Şimdi Ara

Şiirler,güzel sözler (4. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
5.331
Cevap
42
Favori
629.738
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sesini duymadığım gün
    Yaşanmış değil
    Açan çiçek değil
    Öten kuş değil
    Yüzünü görmediğim gün
    İçimde yıldızlar sönük
    Güneşler güneş değil
    Seni sevmediğim gün
    Seni anmadığım gün
    Olacak iş değil...
  • BİRDE KİM OLDUGUNU BİLSEM
    Bir yudum su gibidir benim için özgürlük
    Susuzluğum çöller gibi olsa da
    Aşkım deniz gibidir.
    Âşık olduğum ise bir mavi dalga
    Uçsuz bucaksız ufukta, ansızın kaybolan.
    Çok az yalnızlık çekmiş, besbelli.
    Rüzgârın götürdüğü yere doğru giderken,
    Terk etmek onun için ilk olmasa gerek!

    Hayat kim bilir! Belki daha çok uzun.
    Çocukluğumun hayalleri hiç olmayacak gibi.
    Yarın, umarsız bir duygu sanki içimde.
    İlacım iken bir yudum su ile sen.
    Bu kadar kör olamazsın, bu kadar vefasız!
    Hiç acı çekmemişin besbelli.
    Ölüm bile görmemişsen, eğer.
    Gözünden akan yaş, uzaktaki uğultu
    Gerçek olmasa gerek.
  • AGACLAR AYAKTA ÖLÜR
    sevmek ..
    gecenin ahenginde yuvasız kalmış bir sercenin
    kanat seslerinde arıyorum özgürlügümü
    ve hürriyetimi
    puslu sokakların çilekeş duvarlarında
    ve de seni arıyorum
    gözlerimden süzülen üc beş damlada..
    sigaramdan yükleselen asi dumanda.
    ama
    neyleyim sensiz hayatı
    seninle hür
    seninle özgür
    seninle mutluyum
    biliyorum
    birazdan güneş ufuktan yükselip
    karanlıgım tüm hakimiyetimi darma dagın edecek.

    ama ben yine yanlız
    yine sensiz karşılayacagım yeni günü
    tekrar sokaklara düşecegim seni görebilmek icin
    ve sen bir kugu edasında
    kaldırımlardan dönüp
    bir kez olsun yüzüme bile bakmayacaksın
    hani aglamakla gülmek arası
    hani yaşamakla ölmek arası
    hani suskun
    müttessir
    uzun bir bakış arkandan
    işte öyle birşey
    her gidişin bir dönüşü vardır deyip kayboldugun noktadan
    gelmemeye başlayacagım
    kaldırımlardan
    insanlar, otomobiller gececek
    ama ben yine yalnız
    yine seni bekleyecegim
    dilimin altından yuvarlanarak
    derken cıkıp geleceksin bir noktadan
    yaklaştıkca parlayacaksın gözlerimde
    tekrar kaldırımlardan dönüp
    yüzüme bile bakmayacaksın
    evet
    agac gibi dimdik ayakta dallı ve köklü yaş
    ya sonra?......
    AGACLAR AYAKTA ÖLÜR



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kimbuyakisikli -- 13 Kasım 2005, 15:13:01 >
  • Adını koyamadım yaLnızLıgımın
    Islak ve dar sokaklarda yaşardım yalnızlığı
    Ve o zaman aklıma gelmezdi ağaracağı saçlarımın.
    Babamı kaybettiğimde yaşamıştım ilk acımı
    Daha sonra ise seni sevdiğimde.
    Bilmezdim ki ayrılığının
    Ölümün yansıması olacağını yüreğimde.
    Ben umutlarıma ip bağlayıp salmıştım gökyüzüne
    Küçük bir uçurtmanın kanatlarında sana gelmiştim.
    Rüzgarsız havalara alışıktım ben
    Fırtınana yenildim...

    Sen deli bir kısrak, ben isimsiz kahraman
    Nasıl da sevmişim seni anlayamadım.
    Bir bir kaybettim güzelliklerini
    Gözlerime yaşlar doldu ağlayamadım.

    Sevdalarımı isimsiz bir limana boşalttım
    Ve uğruna döktüğüm göz yaşlarımdan
    Küçük küçük denizler yaptım...
    Kulak asmadım yalnızlığıma
    Kulak asmadım acılarıma
    Ben hep seni gözyaşımda yaşattım...

