CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile MHP lideri Devlet Bahçeli arasındaki görüşmeden yeni detaylar ortaya çıktı. Bahçeli'nin 45 dakika süren toplantı sırasında Özel için "Kemal bey benim sınıf arkadaşımdı. Kendisini severim. Ama pek hareketli olmayan bir politika yürüttü. Sizinle birlikte CHP hareketlendi. Kapının önü gazeteci dolu. Bu durum, hareketi başlatana yarar" sözlerini sarf ettiği öğrenildi.
Geçtiğimiz hafta AK Parti Genel Merkezi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün de TBMM'de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya geldi. Bahçeli'nin makamında gerçekleşen baş başa görüşme 45 dakika sürdü.
GÜNAYDIN VE BAŞARIR'DA TOPLANTIYA KATILDI
Özel'e ziyarete gelişinde, CHP Grup Başkanvekilleri Gökhan Günaydın ve Ali Mahir Başarır ile TBMM İdare Amiri ve CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan eşlik etti. Özel'i makam odası önünde karşılayan Bahçeli'ye ise TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Meclis İdare Amiri ve MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay eşlik etti.
"GAYET OLUMLU, VERİMLİ GEÇEN BİR GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRDİK"
Görüşmenin içeriğiyle ilgili açıklama ise CHP Grup Toplantısı devam ederken Genel Başkan Özgür Özel'den geldi. Özel, "Sayın Bahçeli'ye ve onun şahsında MHP'nin tüm üyelerine teşekkür ediyorum. Kendisi ile gayet olumlu, verimli geçen bir görüşme gerçekleştirdik. Hem ev sahipliği hem de görüşmedeki fikir alışverişleri, geçmiş tecrübeleri, geçmişte Türkiye siyasetinde şahit olduğu bazı gelişmelerden yaptığı kıymetli aktarımlar için, istifade ettiğimiz görüşler için kendisine teşekkür ediyorum. Sayın Bahçeli ile seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdiğimiz, kendisinin değerlendirmelerini memnuniyetle dinlediğimiz, tebriklerini kabul ettiğimiz ve son derece yapıcı şekilde bu değerlendirmeleri gerçekleştirdiğimizi paylaşabilirim. Dış politikada, Filistin, Kıbrıs konusu başta olmak üzere Türkiye'nin tüm dış politikasını hangi gözle gördüğümüzü kendisiyle paylaşma, CHP'nin burada bir ana muhalefet partisi olduğunu, ancak yurt dışında Türkiye'nin partisi olduğumuzun altını bir kez daha çizdim.
MASADAKİ BAŞLIKLARI TEK TEK SIRALADI
Ayrıca 10 bin liralık emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığı noktasında görüşlerimizi ifade ettik. Asgari ücretin eridiğini, temmuz ayında zam yapılmamasının yaratacağı sıkıntıyı, temmuz zammının sadece küçük işletmeler ve KOBİ'lerin sırtına bırakılmayıp, bu konuda devletin yapması gerekenler konusunda her ikimizde birer milletvekili, genel başkan olarak üzerimize düşenleri hatırladık, karşılıklı konuştuk. Atanmayan öğretmenlerden, staj ve çıraklık mağdurlarına, kademeli emeklilik beklentisinden uzman çavuşların, emekli astsubayların sorunlarına kadar pek çok konuda görüş alışverişinde bulunduk. 28 Şubat davasının mağdur tutuklularından, görülen davalara yönelik Anayasa Mahkemesinin kararlarına uyulmamasından duyduğumuz endişeye kadar kendilerine görüşlerimize ifade ettik" ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ'DEN ÖZEL'E ÖVGÜ
Öte yandan BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın haberine göre CHP kurultayı öncesinde "Eski sınıf arkadaşım Kılıçdaroğlu'nun yerine Ekrem'e karşı Özgür derim" diye tercihini ortaya koyan Bahçeli, görüşme sırasında Özel'in genel başkanlığı sürecini de övdü.
