siz düşünün. Ayrıca Hz.Muhammed bile kendi ümmetine kullarım demezken Allaha karşı büyüklenip halkı kulları olarak görmüşlerdir Kısacası Osmanlı Dini çok iyi kullanan emperyalist bir devletti.


    osmanlı'da padişahlar tasavvuf ile uğraşıyorlardı ve tasavvufçu dergahlarda vakit geçirdikleri de oluyordu bilindiği gibi tasavvuf ekolü hindistandaki mistik felsefi gelenekten gelen ve islamın tevhidin tamamen zıttı olan bir düşünce sistemi .




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Koks34 -- 29 Ocak 2022; 18:39:10 >




  • Amerika ne kadar bir İngiliz devleti ise Osmanlı da o kadar bir Türk devletidir. Osmanlı iki döneme ayrılır. Kuruluş ve Yükseliş dönemleri kesinlikle Türk devleti karakteristliğinde değildir. Özellikle Gerileme ve Yıkılma dönemleri tamamen Türk devleti karakteristliğindedir. Kuruluş ve yükseliş döneminin padişahları, Gerileme ve Yıkılış döneminin yönetici tayfasının "Ceddin deden, neslin baban En kahraman Türk milleti" zihniyetini görseydi kafalarını uçururdu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 29 Ocak 2022; 19:34:41 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.