    Adını koyamadım yalnızlığımın
    Sevda dedim ben bu karamsarlığa
    Hiç bestelenmeyecek şiirler yazdım sana
    Hiç söylenmeyecek şarkılar yaptım.
    Bir tarafını aldırdım kalbimin
    Bir tarafını sana bıraktım...

    Mühürlenmiş gözlerimin dermanı sendin.
    Her nereye baksam seni görürüm.
    Gözlerin idam sehpası olmuş
    Hasretin çöreklenmiş bağrımın ortasında
    Çek git sevdiğim ne olacak sonunda
    Ya beni öldürürsün, yada ölürüm

    Issız sokaklarda sabaha karşı
    Ezanlar yükseliyor minarelerden.
    Yüzüm kabeye dönük, dilimde dualarım
    Rabbimden seni istiyorum ben
    Öksüz bıraktığın yüreğime dön
    Gel ey gönlümün mihrabı yeniden...
  • Çok güzel ya bu şiirler..
    İnsanı ferahlatıyor,rahatLıyorum..
  • Sahip olmadigi seylere üzülmeyen ve sahip olduklarina sevinen, akilli bir insandir...
    Favori söz'ümdür..

    Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır.
    Buda çok müthiş bir söZ
  • --SanaL SevgiLi--
    telefonda sesin var mesajında ismin
    cebimde adresin hayalimde resmin
    mesajında tanımaya calışıyorum seni
    bütün titreşimini duyabiliyorumartık
    uzak şehrin liseli kızı diye yazmışsın
    ama bilmeden yazmışsın bunları
    nerden bileceksinbu şairin delice sevdiğini
    belki tesadüf diye adlandırdın çağrılarımı
    kararsızlığın ele veriyor duygusallığını
    yeniden tanımaya çalışıyorum seni
    antalya olması lazım memleketi
  • Portakal Agacına SakLana ASK

    Bu akşam kuşlar dolacak
    gökyüzüne
    buz tutmuş yüreğimde
    kutup ışıkları
    sana öylesine hasretim ki
    prangalar vurulu ayaklarımla
    bütün yollarda sana geliyor
    seni düşünüyorum mevsimler boyu.

    Geceler uzun
    olmuyor bir türlü sabah
    bıraktım sevdam sende kalsın
    al
    sar
    sarmala
    ister sabun kokulu sandıklarda sakla
    ister koynunda
    gözlerden uzak olsun yeter
    nazar değer sonra.

    Çatlamış sabır taşları
    ayak basılmamış sokaklara
    kaldırım taşı olmuş
    düşünceler kol geziyo
    bir o yana
    bir bu yana
    ve evinin önündeki
    portakal ağacına astım
    yüreğimi
    aç perdeni bak ara sıra
    dışarda rüzgar var
    fırtına var
    düşer kaybolur sonra.
    Bu akşam kuşlar dolacak
    gökyüzüne
    buz tutmuş yüreğimde
    kutup ışıkları
    sana öylesine hasretim ki
    prangalar vurulu ayaklarımla
    bütün yollarda sana geliyor
    seni düşünüyorum mevsimler boyu.

    Geceler uzun
    olmuyor bir türlü sabah
    bıraktım sevdam sende kalsın
    al
    sar
    sarmala
    ister sabun kokulu sandıklarda sakla
    ister koynunda
    gözlerden uzak olsun yeter
    nazar değer sonra.

    Çatlamış sabır taşları
    ayak basılmamış sokaklara
    kaldırım taşı olmuş
    düşünceler kol geziyo
    bir o yana
    bir bu yana
    ve evinin önündeki
    portakal ağacına astım
    yüreğimi
    aç perdeni bak ara sıra
    dışarda rüzgar var
    fırtına var
    düşer kaybolur sonra.
  • Bu kadar yeter bütün siirlerim okunsun devamı gelecek..
    Baska yokmu hasret ve gurbet kokan şiirler..
    Gurbette yaLnız basına kaLanLar biLir o acıyı
  • Gördün mü bak bizden ötesi de varmış
    Yaşananların hepsi meğer birer yalanmış
    Kaderimde bu da mı vardı
    Sevdiğimi başkalarıyla göreceksem eğer,
    Kör olsun bu gözler görmeyeyim bir daha...

    Yar
    Ellerin nerde
    Ya beni de götür ya da gitme
    Bilirsin sensiz ben hiç yaşayamam ki
    Ölürüm hasretinle...