"KAPININ ÖNÜ GAZETECİ DOLU"
Edinilen bilgiye göre Bahçeli, "Kemal bey benim sınıf arkadaşımdı. Kendisini severim. Ama pek hareketli olmayan bir politika yürüttü. Sizinle birlikte CHP hareketlendi. Kapının önü gazeteci dolu. Bu durum, hareketi başlatana yarar" değerlendirmesinde bulundu.
Haberler.com
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan'ın "Ey zalimler, ister kaymakam olun ister vali, ister hakim olun ister savcı, ister vekil olun ister bakan, boşa çiğniyorsunuz yalan dünyayı. 1400 senedir yapıyorsunuz bunu." sözleri ortalığı karıştırdı. CHP ve AK Parti vekiller arasında tartışma çıktı.
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı. Karaca, gündeme geçmeden önce 2 milletvekiline gündem dışı söz verdi. AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Fethan Baykoç, "Siyonizm sorunu, Filistin gerçeği" ve CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan "6 Mayıs 1972'de gerçekleştirilen idamların 52. yılında Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan, Hüseyin İnan" konularında birer konuşma yaptı.
AK Parti Ankara Milletvekili Baykoç, bugün barbarlığın medeniyete, kutsal olmayanın kutsal olana, İsrail'in insanlığa ve insan haklarına savaş açtığını belirterek, "Siyonizm sorundur, Filistin gerçektir." dedi.
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının eylemleri nedeniyle değil fikirleri nedeniyle idam edildiklerini ifade ederek, "Deniz Gezmiş ve arkadaşları anayasayı ortadan kaldırdıkları için değil anayasa tam uygulansın dedikleri için idam edildiler." diye konuştu.
GENEL KURULDA "1400 SENE" TARTIŞMASI
Akdoğan'ın, "Ey zalimler, ister kaymakam olun ister vali, ister hakim olun ister savcı, ister vekil olun ister bakan, boşa çiğniyorsunuz yalan dünyayı. 1400 senedir yapıyorsunuz bunu. Nesimi'nin derisini yüzerken yaptınız bunu. Hallac-ı Mansur'u asarken yaptınız bunu. Kubilay'ın başını keserken yaptınız bunu." sözleri Genel Kurulda tartışmalara neden oldu.
AK Parti milletvekilleri, Akdoğan'ın "1400 senedir" sözleriyle ne demek istediğini açıklamasını istedi. AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "1400 senedir demek bu ülkenin Müslümanlarına çok ciddi iftira ve hakaret etmek demektir." diyerek, Akdoğan'ın özür dilemesini istedi. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılması için o dönem Meclis'e bir kanun teklifi geldiğini anımsatan Usta, kanun teklifine CHP'den 28 milletvekilinin kabul oyu verdiğini anımsatarak, "O zaman bu idama evet oyu veren CHP'li 28 milletvekili utanmayacak da kim utanacak." dedi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına toplam 48 ret oyu verildiğini, bunlardan 47'sinin CHP oyu olduğunu söyledi. Bunların içinde İsmet İnönü ve Bülent Ecevit'in oylarının da olduğunu, bununla gurur duyduklarını ifade eden Günaydın, "273 kabul var. O kabulün içerisinde 28 CHP'linin de oyu var. O 28 CHP'linin 1972'deki oylarının doğru olmadığını buradan açıkça ifade ediyoruz. Bu 28 oyun dışında 'evet' diyen 273 oy kalkmış, kimin müktesebatından kimin geçmişini takip ediyor bunlar?" şeklinde konuştu.
BİRLEŞİME ARA VERİLDİ
AK Parti ve CHP milletvekilleri arasındaki tartışmanın devam etmesi üzerine TBMM Başkanvekili Karaca, birleşime ara verdi. Aranın ardından Karaca, milletvekillerine yerlerinden söz verdi. Bu sırada AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında tartışmanın sürmesi üzerine Karaca, birleşime bir kez daha ara verdi. Tartışma arada da devam etti.
AA
Resmen Türk usulü berberlik sanatını konuşturmuş. elleri dert görmesin...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Merkez'de, 30 Aralık 2022'de Ankara Çukurambar'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile görüştü. Görüşme sonrası basına açıklama yapan Ayşe Ateş, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendim ve bir cevap bekliyorum, kendisinden hala. İnşallah çağıracağını düşünüyorum. Bekliyoruz. 'zaman var' dediler. Henüz net bir şey yok" ifadelerini kullandı.
'BU İDDİANAME YA GERİ ÇEVRİLECEK YA DA BİZ YENİDEN YAZDIRACAĞIZ'
Özel ile Ateş'in görüşmesi yaklaşık yarım saat sürdü. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşmenin ardından Ayşe Ateş, gazetecilerin soruları üzerine açıklamalarda bulundu. Ateş, şöyle konuştu; "Benim ifademde de siyasi isimler vardı. Benim ifadem iddianamede yok. Başka ifade veren arkadaşların ifadeleri de aynı şekilde iddianameye eklenmemiş. İçi boş, uç uca eklenmiş sanki çok basit bir cinayet, alacak-verecek kavgası gibi bize servis edilen bir iddianame var ortada. İddianame bile diyemeyeceğim, böyle bir iddianame olmaz çünkü. Bu iddianame ya geri çevirilecek ya da biz bu iddianameyi yeniden yazdıracağız. Vereceğimiz dilekçelerle, sunacağımız delillerle... Çünkü var olan şeyleri bile eklememişler, koymamışlar. Bugüne kadar umutla bekledik. Hukukun işleyeceğini, devletimizin bu işi çözeceğine ama maalesef umutlarımız burada tükendi diyebilirim. Mücadele vermeye devam edeceğim. Nereye, ne kadar gücüm yeterse, gücüm yettiği kadar. Hiç kimseynin bundan şüphesi olmasın. Kimsenin de yanına kalmayacak."
'GİZLİLİK KARARI KALKTIKTAN SONRA İFADEMİ BASINLA PAYLAŞACAĞIM'
Ateş, siyasi destekçilerin isimlerinin sorulması üzerine, "Gizlilik kararı kalktıktan sonra ifademi basınla paylaşacağım. Orada göreceksiniz. O sebeple şimdi bu isimleri zikretmek istemiyorum" ifadelerini kullandı.
'ÖZEL HER ANLAMDA BİZE DESTEK VERECEĞİNİ SÖYLEDİ'
Ateş, Özel ile görüşmesine ilişkin olarak da şunları söyledi; "Özellikle bunu rica etmek için geldim kendisinden. Durumu daha detaylı bir şekilde onunla görüştüm. Kendisi de sağ olsun bize, uzun bir vakit ayırdı. Çok ilgilendi. Çok teşekkür ediyorum sizin huzurunuzda kendisine. Davanın takipçisi olacağını, her anlamda; hukuki anlamda da siyasi anlamda da sosyal anlamda da manevi anlamda da arkamızda olduğunu, bize destek vereceğini kendisi dile getirdi. Teşekkürlerimizi ileterek yanından ayrıldık."
'ACIMI KENARA BIRAKTIM AMA KARŞILIĞI BU OLMAMALIYDI"
Ateş, bundan sonraki sürece ilişkin şöyle konuştu; "Zor bir süreç var. Onu görüyorum. Çok zor, yorucu. Ama sonuç elde edene kadar, nereye kadar giderse... Biz devletini seven insanlarız. Devletimi düşünerek bugüne kadar ben hep sağduyulu davrandım. Acımı bir kenara bıraktım. Çünkü gayet her şey ortadaydı. Ve ülke belki bir iç karışıklığa gidebilirdi. Ben bunun önüne geçmek için acımı bir kenara bırakarak, gerçekten büyük bir mücadele de verdim aynı zamanda. Ama benim verdiğim özverili mücadelenin karşılığı bu olmamalıydı. Hiçbir şekilde karşılığını alamadım. Ama bu cinayetin failleri önünde sonunda hesap verecek, yargılanacak, yargılanması için de yanımızda duran tüm siyasetçilerle birlikte, sosyal anlamda da diğer anlamda kim varsa yanımızda onlarla birlikte bu yolu yürüyeceğiz."