    Geceler uykusuz geçer oldu ömrümde
    Anılar birer birer batırır hançeri kalbime
    Kaderimde bu da mı vardı
    Sevdiğimi başkalarıyla göreceksem eğer,
    Kör olsun bu gözler görmeyeyim bir daha...

    Yar
    Ellerin nerde
    Ya beni de götür ya da gitme
    Bilirsin sensiz ben hiç yaşayamam ki
    Ölürüm hasretinle...

    Son günLerde en cok dinLenen sarkı...Bende çok severim.
  • SEN GELMEDİN

    Gün battı
    Çoktan açtı gece sefaları
    hasret bahçesinin
    Kuşlar çoktan döndü yuvalarına
    Sulara selam veriyor
    akşamın hüznü
    Yağmurlar geldi ellerinde güllerle,
    Gelincikler geldi kapıma,
    kan rengi karanfiller geldi
    Sen gelmedin…



    Yelda gecelerde,
    Hercai menekşeler ortağı oldu düşlerimin
    Uzun bir türküyle düştü
    yalnızlığıma martılar
    Ayın sevdası geldi
    gelinlik göçmen bir kızın
    yarım kalmış bohçasıyla
    Kayan bir yıldızın gözyaşı geldi,
    elemi geldi,
    yası geldi;
    Sen gelmedin…



    Ümit kayığında
    kürek mahkumuydu hayallerim
    Sabahları önce resmin girdi bütün odalarıma
    Saçlarındı gölgesi mahzun ikindilerimin
    Adın yazılı kaldı sokaklarında gönül şehrimin
    Söndü hasret rüzgârından,
    vuslatın yanan mumu
    Erguvanlar geri geldi
    yaz ortasında,
    Erken sonbaharlarda
    sardunyalar geldi,
    Sen gelmedin…



    Kırık bir vazoda bıraktın can elmasımı
    Geceler geldi,
    gündüzler geldi,
    türküler geldi,
    gemiler geldi,
    son trenler geldi,
    Sen gelmedin…

    (Biraz uzun oldu galiba)
  • BİR GÜN
    Bir gün seni anlatacağım.
    Gidişi gelişinden çabuk oldu,
    Bitişi, başlamasından kolaydı
    “Bir sevda rüzgârıydı
    Esti, geçti.” diyeceğim.

    Bir gün seni unutacağım.
    Ellerini, gözlerini,
    Dokunuşunu, öpüşünü
    Ve sana ait herşeyi...
    “Biri vardı bir zamanlar
    Yıktı, geçti.” diyeceğim.

    Bir gün seni
    tekrar yaşayacağım.
    Gözlerim kapanırken
    Son kez hatırlayacağım...
    “Birini sevmiştim bir zamanlar
    Hâlâ seviyorum.” diyeceğim...
  • Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
    Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir,
    İnsan yağmur kokan bir sabaha karşı
    Hatırlar birgün bir camı açtığını,
    Duran bir bulutu,bir kuş uçtuğunu,
    Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı...
    Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir.


    A.Muhip Dıranas



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DesertRose -- 13 Kasım 2005, 18:18:33 >
  • Uzun satırlar yazdık acılar üstüne,
    Kısa satırlarda kaldı mutluluk,
    Onu da parantezlere bıraktık.
    Noktalar koymadık virgülle geçiştirdik,
    Anlatamadığımız dertleri üç ünlemle bitirdik,
    Yazamadığımız şeyleri soru işaretlerine bıraktık.
    Mesela dedik kurduğumuz hayallere
    Umut dedik ihtimallere
    Sevda dedik uzattık boynumuzu pamuktan ipliklere
    CAN BIRAKTIK...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sari_laci -- 14 Kasım 2005, 19:25:53 >
  • saymadım mı sandın yıldızları
    uyudum mu sandın geceleri
    unuttum mu sandın
    o gözleri ağlama
  • Seni sana rağmen yaşadım ben.
    Hep kaçışlarla dolu, hep eksik…
    Bir yanını tanısam mutlaka başka bir yerden açık veriyordum.
    Tamamlamaya uğraştıkça senin gizlerinde kaybolup gidiyordum.
    Bedenine değil, ruhuna taliptim ben.
    Bu yüzden bu kadar zorlanıyordum.