'CUMHURBAŞKANI'NA SESLENDİM, 'ZAMAN VAR' DEDİLER. BEKLİYORUM'
Ayşe Ateş, "İktidardan herhangi bir destek görebiliyor musunuz" sorusuna, "Bekliyorum. Seslendim ve bir cevap bekliyorum, kendisinden hala. İnşallah çağıracağını düşünüyorum. Bekliyoruz. 'zaman var' dediler. Henüz net bir şey yok" yanıtını verdi.
ANKA
az daha arkaya kaykıl türko, hatta arkandaki denize düş... filistinli kardeşlerin geliyor...
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İstanbul'da polislerin ele geçirdiği çok sayıdaki silahların fotoğrafını paylaştı. Bakan, öte yandan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın cevaplaması talebiyle şu soruları sordu:
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İstanbul'da polislerin ele geçirdiği silahları paylaşarak, "Bunların ele geçirilen kısmı olduğu düşünüldüğünde ele geçirilmemiş daha ne kadar silah olabilir? Bunun Türkiye’de ikamet eden farklı milliyetlerden milyonlarca düzensiz göçmen olduğu da düşünüldüğünde ulusal güvenliğimiz için nasıl bir risk oluşturabilir? Türkiye uyuşturucu ticaretinde olduğu gibi silah ticaretinde de hem hedef ülke hem de silah rotası haline mi geldi? Silahların menşei nedir? İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'dan açıklama bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
T24
Ankara'da öldürülen Sinan Ateş cinayeti hakkında hazırlanan iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı. Cinayetin şüphelilerden Tolgahan Demirbaş'ın MHP eski Milletvekili Olcay Kılavuz’un kullandığı evde yakalanması iddianamede yer almadı. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, iddianameye tepki gösterdi.
Ankara Başsavcılığı, 30 Aralık 2022’de Ankara Çukurambar’da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin soruşturmasını geçtiğimiz günlerde tamamlamıştı.
Başsavcılık, ”tasarlayarak öldürme” suçundan 22 kişi hakkında 2 yıl 4 ay sonra iddianame düzenlemişti.
İddianamede ayrıntılar ortaya çıktı. Cinayetin şüphelilerden Tolgahan Demirbaş’ın MHP eski Milletvekili Olcay Kılavuz’un kullandığı evde yakalanması ve cinayet nedeni iddianemede yer almadı.
T24’ten Asuman Aranca’nın haberine göre, bilirkişi raporu dahil olayın organizasyonunu ortaya koyan onlarca delili değerlendirilmediğini belirterek; “İddianamede, şüphelilerden eski Ülkü Ocakları Yöneticisi Tolgahan Demirbaş ile Doğukan Çep azmettirici olarak gösterilmesine karşın, cinayeti azmettirme gerekçelerine yer verilmedi. Soruşturmanın en önemli delillerinden olan telefon yazışmalarına ilişkin bilirkişi raporundan neredeyse hiç bahsedilmeyen iddianamede, rapordaki tespitlere de olayın bağlamından koparılarak kısmen değinilmesi dikkat çekti. Şüpheli Demirbaş’ın, MHP eski Milletvekili Olcay Kılavuz’un kullandığı evde yakalanmasından bahsedilmeyen 145 sayfalık iddianamenin 103 sayfası şüpheli beyanlarından oluştu. İddianamenin yaklaşık 35 sayfalık bölümünde ise şüphelilerin hts/baz bilgileri ile cinayet anı ve sonrasına ilişkin görüntülerin bilgilerine yer verildi. Yalnızca 7 sayfada delillerin değerlendirildiği iddianamede, Demirbaş ve Çep’in, cinayeti neden azmettirdiklerine ilişkin tek bir değerlendirme de yapılmadı. Savcılığın iddianamesine göre, cinayetin sebebi de yok” diye yazdı.
İDDİANAME'DE NE YAZIYOR?
EŞİNDEN TEPKİ: AZMETTİRİCİLER NEREDE?
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla iddianameye tepki gösterdi.
“Azmettiriciler nerede?” diye soran Ayşe Ateş, şu ifadeleri kullandı:
"İddianame burada. Peki, azmettiriciler nerede? Böyle bir suikasti birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz? Sırf bu iddianameyi hazırlamak için kamuoyunu neden bir buçuk yıl beklettiniz?"
Veryansın Tv
"Haftanın dört günü kebap, iskender, rosto, bonfile, biftek gibi etin hakim olduğu yemekler ana yemek olacak, sebze yemeklerinde yeterli et olacak"
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Elazığ'da aday din görevlileri için düzenlediği yemek ihalesinde kurumun "özel yemek" listesi olduğu iddia edildi.
Milyarlarca liralık bütçesi ve lüks makam araçlarıyla gündemden düşmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı’na dair tartışma yaratacak bir gelişme daha yaşandı.
Kamu İhale Bülteni’nde yer alan bilgilere göre Diyanet, Elazığ Harput Dini İhtisas Merkezi’ndeki "Aday din görevlileri" için 26 Mart’ta yemek ihalesi düzenledi. 210 günlük yemek hizmeti için düzenlenen ihaleyi, yaklaşık 13 milyon TL teklif veren Aşsa Grup Yemekçilik Şirketi aldı. Diyanet’in hazırladığı ihale dosyasında ise istenilen yemeklere dair ayrıntılara yer verildi.
Birgün gazetesindeki habere göre; Diyanet’in "özel yemek" listesi ise şu şekilde:
"Haftanın dört gününde biftek, bonfile, et haşlama, et kızartma, rosto, tavuk, ciğer, kebap türleri, rosto, kuru köfte, İzmir köfte, kadınbudu köfte, dalyan köfte, iskender kebap vb. gibi etin hakim olduğu yemekler ana yemek olarak verilecek.
Haftanın üç gününde de mevsime göre taze sebzeler, kuru sebze yemekleri parça etli konserve ya da taze sebze yemekleri, bezelye, patlıcan musakka, etli dolma ve sarmalar vb. (bu yemeklerde de yeterli oranda et veya kıyma kullanılacaktır) verilecek. Garnitürler yemek çeşidi sayılmayacaktır. Dini bayramlarda da etin hakim olduğu ana yemekler verilecek.
Dana eti; 1,5-2 yaş arasındaki danalardan elde edilmiş olacak.
Tavuklar: Orta derecede derin ve uzun göğüs kemiğinin sivri kısmına kadar tüm uzunluğunca taşıdığı et dolayısıyla, ona yuvarlak bir görünüm vermeye yetecek kadar etli, üzerinde boyun bulunmayan, kanat tamamen çıkarılmış ve sırt kemiği alınmış olacaktır.
But: İyi etlenmiş, aşağı doğru taşıdığı et dolayısıyla yuvarlak, dolgun bir görünüş kazanmış, arka orta ayrılmış ve kuyruk sokumu alınmış olmalı.
Yemek üretiminde kullanılacak kuru gıdalar, yeni sene mahsulü, yeterli derecede kurumuş, taneleri tek çeşitli, normal büyüklükte olacak, buruşmuş olmayacak, piyasanın en iyisi ve lezzetli cinsinden olacak.