    Ben bir adanın değil. Bir kıtanın kaşifiydim.
    Yola çıkmıştım bir kere dönüşüm yoktu; ama,öyle çok duraklıyordum ki,
    geriye dönüp baktığımda başladığım yerden birkaç metre bile uzaklaşamadığımı fark ediyordum.
    Üstelik menzilin ucundaki sen, benden daha hızlı yol alıyordun,
    belli ki kaçıyordun. Ufukta bile görünmeyen seraptın artık.
    Kaç kez ‘vazgeç’ dedim kendime.
    Kaç kez o yolun kenarındaki bir ormana girip yok olmayı düşündüm.
    Zaten yaşadığımda bu değimliydi?
    Seninle birlikte varlık bulduğumu düşünürken,
    senin olmaman yokluk hissinden başka ne verebilirdi ki bana?

    Oysa nasıl coşku doluydum başlarken…
    Gecelerimi de gündüzlerimi de sana adamaya hazırdım.
    Her gün yeni bir yönünü ögrenip şaşırtacaktım.
    Seninle yaşadığım hiçbir şeyin tadını unutturmayacaktım, unutmayacaktım.
    Sen, sonbahar rüzgarında kopmuş, serseri bir defne yaprağı, ben, sana dal olacaktım.
    Hangimiz yaprak, hangimiz dal karıştırıyorum artık.
    Ben bu uykuları uyuyalı çok olmuştu.
    Şimdi aynı uykuları yeniden uyuyorum.
    Acı uykusu, hüzün uykusu, korku uykusu…

    Bir gece birinin bir gece diğerinin sonsuzluğunda kayboluyorum.
    Ne garip, kendimi kuşatma altındaki bir ordunun komutanı gibi görüyorum.
    Ne çok askerim var bana ihanet eden…
    Ben düşmanı alt edemediğimden değil, bu arkadan vuruşlar yüzünden yeniliyorum.
    Bir beyaz bayrak gerekiyor artık bana.
    Bütün mevzilerini kaybetmiş bir komutanın onurunu daha fazla zedelemeden teslim olmayı bilmesi de gerek.
    Uzun sürmez esaratim.
    İçimde bu yenilginin acısını yıllarca taşıyacak olsam bile bir yolunu bulup kavuşurum özgürlüğüme.
    Gidiyorum.
    Geride yaşanmamış zamanları bırakarak.
    Sen de ürkekliğinle baş başasın…
    Hep tamamlanacak değil ya, bizimki de farklı olsun.

    Bu da böyle yarım kalsın…
  • kimse ağlayıp üzülmesin öldüğüm gün
    hele ayrılıktan hiç söz edilmesin
    buluşma günüdür ölüm ayrılık değil
    güneşle aya batmaktan ne ziyan gelir
    yere hangi tohum ekildide bitmedi
    insan hayatına gelince başka oacak
    değil ki!


    arkadaşlar bende çok güzel olduğunu düşündüğüm bir şiir var ama uzunca biraz yazsam okurmusunuz? yoksa uzun deyip bakmadan geçermisiniz
  • quote:

    Orjinalden alıntı: form

    kimse ağlayıp üzülmesin öldüğüm gün
    hele ayrılıktan hiç söz edilmesin
    buluşma günüdür ölüm ayrılık değil
    güneşle aya batmaktan ne ziyan gelir
    yere hangi tohum ekildide bitmedi
    insan hayatına gelince başka oacak
    değil ki!


    arkadaşlar bende çok güzel olduğunu düşündüğüm bir şiir var ama uzunca biraz yazsam okurmusunuz? yoksa uzun deyip bakmadan geçermisiniz


    Arkadaşım yaz tabi
  • Bir küçük çiçekle kandırılabilirim şu sıralar.

    Bir tek papatya, bir kır menekşesi ile örneğin

    Bir kaç satır şiire tav olabilirim

    Bir gamlık notayla artar sevincim


    Bir parça güneşle kandırılabilirim şu sıralar

    Gündoğumu, günbatımı fark etmez

    Bir oturumluk deniz kenarına tav olabilirim

    Rüzgârlar beni üşütmez.


    Bir kaç damla yağmurla kandırılabilirim şu sıralar

    Üstelik şemsiyeler evde unutulmuş

    Bir bardak sıcak çaya tav olabilirim

    Üstüm başım henüz yeni kurutulmuş.


    Bir tutam sevgiyle kandırılabilirim şu sıralar

    Fazlasına öykünmeden

    Bir kaçamak bakışa tav olabilirim

    Belki bugün, gün bitmeden.
  • Gitme!
    Acılara mahkum olur yüreğim
    ardında fırtınalar kalır, ayrılıklar, anılar, yanlızlıklar
    boynu bükük aşklar, gözü yaşlı şarkılar
    alışamam yokluğuna, yokluğun ölüm.
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.