Makarna ve böreklerde beyaz peynir veya kaşar kullanılacak."
T24
Manisada, 31 Mart Mahalli İdareler Seçiminin ardından AK Partiden CHPye geçen Yunusemre Belediyesinde Türkiye gündemine de gelen lüks makam odası gerginliği sürüyor.
CHPLİLER BELEDİYE BİNASI ÖNÜNDE BEKLEDİ
Son olarak makam odasındaki eşyaların kendi şahsına ait olduğunu duyuran AK Partili eski belediye başkanı Mehmet Çerçi, eşyayı almak için dün saat 18.00de belediyeye kamyon göndereceğini söyledi. Bunun üzerine harekete geçen CHPliler ve belediye başkan yardımcıları, belediye binası önünde bekledi.
BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCILARI İLE GÖRÜŞTÜ
DHA'nın haberine göre; Çerçinin talimatıyla belediyeye gelen AK Parti Yunusemre İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Ali Düden, kapı önünde güvenlik görevlileri tarafından belediyeye alınmadı. Daha sonra kapı önünden uzaklaştırılan Düden, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcıları Ali Kuyumcu, Haydar İzci ve Özge Arslan ile görüştü.
Resmi belgeleri sorulan Düden, "Elçiye zeval olmaz" derken, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Ali Kuyumcu, olayın hukuksal boyuta taşınması gerektiğini belirterek, "Başvuruları yapın, belgeyi sunun ondan sonra gelin. Kamuoyunu kendi aranızda oluşturun, başkasıyla değil" ifadelerini kullandı.
Düden ise bu konuşmanın ardından bölgeden ayrıldı.
HaberTürk
CHP'den bir grup milletvekili, TBMM'den Milli Eğitim Bakanlığına yürüyerek, yeni müfredat taslağına tepki gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Türkiye'deki eğitim sorunlarını dile getirdi.
CHP Milli Eğitim Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve beraberindeki milletvekilleri, TBMM'den Milli Eğitim Bakanlığına yürüdü. Bakanlık önünde basın açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Türkiye'de yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1 milyon 155 bin öğretmen olduğunu hatırlatarak, "Yaklaşık 1 milyon atanmayan öğretmen, milyonlarca veli vardır. Neredeyse her evde eğitim yaşamının içinde bir birey vardır ve eğitim hepimizin ortak meselesidir. Konu yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi'nin konusu değildir; tüm eğitim paydaşlarının konusudur, milletimizin konusudur" dedi.
"Yusuf Tekin ve kadroları da eğitim için bir beka sorunu haline gelmiştir"
"Geçtiğimiz hafta Bakanlık tarafından kamuoyuna Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı ile sunulan ve yeni bir taslak eğitim programı olmaktan çok çağdışı bir eğitim manifestosu niteliği taşıyan program adından başlayarak bir dizi ideolojik saplantının yansıdığı bilimsel değil politik bir metindir" diyen Özçağdaş, şunları söyledi:
"Eğitimin, bilimin geldiği nokta ile uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur. Türkiye Yüzyılı gibi bir partinin seçim sloganı olarak kullandığı ibarelerin Milli Eğitim gibi temel bir alanın başlığı haline getirilmesi, parti devleti anlayışının dayatılması ve kamu yönetimi anlayışının geldiği noktayı göstermesi açısından ibretlik bir durumdur ve asla kabul edilemez. Eğitim Türkiye için bir beka sorunudur ve Yusuf Tekin ve kadroları da eğitim için bir beka sorunu haline gelmiştir."
Özçağdaş'ın açıklamalarının ardından Milli Eğitim Bakanlığı tarafından CHP'li milletvekilleri ve heyete ikramda bulunuldu.
İHA
Son Giriş: 7 sa. önce
Son Mesaj Zamanı: 9 sa.
Mesaj Sayısı: 10
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 584
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 111.031 (Bu ay: 47.289)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 840 (Bu hafta: 46)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic